Catalog

27 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP yönettoH ; • İSTANBUL(AA)- ; ArıavatanPartisi(ANAP) Istanbul ll Yönetim Kurulu : yeniden belirlendı. ANAP • Istanbul İl Başkanlığı'ndan ', yapüan yaah açıklamaya , göre Mükerrem Taşçıoglu tl ; Başkanhğı'na. Hayrettin ; Elmas îl Başkanvekilliği'ne, r Sühan Özkan, Salih San, ! Erdal Dumanb, Emre ; Kocaoğlu.SahireGüldürtl • Başkan yardımcıhklanna, Şenal Öngüner ll \ Sekreterbğı'ne,Kemal Özcan da İl Muhasipliği'negeunkü. Yönetim Kurulu üyeleri ise şu isimlerden oluştu: Tekin . Küçükali. Saadettin Batu, , Cengız Mercan. Neah özgûr, ' İbrahim Çetinkaya, Tûrköz • Teffi, Cevdet Hacaloğlu, j MustafaPakoglu. Halit • Büyüköğüt. Zeki Bodur, i Atilla Uğur, Nıhat Karaveh, ; Enver Şahın. Erol Korkut, | Sibel Çarmıkb, İbrahim ; Pektaş, Halıl Öner, Hasan • Uzun, Hüseyın Anlar, Mahir ! Çansar, Banu Polat, Hasan ;Orak. ANAP İstanbul İl \ Yönetim Kurulu, 6 nisan ; tarihinde istifa etmış. daha j sonra Mükerrem Taşçıoğlu İl \ Başkanbğı'na getirilmişti. Aksoy'dan Gökçek'e tazminat davası ; • ANKARA (AA)- ; Alünpark'taki 'Periler \ Ülkesinde' adlı heykeb \ kaldınlan heykelüraş ; Mehmet Aksoy. Ankara j Büyûkşehir Belediyesi 'BaşkanıMelihGökçek ! aleyhine 5 müyar liralık I tazminat davası açtı. \ Aksoy'un avukaü Ünsal ; Piroglu, sanatçırun eserine ve ; dolayısıy la da sanatçı ı kişüiğine karşı 'aşağilayıcı bir \ davranış' sergilendığini ileri ', sürerek, "Sanata, sanat ; eserine ve insan haklanna ; karşı ağır bir ıhlal söz '• konusudur. Sanatçının \ eserinin yerine konulmasını ; istiyoruz" dedi. Piroğlu, ; sanatçının eserinden doğan ;haklann yaşama hakkı, '< özgürlûkİer gıbi temel '• haklardan sayıbnası ', gerektiğini belirterek bu ; haklann uluslararası düzeyde ' çok tarafiı antlaşmalarla korunduğunu söyledi. <Piröğfu.teIifhakİannın - " !anayasarun ilgili maddesiyle ,de korunduğunu anımsattı. G.Doğu'daki uygulamalar •ANKARA (ANKA)- HADEP Genel Başkan Yardımcısı Şahabettin Ozarslaner, Güneydoğu'daki uygulamalann savaş boyutunu çoktan aşüğını •bebrterek, milktvekillerini ,bölgelerine sahip çıkmaya içağjrdı. Ozarslaner yapüğı açıklamada, Güneydoğu'nun dağ, orman, köy gözetilmeksızin .bombalandığını önesürdü. 1 Yıllardır süren uygulamalann son dönemde savaş boyutunu çoktan aştığını kaydeden •Ozarslaner, bölgede her şeyin şiddet yöntemiyle halledilmek .istendiğini savundu. Bunun ;sonucu olarak, bölgenin •kalkınmasında kullanılabilecek trilyonlarca iliranın heba olduğunu, on ;binlerce insanın yaşamına / 'mal olan uygulamalann •aynca doğanın tahribatına 'yol açüğını ifade eden lOzarslaner. "İnsanım diyen ;herkesı, özeUikle bölge milletvekillerini cayırcayır iyanan bölgelerine sahip içıkmaya davet edıyoruz" Idedi. ' MGKyarın İstanbul'da toplanacak 'm ANKARA (AA)-Milli •Güvenbk Kurulu 28 temmuz perşembe gûnü (yann) İstanbul'da toplanacak. Milli Güvenlik Kurulu'nun, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin başkanlığtndaki temmuz ayı olağan toplantısı, HarpAkademileri Komutanlığı'nda yapılacak. Toplanüda, iç ve dış olav lardaki son gelişmeler değerlendınlecek. Denktaş'ın Konya konferaıtsı '• KONYA (AA) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti t K K T Q Cumhurbaşkaru •RaufDenktaş, 30 temmuz tumartesi günü Konya'ya gelecek. AA muhabirinın aldığı bilgjye göre Büyûkşehir "Belediyesi'nin davetlisi olan •Denktaş, 31 temmuz pazar •günü Alaaddin Keykubat •Salonu'nda "Kıbns Banş Harekatı Olmasaydı Ne Olurdu?" konulu konferans Verecek. Denktaş, aynca 24. Konya Milli Fuan'nda açılan •tendısine ait resim sergisini de gezecek. Kurultay öncesinde Genel Başkan Murat Karayalçın'a destek olan 'SHP'nin lordlan' olarak anılan bakanlar SHP Hderini terk ediyor SHPde liderlikbunahmıBakanlann hareketinin parti içi dengeleri yeniden şekillendireceği ifade ediliyor. Gelişmeleri yakından izleyen Onursal Genel Başkan İnönü, suskunluğunu koruyor. PM üyelerinden Tevfık Çavdar "Güvenilmeyen, politika bilmeyen acemi lider yerinde duramaz" dedi. Ecevit: Kabine 'Yanlışlıldar Komedisi' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, kabinenin SHP kanadının değiştirilmesin- de yaşanan skandab Shakes- peare'in "Yanbşlıklar Kome- disTne benzetti. Ecevit, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'- ın, bakan degişikliklerinin nasıl yapılacağinı bilmediğini belir- tirken Başbakan Tansu Çiller'i de bu koşullarda istifa etmeye ve yeni bir hükûmet kurmaya çağırdı. Ecevit, dûn parlamentoda düzenlediği basın toplantısın- da, kabine değişikliğinde orta- ya çıkan skandalı, "siyaset tari- hinde eşi görülmedik bir bügisiz- likler, ckidiyetsizlikler, densiz- likler kargaşası" olarak nitele- di. Ecevıt, "Tûrk siyasal ya- şamında günlerdir Shakespea- re'in ünlü 'Yanlışhklar Komedı- si'ni çağnştıran bir oyun oynanı- yor. Ankara-Paris-Tahran üç- gemnde oynanan bu komedide, Shakespeare'in sahne oyunun- daki iklzler kargaşasının yerini bilgisizlikler kargaşası almıştır" dedi. Başbakan Yardımcısı- nın, bakan degişikliklerinin nasıl yapılacagmdan habersiz olduğunu, yanında kendisini aydınlatacak deneyimli devlet görevlilerinin bulunmadığını, ifade eden DSP lideri, şunlan söyledi: "Başbakan Yanhmcısı, göre- ve başlarken kendisine nezake- ten verilmiş olan istifa mektupla- rını, yeni verilmiş gibi Cumhur- başkanı'na yuttunnaya kalktşı- yor. Bir anayasa profesörü, çok önemli bir bakanlığın başma anav asa çiğnene çiğnene getirü- mek istenivor. Sayın Çiller ille Başbakanlığını sürdürmek isti- yorsa, istifa etmemiş bakanları istifa etmiş gibi göstermek, isti- fa>a zoriamak veya Cumhur- başkaıu'na azlettinneye çaiı- şmak yerine kendisi istifa ede- rek, yeni bir hûkümet kurmayı denemeüdir." ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - SHPli Hikmet Çetin ve Seyfi Oktay'ın bakanlık görev- lerinden istifa etmeyerek görev- den ahnmalannı beklediklerini açıklamalanyla ortaya çıkan sıkıntı, parti içi dengeleri altüst etti. SHP Genel Başkanı Murat KarayaJçm'ın liderliği tartışmaya açüırken "Acemi, güvenilmeyen, politika bü- meyen Kder gkler" yorumlan yapılmaya başlandı. • SHP'nin Onursal Genel Başkaru Enlal tnöoü, gelişmeleri yakından ızlemesine karşın suskunluğunu korurken, Ankara'da kurultay delegeleri ile üçe başkanlan ve PM üyelerinin katıldığı bir toplantıda "hükümet- ten çekilme ve olağanüstü kurultay" ıstendi. SHP lideri Murat Karayalçın'ı zor günler beküyor. Bazı muhaliflerini de kabineye aldıktan sonra, parti içi dengeleri lehıne de- ğiştirerek 12-13 ağustos günleri küçük ku- rultayı toplamayı amaçlayan Karayalçın'ın planlan altüst oldu. Kabine değışikliğı sıkınüsı, Adalet Ba- kanı Seyfı Oktay ile Karayalçın'ı kurultay sürecinde destekleyen Dışişleri Bakanı Hık- met Çetin liderlerinden uzaklaştılar. Kulis- lerde, Karayalçın'ı "cezalandırdıği" ifade edilen Hikmet Çetin'in adı lıder adayı ola- rak konuşulmaya başlandı. Karayalçın'ın SHP Genel Başkanı KarayaJçın'm liderliği son gelişmelerden sonra tarttşılmaya başlandı. Ydmaz: Yaşananlartnhıattiyatrosu Haber Merkezi - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "bakan değiştirmeyi bile beceremeyen bir hükümetin Türkiye'yi yönetmeye kalkışmasının utanç verici" olduğunu söyledi. Skandala dönüşen kabine değışıklığını tuluat tiyatrosuna' benzeten Yılmaz, "Bu tiyatronun sonu yaklaşıyor" dıye konuştu. "Ben böyle rezalet görmedim" dıyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü. "Bu koalisyonun sûresi dounuştur. Sun'i tenefûsle yaşatmaya çalışıyorlar, ama onda da zorlanıyorlar. Kaç gündiirTürkiye'de yaşanan olaylarla iş artık çığnndan çıkmış tuluat tiyatrosuna dönmüştür. Ama artık bu tiyatronun sonu yaklaşıvor." Hükümet değişikliği yapmak ısteyenlenn zahmet edip Anayasa'yı okumalan gerektığım kaydeden Yılmaz, bu olaylann hükümetin gerçek yüzünü teşhir etmesi bakımından önem taşıdığım belirtti. Yılmaz, Dışişleri'nin partilerüstü tutulması, saygmlığı korunması gereken bir müessese olduğunu belirtti. Mûmtaz Soysal'ın çeşitli konulardaki tavn bıbnerek hükümete davet edildığine dikkat çeken Yılmaz, sunlan söyledi: "Hûkümet, kendi politikasını paylaşanlarla ayakta duramay acağını anladığı için kendi politikasmı paylaşmayanlardan medet umu>or." ANAP Yılmaz: Çiller istifa etsin 'HÜkÜmetten Çekîlelİm' Ercan Karakaş bakanları usulüne göre değiştirme becerisinin gösterilememesinin partiye büyük zarar verdiğini söyledi. Ankara'da yapılan kurultay delegeleri ile PM üyelerinin de katıldığı toplantıda "hükümetten çekilme ve olağanüstü kurultay" istendi kabine değişikliğine dircnen bakanlann, parti içinde bir güç olarak, önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecekleri ileri sürülü- yor. SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal Inönü'nün getirdiği bakanlar kabine dışı kalırken, İnönü'nün de gelişmeleri dikkatle izlediğı belirtildi. İnönü'nün, dün gün boyunca kimi SHP'li bakanlan arayarak, son gelişmeler konu- sunda bılgi aldığı ve görüşlerini aktardığı öğrenildı. Ancak İnönü'nün, bu aşamada bir yorumda bulunmaktan kaçındığı bildiri- liyor. Parti içi muhalefetin temsilcileri, istifa et- meyi reddedip azil bekleyen bakanlan tele- fonla arayarak destek bıldirdi- ler. Grup Başkanı Aydın Güven Gûrkan ile Grup Başkanvekili Ercan Karakaş'ın da "azil bekle- yen" bakanlarla telefonla görüş- tüklen öğrenildi. Edinilen bilgi- ye göre Çetin kendisini arayan- lara, "Bu kadar acemilik, neza- ketsizlik obnaz. Hiçbir usule u> ulmadı. Benunle konuşulmadL Ben görevinün başındayım" me- sajı verdı. Parti içi muhalefetin temsilcileri "Karayalcın. bu işin içinden çıkamaz. İstifa) a doğnı gider" yorumlan yapmaya baş- ladılar. Grup Başkanvekili Er- can Karakaş, Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtlarken, "Bu bakan- lar kunıhı değişikliği partiye güç ,m vermeliydi. \ apüış tarzı, partimi- ^ J? vt yarar yerine, zarar verdi. Bu, wm *W parti >önetiminin hatasıdır. Za- • "*•• ten parti vıpranıvor. Bir de ba- kanlar kurulu değişikliği becerisi gösterilmemesi parnŞi daha çok yipratıyor" dedi. Parti Meclisi (PM) viyelerinden Tevfik Çavdar da son gelişmeleri değerlendirir- ken "En büyük yarajı SHP aldL Güvenilmeyen, politika bilme- yen, acemi bir lider yerinde dura- maz" diye konuştu. 'Koaüsyondan çekiklim' Ankara'daki kurultay delege- leri, PM üyelen, ılçe başkanlan, il yönetıcileri ve belediye baş- kanlannın katıldığı ve önceki gün yapılan toplantıda; partinin ıyı yönelilemedığı, olağanüstü kurultayın toplanması gerektiği ve mutlaka bir yönetim hesap- laşmasına gjdilmesınin yararlı olacağı dile getirildi. Söz alan partib'ler, SHP'nin koalisyon hükümetinden çekilmesınin de partı açısından gerekli olduğunu dile getirdiler. Toplanüda çıkan görüşler, Murat Karayalçın'a iletilmek üzere Ankara İl Baş- kanı Ydmaz Ateş'e aktanldı. Partide hükümetten çekilme ve olağanüstü kurultay istemle- rinin yükselmesine karşın göre- vini yeni bir arkadaşına bırak- maya hazırlanan Turizm Ba- kanı Abdülkadir Ateş, bakan de- ğişikliklerinı olumlu karşı- ladığını vurguladı ve yeni atana- cak bakanlann hepsinin dene- yimli ve örgütü tanıyan kişiler olduğunu dile getirdi. Ateş, şöy- le konuştu: "Partide konular bazında gruplaşnıalar var. Özünde, eski- den olduğu gibi bir büiiktetik, parti için temekle bir muhaiefet durumunun söz konu.su olduğuna inanmıyorum. Bu bakmtdan, şu bakan oldu, bu olanıadı demeden, bir an önce bu partiyi toplamak için kendi birikimta ortaya koy- mamız gerektiğine inanıyonm. Bu yeni değerli arkadaşlarımtzı da yanmuza alarak örgütlere, Anadolu'ya yayüarak cahşma yapmamız gerekiyor." Ateş. Hikmet Çetin ve Seyfı Oktay'ın istifa etmemelenni nasıl karşıladığına ılişkın bir so- ruya da "Kimsenin tavn ile ilgili açıklama yapmayı doğnı bulmu- yorum. Herkesin özei takındığı tavır, kendini ilgilendirir. Değerli arkadaşlaronız, ikisi de çok ba- şardı bakanımızdır" karşılığını verdi. lideri, gazetecilerin kulislerde yeniden DYP-AN AP koab'syonunun konuşulduğunu söylemeleri üzenne ise "Tansu Hanım istifasını versin, formüller ondan sonra görüşüliir" dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kececiler ise dün düzenlediği basın toplantısında olayın "tam bir siyasi kaosa" dönüştüğünü ve devleti tahrip ettiğini vurgulayarak "Kabileler bile böyle yönetilemez" dedi. Kececiler, Cumhurbaşkanf nın davranışını da "isabetli karar" olarak \orumladı. Kececiler. "SHP'nin parti içinde halledemediği olayı devlet sorunu haline getirerek ülkenin önünü tıkadığını" öne sürdü. SHP'b bakanlann değışmesı konusunun 10 aydır gündemde tutulduğunu arumsatan Kececiler. değişikliğin bu kadar uzatılması sonucu devletin itibar ve güven kaybettiğini bebrtti. Keçecıler, hükümetin bu tutumu yüzünden Cumhurbaşkanı Demirel'ınçok önemb bir geziye, yamnda dışişleri bakanı olmadan gitmek zorunda kaldığım söyledi. Tek çözümün hükümetin derhal istifa etmesi olduğunu ifade eden Kececiler şöyle konuştu: "Bugünkü hükümet, Çiller'in kurduğu hükümet değildir. Bir an önce bu hükümetin istifa etmesi, yeni bir hükümet kurulması ve güvenoyu istemesi gerekmektedir. Eninde sonunda bu hükümet ydcdacaktır, ama şu anda istifa etmesi en akduca çaredir." Azil düzenlemesini ilk kezANAP işletmişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi sonrasın- da, Türk siyasi hayatına 8 yıl süreyle damgasını vuran ANAP iktidan döne- minde 2 bakan azledildi. 1982 Anayasası'nda düzenlenen «azfl" kurumu, ilk kez 1983 yıbnda ku- rulan 1. ANAP Hükümeti'nin ilk Mab- ye Bakanı Vural Ankan'ın görevden ab- nmasıylaişletildi. Ankan, Kapıkule Gümrük Kapısı'- nda ortaya çıkanlan altın kaçakçıbğına ibşkin yolsuzluk üzerine gözaltına ab- nan bürokrat Doğan Akin'e işkence yapüdığmı belirterek, özal'ın bacanagı olan İçişleri Bakanı Ali Tannyar'ın isti- fa etmesiniistedi. Tartışmamn büyümesi üzerine, Özal, Ankan'uı istifa etmesi gerektiğini söyle- di. Turgut özal. dönetnin Cumhurbaş- kam Kenan Evren'den, istifa etmemekte direnen Ankan'ın azledibnesini ıstedi. Evren'in, Özal'm istemini kabul etme- siyle, 1982 Anayasası'ndaki azil kuru- mu ilk kez işletilmiş oldu 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ye- ğeni Hüşnü Doğan tse Semra Özal'ın ANAP İstanbul İl Başkanbğı'na karşı çıküğı için azledildi. Semra Özal'ın İstanbul'da verdiği yemeğe ilçe başkanlanmn katılmasını engelledikleri gerekçesiyle, ANAP'ın ağır toplan Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Hüsnü Dogan, Köşk tarafı- ndan kara bsteye abndılar. ^Brütûs^ûn azli Bayan Özal'ın İstanbul İl Başkanbği konusunda, "Bayan Özal, eşine yardnn- cı olmak istiyorsa faaliyetlerini asgariye indirmeli" acıklamasını yapan Hüsnü Doğan, Turgut Özal tarafından. "En küçük şerefin varsa istifa edersin" sözle- riyleazarlandı. Yeğeni Doğan'a öfkelenen Özal, aynı günlerde televizypndan yaptıği bir İco- nuşmada da, "Lzerinde annemin çok emeği olan, tahsilinde benim de eşimin de çok emeği olan Doğan bana fıkrini söyle- di. Bundan öteye gitmesi yanlış" dedi. Özal ailesi tarafından "Brütüs"lükle suçlanan Hüsnü Doğan, "Sayın Özal'ın hakkunda sarfettiği duygusal ve onur kt- ncı sözler için cevap buîmakta gerçekten zorluk çekiyorum ve bunları, arkadaşla- nmın ve aziz milletünin engin sağduyusu- P a d i ş a h aziUeri na havale etmekle yetiniyorum" yanıtını verdi. ve Hüsnü Doğan 23 Şubat 1991'de, Hü- kümet Başkanı'nın istemi üzerine Cum- hurbaşkanı özal tarafından Milli Sa- vunma Bakanlığı'ndan azledildi. Özal'ın çıkışlanna rağmen, partinin ağır toplan Mehmet Kececiler, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ile birlikte ta- vır alan Hüsnü Doğan, görevinden isti- fa etmezken, eyleme devam karan aldı. Doğan, tavnnı "Bakanlıktan istifa yok, isterse özal azletsin" sözleriyle dile ge- tirdi. Doğan. Özal'ın kendisinin yetişmesi konusundaki sözlerine kırgınlığını da, "Ben kendisine iyilik edebildiğim hiç kimseden, bana ne diyet ödemesiıü ne de minnet duymasını bekledim" dıyerek ifa- de etti. Gelişmeler söz düellosu şeklinde sü- rerken, Doğan'ın. azil konusundaki res- tini Başbakan Yüdırım Akbulut gördü Körfez krizi sırasında gelişen azil ola- yı, basma "Semra özal'ın ilk kurbanı" başlıklanyla yansırken, o dönem muha- lefette olan DYP ve SHP. olayı sert bir dille eleşürdi. Dönemin DYP lideri Sü- leyman Demirel, olayı "Bu, VVar ın the Gulf (yani Körfez Savaşı) değil, War ın the Çankaya (Çankaya savaşı)du-" söz- leriyle niteledi. Bugün, Dışişleri Bakanbğı'ndaki ko- numu bunabm yaratan ve azil bekleyen Hikmet Çetin ise "SHP Genel Sekrete- ri" sıfatıyla 24 Şubat 1991 tarihinde yaptıği açıklamada, olayı skandal ola- rak değerlendirdi. Hikmet Çetin, "Doğan'a yapılan mu- ameleyi geçmişte padişahlar vezirlerine bile uygulamadt" görüşünü dile getir- mişti. POLİTİKA GtJNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Komedi... Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ile Adalet Bakanı Seyfl Oktay, SMP lideri ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara- yalçın'a açık tavır koyuyorlar: "Bakanlıktan istifa etmeyeceğiz..." Murat Karayalcın şaşkın. Devlet deneyimi olmayan 'belediyeden transfer' danışmanlarının bilgisizliğinin fa- turasını ağır ödeyeceğini geç de olsa öğreniyor Kara- yalcın. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Iran'da konuya açıklık getiriyor: "Hiçbir bakan azletmeyeceğim." Bayındırlık ve Iskan Bakanı Onur Kumbaractbaşı son ana dek "Ben de istifa etmeyeceğim " diyor. Kumbaracı- başı, Karayalçın'la konuşuyor. Bir süre sonra karar de- ğiştiriyor: "Benim durumum Seyfi Bey'in durumundan farklı. Sa- yın Karayalcın bana bakanlık teklifetti." SHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'- ın üzerinde 'kara bulutlar' egemen. Ne yapacagını bile- miyor. Devreye Çalışma Bakanı Mehmet Moğuttayi sokmaya çalışıyor. Moğultay dün saat 11.30'da Dışişleri Bakanlığı'nagidiyor. Dışişleri Bakanı HikmetÇetin'le bir buçuk saati aşkın görüşme yapıyor. Çetin, karannı de- ğiştirmiyor: ' 'istifa etmeyeceğim, ben bunca yıllık politik yaşamım- da böyle bir rezillik görmedim..." Adalet Bakanı Seyfi Oktay da dün saat 11.00'de Hik- met Çetin gibi düşünüyordu: "Onurumla oynandı, istifa etmeyeceğim..." Şimdi ne olacaktı? Iki bakanın gerilen sinirlerini yurrjuşatmak için 'arabu- lucular' devredeydi. Hikmet Çetin'in 12 Eylül 1980sonra- sı patronu olan SHP İstanbul ll Başkanı Ali özcan An- kara'ya gelmişti. SHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalcın ise 'Devlet Mahallesi'ndekl konutunda çalışıyordu. Ali Özcan, önce Karayalçın'la konuştu, ardından Dı- şişleri Bakanı Hikmet Çetin'in yanına gitti. Bu sırada Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay, Çetin'in yanırvdan ayrıldı Çetin daha sonra Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan la görüştü. Birden hava değişmiş, parti di- siplini öne çıkmıştı. Adalet Bakanı Seyfi Oktay yakın çev- resine "HikmetÇetin son anda değişti, istifa edecek"d\- yordu. Kimse ne yapacagını bilmiyordu. SHP kendi iç evrenindeki bunalımını bu kez başka bir yörüngeye oturtmuş, işler iyice kartşmıştı. Bir SHP yetkilisi aynen şöyle diyordu bu karmaşa sırasında: "Bu bir komedi kardeşim, komedi..." Dün saat 13.30'da Adalet Bakanı ile görüştük. Bakan Oktay "Amacım istifa etmemek değil" diye başladı ko- nuşmaya. Biz de kendisine "Amacınız nedir" sorusunu yönelttik. Adalet Bakanı Oktay'ın yanıtı şu oldu: "Sayın Karayalcın şu ana dek beni hiç aramadı. Ben olup bitenleri gazetelerden ve televizyon haberlerinden öğreniyorum..." Şaşırmamak elde değildi... Sorduk: "O zaman siz istifanızı verecek misiniz?" Seyfi Oktay ikircikliydi... Yanıtı şu oldu: "Ben 2 yıl 8 ay Adalet Bakanlığı yapUm. iyi ya da köty işler yapmış olabilirim. Şu anda partiyi güç durume dü- şürmek de istemiyorum. Bakın bugüne dek Sayın Kara- yalcın beni bakanlıktan alacağına ilişkin bir tek şey söy- lemedi. Bu, azilanlamına geliyor. Televizyondan oğren- dim, azledecekmiş. Etsin. Istifam istenseydi verırdım. Başta da söyledim, yineliyorum. Amacım istifa etme- mek değil..." Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin 'arabulucular' tarafın- dan yatıştırıldıktan sonra böyle konuşmayı yeğliyordu Adalet Bakanı Seyfi Oktay. Oysa Oktay birkaç saat önce aynen şöyle konuşuyordu: "istifa etmeyeceğim, Sayın Karayalcın beni azlet- sin..." Bir iki saat içinde dengeler birden değişmiş, sanırız Seyfi Oktay yalnız kalmıştı. Bu da politikanın bir cilvesiy- di. Arkadaş birlikteliği kimi zaman insanı hiç beklemedi- ği bir anda yaya bırakabilirdi. Dün öğleden sonra Murat Karayalcın biraz rahatla- mıştı. Gökyüzündeki 'karabulutlar' dağılır gibi olmuştu. Ancak sıkıntısı sürüyordu. Ne Hikmet Çetin ne de Seyfi Oktay yazılı istifalarını henüz vermemişti. Ama olsun, nasıl olsa baskılara dayanamayıp istifa edeceklerdi. Fazla sıkılmasının pek anlamı yoktu. Belki şöyle düşü- nüyordu: "Oh be! Bu engeli de atlattık ve rahatladık..." Acaba gerçekten rahatlamış mıydı? Günlerdir oyna- nan komedi bitmiş miydi? Parti içindeki muhaliflerini yola getirmiş miydi? Hiç sanmıyoruz... Çünkü Murat Karayalcın bir 7/der' gibi davranmıyor ya da davranamıyor... Bu bir gerçek! Skandala Baykal'dan yorum: Ecel gelmiş eihane, baş ağrısıbahane skandalını hükümetin ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kabine değerlendirirken, doğal ömrünü uzun süreden beri tamamlamış olduğunu vurgulayarak, "Ecel gelmiş cihane, baş ağnsı baha- ne" dedi. Baykal, kabinede böylesi bir değişikbğin, güve- noylamasına bağlanmadan ge- çiştirilemeyeceğini de söyledi. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay da, SHP'deki kabine değişikliğınin partideki "İnönü kanadının tasfiyesine'' yönelik olduğunu ileri sürdü. Baykal, gelişen olaylar konusunda Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtlarken, olayın bü- tün yönleriyle bir skandala dö- nüştüğünü bildirdi ve şunlan söyledi: "Hükümet değişikliğinin yöntemi de, içeriği de demokra- tik bir rejimde bu anlayışla ger- çekleştirilemcz. İşin temelinde- ki felsefeden başlayarak, her aşamada büyük hatalar yapıl- mıştır. Bakanlddar, milletvekil- lerinin deneyim kazanması amacıyla tumıkeye bağlanacak bir anlayışla dağıtüamaz. Olay artık acemilik, işbilmezlik yak- laşunını geride bıraknûştır, aşnuştır. Çok ağır bir bunalım dönemini Türkiye yaşarken, parti içi iktidar hesaplanyla ba- kanlıklann kuUanüması, de- mokrasinuı de ötesinde, siyase- te saygtsızlıktır." Baykal, "Bu aşamada, Sayın Karayalçın'ın istifası söz konu- su olabilir miT" sorusuna da, şu karşıbğı verdi: "Bu hükümet modeli doğal ömrünü uzun süreden beri ta- mamlamıştır. 'Ecel gelmiş ciha- ne, başağrısı bahane'. Şu ya da bu önemsiz, önemli bir gerekçe, bu hükümetin çoktan sona er- miş ohnası gereğini ortaya ko- yacakör." 'İnönü tasfıye ediliyor' CHP Genel Sekreteri Ertuğ- rul Günay. SHP'deki sıkınüb kabine değişikliğinin "Partide- ki İnönü kanadının' 1 ' tasfiyesine yönebk olduğunu savundu. Başbakan Tansu Çiller ile SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayal- çm'ı, anayasa bilmezlikle suç- layan ve "Bunlar iki kazı bile güdentezler" dedi.