14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN1994 PERŞEMBE HABERLER İHıanKesici •ANKARA(AA)- ANAP'ın27Martyerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan Ilhan Kesici, Mesut Yılmaz'ın ekonomi danışmanbğına atandı. Kesici, yerel seçimlerden sonra Genel Başkan Mesut Yılmaz " tarafından ANAP İstanbul ll Başkanbğı'na getirilmek istenmiş, ancak "ekonomik konularda daha yararlı olacağı" gerekçesiyle bu görevi kabuJ etmemişti. Kesici'nin bugünden iübaren ekonomi danışmanı olarak atandığı genel merkezde, İstanbul il başkanı olduğu için danışmanbk görevini bırakan Mükerrem Taşçıoğlu'nun yerine geleceği bildirildi. MGK düşünce suçlarını değerlendipdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MilliGüvenlik Kurulu(MGK). Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başkanlığında yaptığı toplantıda, Adalet Bakanbğı'nın. düşünce suçlannın suç sınırlannın, Avrupa standardına getirilmesiyle ilgili bir çalışmasını ele aldı. Toplantıda aynca, son dönemde teröre karşı mücadelede sağlanan gebşmeler de değerlendirildı. MGK, dün sabah saat 09.30'da Çankaya Köşkü'nde toplandı. Toplantıya kurul üyesi bakanlar ve kuvvet komutanlannın yanı sıra, gündem konusundaki ilgisi nedeniyle Adalet Bakanı Seyfı Oktay da katıldı. Aktuna: Terörün belini kıracağız • İSTANBL L(AA)- Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna. terör ve ekonomiyi en önemli konu olarak gördüklerini belirterek " I994'te terürün belini kıracağız. 1995'e bu sorunu aşarak gireceğiz. Ekonomik kararlan siyasi mesele olarak görmüyoruz, doğru olanı kararblıkla uygulayacağız" dedi. Aktuna, dün, DYP Beykoz Belediye Başkan adayı Seyit Ali Yazkan ile birlikte ilçede gezerek vatandaşlarla sohbet etti. 8 PKK'li öldürüldü • Yurt Haberleri Servisi - Güvenlik güçlenyle teröristler arasında çıkan silahlı çatışmalarda bir polis memuru ile bir uzman çavuş şehitoldu,8PKK'b öldürüldü. AA'nın Gümüşhane Valisi Ayhan Çevik'ten aldığı bilgiye göre Çömlekçi Köyü kırsal alanında çıkan çatışmada 2'si ölü. 2'si yarab 4 terörist silahlanyla birlikte ele geçirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin acıklaması göre Bingöl'ün Gökçeb Köyü yakınlannda 5, Genç ilcesi güneyindeki Demirboğa bölgesinde de bir terörist öldürüldü. Çatışmalarda Murat Kafkas adb bir poüs memuruyla uzman Çavuş Zafer Özçay şehit oldu. Bölücülere hapis • BRÜKSEL(AA)- Belçika'nın Dendermonde Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 15 bölücü hakkındaki gerekçeü karar dün açıklandı. Mahkeme, haraç toplamak, tehdit, şantaj ve adam kaçırmak suçlanndan yargıladığı bölücüleri çeşiüi ağır hapis ve para cezalanna çarptırdı. Yargılananlar arasında . bulunan Ali Çimen ve Mehmet Ozan 5'er yıl, Seyit Güneş ve Sedat Güney 3.5 yıl, İsmail Ateş 3 yıl ağır hapis cezalanna çarptınldılar. Diğer sanıklardan Cuma Başbayan, Süleymen Bilgiç, Ali Tunç ve İsa Çağn 2'şer yıl, Ali Çakmak 6 ay, Muammer Altan ve Ab Hıdır Kerinç ise 3'er ay hapis cezasına çarpünldılar. Gümüşpalaiddialanasılsız 1 abur Sıhhiye'den geçerken saatin 04.00-04.15 olması gere- kiyordu. "Etibank tarafmdaki damlardan ateş açdması" gibi bir olay yoktu. Bu ateş sesleri Emni- yet Genel Müdürlüğü civan- ndaki karşıbkb ateş seslerinin yankılanmasıy dı. - Saat 04.00'ü izleyen dakika- larda Osman Köksal'la irtibat. o anda sıkıyönetim binasına inti- kal eden, ihtilal karargahınca yapıbyordu. Bu karargahta Ma- danoğlu, Acuner, O'kan. Kara- man, Kaplan görevliydiler. Bu saati izleyen birbuçuk saat için Ulay ve Türkeş görevleri do- layısıyla bu karargahta değiller- di. Sıtkı Ulay sürekb' Harp Oku- lu'ndaydı. Türkeş ise bildiriyi saat 05. 25'de okunduğuna göre henüz Radyoevi'ndeydi. Buna göre "Çankaya'dan bir ses alamıyor- duk. Osman Köksal'la tefefonla irtibat kurmak zonında kaldık. Fakat ağzından olumlu bir laf alamıyorduk. Sıtkı Ulay Paşa te- laşlanıyordu. Bizlere dönüp, Bu Osman niçin hareket etmiyor? Sakın bize oyun oynamasın?" diye söyteniyordu. Biz de kendisi- ni teseüi ediyorduk. O anda ben de Sıtkı Paşa'ya şunları söyle- dim: 'Merak etme paşam, eğer Osman böyle bir şey yaparsa, elimizdeki İcuvvetlerle (bir kısım piyade, süvari birbkleri ve bir- kaç tank) Muhafız AJayı'na yandan vurup dağıtmak işten bile değü". Türkeş'in bu sözleri havada kabyor. - Sayın Türkeş'in İnönü'nün evine gidişi ve İnönü'nün güve- nini sağladığı sözleri saat 07.00'- den sonra olmabdır. Oysa daha ilk saatlerde Yarbay Saİih Yakal htilalden bir süre sonra, özellikle Ragıp Gümüşpala Adalet Partisi Genel Başkanı olduktan sonra, 3.Ordu'nun ihtilale katılmadığı ve hatta Ankara üzerine yürümeye kalkıştığı, ihtilale zorlukla evet dediği gibi asılsız, spekülatif, Köroğlu masallan gibi haberler çok yayılmıştır. 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala(sağda),Gürsel ve diğer komutanlaria... emrindeki bir bölük bu görevi almıştı. (Belgel ) - General Muharrem thsan Keıloğlu ihtilal karargahına gebnce doğru Çan- kaya'ya gönderilmiştir. - "Cemal Madanoğlu İsmet İnönü'yü Çankaya Köşkü'ne götürmek istiyor" sözü ve buna ilişkin bibnmeyen bir kışiy- le yapılan telefon konuşmalan tümden bir hayal ürünüdür. RagıpGümüşpala için yanlış yonmüama 3. Ordu ve Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala için anlatılanlann hepsı ha- tabdır. O günden bugüne halk arasında fısılu halinde yayılan deyişlerden kay- naklanan duyumlan Sayın Türkeş ger- çekmiş gibi yazıyor. Bu konuda Türkeş'in 12 Haziran 1994 tarihb' gazetede yayımlanan anlaümlan şöyledir - "Simdi kritik bir durum içindeyiz. Er- zurum'dan 3. Ordu'dan olumlu cevap alamıyonız. Madanoğlu Paşa aceie ka- rargaha gelsin." Oysa Madanoğlu saat 09.00'a kadar hep karargahtaydı. - "Gürsel İzmir'den yola koyuluyordu. Bu arada 3. Ordu'dan arzu edilen haber getaüyordu". - "Gürsel Paşa 11.30'da Harp Tarihi binasına geldi. Kendisine tekmil verirken, filke tamamı ile kontrolümüz altmdadır, yalntz 3. Ordu Komutanı Ragıp Gümüş- pala kuşkuludur. Sizinle görüşmek isti- yor.'' - "Daha sonra Cemal Gürsel Paşa'yı Genelkurmay karargahma götürdük." Oysa bu konudaki bir kısmı belgeb gerçekler şöyledir: 3. Ordu ile saat 05.00 dolaylannda te- lefonla ibşki kuruldu. Madanoğlu ihtilal karargahından telefon açü. Karargah görevüleri Acuner, O'kan, Kaplan ve ben yanındaydık. Bu saatte diğer görev- lerde olan hiçbir arkadaşımız burada bu- lunamazdı. Madanoğlu durumu açıkladı. Gü- müşpala "Duyamıyorunı" diyerek (ku- laklan biraz ağır işitirdi) telefonu emir subayına verdi. Emir subayı o saatte yanında olduğuna göre demek ki ihtilali duymuşlar ve ayaktaydılar. Gümüşpala, emir subayı aracıbğıyla sordu: BELGE-1 İsmet İnönü'nün korunmastnda Yarbay Salih Yakal görev almıştı. ItEBECBR I3.IC0.OR.E. .1EKKTI tl.I.t. K3S HO ıtP«,U01.R.6.60. T8C 1270947. B. M«)n« (O. ıl.0ran bölge«i dmklHnâ» tulkta rtkOiMt rariır ordtt UrUK larl «aralıonlardm iurum» bakladlr taruada r«4yo ntçrljatı i—rlm» baokslara bOfiia alte£aB<^ tnfilaaroaa »•ydan ka>*Ulauın« «Bir T*x>llal«tlr ^adra fsbrlka gibi partl Mrkaalvrlnin sanİ7*tl aliBaaauka onir T«rllal9tlr, 2-Wji*«til t»bor ıUM.1 »îajr -n r>karı <l«r*9«ılakl .g rıa aüllca ldar«7i *la alaalarua «4r vsrdla . 3-SİTİl h«Dnn ıJjşarı gıkaa a««a^>jujı 3. ltt»an alaadı^uıa kantyla ba ha»u»ta «alr T«r4ia 3IU5İ ıKJM S»T «KŞ. • 3/3996 . 2 Vr aaat : 271137. B. mutanbğj kanabyla şu mesaj ihtilal ka- rargahına iletilmiştir: (Belge 2....) "1. Ordu hölgesi içinde halk sakindir. Ordu birlikleri garnizonlarda duruma ha- kimdir. Bu durumda radyo \ayınlan üze- rine bankalara hücum olduğuridan enflas- yona meydan vermemek için bankaların kapatılmasına emir verümiştir. Banka, fabrika gibi kurumlarla, parti merkezleri- nin güvenlik altına alınmasına emir veril- miştir. 2. Bağmtsız tabur dahil, alay ve yukan derecedeki garnizonlarda miÜki yöneti- min ele alınmalarına emir verdim. 3. Sivil halkın dışan çıkma yasağını 3. Ordu bölgesinde uyguiamaya gerek ol- madığı kanısındayım. Bu hususta emir verdim. Yalnız içki yasağı konmuştur." İhtilalden bir süre sonra, özelbkle Ra- gıp Gümüşpala Adalet Partisi Genel Başkanı olduktan sonra, 3. Ordu'nun ih- tilale katılmadığı ve hatta An- kara üzerine yürümeye kalkıştığı, ihtilale zorlukla evet dediği gibi asılsız. spekülatif, Köroğlu masallan gibi haberler çok yayıbmıştır. 3. Ordu ve Gümüşpala'ya ilişkin olaylann bu gebşmelerin- den haberi olmayan Sayın Tür- keş de hala bu yanlış duyum- lann doğrultusunda anı anlatı- yor ve "Gürsel Izmir'den yola koyuluyordu. Fakat 3. Ordu'dan arzu edilen haber henüz getme- mişti" diyebibyor. ihtilal günü sabahı garnizon- lanna, bölgelerindeki sivil yöne- limi ele almalannı emreden, bankalan kapatan ve bunlan üst makama saat 09.47'de bildi- ren orgeneral ihtilale katı- lmamışsa. ya ne yapmıştır? "Ce- mal Gürseİ saat 11.30'da Harp Tarihi binasına geldi. Daha son- ra GenelkurmaY. karargahına götürdük" sözü yanbştır. Çün- kü ihtilal karargahı saat 10.00'- da Genelkurmay Asken Şura Salonu'na aktanldı. Gürsel saat 11.30'da doğruca buraya geldi. Selim Sarper'e atfedilen sözler Erken saatlerde ihtilal karargahına çağnlan Sarper. konuşmasının bir yenn- de. "Bakalım sizin harekat tutacak mıT1 gibi bir laf ettığını söylüyor Sa>ın Türkeş ve "Biz ona gayet sert davrandık*' dıyor. Bu yanbştır. Mantıkb olan şudur: O saatlerde böyle konuşan bir bürok- ratın yeri bakanhk değil, tıpkı Hava Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Tekin Arıburun gibi, Harbiye olurdu. Kaldı ki Sebm Sarper ihtilalcilerle bu- luştuğu anda çok heyecanbydı, sevinç gözyaşlan kalın çerçeveli gözlük camla- nnın arkasından süzülüyordu. Radyo bıldırisındekı "NATO'ya bağlıyız. CEN- TO'ya bağlıyız" sözleriyle mest olmuştu. Sezai (Tkan'uı davranışı ve profesörlerin geiişi Sayın Türkeş 12 Haziran 1994 günü vayımlanan anılannda, "Gürsel: - Çocuklar aruk ben geldim, siz artık asli görevlerinize dönün. Sezai O'kan: - Yahu ne diyor bu adam?" "Gürsel Paşa durumu kavradı. Talebin- den vazgeçti. Bu arada baktık aynı gün birtakım profesörleri getirdiler. Bunlan kim getirtti, bilmiyonım. Ortalıkta bir kargaşa vardı. Her kafadan bir ses çı- kıyordu'" sözlerinde de yanbşlar ve za- man kanşıklığı var. BELGE- 2 Orgeneral Gümüşpala'nın KKK'na gönderdiği yazının orjinali. YARIN:Et Balık'ta *'iıtsan kıymajst'* alayt "- Bu işin başında kim v ar?" Yanıt verildi: "- Gürsel var. - O Izmir'de. nasıl olacak? - Ankara'y a gelecek." "Sükunetin konınması için gerekli ön- iemler alınmış \e emirler verilmiştir. Ordu ve vatandaş sakindir. Ordu bu ana kadar radyo vayınlanndan başka emir al- mamrştır. Durumun açıklanmasını ve Gümüşpala ıki saat içinde durumu emir komuta durumumın bUdirilmesini ar- kavramış ve karanru vermişü. Saat 07. zederim." 47'de Erzurum postanesinden Kara Bundan tam 2 saat sonra da. 27 Mayıs Kuvvetlen KomutanbğTna çekilen yıl- 1960 saat 09.47'de. 3. Ordu Komu- dınmtelgraf şöyledir: tanbğVndan yine Kara Kuv^etleri Ko- Suphi Karaman'm Türkt ş"e yanıt dizisinin dünkü bölümünde birdizgi yanlışı sonucu "DP ilişkisi nedeni ile 8 may ısta komiteden uzaklaştırılan Albay Alpaıslan Türkeş" ifadesi yer al- mıştı; . Doğrusu "Deşifre olduğu sanıyla 8 may ısta devre dışı bırakılan Albay Aiparslan Türkeş" olacaktır. Düzeltiriz. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Fotoğrafın Dili Fotoğraf çok net ve çarpıcı: Sayın Bakan silahını ateş- liyor. Yanındakiler büzülmüş ve yüzlerini buruşturmuş- lar; kimi kulaklannı tıkıyor. Biraz endişe de var. Silah bu. Ya kurşun sekerse? Ancak bu sadece bir düğün fotoğrafı değil. Türkiye'nin fotoğrafı aynı zamanda. Ülke koşullarının neredeyse tümü bir kare içinde sı- kısmış. lç güvenlik, kültürel, düşünsel, ekonomik... Ve hükümetin iç yapısı. ••• Fotoğraf, ülkenin hayat koşullarıyla uyumlu: Her gün 30-40 insanın öldurulduğü; teröristinin vahşi, gözü dönmüş ve amansız; devletinin de intikamcı, birey- sel hak ve özgürlükleri, hukuku çiğneyen; her türden bir dizi terör örgütünün köşe başlarında insan avladığı; pat- layan bombalann kimi kurban seçeceği bilinmeyen; aydınları vurulan ve yakılan; katillerin bulunmadığı; si- lah gücünün giderek adalet ve hukukun yerine geçtiği 1 bir şiddet ülkesini en üst düzeyde tamamlıyor, anlatıyor ve temsil ediyor. Fotoğraf, kültürel ve düşünsel 'coğrafyamız'la da uyumlu: Türk'ün kültürü "At, avrat, silah" bir türlü aşılamıyor. Üstelik bunlar, "N'apalım geleneklerimiz, görenekleri- miz böyle" yutturmacasıyla, devletin ve hükümetin en üst katmdan durmadan pompalanıyor. Böylece silahın, aslında hukuksuzluğun, güvensizliğin ve korkunun ege- men olduğu ortamların aracı olduğu gerçeği de gizleni- yor. Sayın Bakan'ın bu tutumuna bakarsak, insanlık ve uygarlık sivilleşme yönünde ilerlemiyor! "(mam-cema- at" düz çizgisi üzerinde sıkışıp kalmış necip Türk milleti- nin en geniş ve popüler kesimlerinin de Bakan'ın bu davranışmdan nasıl etkileneceğini kestirmek zor olma- sa gerek!.. Bir Türk evladı olarak gönül isterdi ki, böyle bir düğün, insan kültürünün ince dokusuyla örülsün. Orada, övündüğümüz ulu tarihimiz ve cedlerimizden bi- ze kalan -silah dışındaki- kültür ve uygarlık mirasından süzülmüş damlalar aksın ağızlardan. Sohbetler bilgelik- lerle taşsın... Silahın, hem de ust düzeyde bunların yeri- ni aldığını görmek üzmüyor mu sizi de? Fotoğraf, hükümetin iç yapısını da aralıyor. Sayın Bakan Mehmet Ali Yılmaz, Demirel-İnönü koa- üsyon hükümeti uyesıydi. Sayın Demirel'e ve partisine genel seçimler öncesi geniş maddi destek verdiği bilini- yor (Partinin ikinci büyük mali ayağı Sayın Çağlar'dı ve o da ilk hükümette yerini almıştı!). Hayali ihracatı araştı- ran Meclis komisyonunun hazırladığı kalın dosyada kendi şirketlerinin de adı geçip kamuoyunda tartışma konusu olunca, Çiller-Karayalçın hukümetinde yer ala- madı. Sonra, bu kez daha büyük yetkilerle bakanlığa geri dönüşünü yaşadık. Henüz hayali ihracatdosyasın- dan aklanmadan hem de. Sayın Bakan, ekonominin eşgüdümünden ve ihracattan sorumtu olmakla da yetki- lendirildi. Burası Türkiye; yatırımlarını yurtdışına kaydıran, şir- ket hesapları tartışılan bir Başbakan yönetiyor kabineyi ve ülkeyi. Fotoğrafta ülkemizde kurulu düzenin yeşerttiği, üretti- ği değerler sisteminin de bir yansımasını görüyoruz... ••• Kamunun gözleri, canalıcı konularda sorumluluklar üstlenen insanların üzerinde olur, onlan dikkatle izler. Sayın Bakan'dan da sorumluluklarını bile aşan bir dik- kat ve tutum beklemek kamunun hakkıdır. Anadolu Hareketi, Izmit'tetoplanıyor ANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Solda birlik için oluştu- rulan "Anadolu Hareketi". ilk toplantısını 9 temmuzda İz- mit'teyapacak. Anadolu Hareketi kaynaklan. ilk toplantının İzmit'te yapılmasmın. bu kentin emekçi yoğunluğundan kaynak- landığını bildirdiler. Birçok sendika ve kitle örgütlerine de toplantıya katılmalan için çağnda bulunulacağını bildiren Anadolu Hareketi kaynaklan. ikinci toplantının 9 temmu- zun hemen ardından gerçekleştirilmesinin amaçlandığını bil- dirdiler. ARA YEREL SEÇİMLERE DOCRU... BEYKOZ Solpaıtileriıı güçbırliği, sağızorlayacak HÜLYA TOPÇU / MELTEM FIRATLI 27 Mart yerel seçimlerinde. Belediye Baş- kanbğı'nı Refah Partisi adayı Yücel Çetikbi- lek'in kazandığı Beykoz ilçesindeki, 10 tem- muzda yenilecek seçimde bu kez sandıktan çı- kacak belediye başkanını tahmin etmek ol- dukçazor. Seçimleri kazanmak isteyen adaylar Bey- koz'da yoğun bir seçim kampanyası yürütü- yorlar. Partilerin günlerdir süren yoğun pro- paganda çabşmalanna sahne olan ve kıyasıya bir rekabetin yaşandığı Beykoz'da, SHP'nin DSP'yi destekleme karan ise sağ partileri zor- luyor. 27 Mart yerel seçimlerinde ANAP ile RP'- nin başabaş gittiği ilçede, SHP'nin destekle- me karanndan sonra DSP de seçim yanşına oldukça iddiab giriyor. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ın "SHFliler Beykoz'da dola- şarak DSP adına oy istemesinler" demesine rağmen SHP Genel Başkanı Murat Karayal- çm önümüzdeki günlerde sol seçmenden DSP için oy istemeye gidecek. CHP de ise genel merkezin "destekİememe karan"na karşın ta- banın solda birbk için DSP'yi desteklemesi bekleniyor. Kısacası Beykoz. "solda güç birli- ğinin yaşama geçirileceği'' ilk seçim yeri olma özelliğini taşıyor. Yerel seçimleri az bir oy farkıyla kaybeden ANAP ise bu seçimlerde DSP lideri Ecevit'in "SHPliler Beykoz'da dolaşarak DSP adına oy istemesinler' demesine karşın SHP lideri Karayalçın DSP için oy istemeye gidecek. CHP'de ise genel merkeze karşın tabanın solda birlik için DSP'yi desteklemesi bekleniyor. de iddiab olduğunu yinebyor. 27 Mart seçimlerden ikinci parti olarak çı- kan ANAP'ın Belediye Başkan adayı Ali Zengin. yaptıklan kamuoyu araştırmalann- da ANAP'ın çok az bir farkla RP'nin önüne geçtiğini öne süriiyor. Adaylarm vaatleri Zengin, seçim kampanyasında seçmenlere "Demokrasi için oylannızı ANAP'ta birleşti- rin" çağnsında bulunuyor. ANAP Beykoz İlçe Başkanı Macit Yılmaz ise seçmenlere "Bu kez sandık güvenb'ği tam olarak sağlanacak, mükerrer oy kullanma ve oylann iptal edilme- sine karşı tüm tedbirleri aldık" diyerek seçim- lerin sağbkb bir şekılde yapılacağma ibşkin güvence veriyor. ANAP adayı Ab Zengin 10 Temmuz seçimlerini kazandığı takdirde Bey- koz halkına Camköy ve Deriköy yatınmlan ile 40 bin ilave iş imkanı vaadediyor. Seçime aynı biçimde iddiab olarak hazır- lanan DSP adayı Mustafa Ketenci ise. Atatürk ilkelerine bağlı. dürüst. laik ve halkçı bir anlayışa sahıp olduklannı belirterek sağ duyulu seçmenlerden oy istediklerini söylü- yor. Bazı SHP'lilerin ANAP'ı destekledigini ile- ri süren Ketenci. "Gerçi bunun çok az sayıda olduğunu inanıyonım. Sol seçmenin hepsi bize oy verirse zaten akın akın bize gelen laik, sağ- duyulu seçmenlerin desteğiyle Beykoz'u bu ka- ranlıktan kurtaracağız" dıyor. Bundan önce- ki dönemlerde belediye başkanlığı yapmış ANAP ve SHP yöneümlerini eleşüren Keten- ci "Bu yönetimler şaibe altında kalnuştır. Halkımız güvendiği belediye başkanı bu olasılı- kları gözönüne alarak sağlıklı bir şekilde seçe- cektir" görüşünü savunuyor. Beykoz'a belediye başkanı seçibnesi duru- munda. çöp. yol, işsizlik, konut ve gecekon- du, hava kirliligı sorunlannı çözeceğini söyle- yen Ketenci, ilçeyi geliştirecek sosyal ve spor tesıslen açacaklannı sözlerine eklıyor. DSP adayını niçin desteklemedikleri soru- sunu "CHPnin tüm çağnlaıma kulak tikaya- rak seçim öncesinde ANAP ile iki belediye baş- kan yardımcdığı karşılığında işbirliği yapan, ilçe başkanını Belediye Başkan Yardımcılığı koltuğuna oturtan DSP, sosyal demokratlann terasilcisi gibi gösterilmek isteniyor. Sol düşün- ceyi sağa peşkeş çekerek sosy al demokratlann onuru ile oynayan DSP Beykoz'da seçenek de- ğüdir" şekbnde yanıtlayan CHP Belediye Başkan adayı Hasan özyurt ise. Beykoz'da sosyal demokratlann tek umudu olarak ken- di partisini görüyor. 'Beykoz'u Beykoz'lu bilir' Çocukluğundan beri Beykoz'da yaşadığmı bebrten Özyurt, "Beykoz'da yaşamayanlar Beykoz'un dününü ve bugününü anlay amazlar. 1980'den sonra Beykoz'da doğanın. politi- kanın, insanların giderek nasıl küiendiğini gö- remezler" dıyor. Özyurt, seçmenlere rüşvet. yolsuzluk. haksızlık ve partizanlıktan uzakj üretken .saydam, dürüst, demokrat ve! katıbmcı bir yönetim vaadediyor. Üç ay önceki seçimlerden gabp çıkan RP belediye başkan adayı Yücel Çetikbflek. "adir, düzeni" uygulayarak rüşveti. yağmayı. adam; kayırmayı önleyeceklennı ıddıa edıyor. "Çah- şmak bi/den, destek sizden, muvaffakiyet AU lah'tandır." sloganıyla seçim çabşmalannı yü-S rüten Çelikbilek. yol. su, elektrik. kanalizas-* yon sorunlan üzerinde duracaklannı. gece-' kondu sorununu çözeceklerini belirtiyor. Çe-^ bkbilek, "Ecdadımızdan kalan Beykoz'umuzu» yağmay a açanlardan hesap soracağtz" diyor. •> DYP'de, seçime eski adaylan Seyh AMİ Yazkan'la giriyor."Tarafeız bir yönetün" sözî veren Yazkan, doğayı, yeşib. eski tarihi eser-, leri koruyacaklannı. ekmek fabrikası kura< rak ucuz ve kabteb ekmek üreteceklerini, alt-j yapı olarak kanab'zasyon, yol, su ve elektrik< sorunlannı çözeceklerini vurguluyor. ' 27 martta MHP'nin bin 154, CHP'nin birû 408, Anap'ın 22 bin 658. SHP'nin 8 bin 469; DSP'nin 13 bin 721, DYP'nin 9 bin 256 vÇ RP'nin 23 bin 523 oy aldığı Beykoz ilçesinde,* 10 temmuz günü yenilecek seçimlerin. siyasi* dengeleri nasıl değiştireceği ise merakla bek4 leniyor. * YARIN: Yalova \
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear