23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 TEMMUZ1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Merkez Bankast'ndan ihracata destek • ANKARA (ANKA) - Ekonomik knzden tek çıkış yolu olarak görülen ihracatın artınlması için Eximbank'tan sonra Merkez Bankası da harekete geçti. Banka, bir süre önce uygulanmış bulunan ve ihracatın gelişmesine katkıda bulunduğu belirtilen "İhracat kabul finansmanı programı"nı, koşullannı yeniden belirleyerek uygulamaya koydu. Çavuşoğlu'ndan uyarı • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, hükümetin, ekonomik alanda yeni önlerrüer alması gerektiğini belkterek. "Köklü tedbirler ahnmad]ğ] takdirde sonbaharda yeni güçlüklerle karşı karşıya kahnacaktır" dedi. Çavuşoğlu, halka arz edilen yüksek faizli hazine bonolannın büyük bir kısmının bankalarca alındığı yönünde duyurrüann olduğunu anımsatarak, "Krizin sorumlusu olarak gördüğümüz bankalann açık pozisyon işlemlerine yeniden hız vermeleri ileride bugün yaşadığımız sıkıntüann aynısıru yaşatacaktır"dedi. Müteahhffler yurtdışında ev yapyor • ANKARA (AA)- Yurtdışında şimdiye kadar 31 milyar dolara yakın iş üstlenen Türk müteahhitlerinin, çoğunlukla konut yapımı ihalelerini kazandığı belirlendi. Yurtdış] müteahhitlik hizmetleri konusunda Başbakanhk Başmüşavirliği tarafından hazırlanan rapora göre Türk müteahhitlerinin 1993 sonu itibanyla yurtdışında üstlendikleri işlerin toplamı 29 milyar 290 milyon dolara, bu yıl nisan sonu itibanyla da 30 milyar 492.9 milyon dolara ulaştı. Ftskobirlik toplantısı • DÜZCE (Cumhuriyet) - DYPBoluMilletvekiİİ Nazmi Çiloğlu, Düzce'de yapılan toplantıda hükümetin fındık destekleme fıyaünı oluşturacığını söyledi. Batı Karadeniz bölgesi fındık sorunlan toplantısı, dün akşam Düzce'de Kızılay Düğün Salonu'ndayapıldı. Toplanüya milletvekıllerinden sadece Bolu milletvekili Nazmi Çiloğlu'nun katılması ilgi çekti. Toplanüya tüm Batı Karadeniz fındık üreticileri, Ticaret oda başkanlan ve DüzceSHP,ANAPilçe başkanlan katıldılar. İhracata şeker ve meyve dopingi • ANKARA (ANKA) - Döviz kurlannda yapılan düzenlemelere rağmen istenilen performansı gösteremeyen ihracata doping. şeİcer ve meyveden geldi. Türkiye'nin toplam ihracatı yılın ilk dört ayında yalnızca yüzde 2.4 artarken şeker, meyve ve ayakkabıda rekor artışlar sağlandı. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre bu yılın ocak-nisan döneminde şeker, geçen yıhn aynı dönemine göre en yüksek ihracat artışı sağlanan ürün oldu. Meyve ihracatı ise artış hızında yüzde 57.4'lük oranlaikinci sırayı aldı. KDVindiPimiyok • Ekouomi Seryisi - Beyaz eşya sanayirileri tüketicilere •'KDVindirimi beklemeyin'" mesajı verdiler. BESD'den yapılan açıklamada "Bir süredir baa sektörlerdeki ürünler için KDVde indirim yapılacağma dair çıkan haberler, indirimin miktan ve zamanlaması konusunda, bayii ve tüketicilerimizi bir beklentiye sokmuştur. Geçen hafta içinde, Türkiye Odalar Birüği'nde yapılan sektör toplantılannda dayanıklı tüketim mallan sektör grubu. ülkemizde uygulanan beyaz ve elektronik eşya KDV'sinin Avrupa'daki en yüksek düzeyi oluşturduğunu ve sektör ürünlerine şampanya, havyar ve kürk gibi lüks mallar tarifesinin uygulanmaması gerektiğini hükümet yetkililerine anlatmışlar ve alınacak karann açıklanması gerektiğini belirtmişlerdi. Hazine Müsteşan Osman Birsen, "Eylüle kadar olmaz" yanıtıyla döndü Japonya da borç vermediESRA YENER ANKARA - Hükümet, ağus- tos ayında yapması gereken 500 milyon dolarhk dış borç ödemesi için kaynak anyor. Hazine Müs- teşan Osman Birsen'in, kredi için Japonya'daki finans kuruluş- lanyla yaptığı görüşmelerin so- nuçsuz kaJdığı öğrenildi. Hazine yetkilileri, Japon finans kuruluş- lanrun da, diğer ülkeler gibi eylul ayına kadar bekleyerek, istikrar paketinin başansını izlemek iste- diklerini bildirdiklerini söyledi- ler.Türkiye'ye verilecek yapısal uyum kredisi için bir ön inceleme yapmak üzere Türkiye'ye gelen Dünya Bankası heyetinin, Ulus- lararası Para Fonu'na (IMF) su- nulan "niyet mekrubu"nun de- lindiği gerekçesiyle hükümeti uyardığı öğrenildi. Kredi bulmak için geçen hafta Japonya\a giden Hazine Müste- şan Birsen, eli boş döndü. Hazine yetkilileri. IMF ile "stand-by" kredi ardaşması imzalanmadan ve Dünya Bankası'nın yapısal uyum kredisini onaylamadan dış borç bulunamayacağını vur- Stand-by'ın kaderi belîi ohıyor FUATKOZLUKLU WASHINGTON - IMFnin Tüîkiye masası yetküiieri, "stand-by düzerdejnes»" paketinin, yönctim kuruiunun 8 tetnmuzda yapacağt toplantıda görüşüfeceğini büdirdi. IMF kaynakİarından ahnan biigiye göre, icra direktörlerinin 8 temmuz tarihindeyapacağı olağan topîanüda, stand-by düzenkmesi çerçevesinde Türkiye'ye istediği 713 milyon dolarlık kredinin veriüp veribnemesi konusu karara bağianacak. Stand-bydüzenJemesi çercevesinde IMF'nin Türkiye'ye "açabikceğî ea yüksek seiiyede'* diye tammlanan krediyi vermesine. "kesİB g&ayfe" bakılıyor. Cumhuriyet'e açıklaına yapan bir IMF yetküisi, "S«z koausu laktartn aocak 200-225 müyos dolan aiaaböir. KredJnin tantanu 3'er ayhk 4 dfönuie veriecek" dedi. IMF ve Dünya Bankası 50yaşında WASHINGTON / ANKARA (AA) - Uhısiararasf Para Fonu (IMF) ve kardeş kuruluşu Dünya Bankası, 50 yaşını doldurdu. Avrupa ülkeleri ile Japonya, henüz2. Dünya Savaşı'nm yıkmuian içindeyken dünya parasal sisteminm yeniden inşaa için J Temmuz 1944 tarihinde ABD - New Hempshire'da başkyan ve yapsldığj bölgenin adıyla araian 'Bretton VVoods' toplantiları sırasında kurulan söz konusu mafi kuruluşlar, böylece yanm yüzyıh geride bıraktılar. Dünyada ticaretin çöktüğû ve ticaret hacminin dörtte öçönü kaybettiği bir dönemde. uiuslararasj alanda ekonomik ve mali mekanizmalan yeniden kurmak veilişkileri arttırmak amaayia İ944 yılı temmuzayı başında kurulan söz konusu kuruluşlann, 1945 yüında sadece 39 ûyesi vardı. Üyesayıst 178'eçıkan Dünya Bankas velMF'ye sadeceson 2 yükk cfÖnemde 23 yeni üye katıldj. guladılar. Yetkıhler, konuyla ilgı- H olarak, "IMF ik yapılacak an- laşma da, ilk aşamada uluslara- rası piyasalarda etkili olmava- cakür. Ancak, ekim başında stand-by kredisinin ikinci taksidi geliııce, piyasalarda giiven sağ- lanır" yorumunu yaptılar. Hazine'nin ağustos ayındaki 500 milyon dolarhk yükümlülü- ğü dışında, temmuz ayında 240 milyon dolar ve eylül ayında da 140 milyon dolariık dış borç öde- mesi yapması gerekiyor. IMF- den ahnacak toplam 723 milyon dolariık stand-by kredisi ise, 3'er ayhk dönemlerde 4 aşamada ödenecek. IMF ile yapılacak anlaşma çercevesinde, Dünya Bankası'run Türkiye'ye vereceği bildirilen 300 ile 500 milyon dolar arasındaki yapısal uyum kredisi için çalı- şmalar sürüyor. Kredinin mik- tan ve koşullannın belirlenmesi için Türkiye'ye gelerek bir ön çalışma yapan Dünya Bankası heyetinin, IMF'ye sunulan niyet mektubu delindiği gerekçesiyle hükümeti uyardığı öğrenildi. He- yet, özellikle, akaryakıt fiyat is- tikrar fonunun sıfırlanması, ek taşıt alım vergisınin orarunm dü- şürülmesi ve hububat destekleme alımlannda istikrar programı he- deflerinin üzerinde fiyat verilmesi konulannda uyanlarda bulundu. Heyet, uyum kredisi vermek için niyet mektubunda belirtilen, işçi ve memur maaşlannın artışının sınırlı tutulması. tan- msal destekleme alımlannın dü- şürülrnesi ve yeni getirilen vergi- lerden ödün verilmemesini istedi. TİSK, DİSK, Türk-İş ve Hak-İş, hükümeti kayıt dışı ekonomiye gözyummakla suçladılar Işçi ve işverentoplanıplıüküıııete çatb Ekonomi Servisi- İşçi ve ış- veren temsilcileri bir araya gele- rek ekonomik kriz sonrasında çalışma hayatının içinde bulun- duğu durumu ve çıkış yollannı tartıştılar. İzlenen poiitikalan eleştirerek hükümeti topa tutan sendika yöneticileri. sorunun te- melinde ahnan kararlarda is- tikrarsızlığın yattığım vurgu- ladılar. Türkiye İşveren Sendi- kalan Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refık Baydur, 5 nisan paketi hakkındaki düşüncele- rinin ve eleştirilerinin hiç değiş- meden devam ettığiru vurguladı. TİSK'in Kalyon Otel'de dü- zenlediği toplantıda biraraya ge- len TİSK, Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanlan, ülkenin için- de bulunduğu güç durumdan kurtulmanın yolunun kayıt dışı ekonominin kayıt altına aü- nması ve vergı sistemindeki ada- letsizliğin ortadan kaldınlması olarak nitelendirdiler. Sadece sendika başkanlannın açılış konuşmalanmn basına açık olarak yapıldıgı toplantıda şu görüşlere yer verildi: Nebioğlu: Kavga or- Meral: Verilen sözler Çelik: Kadrolarda is- Baydur: Sülüklere tamı geldi. yerine getirilmedi. tikrarşart. mcydan açddı. DİSK GEHEL RAŞKANI KEMALNEBİOĞLV Beledi- yelerde korkunç bo>utlara va- ran ışten çıkarmalar yaşandı. Refah Partili ve ANAP'lı be- lediye başkanlannın bu konuda- ki tutumlan işçi-işveren tartış- masını sokağa taşıdı. Biz banş ortarm bekliyorduk, kavga gel- di. Her şeyden önce el atılması gereken konu kayıt dışı ekono- minin kayıt altına alınmasıdır. TÛMKİŞ RAŞKANI RAHUM MERAL: Hüküme- tin vermiş olduğu sözlerden çoğu yenne getınlmedı. Artık polıtıkacılar kendilenne çekidü- zen vermek zorunda. Ülkede iş- sızlık sorunu var. Devletin bunu önlemesi için özellikle ihracata yönelik yatınma ginşmesı gerek. Bunun içinde >a para basacak, ya içte ve dışta borçlanacak ya da kamu açıklannı kapatmak içm özelleştinne veya kapatma yoluna gidecek. Ancak devletin eğilmesı gereken en önemli konu. \ergı sıstemınde düzenle- meye gitmek. Bu konuda hıçbır şe> yapılmıyor. HAK-İŞ RAŞKANI NE- CATİ ÇELİK: Biz artık işçi- işveren- devlet üçlüsünü birbin- ni tamamlayan unsurlar olarak görmek istiyoruz. Bırbirlerinin hasmı olan çıkar doğrultusunda çatışan gruplar olarak değıl. Ka- rarlarda ve kadrolarda istikrar sorunlann çözümü ıçın şart. De- netim mekanizmasının da işle- mesı lazım. Normal demokratik işleyiş olsa idi bugün başbakan da. kımı bakanlar da çoktan gö- revlennden aynlmış olurlardı. TİSK RAŞKANI REFİK RATDVR: Başbakan olayı ha- fıfe alarak "Sülükleri devletin sırtından çekin" dıyor. İyi de sü- lükleri yaratanlar acaba özel sektör mü, yoksa popülist politı- kalarmı? Vergı ve sigorta borcunu öde- meyenlere arka çıkan, 4 yıldır yolsuzluklara karşı ortaya so- mut birşey koyamayan, sülükle- rin meydanda cirit atmasına izin veren, devlet bankalannı dost ve yaranlara kredi kaynağı yapan, her seçım arifesinde önüne gelen ilçeyi il yapmayı teklif eden hü- kümetin bu davranışlannı terk edip açık ve iyi niyetli diyaloğa yönelmesi büyük bır ıhtiyaçtır. Hükümet haksız ve hesapsız bır salma vergıyle namuslu vergi mükellefının elindeki parasal olanağı çok kısıtlamıştır. Bu- gün. 1 milyon 200 bin götürü vergı mükellefinin ödediği 1 tril- yon vergiyi 100 bin adet asgari ücretli ödemektedir. Herkesi vergi mükellefi yapmayı hedefle- yen devlet bırde vergi daireleri- nin çalışma düzenine baksın. Hak-İş, Bakan Necmettin Cevheri'ye ortak girişimin teklifıni verdi Et-Balık'ta pazarlıkn ANKARA (ANKA) - Çelik.telediyelerin aldığı kombinalarla. il Devlet Bakaru Necmettin özel idarelerinin de eklenmesi gereği üzerinde Cevheri, Hak-İş yöneticile- durulduğunu ifade ederek "Bazı kombinaları riyle yaptığı görüşmede. Et gruplar almış. Bunlara bizim ortak girişimimi- ve Bahk Kurumuna ait zin de dahil edilebileceğini düşündük"' diye ko- kombinalardan belediye- nuştu. Özel kişilere değerinın altında satılan or lere satılanlar hariç. diğer- lerinın saüşının iptal edıleceğini belirtti. Cev- heri, özel kışilere satılan kombinalan Hak-İş öncülüğünde kurulan "ortak girişim komite- sPnin alması için teklif verdi. Cevheri, dün Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik ve beraberindeki sendikacılan görüş- meye çağırdı. Necati Çelik "Saym Cevberi, EBK kombinalan için yeni bir plan oluştur- muş. Bize de belediyelerin aldığı kombinalar dtşındaki kombinalan teklif etti. Düşümip ka- ranmızı biküreceğiz" dedi. başhyDiyarbakır, Kayseri. Kastamonu, Gaaan- tep. Afyon. Eskişehir et kombinalannın ken- dilerine teklif edildiğini kaydeden Çelik; Ma- nisa, Şanburfa ve Zeytinburnu kombina- lannın özelleştirme kapsamından çıkanl- dığım da ifade etti. Dardanel hala sözleşme bekliyor Ekonomi Servisi - Et Bahk Kurumu'nuD 7 ocakta yapılan ihalesindeA Fatsa Bahk İşletmesi'ni alan Dardanel-JÖnentaş Gıda San. AŞ'nin 21 haziranda yapılmas! gere- ken sözleşmeyi imzalayarak Kamu Or- taklığı tdaresi'nden geJecek teslim karanm bekladiğı açıklandı. Dardanel-önentaş Gıda San. AŞ Yöne- tim Kuruiu Başkanı Niyazi Önen, flrma olarak verimli çalışmayan EBK'nin Fatsa Tesisleri'ni maksimum altı ay içerisinde 1000 kişi calışüran ve senede 20 mflyon $ ihracat yapan bir seviyeye getireceklerini ifade ederek " Zaten baltk konservesi sana- yfi devlefİHişi değifcUr. Bubakandan devietin bu konuda başaniı olması knkansız " dedi. Tüpraş'ın yüzde 1.47'sisatüdı Ekonomi Servisi - Özelleştir- me İdaresi Başkanhğı(OİB) Tüpraş'ın yüzde 1 47'sini Bor- sa'da özel emir yoluyla sattı. Borsa Başkanlığı'ndan yapı- lan açıklamaya göre ÖİB bu satıştan 321 milyar 320 milyon lira gelir elde etti. Tüpraş'ın 1 trilyon 868 milyar 800 milyon olan ödenmiş sermayesinin yüzde 1.47'sine denk gelen bu satış ile birlikte ÖİB'in şirket içindeki payı 97.27'den yüzde 95.8'e düştü. Türkiye Petrol Rafınerileri AŞ(Tüpraş) 27.6 milyon ton hampetrol işleme kapasitesine sahip bulunuyor. H Ü L Y A G E N Ç Cep telefonlarına ilgi azaldı TENIURÜN Pınar'dan ekonomik yoğurt P ınarsüt, 1 kilogramlık yuvarlak ambalajda ekonomik boyPınar Yoğurtu piyasayasundu. 200,300,350,650,900,1600 gram ve 9 kiloluk olmak üzere PınarYoğurt'un ambalaj sayısı altıya yükseldi. Kalabalıkaileler için üretilen 1600 gramlık ekonomik Pınar Yoğurt, buzdolabında 10 gün saklanabiliyor. • Çizime hazır rapido R otring, yeni ürünü 'DPP Easy Plot'un tanıtımını yaptı. Kolay kullanılabilen DPP Easy Plot, uzun süre kapaksız-açık pozisyonda kurumadan kalabiliyor. Çini mürekkebinin dayanıklığıylasubazlımürekkebinözelliklerinibirleştirenDPP Easy Plot, özel ambalajından çizime hazır biçimde çıkıyor. • ABC'nin çevreci paketleri B aşar-Colgate ABC'nin Ultra Matik ve Color Matik yedek paketleri piyasaya çıkardı. ABC'nin Ultramatik ve Colormatik yedek paketleri lamine katkılı kağıttanüretiliyor. 1800 gramlık yedek paketler, dayanıklı ve modern birgörünüşesahıp • I Şşubattan ıtibaren Izmir, İstanbulve Ankara illerınde kullanılmaya başlanan cep telefonlarına olan ilgi azaldı Tüketici talebini canlandırmak isteyen ithalatçıfirmavebayiler, kampanyalara ağırlık vermeye başladı. Ithalatçıfirmalarcep telefonlarının peşin satış fiyatlarını 100-200 dolar aşağı çekerken, bayılertaksitli satışlara yöneldi. Motorola'nın cep telefonlarını ithal eden Profilo, dığer ithalatçı firmalara karşın 5200 model cep telefonlarını bayilerinetaksitlesatmaya başladı. Motorola'nın 7200 model telefonlarının 5200'e göre daha çok sattığını beürten yetkilıler, "satışları arttırabilmek için bu yönteme başvurulduğunu" açıkladılar. Sermaye yapısı güçlü olan bayiler ise günlük satış miktarını arttırabilmek için 3 ile 6 taksıtlı satışlara yöneldıler. Motorola'nın 5200 modelini 12 milyon 981 bin lira peşin, 4 milyon 950 bin liraaltıay taksitle almanız mümkün. Bu fiyatlara sirn kart, hat ve KDV ücretleri dahil edilmiyor. Cep telefonlarının 20 milyon lira ile45 milyon lira arasında satıldığını belirten bayiler, ''Yüzde 23 oranındaki KDV, sim kart ve hatücreti tüketicinin belini büküyor" şeklinde konuşuyorlar. 20 milyon liradan satılan Nokia'nın 1011 modeli, KDV, sim kart ve hat ücreti dahil 37 milyonageliyor. Nokia'nın 2110 modeli ise61.5 milyon lirayamal oluyor. llksatışa sunulduğu günlerde meraklıların yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirten ithalatçı firmalar, "Kısabir sure sonra meraklılaryerlehni ihtiyaç sahiplerine bıraktı. Bu nedenle satışlarbüyük ölçüde düştü " diye dert yanıyorlar. Uzakdoğu ülkelerınde üretilen bazı makinelerinTürkiye'deki sisteme uygun olmadığını unutmamalı. Tüketicilenn gazete ve televizyonlardaki reklamların büyüsüne kapılıp cep telefonu satın almadan önce aldıklan makinenin özelliklerini öğrenmesi gerekiyor. • 55'inci Migros Mersin'de hizmete girdi M igros, alışveriş merkezlerinebir yenisinidahaekledi. Dün Mersin'deaçılan MM Migros, Kuşadası, Bodrum, Marmaris ve Antalya'ya kadar uzanan sahil şeridine hizmet vermeyi amaçlıyor. Geniş ürün yelpazesi, ücretsiz otopark, kredi kartı kullanma olanağı gibi imkanlartanıyan MM Migros Mersin, Türkiye'deki 55'inci Migros olacak. • IŞÇMN EVRENINDEN ŞÜKRA1V SONER Dengeler Bozuldu TİSK'in çağrısı ile Türk-İş, DİSK, Hak-İş, işçi-işveren ta- raflar dün gönüllü bir araya geldiler. Ekonomik kriz ardı- ndan çıkmış sorunlan değerlendirdiler. Demokrasilerde çok olağan olan bu türden ilişkiler, bizde yaşanmadığı için dikkat çekiyor. Henüz hedefi ve sonuçları belirginleş- memiş ve devam edeceği izlenimi verilen bu toplantı, bi- raz da hükümete karşı bir ittifak, en azından bazı konular- da hükümeti ortak zorlama izlenimi veriyor. İşçi-işveren örgüt başkanlarının ön açıklamalarında çatışan çıkarlar ve görüş aynlıklarının vurgulanmaması- na özen gösterilmiş, hükümete yönelik eleştiri bombardı- manına ağırlık verilmiş. Sanayi ağırlıklı dengelerin bozul- duğu, üretimin, yerini döviz ve faiz ticaretine terk ettiği açıklanmış. Hükümetten kayıt dışı ekonominin vergilendi- rilmesi istenirken 1 milyon 200 bin götürü vergi mükelle- fi ile 100 bin asgari ücretlinin 1 trilyon tutarında aynı vergi- yi ödemelerinin çarpıklığı sergilenmiş. Şimdi şekil olarak bütün çalışanları ve örgütlü sermaye cephesini kapsayan ve hükümete, kararlarına karşı gö- rüntü veren bu ittifak, nasıl bir sonuç verecek? Ciddi ise teorik olarak hükümete istediğini yaptırabilecek, yaptıra- mazsa hükümeti düşürebilecek bir ittifak olarak görülebi- lir. Ancak bu bir araya gelişin ciddi olabilmesi, işçi-işve- ren tarafların ağızlara almmayan, üyelerinin çıkar çatı- şmalarından doğmuş can yakıcı sorunlara çözüm aranmasını zorunlu kılar. Dünkü toplantıda sözünü ettik- leri sanayinin konjonktürel krizine bağlı olarak işten çıkanI- mış 550 bin civarındaki işçi, işten çıkarılmamışlartn iş gü- vencesi, kazanılmış hakları, ücretleri vegündemdeki yeni sözleşmeler ne olacaktjr? Bunların gündeme gelmediği, çözüm aranmadığı bir birliktelik, hükümete ve kamu oyu- na yönelik sıradan bir şov ve daha çok sanayici işverenle- rin hükümete istemlerini dikte ettirebilmeleri için, işçi cephesini kullanmalarından öte bir anlam taşımaz. Işin dile getirilmeyen asıl trajik boyutu, işçi-işveren ta- rafları bir araya getiren örgütlü işçi, özel sektörde toplu pazarlık hakkını kullanabilen işçi sayısının, son .-ıkarma- lardan sonra 250 binlere kadar düşmüş olmasıdır. Yani koskoca üç işçi sendikası ve bir işveren sendikası konfe- derasyonlarının bir araya gelişlerine ve varlık nedenleri- ne hedef, topu topu 250 bin civannda sendikalı ve toplu pazarlık hakkını kullanabilen işçi kalmıştır. Kayıtlı ekono- midesonaylardaçıkarılmış550bin işçinin geleceğıni bile karşılıklı tartışabilecek konumda değillerdir. Çünkü bun- ların da 500 bin kadarı, kayıtlı ekonomi içinde üretim ya- pan, ancak işçinin sendikal haklarını kullanamadığı işyer- lerinden çıkarılmış işçilerdir. Bir araya gelmiş tarafların ortak pazarlık ve görüşme alanlarının dışında kalmak- tadırlar. özel sektörde çalışan sigortalı 2.9 milyon işçiyi, işçi ve işveren sendikaları temsil edemiyorlar. Gerek işçi gerek- se işveren taraflar örgütlülükte, tarafları temsil etmede gülünç bir azınlığa düşmüş konumdalar. Kaldı ki sanayi- nin de ağırlıklı bir grubu, sanayide çalışan 2.9 milyon işçi- nin aşağı-yukarı yarısından bir fazlası, tarafların dün bir- likte yakındıkları kayıt dışı ekonomide kalıyor. işçi sendikalarının asıl üyeleri, kamu sektöründedir. Onlar da, ödenmek istenmiyen ikinci yıl ücret artışı zam- ları, hak edilmiş alacaklar, özelleştirme tehdidi altındadı- rlar. TİSK, kamu işçilerinin mevcut ücretlerini aşırı bul- maktadır. ikinci yıl ücret artışları, yasa, hukuk gereği zo- runlu olan sözleşmenin, uygulanmasını savunmaya da niyetli gözükmemektedir. Çünkü özel sektörde işçi ücret- leri, kamunun çok çok gerisindedir. TİSK ayrıca şiddetle iş güvencesine karşıdır. Kamuda da özelleştirmeden ya- nadır. özetleTİSK, Türk-İş ağırlıklı işçi sendikalarının hü- kümetle olan sorunlarında, işçi sendikalarının yanında değildir. işçi sendikaları ise sadece 250 bin sendikalı işçi çalıştıran, 2.9 milyon sendikasız sigortalı işçi ve ondan bi- raz daha fazla vergisini, sigortasını ödemeksizin kaçak işçi çalıştıran sanayinin çıkarlarını savunmak üzere, işve- renlerin yanında yer almaya gönüllü olmuştur. işçi-işveren tarafların kendi sorunlarını çözmek, sana- yinin sorunlan için hükümete karşı ortak ittifak oluştur- mak, sonuç olarak işçilerin de çıkarlarını kollamak üzere bir araya gelmeleri kulağa hoş geliyor. Ancak öylesine dengesiz bir bir araya geliş gündem söz konusu ki bu, olsa olsa işçi sendikalarının çoğunluk üyelerinin çıkarları ile de çatışarak işverenlerin çıkarlarına kuyrukçuluk yap- mak gibi bir işlevi gönüllü üstlenmeleri sonucuna ulaşı- yor. Umalım bu gerçek işçi ve işveren tarafların temsili niteliğini kaybetmiş, daha çok sembolik güç anlamındaki birliktelikten, daha işlevsel, daha sağlıklı sonuçlar üreti- lebilsin. P.Ofisi, Tüpraşve THY'ye talep beklentisi LONDRA (AA) - Özelleş- tirme İdaresi Başkanı Tezcan Yaramancı. temmuz ve ağus- tos aylannda devreye girecek Petrol Ofısi, TÜPRAŞ ve THY'nin özelleştirilmesi pro- jelerine, İngiltere'den öneri ge- leceği inancında olduklannı söyledi. Yaramana yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Finans cevreleriııin çekin- gerdiğine karşın, ricari yatırun- cıların Türkiye'ye ilgileri aynı sıcaklıkta de»am ediyor. Onİar da Türkiye'nin şu anda gecir- mekte olduğu aşamanın . kon- jonktürel bir durum olduğunu belirtiyorlar. İngüiz ricari çev- relerinin aynı inanc ve gûvenle Petrol Ofisi, TUPRAŞ ve THY projelerine teklif getire- ceğine inanıyonız."dedi Bilim ve Utopya Bireysel kâr sisteminin kaçınılmaz sonucu TÜRKİYE'DE TEMİZ SU KALMADI ODTL' Çcvre Muhcndıslığı Bolumu ojrctım uyclcn Prof. Dr. Celal Cökçay vc Yrd. Dcrç. Dr. Kahranun Unlü ılc akarsu. gol vc ycraltı sularımızda yoğun kırlcnmc vc ncdcnlcri uzcrınc soylcşi Prof. Dr. fafak Alpay Or. önder Alpdoğan Burçay Anger Prof. Dr. Atilla M. Ansal Prof. Dr. Sinan Bilikmen Dof. Dr. Yüccl Çağlar Dr. Scrpil Çakır Em«t O*ğirm«ncJ V. Savaf Emek Prof. Dr. Şencl Ergin Firdcvı Gümüfoğlu Şükrü Günbulut Prof. Dr. Ahrrrat Inam Dof. Dr. varol Kcskin ArifKOnar Prof. Dr. Ercn Omay ZObcydc P*kin Doğu Perirrç*k Dr. Omit fahin Prof. Dr. Alaeddin Ş«nel Soncr Tuna Sadık U»ta Matematık Sohbetlerı / Çağrı Sağlıkta serbest pıyasacı tezler ve gerçekler. Hazıneler ülkesı Anadolu Bır önerr Sertrfıkalı mühendıslik. Fızık Sohbetlerı / "Sarkaç'ın salınımındakı öüzemızlıkten "kaos'a Bıtkıler ve ya^m Osmanlı'da kadın hareketı. Bûyûkannelerımız de vardı! Istanbul su kaynaklan tehdıt altında Ekotopya / Başka türlü bir şey. Kadının Cıtopyasızlığı üzerıne. 1930lardan bugüne Alfabelerde cınsıyetçılık Sıvas Katlıamı'nın bırıncı yıkjönümûnde "Bûyük Insanlık'a seslenış. Ustam Feyerabend'la hayalı bır konuşma Astronomı / jüpıter çarpı^mayı beklerken Resmı-gayrı resmı nûkleer hayat rrıkayemız Bılım Tarıhı / ICsenophanes Peygamber've hıdrotog Göller Bölgesi kaderıyle başbaja Tarıh Felsefesı / Tarıhe çalım atılamaz Modern tıbbın eleştırisıne dogru Düjunce Ustûne Dujünce / Duşunen adam Çızgılerle bılımsel öykûler "Yeni Dünya"nın utopyacı komunferı Bılımı yaratanlar / Ahmet Inam'ın kalemınden hocalann hocası T«o Grünbcrg îlk sayı bayilerde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear