25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS1994 CUMARTESİ 12 KULTUR 47.ULUSLARARASICANNESFİLM FESTİVALİ'NDEN NOTLAR: Çok rerM rasüantüar kaderciHğe mi Patrice Chereau'dan sonra 'Altın Palmiye'ye yakm adlar Krzysztof Kieslowski,Abbas Kiarostami ve Zhang Yimou da sürpriz yapabilir.J MEHMET BASUTÇU CANNES - Krzysztof Kieslowski'- nin üçlemesi "Kıraıızr ıle tamam- landı. "Kımuzı", üç rengın en iyisiy- di. "Mavi" ve "Beyaz"dan daha do- yurucu, daha parlak. daha içten ve daha sıcaktı. Bır oda müziğinin yu- muşaklığmdan ortaçağ kantat- lannın yoğun dinselliğine. yaratıcı özgürlüğün getirdıği serin hafiflik içinde sıçrayıp duruyordu. On Emir dizısinden sonra dünya sinemasının en büyük yönetmenle- rinden biri olarak parlayan Kies- lowski, bu kez adını "yargılamaya- caksın"! koyabileceğimiz evrensel bır emrin fılmini yapmış sanki... As-, lında Polonyah yönetmenin temel yaklaşımı budur: Yargılamadan an- İarnaya çabalar; anlayamadıklannı da rastlanü dediğımız olaylar zinci- rinin gerisinde her şeye hakim olan bir yücegücün iradesınin ifadesi ola- rak açıklar... Evet, yine metafızik te- malann. ince bir kaderciliğin rüz- garlannı arkasına almış. yaşam de- nizinin sulannı zarifçe yararak pupa yelken ilerliyor Kieslovvski... Dört dörtlük bir Kieslowski "MavTnın gereksız ağırlığından sonra "Beyaz"ın silikliğı karşısmda iyiden ıyıye düş kınklığına uğramış, bızi tok ve öz yapıtlara alıştıran Ki- eslovvski'nin artık eskı esin gücünü yitirdiği kuşkusuna kapılmıştık. Yanılmışız. "Kırmızı", dörtdörtlük bir Kieslovvski... "Kmnızı", Batı toplumunun te- mel rengi olan bıreyselliğin sineması mı? Hayır; bireylerin birbirleriyle kesişen yaşam çizgilerine sevecen bir gözle bakan Kieslowski, aslında paylaşmanın önemini vurguluyor. Hümanist yaklaşımın sıcakhğı içın için, dalga dalga yayıhyor. Yönet- menin bütün filmlerini besleyen din- sel damar, yıne dolu dolu atarak taze kan taşıyor. Kırmızı renk, çok boyutlu bir simge olarak perdeyi kaplıyor... 'Kırmızr jüriyi de etkiledi Kıeslowski'ye yöneltebileceğim en önemli elcştiri, giderek kaderci bir felsefeye kendisini bırakmasıdır. Alın çizgimiz, bır kere yazılmaya görsün, kurtuluş yoktur arük! Rast- «lantılar kuşkusuz çok önemli bir yer tutar yaşamda; ancak rastlantı sandığımız olaylar. aslında bir tür alın yazgısının kilometre taşlan gibi doğru ya da yanhş bir yola sürükler- ler bizlen... Her şey en ince aynntısı- na dek düşünülmüş, planlanmış ve çizilnıiştir. Sanki devasa bilgisayarlann hafı- zalanna işlenmiş bir emirler zınciri biçiminde. ıyilik ya da kötülük me- leKİennin ellerine tutuşturulmuş bi- rer görev çizelgesinde açıkça belirtil- miştir başımıza gelenler ve gelecek olanlar. Yakamızı bir türlü kurtara- mayız... İnsanlan yargılamaktan nefret eden cmcklı yargıcın (Jcan-Louis Triırtignant) köpeğini, Cenevre so- kaklannda, üniversite öğrencisi Va- lintine'in (Irene Jacob) arabası önü- ne çıkaran rastlantı... Valintine'in hep karşılaştığı, ama hiç tanışmadığı komşusu. hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi Auguste'ün, sınav sorusu- nu, yolda düşen ders kitabının açı- lan sayfasında bulmasındakı rast- lantı... Komşulannın telefon konuş- malannı gizli olarak dinlcdiğıni poli- se kendisi ihbar eden ve Valentine'i mutlu bir geleceğin beklediğinden emin gözüken emekli yargıan gi- zemli kişiliğindeki metafızik yoğun- luk... Ve Manş Denizi'nde batan ge- miaen kurtulan yedi kışi arasında, Valentine'in Auguste'ün ve "MaviT ile u Beyaz"da izîediğimiz Kieslows- ki kahramanlannın bulunmasmda- ki cilve... Kieslowski'nin izleyiciler kadar Oint Eastvvood ve Catherine Deneu- ve başkanlığındaki jüriyi de etkiledi- ğinden kuşkum yok. Yalnız insanlar değil, toplumlar da içe dönük olarak geliştirilmesi sayılan "Zeytinlikler İçinden", öz- gün dili yanında, ınsan gerçeğine yaklaşımındaki yumuşaklık, dikkat ve sevecenükle festivalin en etkileyici filmlerinden biriydi. Albert Finney iddialı... Çinli yönetmen Zhang Yimou "Yaşamak!" adlı filmindc ülkosinin tarihinin otuz yülık bir dönemini işliyor. da kaderlerine terk ederler zaman zaman kendilenni... Zhang Yimou, "Yaşamak!" adlı fılminde, otuz yıllık Çin tarihini sıradan bir ailenin yaşamıyla koşut olarak işlemekte- dir. Çin sineması yine parlıyor 1950'li yıllardan bu yana, bir dizi toplumsal deprem yaşayan, acılar çeken Çin insanının yaşam gücünü, dayanıklılığını, içgüdüsel sağduyusu sayesınde kendısını nasıl kurtarabil- diğini anlatır... Yimou'nun sinema dili süssüz, anlatımı tertemiz, sıcak ve etkileyicidir. Kameranın yakı- ndan izlediği aile bireylerinin iç dün- yalanna rahatlıkla gırcbiimcktedir izleyici. Onlann saf ve içten bir umut içinde geleceğe nasıl hep güvenJe baktıklanna tanık olmaktadır. Çin sineması, bu konuyu son yı- 1larda çok işledi. İşte, geçen yıl Can- nes'da "Altm Pahniye" alan Çhen Kaige'nin "El>eda Cariyem"i. İşte, Tiang Zmıangzhung'ın Paris'te. haf- talarca göstenmde kalan "Mavi Uçurtma" adlı fılmi.. Aynı temaya, ne yazık ki yer yer melodram kokan bir yaklaşımla egilen Zhang Yi- mou'nun ödül listesinin yukanlan- nda bir ver bulabileceğıni sanmıyo- rum. Kiarostami'nin başansı Yine de ilk fılmi "Kırmızı Sorgho" ile 1988 yıhnda Berlin'de "Altuı "Mavi" ve "Beyaz'Man sonra ya- rattığı düşkırıklığını "Kırmızı" ile- (solda) gideren ve Cannes'da en güçiü adaylardan biri olan isim, Ki- eslovvski... Asya sinemasmm ba- şarılı temsilcisi Abbas Kiarostami de "Zeytinlikler İçinden" ile (üstte) dünya çapında bir yaradcı olduğu- nu kanıtladı. Ayı", ıki yıl önce de Venedik'te "Qıu JÛ, Çinli Bir Kadın" ile "Altın Aslan" kazanan Zhang Yimou. sürpriz bir ad olabilir. Asya sinemasından başanlı bir ör- nek anyorsak İran sinemasına bak- mak gerekiyor: Abbas Kiarostami, "Zeytinlflder İçinden" ile dünya çapında bir yaratıcı olduğunu bir kez daha kanıtladı. İki yıl önce "Be- lirli Bir Bakış" yan bölümünde izîe- diğimiz "Ve Yaşam Devam Ediyor" adlı fılminin bır anlamda devamı ya Kiarostami, Tahran'ın kuzeyinde meydana gelen depremle ilgili "Ve Yaşam Devam Ediyor" adlı filmin çekimi için zeytinlikler ortasındaki bu dağ köyüne gelen ekibınin çalışma- lannı ve köy lü gençler arasından, çe- kecekleri fıîmde rol alabilecek olan- lan seçmelerini anlatıyor. Kamera gensindeki olaylara. bir baba, bir bi- lim adamı ve bir sanatçı gözüyle eği- lcrek okuma yazma bilmeyen duvar ustası bir köylü gençle sevdiği, an- cak yüz bulamadığı lise öğrencisi kız arasındaki klasik sürtüşmcyı. tadına doyulmaz bir öyküye dönüştürüyor. Insan gerçeğinin zenginliğini, rüz- garda kıvılcımlanan zeytin ağaç- lannın yeşilliği içine cömertçe saçı- yor... Kiarostami her fllmine dam- gasını vuran kişisel sinema dilini, bu fılminde doruklara taşımış. Atilla Dorsay dostumuz. Kiarostami'nin bicemınin Angeiopoulos'a yakm ol- duğunu savunuyor. Çok hakh... fngiliz yönetmen Mike Rggis klasik bir Ingiliz kolejine götürüyor bizleri, "The Browning Version" (Ögretmenin Gölgesi) adlı bu film- de, her davranışıyla "eski kuşak" ol- duğunu haykıran hem mesleki hem de özel yaşamında bir dizi gûçlükle karşılaşan Latince ve eski Yunanca öğretmeni rolündeki Albert Finney, büyük bir oyuncu olduğunu bır kez daha kanıtlayan başanlı bir kompo- zisyon çiziyor. "Cç Renk Kınnızrda gizemli titreşimlerle dolu emekli yargıç tipine olağanüstü bir yoğun- luk kazandıran Jean-Louis Trigtig- nant'ın "en iyi oyuncu" ödülü için güçlü rakiplerinden biri olacak Al- bert Finney... Tornatore'nin yönetmenliği Yorumlanyla göz dolduran iki oyuncu daha Lzledik, hem de aynı fılmde: Giuseppe Tornatore'nin bi- çimsel bir deneme niteliğindeki fil- mi, "Una Pura Formalita"da (Basit Bir Iş) bunalım ıçindeki bir yazan yorumlayan Gerard Depardieu ile onu sorguya çeken edebiyat tutkunu komisere gizemli bir derinlik ka- zandıran Roman Polanski... Evet, iyi yönetmenler iyi oyuncu da olabilir- ler... Guiseppe Tornatore ise bun- dan önce kazandığı başanlan yep- yeni bir türde pekiştirmeyi denemiş: Alabildiğine kişisel bir kapalı me- kan. bir "atmosfer fîfani" olan alaca- karanlıklann mavimsi soğukluğun- da tiyatrosal bir yapıya sahip olan "L'na Pura Formab'ta", Tornatore'- nin yetenekli bir sinema yönetmeni olduğunu kanıtlıyor. 'Gece' Londra'da tamtıldı Bilge Karasu'nun Pegasus Ödülü alan romanı 'Gece' için Londra'da çeşitli etkinlikler düzenlendi. LONDRA (Cumhuriyet) - Romancı Bilge Kara- su'nun Pegasus ödülü alan ve İngılizce'ye çevri- len "Gece" (Night) adlı romanıyla ilgili olarak Londra'da da çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. 1985 yıhnda yayınlanan romarun çevirisini, Amerika'da Louisiana Devlet Üniversitesi yayı- nladı. 1977'den beri verilen Pegasus ödülü, Mobil Petrol Şirketi tarafından destekleniyor. "Gece"- nin uluslararası edebiyat çevrelerine tanıtımı amacıyla. tngıliz dilinde yapılan yayıncılığın iki önemli merkezinde, New York ve Londra'da et- kinlikler düzenlendi. Bu çerçevede New York'da bir hafta süren et- kinliklerin yanı sıra, New Orleans başta olmak üzere çeşitli kentlerde ve son olarak da Londra'- nın en ünlü kitapası Hatchards'da bir tanıtım gecesi düzenlendi. Ingiliz edebiyat ve yayıncılık alanında önde gelen isimlere "Gece"ve yazan tamtıldı. Amarika'da yaşayan yazar-çevirmen Güneli t Gûn tarafından tngilizce'ye çevri- len "Gece" gerce- küstü bir düş I dünyasındaki baskı ve karaba- sanlannı yansıtı- |yor. Eleştirmenler, >apıtta buneden- le. Kaflia ve Or- well'in yapıtlan- nda gözlenen ızle- re dikkat çekiyor- lar. Romanın Fransızca'ya çev- rilmesi ardından Liberation gazetesi, "Gece'nin Kafkavari atmosferi"nden söz etmiş, Le Monde ise, "Gölgeterie dolu bir izienim" tanımlamasını yapmıştı. Bilge Karasu Ressamın 4 anahtardeliği'nden... Ünlü Ingiliz ressam-sinema yönetmeni Peter Greenaway Cenevre'de 'Merdivenler' başlıklı dev bir proje gerçekleştirdi Kfiltür Servisi - "Ressamın Anlaş- ması", "Hayvanat Bahçesi", "Mi- mann Göbeği", "Sayüarda Boğul- mak", "Aşçı Hırsc, Kansı ve Aşığı", "Prospero'mın KitaplarT ve "Macon Bebeği" gibi çok tartışılan özgün fılmlere imzasmı atan Ingiliz yönet- men Peter Greenaway aslında bir res- sam. Ve şu günlerde, ilk aşamasını Cenevre'de gerçekleştirmekte olduğu "Merdivenler" adlı devasa enstalas- yon projesi ile iki tutkusu sinema ve plastik sanatlan harmanlamayı ba- şanyor. Cenevre'nin 100 ayn yerine yerleş- tirdiği, çeşitli büyüklüklerdeki bem- beyaz objelerden oluşan enstalasyon. 100 gün boyunca Cenevre'yi süsleye- cek. Mezar taşlannı andıran bu obje- lerin her biri, üzerinde gözetleme deli- ği bulunan bir platforma ulaşan 20 adet basamaktan oluşuyor. Gözetle- me deliğinden çocuklann da bakabil- mesi için her objenin fazladan küçük basamaklan da var. Bu gözetleme de- liğinden bakanlar. bir yönetmenin perspektifınden kentin çeşitli mckan- İannı görüyorlar. Gözetleme deliğı Greenavvay'in seçtigi çerçeve ve kom- pozisyona göre kente bakılması işlevinı görüyor. Bu kımi zaman dik bir çerçeve, kimi zaman sinemaskop, ba- zen de izleyiciyi zorlayan diyagonal bir biçim alıyor. Greenavvay, kimi za- man bir tarihi yapının küçük bir de- tayına baktınyor, kimi zaman kala- balık bir caddede yürüyenlerin ayak- lanna. Aynca her gözetleme deliğinin yanına seçtiği görüntünün özelliğinin veya kentin tarihiyle iüntisini açıkla- yan 50 sözcüğü İngilizce. 50 sözcüğü Fransızca olmak üzere toplam 100 sözcüklü açıklamalar yerleştirmiş. örneğin 13. obje bir Laura Ashley dükkanının vitrinine bakıyor ve açı- klamada "Laura Ashley merdivenler- den düşerek öldü. O dönemde kadın- ların yapmasına izin verilen tek iş olan dikiş nakış işiyle dev bir endüstri kur- nrayı başardı" yazıyor. "Sergi"nin açıldığı ilk hafta sonu Cenevre'liler objelerin önündc kuy- ruklar oluşturdular. Objelenn başı- nda duran güvenlik görevlilierine karşm objelerin pürüzsüzbeyaz yürc- i ği kimilerini duvar vazısı yazmaya iti- ! yor. Bir grup sanatsevmez, birçok objenin üzerine şimdıden "W'.C." yazmayı \e gözetleme deliklcrinı tıka- mayı başarmış durumda. Scrgi Ce- nevre'den sonra Münih'e, oradan da Barselona'ya gıdecek. 2000 yilında ise New York'da son kez scrgilcnc- cek. Peter Greenawa>'in enstalasvonu, Cenevre'den sonra Münih, Barselo- na ve New York'a gidecek... Bu arada Greenaway sinemadan da kopmuş değil. Çekimleri Pekin'de gerçekleştırilecek olan "The PiUow Book" isimli yeni fılmi üzerinde çalışıyor ve aynı zamanda Amster- dam'da "Rosa" isimli operanın yö- netmenliğini üstlenerck ressam ve si- nema yönetmeni sıfatlanna bir de opera yönetmenliğini ekliyor. Anlaşı- lan Greenaway'in tüm filmlerinde ol- duğu gibi sergilerinde de açıkca belli olan sayı saplanusına bir de farklı kentler sapiantısı eklenmiş bulu- nuyor. Ulusal sanatlarımrz yaşatılacak • İZMİ R (ANKA) - Çömlekçilik, sepetcilik, süpürgecilik, mühürcülük gibi giderek yok olmaya yüz tutan ulusal sanatlann yaşaülması için İzmir'de "Osmanlı pazan" . kurulacak. İzmirli seramik sanatçısı Ümran Baradan, "Otantik sanatçılanmız" dediği simitçi, mühürcü, süpürgeciüğin unutulmak üzere olduğunu belirterek 21. yüzyılda bu sanatlann yaşatılması için îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'dan destek istedi. Ümran Baradan, "Osmanlı pazan" adı altında etkinlik gösterecek eski sanat dallannın yabancı turistlere tanıtılmasının yanında gelecek nesillere de esin kaynağı olacağını bildirdi. Zühtü Bayar ve Poesium • Kültûr Servisi-Şairveyazar Zühtü Bayar. "Veli Cafe-Bar"da yeni bir program dizisine başlıyor. Her salı, bu barda belli bir sanatçıyla yapılmakta olan edebiyat söyleşılerinin dışında, Türk ve dünya edebiyatından seçilen ünlü edebiyatçılar, Zühtü Bayar ve öğrencıleri tarafından incelenecek. "Poesium" adı verilen bu toplantılara, dileyenler de konuşmalanyla katılabilecekler. Zühtü Bayar'a "Poesium Toplantılan"nda, şair Güngör Gencay, ressam Maruf Tanboğa, şair Betün Kaba ve şair Yasin Akdemir ile fletişim Fakültesi'nden bir grup öğrenci de yardıma olacak. Pazargünleri saat 16.00 ile 18.00saatleri arasında uygulanacak "Poesium toplantılan"nm bir ayhk çizelgesi şöyle: 22 mayıs: Panait tstrati. 29 mayıs: Hasan Hüseyin Korkmazgü. 5 haziran: Nazım Hikmet. 12 Haziran: Nikos Kazancakis. 26 haziran: Jack London. (Veli Bar: 251 1893) İstanbul Mozalk Müzesi'nde pestorasyon bitiyor • Külrür Servisi -Bizans devrinden kalma ve dünyada bir eşi bulunmayan 160m2 büyüklüğündeki ve daha önce tstanbul Sultanahmet Camii arkasındaki Mozaik Müzesi'nde bulunan yer mozaıklerinin restorasyonu tamamlanmak üzere. 1982 yıhndan beri Avusturyalı ve Türk ekspeıier, Avusturya Bilim Akademisi ile Kültür Bakanlığı. Anıtlarve MüzelerGenel Müdürlüğu arasındaki anlaşma esasına dayanarak her yıl iki yoğun kampanya olmak üzere mozaiklerin kurtanlması, konservasyonu ve restorasyonu icinçalışıyorlar. 1992 yıhnda takriben 3 ay süren birçalışma dönemi sonucunda zarar görmüş ve işlenmiş olan levhalar temizlendi. Bunun için harcanan 1.5 milyarTL Avusturya kaynaklanndan sağlandı. Gelecek yıl tamamlanacak olan yerleştırme işleminin sonunda Mozaik Müzesi kutlamalarla hatka açılacak. 'BaşkaTûNû Bir Şey' •Kültûr Servisi-YenıTürkü Grubu konserinin de yer aldığı "Başka Türlü Bir Şey" Gecesi 28 mayıscumartesi Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleşecek. Toplumsal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen gece saat 20.00'de başlayacak. Çeşitli kuruluşlann sergi ve satış standlannın gezilmesi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy'un açış konuşmasının ardından, gece saat 21 00'de başlayacak Yeni Türkü konseriyle sürecek. Yeni Türkü, bu konserde daha önceki albümlerinde bulunan parçalann yanı sıra yakında piyasaya çıkacak "Rebetfstanbur albümünde yer alan Türkçe sözlü rebetikolanda seslendirecek. Konserin ikinci yansında Yeni Türkü Grubu'na şarkı sözleri de yazmış olan, şair-yazar Murathan Mungan bir konuşma yapacak. Aynca konser boyunca büyük ekrandan sunulacak dia gösterisinde. sanat dünyasından politikaya, artık aramızda olmayan çeşitli portrelere yer verilecek. Resim yanşması • Kültür Servisi - Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Kadıköy-Anadolu 1. Bölge Temsılciliği'nin 23 nısan açmış olduğu ilkokullar arası "Ev" konulu yanşma sonuçlandı. İlkokul dönemi çocuklan arasında "ev" imajını yakalayarak Mimarlar Odası'run ve mimarhk mesleğinin tanıtımını amaçlayan yanşmaya katılan tüm eserler 25-27 mayıs tarihlerinde Kadıköy Beledıyesi'nin Caddebostan'daki kültür ve sanat merkezinde sergilenecek. Yanşmada dereceye girenlere ödülleri çarşamba günü 15.00'te düzenlenecek törenJe verilecek. (3492549)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear