Catalog

29 EYLÜL1994 PERŞEMBE CUMHURfYET SAYFA 13 HAYVANLAR VE HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ Tet: (212) 512 05 05 Fatts: (212) 513 98 98 Gökova'dan Sapanca'ya Türkiye B C aşbakan Tansu Çiller'in Çevre Bakanı Rıza Akçalı ve Enerji Bakanı Veysel Atasoy'a Göko- va termik santrali için "Bunu atıl tutma lüksümüz yok. Çalıştıracak mıyız, çalıştırmayacak mıyız, bir karar verelim" yolundaki talimatı üzerine Bodrum Gönüllüsü Saynur Geten- dost şöyle dedi: -Santrale karşı başlattığımiz ölüm orucunu, 12'inci gününde bize devlet güvencesi verildiği için durdurmuş- tuk. Cumhurbaşkanı'nın verdiği söz vardı. Burası nasıl değerlendirilecek bilmiyorum ama santral olarak çalış- mayacak. Gelendost'un şakası yok. Bu işe ya- şamını koyduğu için ciddiye alınması gerekir. Ne ki, hükümet çevre konusunda son derece duyarsız. Sakarya nehrin- de binlerce balıgın ölümüne, Yeşilır- Cüneyt Canver ve danışmanlığı umhuriyette dün, bir zaman- lar "baş erkek papatya" namıyta tanınan "özal dönemi zenginlerf'nden MNG Hol- ding'in sahibi Mehmet Nazif Günal'la ilgili şu "anı" yeraldı: Sernra Özal-Turgut Bey'e borcunu söyle. M.NazH Gûnak.. Turgut Özal-Ne var Nazif? M.NazH Günal-Sayın Cumhurbaş- kanım, Kemer'deki otel beni mahvetti. 10 milyon dolar borcum var. Turgırt Özal-Hımm... Bunun uzerine yanındaki bürokrat- lara dönen Turgut özal: -Şunun bir binasını kiralayın da hal- ledin meseleyi. Mesele, Günal'ın bir binasının Top- lu Konut ve Kamu Ortaklığı Idaresi'nce iki yıllığına 22 milyar liraya kiralanma- sıyla halledildi. Bu anıyı okuduktan sonra eski CHP milletvekillerinden Salfm Erel, Vazi- yet'i aradı: -1992 de 1,5 yıJdan fazla MNG Hol- ding'ln hukuk danışmanlığını khn yaptı billyor musunuz? -Hayır. -Cüneyt Canver -öyle mi? -Evet, Cüneyt Canver MNG'den ay- ntdıktan sonra Ahmet özal'ın teteviz- yomına geçtf. -Onu biliyorum. Sonra da TRT'ye dı- şarıdan program yapü ama... -Şimdi ne yaptğını biliyor musu- nuz? -Bildiğim kadanyla, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın siyasi danışmanlığını yapıyor. llginç bir ilişki yumağı değil mi? Neyse, olur böyle vak'alar, gerçek sosyal demokratlar yakalar! Balık yağı sSK Istanbul Hastanesi Başhe- kimi Op.Dr. Mücahtt Atmanoğ- lu'ndan, Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi'nde yatan sigortalı has- ta için istediği ilacı alamayan Dr. Er- can Türed'nin yakınmasına yanıt gel- di: Atmanoğlu, dört kalem ilacın tatil günü olan, cumarfesi istendiğini, esa- sında bu tip reçetelerin mesai saatleri içinde ve başhekimljk onayı ile gel- mesi gerektiğini belirterek şöyle dedi: "Nöbetçi eczacımız, vitamin ve ba- lık yağı olan reçetenin acil olmadığı, reonimasyonda yatan bir hastanın hayati problemiyle hiç ilgisi olmadığı gerekçesi ile geri göndermiş, ancak hekim israrı ile tekrar gelen hastaya birinci, ikinci, dördüncü kalemde yazı- lan vitamin ilaçları verilmiş, sadece ûçöncü sırada yazılı balık yağı, hasta- nemizde bulunmadığı için verilme- miştir. Konu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anestezi kürsüsü şefi ile de konuşul- muş, yazılan bu reçetenin hiçbir ha- yati önem taşımadığı, ancak hastaya takviye ve beslenme olarak verilebi- leceği, balık yağının yerine aynı vita- min içeren başka gıdanın verileceği ifadeedilmiştir." mak'ta aynı senaryonun tekrarına göz yuman siyasi iktidar için varsa yoksa ekonomi! Ekoloji kimsenin umurunda değil. Gözlerden ırak Gökova Körfezi bir yana herkesin gözünün önündeki Sa- panca Gölü'nün ölümune bile seyirci kalınıyor. Hasan Güreillter anlatıyor gölün halini: "Fazla değil bundan 10-12 yıl önce yayın, sazan, turna gibi çeşitli balıkla- rın cirit attığı, kerevit işleme tesisleri- nin bulunduğu Sapanca Gölü'nde ke- revit tamamen yokoldu, sazan ve tur- na arasıragürünüyor, yayınıniseyav- rusunu bile bulmak mucize sayılıyor. Çünkü, işbitirici belediyeler zama- nında gölün kıyısı, betonlaştınlıp ta- mamen yokedildi. Göl pisliğini kıyıya atamıyor. özellikle koylar yüzer çöp- lük haline geldi. Beton sahilde inşa edilen gazino ve villaların tüm atık su- ları arıtmasız olarak göle akıtılıyor. Bu doğa harikası ve içme suyu kaynağı göl, deterjan ve lağıma boğuldu. Yü- zevler semtininin kanalizasyonu be- lediyenin bilgisi dahilinde göle verili- yor." Oysa Sapanca nın suyu Istanbul için belki de en büyük umut. O da sö- nüp gidiyor. Gökova'yı termik santralle, Sapan- ca'yı lağımla, Sakarya'yı zehirli atikla yoketme planları ökır tıkır işliyor. Insanlar susuzluktan kırılıyor, temiz hava soluyamıyor. Pislikten kolera al- mış başını gidiyor. Kimin umurunda! Neymiş, Türkiye'nin Gökova termik santralini atıl tutma lüksü yokmuş. Peki... Birileri Türkiye'yi 'üks bir tu- valete çevirme hakkını kimden alı- yor.. Millet iradesinden mi? Hadi ca- nım sende! Eşim Turgut özal ile ülkem için çalışmaktan yeraltına Inmeye hrsat bulamadım. Semra özal Bilgisavar kaçakçısı turistler! N orveç'ten 60 kişilik bir turist grubu geçenlerde uçakla An- talya'ya geldi. Havalimanında gümrük kontrolünden geçer- ken, gümrük memuru ortada bir "anormallik" hissetti. Güneşlenip, denize girmekten başka bir amacı ol- maması gereken turistlerin berabe- rinde bilgisayarlar vardı. Yoksa bun- lar, turistkılığına girmiş bilgisayar ka- çakçısı mıydı? Bilgisayarlara hemen el kondu. Turistler, bilgisayarları deklare ederek pasaportlarına işletmeyi önerdi ama bu kabul edilebilir bir oneri değildi... Bu önerinin altında kimbilir hangi kaçakçılık planları yatı- yordu. Bilgisayarlar, çıkışta kendileri- ne verilmek üzere emanete alındı. Turistler, çaresiz havaalanından çı- kıp Alanya 'da kalacakları otele gitti. 14 günlüğüne yer ayırtan Norveçli turistler, Alanya'ya geldiklerine piş- man gibiydi. Ne güneşleniyor, ne de- nize giriyorlardı. Otel yöneticisi turist- lerle ilgilenince "vaziyet" ortaya çıktı. Nedir bu ilaç muhabbeti? Bunlar, bir briç kulübünün üyeleriy- di ve Alanya 'ya kendi aralarında briç oynamaya gelmişlerdi... Özel prog- ramlı bilgisayarlar da bunun için kul- lanılacaktı. Otel yöneticisi hemen An- talya Valiliği'ni aradı. Vali Yardımcısı Coşkun Bey ile görüşüldü ve fakatso- run yine çözulemedi. Bilgisayarları gümrükten çıkarmaya Havaalanı Ida- re Amiri konumundaki Vali Yardımcısı'nın bile yetkisiyetmedi. Olaydan Turizm Bakanı Halil Çul- haoğlu'nun haberi oldu. Çulhaoğlu gerekli talimatı verdi. Talimat henüz yerine ulaşmamış olacak ki, "bilgisa- yar kaçakçısı" turistler otelin lobisin- de beklemeye devam ediyor! BİRLEŞ DYPil« ANAP birbirferfnf yolsuzlukla suçluyormuş... -Hangisinln yolsuzluğu fazlaysa onda blrleşmek fçin mi! am 22 yıldır bu mesleğin için- deyim. Hesabını yapmadım ama bugüne dek epeyce ha- ber, röportaj, izlenim yazdım, spordan siyasete dek birçok alanda yüzlerce konuyu gündeme getirmeye çalıştım. Böylesi bir "tepki" ile karşı- laşmadım. Vay efendim, doktorun yazdığı ilaç Coraspin ile eczacının verdiği ilaç Dispril arasında hiçbir fark bulunma- dığını nasıl bilmezmişim. Her iki ilacın etken maddesinin aynı olduğunu hat- ta Dispril'in daha "iyi" bir ilaç olduğu- nu neden araştırmamışım. Son iki gündür neredeyse gazetenin telefon santrali kilitleniyordu. Kalp rahatsızlı- ğına karşı kan sulandırmak için arka- daşımız Garbis özatay'ın yuttuğu ve fakat prospektusunde kalp ile ılgılı en küçük bir açıklama olmadığı gibi "adet sancılarına birebir geldigi" be- lirtilen Dispril'e gösterilen bu büyük "ilgi"yt anlamakta güçlük çekiyorum. Dispril'in de kan sulandırıcı etkisini böylece öğrenmekle birlikte, eczacı dostlar gücenmesin ama biri üretici diğerj ithalatçı iki ilaç firmasını ilgilen- diren bu konuyu kapatmak istiyo- rum... Ve eczacı dostiardan aynı yoğun- lukta sağlık sektörünün sorunlarının çözümüne ilişkin, örneğin reçetelere ilaç adı yerine etken madde adı yazıl- ması gibi konularda kamuoyu oluştur- maya yönelik öneriler bekliyorum. -YORUMA GEREK YOK- (RESTAURANT İBAR StZ tSM SEYEILER. fSMYi TENfLfKLEKLE 30 EYLÜL CUMA GÜNÜ A Ç I Y O R U Z SEVERtCRESÛRfTÖZ... Sizlere alt kaanuzdabırjazz clııb haartadıi Toıtiye'nin bir nunanüı jazz sanaiçılan. nşşer IUACAM nÛKET RIIACAP! AYŞCOETtÇEl / JPKK DEHİRER j J ffOYTM PULÇÜPI CEHAKSEL raujra Sdere ununılmazjazz gccelen yaşaıacak. Ayrıc» bütrdo severier MAHZENCAFE'de 3 top Anoikan bfiardo oynayabüir, hojçav«kitg«çirtbüirl«r. Geniş bdgı verez:255 23 84 Tariabaşı ! M l M S T a t t t l j ) ^ r i Cuma, cumartesi LtDYA-ÎHSAN-ÜNSAL ile Nostaljik Dans Müziği... Restaurant Cafe - B>ır 2510000 PBX2515105 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 İLAN T.C. YA YLADAĞIKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:1986'lll Karar No: 1992/11 Davacılar Ahmet Aksoy. Bekir Kuş, Mevlüt Kuş, Hüseyin Kuş, Ahmet Aksoy, Fatma Korkmaz, Zeynep Aksoy, Yusuf Kuş ve Emış Karaca tarafından davalı Hazine'ye izafeten Yayladağı Mal Müdür- lüğû ve Orman Genel Müdürlüğû'ne izafeten Yayladağı Orman Iş- letme Müdürlüğü aleyhine açılan kadastro tespıtine itiraz davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda verilen 21.2.1992 tarih ve 1986 111 esas ve 1992/11 karar sayılı ılam ile verilen davanın kıs- men kabul ve kısmen de reddine dair karar Emiş Karaca mirasçısı Mustafa kızı Emış'ten olma Yayladağı 1927 doğuınlu, Yayladağı il- çesi Cumhuriyet Mahallesi ılt: 036,01, Sayfa: 14, Kütük Sıra No: 8'de nüfusa kayıtlı Yayladağı ılçesi Yeditepe nahiyesınde ikamet etmekte iken Suriye devleü Halep iline gittiği kesin adresinin bilinmediği Mer- yem Karaca'ya tebliğine karar verilmiştir. Tüm araştîrmalara rağmen adresi meçhul oiduğundan gıyabında venlen bu karann trajı yüksek gazetelerden birinde yayımlanmak su- retiyle ilanen tebliğine karar verilmiştir. Karann, trajı büyük gazetelerden birinde yayımlandıktan sonra 15 gün sonra yapılmış sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 9.9.1994 Basın: 36202 Nüfuscüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür ERDOĞASGENÇEL Nüfuscüzdanımı kaybettim Hükümsüzdür. ALİKUZVÖZK4N KİMKİME DUM DUMA BEHIÇAK • ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI KARGACA KEMAL GÖKHAN GÜRSES yeşiL pctsâpomı GSREVLİSİ feden Sfck? j&K Su tfft W/?flecfertîd e cebînc/e iaşıclığı SA l/u(kk'el,eR> ö(eı aRarytasj geF&cfnce. pasapofc ], rircm Çok y ârr(ad/ın// HARBİ SEMtHPOROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAI\ 29Eyiül AMIRAL NBLSON.. 1?58'Oe 8UGÛH, ÜA/LÖ İfJGİLİZ AMİRAÜ HO&tTIO UELSoti OOİPU. İNGİLİZ IMPARATDGLUSUMUN PuA/yj DEHtzLeR.iNC>£ üsrüMuııas&ui ICA- SUL ETTİeOitUj£l2l Y(LLARCV), NBlSoM, OZ£lr LıKLB FMUS/Z \/€ ISPANYOL A& NA KARŞı gAŞA&Lt SAI/AfLAJS E OA S ÇÇ DA SAG fûOLUUU, AUD/eS//CA'ûA BrG. GÖZÜUÜ KAY&EPECEK, uULÜ rtSAFALGfHl SAI/AÇI ISB yAÇAMlNt 4-7 y/tffAJD/f Y/T7B*t£S/AJ£ A/f- D£fJ OLAC&KT/. PÜMY/I TARJH/NİM BAJ ÖMEML/ P£AJ/Z SAVAŞLAGJ ARAStNOA yee. ALAM SU ÇA/^P^MAPA, F/SAMSIZ ve İS-pAhiyOL £//Z££-f/£ DOUAMMAÇf BÜYÜK. SİR. Y£M/LGiYe UĞ&ryAG4lÇT& ACIKAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, değerli arkadaşımız, Basın Şeref Kartı, 1993 Burhan Felek Basın Hizmet Odülleri sahibi SUAVİSONAR 27 Eylül 1994 Salı günü vefat etmiştir. Suavi Sonar'ın cenazesi 29 Eylül 1994 Perşembe günü öğle namazını müteakip Şişlı Camii"nden alınarak Zincirlikuyu Mezarbğı'nda toprağa verilecektir. Vefatı camıamızda büyük üzûntü yaratan Suavi Sonar'a Tann'dan mağfiret, kederii ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TtMKİYE GAZETECtLER CEMİYETİ ACELE 3 yaşmdaki oğluma bakacak, üniversiteye hazırlanan veya'Açıköğretim'de okuyan bayan anyorum. ÖZLEM YÜZAK Tel: 512 05 05 'ten 488 veya 459 SAHİBİNDEN Senesenevler-Bostancfda kullanışlı, ferah, 110 metrekare, kaloriferli, hidroforlu, çevresi yeşil, vasıtası bol, BağdatCaddesi'neyakın acele satılık daire. Telefon: 362 5496