Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
İSKİ'denyenl uygulama
İsUuıİHilMa îki günde
bir sularkesilecek
Istanbul Haber Senisi - İSKİ.
yağışlann yetersızlığı nedenıyle
barajlardakı sulann azalması
üzerine üç günde bir yaptığı su
kesintisini iki günde bire çıkar-
dı. Su kesinti programının sık
sık değiştirilmesiyle baa bölge-
Jer daha uzun süre susuz kalı-
yor. İSKİ yetkilileri. gereksiz su
harcamalanndan kaçınılmasını
istedi.
İSKİ, dün yeni bir su kesinti
programı açıkladı. Açıklamaya
göre daha önce üç günde bir ya-
pılan su kesinıisı iki günde bıre
çıkartıldı. Bugünden itibaren
geçerü olacak yeni su kesinti
programında aynca, baa böl-
„ gelere 18 saat su verilip 30 saat
• verilmeyeceği bildirildi.
^ 1993 yıhile 1994 yılıilkyan-
Sinda kaydedilen yağış mıktar-
L-lanna göre İstanbul'da son dört
Jyıün en düşük yağışının olduğu
Tsaptandı. Barajlardaki son re-
-zerv durumlanaın da göz önü-
• ne abnarak yapıldıâ belırtilen
"zorunJu" yeni su kesinti prog-
'. ramına göre iki gün su verilip
bir gün verilmeyecek semtler
şöyle:
Birinci gün (bugün): Selimiye,
Duvardibi, Haydarpaşa Hasta-
neler, Salacak. Üsküdar, Bey-
lerbeyi, Altunizade, Beykoz.
Kavacık, Zeynepkamil, Kandil-
..fa\ Kuzguncuk. Karacaahmet.
•^Osmaniye, Veliefendi, Yenima-
-fıalle, Bakırköy, İncirli. Florya,
Ataköy, Yeşilköy, Büyükçek-
. mece, Kücükçekmece, Avcilar,
Sefaköy, Yenibosna, Halkalı.
Bahçelievler, Bağcılar. Kocasi-
nan, Basın Sitesi \e Şirine\ler.
_ İkinci gün: Bulgurlu. Dudullu.
İ tnraniye, Çekmeköy, İceren-
köv'ün bir bolümü. küçükbak-
"kalköy'ün bir bolümü, Türk-İş
Blokları. Acıbadem, Ömek. Na-
mıkkemal. Samatva. Yedikııle,
Çapa, Şehremini, Topkapı, Ko-
camustafapaşa, Fatih. Haseki,
JVlerter, Göngören, Tozkopa-
ran, Örnek Mahallesi.
r Kadıköy. Feneryolu, Moda,
Fenerbahçe, Caddebostan, Göz-
fepe, Erenköy, Bostancı. İçeren-
köy'ün bir bölümü, Suadiye,
Kozyatağı, Yenisahra, Eminö-
nü, Şehzadebaşı, Beyazıt. Kara-
köv, Kasımpasa. Beşiktaş, Or-
taköy. Bebek, Cankurtaran,
Kumkapı. Aksaray, Zeytinbur-
nu, Cevizlibağ, Topkapı ve Sa-
rayburnu.
Yine bugünden itibaren ae-
çerlı olan ve saat 10.00-04.00
arası, 18 saat su verilip 30 saat
su kesintisi yapılacak semtler de
şöyle:
Birinci gün: Yenilevent, 1. Le-
vent. 2. Levent, 4. Levent, O>ak
Sitesi, Etiler, Mecidiveköy, Çe-
tiktepe, Ayazağa, Hacıosman,
Istinye, Tarabya. Sarıyer, Ru-
meli Kavağı. Sanayi MahaUesi.
İkinci gün: Kağıthane. Has-
dal, Alibeykö>. Çağlayan. Ok-
meydaru, Kuştepe. Şişli. Teşvi-
kiye, Nişantaşı, Maçka, Tak-
sim. Elmadağ, Sıraselviler. Fe-
•riköy. Terazidere. Bayram-
paşa. Kartaltepe. Yıldınm
Mah. Sağmacılar, Metris,
Esenler. Küçükköy. Gazios-
manpaşa. Karadeniz Mahalle-
si.
Dünya Bankası raporu
AA'nın haberine göre. Dün-
ya Bankası'nın 1994 yılına iliş-
kin "Kalkınma İçin Altyapı"
konulu Kalkınma Raporu'nda,
İstanbul ile Pakistan'ın Faysa-
labad ve Hindistan'ın Cemşepur
kentleri örnek gösterilerek üç
kentte de sağlıksız koşullarda
su sağlandığ] belirtildi.
Raporda. söz konusu üç
kentte de insanlann oturdukla-
n semte bağlı olarak kuyular,
kamu musluklan. nehirler ve
sokak satıcılan gjbi çeşitli kay-
naklardan su stoklannı karşıla-
maya çahştıklan kaydedildi.
Aynca. sağlıklı su kaynaklan-
na ulaşma olanağmm, "gelirle
doğru orantılı" olduğuna da de-
ğinilerek yoksul kişilerin. zaten
yetersiz olan altyapıdan "eşit
pay alamadıkları" vurgulandı.
Vagonun
tavanına
• Baştarafi I. Sayfada
nık yaşandığını söylediler.
Kaza sırasında banliyö trenin-
de bulunan ve arkadaşlannın feci
şekılde yaralanmasına tanık olan
Ergün Kara olayın gelişimini şöy-
le anlattı:
"Kartal yömine giden trende o\-
duğumuz için vagonlarda fazla
yolcu yoktu. Bulunduğumuz tren
ka/adan birkaç dakika önce ani
olarak yavaşladı. Bunun ardından
şiddetli bir çarpışnıa oldu. Önce
büyük bir güriiltii duyuldu. Ardı-
ndan raylardan çıkan trenlere ait
vagonlar birbirinden koparak
sağa sola devrilmeye başladı.
Yanımda oturan yolcular çarpı-
şmanın etkisiyle kafaiannı koltiık
demirlerine çarparak yaralandı-
lar. Ortalık bir anda savaş yerine
döndü. Her taraf kan içerisjndey-
di. Çok sayıda arkadaşun ağır şe-
kilde yaralandı. Kendilerine
yardun etmek istedim. Ancak
trenierde patlanıa olabikceği endi-
şesivle bundan vazgecmek zorun-
da kaldım ve kendimi raylaruı üze-
rine devrilen vagonun dışına arnm.
Çıktığunda ambulansa haber ver-
dık, ancak 25-30 dakika gec geldi-
ler."
Kazada Ankara Ekspresi'nde
bulunan ve bacağı koltuklann
arasına sıkışararak ezilen yara-
lılardanÇetin Denür ise kendisine
uzun süre ulaşılamadığını, daha
sonra oiay yerine gelen güvenlik
görevlilerince sıkıştığı vagondan
kurtanldığını söyledi. Yaralı Çe-
tın Demır de şu aeıklamalarda
bulundu:
"Haydarpaşa yönüne doğru gi-
divordıik. İçinde bulunduğumuz
vagon trenin baştan ikinci sırası-
nda\dı. Zaten en çok yaralanma
burada me>dana geldi. Ne olduğu-
nu anlayamadan kendinûzi \ago-
nun tavan kısmında bulduk."
Egell sanaylcllerden TOBB'ye:
Sizi atlayıp hükümetle
doğrudan iüşkiyegeçeriz
• ESOB Başkanı Selim Yaşann. "ekonomi yönetimini
vanlış bilgilendirmekle" suçladığı TOBB Başkanı Erez.
?
'Adın ne? Mülayim. Sert oisan neyazar!" karşılığını verdi.
Yaşar-TOBB
vanlış kararlar
alıvor.
• Ekonomi Senisi - Eae Sanayi
Odalan Birliğ (ESOB^Başkanı
Selim Yaşar. Türki\e Odalar ve
Borsalar Birliği (TÖBB) \öneti-
mini uyardı. TOBBu. Anadolu
.şanayicisinin sorunlannı \an-
sıtmamakla suçlayan Yaşar.
"Ekonomi yönetimi vanlış bilgi-
lendirildiği için \anlış
kararlar alıvor. Bu
sonın sürerse,
TOBB'u atlayıp. hü-
kümetle doğrudan
ilişkiye geçeriz"
dedi."TOBB Başkanı
• Yalım Erez ise Ya-
. şar'ı hemen \anı-
tladı: "Selim Yaşar
ya gazete okumuyor
ya da okuduklannı
2-3 ay sonra kendine
mal ederek anlatı-
yor..."
Ege Sanayi Oda-
lan Birliği Başkanı
Yaşar. TOBB"a gön-
derilen yasa taslak-
lannın. Anadolu'-
'daki sanayi ve ticaret
odalanna dağıtı-
lması gerektiğini be-
Jirterek "Katıluncı
olmaktan korkması-
^nlar" dedi.
, Ticari hayattaki
, krizin, sanıldığındah
daha 'Sahim" ol-
duğunu sö\le\en
Yaşar. "Ankara'va,
ekünomik kararlan
veren organların gaflet ve dalale-
te düşmemesi için geldik. Anado-
lu sanayicilerinin sesi duyurul-
madığı için, bu sesi duyurmaya
geldik" dcdı Anadolu"-
dakı sana>? \e ticaret odalanmn
çoğunluğunun kendılennı des-
teklediklerini belırten Yaşar.
"TOBB'u göreve davet ettikleri-
Erez-Eleştiri>i
genel kurulda
>apmalı>dı.
ni" de ekledi.
Türkiye'mn geleceğinden
umutsuz olmadıklannı dile ge-
tıren \'aşar. "görevini doğru
yapmayan kunımların" sorum-
lu olduklannı öne sürdü.
TOBB'un göre%ini yerine getir-
memesi durumunda kendi ka-
muoylannı oluştu-
racak güçleri oldu-
ğuna değinen Ya-
şar. "Bizim de hü-
kümette tanıdı-
klarımız var. Hatta
ben bazı bakanları
şahsen tanıyonım.
TOBB hükümete
yakntsa biz de
yakmız" dedi.
Kendisinin kişiler-
le bir sorunu ol-
madığıru beürten
Yaşar, TOBB'un
yönetim an-
layışının değişmesi
gerektiğini belirte-
rek "TOBB yöne-
timinde 2 tenisilci-
miz var; ama biz,
15 kişinin yönerri-
ğim sanmıyonız.
TOBB'u 2-3 kişi-
nin yönettiğinden
endişe duyuyonız"
şeklinde konuştu.
Yaşar'ı hemen
yanıtlayan TOBB
Başkanı Yalım
Erez ise. "Adama
sormuşlar, adın ne? Mülayim.
Sert olsan ne yazar demişjer"
çıkı^ını yaptı. 5 nisan karar-
lannı ilk olarak kendisinin eleş-
tırdiğini \urgulayan Erez. "Ge-
nel kurulumun üzerinden bir ay
bile gecmemiş. Bana karşı eleşti-
risi olan adam çıkar genel kurul-
da komışurdu" dedi.
G Ü N D E M MÜSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
güçlü kanatları altında giderek daha
çok kâr elde etmeye başiadılar. Ya-
bancı otolara yüksek gümrük ve vergı
konması, kârlarını büyük ölçüde katlı-
yordu.
Bu durum 1994 başına kadar sürdü.
Ekonomide ocak ayında başlayan
kötü gidiş, otomotiv sektörünü etkile-
meye başiadı. Mart içinde 15 şirket
üretime ara verdi. 27 Mart seçimleri-
nin hemen öncesindeTOFAŞ, güç du-
rumda olduğunu ilan etti ve işçisini
izne çıkardı.
Bu, farklı yorumlara neden oldu.
"Acaba seçimler öncesi hükümete ta-
vırmı?"vs. Otomobil üretimi mart ayı
içinde yüzde 58 oranında geriledi. Ni-
sana devreden stok miktarı yüzde 184
oldu.
Mayıs ve haziranda ise kriz
tırmandı. işçi çıkarmalar başiadı. Bu-
gün otomotiv sektöründe 10 bine
yakın işçi atıldı.
Otomotiv sektörü bütün odevleri an-
nesine yaptırıp, hocasından aferın
alan çocuklara benziyor. iyi notalınca
"Ben yaptım" deyip övünüyor, kötü
not alınca, "ödevi niye iyi hazırla-
madın?" deyip annesine fırça atıyor.
Devlet onlann arkasında, her türlü
teşvik ve krediyi veriyor. Bu fabrika-
ların büyük çoğunluğu devletin fiılı
Batarız haa...
katkısıyla kuruldu. Devlet daireleri sü-
rekli destek alımı da yaptı.
Yabancıotoların gümrük vevergıle-
ri arttırılarak, yerlilerin daha çok sat-
ması sağlanıyor. Gümrükler indirilse
yerli otodan daha ucuza BMW alınır.
En küçük bir sorunları olduğunda
soluğu Ankara'da alıp istedikleri ka-
rarı çıkarttırıyorlar.
Nerede serbest piyasa?
Otomobili satarken, vadeden teslim
şekline kadar istedikleri koşulları ko-
yuyorlar. Niye?.. Serbest piyasa diye.
Fıyatları istedikleri gibi belirliyorlar.
Niye?.. Serbest piyasa diye.
Sıkışınca işçiyi kapının önüne Koyu-
yorlar. Niye?.. Serbest piyasa diye.
Stoklar birikti, satış yok. imdaaaat,
devlet yetiş... Niye?.. Hani serbest pi-
yasa vardı?
"Hükümet hıçbir şey yapmasın, bı-
rakalım bunlar ölsün " demiyoruz tabi i
kı. Ama biraz da kendi ayaklan üze-
rinde durmasını öğrenmeleri gerek-
miyor mu?
Ekonomının birinci sorunu, otomo-
bil stoklarının eritilmesi mi?
Kaldı ki bu stokların eritilmesiyle
atılan ışçilerın gerı alınacağı ya da
üretımın hemen yeniden başlayacağı
konusunda hiçbir garanti yok.
Otomobil sektörü için yapılacak
özel ayrıcalıklardan doğal olarak di-
ğer sektörler de yararlanmak ısteye-
cek. Otomobil lüks tüketım malları
sınıfına girıyor. Beyaz eşyacılar sıra-
da. "Bize de"diyorlar.
Bunu tekstil ızleyecek, ardından
metal sanayii gelecek...
Bu hükümet döneminde bir kural gı-
derek yerleşiyor:
Bastıran alıyor.
Geçtiğimız günlerde akaryakıt
dağıtıcıları da bastırdı. "Akaryakıt
fonu bize yük oluyor, kaldınn, yoksa
eylem yaparız" dedıler ve kazandılar.
Ya çalışanlar?
Ya çalışanların sorunları?
Toplusözleşmekurallanntn işleme-
sini isteyen işçiler... Dönem zam-
larının verilmesini ve bir an önce açı-
klanmasını isteyen memurlar.
Onlar bastırabilir mi? Hükümeti teh-
dıtedebılir mı?
Yooo edemez. Onlar böyle bir şeye
gırerse bu vatan haınliği olur, vatanım
sevmemek, ülkenın böiünmez bütün-
lüğûne zarar vermek olur!
Türk-İş Başkanlar Kurulu 28 hazi-
ran çarşamba günü toplanacak. Gün-
demde son ekonomik sorunlar, bunun
çalışma yaşamma etkısi konuşulacak.
Bu toplantının ardından hükümetle dı-
yalog aranacak. 1 temmuza kadar
süre tanındı. Bu süre sonunda hükü-
metle diyalog kurulamazsa "eylem"
konuşulacak.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Me-
ral dün uyardı:
"Hükümet toplusözleşmelerin ge-
reğini yapsın, yoksa üretimden gelen
gücümüzü kullanınz."
' Üretimden gelen gücü kullanmak''
çok geniş anlamlar içeren bir cümle.
Işveren böyle hükümet bulduktan
sonra üretimden gelen gücü kullanıp
işçilere fazla mesaı yaptırır, ardından
da "işsiz kalmandan Iyidir" deyip
yarım maaş verir!
Bu gidişle galiba ilerde şöyle bir di-
yalog yaşacağız.
Bakanlardan biri Başbakan'a telaş-
la çıkıp yakınacak:
- Sayın Başbakanım, işçiler işe git-
miyor.
- Niye?
- Otobüse bınecek bilet paraları
yokmuş.
Başbakan şaşırıp, çıkısacak:
"Otobuse bınemiyorlarsa, otomobil
alsınlar..."
Ölümdendöndülerİstanbul Haber Senisi - Yine
bir kaza ucuz atlatıldı. Kartal
Rahmanlar'da meydana gelen
Tren kazası, şans eseri can ka\ bı
olmadan atlatılırken kazada 20"si
ağır 140 kişi yaralandı. Kaza. sa-
bah saat 08.00 civannda Haydar-
paşa'ya giden Ankara Ekspresi-
nin Kartal batı tren çıkışındaki
sinyalde durmaması sonucu
Haydarpaşa - Gebze seferini ya-
pan banliyö trenine çarpmasıyla
meydana geldi. Olay yerinde in-
celeme japan yetkililer, ilk belir-
lemelere göre kazanın Ankara
Ekspresi makinistinin hatası-
ndan kaynaklandığını belirttiler.
Ankara'dan Haydarpaşa'şa
giden Kemalettin Kızıltepe yö-
netimindeki 155 sayılı Ankara
Ekspresi dün sabah saat 08.10"da
Rahmanlar Tren İstasyonu'nu
geçtikten hemen sonra Haydar-
paşa-Gebze arasında 9322 sayılı
seferi yapan Kemal Mengü yöne-
timindeki banliyö trenine çarptı.
Kazaya neden olan Ankara
Ekspresi, çarpma sonucu raylar-
dan çıkarak üç hat halindeki de-
miryolunun üçüncü hattında bu-
lunan Meram Ekspresi'nin arka
vagonuoa da sürttü. Yetkililer,
Ankara Ekspresi'nin Meram
Ekspresi'ne arkadan çarptığını
doğrulamazken Ankara Ekspre-
si'nin lokomotifinin ön sağ ta-
rafındaki darbe izine açıklık ge-
tirmediler.
Yarattığı büyük gürültüyle
çevrede korku ve paniğe yol açan
kazada ölen olmadı. Kazada.
çoğu banliyö treninin yolcusu
olan 140 kişi yaralandı. Görgü
tanıklan. bazı yaralılan yoldan
çevirdikleri araçlarla hastanelere
gönderdiklerini anlatırken.
olaym me>dana gelmesinden
yanm saat sonra olay verine ge-
len Sağlık Bakanlığı'na ve diğer
hastanelere bağlı 17 ambulans
kazada yaralanan 20'si ağır top-
lam 140 kişiyi Kartal Eğitim ve
Araştırma, Pendik Devlet, Hay-
darpaşa Numune, Vatan, Gözte-
pe ve Kartal SSK hastanelerine
taşıdılar. Kazadan sonra çok
sayıda vatandaş kan vermek için
hastanelere geldi. Görgü tanık-
lan vagon altına sıkışan bir ya-
ralının da olay yerine getiri'len
vincin vagonu kaldırmasıyla kur-
tanldığını söylediler.
Sorumlu makinist mi?
Kazadan hemen sonra olay \ e-
rine gelen TCDD Birinci Bölge
Müdürü Ahmet Muzafler Timur.
kazanın Ankara Ekspresı'nın
durması gereken Kartal batı tren
çıkışı sınyallerinde durmaması-
ndan kaynaklandığını açıkladı.
Timur. trenin kırmızı sinyale
karşın durmamasının Ankara
ÇetTe hastanelere götürülen yaralılar burada tedavi altına aluıdılar.
Ekspresi'nin makinisti Kemakt-
tin Kızıltepe ile merkez istasyon-
daki dispager'la konuşma bant-
lannın çözülmesinden sonra an-
laşılacağını kaydetti. Makinistle-
rin olayda _\ara almadıklannı ve
olayla ilgilı idari soruşturmanın
başlatıldığını belirten Timur.
araştırma sonucu gerekli açık-
lamanın yapılacağını. ilk belir-
lemelere göre maddi hasann 25
milyar lira cnannda olduğunu
söyledi. Timur. her iki trenin de
40-45 kilometre sürat yaptığını.
çarpışma hızının 80-90 kilometre
olduğunu belirterek sevindirici
olanın kazada ölüm olayının
mevdana gelmemesi olduğunu
kaydetti.
Ülaştırma Bakanı Mehmet
Köstepen. kazadan sonra olay ye-
rine gelerek görevlilerden bilgi
aldı. Köstepen. yaralılann bulun-
duğu hastaneleri ziyaret ederek
gecmiş olsun dileklerini iletti.
istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğ-
lu ve İstanbul Emniyet Müdürü
Necdet Menzir de saat 10.00 sıra-
lannda ola\ verine gelerek Ahmet
Muzaffer Timur dan kazayla ilgi-
li bilgi aldılar. Kazanın can ka\bı
olmadan atlaiılmasının sevtndin-
ci olduğunu kaydeden Kozakç-
loğlu. \etkililerin çalışmalannı
süratle tamamlayacağını ve dc-
minolunun 24 saat içinde tratiğe
açılacağını söyledi.
TCDD çalışanları. kazanın i^
saatinde meydana gelmesine
karşın ölü olmamasını, banliyö
treninin kent merkezinin aksi
yönde sefer yapmasıyla açıkla-
dılar. Banliyö treninin sabah sa-
atlerinde Haydarpaşa 'ya yolcu
taşıdığını bu nedenle içindeki yol-
cu sayısının az olduğunu kayde-
den TCDD görevlileri. Ankara
Ekspresi'nin önünde lokomotif
bulunmasının. bu trende yara-
lanmalan azalttığına dikkat çek-
tiler. Bu görev liler. Ankara Eksp-
resi'nin Pendik İstasyonu'nda da
"durmakta zorlandığım" ve' bu
nedenle makinist Kemalettin
Kızıltepe nın merkez ıstasyon ta-
rafından uyanldığını söylediler.
İstanbul Valisi Hayri Kozak-
çıoğlu ve Emniyet Müdürü Nec-
det Menzir olay yerindeki incele-
melerinden sonra yaralılann
kaldınldığı Kartal Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ne gelerek
yetkililerden bilgi aldılar. Ko-
zakçıoğlu, incelemelerinin ardı-
ndan yaptığı açıklamada kazayla
ilgili teknik sonucun henüz elde
edilemediğinı. ancak sinyalizas-
yon veya makas hutasından kay-
naklanmış olabileceğinin tahmin
edıldığini söyledi. Kazanın can
kaybı olmadan atlatılmasının
üzüntüyü bir ölçüde azalmğını
belırten Vali Kozakçıoğlu. olay
yerinde iki hattın da uluşıma açı-
Iması için çalışmaların >ürdürül-
düeünü sövledı.
v.
\ 1
Hadı asîanım, hadı!
Kazadan sonra yaklaşık 2 saat
süreyle banliyö ve şehirlerarası
tren ulaşımı durduruldu. Saat
14.00 sıralannda şehirlerarası
ulaşım tek yönlü olarak açılırken
banliyö seferlerinin 24 saatlik bir
gecikmeyle bugün başlatılması
için çalışmalar iürdürülüyor.
Kaza yerine getirilen sivil veaske-
ri vinçlerle vagon kaldırma çalı-
şmalannı sürdüren yetkililer. va-
lilik vebelediyclerleilişki kurarak
Haydarpaşa. Harem ve Kadı-
köy 'e ek otobüs ve minibüs sefer-
leri koydular.
Yaralılann listesi
Kazada yaralanan 140 kişiden
•adlan saptanan 90 kişi ve tedavi
altına alındıklan hastaneler şun-
lar:
Kartal Devlet Hastanesı: Meh-
met, Rahman, Fahrettin \e Yaşar
Yılmaz, .\hmet Adamid. Sebahat-
tin ve Nebahat Parlak. Durmuş
Erbaş. Saliha Derin, Erdoğan
Çakmak. Mehmet Şahin. Eyüp
Kamil Ekinci, Salih Karaman,
Farma Mete, Akif Çelik, Tacertin
Evser, Ali Gürün, Mithat Aliefe.
Cemal Ekici, Doğan Bilgin. Nur-
han Tatlıcan (Belediye Zabıtası),
Zaim Tepe, Fadime Teke, \awu
Kızılay. Fadüne Erdem, Ali Rıza
tlhan, Günay Mustafa, Selim \e
Yaşar Ilgaz, Vlustafa Kurt. Çağın
Beşçi, Metin Cnal, Hacer Tolak,
Osman Yıldız, Alişan Çelebi,
Kadriye Sürücüoğlu. Azmi Kaya,
Hüseyin Koldaş, Flmas Gündüz,
Halil Gülen. Adii Çelik. Ender
L'zunoğlu, \lehmet Ali Kırgezen.
Yılmaz Şahin, Murat Alenin. Ka-
mil Önder, Osman Ağaç. Ergin
Utkan, Zekai Günay, Endne \el-
ken. Kezban Derin. Şener Köseoğ-
lu. Se*da Yılmaz, Sırrı Soylan.
Özlem Vıldırım. Melahat Erkoç,
Hakkı \e Abdi Aslan. İpek Öı-
demir. Mücahit Köle. Mahir
Ömer Tuncer. Oktay ^•enigün.
Aydemir Güllü. Ahmet Küçük,
Meral Genç, Hızır Kenan. Osman
Yıldız. Yaşar Mehmet Çevik,
Mustafa Mirdağlı, Erdoğan Çe-
tinkaya, Harun Işık ve Yücel Ko-
loğlu. Göztepe SSK Hastanesi:
Zeki ^avıız, Mesut Ömeroğlu,
Mutaattin Ceylan, Nizam Tunç >e
Sergen Seran.
Haydarpaşa Numune Hasta-
nesi: Hüseyin Şenocak, Şe>da
Yıkılmaz, Siurcan Güven, İlkay
Barlas, İsmail Dağ ve ÖmürGök-
rürk.
Pendik Devlet Hastanesı:
Mustafa Llak (Pendik Devlet
Hastanesi doktoru), Necmiye De-
mirel. Mehmef Ali Şahin \e Fmine
Demircioğlu. Ay rıca baeağı ko-
pan Nurav Özdoğan ise Vatan
Hastanesfne kaldınl.ırak ıcdavı
allıııa alıııdı.
h
Butrenden
nasıl
sağçıktdar?
İstanbul Haber Senisi - İstan-
bul. yine bir facia atlattı. Kartal
Rahmanlar Tren İstasyonu yakı-
nlannda meydana gelen tren ka-
zasında yüzlerce yolcu ölümden
şans eseri kurtuldu. Btr facia teh-
likesınden daha "şansımız" saye-
sinde kurtulduk. Kazadan sonra
kurtarma çalışmalannı yürüten
TCDD görevlileri. adlannı sak-
layarak ve fotoğraflannın çekil-
memesı koşuluyla şunlan anla-
tıyorlardı: "Eğer banliyö treni
aksi yönde olsaydı, içinde binler-
ce işine giden kişi bulunurdu te
bu kazadan yüzlerce ölü çıkardı.
Ankara Ekspresi'ni >e içindeki
yolcuları da trenin önündeki lo-
komotif kurtardı. Ekspresin hızı
saarte 40-tS kilometre. Banliyö
treninin de öyle. Toplam çarpı-
şma hızı 80-90 kilometreye ulaşı-
yor. Trenlerin çarpışma anında
kafa kafaya gebneyerek birbirine
sürtünmeleri htzlannı kesti >e
darbeyi emdi. Bu da yolcuların
çok daha büyük hızla vagon için-
de yuvarlanmalarını önledi."
Banliyö trenı içinde 21 hazıran
tarihli birgazeteveyanındakana
bulanmış bir yanm simit. Gazete.
kaza anında okunduğunu. kat-
lanma biçımiyieeleseriyor. Simit
de yanmlığıyİa... Gazetenin sahi-
bı hangi umutlarla güne baş-
lamıştı. Gazetesini okurken mey-
dana gelen kaza sonucu kimbilir
şu anda ne durumda. Ölmediğinı
düşünüy or ve sev ıniy oruz.
Demiryolunun yanında otu-
ranlar. "Bu rrenden nasıl sağ
çıktılar?" sorusuyla şaşkınlıkla-
nnı dilegetıriyor.
Yaralılann götürüldüğü has-
tanelerin önü meraklı \e "kay-
gılı" vatandaşlarla dolu. İçlerin-
den birçoğu radyo ve televızy on-
lann "Kan aranıyor" anonsuyla
gelmışler. Ancak hastane yetkili-
leri, yaralılann hastaneye getirilı-
şinden saat 11.00 sıralanna kadar
yüzlerce ünite kan alındığı ve bu-
nun yeterlı olduğu görüşündeler.
Yaralılan hastanelere getiren
ambulans şoförlen en çok da yol-
lann dar. trafiğin ise oldukça yo-
ğun olduğundan yakınıyorlar.
Hasıanelerin yakınlanndaki
ankesörlü telefonlann önlerinde
vatandaş kalabalalıklan oluş-
muş. Kulağımıza gelen sesler biz-
lere bir faciadan kurtulanlann
dramını anlatıyor: "Yok yok...
Tamaıtı ben buradayım. merak
edilecek bir şey yok. Amcam ha-
yatta, biraz yaralı sadece." "Biz
getirildik. ancak Hüseyin yok.
Ankara'dan beraber çıkmıştık. O
herhalde başka bir hastanede,
bulmaya çalışıyorum. Tamam,
tekrar ararım."
OLAYLARIV
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baftarafı 1. Sayfada
aydınlanıncaya kadar aldatı-
a görüntüler seyredilecektir.
Bu yolda birleşen iç ve dış
kuvvetlerin azımsanması çok
yanlış olur.
Bir ikinci yanlış da bu tür si-
yasetlerin -şiddete başvur-
madıkça- yasaklanmasından
doğacaktır. Yasak, içeriğinde
gücü olmayan fikirleri ve in-
sanları, gereğinden çok şişir-
meye yarar. Bugün Türkiye'-
de geçerli yasaklar, demok-
ratik tartışmaları özünden
saptırmakta, sermaye-emek
arasında kurulması gereken
ekseni, etnik ve dinsel konu-
lara kaydırmaktadır.
1991 seçimlerinde 'hile-i
şeriye' yaparak SHP'nin
şemsiyesi altında parlamen-
toya girdikten sonra ayrılan
milletvekillerinin kurdukları
HEP (Halkın Emek Partisi). et-
nik çelişküeri öne çıkararak
siyaset yapmaya başlayınca
toplumda bir tedirginlik doğ-
du. Gerçekte bu tedirginliğe
karşın parti iç ve dış dengele-
rini kuruncaya kadar sabre-
dilmeliydi.
Ne var ki demokratik sabır'
gerilimli ortamlarda yok olu-
yor.
HEP kapatıldı. DEP (De-
mokrasi Partisi) açıldı, şimdı
DEP kapatılınca HADEPin
(Halkın Demokrasi Partisi)
hazırlıkları sürüyor. Bu olu-
şum ve yaşanan süreç. Tür-
kiye'de etnik çelişkiyi kullan-
mak isteyen partilerin siyaset
yaşamından eksilmeyecek-
lerini göstermektedir.
DEP mılletvekillerine karşı
uygulanan yöntemlerin kimi
zaman gereksiz, kimi zaman
sert. kimi zaman akılsızca, ki-
mi zaman acemice oluşu. te-
mel gerçeği değiştiremez.
DEP bugün kapatılmıştır ve
yoktur; ama, özellikle koalis-
yon hükümetinin yanlış tu-
tumları, şoven çevrelerin
katkıları başkent DGM Baş-
savcısının olağanüstü gay-
retiyle DEP olayı, Türkiye'nin
başını ağrıtacak bir dış boyut
kazanmıştır.
DEP milletvekillerine ilıs-
kin yasal soruşturmayı ve ko-
vuşturmayı Meclis'e karşı bir
saldın, Meclis Başkanı yla
çatışma ve görüntüde 'millet-
vekili avı'na dönüştürmek
dehasmı vurgulayan DGM
Başsavcısı Nusret Demiral
ise apayrı ve şaşılası bir ol-
gudur.
Türkiye'de halk, çok büyük
çoğunluğuyla TC'nin sarsıl-
mazdesteğidir. laikcumhuri-
yetin şeriatçıların pençesine
düşmesini ya da bölücülerin
ellerinde parçalanmasını is-
temez. Bu toplumsal ve tarih-
sel gerçekliğe dayanarak se-
rinkanlı bir siyaset benim-
seneceğine, hırçınlaşmak ve
telaşa düşmek neden?
Çünkü sağda ve solda siya-
sal partiler parça parçadır;
ülke çıkarları doğrultusunda
demokratik zeminde birleşe-
mediklerinden ülkenin her
sorunu dev aynasına yansı-
yor.
• • •
GÖRÜLMÜŞTÜR
İlhan Selçuk
ıiklv-ı
(, >:'~'ıl:tş ) ıM ııılji i riıi'ki'ı ıiiı C ud.
.^••11 (jQıilıi>ilıı-İ\umhiii
Ödemeli »önderilme/
Gooo...Aahhh! Bu da kaçar mıyctı!
DUNYAKUPASI '94 Şöyle ağız tadıyla bir maç seyredelim!