25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17HAZİRAN1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sağlarheykele sahip çıktı • KAYSERİ(Cumhuriyet) - Kayseri'de uğradjğı saldin sonucu tahripedilen Atatürk heykeline Kültür Bakanı Fiİcri Sağlar sahip çıktı. Bakan Sağlar'm, "Heykelin en kısa zamanda onanlması için Güzel Sanatlar Müdürlüğümüze emir verdim" açıkJaması Kayseri'de memnunluk yarattı. Kayseri Büyükşehır Belediye Başkanı Şükrü Karatepe hakkında da Cumhuriyet Savcılığma suç duyurusunda bulunuldu. Belediye Başkanı Karatepe dün sorulanmıza verdiği yanıtta heykelJe ilgıli belediye olarak kendilerinin hicbir sorumluluğu bulunmadjğını belirtti. TGC'den kınama • İSTANBUL(AA>- Türkiye Gazeteciler Cemiyeü(TGQ,TGRT idare binasına yöneltilen silahlı saldınyı kjnadığını, Nokta Dergisi'nin son sayısının toplatılmasını da üzûntüyle karşıladığını bildirdı. TGC'den yapılan yaalı açıklamada. TGRT'ye yapılan silahlı saldınrun faillerinin bir an önce bulunup yargıya verilmesinin beklendiğı belırülerek "Basın ve yayın kuruluşlannın her tûrlü baskı ve saldından uzak, giiven içinde çalışmasının sağlanması gereğini, bu üzücü olay nedeniyle bir kezdaha vurguluyoruz" denildi. Açıklamada, haftahk haber dergisi Nokta'nın son sayısının toplatılmasırun da üzûntüyle karşılandığı belirtildi. Sendikalar, hükümeti eleştirdi, Türk-İş'i mücadeleye çağırdı Işçilerdengenelgrevçağnsı Yurt Haberleri Servisi - Uygulanan ekonomi politikasından "cam yanaıT calışanlann tepkileri sürüyor. "İstanbul Işçi Sendika Şubeleri Piarformu', 5 Ni- san ekonomi paketini, işten çıkarma- lan, işyeri kapatmalannı ve yeni SSK yasasını proteşto ettiler. İşçiler ve sendi- kacılar Türk-İş'ten "genel grev" karan almasını istediler. Türk Metal Sendikası Bursa ve 1 Nolu şubeleri işten çıkarma- lan proteşto etmek amacıyla DYP, SHP il başkanbklan ile Tofaş ve Oyak Renault Otomobil Fabrikalan'na "si- yah çelenk" bıraktılar. İstanbul Haber Servisünizın haberine göre İşci Sendika Şubeleri Platformu dün Fmdıklı'dakı SSK Müdürlüğü önünde bir gösteri düzenledi. Türk-İş'e üye sendikalann yaklaşık 25 şube yöne- ticisi, temsilcisi ve işçilerinden oluşan 600 kişilik grup öğle saatlerinde SSK müdürlüğü önünde toplandılar. Türk- Jş 1. Bölge Başkanı Fanık Bâyükucak'- ın da katıldığı gösteride, bir basın açı- klaması yapan Yol-İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Ercan Atmaca, hüküme- tin 1997 sonuna kadar 700 bin jşçinin işine son vermeyi, kalanını ise ölene ka- dar çalıştırmayı hedeflediğini iddia etti. Atmaca, "Çıkardmaya çalışılan SSK vasası ile özel sektördc çalışanlarla. geçi- ci işçüerin etnekü olmaları mümkün de- ğüdir" dedi. Türk-İş'in söz verdiği an- cak yapmadığı işçı kurultayının önü- müzdeki günlerde Istanbul İşçı Sendika Şubeleri Platformu tarafından düzenle- neceğini açıklayan Atmaca, işci memur ve emeklilerin birlikte mücadele edebil- mek için geniş bir emek cephesi oluştur- malan gerektığini vurguladı. işçiler ve şube yöneticileri sık sık "Türk-fş bekleme genel greve", "Can boğaza davandı genel grev ne zaman?", "Suskun Türk-îş istenriyonız", slo- ganlan atarak Türk-İş'i. hükümetin tstanbul'da SSK Müdürlüğü önünde toplanan işçiler Türk-İş bekleme, genel greve' sloganı attı.(HATİCE TUNCER) çalışanlan tehdit eden politikalanna karşı "mücadele eüneye" ve "genel grev karan almava" çağırdılar. "Acı ilacı içraeyeceğiz'', "SSK vasası geri çekilsin", "Işçi kıyunına son" slo- ganlan atan işçiler daha sonra otobüs- lerle dırenişteki Gebze Beledıyesi ışcile- rini ziyaret etmeye gittiler. Arkadaşımız Ercan Erestin'in haberi- ne göre Gebze'de eylem devam ediyor. 7. güne giren eylemde işten atılan 733 arkadaşını destekleyen diğer belediye çalışanlan da işbaşı yapmayarak direni- şe destek veriyor. Dün belediye baş- kanının korumalan belediye garajına giderek iki belediye otobüsünü sefere çı- karmak istediler. Ancak şoförlerin iki yüz metre ötedearaçlan terk etmesi üze- rine çalışmaya engel olundu. Bu arada 15-16 Haziran Olaylan'nın yıldönümü nedeniyle çok sayıda işci direniş nok- tasına gelerek eylemci işcilere destek verdi. AA'nın haberine göre Türk Metal Sendikası Bursa ve I Nolu Şube baş- kanlan Necati Erol ve Mecit Hazır bir grup işçiyle birlikte DYP ve SHP il baş- kanlıklan ile Tofaş ve Oyak Renault otomobil fabrikalanna "Binlerce işcinin işsiz kalmasına sebep olan iktidarı kını- yoruz" yazılı pankart bıraktı. Arkadaşımız Yaşar Akkanuş'ın bil- dirdiğine göre Bilecik'teki Aslan Alü- minyum üretimi durdururken bisiklet ve mopet lastıği üreten Birlas yirmi işci çıkardı. Marmara Kağıt Fabrikası'nın ise Tunus bağlantıh ihracata başlama- ması durumunda elli işçi çıkaracağı ö'ğ- renildi. Osmaneli'de kurulu radyatör üreten Odeksan AŞ ile jant üreten Te- kersan Fabrikası üretımlennı tamamen durdurarak işcilerinı ücretsizızneçıkar- dı. Arkadaşımız Ahmet Kurt'un habenn göre SEKA'nın İzmit tesislerinde toplu izin kullandınlmasına sendikaalar tep- ki gösterdi. Selüloz-İş Sendikası Genel Merkez yetkılılen asıl nedenin ekono- mik knz olduğunu belırttiler. I I I I I Eski renkli televizyonunuzu getirin. Çok uygun bir peşinat ve uzun taksitlerle yepyeni, mükemmel bir Arçelik verelim. Üstelik eski televizyonunuzu, Araiık ayında 5.OOO.OOO.-TL bedelindeki ara taksife sayalım! Böylece hem eski televizyonunuzu değerlendirin, hem yeni, mükemmel bir Arçelik sahibi olun. • Çatifir dunımda ve Türkiye'de servis imkanı bulunan her marka ve ekran rerjktı televızyon değiftınlebıhr m Televızyon değıştınlmemesı durumunda tabhda gorûlentop/omfıyathro Arahk toksıdi olarak 5.000.000.-TI ılave edılecektır, • Fıyatlanmıza KDV ve bandrol dahıldır KDV, bandrol veya diğer vergı oranlannda olabılecek değışıklıkler fıyatiora yansıhhcakhr • Kampanyatnız 30 Hazıran 1994 'e kadar geçerlıdır Dünya Kupası heyecanında evdeki felevizyonu ikilemenin tam zamanı! Mükemmel Arçelik felevizyonları çok uygun bir peşinat ve uzun tak- sitlerle şimdi alın. Ne eşiniz Brezilya dizisini kaçırsın, ne siz Brezilya maçını... Bir Arçelik Yetkili Safıcısı'na hemen uğrayın! HEMEN TESLİM TV-8240/624040EXRANTÎIffm IY-55515!fB«N TV-8251/62S151BGRAN THETEXT TV-Î155/6155 55 EKRAN ^imMUîlii: IV^255/7255 S5 BOUN IHnKT TV-8455/7455 SS BKAH THITEXT-STE8£0 TV-M43«EM«FÜTtIT-STREÛ TV-877070EOMFASIE(7-«UinSTRfO 1. Setenek (Peşinal + 9 Tcksit) Pe^Htn STâst 1.930.000 2.030.000 2.320.000 2.620.000 2.880.000 3.060.000 3.610.000 4J39.000 AnTdnl M § Fiyot 17.370.000 Iİ.270JM0 20880.000 21580.000 25.920.000 VMtm 32.490.000 #770.000 2. S«enck (Peşımıt +12 Taksit) hjutn IITdart 1110.000 !.W0.0O0 2.160.000 2.430.000 2.660.000 2.82Û.000 ımm 4.140.000 AmTdBİt o Eski tel«»iıyoBiı»i( getirenler, bv foksiti ödemejrecekler. TofU 2I.720JK» 22.SOO.000 25.92&000 29.160.000 31.92ÛJM0 33.840.000 39.840.000 49.680.000 ELIK HAFTAYABAKIŞ A.TANER KIŞLALI AydmYohınuAnyorf Gortü, bir yandan kapitalist düzenin insanı nasıl irv- sanlık değerlerinden uzaklaştırdığmı anlatmıştı... Ote yandan da, insanın 'kendi almyazısının demircisi' oldu- ğunu vurgulamıştı. 'Toplumcu gerçekçilik', şu anki gerçeğin bilinmesi de- ğil, bunun nereye doğru gittiğinin bilinmesi olarak ta- nımlanıyordu. Yani yazar sadece 'estetik boyut'\a yetinemezdi. Top- lumun bugününe ve yarınına da ışık tutmalıydı. Sanatta bireysel, yöresel özelliklere yer olmadığın» düşünenler çoktu... Ama bir Lukacs 'tipik kişi'yi yansıt- mak gerektiğini savunmuştu. 'Tipik kişi\ toplumun o andaki nesnel güçlerinin özel- liklerini taşıyan kişiydi. önemli olan toplumsal yaşamın yüzeysel görünümü değildi... O yüzeyin altındaki tarih- sel anlamdı. • • • Bir Fauflcner çıkıp şöyle demişti: "Şairin sesi, sadece insanı yansıtmakla yetinmemeli- dir. O ses, insanın hem kalımlı olmasna, hem hüküm sürmesine yardım eden desteklerden, direklerden biri olabilmelidir." Yani, sanatsanat/ç/n'değil, 'sanattoplumiçin'yapıl- malıydı... Sanat 'daha iyibir toplum'un ve 'yeniinsan'ın yaratılmasındaki araçlardan biri gibi görülüyordu. Ve o dönem, birden, çok uzaklarda kaldı sanki... Komünist sistemin çökmesiyle birlikte, bir kesim sa- natçı da sarsıldı... Bir kesim aydın da... Aslında sarsılan 'insan mühendisliği'ne olan inançtı. Bilinçli çabanın, koşulları da o koşullann ürünü olan in- sanı da değiştirebileceğine olan inançtı. • Kültür yaşamındaki toplumcu çizgi, yerini aşırı uçta bir bireyciliğe bırakma eğilimine girdi... Ama artık sınır- sız bir düzen, vahşi bir liberalizm özlemi de yok. Daha eşitlikçi, daha onurlu bir bireycilik var! • • • Marksizm, bir anlamda bireyciliğin sonunu, geleceğin toplumculukta olduğunu haber vermişti. Bilinçli müda- halelerin, toplumu daha iyi bir geleceğe yönlendirebile- ceği inancını taşıyordu. Bu inancın yıkılmasından doğan boşluk, solcu aydın- larısıkıntıyasoktu... Kimileri, 'tarihin ve ideolojilerin sonu'nu müjdeleyen bu yeni egemen dünya ideolojisine teslim oldular. Kimi- leri, doğan bosluğu dine yeni bir yorum getirerek dol- durmayı denemeye başladılar. Kimileri, ırkçı milliyetçi- lik ve faşizme sarıldılar. Kimileri de, komünizmin çöküşünü Marksizmden sapma'ile açıklama çabasına giriştiler... Bu genel görüntü, Türkiye için de oldukça geçerlidir. Fakat Türkiye'de ek bir olgu var Atatürk de yeniden doğuyor!.. Genç kuşaklar ve hatta bazı eski kuşakfar, Kemalizmi yeniden keşfediyorlar Atatürk ve devrimi, onlara yeniden heyecan verebiliyor Solun gerılemesinin ve 'duzen karşıtlığı'nın giderek dinci sağın eline geçmesinin de bunda katkısı çok... Yeni ortamda, Türkiye'de de 'düzeni eleştiren' sanatçı vılgınlaştı... Yılgınlık ise yozlaşma ve 'teslimiyet' getirir. Insancıl değerler geriye itilirken, 'yeni dünya düzeni'nin uzantısı olarak algılanan bir sistemle düşünsel bütün- leşme hızlanır. Oysa insanlığı çok daha mutsuz kılacak bir yozlaşrna- yı durdurabilmek için, eleştiriye gereksinmemiz var... Toplumsal ve ulusal haksızlıklara yönelik 'köktencl' eleştiriye gereksinmemiz var. Jacques Derrida, "Yeryüzünde hiçbir zaman bu ka- dar erkek, kadın ve çocuk kul-köle edilip aç bırakılmadı ya da yok edilmedi!" diye feryat ederken haksız mı? • • • Manc'a göre, kültürü biçimlendiren temel öğe 'üretim biçimi' idi. Max VVeber de toplumsal yapı ile düşünce ve davranışların bir bütün olduğunu savunuyordu... Şimdi zaman değişti. Ekonominin, siyasetin ve kültürün birbirlerine karşı göreceli bir bağımsızlığı bulunabileceğine inananlar var... Ideoloji ise zaten kültürün bir parçası... Kim haklı? Yoksa gerçek ikisinin arasındaki bir yerde mi? Tez'yıkıldı... 'Anti-tez'i yeni yeni yaşamaya başladık. 'Sentez' mutlaka doğacaktır 1 Sanık kimlikleri sürekli değisiyor DGM'de felami Hareket bilmecesi• Izmir'de sevk edildikleri DGM'de tutuklanan İslami Hareket Örgütü'nün 5 üyesiyle ilgili soruşturmada sanık kımliklerinin sürekli değişmesi, soruşturmayı bilmeceye dönüştürdü. NECATtAYGIN tZMİR- DGM'ce tutuklanan Jslami Hareket Örgütü'nün 5 üyesiyle ilgili soruşturmada sanık kimliklerinin sürekli değişmesi, soruşturmayı bilmeceye dönüş- türdü. Emniyette 13 gün sorgu- landıktan sonra, DGM savcıh- ğında ifadelen alınan sanıklar- dan ikisi, emniyetin açıkladığı kimliklerinin gerçek olmadığını söyleyerek yetkilıleri şaşırttılar. DGM savcıhğı. soruşturmayı iki ,T sanığın verdiği yeni kimlıkler saptadılar doğrultusunda sürdürürken Iz- mir Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu, isim değışikliklerin- den dün haberdar oldu. fzmir Emniyet Müdürlüğü'- nün îtalvan asılb bir ailenin 10 açıklamasında Şerafettin Göneş diye tanıttıklan sanığın gerçek kimliğinin Şevket Baytap oldu- ğunu behrtmışlerdı. Şevket Bay- tap'ın örgütün kuruculanndan Ekran Baytap'ın kardeşı olduğu anlaşılmıştı. Soruşturmayla ilgüi ilginç ko- nulardan biri, sanıklann önceki günkü DGM sorgusunda ortaya çıktı. DGM savcılığı yetkilüeri, emniyetin, kimh'klerini Faruk As- lan ve Şeref Yavuz diye açıkladığı iki sanığın sattfe isım verdiklerini Izmır Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu. gözaltına ahnanlann DGM'de başka kimlik açıkladık- lannı behrtmelen karşısında, **Şu an haoerim oMu" dıyerek siyasi şube müdüründen bilgi aldı. Ya- fıdye istenmesi üzerine yakaladı- ğı İslami Hareket örgutü üyesi 5 kişiyle ilgili soruşturma, ilginç bir görünüm kazandı. 3 haziran gü- nü yakalanan ilk sanığın sorgu- sunun ardından ele geçirilen di- ğer 4 sanık, 9 haziranda basın kuruluşlanna gösterilmişlerdi. Sanıklann gösterimiyle ilgili ya- pılan açıklamada, 5 militanın, Iran bağlanülı İslami Hareket üyesi olduklan, ele geçinlen bom- balı kitabın Bahriye Üçok cinaye- tinde kullanılana benasdiğj belir- tilmişti. Bu açıklamanın ardın- dan emniyet yetkilüeri, iki sanı- ğın ifade vermek istemediklerini, açlık grevi yaptıklannı duyur- muşlardı. Aynca açhk grevi ya- panlann tedavi amaayla hasta- neye götürülüp aynı gün gen getirildikleri öğrenilmişti. Emni- yet yetkilüeri, sanıklann DGM'- ye götürüldükleri gün, basın larla ilgili durumu şöyle anlattı: "Gözaitına aimanlardan şimdi adlannı öğrendiğim Ahmet Şat ve Abdüiselam Durmaz ile diğer sa- nıklar, açlık grevi yaptılar. Ey- lemkri sırasında su dkhi içmedüer. Hastalandıklannı söyledikr. Biz de hastancye gönderdik. Serum takıMı. yeniden emniyete getirfle- rek sorguya aiındılar, ancak ko- nuşmamakta direndiler. Gözaitt- na ahnanlar doktor kontrolünden geçiriliyoriar. Rahatsıdandtklan- nı gördüğünıüz kişüeri doktor kontrolünden geçinnekteyiz. Ab- met Şat ile Abdülselaın Durmaz, savcdıktaki sorguları sırasında bu khnlikleringerçek kimlikleri ofchı- ğunu, emniyette değişik kimlik verdiklerini soylemişler. Şimdi bu iki kişinin verdiği son kimliklerie ilgili soruşturma yaptlmaktadır. Emniyette gözaltına alınan hiç kimseye işkence yapdma/mjor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear