Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5HAZİRAN1994PAZAR
HABERLER
ÇflterBatı'nın
haberieri
taraîiı
• VtYANA(AA)-
Başbakan Tansu Çiller,
Türkiye'de terör konusunda
Batıh basın yayın
organlannın taraflı
davrandığını belirterek,
terörekarşı mücadelenin
Türkiye gerçeğinin sadece
küçük bir bölümünü
oluşturduğunu söyledi.
Başbakan Çiller,
Avusturya'da yayımlanan
haftahk Nevvs dergisinin
sorulannı yanıtlarken, "Batı
medyalanndaki çoğu
haberler maalesef taraflı"
dedi. Bu nedenle Batı
kamuoyunun tamamen
yanlış bir imaj edindiğini
kaydeden Çiller, "Teröre
karşı mücadele, Türkiye
gerçeğinin sadece küçük bir
bölümünü oluşturuyor.
Türkiye'nin Ortadoğu'da
banşın sağlanması için
çabalan ve aynı zamanda da
Avrupa ile Orta Asya'dâki
yeni devletler arasındaki
köprü rolü çoğunlukla
gözden kaçınlıyor" dedi.
MesutYıbnaz'm
seçim gezilert
• ANKARA (AA) - AN AP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, yerel seçimlerin
yenileneceği ve 27 Mart'ta
partisinin belediye
başkanlığını kazandığı 11
yerleşim merkezini kapsayan
4 günlük bir geziye çıkıyor.
Gezi çerçevesinde bugün
Istanbul'a gidecek olan
ANAP lideri, Marmara
Bölgesi Belediye Başkanlan
Toplantısı'na katıldıktan
sonra Fatih ilçe merkezini
ziyaretedecek. Yılmaz, yann
Beykoz, pazar günü de
Yalova'ya giderek
yenilenecek seçimlerde
partisinin adaylan için oy
isteyecek.
Kimse ekmekle
oynamasın'
•İSTANBUL(AA)-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay
"Kimse çahşanlann ekmeği,
aşı ve işiyle oynamaya
kalkmasın" dedi. Bakan
Moğultay, partisinin Pendik
ilçe örgütünün yeni hizmet
binasınm açılış törenine
kaüldı. Açıbştan sonra,
Pendik Belediyesi tarafından
önceki gün işlerine son
verilen 18 geçici işciyi kabul
eden Moğultay, ülkenin
içinde bulunduğu ekonomik
durumu bahane ederek
çahşanlann işine keyfı olarak
son verilmesinin kabul
edilemeyeceğini söyledi.
TüPkiye-Tayland
görüşmeleri
• ANKARA (Cumhtıriyet
Bürosu) - Türkiye'ye resmi
bir ziyarette bulunan
Tayland Dışişleri Bakanı
Prosang Soonsiri
başkanhğındaki Tayland
heyeti ile Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin
başkanhğındaki Türk heyeti
arasındaki resmi görüşmeler
dün sabah yapıldı. Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin,
Türkiye ve Tayland'ın, başta
turizm olmak üzere
ekonomi, sanayi ve kültür
alanlannda işbirliğini
geliştirebileceklerini
kaydetti.
Tupgutözal'ın
mirasıTBMM'de
• ANKARA (ANKA) - D YP
Sakarya Milletvekili Ahmet
Neidim, Turgut Özal'ın
varislerinden veraset ve
intikal vergisi alınıp
ahnmadığı konusunun
açıklanmasını istedi. Ahmet
Neidim, Maliye Bakanı
İsmet Attila'run yanıtlaması
istemiyleTBMM
BaşkanlığYna verdiği yaalı
soru önergesinde 17 Nisan
1993'te vefat eden Turgut
Özal'ın veraset ve intikal
vergisi beyannamesinin
süresinde verilip
verilmediğini sordu.
Hukuk Devleti ve
Tûrkiye paneli
•Haber Merkezi
-Atatürkçü Düşünce
Derneği İstanbul Şubesi
"Hukuk Devleti ve Türkiye"
konulu bir panel düzenledi.
Yann Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'ndesaat 14.30'da
gerçekleştirilecek panele
konuşmacı olarak, Adalet
Bakanı Seyfı Oktay, İstanbul
Barosu Başkanı Turgut
Kazan, İstanbul Üniversitesi
Şiyasal BilgilerFakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ülkü Azrak ve İstanbul
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Necmi
Yüzbaşıoğlu katılacak.
Solda birliğe çağrı
BirliğinilkesiAtatürkçülükİZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)-Solda
birlik çalışmalan çerçevesinde oluşan
'İzmir Demokrasi GönüUuleri', daha geniş
bir tabana ulaşmak amacıyla belirlediği
ilkeleri açıkladı. Temel ilke olarak
Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyetin,
bağımsızlığın, devrimlerin sonuna değin
savunulacağı vurgulandı. Demokrasi
güçlerinden. aralannda iletişim ağı
kurmalan ve bunu genişletmeleri istendi.
Sosyal demokratlann, sosyalistlerin,
demokratlann. aydınlann ve sivil toplum
örgütlen üyelerinin kendi aralannda
oluşturduklan 'İzmir Demokrasi
GönüUüleri'. toplantılannı sürdüriiyor.
MuzafTer İzgü, Hüseyin Yurttaş, Hidayet
Karakuş, Vecdi Bozkurt gibı yazar, sanatçı
ve aydınlardan kurulu girişimcilerin
oluşturduğu 'İzmir Demokrasi
Gönüllüleri'nin önceki gece Tabip Odası'-
nda gerçekleştirdikleri toplantı öncesinde,
belirlenen ilkeler bir bildiriyle duyuruldu.
Solda birlik için çeşitli görüşlerin dile
getirildiği ve tartışıldığı toplantıda ilkeler
şöyle açıklandı:
"1. Bizler cumhuriyet çocuklanya.
Kurtuluş Savaşı'mızın önderi Mustafa Ke-
Blllmadamları
uyanfı:
MilliEğatim
•Solda bütünleşme kapsamında oluşturulan aralannda
aydınlann da bulunduğu İzmir Demokrasi Gönüllüleri,
cumhuriyetin, devrimlerin ve bağımsızlığın sonuna dek
savunulacağını vurguladı.
mal Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyeti,
bağımsızlığı, devrimleri sonuna değin savu-
nacağız
2. Demokrasinin tüm kunım ve
kurallanyla yaşama geçirilmesi için çalı-
şmak, vazgeçilmez ülkümüzdür.
3. Laiklik, demokrasinin olmazsa olmaz
koşuludur. Bu inançia uygar yaşaını sonuna
değin savunacağız.
4. Irkçı, şoven, dinci akımlann geçerli
olmadığı, bartşçı toplum düzeni için çalı-
şacağız.
5. Halkımızın gün geçtikçe yoksullaşması
din devleti kurmak istevenlere uygun
ortamlar hazırlamaktadır. Clkcmiz, bugün
fırsatçıltğın, talanın, sömürünün,
yolsuzlukların, soygunlann alabildiğine
yaygın olduğu bir dönemi yaşamaktadır.
Toplumumuzun yoksul kesimlerinin
kurtanlması için sorunlara çözumJer
önermek, açmazlar karşısında örgütlenmek
en önemli görevlerimizdir. Halkımızın eko-
nomik sorunlarını çözemezsek. bugün din
devleti kurmak isteyenleri engellevebilsek
bile, yannlarda caresizlikten teröre sarılan
bir gençlik ya da ırkçı, faşist akımlarla karşı
karşıya kalabiliriz. Bugünkü demokrasinin
açmazı da budur. Demokratik kurallar için-
de yoksul kesimin, çalışan insanların sorun-
lan ivedilikle çözümlenmelidir.
6. 27 Mart seçimleriyle saşkına dönen,
yakiaşan genel seçimlere karşın avmazlığını
sürdüren, bugün üçe bölünmüs, görünen sos-
yal demokrat partilerin birleşmeleri de
gündemdedir bilindiği gibi. Biz, partili
partisiz demokratlar olarak bu partilere
tarihsel sonımluluklarını ammsatmayı,
kendi programlannı bir kez daha
okumalarını. programlanmn gereklerioi
yerine getirmelerini öneriyoruz.
7. Bu iilkeyi seven, düşünen herkesi, ülke-
nin sorunlanna sahip çıkmaya, kirlenen po-
litik ortama karşı >eni çözümler üretecek
düriist insanları kazanmav a, harekete geçir-
meye çağırıyor. bunu ülke sorunlarının çö-
zümünde çok önemli bir demokratik ilke
sav ıyoruz."
Bildirinin diğer bölümlerinde 1980
öncesi olduğu gibi fraksiyon tartışmalany-
la geçirilecek zaman olmadığı belirtilerek,
"Bugün Türkiye'de saatler geriye çalışnrı-
Imaktadır. zaman tersine akıtılmaktadır.
İlkelerimizi belirledik. Şimdi hedef, bundan
sonra daha büyük sayılara ulaşmaktır. Çün-
kü diğer kentİerde de bu türden çalışmalar
başlatılmıştır. Yurdumuzu kurtaran, bize
bağımsızlığımızı kazandıran. demokrasi
kapılannı aralayan büyük önder Atatürk'e,
onun yanında vurdun kurtanlması, cumhu-
riyetin kurulması için canlarını veren kahra-
manlara borcumuz vardır ve bu borcu ço-
cuklarımıza ödeyebileceğiz. Bunun için he-
pimize görev ve sorumluluklar düşmektedir''
denildi.
Bildiride öncelikli hedefler arasında ileti-
şim ağı kurma ve bunu genişletmenin ge-
reklilığı de vurgulandı.
şenatçılann
elinde
• 'Irkçılık ve dinsel fanatizm
konusunda toplumun değişik
kesimlerine düşen görevler'
konulu panelde, Türkiye'nin
en büyük hastalığımn' feodal
üstyapı kurumlan olduğu
belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bilım
adamlan, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, şeri-
at yanlısı kişilerin, kritik görevlere getiril-
diklerine ve okullarda ağırlıkh olarak dini
derslerc yer verildiğine dikkat çektiler. Irk-
çılık ve dinsel fanatizme karşı düzenlenen
eğitim seminerinde bilim adamlan, Tür-
kiye'deki ırkçılığm ve köktendinciliğin na-
sıl yerleştiğini ve bu konudaki çözüm yolla-
nnın ne olması gerektiğini tartıştılar.
Panele konuşmacı olarak kaülan Prof.
Dr. Taner Timur. Prof. Dr. Sina Akşin, Dr.
Ergin Atasü. Türkiye İnsan Haklan Vakfı
Genel Sekreteri Vlahmut Tah" Öngören ve
Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı,
dinsel tehlike karşısında toplumdaki tüm
demokratik kuruluşlan göreve çağırdılar.
Ergin Atasü, günümüzde demokratik
kitle örgütlerinin ağırhklannı koyamama-
lannın nedenini, 12 Eylül yönetimine bağ-
layarak. askeri dönemin yöneticilerini
"aküsızuk ve hainlikle" suçladı. "Biz Fet-
rct Devri'ni 12 EylüTden sonra yaşadık" di-
yen Atasü, Miİli Eğitim Bakanlığı'nda
köktendinci kadrolaşmanın yaşandığını
savundu.
Köktendinci akımı yansıtan eğilimlerin.
eğitimin içinde kemikleştiğini ve her yerde
uzanülannın bulunduğunu kaydeden Ata-
sü. "Artık, Milli Eğitim Bakaıîltğı'nı hangi
partiye verirseniz verin, bir şey yapamazlar"
görüşünü dile getirdi.
Dinsel inancın peşinde koşanlann sade-
ce din adamlan olmadığını. tefeci, bezirgan
kesimin de dini çıkarlan için kullandığını
ifade eden Atasü şöyle dedi:
"Bugün Türkive'nin en büyük hastalığı,
feodal üstyapı kurumlarımn ortadan kaldın-
lamamış olmasıdır. Fanarik dinci ve ırkçı
yapıların üstüne gitmek lazım. Demokratik
kitle örgütlen. ırkçüık ve dinsel fanatizme
anında tepki gösterecek, duyarlı bir masa
oluşturmalı. Sendikalar da buna yardımcı
oünab."
'Koyu Atatürkçülük ve
devletçilikten yanayım'
Sina Akşin. ırkçıhğı ve dinsel bağnazlığı
önlemek için bilimsel çalışmalar yapılması
gerektiğini vurgulayarak "En büyük görev
bilim adamlanna düşüyor" dedi.
Eğitimde bilimselîiğe önem verilmediği-
ne dikkat çeken Akşin, aydm kesimin Ata-
türkçülüğe sımsıkı sanhnası gerektiğini
dile getirerek. "Koyu bir Atatürkçülük ve
koyu bir devletçilikten yanayım" dedi.
Mahmut Taîi Öngeren de eğitimin geliş-
tirilmesi ve demokrasinin Türkiye'ye yer-
leşmesi için, öncelikle, aile içinde demokra-
tikleşmenin sağlanması gerektiğini belirte-
rek şunlan söyledi:
"Eğitimin gelişmesi için medyanın de-
mokratikleşmesi lazım. Bugün demokratik-
leşme önünde en büyük engel medyadır.
Ayrıca devletin demokratikleşmesi gerek.
Demokratik yasalara sahip olmamız gereki-
yor. İnsanlanmızın özgürce düşünmesi ve
üretmesi gerekiyor. Günün birinde bunlann
bu ülkede yapdacağma inanıyorum."
'Irkçılığa göz yumuluyor'
Mustafa Gazala, bütün dünyada ırkçı-
bk ve köktendinciliğin yayıldığını ve yöne-
ticilerin buna gözyumduğunu kaydederek,
laikleşemeyen insanlann kentlere dolduğu-
nu ve bunlann siyasete ağırhklannı koy-
duklannı söyledi.
Sihirli bir çözümün olmadığını dile geti-
ren Gazalcı, uzun süreli önlemler almak
için çalışmak ve bu konuda mücadele ve-
ren ulusîararası kuruluşlarla işbirliği yapı-
lması gerektiğini belirtti.
Gazalcı,"Başta, anayasamızdaki kökten-
dinciliği ve ırkçılığı özendiren maddelerin
ortadan kalkması ve devletin sivilleşmesi ge-
rek" diye konuştu.
DEVUr-DBAOKfiASi SEMPOZYÜMÜ
Farklı taleplerle birlikte yaşamamn koşullannui tartışıldığı 'Din-Devlet ve Demokrasi' sempozyumunda insanlarm biriikte
yaşayabilmesi için devletin birey üzerinde belirleyici obnaınası gerektiği savunuldu.(Fotoğraf: IBRAHİM GÜNEL)
'Uzlaşmanın tek yolu demokrasi'
tstanbul Haber Servisi - Din-Devlet ve Demokrasi ilişkisi
Mülkiyeliler Birliği ve Vakfi'nın düzenlediği bir
sempozyumda. üç ayn oturumla tartışıldı. Türkive'de halkın
onjıllardan sonra ilk kez birbirinden farklı taleplerle tarih
sahnesine çıktığı ortak vurgusu yapılan sempozyumun son
oturumunda, "Farklı taleplerte biriikte yaşamamn koşulları"
tartışıldı. MaçkaOteli'nde yapılan sempozyumda ProfDr.
Nur Vengin bir açılış tebliği sundu. Üç ayn oturumun ilkine
katılan Prof. Dr. Binnaz Toprak. Prof. Dr. Çetin özek, Ali
Bulaç, Davııt Dursun. Doç. Dr. Nilüfer Göle din ve demokrasi
ilişkisinı tartıştılar. Öğleden sonra devlet ve demokrasi
oturumda ise Dr. Şahin Alpay başkanlığında Dr. İştar
Gözaydın, Fehmi Koru, Mehmet Metiner, ProfDr. Mehmet
Altan>eraldı. Sempozyumun Din-Devlet ve Demokrasi
oturumunun başkanlığı ise Prof. Dr. Zafer Üskül yaplı. Bahri
Zengin. Doç. Dr. Aydın Uğur ve Ruşen Çakır'ın katıldığı son
oturumda konuşmacılar. birbirinden farklı talep ve tercihe
sahip insanlann biriikte yaşayabilmesi için devletin bireyin
yaşamı üzerinde belirleyici olmaması gerektiğini savundular.
Farkh kesimler tarafından aynlıklarla beraber yaşama
zorunluğu ifade edilirken. çözümün "radikal demokrasi"ile
olacağı savunuldu.
Dincibaskı bilim adamımsusîııvdu
Müslüman ülkelerden gelen bilimadamlan köktendincilik sorulannı yanıtlamadı
ORAL ÇALIŞLAR
İstanbul iki gündür çok ilginç bir sem-
pozyuma tanık oldu. Basının ve kamuo-
yunun fazla ilgisini çekmeyen bu sempoz-
yumda Filistin, Fas, Tunus, Mısır, Ür-
dün ve Lübnan gibi müslüman ülkeler-
den gelen eğitim temsilcileri ve öğretim
üyeleri kendi ülkelerinden yaşadıklan
eğitim sorunlannı dile getirdiler.
Konrad Adenauer V'akfıve Türk De-
mokrasi VakfTnın ortaklaşa gerçekleştir-
diği Avrupa-Arap Diyalog Programı çer-
çevesinde düzenlenen Eğitim, Eğitim Re-
formu ve Sosyal Değişim Konferası'nda
Arap ülkelerinin eğitimcilerinin yanı sıra
Macaristan. İtalyan. Özbekistan, Kaza-
kistan, Alman ve Türk öğretim üyelen de
konuşmalar yaptılar.
Sempozyumda en ilgi çekici tartışma ve
konuşmalar Arap ülkelerinin eğitim siste-
mi ile kökten-dinci akımlann bu ülkeler-
deki rolü üzerine oldu. Kahire Aim-
Shams Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ab-
dulsamie Sayed Ahmed. Mısır'da Eğitim
Sistemı ve Mısır Eğitim Politikası'nda
Yeni Uygulamalar başhkb konuşmasın-
dan sonra. kökten-dincıliğin eğitimdeki
rolüyle ilgıli soruya. "Bu çok hassas bir
konudur. konuşmâk istemiyorum" yanıtı-
nı verdi. Ahmed. tüm ısrarlara karşın da
bu konuda konuşmâk istemediğini söyle-
di. Ülkelerindeki sistemin İslami bir sis-
tem olduğunu vurgulayan Ahmed, laik
Sosyalist solu birleştirecek yeni partinin kuruluşu 8 haziranda ilan edilecek.
Sosyalist solda yeni ortak çaü
İstanbul Haber Senisi- Türkiye sosyalist
hareketinin farkh çevre ve
geleneklerinden gelen Emek. Kurtuluş,
Sosyalist Politika. Yeniyol ile Sosyalist
Birlik Partisi (SBP), "Bi'rleşik Sosyalist
Parti" adı altında ortak bir parti kurarak
birleşme karan aldı. Partinin kuruluşu 8
haziranda Ankara'da resmen
açıklanacak. Sosyalist güçlerin ortak
parti kurma karan, dün İstanbul Tabip
Odası'nda düzenlenen bir bastn
toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.
Basın toplantısına SBP Genel Başkan
Yardımcısı Sıtkı Coşkun, Kurtuluş
dergisi çevresinden Erdal Kara, Emek
dergisi çevresinden Sait Üner, Sosyalist
Politika çevresinden Metin Çulhaoğlu ile
Yeniyol çe\ resinden Masis Kürkçügil
katıldılar. Ortak basın acıklamasında.
Türkiye sosyalistlerinin politik gündeme
etkin bir biçimde müdahale edebilmek
ve işçi sınıfı ile emekçilerin toplumsal
yaşamda söz sahibi olmasını sağlamak
amacıyla güçlerini birleşü'rme karan
alındığı belirtildi. Kurulacak yeni
partinin, sınıf karakterli, birleşik,
çoğulcu ve sosyalist kitle partisi
olmasının hedeflendiği vurgulandı.
bir eğitimin de bulunmadığını sözlerine
ekledi.
Bir sonraki oturumda konuşan Kahire
Üniversitesi'nden Mısır'lı Profesör Ab-
dul-Monem Al-Mashat. biraz daha açık
sözlüydü. O ülkedeki yoksulluk ve eğitim
sisteminin olanaksızlıklan yüzünden bir
çok gencin kökten-dinci akımlann etkisi
altında kaldığını söylemekten çekinmedi.
Özellikle Körtez ülİcelerine eğitim için gi-
den ve daha sonra ülkelerine dönen öğ-
retmenlerin ideolojik terörizme kaynak-
lık ettiklerine dikkat çekti. Ancak o da
sorulan sorular karşısında "Bundan baş-
kasmı söyleyemem" diyerek susmayı yeğ-
ledi.
Mısır'm kökten-dinci akımlarla ciddi
sorunlanrun olduğu bir kez daha bu öğre-
tim üyelerinin tutumuyla netlik kazandı.
Kökten-dincilerin toleransı(!) onlara kar-
şı olduklan bilinen kesimlerin susmalan-
ru gerektirecek kadar geniş boyutluydu.
Kökten-dinci ifadesine CHP'li Devlet
eski Bakanı ve Diyanet İşleri eski Başkanı
Lütfi Doğan'dan tepki geldi. Doğan. kök-
ten dinciÜk gerçek dınciliktir. sözü edilen-
ler ise aşın akımlardır diyerek yeni bir yo-
rum yaptı.
Fas'lı kadın profesör Ayşe Belarbi ilgi
çekici konuşmacılardan birisiydi. İslami
bir ülkede kadınlann yaşadıklan sorunla-
n. erkek egemen toplumsal anlayışı cesa-
retle ve açık sözlülükle eleştirdi.
Tunus ve Ürdünlü, hatta Filistinli tem-
sildnin anlattıklan da bizim açımızdan
çarpıcıydı. Bu ülkelerdeki eğitim anlayışı
ve eğitime yönelik yatınmlar, Türkiye'-
den ileri bir tablonun ortaya çıkmasına
yol açtı.
Eski Sovyetler Birliği'nden gelen Türki
ülkelerin temsilcileri ise sosyalizm döne-
minin üzerlerindeki bıraküklan izlere de-
ğindiler ve yeni yöneldikleri eğitim fel-
sefesini anlattılar.
Arap ülkeleri ve Almanya arasında bir
iletişimi amaçladığı anlaşılan sempozyu-
mun Türkiye'de düzenlemesi de dikkat
çekiciydi. Avrupa ülkeleri, Türkiye üze-
rinden Arap ülkeleriyje bağ kurmak mı
istiyordu? Bu bağda İslamiyetin rolü ne
olacaktı? Toplantı bo^nca kafalan meş-
gul eden en önemli soru buydu. Türkiye
Islami kimüğiyle mi, yoksa Batıya yöne-
lik kimliğiyle mi bir köprü olacaktı? Öğ-
retim üyelerimiz kendi ülkelerindeki bir
sempozyumda ingilizce konuşuyorlardı.
Bu Batılı olduğumuzun bir kanıtı mıydı?
Batı-İslam diyalogu için sempozyum il-
ginç görünümler taşıyordu.
Önceki gün kaçınlmıştı
SavaşBuldan
vei/darkadaşı
öldüriildü
• İşadamı Savaş Buldan, ortağı
Adnan Yıldınm ve Hacı Karay'ın
cesetleri Melen Çayı kenannda,
başlanna kurşun sıkılmış halde
bulundu. Cesetler, içinde SHP
Hakkari Milletvekili Esat C enan'ın da
bulunduğu 50 araçlık bir konvoyla
İstanbul'a getirilerek morga konuldu.
İstanbul Haber Servisi - Polisler tarafından
önceki sabah Yeşilköy Çınar Oteli'nin
çıkışında kaçınldığı öne sürülen Kürt kökenli
işadamı Savaş Buldan ve ikı arkadaşı
Bolu'nun Yığılca Kö> ü yakınlanndaki
Melen Çayı kıyısında kafalanndan
kurşunlanaraİc öldürülmüş olarak bulundu.
Dün saat 09.00 sıralannda bir balıkçı
tarafından bulunan Savaş Buldan iş ortağı
Adnan Yıldınm \ c arkadaşı Hacı Karay'ın
cesetleri jandarmalar tarafından Düzce
Devlet Hastanesi morguna kaldınldı.
Burada yapılan otopsinin ardından, Buldan
ve ıki arkadaşının cesetleri ağabeyi Necdet
Buldan ile SHP Hakkari Milletvekili Esat
Cenan'ında içinde bulunduğu 50 araçlık bir
konvoy la dün akşam İstanbul'a getirilerek
Bahçeliev ler Yaşam Habtanesi morguna
konuldu. Savaş Buldan vearkadaşlannın
bugün öğle saatlerinde toprağa verileceği
bildirildı. Önceki sabah 05.00 sıralannda
arkadaşlan Adnan Yıldınm ve Hacı
Kara> 'la biriikte. kaldıklan Yeşilköy Çmar
Oteli çıkışında polıs olduklan ileri sürülen
telsizli 7-8 kişi tarafından sılah zoruyla
kaçınlan Savaş Buldanın ağabeyi Hakkari
Yüksekova Belediye Başkanı Necdet
Buldan. İstanbul Valilıği ve Bakırköy
Cumhuriyet Savcılığf na kardeşinin
bulunması için başvurmuştu. Ancak dün
sabah saatlerinde Bolu'nun Yığılca ilçesıne
lOkilometreuzaklıktakiTaşlıMevkii Melen
Çav ı kıyısında balık tutmaya gıden bir kişi,
cesetleri buldu.
Zana ile göz altına alınmıştı
Jandarmalar tarafından Düzce Devlet
Hastanesi'ne getınlen cesetler üzennde
yapılan otopside. Savaş. Karay ve
Yıldınm'ın kafalanndan kurşunlanarak
öldürüldüğüsaptandı. Düzce Cumhuriyet
Savcı Yardımcısı Coşkun Açıkgöz. otopsi
raporlanna ilışkin acıklamasında, Savaş
Buldanın yakın mesafeden vücuduna ve
başına aldığı 3 kurşun ile. Adnan Yıldınm'ın
2, Hacı Kara> "ında ise 4 kurşunla
öldüklerinin tespit edildiğıni söyledi.
Aynca yapılan otopsilerde Buldan. Yıldınm
ve Karay'ın öldürülmeden önce işkence
yapıldığı ve vücutlannıo üzerinde naylon
yakıldığı belirlendi. Olayın duyuluşunun
ardından Düzce Devlet Hastanesi morguna
giden Savaş Buldan'ın ağabeyi Hakkari
Yüksekova ilçesi eski Belediye Başkanı
Necdet Buldan ile diğer ıki kişinin yakınlan
cenazelen teslim aldılar. Cenazelerdün
akşam saat 21.00 sıralannda SHP Hakkari
Milletvekili Esat Cenan'ın da bulunduğu
yaklaşık 150 kişilik bir grup tarafından 50
araçlık bir konv oy halinde İstanbul'a
getirilerek Bahçelievler Yaşam Hastanesi
morguna kaldınldı. Buldan ve iki
arkadaşının bugün öğle namazının ardından
toprağa verileceği bildırildi.
Polis tarafından sık sık ızlendiği ve sık sık
tehditler aldığı belırtilen Savaş Buldan'ın
Etiler Korukent'tekı ev i 29 Temmuz 1992'de
basılmış. ev de bulunan DEP Diyarbakır
Milletvekih Leyla Zana v e eşı Mehdi Zana ile
Savaş Buldan yaklaşık 7 gün süreyle
gözaltında tutulmuştu. Buldan, bunun
ardından çıkanldığı İstanbul DGM'de
"Sahte kimlikdüzenlemek ve kullanmak"tan
tutuksuzyargılanmak üzere serbest
bırakılmıştı.
Eınnlyet koyıtlan
Teröre 10 yılda
10 bin 926 kurban
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet
Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele(TEM)
Dairesı Başkanlıâ kayıtlanna göre PKK,
1984-1994 yıllan arasında 3 bin 676'sı sivil
vatandaş, 1720"si kamu görevlisi olmak üzere
toplam 5 bin 378 kişiyi öldürdü. PKK'nin
öldürdüğü sivillerin 239'u kadın, 219'u
çocuktu. Aynı dönemde 5 bin 530 terörist
öldürüldü. Genelkurmay Başkanlığı
kayıtlanna göre, 1994 yılırun ilk beş ayında
düzenlenen operasyonlar sırasında 1766
terörist öldürüldü. 61"ı yaralı, 506'sı sağ
olmak üzere 2 bin 333 PKK'lı terörist
yakalandı. 158 terörist de kendiliğinden
teslim oldu. 1994 yılında ölü sayısındaki
artışın. operasyonlann diğer yıllara oranla
daha yoğunlaştınlmasından kaynaklandığı
belirtiliyor. Bir Genelkurmay üst düzey
yetkilisi. yoğun operasyonlar sonucu
PKK'nin büyük kavıpİarvermeve
başladığını belirterek "Örgüt dağılma
belirtileri gösteriyor. Sınırlar, sızmalar
konusunda tamamen emniyete alındı" diye
konuştu.Emniyet Genel Müdürlüğü TEM
Başkanlığı kayıtlanna göre, lOyılhksüre
içerisinde. kamuya ait 571 tesis imha
edilirken. 361 okul kundaklandı ve 1617 iş
makinesi yakılarak tahrip
edildi.Çatışmalarda şehit olan 1720 kamu
görevlisinden 105'isubay. 122'siastsubay,
1302'si er-erbaş. 173'ü polis ve 88'i de
öğretmendi. Emniyet Genel Müdürlüğü .
TEM Daire Başkanı Cevdet Saral. terörün,
"ideoloji, para, dtş destek (para. eğitim,
istihbarat, sığınma hakkı, propaganda olarak)
ve eleman" unsurlanyla yaşadığını ve
"yönetimi, devlet bütünlüğünü ve rejinıi"
hedeflediğini söyledi.
EYÜP LİSESİ PİDE GÜNÜ
Eyüp Liseliler; 5 Haziran 1994 Pazar günü saat
11.00 de lisemizdeki pide gününde buluşalım.