23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL1994 PERŞEMBE HABERLEREV DEVAMI BAHÇEŞEHİR KONUTLARI Civan J ın annesiyle kardeşine 'prestijtisatışla villa MtYASEtLKNUR Eskı Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan. sadece ANAP'a yakın "gözde" müte- ahhitlere kredi açmakla kal- mamış bankanın olanaklannı ailesi yaranna da kullanmış. Se- lim Edes gibi ANAP dönemi- nin gözde işadamlanndan olan Mnstafa Süzer ve Emlak Ban- kası'nın ortaklığı sonucu Bah- çeşehir'de yapılan lüks villa ve daıre şeklindeki konutlardan, ANAP'a yakın kişilerin yanı sıra Engin Civan'ın ailesi de ya- rarlanmış. Bahçeşehir Projesi'nin başla- masından tamamlanmasına kadar geçen her aşamada ban- ka zarara uğraüldı. Kurulan ortaklıktan, inşaatı üstlenen müteahhillere ödeme şekline ve konutlann saüşına kadar yapı- lan bütûn sözleşmeler, Emlak Bankası aleyhine, Mustafa Sü- zer'in ise lehine hükümler taşı- yordu. Bülent Şemiler ve Engin Civan dönemini kapsayan Bahçeşehir Projesi nedeniyle bankanın zarara uğratıldığı, Devlet Denetleme Kurulu ra- porlannda da yer aldı ve banka yöneticileri hakkında Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Engin Civan'ın genel müdür- lüğü döneminde villalardan 300 tanesi "prestij satış" adı alünda baa banka mensuplan ile ANAP'ın önde gelen bakanla- nna, milletvekillerine ve bazı gazetecilere değerinin alünda ve uygun ödeme koşullanyla satıldı. l5Nisan 199l'de Emlak Bankası Yönetim Kurulu, Bah- çeşehir'deki 100 villarun. "pres- tij satış" adı altında satılmasına karar verdi. Bu ilk 100 villanın satışından, dönemin Devlet Ba- kanı Güneş Taner'in eşi Beyza Taner. Zeynep Özal'ın kocası Adnan Güngör. Yüce Divan'da halen yargılanan eski Baymdır- lık Bakanı Cengiz Tuncer, En- gin Civan'ın annesi ve iki kar- deşiyararlandı. "Prestij sahibi" bu kişiler için bir kolayük daha yapıldı. Ban- ka, bu kişilere, 10 yıl vadeli ve bir milyann üstünde. düşük fa- izli konut kredisi verdi. Oysa banka, ancak evi olmayanlar ve sosyal konutlar için konut kre- disi veriyordu. Emlak Bankası YÖnetim Kurulu, 14 Mayıs 1991 tarihin- de "prestij satış"lannjn 31 Ma- yıs 199l"e kadar uzatılmasını İcararlaştırdı. Yönetim kurulu- nun aynı günkü toplanüsında, satışa çıkanlan villa sayısı da 100'den 300'e çıkanldı. Hem de villalar yüzde 25 zamlı satıldığı halde "prestijü kisüer"e eski fı- yattan satılacaktı. ANAP'a yakın birçok ünlü isim, 80 met- rekare daire fıyaüna, hatır öde- mesiyle Bahçeşehir'den, Engin Civan sayesinde villa sahibi ol- du. Devlet Denetleme Kurulu. yapılan satışlann Bankalar Ka- nunu'nun 41 (2 maddesine aykı- n olduğunu belirterek ŞişU 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulundu. Konu ile ilgili olarak açılan dava ha- len sürüyor. Alaattin Çakıa • Baştarafi 1. Sayfada mak" suçundan dava açılması is- tendi. Fezlekede, Dündar Kılıç'- ın ifadesinde adı geçen Semra özal'la ilgili ise herhangi bir is- temde bulunulmadı. Selim Edes'in ifadelerinde ge- çen "rüşvet" iddiasıyla ilgili so- ruşturmanın da savcılıkça aynca sürdürüldüğü belirtüdi. ESKA'ya kredi davası Şişli 2. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde görûlen ve Emlak- bank'ın, Selim Edes'in sahibi ol- duğu ESKA'ya "usulsüz" kredi verdiği gerekçesiyle açılan da- vanın duruşmasına da dün de- vam edildi. Duruşma, dosya bi- lirkişide olduğu için ertelendi. Bu arada Engin Civan'ın vu- rulma olayından önce Dündar Kılıç'ın Selimpaşa'daki yazlı- ğında yapılan görüşmeye katılan Ergım Çafcır, dün önce Mali Şu- be'de, sonra da Şişli Cumhuriyet SavcüığYnda ifade verdi. Engin Civan'ın kardcşi Ergjn Civan'la birlikte ABC Menkul Kıymetler şirketinin eski ortaklanndan olan Ergun Çakır'ın, ifadesinde "Toplantıya katıMmı. Ancak ko- nuştnalan duymadım. îlgilenme- dim" dediği öğrenildi. Çakır, ifa- desınin ardından getirildiği tstan- bul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğü'nde gözaltına alındı. Çakır'ın, Engin Civan'ın ifadesi alınıncaya kadar gözalun- da tutulacağı bildirildi. Eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan'ın. kar- deşinin yüzde 34 hisse ile ortak olduğu ABC Menkul Kıymetler AŞ üzerinden yurtdışına kaynağı belirsiz nakit para çıkışı yapılıp yapılmadığına ilişkin soruştur- maya dün de devam edildi. tstan- bul Emniyet Müdürü dün saat 11.30 sıralannda Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek soruşturmayı yürüten Mali Şube Müdürü Salih Güngör'den bilgi aldı. Mali Şube Müdürü Salih Güngör, tstanbul Emniyet Mü- dürü Necdet Menzir'in binadan aynlışı sonrasında yaptığı açıkla- mada, bugün ifadesinin almması beklenen Engin Civan'ın, bir süre daha Avrupa Hastanesi'nde te- davisine devam edileceğini. ken- disinin en geçönümüzdeki pazar- tesi gününe kadar ifadesinin alı- nacağını söyledi. Güngör. ABC Menkul Kıymetler AŞ'nin "para- van şirket" olup olmadığı konu- sunda ise daha önce Mali Şube tarafından el konulan şirket kayı- tlan üzerinde araştırmaya devam edıldiğini söyledi. Mali Şube Müdürü Salih Gün- gör de akşam saatlerinde Avrupa Hastanesi'ne gelerek Engin Ci- van'ın doktoruyla görüşerek Ci- van'ın sağhk durumuyla ilgili bil- gi aldı. Güngör, çıkışında yaptığı açıklamada, doktorlann Civan'- ın sağhk durumunun iyi olduğu- nu söylediklerini belirterek "An- cak pazartesi gününe kadar bek- teyeceğiz. Kimseyi zorla sorguya almak istemiyonız" dedi. Bu arada Içışleri Bakanı Nahit Menteşe. Alaattin Çakıcf nın ya- kalanması için Interpol ile tema- sa geçildiğini bildirdi. Menteşe. Alaattin Çakıa'nın yurtiçinde olup olmadığı konu- sunda "Onu henüz tespit edeme- dik. Çünkü senelerce önce sahte pasaportlarla çıkış oimuş. Çıkan- lararasındabuda var"dedi. "Sem- ra Özal'ın sorgulanması yapda- cak mı?" şeklindeki bir soruya da Bakan Menteşe, "Bilmiyonım. Onu tabii bağı rnsız hakim, savcı biliyor. Hazırlık tahkikatı gizli- dir" yanıtını verdi. Çakıa öldürüJdüınü? Haber Merkezi - Eski Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan'm vurulmasıy- la ortaya çıkan rüşvet skan- dalırun kilit isimlerinden Alattin Çakıa'nın nerede olduğu hakkında çeşitli yo- rumlar yapılırken dün geoe Alaattin Çakıa'nın Belçi- ka'da öidürüidüğü haberi ortalığı bir anda kanştırdı. Interstar televizyonu, Çakıa'nın öldürüldüğüne ilişkin haberi, altyazıyla du- yururken basın-yaym or- ganian, Avrupa'daki istih- barat kaynaklannı hareke- te geçirdikr, ancak haberi doğrulatamadüar. Olayı ilk Belçıka'da Almanca yayın yapan BRF radyosu du- yurdu. Radyonun çekinceli verdiği haberde, Alaattin Çakıa'nın tskoçya'dan Belçika'ya giden bir feri- botta öldürülerek cesedinin denize atıldığı iddia edildi. Civanbunalımda • Baştarafi 1. Sayfada üzerine dün öğle saatlerinde Av- rupa Hastanesi'ne gelen, Ba- kırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nde görevli Ruh Sağhğı ve Hastalıklan Uzmanı Dr. Ozkan Pektaş, Engin Civan'ı iki saat süreyle muayene etti. Pektaş, Civan'ın posttravmatik stress boznkluğu denilen nörotik bir rahatsızlığı bulunduğunu ve bir kaç gün daha müşahede alü- nda tutulması gereküğini söyle- di. Civan'ın doktorları, basın mensuplanna yapüklan açıkla- mada Civan'm cerrahi olarak bir sorunu kalmadığını, sırtındaki kurşunun çıkanlmamasının bir problem yaratmayacağını söyle- diler. Ancak Civan'ın yaşadığı olaylar nedeniyle psikolojik den- gesinin bozulduğunu belirten Ruh Sağhğı ve Hastahklan Uz- manı Dr. Ozkan Pektaş, konuş- masının başında hastasıyla ko- nuştuklanm hiç bir şekilde açı- klayamayacağmı belirterek şun- lan söyledi: "Engin Civan'ın hali hazırda geçirdiği ağır travma nedeniyle bir takım psikolojik sonmlan vardır. Bu nedenle bir kaç gün daha mü- şahede altında tutulması gerek- mektedir. Hastanın akli dengesi kesinlikle yerindedir ancak postt- ravmatik stress bozukluğu nede- niyle nörotik rahatsızlık çıkmtstır. Bunun tedavKi de bir kaç gün sü- recektir." Dr. Pektaş, Engin Ci- van'ın bu rahatsızlığının direkt canına kasteden bir olay yaşadığı için meydana geldiğini de sözleri- ne ekledi. Basın mensuplannın, olaydan sonra Engin Civan'ın hastanede düzenlediği basın top>- lantısında iyi göründüğünü hatı- rlatarak "hastanede kaiacağı sü- reyi uzatmaya mı çaiışjyor?" şek- lindeki sorulanna da, "O günler- de uygulanan ilaç tedavileri nede- niyle kendisini psikolojik olarak iyi tûssetnûş oiabiür" şeklinde yanıt verdi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Yeraltı dünyasının (yerüstünü ilgi- lendirmeyen) bir hesaplaşması mı? Bunların hepsi, olayın küçük birer parçaları. Aslında yaşadıklanmız, bir 'soygun düzeninin' kesitleridir. Bir haftadır medyada ortaya atlan yolsuzluk iddialarının büyük çoğun- luğu yeni değil. Bunlar yıllardır yazılıp çizildi. Uğur Mumcu, 'tarikat-ticaret-siya- set' üçgeni içinde yıllarca özal aile- sinin tarikatlarla bağını, onlara sağ- lanan ekonomik ayncalıkları yazdı. Erbll Tuşalp, "Plastik Papatya Ko- kusu" başlığı altında gazetemizde yayımlanan, sonra da kitap haline getirdiği dizisinde, Semra özal'ın Selim Edes'le ilişkisini, "Emlak- bank'ın Yamyamları" ara başlığıyla işlemişti. Geçen yıl yayımlanan bu kitabın 105. sayfasında, Selim Edes'- in ESKA adlı şirketinin Emlakbank'- tan Odessa'da konut yapmak üzere kredi aldığı, ama Odessa'da böyle bir ihalenin olmadığı yazılı. Nirvana adlı yatıyla Turgut Ozal'ı Ege sahil- lerinde gezdiren Nurettin Koçak da Emlakbank'tan 'sebeplenenler' ara- sında idi. Bu iddialar, yıllardırCumhuriyet'in yanı sıra diğer gazetelerde de man- şeteçıktı. Ancak, birfarkla. Cumhuri- yet gazetesi bu olayların 'sistem' so- runu olduğunu işlemişti. Işadam- Once 'Tanı' Konulmalı... lannın yabyla taril yapan, hayali ih- racatçılara devlette iş veren, ilk özel televizyon Star 1 Ahmet Özal'ın da ortaklığıyla yayına başladığında işa- damlarına "Bu televizyona reklam verin" diyen Turgut özal'ın, Türki- ye'yi 'devlet' gibi değil, 'holding'gibi yönettiğini vurgulamıştık. Diğer gazeteler ise bu yolsuzluk- ları, 'yiyici yöneticiler' manbğıyla iş- lemişlerdi. Zaman, Cumhuriyet'i haklı çıkardı. Zaten haklı olduğumuza inanıyor- duk. Ama haklı olmak yetmez. Olay en tepeye, Cumhurbaşkanı özal ailesine dayanmıştır. Bu, Türkiye için de büyük bir 'an- nma' fırsandır. Denizcilerin bir tanımı vardır, "Havanın kara bulut- larla kaplandığı bir ortamda karayel eserse, gökyüzünde avuç içi kadar biraçıklık yeter. Fırtına o açıklığı alır, gökyüzünü yırtar. Birkaç saatte gök- yüzü pırıl pırıl olur" derler. Işte Civan olayı, kara bulutlarla kaplı sistemde avuç içi kadar bir açıklıktr. Eğer güçlü bir fırtına estiri- lirse, bulutlaryok olupgidebilir. Yok- sa, kara bulutlar o açığı da kararta- cak. Demokratik sistemin devamlı- lığının temel koşulu, içindeki pislikle- ri temizlemesidir. Tansu Hanım'ın birinci, affedersiniz ikinci vatanı ABD'de, kamu vicdanını yaralayan en küçük bir yolsuzluk bile ciddiye alınır ve sorumlulan hesap verir. Anımsayalım, Clirrton, hükümeti ku- rarken Âdalet Bakanı'nın evinde si- gortasız kadın çalıştırdığı ortaya çıkmış ve bakan hemen değiştiril- mişti. Bizde ise değil böyle hassasi- yet, sistemin sigortası atmak üzere. Ne yazık ki, icraatın başı Başba- kan, Civan olayına sistemi tamir edecek gözle bakmıyor. Yılmaz'ın, "Semra Hanım olayı, benim parti içinde bir süre önce yürüttüğüm ça- baları haklı çıkarıyor" demecinin ardından Çiller, basına ANAP Istan- bul il yönetiminden bir kişinin yol- suzluktan mahkum olduğuna ilişkin dosyayı gönderiyor ve bunu Meclis'- te de söylüyor. Çiller'in hedefi ne? EcevH'in deyişiyle yolsuzluklar den- gesi mi kurmak istiyor? "Bak senin de açığını yakalanz!" Çiller, Civan olayıyla ilgili olarak da "Olayın üzerine gidin emrini ver- dim" diyor. Bir de "Gitmeyin" de- seydiniz. önce, Civan olayının soruştur- ması, kamuoyunda hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde yapılmalı. Ama, bu konuda da şimdiden kuşku- lar belirdi. Örneğin, ilk gün tetikçi Da- vutYıldız, "Civan'ı Alaattin Çakıa'nın talimatıyla 28 milyon lira karşılığı vur- dum"demişti. Sonra bu ifade değişti. Telsiz telefondan Çakıcı, Yıldız'ı aramış. O sırada Civan arabanın önündeymiş. Yıldız, Civan'a "Çakıcı seninle görüşmek istiyor" demiş. Ci- van hakaret etmiş, o da sinirlenip si- lahı çekmiş! Bu ifadeye göre, Çakıcı'nın tek suçu telefon etmek! Gazeteci Savaş Ay, haftasonunda Çakıcı'nın emniyetten bir üst düzey yöneticiyle telefon görüşmesi yap- tığını söyledi. Ben görüşmenin şöyle geçtiğini sanmıyorum: - Sayın Çakıcı, nasıl bir ifade istersi- niz? - Önce şu Davut Yıldız'ın ifadesini değiştirin. Beni okkanın altına götüre- cek bir şey bulunmasın. - Davut sizin talimatınızla işi yaptığını söyledi ama... - işte bir formül bulun. Kendiliğin- den sinirlenip ateş etmiş gibi olsun. Konuşma tabii ki böyle olmamıştır ama, Çakıcı suçsuzsa ortada niye yok? "Temiz eller operasyonu" için bi- rinci koşul, temizliğe girişecek ellerin temiz olması, ikinci koşul da ?an/'nın çok iyi konmasıdır. Ankara • Işadamları MHFye katıldı ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Ankara Sanajici ve İşa- damlan Derneği (ASIAD) Baş- kanı Veli Santoprak'ın da ara- lannda bulunduğu 100'ü aşkın işadamı veişkadını, dün törenle MHP'ye kaüldı. MHP lideri Alpaslan Türkeş, "'Dünya üzerinde milliyetçi de- mokrasi rüzgarlan esiyor" dedi. MHP'ye katılımlar nedeniyle dün TBMM"de düzenlenen toplanüda konuşan MHP Ge- nel Başkanı Türkeş, demokrasi- nin totaliter rejimleri yendiğini, insanlığın tercihinin çok partih' demokrasi olduğunu söyledi. Türkeş. daha sonra partilerine katılanlan temsılen Santop- rak'a MHP rozetini takü. San- toprak da yaptığı konuşmada, "Politika. askerlik görevi gibi yapılmalı. Politika, Allah nzası için yapılmab, bunu Türkeş yapıyor. Bölücülük yangınını, anarşi- yi, asayişsizliği yok edebilecek kadrolara sahip olduğu için bu kadrolar büyük Türkiye'ye kara sevdalı olduğu için MHP'- deyiz" dedi. AıuıeleiTiıiıı evini de yapmadılar • Baştarafi 1. Sayfada Ahmet Bahri Durul: (Ersin Pamuksüzer ile ortak dilekçe). Daha önce vermiş olduğumuz. noter tarih ve yevmiye no'sunu hatırlayamadığımız dava veka- letnamesini. muhatabın tarafı- mıza bilgi vermeden, icazetimi- zi almadan kullandığından kendisini vekaletten azlediyor ve vekaletname ile verdiğimiz tüm yetkileri geri alıyoruz. Haluk Kanpak: Yukanda ha- zırlık numarası belirtilen dos- yada bulunan şikayet hak ve ta- lebimizden vazgeçiyor ve sa- nıklar aleyhinde dava açılma- masını talep ediyoruz. Avukatımız Duygun Yarsu- vat'ı azletmiş bulunduğıımuz- dan, kendisinin bizi temsil yet- kisi kalmamıştır. Başsavabğınızın 30.6 tarihli, 1994 2019 sayılı takipsizlik ka- ran uyannca işlem yapılmasım arzve talep ederim. Ersin Pamuksüzer: Daha ön- ce vermiş olduğum, noter tarih ve yevmiye no'sunu hatırlaya- madığım dava vekaletnamesi- ni, muhatabın tarafıma bilgi vermeden, icazetimi almadan kullandığından kendisini veka- letten azlediyor ve vekaletname ile verdiğim tüm yetkileri geri alıyorum. Muhatabın bundan böyle adıma hiçbir işlem yap- mamasını bildiririm. Keçili'nin dilekçesi Cumhuriyet'in Başbakanlık Tanıtma Fonu ihalesinden pay alan Cenajans, Pars-Mc Cann Erickson ve ROTA kuruluşla- nnın ortaklanmn aynı zaman- da Bizim Vadi Yapı Koopera- tifı'nin 'inağdur üyeleri" olduk- lannı, ihaleye 13 Temmuz 1994'de davet edilen bu firma yöneticilerinden bazılarımn 15 ağustosta avukatlanm azlede- rek davadan çekildiklerini du- yuran haberinden sonra Nail Keçili, Bizim Vadi Kooperati- fi'nden aynldığını, davanın içi- ne "nasıl alındığını bilemediği- ni" yazılı olarak açıklamıştı. Keçiü. 15 Ağustos 1994'de, Sanyer Asliye Ceza Mahkeme- si Hakimliği eb' ile Yargıtay Gö- revli Ceza Dairesi Başkanlığı'- na gönderdiği 20170 no'lu di- lekçesinde ise şöyle diyor: "Cyesi bulunduğum Koopera- tif Yöneticileri Özer Lçuran Çil- ler, A. Cengiz Kahyeri, Turhan Alpan aleyhine muhterem mah- kemenizde görülerek karara bağlanmış davada müdahil sıfatı ile davav a dahü edildiğimi öğ- renmiş bulunmaktayım. Her- hangi bir suç işlendiğine dair bil- gim bulunmadığından mudahale talebinden feragat ettiğuni saygı ile arz ederim." Yarsuvat bildirmişti Cumhuriyet, "Davaya nasıl ahndığımızı bihniyoruz" deme- lerine karşıuk, koorjeratifin mağdur üyelerine, avukatlan Duygun Yarsuvat tarafından davanın her aşamasında "yazılı bildirim"de bulunulduğunu da belirledi. Aralannda Nail Keçili, Ersin Pamuksüzer ve Çınar Kılıç'ın da yer aldığı 22 müdahile, avu- katlan Duygun Yarsuvat ta- rafından gönderilen 30 Ocak 1994 tarihli 3 sayfalık bildirim- de, Özer Uçuran Çiller ve arka- daşlan hakkında açılan davada katedilen aşamalar anlaüldı- ktan sonra. şöyle denildi: "30.3.1993 tarihinde yapılan son celseye müdahiller vekili ola- rak verdiğimiz dilekçede sonuç olarak,: a- Sarıyer Asliye Ceza MahketnesTnin zimmet sucunu oluşturan bu eylemler dolayısıy- la görevsizu'ğine ve TCK'nin 203, 227/2, 31, 33 ve 240. mad- deleri uyannca sanıklarm yargı- lanmalan için dosvanın görevli İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi- ne gönderilmesine, b- Kooperatif malvarlığına karşı suç işledikleri ve koopera- tif değerlerini zimmetlerine ge- çirdikleri anlaşılan kooperatif yöneticileri Ipek Ökten, Güven- Günver Erdeniz ile kooperatife ait paralan haksız surette üzeri- ne alarak menfaat eide ederek zimmet sucuna iştirak etmiş bu- lunan Tansu Çiller hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulumılmasını ta- lep etmiştik. Mahkeme, sanıklar Özer Uçuran Çiller, Ahmet Cengiz Kahyeri ve Turhan Alpan'ın Ko- operatifler Kanunu'na muhale- fet suçundan bcraatlerini fakat, sanıklar Özer L çuran Çiller ve arkadaşlarına Lsnad olunan zim- met, görevi suistimal ve sahte ev- rak tanzüni konularında gereği- nin yapılmasım kararlaştırmtş ve böylece suç duyurusunda bu- lunmuştur." Yarsuvat, müdahillere yazılı bildirimde bulunmasmın ge- rekçesini ise şöyle izah etti: "Sizlere uhdeme tevdi etmiş olduğunuz dava ile ilgili olarak yukardaki kısa özeti vermemin nedeni, bu konuda kooperatif üvelerini avdınlatabilmeniz amacıyladır. Son günlerde ka- muoyunda, sanıklar özer Uçu- ran Çiller ve arkadaşlannm be- raat ettikleri, kooperatif ve veki- li ile anlaştıklan yolunda rivaye- tin çıkması üzerine bu yazıyı yazmak, mahkeme kararmın bir ömeğini sizlere göndermek zo- runlu hale geuniştir. Mahkeme karan incelendi- ğinde, kamuoyuna Sayın Özer Uçuran Çiller tarafından dağıtı- lan beyaz bir daktilo kağıdına yazıhnış bulunan karardan fark- lı olduğu açıkça göriilecektir. Konuyu sizlere sunar, vörtetim kurulu başkanı ve üvesi bulundu- ğunuz Bizim Vadi Konut Vapı Kooperatifi üyelerine açık ve se- çik olarak aktarmamzu söz ko- nusu kamu davasının sanıklan- nın henüz aklanmadığını, dava- nın temyiz aşamasında bulundu- ğunu, aynca temyiz aşamasın- dan sonra hüküm kesinleşse bile, sanıklar Özer Uçuran Çiller ve arkadaşları hakkında Sanyer Cumhuriyet Bassavcılığı'na mahkemece, zimmet, görevi su- üstünal ve evrakta sahtekarlık suçlarının işlendiği savı ile suç duyurusunda bulunulduğunu bir kere daha vurgular, bu vesile ile iyi günler dilerim." Yılmaz, sert çıktı MBaştarafi /. Sayfada miş, O bürokrat. parti yönetiminüzde değil. Çok kısa bir süre görev yaptıktan sonra ayrılnuş. Aynca hiçbir akrabaük iüski- miz de yok. Yalmz Emlak Konut Genel Vlüdürü iken Kemal Iucak'm, Emlak Komrt'a sattığı. ancak tapu kaydını devret- mediği arsalar nedeniyle Flıcak hakkında dava acmak istemiş. Emlakbank'm o zamanki genel müdürü de bu tşe karşı çıkmış, Bu bürokrat da Emlakbank'm avukatlan yerine dışardan avu- kat tutntuş. Bu davayia Emlak Konut'a 24 milyar lira ka- zandırmiş. Bu. kamu menfaati yömioden doğnı. Ancak dcşar- dan avukat tutması şeklen yanlış olduğu için hakkında dava acıbnış." IETT'ninkuşkulureklam MBaştarafi 1. Sayfada ri kullandı. Böylelikle MAGIC Tamtım ve Iletişim şirketi taş aüp kolu yorulmadan para ka- zanmış olacak. Belediyeden reklam yerlerini kullanma hakkım hiçbir bedel ödemeden alan şirkete, reklamlannı da be- lediyeden alarak para kazanma yolu açıhrken bugüne kadar reklam yerlerini kendisi kirala- yan İETT Reklam Müdürlüğü de bu sözleşmeden sonra feshe- dildi. Sözleşmemn bitim tarihi 2. maddeye göre 31.01.1999 ola- rak belırlenmiş. Bir sonraki ye- rel seçirnlere kadar MAGIC şirketi. lETTnin reklam pas- tasını afıyetle yiyecek demektir. Şirket, eğer isterse bir sonraki yönetim döneminde de bu pas- tayı yiyebüir. Çünkü sözleş- menin 4. maddesine göre söz- leşme süresinin bitimine bir ay kala taraflardan birisi sözleş- menin yenilenmesi ya da sona erdirihnesi yönünde herhangi bir girişimde bulunmazsa aynı koşullarla sözleşme bir dört yıl daha uzuyor. RP'li belediye, bu kadar ayncahk tanıdığı ve mil- yarlar kazanması için açıkça uğruna yasalan hiçe saydığı şir- ket için elbetteki son bir 'kıyak' daha yapacaktır. Yani sözleş- me bitimine bir ay kala hiçbir girişimde bulunmayarak söz- leşmenin kendilerinden sonraki yönetim döneminde de aynen sürmesini sağlayacakür. Bun- dan İETT murakıplannın zer- rece kuşkusu yok. Bu sözleşmeden sonra resmi ve gayri resmi kuruluşlar oto- büslere herhangi bir afîş ya da ilanasamayacak. BEDİÎ'Yİ KAVGAMIZDA YAŞATACAĞIZ Gerçekbirdevrim emekçisiy di o. Arap halkırun en yiğit evlatlanndan biriydi. Mütevazı, tepeden tırnağa dava adamı, dostumuz, yoldaşımız. Yüreğimizi burkan bir kazayla yitirdik onu. Acrnıız ve öfkemiz büyük.. Rahat uyu Bedii yoldaş. Anadolu toprağının namusu, onuru senin adınla arulacak. Rahat uyu Bedii yoldaş. İşcisi, hamalı, ustası olduğun kavgamız büyüyecek. İşçi Hareketi, Memur Gerçeği, Halkın Gücü, Mücadele, Devrimci Cençlik gazete ve dergileri, Haklar ve Ozgürlükler Platformu BEDÎİCEÎVGÎZ Polis, basın mensuplannın çalışma yapmalarını engellerken cesetler çarşaflara sanlarak çıkanldı. 1 3 «1 *. IM. MJ O " l " (Fotoğmf: AHMET ŞIK) Beşıktaş ta çabşma: o olu • Baştarafi 1. Sayfada ralannda Eski Yıldız Caddesi 54'B"de bulunan Arzum Kafe- teryaya girdi. Baskının tek tanı- ğı olan kafeterya sahibi Nazan Atlı, daha sonragelişen olaylan şöyle anlattı: "Üç kişi içeri gü 1 - dikten sonra siparişlerini verdi- ler ve asma kata çıkıp masalar- dan birine oturdular. Aradan 15 dakika kadar geçmişti ki dışan- da bazı hareketler oldu. Merak ederek dışarıva çıktığunda kafe- terya ve çevresinin silahlı polis- lerce sanldığını gördüm. İçeride öldürülen kişilerden başka müş- teri yokru. Polis içeride bulunan- lara bir kez "teslim olun' çağnsı- nda bulundu. Daha sonra bir el silah sesi duydum." Bundan sonra polislerin ken- disini uzaklaştırmaya çalıştığını belirten Atlı, silah sesinden son- ra çelik yelekü timlerin içeriye girerek ateş etmeye başladıkla- nnı söyledi. Çevrede bulunan diğer esnaf- Iar ise hiçbir şey göremedikleri- ni belirterek yaklaşık 15 kez si- lah sesi duyduklannı ve kor- kuyla dükkanlanrun iç tarafla- nna saklandıklannı söylediler. Olaydan yaklaşık iki saat sonra gelerek incelemelerde bu- lunan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nurhan Tekinel, hiçbir açıklama yapmazken ölenlerin üzerinden çıkan kimliklerin sahte olabileceğini belirtti. Kaç adet silah bulunduğu yolunda- ki bir soruya Tekinel, "Yeterin- ce silahlan varmış" şeklinde yanıt verdi. Ölenlerin üzerlerin- den iki adet tabanca çıktığı öğ- renildi. Basın mensuplannın içeri gi- rerek çalışma yapmalan, polis- ler tarafından engelenirken ce- setler de çarşaflara sanlarak çıkanldı. Basın mensuplan, an- cak olaydan yaklaşık dört saat sonra kafeteryaya girebildi. Bu arada catışma öncesinde Şişli Vali Konağı Caddesi Ku- yumcu İrfan Sokak 27 numara- da, İstanbul Valisi Hayri Ko- zakçıoğlu'nun oturduğu evin yaklaşık 200 metre uzağındaki Yuva Aparünam'nda Terörle Mücadele Şubesi'nce düzenle- nen operasyonda birisi bayan üç kişi gözaltına alındı. Beşiktaş Arzum Kafeterya'- da üç kişinin öldürülmesi ile so- nuçlanan olaydan yaklaşık bir saat önce düzenlenen operas- yonda. Yuva Apartmanı'nın önüne kırrruzı renkli plakası be- lirsiz bir minübüsle gelen Terör- le Mücadele Ekipleri, birinci kattaki Nedim Bakırcı'ya ait terzihaneye girerek karakol kurdular. Yaklaşık yanm saat içeride kalan Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı bir grup sivil polis, daha sonra gözlerini bağ- ladıklan birisi bayan üç kişiyi minibüse bindirerek gözaltına aldılar. Olaya tanık olan çevre sakinleri, gözaltına alınan iki erkeğin yüzlerinin ve giysileri- nin kan içerisinde olduğunu, el- leri ve gözleri bağlı olarak bin- dirildikleri minibüsün daha sonra olay yerinden uzaklaştı- ğını söylediler. Terörle Müca- dele Şubesi yetkilileri gözaltına alınan kişilerin kimliklerine iliş- kin bir açıklama yapmazken Yuva Apartmanı'nda kurulan karakol. dün akşam geç saatle- re kadar sürdürüldü. Yuva Apartmanı'nda gerçekleştirilen operasyonun Beşiktaş'ta üç ki- şinin ölümüne yol açan çatış- mayla bağlantılı olduğu öne sü- rüldü. Ozelleştirmeiııızaya • Baştarafi I. Sayfada mak üzere özeUeştirilmeleri ön- görüldü. Soysal'ın yanı sıra ara- lannda Devlet Bakanı Fikri Sağ- lar'ın da bulunduğu bazı SHP'li bakanlann. düşünce özgüriüğü TBMM'ye sunulana kadar, ta- sanya imza atmakta "acek" et- meme karannda olduklan öğre- nildi. Ozelleştirme ve demokratik- leşmenin ekim ayı içinde hayata geçirilmesi konusunda ilke bir- liğine vanlan toplanüda, ara seçi- me kadar TBMM'den öncelikle çıkanlacak yasalar da takvime bağlandı. Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın, söz konusu tavki- mi bugün Sıvas'a gerçekleştire- cekleri gezi sırasında bir basın toplanüsıyla kamuoyuna açıkla- malan bekleniyor. Düşünce öz- gürlüğü ve güvenlik soruştur- ması konulanmn ekim ayında TBMM'ye sunulması şartıyla özelleşürmeye "evet" dediklerini vurgulayan SHP'liler, DYP'nin "en ufak" bir engellemesiyle karşı karşıya kalınırsa "koalisyondan çekileceklerini" vurguladılar. Bakanlar Kurulu'nun dünkü ÖzerÇiller • Baştarafi 1. Sayfada bağlı olarak MİTAŞ trafo merkezi ile ilgili tüm taleplerinden vazgeçmiş ve sontnu kooperatif lehine çöziimiemeyi taahhüt etmiştir. Aynca gene MtTAŞ şantiye binasmm nakkdümesi keyfiyetini de kabul etmiştir." Mukaddes Akça önceki gün gazetemizde yayımlanan açı- klamasmda ise "davadan va^eçiknesi" konusundaki ha- berkrimkin gerçeği yansıunadjğını söylemiş, Pınar Kılıç ve Ahmet Durul ile birlikte kooperatif yönetim kurulunun açüğı davaya başından beri müdahil olarak katılmadı- klanm bildirmişti. Bu gerekçeyle açmamış olduklan bir da- vadan vazgeçmelerinin mümkün olmadığını kaydeden Akça aynca, "davalardan vazgeçilmesi" konusunun koope- ratif genel kurulunda oylamaya bile konmadığıni ifade et- mişti. toplantısında, özelleşürme. dü- şünce özgürülüğü ve ekonomik konular ele alındı. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe. toplantı son- rasında yaptığı açıklamada. özel- leştirme yasa tasansımn imzaya açılarak. TBMM'ye sevkinin ka- rarlaşünldığını bildirdi. Daçe'- nin. kararnameyle ilgili olarak. "Bu akşam parlamentoya sevk edilir" açıklamasını yapmasına karşın. aralannda Dışişleri Ba- kanı Soysal ve Devlet Bakanı Sağlar'ın da bulunduğu bazı SHPli bakanlann. "demokratik- leştneyle es zamanb olarak TBMM'ye gehnesi için" karar- nameye imza atmakta "aceleci" davTanmayacaklan öne sürüldü. Bayındırlık Bakanlığı'na da ve- kalet eden Devlet Bakanı Sağ- lar'ın. DYP'liIerin tepkisine ne- den olan Başbakan Çiller'le ilgili "ahlaksız" tanımlamasının ar- dından. son 2 kabine toplanüsına katılmaması, siyasi çevTelerde "dikkat çekfcT bulundu. Başbakan Yardıması Kara- yalçın, özelleşürme tasansımn görüşülmesi sırasında, Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın, kapsam dışında tuüılmasını is- tedi. Başbakan Çiller'in de sıcak baktığı bu öneri doğrultusunda. söz konusu bankalann hisseleri- nin yüzde 51'i devlette kalmak üzere, özelleşürmede ayn statüde değerlendirilmeleri kararlaşünl- dı. Karayalçîn, özelleştirmeye iliş- kin görüşlerini dile geürirken "Özelleştinne DYFnin, demok- ratikleşme SHP'nin diye bir aynm yapdamaz. Her iki konu da hiiküntetin uygulamasıdır. Onu o yaptı, bunu bu y aptı diye bir aynm söz konusu olamaz" dedi. Bakanlar Kurulu toplanü- sında SHP'li bakanlann, daha önce özelleşürilen iş yerlerinde çalışan işçilere de yeni yasada ön- görülen işsizlik kaybı tazmi- natının ödenmesini istemeleri, tartışma konusu oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear