25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC tmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetin- kaya#Genel Yayın Danışjnanı: Ortıan Erinç#Yazıışlen Müdürlen: Ibrahim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezı Mü- dürü: Hakan kara • Görsel Yönetmen: Ali Acar •Dış Haberler: Er- gun Balcı • Ekonomı: Abdurnıhmaıı Yddınm • Istihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmef Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdiü- kadir Yücetman • Düzeltme: AbduDah Yazıcı Ankara Temsilcısr Mustafa Balba) •Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBuI-v van No:l25. Kat. 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020(7 Hat), Telex: 42344, Fax: 4195027 •İzmır Temsılcısı: Serdar Kmk, H.Ziya Blv. 1352 S.2 3 Tel:44l 1220 Telex: 52359, Fax. 4419117 »Adana Temsilcısr Çetin Yığenoğiu İnönü Cd 119 S No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erkut • K.oordınatör Ahmet Korutsan • Muhasebfc Böent Yoıcr • Idarc: Haseym Gtrer • tşletme: önder Çefik • Bılgı-lştem N«fl lç«I • Bilgısayar Sıstrm: Mûrüvrt Çilfr »Reklarf'1(dtt lytmra Yıynriaraa T t B n a a c Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın \e Ydvıncılık A Ş TürkocagıCad 3 9 / * lCafcüoğlu 34334 tşı PK 246IslanbıilTel (0 2l2)5l2O5O5(2Ohjt)Trk;x 22246. F J « (0 2I2>5 7MAYIS1994 İmsak-4 06 Güneş. 5 48 Öğlc: 13 08 İkindi: 16 59 Akvım:2O.I3 Yatsr 21.48 Metro tünelinin iki ucu birleşti • İSTANBUUA-A)- İstanbul HafıfMetro Projesı kapsamında yapımı süren Mevhibe İnönü Tünelinin her iki ucunda devam eden kazı çahşmalannm birbirine ulaşması nedeniyle buluşma noktasında bir tören düzenlendi. İstanbul ulaşımı için önemli bir aşama sayılan Mevhibe İnönü Tünelinin açılışına RP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğarı'ın katılmaması dikkatçekli. Tayyip Erdoğan, aynı saatlerde yeni otogarda incelemelerde bulunuyordu.( Fotoğraf: FAZİLETİŞYAPAR) 'Yeni Dünya Düzeni' paneli • Haber MerkeziAtatürkçü Düşünce Derneği'nce (ADD) düzenlenen 'Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye' konulu panel. bugün saat 13.30'da Mecidiyeköy Kültür Merkezi Konferans Salonunda yapılacak. Geçen günlerde bir trafık kazasında ölen ADD üyesi Reşat Bulutanısına düzenlenen panele. Doğu Perinçek. Mehmet Emin Değer, Haluk Şahin. Emekli Orgeneral Necdet Öztorun, Doç. Dr. Türkel Minibaş ve Sipahi Çataltepe konuşmacı olarak katılacak. Özürlülerden ilgi çağrısı • Haber Merkezi-Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 10"unu oluşturan özürlülerin yalnız bıraİcıldıklan bjldirildi. Alü Nokta Körler Derneği. konuyla ilgili yayımlanan bildiride. Özürlülerin eğitimi ve istihdamı için gayri safi milli hasılanın sadece onbinde dördünün aynldığına işaret edilerek. özürlülere ilişkin yasal düzenlemelerin yetersiz olduğu vurgulandı. En iyi Alman manken • BODRLM(AA)- Almanya'runen iyi mankeni, önceki akşam Bodrum'da yapılan biryanşmayla seçildi. Türk Alman İşadamlan Derneği ile öger Tur tarafından organize edilen ve 14 manken adayın katıldığı yanşma, Marina Vista Otel'de yapıldı. Derviş Bölü, Manfild Gert, Martina Ekspas, Vural Öger, Başak Gürsoy, Ali Şen ve Erhan Sargın'dan oluşan jüri, birinciliğe Ketrin Schulz'u layık gördü. Yanşmada Maya İspas ikinci seçilirken, Stefani Dettman üçüncü oldu. Havada ölüıııbulutu var!Çevreci Nur Atabay: Türkiye'de hava kirliliği nedeniyle, ocak ayında 4.500 kişinin öldüğünü ve Istanbul'da toplu ölümlerin yaşanabileceğini öne sürdü. İstanbul Haber Servia- Ülkemizde hava kirliliğinin ölüm smınnı aştığı belirtilerek. özellikle İstanbul'da toplu ölüm olaylan- nm yaşanabileceği öne sürüldü. Türkiye geneîinde. yalmzca ocak ayında 5 bine ya- kın insanın öldüğünü savlayan çevre uz- manı Nur Atabay, özellikle İstanbul'da 4.5 milyon insanın, aşın hava kirliliği yuzün- den astım. kronik bronşit, kılcal damar tı- kanması. kanser. bağırsak ve deri enfeksi- yonu ile göğüs rahatsızlıklanna yakalandı- ğını söyledi. İstanbul İli Çevre Konıma Vakfı Danış- manı, Kadıköy Belediyesi Çevre Komisyo- nu Başkanı ve Yeşil Kuşak Çevre öncüleri Grubu Sözcüsü Atabay, önceki gün Kar- tal'daki özel Ahmet Şimşek Koleji'nde verdiği konferansta. çevre korumacılığının eğitim ile geliştirilebileceğini vurguladı. Atabay, "özellikle İstanbul'daki aşın hava kirliliğinin en önemli nedeni 'ucuz' diye kul- lanılan petrokoktur. Ancak 19701i yıllardan beri ülkemizde sürdürülen çevre konıma çalışmalan, çölde bir su damlası kadar bile olamadı. Hepimizin etrafında sessiz ölfim bujutları dolaşıyor" dedi. İstanbul"daki hava kirliliğinin. hızlı sa- nayileşmeden kaynaklandığını belirten Atabay, aynca konutlarda kullanılan kötü yakıt ve trafikten doğan kirliliğin çevre ve insan sağlığını tehdit ettiğinı belirtti. Kirliliğin kaynağı ucuz yakıt Atabay. "ömeğin gectiğimiz kış mevsi- minde Türkiye'de hava kirliliğinden dolayı toplu ölümler oldu. Yalnızca ocak ayında 4 bin 500 kişi hayatını kayberri. 5 yıl önce ucuz yakıt" diye Türkiye'de kullanımma başlanan pefrokoktan çıkan zararlı gaz, çevre ve insan sağiığı için büyük tehlike oluş- tunıyor. Çünkü bu gaz kansere neden olu- yor." şeklinde konuştu. "L'cuz yakıt kullanımı ölüm gefiriyor. Js- tanbuTda görev vapan yabancı firmalar ve konsolosluk çaltşanlan. İstanbuTdaki kirli havadan ötfirii ydlık izinlerinin dtşmda 'özel yıpranma izni' kullanryor ve çevre kirliliğin- den ötürü tazminat alabiliyorlar. İstanbul'- da, hava kirliliğinden ötürü hastalanan insan sayısı ise 4.5 milyon. Ktsacası, ölümle baş ba- şa yaşıyoruz" diyen Atabay konuşmasını şöyle sürdürdü: "fstanbul'da bugün 13 milyon motorlu araç var ve her gecen gûn yenileri ekleniyor. Dönya SağJık Orgütü standartlarma göre havadaki normal kükürtdioksit oranı, bir metreküp havada, 100 miligram olması ge- rekirken bu oran İstanbuTda kimi zaman 1500 miligrama kadar çıkıyor. Havası en kirli kent ise Meksiko Cıty"değil, İstanbul. İstanbuTda yaşayan herkes, çevre ve insan sağiığı komılannda birey otarak üzerine dû- şeni yapmak zorunda." Atabay. konuşmasının son bölümünde ise, çevre konıma çalışmalannın ancak eği- timle yaygmlaştınlabileceğini belirterek "İstanburda kişi başma düşen yeşil alan 0,9 metrekare iken, bu oran Zürih'te 60, Han- nover'de 78, Moskota'da 189, ABD'de ise 115 metrekare. Yeşil bir çevrede yaşamak istiyorsak doğayı korumalrvız" dedi. Nur Atabay, İstanbul'da 4.5 milyon kişinin hava kirliliği ne- deni} le çeşitli hastalrklara ya- kala'ndığını belirterek "Ölüm- le baş başa yaşıyoruz" dedi. Arnavutköy'de5tarihibinayandı Tarlhl evler Onanmiçin ucuzkredi sağlanacak AZMİKARAVELİ Dün sabaha karşı Amavutköy'de 5 ahşap binanın yanması, tarihi evlerin ko- runması sorununu yeniden gündeme ge- tirdi. Tarihi evlerin restorasyon maliyet- lerinin çok yüksek olması nedeniyle pek çok evin yıkılmaya terk edildiği günü- müzde Prof. Dr. Doğan Kuban'ın. ıste- yenlere ucuz kredı sağlanması önerisı, Devlet Bakanı Erman Şahin'ın hazı- rladığı bir tüzük ile geçerlilik kazanıyor. Buna göre eski evlerini onarmak isteyen- lere Toplu Konut Fonu'ndan ucuz kredi sağlanacak. Devlet Bakan Erman Şahin. bu proje hakkında şunlan söyledi: "Toplu Konut Fonu'ndan avnlacak bir bütçe ile konut stokunu iyileştirme kredileri »ereceğiz. Bu konuda bir tüzük hazırladık ve 29 bakana sunduk. Buçaltşmalar kapsamında Çatal- ca ve Şile'de buhman tarihi e>1er çevrde- riyte birlikte onanlacak." Prof. Dr. Doğan Kuban, tarihi evlerin korunmasının hükümet ve yerel yöne- timlerin soruna sahip gkmasıyla müm- kün olabileceğini belirterek şunlan söyle- di: "Bugün tarihi evlerin korunması. dün- ya kamuoyunda e>Tensel kabule ulaşmış kültürel konıma standartlanna hükümet ve yerel organlann sahipçıkmasıyla bir öl- çüde sağlanabilir. Eğer bu sağlanırsa bir- kac bilinçli uygulamayla halkta eski evmi koruma bilinci uyandtnlabitir. Parasal olanaklar. vergi muafiyetleri. kredi ko- lavlıkları yeni bir akım başlatabilir.*' Türkiye Tarihi Evlen Koruma Derne- ği Vakfı Başkanı Perihan Balcı, önceki geceki yangının çok üzücü olduğunu be- ürterek şunlan söyledi: "Tarihi Arnavut- köy evleriıri sigorta şirketleri riskin yük- sek olması nedeniyle sigortalamıyorlar. Bu da ev sahiplerini zor durumda bıra- kıyor. Bu evlere su deposu da konulmastna izin verihniyor. Zaten tstanbul'da bulunan tarihi evlerin yüzde yirmi beşi tescilli, di- ğerleri tescilsiz." Tarihi evlerin korunması konusunda çalışmalaryapan MimarSinan Üniversi- tesi Rektörü Prof. Gündüz Gökçe, Türk evlerinin mimari açıdan benzerinin ol- madığına dikkat çekerek "Bu benzersiz yapılann korunması yalnız Türk kültürü değil, dünya kültürü açtsından gerekli. Ancak konıyamadık" dedi. Yaklaşık iki bucuk saat süren bir çaba sonunda kontrol altına alınabilen yangın sabah 05.30'da söndürülebildi. Çevre sakinleri İtfaiye Müdürü Abdurrahman Kı- bç'ı olay yerine gec gelmekle suçladdar. (Fotoğraf: YILMAZ KARABACAK) • İstanburun tarihi semtlerinden Amavutköy'de, elektrik kontağından çıkan yangının doğalgaz hattına sıçramastyla büyük tehlike yaşandı. tstanbul Haber Servisi - İstanbul'un tarihi köşk ve konaklanyla ünlü sahil semtı Ama\utköy dün sabaha karşı bü- yük bir tehlike atlattı. Amavutköy'de elektrik kontağından çıkan yangının doğalgaz hattına sıçrayarak yayı- Imasıyla tanhı eser özellığine sahip ah- şap binalardan 2'si kısmen. 3 ü tama- men yanarak kül oldu. 3 tanhi binanın da kısmen zarar gördüğü ve 7 ailenin sokakta kaldığı vangına geç müdahale edildiğini savlayan çevre sakinleri. İstanbul İtfaiye Müdürü Abdurrahman Kılıç'a saldırdılar. Beşiktaş-Arnavutkö> Beyazgül Cad- desi üzerinde dün sabaha karşı saat 02.00 sıralannda Vediç Tiregül'e ait 78 numaralı ahşap binanın üçüncü katı- nda elektrik kontağından cıktığı savla- nan yangın. hızla alt katlara yayıldı. Alevler ıcerisinde kalan beş katlı ahşap binanın girişındeki İGDAŞ hattına ula- şan yangın doğalgaz borulannın sıcak- tan genleşerek patlamasına neden oldu. Kılıç: Geç kalmadık İtfaiye yetkililerinin uyansıyia olay yerine gelen İGDAŞ teknik servis ele- manlan doğalgazın çevre ile bağ- lantısını keserek gerekli ılk önlemleri aldılar. Bunun ardından tstanbul itfai- ye Müdürlüğü'ne bağlı Beşiktaş. Be- yoğlu. tstinye. Fatih ve Sanyer grup- lannca başlanan yangın söndüıme çalı- şmalanna karşın alevler Kıreçhane So- kak 40 numarada ömer Ertuğnıl ve Be- yazgül Caddesi 82 numarada Yılmaz Gâven'e ait diğer ahşap binalara da sı- çrayarak etkisini sürdürdü. Yaklaşık iki buçuk saat süren bir çalışma sonucu sa- baha karşı saat 04.30 sıralannda kont- rol altına alman yangın saat 05.30 sıra- lannda tamamen söndürüldü. Yaralı ve can kaybının olmadığı yangında hasar tespıt çalışmalannın sürdüğünü belirten İstanbul İtfaiye Müdürü Abdurrahman Kılıç, itfaiye- nin geç geldiği savlamalanna karşılık olarak kendilerine ihbann ulaşmasımn ardından 7 dakıka sonra Beşiktaş gru- bunun olay yerine ulaştığını belirterek "Bu rür yangınlara müdahalede dünya ortalaması 8 dakikadır. Bu durumda bi- zim geç ulaştığımız sovlervemez. Ancak zaten dar olan sokaklara sağlı sollu park edilen araçlar nedeniyle takviye grup- ların yanguia müdehalesinde zaman kayhı oldu" şeklinde konuştu. Toplantı 19-24 mayıs tarihlerinde Utopyacdar DatçcCdayem düşlevkınacak • Dünya Dostlarf nın çağnsıyla Datça'da bir araya gelecek olan yeşiller, gönüllüler ve sosyalistler "en azekmek ve su kadar önemli" saydıklan ütopyalannı konuşacaklar. ÜMtTOTAN İZMİR- "Ctopya uımrttur, sevinctır, yarınııııı/dır, sonsnz hayal güciimüz, direncimiz, sağ- dııyumuzdur. İnsan ütopyasc ya- şayabflir mTT Dünya Dostlan bu kez, ya- şam karmaşası içinde kaybolan ütopyalann peşinedüştü. 19-24 mayıs tarihleri arasında Datça- da bir araya gelecek yeşiller. gö- nüllüler. sosyalistler. "en az ek- mek ve su kadar önemli" bul- duklan ütopyalan konuşacak- lar. Onca işin arasında ütopya da nereden çıktı. diyebılirsiniz. Dünya Dostlan Demeği ku- rucu üyesi ve S.O.S Akdeniz Bü- rosu'nun Ankara Sözcüsü Nes- rin Timur, "Nereden çıktı bu ütopyalar toplantısı" sorusunu yanıtlıyor: "Ctopyasızlaştınna tehiike- sine karşın beynimize, yüreği- mize sahip çıkmak istiyonız. En- düstriyalizmin en önemli tahri- batı, beyinlerimizi esaret altına aunası ve güzel bir geleceğe duy- duğumuz öztemi yok etmesidir. Endüstriyalist sistem ütopya- lanmıza saldırdıkça. bizler de bi- rer Donkişot şövalvdiğivle mı- zraklamnıza sanlıyonrz. On- lann en büyük korkusu bu güzel düşlerimizdir." "İnsanın hayallerini yok et- mek, her şeyini ebnden almak- hr"diye söze başlıyor S.O.S Ak- denız Bürosu'nun İzmir Sözcü- sü Yusuf Banş. Dövizdeki inişle- re çıkışlara. vurgunlara talanla- ra, batık bankalara, boşa giden kredilere, sevgisizliğe boğulmuş insanlara bir zamanlar ütopya- lannın olduğunu anımsatıyor: "Düşleri yok edflnüş insan. kölekşmiş ve zavaDıhaşm^tır. Ruhu satin ahımııştır. Akhna ambargo komtbmıştur. Biz, banş içinde yaşanan, rüm canhlaı nı yaşam hakkı olan uyum içinde bir dünyanm peşinde koşturu- yornz. Ve ütopyasızlara sesleni- yoruz: "Ey. büyük umutlan ol- mayanlar, yann sabah erken kalkmanıza gerek yok.' Sartre'- m 'insan özgürlüğe mahkûm- dur" sözunû, 'İnsan ütopyaya mahkûmdur' olarak değistirsek nasıl olur?" Çağn metni Dünya Dostlan, hazırladık- lan "Ütopyalar ToplaımsTna Çağn" metnini de tüm yeşil, gö- nüllü kuruluşlara göndermeye başladılar. "Gelecekten konuş- mak, hemen şjmdi bir eyleme yoi açarsa işe yarar"başlığını taşı- yan metinde şu görüşlere yer ve- rilıyor: "Ütopyalanmızı tartışmak için 19-24 mayıs tarihleri ara- sında Datça'da bir araya geb- yoruz. Amactmız. ütopyalanmızı tartjşarak, toplumsal evTemmizi insanla ve doğayla uyumlu bir hale getirmek ve belki de yeni bir ütopyayı yaratmak olacaktır. Toplantıda tartışılmasını tstedi- ğiniz ütopyalannızın konusunu, 0-212- 243 08 99 numaralı faks aracılığıyla Dr. Melih Baş'a iJe- tebilirsiniz." Ütopyalannız var rruydı? Şımdi ne oldu? Siz de mi 'günün havhuyu' içinde boğulup giden- lerdensiniz? Bugün beyninize sahip çıkın: hayal gücünüzü zorlaym; umu- da, sevince. dostluğa bir yolcu- luğu deneyin... MESELA DEDIK ERDAI»T*BEK Ara rejim mi, ara nağme mi?.. M,evsimler değişirken ara yer- lerden esen soğuk rüzgârlar hastahklara yol açar. bilirsiniz. Kapı aralığından. pencere aralanndan öyle eser ki anla- madan üşütürsünüz. sırtınız tutulur, boynunuz eğri kahr. Ne yapalım ki in- sanlar dikkatsiz. Söylersiniz dinlemez- ler, anlatırsınız aldırmazJar. Ondan son- ra da olaylann arasında kalırlar. Şimdi ne yapacaksınız? Piyasa durmuş, alışve- riş nanay. herkes elindeki üç kunışu yastık altına atmış. öyle bekliyor. Sanşın doktor aa receteyi vermiş. ama hastada şifa şöyle dursun kolunu kaldı- racak takat görülmüyor. İyi ki kolunu kaldıramıyor, zira bir kaldırsa ne yapa- cağı belli değil. Bu arada teknisyenler kabinesi' falan gibi *anı rejim' reçeteleri dile gelmeye başladı. Biz de 'aralıktan' 'mesela dedik...' Ara rejim u reçete rejim yapanlar için düşünülmüş bir ara formüldur. 'Geyşek rejinı'den 'sıkı rejinı'e geçrneden önce bir 'ara repm'e girilir. Biliyorsunuz, insanoğlu tuhaftır. ağır söz kaldırmaz, ama ağır yemek yer. Kış aylannda gelsin itha! çorbalar. kimine pizzalar kimine lahmacunlar. acılı Adanalar da mangal- da ızgıralar, börekler ki peyniri bol. kıy- ması ağzınıza layık, zeytinyağlı dolma- lar, hele de sarmalar, o patlıcan kızart- malan, üstüne kaymaklı kadayıf mı olur yoksa şöbiyet mi, yenmiş içilmiştir. İyi- dir hoştur ama nisan mayıs aylan da gel- miştir. Mayolar prova edilir İci eyvah ey- vahür. Belin zamlanyla kalçalann brütü lastiklerden taşmaktadır ki o kadar olur. İşte 'ara rejim' bu zamanlarda imdada yetişir. Ekmekler kesilir, hamur ışleri or- tadan kalkar, kızartmalar, tatlılan sofra- dan kalkar. Daha da olmazsa kamusal binalann avlulannda sabah jimnastiğine başlanır. Gene işler yoluna girmezse 'sıkı rejim'e girilecektir. 'Kendin pişir kendin ye 1 sefalan biter, 'karavana' talimlerı başlar. İyisi zamanında Bektaşı babası- nın öğüdünü tutup 'eline, beline, diline" hâkim olmaktır. Bu da böyle biline. Ara sıcaklar Biraz palazlanmış aşevleri lokan- ta mertebesinden restoran sınıfına terfi edince yeni numaralar icat ederler ki he- sap iyice kabarsın. 'Ara sKaklar" da böy- le bir numaradıı. Meze tabağı (ki alaf- ranga yerlerde adına ordövr tabağı de- nir) ile esas yemek arasında tabağınıza konulan bir iki börekçikle iki üç mini köftedir ki yediniz mi yemediniz mi an- layamazsınız. ama hesapta iyice porsi- yon yerine geçerler. Günlük hayatınızda bunu etiketlere gün aşın yapılan zamlar olarak yaşarsıruz. 'Ara sıcaklar' pek farkında olmadan yediğimiz kazıklardır ki yavaş yavaş yendiğinden aası da azar azar gelir.Bir de 'ara soğuklar' vardır. ama onlan sağolsun telev izyon kanallan hemen kapıp milleti pek güldüren prog- ramlar olarak yayımlarlar. Ara para 3"^imimdi bu "ara para' ekonomik bir terimdir ama hiçbir ekonomi kitabında rastlayamazsınız. Çünkü 'ara para' diye 'kara para'lıktan süper beya/latıayla iş- lem görüp 'ek para'lığa geçecek olan pa- raya derler. 'Kara para' yasal denilen yol- lardan kazanılmamış paralardır ki esas zenginler böyle olur. Dolar milyoncrleri. trilyonerler. katrilyonerler böylece göz- leri kamaştıran asansör çıkışlanyla ba- şan kazanınca. hemen paralann aklan- ması ışlemıne başlanır. Paralar her yolla aklanabilir. Yasalar kılıfına uydurulur. olmazsa ek yasalar. özel yasalar. bir defa- dan bir şey olmaz yasalan çıkanhr. Kara paralar aklanarak halkın hizmeti oluve- nrler. Siz de şaşıp şaşıp 'Yahu biz artık iş- kembeciye gidemiyoruz da bunlar her gece lüks lokantaları. eğlence yerlerini nasıl dol- duruyor?* diye düşünürken onlar da size yeni hizmetlerdüşünürdururlar. Vaktiyle bir atasözümüz 'at binenin, kılıç kuşa- nanm' derdi. Bence bu atasözünü 'at hırsızm, kılıç uğursuzun' diye değiştirmek eerekıvor. Bilmem siz ne dersiniz? Ara nağme ş> ar arkılann bir ara nağmesi vardır ki sazlar döner dolaşır bu ara nağmeyi çalar- lar. Pek uzamış laflar da 'ara nağme' diye bilinir. Her dönemin kendine özgü bir 'ara nağme'sı vardır. Bir ara 'bu düzen değişme- li' diye pek sevdiğimiz bır ara nağmemiz vardı. Sonra anlaşıldı ki düzen degişse de 'dunım' değişmiyor. bundan gönüller geç- ti. Şimdilerde 'dünya değişti, ayak uydu- raiım' diye bir ara nağme var. Asünda mil- let için değişen bir şey yok. Dün ezilenler gene eziliyor, dün bir eli yağda bir eli bağ- da olanlar gene öyle. Şimdi her kesimin kendi 'ara nağme'si var. Ticaret er- babımn değişmez 'ara nağme'si belli: 'İşler kesat gidiyor.' Onlann kârlan bi- razak azaldı mı 'Memleket batıyor' ses- leri yükseliverir. Hoş, kârlan azalmasa da -nazar değmesin diye- ağlamayı el- den bırakmazlar. Emek erbabınm ara nağmesi de uzun havaya döndü. 'Birle- şeüm, örgntlenelim, hakkmuzı alalnn'- dan umudu kesenler 'Aflah'm dediği ohır'a bel bağlamaya başladılar. Ama 'ara nağme' adı üstünde aralarda duyu- lur. Sonra herkes kendi şarkısına döne- cektir. Önemli olan'lcendine sahip çıkıp aralarda kimrurduya gitmemektir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear