Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 HAZİRAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
(îıtiversîte
adaytannda
stnavheyecanı
•IANKARA
(AA)-YüzbınJerce gencin
geleceğıni belirleyecek
Oğrençi Yerleştirme Sınavı,
26 haziran pazar günü 80
merkezve Lefkoşa'da
yapılacak.825bin240
adayın, 2 bin 758 binada ter
dökeceği sınavda 89 bin 920
personel görev yapacak. 8
haziranda başlayan soru
kitapçıklannın basımı için
"kapalı döneme" giren
matbaa görevlileri ise 26
haziranda sınav başladıktan
sonra özgürlüklerine
kavuşacaklar. YÖK, bu yıl
üniversıtelerin örgûn eğitim
yapan böiümlerinin
kontenjanını 21 bin 899
antırarak 198 bin 49'a
yûkseltti. Açıköğretim
bölümlerineise 572 bin 220
öğrenci alınacak. Bütün
üniversitelerin toplam
kontenjanı ise 761 bin 269
olarakbelirlendi.
Ögretmen liseleri
sınavsonuçlan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim
Bakanlığfnca 9 Nisan 1994
tarihinde gerçekleştirilen
Anadolu Öğretmen Liseleri
Giriş Sınavı sonuçlan belli
oldu. Sınavda birinciliğj
Konya Selçuklu'dan Fatih
Sulak 361.023 puanla elde
etti. Faüh Sulak, Aksaray
öğretmen Lisesi'negirmeye
hak kazandı. Bursa
Osmangazi'den Murat
Evren Kara'nın 358.869
puanla ikincilıği kazandığı
sınavda Aydın'dan Onur
özyer 354.102 puanla
üçüncü oldu. OnurÖzyer
meslek liseleri sınavında da
Tûrkiye ikinciliğini elde
etmişti. 67 bin 335 adayın
katıldığı sınav sonucunda
başanlı olan 5 bin 220 aday
var olan Anadolu öğretmen
liselerine yerleştirildiler.
Asgari ücrette
pekor 1991de
•ANKARA (AA> İşçi ve
işveren kesimı arasında
belirlenecek yenı miktar
konusunda tartışmalara
neden olan asgri ücrette, son
10 yıldaki en yüksek artış
yüzde93.5ilel991yılında
oldu. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanhğı Çalışma
Genel Müdürii Ismail Bayer,
asgari ücretin, geçen yıl
oybirliğı ile belirlendiğini
haürlatarak bu ücretin 1985,
1987,1988,1989 ve 1990
yıllannda Türk-İş'in
muhalefetine karşın Türk-lş
ve hükümet üyelerinin
oyçokluğu ile belirlendigini
kaydetti.
Merkez Bankası
döviz topluyor
• ANKARA (ANKA)-
Merkez Bankasfnın rezervi,
artışını sürdürüyor.
Bankanın rezervi geçen hafta
da yaklaşık 200 milyon dolar
arttı. Merkez Bankası'nın
döviz rezervi, 3-10 haziran
arasmdaki haftada 190
milyon dolar artarak 3
milyar 975 milyon dolara
yükseldi. 13-20mayıs
tarihleri arasındaki haftada
207 milyon dolar artan
rezerv, 20-27 mayıs tarihleri
arasında 157 milyon dolar
daha büyüdü. Merkez
Bankası'nın altın rezervi ise
geçen hafta 1 milyar 476
milyon dolar oldu.
Mevduatta artış
•ANKARA (ANKA)
-Bankalardaki toplam
mevduat. 20-27 mayıs
günleri arasında 7.4 trilyon
lira artarak 327.8 trilyona
yükseldi. Mevduat,
bankalardaki mevduaün
tümünün garanti kapsamına
alınmasından sonrakı hafta
41.8 trilyon lira artü.
Mevduat, 20-27 mayıs
günleri arasında bir haftada 7
trilyon 362 milyar lira
artarak 327 trilyon 752
milyara cıktı. Söz konusu
haftada vadelı tasarruflar
643 milyar, vadesız
tasarruflar 3 trilyon, vadesiz
ticari mevduat 1.5 trilyon lira
arttı.
Adanalı işçilerin
yürüyüşu
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu) -Adana
Büyükşehir, Belediyesi'nden
atılan işçilerin Ankara
yürüyüşündeki en zorlu etap,
herhangi bir olay çıkmadan
ve sıkınü yaşanmadan
geçiliyor. 13 haziranda
Adana'dan yürüyüşe
başlayan işçilerin bugün
sabah Pozantı'ya ulaşması
bekleniyor. Dün Toroslar
aşılırken yaylalarda
oturanlann yürüyüşe destek
vermesi eylemcileri
sevindirdi.
• Limanlann
özelleştirilmesine sert
tepkilergeliyor. Liman-İş
Sendikası Genel Başkanı
Biber "Limanlann
özelleştirilmesi halka
ihanettir" dedi.
• "Limanlarbirülkenin £
bağımsızlık göstergesidir'
diyen Biber, "Limanlar
için gerekirse savaşınz,
hiçbir KİT zarar etmiyor,
ettiriliyor"diye konuştu
İthalat-İhracatın durma noktasına geldiği günümüzde, l laştırma Bakanlığı'na bağlı bulunan Derince, Bandırma, Samsun, İskendenın, İstanbui, İzmlr \e Mersin Limanlarının iş oranı sıf» düzey-
de. Antalya, Trabzon, Rize, Hopa, Giresun, Ordu ve Tekirdağ limanlan ise ancak yüzde 15 kapasiteyle hizmet verilebiliyor.
'DmaıılarözeUeştirilmemelrERGÜN AKSOY
ANKARA - Özelleştirme kapsamında bu-
lunan limanlar için Liman-İş Sendikası ha-
rekete geçti. Ozelleştirmeyi engelleyebil-
mek için pasif eylemlerini yoğunlaştıran li-
man ışçilerinin. önümüzdeki günlerde ey-
lemlerini daha da radikalleştirecekleri bildi-
rildi. Liman-îş Sendikası Genel Başkanı Ha-
san Biber, ekonomik durgunluk ve özelleş-
tirme karanna paralel olarak işçiler arasında
başgösteren psikolojik çöküntünün liman-
larda ithalat-ihracatı durma noktasına getir-
diğini bildirdi. Biber, "Ülkemizin siyasal ve
ekonomik bağımsızlığı için savaşacağımız
gibi bağımsızlığımuın göstergelerinden biri
olan limanlanmızm özeUeştirilmesi için de
savaşınz. Hopa'dan tskendenın'a tüm üyele-
rinuri harekete geçirir, Ankara'yı hedef gös-
teririz"dedi.
Limanlardaki ithalat-ihracatın durma
noktasına geldiği, limanlann ancak yüzde 10
kapasiteyle çalıştığı bıldirildi. Ulaştırma Ba-
kanlığı'na bağlı Derince, Bandırma, Sam-
sun, Iskenderun, İstanbui, Izmir ve Mersin
limanlanrun iş oranının sıfır düzeyde seyre-
derken Antalya, Trabzon, Rıze, Hopa, Gi-
resun, Ordu ve Tekirdağ limanlarının ise an-
cak yüzde 15 kapasiteyle hizmet verdıkleri
kaydedildi. Liman-İş Sendikası Genel Baş-
kanı Hasan Biber, limanlardaki iş oranında
yüzde 90 düşüş kaydedıldığıni belırterek
"İthalat ve ihracatın durmasına en büyük et-
ken, yaşanan ekonomik durgunluk ve özelleş-
tirme kapsamına paralel olarak işçiler arası-
nda başgösteren psikolojik çöküntünün vükle-
me ve boşaltmadaki verimi düşürmesinden
kavnaklanıvor" dedi.
Iktidann bir taraftan manevi duygularla
halkı etkilemeye çalıştığını, diğer taraftan
özelleştirme karan aldığını belirten Biber, li-
manlan almak için aralannda yabancı ser-
mayenin de bulunduğu birçok şirketin gjri-
şimler başlattığını belirterek "Cumhuriyet"'e
şunlan söyledi:
"Limanlarımızı, yabancı sermaye tekeline
alırsa. buraları bir üs gibi kuJlanır. Denetün
yetkisi tamamen bu firmaya ait olur. Oysa li-
manlar bir ülkenin bağımsızlığı için stratejik
öneme sahiptir. Bu stratejik önem, devlet eiî>-
le yabancı ve yeıii sermayeye peşkeş çekiâ-
yor. Sendika olarak ozelleştirmeyi engelleye-
bilmek için açıkça şu çağrıv ı yapıvoruz; iiike-
mizin ekonomik >e siyasi bağımsızlığı için sa-
vaşacağımız gibi ülkemiz için büvük önem
taşıyan limanlarımız için de sataşırız. Hopa'-
dan İskenderun'a kadar ülkedeki tüm üyeleri-
mizi harekete geçiririz ve Ankara'yı hedef
gösteririz. Kesinhkle limanlardaki özeueştir-
meyi engejleyeceğiz."
KİTlerin bilerek zarar ettirildiğini savu-
nan Biber, ülke ekonomisıne en fazla döviz
girdisi sağlayan sektörlerin başında limanla-
nn geldiğini, I993'ün ilk üç ayında sadece
İzmir Limanı'nda 350 milyar lira tutannda
dövoz geliri elde edildiğini söyledi. Biber, gö-
rüşlerini şöyle dile getirdi:
"Limanlar para basıyor, limanlar altın yu-
murtlayan tavuktur. Limanlar adete bir darp-
hanedir. Eğer limanlar özelleştirilirse, emek-
sermaya çelişkisi daha da derinleşir. Özelleş-
tirme siyasi \e ideolojik bir karardır. Liman-
lann daha fazla kâr etmeleri için uluslararası
sendikalarla birlikte projeler hazırladık. Bu
projeleri başta Cumhurbaşkanı olmak üzere
tüm ilgililere gönderdik. Ancak hiçbir yanıt
alamadık. Limanların tek bir genel müdürlük
çatısı altında, otonom bir idareye kavuşturul-
ması gerekir. Bu uygulama yaşama gecirilsin,
biz sendika olarak söz veriyoruz, limanlarda
15 trilyon kâr elde edilir. Hükümetten de des-
tek istemiy oruz. 3 ay içinde limanlan çağa uy-
gun teknolojiyle de donatıru. ÖzeUeştirmeyi
canımız pahasına da ols» engeUeyeceğiz.
Özeüeştirme halka ihanettir."
Yaklaşık 60 yıl Leningrad adıyla anılan St. Petersburg kenti, 2. Dünya Savaşı'-
ndaki 3 yıllık Alman kuşatmasında tümüyle yıküdıktan sonra, Sovyet nû-
marlannca yeniden ve 18. yüzyıl kimliğiyle restore edfldi. Bugün St. Peters-
burg'un parklarını süsleyen heykeller, kentin bir "kültür ve sanat başkenti"
olma kimliğini güçlendiren en önemli özellikleri arasında.
Çağdaşkentkr
heykeUenykövünüyor
OKTAY EKİNCt
Başkentimiz Ankara'ya belediye baş-
kanı olan Melflı Gökçek, ıcraatmin henüz
ikinci ayında ne denlı bir 'kentli biUncine'
sahip olduğunu tüm çıplaklığıyla göster-
dı ve kaldırdığı heykelîerle ilgilı atv'dekı
tartışmada da -kendi deyimiyle- 'belden
aşağı' kültür düzeyini tüm aynntılanyla
sergilemiş oldu.
Aslında Gökçek'in kente vecağdaşlığa
karşı nasıl bir düşünceye sahip olduğu,
daha ilk günlerinde meslek odalanrfa
karşı takındığı tavırla hemen ortaya
çıkrruştı. Odalann yapı projeleri üzennde
sürdürdukleri denetimın 'bilimsel ve top-
lum yaranna' olan neden ve sonuçlannı
göremeyen Gökçek, uygar ülkelerde sü-
rekli uygulanan bu 'sivil tophım örgütü
hizmetini' salt bir 'gelir kaynağı' olarak
değerlendirmiş ve şöyle konuşmuştu:
"Solculara para kazandırmayacağun..."
Nitekım, son heykel tartışmasında da
aynı düşüncesini ağzından kaçıran Melıh
Gökçek, atv ekranlanndan tüm Tiirki-
ye'ye şu düşüncesini acıkladı: "Heykelle-
ri kaMınlan sanatçılar, bir gelir kapılan
kapandığı için tepki gösteriyorlar..."
'3. Binyd'a altı yılın kaldığı bir dönemde,
topraklannda yeryüzünün belki de en
zengin uygarhklar birikimi bulunan bir
ülkenin, üstelik başkentinin belediye baş-
kanı konumundaki bir yerel yöneticisi,
kentsel ve kültürel hizmet çevrelerine
böylesine salt 'parasal' ve 'beİden aşağı'
gözlüklerle bakarken, dünyada bugün
birçok kent 'çağdaş olmak' onunınu sa-
natcılan ve sanat eserlenyle 'kucaklaşa-
rak' taşıyor.
Gerçi, doğrusunu söylemek gerekirse,
bugüne dek hemen hiçbir kentimizde o
çağdaş kentlerdeki gibi bir 'sanatla tanı-
şma ve bünınleşme' pek yaşanmadıysa da
Melih Gökçek'in sergiledıği 'ürpertici' tu-
tuma da kenüerimiz ve özellikle Aııka-
ramız ilk kez tanık oluyor.
'Kent ve heykel' denince, dünyada akla
ilk gelen ömekler arasında hiç kuşkusuz
St. Petersburg'un özel bir yeri var.
1917 Ekım Devrimi"nden sonra birkaç
yıl öncesıne dek, yaklaşık 60 yıl adı 'Le-
ningrad' olarak anılan bu kuzey kentinde.
sayılan 3000'e varan ve çoğunluğunu
'çıplak insan figürierinin' oluşturduğu
heykel var. Üstelik salt parklarda ve bah-
çelerde değil, meydanlarda, köprü baş-
lannda, sokak köşelennde, resmi ve dın-
sel yapılann girişlerinde...
1700 yılında. dönemin kültür ve sanata
önem veren ünlü Rus Çan I. Peter tarafı-
ndan, Neva Irmağı'nın Kuzey Denizi'ne
döküldüğü delta üzerinde kurulan St. Pe-
tersburg, Venedik kentine sanki bir rakip
olarak. yine dönemin en ünlü ltalyan ve
Fransız sanatçılanna heykelîerle do-
nattınhyor.
Bizim resmi tarih kitaplannda 'deli'
unvanıyla anılan, ancak Ruslann 'Büyük
Petro' dedikleri Çar I. Peter, aynı anda
yine Rusya'da 'aydmlanma çağım' başla-
tarak St. Petersburg'u kültür ve sanatın
'başkenti' yapan imar uygulamalannı
gerçekleştiriyor.
St. Petersburg, mimarlık ve sanat tarihi
açısından tüm dünya için 'evrensel bir mi-
ras' niteüği taşıyan tüm güzellıklennı,
Sovyet döneminde de titızlıkle koruyor
ve hatta restorasyonlarla da sürekli gelış-
tiriyor.
Ne var ki bu görkemli kentsel zengin-
liğin hemen tüm sanatsal değerleri, 2.
Dünya Savaşı yıllannda, 1941-1944 dö-
nemindeki üç yıllık 'Nazi kuşatması' sı-
rasında, bin'irce ton bomba altında yıkı-
larak tahrip edilıyor. 'Hitter faşizminin'
ıstılacı ordulan. 900 gün boyunca kentte
taş taş üstünde bırakmıyorlar. Düşmana
üç yıl süresince teslim olmadığı ve diren-
diği için daha sonra Sovyet hükümetince
'kahraman Leningrad' unvanı venlen
kentte, hemen tüm tarihsel yapılar ve sa-
raylar yanıp yıkılırken, 1 milyon kişiyi
aşkın 'kentli' insan da aynı kuşatmada
yaşamını yitıriyor...
Pekı, bunca uzun sürelı ve yıkıcı bir
bombardıman altında kalan St. Peters-
burg'da, koca kenı adeta harabeye dö-
nerken, bugün kenti süsleyen ve 18.. 19.
yüzyıldan bu yana var olan 'heykeller'
nasıl sağlam kalıyor?..
Bu sorunun yanıtını. 1989 yihndaki zı-
yarelimizde Leningrad Mımarlar Odası
Başkanı bıze anlattığmda. doğrusu ncyc
uğradığımızı şaşırmışük.
Hitler"in kuşatması başladığında, kenı
halkı Yaşistlerin amacını' anlamış vc he-
men kenttekı heykelleri loplayarak Le-
ningrad'ın içinden geçen Neva IrmağT-
nınkanallannaatmış. Uçyıl.okanallann
içinde vc sulann altında kalan heykeller
böylecc bombardımandan zarar görmc-
mişlcr.
Kuşatma bitip, savaş sona crdıktcn
sonra da bir yandan mimarlar kenti yeni-
den 'St Petersburg' gibi tümüyle resıore
ederlerken öbür yandan da kanallann
içindeki heykeller toplanıp, yine kentteki
eski yerlenne yerleştirilmışler...
Şimdi, kente ve sanata karşı böylesine
duyarlılıklann yaşandığı bir yüzyılın so-
nuna yaklaşılırken Türkiye'nin başkenti
Ankara'da bir belediye başkanı kalkıyor
ve mılyonlann gözüne baka baka "heykeli
kolundan tutup atmaktan' söz cdiyor. Üs-
telik bunu 'miDiyetçilik' adına yapıyor.
Söyler mısınız, acaba Melih Gökçek
mi milliyetçidir, yoksa bir yandan kent-
lerini savunmak için şehit düşerken, öbür
yandan heykellerinı koruyabilen 'Kahra-
man Leningradlılar' mı?..
Kimbılır; belkı de o heykeller öylesine
korunmasaydı ve 'Sovyet mimarlar' da
kenti tarihsel kimlikJerini yaşatarak' res-
tore etmeselerdı, geçen yıllardaki referan-
dumda da kent halkı oranm 'St. Peters-
burg' olduğunu kolay kolay anımsaya-
mayacaktı...
Villa, Çiller'in olursa
inşaatyasağı ım olur?
Çiller'in eşi Özer Çiller'in 1992 yılında Beldibi'ndealdığı arazide
pansiyon yapımına, turizm bölgelerinde inşaat yasağına karşın
başJandı. 3 ayn villadan oluşacak inşaat 18 odaü olacak ve asma
köprülerle birbirine bağlanarak tek tesisgibi gösterilecek.
BÜLENT ECEVtT
ANTALYA - Başbakan
Tansu Çiller'in eşi Özer Çil-
ler'in 1992 yılında Beldibi'-
nde aldığı arazide pansiyon
inşaaüna başlandı. Geçen ay
başlayan inşaatın projesine
göre 3 ayn Vflla' yapılacak.
Villalar birbirlerine asma
köprü ile birleşerek tek tesis
gibi gösterilecek ve arazı tah-
sisinde belirtilen '18 yataklı
pansiyon' şartı yerine getiril-
mış olacak.
Beldibi'ndekı 1627 met-
rekarelik Hazine arazısinı
Antalya Ticaret Odası Meclıs
Başkanı Kemal Kınay, eski
AP Milletvekih İhşan Ataöv
ve DYP Antalya İl Başkan
Yardımcısı trfan Aktaş'tan
toplam 600 milyon liraya de-
vir alan 'ÇUler'lerin sahibi ol-
duğu AYTAŞ şirketi. 1989
yılından beri Hazine'den çı-
kmayan tahsisi bir ay içinde
çıkarttı. Kemer Mal Müdür-
Iüğü'nde yapılan tahsis söz-
leşmesine göre Çillerlerin bu
arazide. 18 yataklı pansiyon
yapması gerekiyordu.
3 villa yapılacak
Alanyalı Nihat Günata'nın
taşeronluğunu yaptığı inşaat,
turizm bölgelerinde inşaat ya-
sağına karşın geçen ay baş-
ladı. Temel betonlannın dö-
küldüğü inşaatın projesine
göre burada 3 ayn *vUla' yapı-
lacak.
Bu villalann da birbirleriv-
le asma merdıvenlerle birleştı-
rileceği öğrenildi. Devletin
AYTAŞ'a 49 yıllığına tahsis
ettiği ve pansiyon yapma şartı
getirdiği arazideki inşaatın
projesi tahsis şartlanna da
uyuyor. 3 ayn yapmın tek
bına gibi gösterüdiği pansi-
yon inşaatının yaz sonunda
bıtmesi bekleniyor. Tahsis
şartlanna göre de pansiyonun
Haziran 1994te bitmesi gereki-
yordu. İnşaat alanlannda, inşa-
atı yapan firmanın ismi, inşaat
sahibi, fenni mesul ve tesisın
adının yazılı olduğu tabela ası-
Iması gerekirken Çillerlerin
pansiyon inşaatında bu tabela
yok. İnşaatın taşeronu Nihat
Günata, verilecek paraya göre
inşaatın bitiş tarihinin bellı
olacağını söylerken "Şu anda ne
hızlı ne de ya\ aş denikbilecek bir
şekilde çalışmalar süriivor. Yaz
sonunda kaba inşaat bitebilir';
diye konuştu. Günata, proje ile
ilgili bilgi vermek istemedi.
Arazi üzerinde bulunan 3 eski
yapıdan ikısi yıkılarak yeni bi-
nalar için temel çalışmalan sür-
dürülüyor. İki katb olarak
yapılacak olan bu villalann ta-
mamlanmasından sonra bir ta-
nesinin değerinin 8-10 milyar
lira dolaylannda olacağı kayde-
diliyor.
ÇtLLERLERtN TABELASFZ tNŞAATI-İnşaat alanlannda,
inşaatı yapan fırmanın ismi, inşaat sahibi, fenni mesul ve tesisin
adının yazılı olduğu tabela astlması gerekirken ÇilJerierin 18
odalı pansiyon inşaatında bu tabela bulunmuyor.
MC girisimine SHP'liler suskun kaldı
İşten atılan memurlara 'sınav
hakkı', 1402'liklereeşdeğerhak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Güvenlik so-
ruşturması ve diğer nedenlerle görevlerine son ve-
rilenlerin ya da işe başlatılmayanlann haklannın
ladcsini öngören yasa tasansı. DYP-ANAP-RP'-
nin oluşturduğu "Yeni Miüiyetçi Cephe - MC'nin
girişimleri ve SHP temsilcilerinin ise "suskun" kal-
ması nedeniyle büyük ölçüde tırpanlandı. Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda kabu! edilen tasandan, gü-
venlik soruşturması mağdurlannın görevlerine
iadesine ilişkın hüküm çıkanlarak kendilerine yal-
nızca yeniden "suıava girme" hakkı tanındı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün ele
alınan "güvenlik soruşturması ve bazı nedenlerle
göre\lerine son verilen ve kamu görevine alınma-
yanlar"ın haklannın geri verilmesini öngören ta-
san. "MC" engeline takıldı ve haklan geri verme
nıtelığınden uzaklaştınldı.
Görüşmelerde DYP, ANAP ve RP'nın itirazla-
n üzenne engellenen tasan için alt komisyonda
uzlaşma arandı. Önceki gün toplanan alt komis-
yonda uzlaşma sağlanamaması üzenne, SHP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın devreye girdi. Karayalçın, güvenlik so-
ruşturması mağdurlannın haklannın iadesini ön-
gören geçici maddelerin metınden çıkanlmaması
için önceki gece Başbakan Tansu ÇiUer'le görüştü.
Çiller, Karayalçın'dan, komısyon üyesi ve DYP"-
nın "miUiyetçi-muhafazakar" kanadından İsmail
Köse vc Melih Pabuççuoğlu'nu ikna etmesini iste-
di. Gece geç saatlere kadar. Köse ve Pabuççu-
oğlu'nu ikna etmeye çalışan Karayalçın, DYP'-
lileri ikna etmek yerine geri adım attı. Daha sonra
komisyonda, haklann iadesini öngören geçici 3.4
ve 5. maddeler, metinden çıkanldı. Komisyonda,
SHP Malatya Milletvekili Mustafa Yıimaz'ın, 12
Eylül döneminde idarenin tasarrufuyla talepleri
dışında kurumlan ve sınıflan değiştırilenlerin gö-
revlerine dönüşünü öngören geçici 4. maddenin
yeniden metne eklenmesine ilişkın önergesi, gerek
" M C muhalefeti ve gerekse diğer SHP'li üyelerin
etkin olmamalan nedeniyle kabul edilmedi. Kara-
yalçın'ın ikna girişimi sonuçsuz kalıp SHP'li üye-
ler de "Ne yapalım, ikna edemiyonız; hiç obnazsa
bu kadanyla çıksuı" diyerek yetennce etkin ola-
mayınca, tasan büyük ölçüde budandı. Tasan ile
güvenlik soruşturması ve diğer nedenlerle görevle-
rine son venlenler ya da işe alınmayanlara yalnız-
ca "suıav hakkı" tanınırken kimler hakkında
güvenlik sonışturması yapılacağına da Bakanlar
Kurulu'nun karar vermesi benimsendi. Tasannın
ilk halinde, "12 Ey!ülzedeler"in, geçmişe yönelik
aylık ve diğer özlük haklannın verilmesi öngörii-
lürken komisyonda bu, "Verilmez" şeklini aldı.
Aynı dönemde işlerine son verilen askeri persone-
lin de görevlerine iade edilemeyeceği hükme bağ-
lanırken bu durumdakilere yalnızca, başka ku-
rumlarda calışabilme olanağı tanındı.
Komisyonda, yalnızca 1402 sayılı yasa gereğin-
ce görevine son verilen ve kamu hizmetinde çalış-
malan sakıncalı bulunanlara, başvurmalan halin-
de, aynı ya da eşdeğer göreve dönme olanağı
tanındı.