23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5HAZİRAN1994PAZAR HABERLER ÇflterBatı'nın haberieri taraîiı • VtYANA(AA)- Başbakan Tansu Çiller, Türkiye'de terör konusunda Batıh basın yayın organlannın taraflı davrandığını belirterek, terörekarşı mücadelenin Türkiye gerçeğinin sadece küçük bir bölümünü oluşturduğunu söyledi. Başbakan Çiller, Avusturya'da yayımlanan haftahk Nevvs dergisinin sorulannı yanıtlarken, "Batı medyalanndaki çoğu haberler maalesef taraflı" dedi. Bu nedenle Batı kamuoyunun tamamen yanlış bir imaj edindiğini kaydeden Çiller, "Teröre karşı mücadele, Türkiye gerçeğinin sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye'nin Ortadoğu'da banşın sağlanması için çabalan ve aynı zamanda da Avrupa ile Orta Asya'dâki yeni devletler arasındaki köprü rolü çoğunlukla gözden kaçınlıyor" dedi. MesutYıbnaz'm seçim gezilert • ANKARA (AA) - AN AP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, yerel seçimlerin yenileneceği ve 27 Mart'ta partisinin belediye başkanlığını kazandığı 11 yerleşim merkezini kapsayan 4 günlük bir geziye çıkıyor. Gezi çerçevesinde bugün Istanbul'a gidecek olan ANAP lideri, Marmara Bölgesi Belediye Başkanlan Toplantısı'na katıldıktan sonra Fatih ilçe merkezini ziyaretedecek. Yılmaz, yann Beykoz, pazar günü de Yalova'ya giderek yenilenecek seçimlerde partisinin adaylan için oy isteyecek. Kimse ekmekle oynamasın' •İSTANBUL(AA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay "Kimse çahşanlann ekmeği, aşı ve işiyle oynamaya kalkmasın" dedi. Bakan Moğultay, partisinin Pendik ilçe örgütünün yeni hizmet binasınm açılış törenine kaüldı. Açıbştan sonra, Pendik Belediyesi tarafından önceki gün işlerine son verilen 18 geçici işciyi kabul eden Moğultay, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu bahane ederek çahşanlann işine keyfı olarak son verilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. TüPkiye-Tayland görüşmeleri • ANKARA (Cumhtıriyet Bürosu) - Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunan Tayland Dışişleri Bakanı Prosang Soonsiri başkanhğındaki Tayland heyeti ile Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin başkanhğındaki Türk heyeti arasındaki resmi görüşmeler dün sabah yapıldı. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Türkiye ve Tayland'ın, başta turizm olmak üzere ekonomi, sanayi ve kültür alanlannda işbirliğini geliştirebileceklerini kaydetti. Tupgutözal'ın mirasıTBMM'de • ANKARA (ANKA) - D YP Sakarya Milletvekili Ahmet Neidim, Turgut Özal'ın varislerinden veraset ve intikal vergisi alınıp ahnmadığı konusunun açıklanmasını istedi. Ahmet Neidim, Maliye Bakanı İsmet Attila'run yanıtlaması istemiyleTBMM BaşkanlığYna verdiği yaalı soru önergesinde 17 Nisan 1993'te vefat eden Turgut Özal'ın veraset ve intikal vergisi beyannamesinin süresinde verilip verilmediğini sordu. Hukuk Devleti ve Tûrkiye paneli •Haber Merkezi -Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Şubesi "Hukuk Devleti ve Türkiye" konulu bir panel düzenledi. Yann Mecidiyeköy Kültür Merkezi'ndesaat 14.30'da gerçekleştirilecek panele konuşmacı olarak, Adalet Bakanı Seyfı Oktay, İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, İstanbul Üniversitesi Şiyasal BilgilerFakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Azrak ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu katılacak. Solda birliğe çağrı BirliğinilkesiAtatürkçülükİZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)-Solda birlik çalışmalan çerçevesinde oluşan 'İzmir Demokrasi GönüUuleri', daha geniş bir tabana ulaşmak amacıyla belirlediği ilkeleri açıkladı. Temel ilke olarak Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyetin, bağımsızlığın, devrimlerin sonuna değin savunulacağı vurgulandı. Demokrasi güçlerinden. aralannda iletişim ağı kurmalan ve bunu genişletmeleri istendi. Sosyal demokratlann, sosyalistlerin, demokratlann. aydınlann ve sivil toplum örgütlen üyelerinin kendi aralannda oluşturduklan 'İzmir Demokrasi GönüUüleri'. toplantılannı sürdüriiyor. MuzafTer İzgü, Hüseyin Yurttaş, Hidayet Karakuş, Vecdi Bozkurt gibı yazar, sanatçı ve aydınlardan kurulu girişimcilerin oluşturduğu 'İzmir Demokrasi Gönüllüleri'nin önceki gece Tabip Odası'- nda gerçekleştirdikleri toplantı öncesinde, belirlenen ilkeler bir bildiriyle duyuruldu. Solda birlik için çeşitli görüşlerin dile getirildiği ve tartışıldığı toplantıda ilkeler şöyle açıklandı: "1. Bizler cumhuriyet çocuklanya. Kurtuluş Savaşı'mızın önderi Mustafa Ke- Blllmadamları uyanfı: MilliEğatim •Solda bütünleşme kapsamında oluşturulan aralannda aydınlann da bulunduğu İzmir Demokrasi Gönüllüleri, cumhuriyetin, devrimlerin ve bağımsızlığın sonuna dek savunulacağını vurguladı. mal Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyeti, bağımsızlığı, devrimleri sonuna değin savu- nacağız 2. Demokrasinin tüm kunım ve kurallanyla yaşama geçirilmesi için çalı- şmak, vazgeçilmez ülkümüzdür. 3. Laiklik, demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Bu inançia uygar yaşaını sonuna değin savunacağız. 4. Irkçı, şoven, dinci akımlann geçerli olmadığı, bartşçı toplum düzeni için çalı- şacağız. 5. Halkımızın gün geçtikçe yoksullaşması din devleti kurmak istevenlere uygun ortamlar hazırlamaktadır. Clkcmiz, bugün fırsatçıltğın, talanın, sömürünün, yolsuzlukların, soygunlann alabildiğine yaygın olduğu bir dönemi yaşamaktadır. Toplumumuzun yoksul kesimlerinin kurtanlması için sorunlara çözumJer önermek, açmazlar karşısında örgütlenmek en önemli görevlerimizdir. Halkımızın eko- nomik sorunlarını çözemezsek. bugün din devleti kurmak isteyenleri engellevebilsek bile, yannlarda caresizlikten teröre sarılan bir gençlik ya da ırkçı, faşist akımlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bugünkü demokrasinin açmazı da budur. Demokratik kurallar için- de yoksul kesimin, çalışan insanların sorun- lan ivedilikle çözümlenmelidir. 6. 27 Mart seçimleriyle saşkına dönen, yakiaşan genel seçimlere karşın avmazlığını sürdüren, bugün üçe bölünmüs, görünen sos- yal demokrat partilerin birleşmeleri de gündemdedir bilindiği gibi. Biz, partili partisiz demokratlar olarak bu partilere tarihsel sonımluluklarını ammsatmayı, kendi programlannı bir kez daha okumalarını. programlanmn gereklerioi yerine getirmelerini öneriyoruz. 7. Bu iilkeyi seven, düşünen herkesi, ülke- nin sorunlanna sahip çıkmaya, kirlenen po- litik ortama karşı >eni çözümler üretecek düriist insanları kazanmav a, harekete geçir- meye çağırıyor. bunu ülke sorunlarının çö- zümünde çok önemli bir demokratik ilke sav ıyoruz." Bildirinin diğer bölümlerinde 1980 öncesi olduğu gibi fraksiyon tartışmalany- la geçirilecek zaman olmadığı belirtilerek, "Bugün Türkiye'de saatler geriye çalışnrı- Imaktadır. zaman tersine akıtılmaktadır. İlkelerimizi belirledik. Şimdi hedef, bundan sonra daha büyük sayılara ulaşmaktır. Çün- kü diğer kentİerde de bu türden çalışmalar başlatılmıştır. Yurdumuzu kurtaran, bize bağımsızlığımızı kazandıran. demokrasi kapılannı aralayan büyük önder Atatürk'e, onun yanında vurdun kurtanlması, cumhu- riyetin kurulması için canlarını veren kahra- manlara borcumuz vardır ve bu borcu ço- cuklarımıza ödeyebileceğiz. Bunun için he- pimize görev ve sorumluluklar düşmektedir'' denildi. Bildiride öncelikli hedefler arasında ileti- şim ağı kurma ve bunu genişletmenin ge- reklilığı de vurgulandı. şenatçılann elinde • 'Irkçılık ve dinsel fanatizm konusunda toplumun değişik kesimlerine düşen görevler' konulu panelde, Türkiye'nin en büyük hastalığımn' feodal üstyapı kurumlan olduğu belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bilım adamlan, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, şeri- at yanlısı kişilerin, kritik görevlere getiril- diklerine ve okullarda ağırlıkh olarak dini derslerc yer verildiğine dikkat çektiler. Irk- çılık ve dinsel fanatizme karşı düzenlenen eğitim seminerinde bilim adamlan, Tür- kiye'deki ırkçılığm ve köktendinciliğin na- sıl yerleştiğini ve bu konudaki çözüm yolla- nnın ne olması gerektiğini tartıştılar. Panele konuşmacı olarak kaülan Prof. Dr. Taner Timur. Prof. Dr. Sina Akşin, Dr. Ergin Atasü. Türkiye İnsan Haklan Vakfı Genel Sekreteri Vlahmut Tah" Öngören ve Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı, dinsel tehlike karşısında toplumdaki tüm demokratik kuruluşlan göreve çağırdılar. Ergin Atasü, günümüzde demokratik kitle örgütlerinin ağırhklannı koyamama- lannın nedenini, 12 Eylül yönetimine bağ- layarak. askeri dönemin yöneticilerini "aküsızuk ve hainlikle" suçladı. "Biz Fet- rct Devri'ni 12 EylüTden sonra yaşadık" di- yen Atasü, Miİli Eğitim Bakanlığı'nda köktendinci kadrolaşmanın yaşandığını savundu. Köktendinci akımı yansıtan eğilimlerin. eğitimin içinde kemikleştiğini ve her yerde uzanülannın bulunduğunu kaydeden Ata- sü. "Artık, Milli Eğitim Bakaıîltğı'nı hangi partiye verirseniz verin, bir şey yapamazlar" görüşünü dile getirdi. Dinsel inancın peşinde koşanlann sade- ce din adamlan olmadığını. tefeci, bezirgan kesimin de dini çıkarlan için kullandığını ifade eden Atasü şöyle dedi: "Bugün Türkive'nin en büyük hastalığı, feodal üstyapı kurumlarımn ortadan kaldın- lamamış olmasıdır. Fanarik dinci ve ırkçı yapıların üstüne gitmek lazım. Demokratik kitle örgütlen. ırkçüık ve dinsel fanatizme anında tepki gösterecek, duyarlı bir masa oluşturmalı. Sendikalar da buna yardımcı oünab." 'Koyu Atatürkçülük ve devletçilikten yanayım' Sina Akşin. ırkçıhğı ve dinsel bağnazlığı önlemek için bilimsel çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak "En büyük görev bilim adamlanna düşüyor" dedi. Eğitimde bilimselîiğe önem verilmediği- ne dikkat çeken Akşin, aydm kesimin Ata- türkçülüğe sımsıkı sanhnası gerektiğini dile getirerek. "Koyu bir Atatürkçülük ve koyu bir devletçilikten yanayım" dedi. Mahmut Taîi Öngeren de eğitimin geliş- tirilmesi ve demokrasinin Türkiye'ye yer- leşmesi için, öncelikle, aile içinde demokra- tikleşmenin sağlanması gerektiğini belirte- rek şunlan söyledi: "Eğitimin gelişmesi için medyanın de- mokratikleşmesi lazım. Bugün demokratik- leşme önünde en büyük engel medyadır. Ayrıca devletin demokratikleşmesi gerek. Demokratik yasalara sahip olmamız gereki- yor. İnsanlanmızın özgürce düşünmesi ve üretmesi gerekiyor. Günün birinde bunlann bu ülkede yapdacağma inanıyorum." 'Irkçılığa göz yumuluyor' Mustafa Gazala, bütün dünyada ırkçı- bk ve köktendinciliğin yayıldığını ve yöne- ticilerin buna gözyumduğunu kaydederek, laikleşemeyen insanlann kentlere dolduğu- nu ve bunlann siyasete ağırhklannı koy- duklannı söyledi. Sihirli bir çözümün olmadığını dile geti- ren Gazalcı, uzun süreli önlemler almak için çalışmak ve bu konuda mücadele ve- ren ulusîararası kuruluşlarla işbirliği yapı- lması gerektiğini belirtti. Gazalcı,"Başta, anayasamızdaki kökten- dinciliği ve ırkçılığı özendiren maddelerin ortadan kalkması ve devletin sivilleşmesi ge- rek" diye konuştu. DEVUr-DBAOKfiASi SEMPOZYÜMÜ Farklı taleplerle birlikte yaşamamn koşullannui tartışıldığı 'Din-Devlet ve Demokrasi' sempozyumunda insanlarm biriikte yaşayabilmesi için devletin birey üzerinde belirleyici obnaınası gerektiği savunuldu.(Fotoğraf: IBRAHİM GÜNEL) 'Uzlaşmanın tek yolu demokrasi' tstanbul Haber Servisi - Din-Devlet ve Demokrasi ilişkisi Mülkiyeliler Birliği ve Vakfi'nın düzenlediği bir sempozyumda. üç ayn oturumla tartışıldı. Türkive'de halkın onjıllardan sonra ilk kez birbirinden farklı taleplerle tarih sahnesine çıktığı ortak vurgusu yapılan sempozyumun son oturumunda, "Farklı taleplerte biriikte yaşamamn koşulları" tartışıldı. MaçkaOteli'nde yapılan sempozyumda ProfDr. Nur Vengin bir açılış tebliği sundu. Üç ayn oturumun ilkine katılan Prof. Dr. Binnaz Toprak. Prof. Dr. Çetin özek, Ali Bulaç, Davııt Dursun. Doç. Dr. Nilüfer Göle din ve demokrasi ilişkisinı tartıştılar. Öğleden sonra devlet ve demokrasi oturumda ise Dr. Şahin Alpay başkanlığında Dr. İştar Gözaydın, Fehmi Koru, Mehmet Metiner, ProfDr. Mehmet Altan>eraldı. Sempozyumun Din-Devlet ve Demokrasi oturumunun başkanlığı ise Prof. Dr. Zafer Üskül yaplı. Bahri Zengin. Doç. Dr. Aydın Uğur ve Ruşen Çakır'ın katıldığı son oturumda konuşmacılar. birbirinden farklı talep ve tercihe sahip insanlann biriikte yaşayabilmesi için devletin bireyin yaşamı üzerinde belirleyici olmaması gerektiğini savundular. Farkh kesimler tarafından aynlıklarla beraber yaşama zorunluğu ifade edilirken. çözümün "radikal demokrasi"ile olacağı savunuldu. Dincibaskı bilim adamımsusîııvdu Müslüman ülkelerden gelen bilimadamlan köktendincilik sorulannı yanıtlamadı ORAL ÇALIŞLAR İstanbul iki gündür çok ilginç bir sem- pozyuma tanık oldu. Basının ve kamuo- yunun fazla ilgisini çekmeyen bu sempoz- yumda Filistin, Fas, Tunus, Mısır, Ür- dün ve Lübnan gibi müslüman ülkeler- den gelen eğitim temsilcileri ve öğretim üyeleri kendi ülkelerinden yaşadıklan eğitim sorunlannı dile getirdiler. Konrad Adenauer V'akfıve Türk De- mokrasi VakfTnın ortaklaşa gerçekleştir- diği Avrupa-Arap Diyalog Programı çer- çevesinde düzenlenen Eğitim, Eğitim Re- formu ve Sosyal Değişim Konferası'nda Arap ülkelerinin eğitimcilerinin yanı sıra Macaristan. İtalyan. Özbekistan, Kaza- kistan, Alman ve Türk öğretim üyelen de konuşmalar yaptılar. Sempozyumda en ilgi çekici tartışma ve konuşmalar Arap ülkelerinin eğitim siste- mi ile kökten-dinci akımlann bu ülkeler- deki rolü üzerine oldu. Kahire Aim- Shams Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ab- dulsamie Sayed Ahmed. Mısır'da Eğitim Sistemı ve Mısır Eğitim Politikası'nda Yeni Uygulamalar başhkb konuşmasın- dan sonra. kökten-dincıliğin eğitimdeki rolüyle ilgıli soruya. "Bu çok hassas bir konudur. konuşmâk istemiyorum" yanıtı- nı verdi. Ahmed. tüm ısrarlara karşın da bu konuda konuşmâk istemediğini söyle- di. Ülkelerindeki sistemin İslami bir sis- tem olduğunu vurgulayan Ahmed, laik Sosyalist solu birleştirecek yeni partinin kuruluşu 8 haziranda ilan edilecek. Sosyalist solda yeni ortak çaü İstanbul Haber Senisi- Türkiye sosyalist hareketinin farkh çevre ve geleneklerinden gelen Emek. Kurtuluş, Sosyalist Politika. Yeniyol ile Sosyalist Birlik Partisi (SBP), "Bi'rleşik Sosyalist Parti" adı altında ortak bir parti kurarak birleşme karan aldı. Partinin kuruluşu 8 haziranda Ankara'da resmen açıklanacak. Sosyalist güçlerin ortak parti kurma karan, dün İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen bir bastn toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Basın toplantısına SBP Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Coşkun, Kurtuluş dergisi çevresinden Erdal Kara, Emek dergisi çevresinden Sait Üner, Sosyalist Politika çevresinden Metin Çulhaoğlu ile Yeniyol çe\ resinden Masis Kürkçügil katıldılar. Ortak basın acıklamasında. Türkiye sosyalistlerinin politik gündeme etkin bir biçimde müdahale edebilmek ve işçi sınıfı ile emekçilerin toplumsal yaşamda söz sahibi olmasını sağlamak amacıyla güçlerini birleşü'rme karan alındığı belirtildi. Kurulacak yeni partinin, sınıf karakterli, birleşik, çoğulcu ve sosyalist kitle partisi olmasının hedeflendiği vurgulandı. bir eğitimin de bulunmadığını sözlerine ekledi. Bir sonraki oturumda konuşan Kahire Üniversitesi'nden Mısır'lı Profesör Ab- dul-Monem Al-Mashat. biraz daha açık sözlüydü. O ülkedeki yoksulluk ve eğitim sisteminin olanaksızlıklan yüzünden bir çok gencin kökten-dinci akımlann etkisi altında kaldığını söylemekten çekinmedi. Özellikle Körtez ülİcelerine eğitim için gi- den ve daha sonra ülkelerine dönen öğ- retmenlerin ideolojik terörizme kaynak- lık ettiklerine dikkat çekti. Ancak o da sorulan sorular karşısında "Bundan baş- kasmı söyleyemem" diyerek susmayı yeğ- ledi. Mısır'm kökten-dinci akımlarla ciddi sorunlanrun olduğu bir kez daha bu öğre- tim üyelerinin tutumuyla netlik kazandı. Kökten-dincilerin toleransı(!) onlara kar- şı olduklan bilinen kesimlerin susmalan- ru gerektirecek kadar geniş boyutluydu. Kökten-dinci ifadesine CHP'li Devlet eski Bakanı ve Diyanet İşleri eski Başkanı Lütfi Doğan'dan tepki geldi. Doğan. kök- ten dinciÜk gerçek dınciliktir. sözü edilen- ler ise aşın akımlardır diyerek yeni bir yo- rum yaptı. Fas'lı kadın profesör Ayşe Belarbi ilgi çekici konuşmacılardan birisiydi. İslami bir ülkede kadınlann yaşadıklan sorunla- n. erkek egemen toplumsal anlayışı cesa- retle ve açık sözlülükle eleştirdi. Tunus ve Ürdünlü, hatta Filistinli tem- sildnin anlattıklan da bizim açımızdan çarpıcıydı. Bu ülkelerdeki eğitim anlayışı ve eğitime yönelik yatınmlar, Türkiye'- den ileri bir tablonun ortaya çıkmasına yol açtı. Eski Sovyetler Birliği'nden gelen Türki ülkelerin temsilcileri ise sosyalizm döne- minin üzerlerindeki bıraküklan izlere de- ğindiler ve yeni yöneldikleri eğitim fel- sefesini anlattılar. Arap ülkeleri ve Almanya arasında bir iletişimi amaçladığı anlaşılan sempozyu- mun Türkiye'de düzenlemesi de dikkat çekiciydi. Avrupa ülkeleri, Türkiye üze- rinden Arap ülkeleriyje bağ kurmak mı istiyordu? Bu bağda İslamiyetin rolü ne olacaktı? Toplantı bo^nca kafalan meş- gul eden en önemli soru buydu. Türkiye Islami kimüğiyle mi, yoksa Batıya yöne- lik kimliğiyle mi bir köprü olacaktı? Öğ- retim üyelerimiz kendi ülkelerindeki bir sempozyumda ingilizce konuşuyorlardı. Bu Batılı olduğumuzun bir kanıtı mıydı? Batı-İslam diyalogu için sempozyum il- ginç görünümler taşıyordu. Önceki gün kaçınlmıştı SavaşBuldan vei/darkadaşı öldüriildü • İşadamı Savaş Buldan, ortağı Adnan Yıldınm ve Hacı Karay'ın cesetleri Melen Çayı kenannda, başlanna kurşun sıkılmış halde bulundu. Cesetler, içinde SHP Hakkari Milletvekili Esat C enan'ın da bulunduğu 50 araçlık bir konvoyla İstanbul'a getirilerek morga konuldu. İstanbul Haber Servisi - Polisler tarafından önceki sabah Yeşilköy Çınar Oteli'nin çıkışında kaçınldığı öne sürülen Kürt kökenli işadamı Savaş Buldan ve ikı arkadaşı Bolu'nun Yığılca Kö> ü yakınlanndaki Melen Çayı kıyısında kafalanndan kurşunlanaraİc öldürülmüş olarak bulundu. Dün saat 09.00 sıralannda bir balıkçı tarafından bulunan Savaş Buldan iş ortağı Adnan Yıldınm \ c arkadaşı Hacı Karay'ın cesetleri jandarmalar tarafından Düzce Devlet Hastanesi morguna kaldınldı. Burada yapılan otopsinin ardından, Buldan ve ıki arkadaşının cesetleri ağabeyi Necdet Buldan ile SHP Hakkari Milletvekili Esat Cenan'ında içinde bulunduğu 50 araçlık bir konvoy la dün akşam İstanbul'a getirilerek Bahçeliev ler Yaşam Habtanesi morguna konuldu. Savaş Buldan vearkadaşlannın bugün öğle saatlerinde toprağa verileceği bildirildı. Önceki sabah 05.00 sıralannda arkadaşlan Adnan Yıldınm ve Hacı Kara> 'la biriikte. kaldıklan Yeşilköy Çmar Oteli çıkışında polıs olduklan ileri sürülen telsizli 7-8 kişi tarafından sılah zoruyla kaçınlan Savaş Buldanın ağabeyi Hakkari Yüksekova Belediye Başkanı Necdet Buldan. İstanbul Valilıği ve Bakırköy Cumhuriyet Savcılığf na kardeşinin bulunması için başvurmuştu. Ancak dün sabah saatlerinde Bolu'nun Yığılca ilçesıne lOkilometreuzaklıktakiTaşlıMevkii Melen Çav ı kıyısında balık tutmaya gıden bir kişi, cesetleri buldu. Zana ile göz altına alınmıştı Jandarmalar tarafından Düzce Devlet Hastanesi'ne getınlen cesetler üzennde yapılan otopside. Savaş. Karay ve Yıldınm'ın kafalanndan kurşunlanarak öldürüldüğüsaptandı. Düzce Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Coşkun Açıkgöz. otopsi raporlanna ilışkin acıklamasında, Savaş Buldanın yakın mesafeden vücuduna ve başına aldığı 3 kurşun ile. Adnan Yıldınm'ın 2, Hacı Kara> "ında ise 4 kurşunla öldüklerinin tespit edildiğıni söyledi. Aynca yapılan otopsilerde Buldan. Yıldınm ve Karay'ın öldürülmeden önce işkence yapıldığı ve vücutlannıo üzerinde naylon yakıldığı belirlendi. Olayın duyuluşunun ardından Düzce Devlet Hastanesi morguna giden Savaş Buldan'ın ağabeyi Hakkari Yüksekova ilçesi eski Belediye Başkanı Necdet Buldan ile diğer ıki kişinin yakınlan cenazelen teslim aldılar. Cenazelerdün akşam saat 21.00 sıralannda SHP Hakkari Milletvekili Esat Cenan'ın da bulunduğu yaklaşık 150 kişilik bir grup tarafından 50 araçlık bir konv oy halinde İstanbul'a getirilerek Bahçelievler Yaşam Hastanesi morguna kaldınldı. Buldan ve iki arkadaşının bugün öğle namazının ardından toprağa verileceği bildırildi. Polis tarafından sık sık ızlendiği ve sık sık tehditler aldığı belırtilen Savaş Buldan'ın Etiler Korukent'tekı ev i 29 Temmuz 1992'de basılmış. ev de bulunan DEP Diyarbakır Milletvekih Leyla Zana v e eşı Mehdi Zana ile Savaş Buldan yaklaşık 7 gün süreyle gözaltında tutulmuştu. Buldan, bunun ardından çıkanldığı İstanbul DGM'de "Sahte kimlikdüzenlemek ve kullanmak"tan tutuksuzyargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Eınnlyet koyıtlan Teröre 10 yılda 10 bin 926 kurban ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele(TEM) Dairesı Başkanlıâ kayıtlanna göre PKK, 1984-1994 yıllan arasında 3 bin 676'sı sivil vatandaş, 1720"si kamu görevlisi olmak üzere toplam 5 bin 378 kişiyi öldürdü. PKK'nin öldürdüğü sivillerin 239'u kadın, 219'u çocuktu. Aynı dönemde 5 bin 530 terörist öldürüldü. Genelkurmay Başkanlığı kayıtlanna göre, 1994 yılırun ilk beş ayında düzenlenen operasyonlar sırasında 1766 terörist öldürüldü. 61"ı yaralı, 506'sı sağ olmak üzere 2 bin 333 PKK'lı terörist yakalandı. 158 terörist de kendiliğinden teslim oldu. 1994 yılında ölü sayısındaki artışın. operasyonlann diğer yıllara oranla daha yoğunlaştınlmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Bir Genelkurmay üst düzey yetkilisi. yoğun operasyonlar sonucu PKK'nin büyük kavıpİarvermeve başladığını belirterek "Örgüt dağılma belirtileri gösteriyor. Sınırlar, sızmalar konusunda tamamen emniyete alındı" diye konuştu.Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Başkanlığı kayıtlanna göre, lOyılhksüre içerisinde. kamuya ait 571 tesis imha edilirken. 361 okul kundaklandı ve 1617 iş makinesi yakılarak tahrip edildi.Çatışmalarda şehit olan 1720 kamu görevlisinden 105'isubay. 122'siastsubay, 1302'si er-erbaş. 173'ü polis ve 88'i de öğretmendi. Emniyet Genel Müdürlüğü . TEM Daire Başkanı Cevdet Saral. terörün, "ideoloji, para, dtş destek (para. eğitim, istihbarat, sığınma hakkı, propaganda olarak) ve eleman" unsurlanyla yaşadığını ve "yönetimi, devlet bütünlüğünü ve rejinıi" hedeflediğini söyledi. EYÜP LİSESİ PİDE GÜNÜ Eyüp Liseliler; 5 Haziran 1994 Pazar günü saat 11.00 de lisemizdeki pide gününde buluşalım.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear