22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 İSKİ'denyenl uygulama İsUuıİHilMa îki günde bir sularkesilecek Istanbul Haber Senisi - İSKİ. yağışlann yetersızlığı nedenıyle barajlardakı sulann azalması üzerine üç günde bir yaptığı su kesintisini iki günde bire çıkar- dı. Su kesinti programının sık sık değiştirilmesiyle baa bölge- Jer daha uzun süre susuz kalı- yor. İSKİ yetkilileri. gereksiz su harcamalanndan kaçınılmasını istedi. İSKİ, dün yeni bir su kesinti programı açıkladı. Açıklamaya göre daha önce üç günde bir ya- pılan su kesinıisı iki günde bıre çıkartıldı. Bugünden itibaren geçerü olacak yeni su kesinti programında aynca, baa böl- „ gelere 18 saat su verilip 30 saat • verilmeyeceği bildirildi. ^ 1993 yıhile 1994 yılıilkyan- Sinda kaydedilen yağış mıktar- L-lanna göre İstanbul'da son dört Jyıün en düşük yağışının olduğu Tsaptandı. Barajlardaki son re- -zerv durumlanaın da göz önü- • ne abnarak yapıldıâ belırtilen "zorunJu" yeni su kesinti prog- '. ramına göre iki gün su verilip bir gün verilmeyecek semtler şöyle: Birinci gün (bugün): Selimiye, Duvardibi, Haydarpaşa Hasta- neler, Salacak. Üsküdar, Bey- lerbeyi, Altunizade, Beykoz. Kavacık, Zeynepkamil, Kandil- ..fa\ Kuzguncuk. Karacaahmet. •^Osmaniye, Veliefendi, Yenima- -fıalle, Bakırköy, İncirli. Florya, Ataköy, Yeşilköy, Büyükçek- . mece, Kücükçekmece, Avcilar, Sefaköy, Yenibosna, Halkalı. Bahçelievler, Bağcılar. Kocasi- nan, Basın Sitesi \e Şirine\ler. _ İkinci gün: Bulgurlu. Dudullu. İ tnraniye, Çekmeköy, İceren- köv'ün bir bolümü. küçükbak- "kalköy'ün bir bolümü, Türk-İş Blokları. Acıbadem, Ömek. Na- mıkkemal. Samatva. Yedikııle, Çapa, Şehremini, Topkapı, Ko- camustafapaşa, Fatih. Haseki, JVlerter, Göngören, Tozkopa- ran, Örnek Mahallesi. r Kadıköy. Feneryolu, Moda, Fenerbahçe, Caddebostan, Göz- fepe, Erenköy, Bostancı. İçeren- köy'ün bir bölümü, Suadiye, Kozyatağı, Yenisahra, Eminö- nü, Şehzadebaşı, Beyazıt. Kara- köv, Kasımpasa. Beşiktaş, Or- taköy. Bebek, Cankurtaran, Kumkapı. Aksaray, Zeytinbur- nu, Cevizlibağ, Topkapı ve Sa- rayburnu. Yine bugünden itibaren ae- çerlı olan ve saat 10.00-04.00 arası, 18 saat su verilip 30 saat su kesintisi yapılacak semtler de şöyle: Birinci gün: Yenilevent, 1. Le- vent. 2. Levent, 4. Levent, O>ak Sitesi, Etiler, Mecidiveköy, Çe- tiktepe, Ayazağa, Hacıosman, Istinye, Tarabya. Sarıyer, Ru- meli Kavağı. Sanayi MahaUesi. İkinci gün: Kağıthane. Has- dal, Alibeykö>. Çağlayan. Ok- meydaru, Kuştepe. Şişli. Teşvi- kiye, Nişantaşı, Maçka, Tak- sim. Elmadağ, Sıraselviler. Fe- •riköy. Terazidere. Bayram- paşa. Kartaltepe. Yıldınm Mah. Sağmacılar, Metris, Esenler. Küçükköy. Gazios- manpaşa. Karadeniz Mahalle- si. Dünya Bankası raporu AA'nın haberine göre. Dün- ya Bankası'nın 1994 yılına iliş- kin "Kalkınma İçin Altyapı" konulu Kalkınma Raporu'nda, İstanbul ile Pakistan'ın Faysa- labad ve Hindistan'ın Cemşepur kentleri örnek gösterilerek üç kentte de sağlıksız koşullarda su sağlandığ] belirtildi. Raporda. söz konusu üç kentte de insanlann oturdukla- n semte bağlı olarak kuyular, kamu musluklan. nehirler ve sokak satıcılan gjbi çeşitli kay- naklardan su stoklannı karşıla- maya çahştıklan kaydedildi. Aynca. sağlıklı su kaynaklan- na ulaşma olanağmm, "gelirle doğru orantılı" olduğuna da de- ğinilerek yoksul kişilerin. zaten yetersiz olan altyapıdan "eşit pay alamadıkları" vurgulandı. Vagonun tavanına • Baştarafi I. Sayfada nık yaşandığını söylediler. Kaza sırasında banliyö trenin- de bulunan ve arkadaşlannın feci şekılde yaralanmasına tanık olan Ergün Kara olayın gelişimini şöy- le anlattı: "Kartal yömine giden trende o\- duğumuz için vagonlarda fazla yolcu yoktu. Bulunduğumuz tren ka/adan birkaç dakika önce ani olarak yavaşladı. Bunun ardından şiddetli bir çarpışnıa oldu. Önce büyük bir güriiltii duyuldu. Ardı- ndan raylardan çıkan trenlere ait vagonlar birbirinden koparak sağa sola devrilmeye başladı. Yanımda oturan yolcular çarpı- şmanın etkisiyle kafaiannı koltiık demirlerine çarparak yaralandı- lar. Ortalık bir anda savaş yerine döndü. Her taraf kan içerisjndey- di. Çok sayıda arkadaşun ağır şe- kilde yaralandı. Kendilerine yardun etmek istedim. Ancak trenierde patlanıa olabikceği endi- şesivle bundan vazgecmek zorun- da kaldım ve kendimi raylaruı üze- rine devrilen vagonun dışına arnm. Çıktığunda ambulansa haber ver- dık, ancak 25-30 dakika gec geldi- ler." Kazada Ankara Ekspresi'nde bulunan ve bacağı koltuklann arasına sıkışararak ezilen yara- lılardanÇetin Denür ise kendisine uzun süre ulaşılamadığını, daha sonra oiay yerine gelen güvenlik görevlilerince sıkıştığı vagondan kurtanldığını söyledi. Yaralı Çe- tın Demır de şu aeıklamalarda bulundu: "Haydarpaşa yönüne doğru gi- divordıik. İçinde bulunduğumuz vagon trenin baştan ikinci sırası- nda\dı. Zaten en çok yaralanma burada me>dana geldi. Ne olduğu- nu anlayamadan kendinûzi \ago- nun tavan kısmında bulduk." Egell sanaylcllerden TOBB'ye: Sizi atlayıp hükümetle doğrudan iüşkiyegeçeriz • ESOB Başkanı Selim Yaşann. "ekonomi yönetimini vanlış bilgilendirmekle" suçladığı TOBB Başkanı Erez. ? 'Adın ne? Mülayim. Sert oisan neyazar!" karşılığını verdi. Yaşar-TOBB vanlış kararlar alıvor. • Ekonomi Senisi - Eae Sanayi Odalan Birliğ (ESOB^Başkanı Selim Yaşar. Türki\e Odalar ve Borsalar Birliği (TÖBB) \öneti- mini uyardı. TOBBu. Anadolu .şanayicisinin sorunlannı \an- sıtmamakla suçlayan Yaşar. "Ekonomi yönetimi vanlış bilgi- lendirildiği için \anlış kararlar alıvor. Bu sonın sürerse, TOBB'u atlayıp. hü- kümetle doğrudan ilişkiye geçeriz" dedi."TOBB Başkanı • Yalım Erez ise Ya- . şar'ı hemen \anı- tladı: "Selim Yaşar ya gazete okumuyor ya da okuduklannı 2-3 ay sonra kendine mal ederek anlatı- yor..." Ege Sanayi Oda- lan Birliği Başkanı Yaşar. TOBB"a gön- derilen yasa taslak- lannın. Anadolu'- 'daki sanayi ve ticaret odalanna dağıtı- lması gerektiğini be- Jirterek "Katıluncı olmaktan korkması- ^nlar" dedi. , Ticari hayattaki , krizin, sanıldığındah daha 'Sahim" ol- duğunu sö\le\en Yaşar. "Ankara'va, ekünomik kararlan veren organların gaflet ve dalale- te düşmemesi için geldik. Anado- lu sanayicilerinin sesi duyurul- madığı için, bu sesi duyurmaya geldik" dcdı Anadolu"- dakı sana>? \e ticaret odalanmn çoğunluğunun kendılennı des- teklediklerini belırten Yaşar. "TOBB'u göreve davet ettikleri- Erez-Eleştiri>i genel kurulda >apmalı>dı. ni" de ekledi. Türkiye'mn geleceğinden umutsuz olmadıklannı dile ge- tıren \'aşar. "görevini doğru yapmayan kunımların" sorum- lu olduklannı öne sürdü. TOBB'un göre%ini yerine getir- memesi durumunda kendi ka- muoylannı oluştu- racak güçleri oldu- ğuna değinen Ya- şar. "Bizim de hü- kümette tanıdı- klarımız var. Hatta ben bazı bakanları şahsen tanıyonım. TOBB hükümete yakntsa biz de yakmız" dedi. Kendisinin kişiler- le bir sorunu ol- madığıru beürten Yaşar, TOBB'un yönetim an- layışının değişmesi gerektiğini belirte- rek "TOBB yöne- timinde 2 tenisilci- miz var; ama biz, 15 kişinin yönerri- ğim sanmıyonız. TOBB'u 2-3 kişi- nin yönettiğinden endişe duyuyonız" şeklinde konuştu. Yaşar'ı hemen yanıtlayan TOBB Başkanı Yalım Erez ise. "Adama sormuşlar, adın ne? Mülayim. Sert olsan ne yazar demişjer" çıkı^ını yaptı. 5 nisan karar- lannı ilk olarak kendisinin eleş- tırdiğini \urgulayan Erez. "Ge- nel kurulumun üzerinden bir ay bile gecmemiş. Bana karşı eleşti- risi olan adam çıkar genel kurul- da komışurdu" dedi. G Ü N D E M MÜSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada güçlü kanatları altında giderek daha çok kâr elde etmeye başiadılar. Ya- bancı otolara yüksek gümrük ve vergı konması, kârlarını büyük ölçüde katlı- yordu. Bu durum 1994 başına kadar sürdü. Ekonomide ocak ayında başlayan kötü gidiş, otomotiv sektörünü etkile- meye başiadı. Mart içinde 15 şirket üretime ara verdi. 27 Mart seçimleri- nin hemen öncesindeTOFAŞ, güç du- rumda olduğunu ilan etti ve işçisini izne çıkardı. Bu, farklı yorumlara neden oldu. "Acaba seçimler öncesi hükümete ta- vırmı?"vs. Otomobil üretimi mart ayı içinde yüzde 58 oranında geriledi. Ni- sana devreden stok miktarı yüzde 184 oldu. Mayıs ve haziranda ise kriz tırmandı. işçi çıkarmalar başiadı. Bu- gün otomotiv sektöründe 10 bine yakın işçi atıldı. Otomotiv sektörü bütün odevleri an- nesine yaptırıp, hocasından aferın alan çocuklara benziyor. iyi notalınca "Ben yaptım" deyip övünüyor, kötü not alınca, "ödevi niye iyi hazırla- madın?" deyip annesine fırça atıyor. Devlet onlann arkasında, her türlü teşvik ve krediyi veriyor. Bu fabrika- ların büyük çoğunluğu devletin fiılı Batarız haa... katkısıyla kuruldu. Devlet daireleri sü- rekli destek alımı da yaptı. Yabancıotoların gümrük vevergıle- ri arttırılarak, yerlilerin daha çok sat- ması sağlanıyor. Gümrükler indirilse yerli otodan daha ucuza BMW alınır. En küçük bir sorunları olduğunda soluğu Ankara'da alıp istedikleri ka- rarı çıkarttırıyorlar. Nerede serbest piyasa? Otomobili satarken, vadeden teslim şekline kadar istedikleri koşulları ko- yuyorlar. Niye?.. Serbest piyasa diye. Fıyatları istedikleri gibi belirliyorlar. Niye?.. Serbest piyasa diye. Sıkışınca işçiyi kapının önüne Koyu- yorlar. Niye?.. Serbest piyasa diye. Stoklar birikti, satış yok. imdaaaat, devlet yetiş... Niye?.. Hani serbest pi- yasa vardı? "Hükümet hıçbir şey yapmasın, bı- rakalım bunlar ölsün " demiyoruz tabi i kı. Ama biraz da kendi ayaklan üze- rinde durmasını öğrenmeleri gerek- miyor mu? Ekonomının birinci sorunu, otomo- bil stoklarının eritilmesi mi? Kaldı ki bu stokların eritilmesiyle atılan ışçilerın gerı alınacağı ya da üretımın hemen yeniden başlayacağı konusunda hiçbir garanti yok. Otomobil sektörü için yapılacak özel ayrıcalıklardan doğal olarak di- ğer sektörler de yararlanmak ısteye- cek. Otomobil lüks tüketım malları sınıfına girıyor. Beyaz eşyacılar sıra- da. "Bize de"diyorlar. Bunu tekstil ızleyecek, ardından metal sanayii gelecek... Bu hükümet döneminde bir kural gı- derek yerleşiyor: Bastıran alıyor. Geçtiğimız günlerde akaryakıt dağıtıcıları da bastırdı. "Akaryakıt fonu bize yük oluyor, kaldınn, yoksa eylem yaparız" dedıler ve kazandılar. Ya çalışanlar? Ya çalışanların sorunları? Toplusözleşmekurallanntn işleme- sini isteyen işçiler... Dönem zam- larının verilmesini ve bir an önce açı- klanmasını isteyen memurlar. Onlar bastırabilir mi? Hükümeti teh- dıtedebılir mı? Yooo edemez. Onlar böyle bir şeye gırerse bu vatan haınliği olur, vatanım sevmemek, ülkenın böiünmez bütün- lüğûne zarar vermek olur! Türk-İş Başkanlar Kurulu 28 hazi- ran çarşamba günü toplanacak. Gün- demde son ekonomik sorunlar, bunun çalışma yaşamma etkısi konuşulacak. Bu toplantının ardından hükümetle dı- yalog aranacak. 1 temmuza kadar süre tanındı. Bu süre sonunda hükü- metle diyalog kurulamazsa "eylem" konuşulacak. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Me- ral dün uyardı: "Hükümet toplusözleşmelerin ge- reğini yapsın, yoksa üretimden gelen gücümüzü kullanınz." ' Üretimden gelen gücü kullanmak'' çok geniş anlamlar içeren bir cümle. Işveren böyle hükümet bulduktan sonra üretimden gelen gücü kullanıp işçilere fazla mesaı yaptırır, ardından da "işsiz kalmandan Iyidir" deyip yarım maaş verir! Bu gidişle galiba ilerde şöyle bir di- yalog yaşacağız. Bakanlardan biri Başbakan'a telaş- la çıkıp yakınacak: - Sayın Başbakanım, işçiler işe git- miyor. - Niye? - Otobüse bınecek bilet paraları yokmuş. Başbakan şaşırıp, çıkısacak: "Otobuse bınemiyorlarsa, otomobil alsınlar..." Ölümdendöndülerİstanbul Haber Senisi - Yine bir kaza ucuz atlatıldı. Kartal Rahmanlar'da meydana gelen Tren kazası, şans eseri can ka\ bı olmadan atlatılırken kazada 20"si ağır 140 kişi yaralandı. Kaza. sa- bah saat 08.00 civannda Haydar- paşa'ya giden Ankara Ekspresi- nin Kartal batı tren çıkışındaki sinyalde durmaması sonucu Haydarpaşa - Gebze seferini ya- pan banliyö trenine çarpmasıyla meydana geldi. Olay yerinde in- celeme japan yetkililer, ilk belir- lemelere göre kazanın Ankara Ekspresi makinistinin hatası- ndan kaynaklandığını belirttiler. Ankara'dan Haydarpaşa'şa giden Kemalettin Kızıltepe yö- netimindeki 155 sayılı Ankara Ekspresi dün sabah saat 08.10"da Rahmanlar Tren İstasyonu'nu geçtikten hemen sonra Haydar- paşa-Gebze arasında 9322 sayılı seferi yapan Kemal Mengü yöne- timindeki banliyö trenine çarptı. Kazaya neden olan Ankara Ekspresi, çarpma sonucu raylar- dan çıkarak üç hat halindeki de- miryolunun üçüncü hattında bu- lunan Meram Ekspresi'nin arka vagonuoa da sürttü. Yetkililer, Ankara Ekspresi'nin Meram Ekspresi'ne arkadan çarptığını doğrulamazken Ankara Ekspre- si'nin lokomotifinin ön sağ ta- rafındaki darbe izine açıklık ge- tirmediler. Yarattığı büyük gürültüyle çevrede korku ve paniğe yol açan kazada ölen olmadı. Kazada. çoğu banliyö treninin yolcusu olan 140 kişi yaralandı. Görgü tanıklan. bazı yaralılan yoldan çevirdikleri araçlarla hastanelere gönderdiklerini anlatırken. olaym me>dana gelmesinden yanm saat sonra olay verine ge- len Sağlık Bakanlığı'na ve diğer hastanelere bağlı 17 ambulans kazada yaralanan 20'si ağır top- lam 140 kişiyi Kartal Eğitim ve Araştırma, Pendik Devlet, Hay- darpaşa Numune, Vatan, Gözte- pe ve Kartal SSK hastanelerine taşıdılar. Kazadan sonra çok sayıda vatandaş kan vermek için hastanelere geldi. Görgü tanık- lan vagon altına sıkışan bir ya- ralının da olay yerine getiri'len vincin vagonu kaldırmasıyla kur- tanldığını söylediler. Sorumlu makinist mi? Kazadan hemen sonra olay \ e- rine gelen TCDD Birinci Bölge Müdürü Ahmet Muzafler Timur. kazanın Ankara Ekspresı'nın durması gereken Kartal batı tren çıkışı sınyallerinde durmaması- ndan kaynaklandığını açıkladı. Timur. trenin kırmızı sinyale karşın durmamasının Ankara ÇetTe hastanelere götürülen yaralılar burada tedavi altına aluıdılar. Ekspresi'nin makinisti Kemakt- tin Kızıltepe ile merkez istasyon- daki dispager'la konuşma bant- lannın çözülmesinden sonra an- laşılacağını kaydetti. Makinistle- rin olayda _\ara almadıklannı ve olayla ilgilı idari soruşturmanın başlatıldığını belirten Timur. araştırma sonucu gerekli açık- lamanın yapılacağını. ilk belir- lemelere göre maddi hasann 25 milyar lira cnannda olduğunu söyledi. Timur. her iki trenin de 40-45 kilometre sürat yaptığını. çarpışma hızının 80-90 kilometre olduğunu belirterek sevindirici olanın kazada ölüm olayının mevdana gelmemesi olduğunu kaydetti. Ülaştırma Bakanı Mehmet Köstepen. kazadan sonra olay ye- rine gelerek görevlilerden bilgi aldı. Köstepen. yaralılann bulun- duğu hastaneleri ziyaret ederek gecmiş olsun dileklerini iletti. istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğ- lu ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir de saat 10.00 sıra- lannda ola\ verine gelerek Ahmet Muzaffer Timur dan kazayla ilgi- li bilgi aldılar. Kazanın can ka\bı olmadan atlaiılmasının sevtndin- ci olduğunu kaydeden Kozakç- loğlu. \etkililerin çalışmalannı süratle tamamlayacağını ve dc- minolunun 24 saat içinde tratiğe açılacağını söyledi. TCDD çalışanları. kazanın i^ saatinde meydana gelmesine karşın ölü olmamasını, banliyö treninin kent merkezinin aksi yönde sefer yapmasıyla açıkla- dılar. Banliyö treninin sabah sa- atlerinde Haydarpaşa 'ya yolcu taşıdığını bu nedenle içindeki yol- cu sayısının az olduğunu kayde- den TCDD görevlileri. Ankara Ekspresi'nin önünde lokomotif bulunmasının. bu trende yara- lanmalan azalttığına dikkat çek- tiler. Bu görev liler. Ankara Eksp- resi'nin Pendik İstasyonu'nda da "durmakta zorlandığım" ve' bu nedenle makinist Kemalettin Kızıltepe nın merkez ıstasyon ta- rafından uyanldığını söylediler. İstanbul Valisi Hayri Kozak- çıoğlu ve Emniyet Müdürü Nec- det Menzir olay yerindeki incele- melerinden sonra yaralılann kaldınldığı Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelerek yetkililerden bilgi aldılar. Ko- zakçıoğlu, incelemelerinin ardı- ndan yaptığı açıklamada kazayla ilgili teknik sonucun henüz elde edilemediğinı. ancak sinyalizas- yon veya makas hutasından kay- naklanmış olabileceğinin tahmin edıldığini söyledi. Kazanın can kaybı olmadan atlatılmasının üzüntüyü bir ölçüde azalmğını belırten Vali Kozakçıoğlu. olay yerinde iki hattın da uluşıma açı- Iması için çalışmaların >ürdürül- düeünü sövledı. v. \ 1 Hadı asîanım, hadı! Kazadan sonra yaklaşık 2 saat süreyle banliyö ve şehirlerarası tren ulaşımı durduruldu. Saat 14.00 sıralannda şehirlerarası ulaşım tek yönlü olarak açılırken banliyö seferlerinin 24 saatlik bir gecikmeyle bugün başlatılması için çalışmalar iürdürülüyor. Kaza yerine getirilen sivil veaske- ri vinçlerle vagon kaldırma çalı- şmalannı sürdüren yetkililer. va- lilik vebelediyclerleilişki kurarak Haydarpaşa. Harem ve Kadı- köy 'e ek otobüs ve minibüs sefer- leri koydular. Yaralılann listesi Kazada yaralanan 140 kişiden •adlan saptanan 90 kişi ve tedavi altına alındıklan hastaneler şun- lar: Kartal Devlet Hastanesı: Meh- met, Rahman, Fahrettin \e Yaşar Yılmaz, .\hmet Adamid. Sebahat- tin ve Nebahat Parlak. Durmuş Erbaş. Saliha Derin, Erdoğan Çakmak. Mehmet Şahin. Eyüp Kamil Ekinci, Salih Karaman, Farma Mete, Akif Çelik, Tacertin Evser, Ali Gürün, Mithat Aliefe. Cemal Ekici, Doğan Bilgin. Nur- han Tatlıcan (Belediye Zabıtası), Zaim Tepe, Fadime Teke, \awu Kızılay. Fadüne Erdem, Ali Rıza tlhan, Günay Mustafa, Selim \e Yaşar Ilgaz, Vlustafa Kurt. Çağın Beşçi, Metin Cnal, Hacer Tolak, Osman Yıldız, Alişan Çelebi, Kadriye Sürücüoğlu. Azmi Kaya, Hüseyin Koldaş, Flmas Gündüz, Halil Gülen. Adii Çelik. Ender L'zunoğlu, \lehmet Ali Kırgezen. Yılmaz Şahin, Murat Alenin. Ka- mil Önder, Osman Ağaç. Ergin Utkan, Zekai Günay, Endne \el- ken. Kezban Derin. Şener Köseoğ- lu. Se*da Yılmaz, Sırrı Soylan. Özlem Vıldırım. Melahat Erkoç, Hakkı \e Abdi Aslan. İpek Öı- demir. Mücahit Köle. Mahir Ömer Tuncer. Oktay ^•enigün. Aydemir Güllü. Ahmet Küçük, Meral Genç, Hızır Kenan. Osman Yıldız. Yaşar Mehmet Çevik, Mustafa Mirdağlı, Erdoğan Çe- tinkaya, Harun Işık ve Yücel Ko- loğlu. Göztepe SSK Hastanesi: Zeki ^avıız, Mesut Ömeroğlu, Mutaattin Ceylan, Nizam Tunç >e Sergen Seran. Haydarpaşa Numune Hasta- nesi: Hüseyin Şenocak, Şe>da Yıkılmaz, Siurcan Güven, İlkay Barlas, İsmail Dağ ve ÖmürGök- rürk. Pendik Devlet Hastanesı: Mustafa Llak (Pendik Devlet Hastanesi doktoru), Necmiye De- mirel. Mehmef Ali Şahin \e Fmine Demircioğlu. Ay rıca baeağı ko- pan Nurav Özdoğan ise Vatan Hastanesfne kaldınl.ırak ıcdavı allıııa alıııdı. h Butrenden nasıl sağçıktdar? İstanbul Haber Senisi - İstan- bul. yine bir facia atlattı. Kartal Rahmanlar Tren İstasyonu yakı- nlannda meydana gelen tren ka- zasında yüzlerce yolcu ölümden şans eseri kurtuldu. Btr facia teh- likesınden daha "şansımız" saye- sinde kurtulduk. Kazadan sonra kurtarma çalışmalannı yürüten TCDD görevlileri. adlannı sak- layarak ve fotoğraflannın çekil- memesı koşuluyla şunlan anla- tıyorlardı: "Eğer banliyö treni aksi yönde olsaydı, içinde binler- ce işine giden kişi bulunurdu te bu kazadan yüzlerce ölü çıkardı. Ankara Ekspresi'ni >e içindeki yolcuları da trenin önündeki lo- komotif kurtardı. Ekspresin hızı saarte 40-tS kilometre. Banliyö treninin de öyle. Toplam çarpı- şma hızı 80-90 kilometreye ulaşı- yor. Trenlerin çarpışma anında kafa kafaya gebneyerek birbirine sürtünmeleri htzlannı kesti >e darbeyi emdi. Bu da yolcuların çok daha büyük hızla vagon için- de yuvarlanmalarını önledi." Banliyö trenı içinde 21 hazıran tarihli birgazeteveyanındakana bulanmış bir yanm simit. Gazete. kaza anında okunduğunu. kat- lanma biçımiyieeleseriyor. Simit de yanmlığıyİa... Gazetenin sahi- bı hangi umutlarla güne baş- lamıştı. Gazetesini okurken mey- dana gelen kaza sonucu kimbilir şu anda ne durumda. Ölmediğinı düşünüy or ve sev ıniy oruz. Demiryolunun yanında otu- ranlar. "Bu rrenden nasıl sağ çıktılar?" sorusuyla şaşkınlıkla- nnı dilegetıriyor. Yaralılann götürüldüğü has- tanelerin önü meraklı \e "kay- gılı" vatandaşlarla dolu. İçlerin- den birçoğu radyo ve televızy on- lann "Kan aranıyor" anonsuyla gelmışler. Ancak hastane yetkili- leri, yaralılann hastaneye getirilı- şinden saat 11.00 sıralanna kadar yüzlerce ünite kan alındığı ve bu- nun yeterlı olduğu görüşündeler. Yaralılan hastanelere getiren ambulans şoförlen en çok da yol- lann dar. trafiğin ise oldukça yo- ğun olduğundan yakınıyorlar. Hasıanelerin yakınlanndaki ankesörlü telefonlann önlerinde vatandaş kalabalalıklan oluş- muş. Kulağımıza gelen sesler biz- lere bir faciadan kurtulanlann dramını anlatıyor: "Yok yok... Tamaıtı ben buradayım. merak edilecek bir şey yok. Amcam ha- yatta, biraz yaralı sadece." "Biz getirildik. ancak Hüseyin yok. Ankara'dan beraber çıkmıştık. O herhalde başka bir hastanede, bulmaya çalışıyorum. Tamam, tekrar ararım." OLAYLARIV ARDINDAKİ GERÇEK • Baftarafı 1. Sayfada aydınlanıncaya kadar aldatı- a görüntüler seyredilecektir. Bu yolda birleşen iç ve dış kuvvetlerin azımsanması çok yanlış olur. Bir ikinci yanlış da bu tür si- yasetlerin -şiddete başvur- madıkça- yasaklanmasından doğacaktır. Yasak, içeriğinde gücü olmayan fikirleri ve in- sanları, gereğinden çok şişir- meye yarar. Bugün Türkiye'- de geçerli yasaklar, demok- ratik tartışmaları özünden saptırmakta, sermaye-emek arasında kurulması gereken ekseni, etnik ve dinsel konu- lara kaydırmaktadır. 1991 seçimlerinde 'hile-i şeriye' yaparak SHP'nin şemsiyesi altında parlamen- toya girdikten sonra ayrılan milletvekillerinin kurdukları HEP (Halkın Emek Partisi). et- nik çelişküeri öne çıkararak siyaset yapmaya başlayınca toplumda bir tedirginlik doğ- du. Gerçekte bu tedirginliğe karşın parti iç ve dış dengele- rini kuruncaya kadar sabre- dilmeliydi. Ne var ki demokratik sabır' gerilimli ortamlarda yok olu- yor. HEP kapatıldı. DEP (De- mokrasi Partisi) açıldı, şimdı DEP kapatılınca HADEPin (Halkın Demokrasi Partisi) hazırlıkları sürüyor. Bu olu- şum ve yaşanan süreç. Tür- kiye'de etnik çelişkiyi kullan- mak isteyen partilerin siyaset yaşamından eksilmeyecek- lerini göstermektedir. DEP mılletvekillerine karşı uygulanan yöntemlerin kimi zaman gereksiz, kimi zaman sert. kimi zaman akılsızca, ki- mi zaman acemice oluşu. te- mel gerçeği değiştiremez. DEP bugün kapatılmıştır ve yoktur; ama, özellikle koalis- yon hükümetinin yanlış tu- tumları, şoven çevrelerin katkıları başkent DGM Baş- savcısının olağanüstü gay- retiyle DEP olayı, Türkiye'nin başını ağrıtacak bir dış boyut kazanmıştır. DEP milletvekillerine ilıs- kin yasal soruşturmayı ve ko- vuşturmayı Meclis'e karşı bir saldın, Meclis Başkanı yla çatışma ve görüntüde 'millet- vekili avı'na dönüştürmek dehasmı vurgulayan DGM Başsavcısı Nusret Demiral ise apayrı ve şaşılası bir ol- gudur. Türkiye'de halk, çok büyük çoğunluğuyla TC'nin sarsıl- mazdesteğidir. laikcumhuri- yetin şeriatçıların pençesine düşmesini ya da bölücülerin ellerinde parçalanmasını is- temez. Bu toplumsal ve tarih- sel gerçekliğe dayanarak se- rinkanlı bir siyaset benim- seneceğine, hırçınlaşmak ve telaşa düşmek neden? Çünkü sağda ve solda siya- sal partiler parça parçadır; ülke çıkarları doğrultusunda demokratik zeminde birleşe- mediklerinden ülkenin her sorunu dev aynasına yansı- yor. • • • GÖRÜLMÜŞTÜR İlhan Selçuk ıiklv-ı (, >:'~'ıl:tş ) ıM ııılji i riıi'ki'ı ıiiı C ud. .^••11 (jQıilıi>ilıı-İ\umhiii Ödemeli »önderilme/ Gooo...Aahhh! Bu da kaçar mıyctı! DUNYAKUPASI '94 Şöyle ağız tadıyla bir maç seyredelim!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear