23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8NİSAN1994CUMA CUMHURİYET EKONOMI Sandoz'unyeni tesisl • Ekonomi Servisi- Sandoz Crünleri AŞ'nin yeni kimya tesisleri bugün açılıyor. Sandoz Kimya Bölümü'nün faaliyetlerini tek mekanda birleştiren Sefaköy'deki tesıste tekstil ve deri üretiminde ihracata yönelik kalite yükseltme çalışmalan yapılacak. I886yüında İcumaşboyasıve kimyasallan üretmek üzere İsviçre'de kurulan Sandoz, bugün, diğer faaliyet alanlannın yanı sıra tekstil, kagıt, deri, plastik ve vernik gibi sanayi alanlan için boya, pigment, katkı maddelerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesine sahip. ŞİRKETLERDEN • TURKCELLGSM Mobil Telefon Sistemi şebekesini kurma çalışmalan hızlandınldı. Bu doğrultuda, ilk olarak İstanbul, Ankara ve İzmir'deki sinyallerradyo baz istasyon adedi arttınlarak güçlendirilmeye başlandı. • St MITOMO Grubu ve Çukurova Holding ortakkğı ile kurulan Nissan BMC Summit Otomotiv AŞ, bu ortaklıkla birlikte, Türk pazanndaki otomotiv yelpazesini genişleüyor. • PAMUK- BANK.biryıl önoe Fuji-Bank önderliğindeki sekiz yabana bankadan oluşan konsorsiyumdan temin ettiği ve tütün ihracatının finansmanında kullandığı 40 milyon dolarlık krediyi korsorsiyuma geri ödedi. • KOLEKSİYON Mobilya'nın şehir merkezinde kurulu mobilya satış mağazalan yerine daha geniş ürün ve hizmet sunuşlanna olanak verebilecek entegre sergi satış merkezi açıhyor. I ALARKO- I Alsim tarafından. | Rusya erasyonu Maliye Bakanlığı'na bağlı Goznak kuruluşuna ait St. Petersburg'daki Banknot Kağıdı Fabrikası inşaau işi taahhütedildi. TUSIADANAYOL'da ısrarlı YAKUP BtLGE TÜSİAD, dün yaptığı top- lantıda. yaşanan derin ekono- mik bunalımdan dolayı hükü- meti şimdilik destekleme karan aldı. Ancak bu destek şarth ola- cak. Hükümet tarafından açık- lanan istikrar programındaki eksiklikler bir paket olarak hü- kümete bildirilecek ve bunJar sıkı bir şekilde denetlenecek. İyi bir doktor aranıyor Başına kapalı toplantıda, TÜSİAD üyelerinin hükümete şartlı destek verdiği öğrenildi. Buna karşın, uzun vadede ANAP ve DYP'nin birleşerek ANAYOL'u oluşturmak için uygun zeminin yaraulması ge- rektiği konusunun da üyeler ta- rafından dile getirildiği öğrenil- di. TÜSİAD üyesi Üzeyir Ga- rih, teşhis ve tedavi yönteminin bulunduğunu, ancak iyi bir doktora ihtiyaç olduğunu ifade ederek, toplantıda uzun vadede ANAYOL formülünün de ko- nuşulduğunu söyledi. Toplanüya TÜSİAD üyesi olarak katılan Tezcan Yara- mancı, özelleştinne konusunda Kamufinansman açığıiçin önlemleryetersiz Ekonomi Servisi - TÜSİAD Yönetim Kurulu, dün yaptığı toplanüda hükümetin açıkladığı ekonomik istikrar paketinin en büyük zaafının, bir uzlaşma zemini sağlanmadan açıklanması olduğu sonucuna vardı. TÜSİAD BaşkanıHalis Komili. bu zaafın telafi edilmesi için işveren. işçi ve hükümetin temsilcilerinin bulunduğu ekonomik ve sosyal konseyin hayata geçirilmesi gerektiğini açıkladı. Komili, TÜSİAD Yönetim Kurulu'nun toplantısından sonra yaptığı açıklamada, yerel seçimlerde alınan oylara bakıldığında seçmenin hem sağda hem de solda birleşmeistediğini beürtti. Toplantıda ortaya cıkan temenni ve dileklerinin hükümete iletmek için görüşmelerde bulunacaklannı belirten Komili, yaşanan ekonomik krizin bu Komili: Birleşme şart. kadar derin olmasının siyasi kaygılarla ertelenen tedbirlerden kaynaklandığmı vurguladı. Hükümet tarafından açıkla- nan önlemler paketinin orta vadeli bir istikrar programı için gerekli bir başlangıç olduğunu ifade eden Komili, bazı KİTlerin tasfıyesini de içeren bir taahüt altına girilmesi ve Hazine'nin kullanabileceği avans miktannm sınırlandınlacağı vaadinin programm olumlu yanlan olduğunu açıkladı. Komili, ekonominin iyiJeşti- rilmesi için 3-5 yılın gerektiğini belirterek, "Ancak ekonominin bu kadar kötü olduğu bir dönemde 10-20-30 günlük kesin kararlar da gereklidir" dedi. Komili, açıklanan önlemler paketinin temel eksikliğinin kamu sektörüfinansmanaçığınm kısa vadedeçözüm getirecek önlemlerin yer almamasının olduğunu dikkat çekti. işçi kesimiyle baştan beri diya- log halinde olduklannı belirtti. KIT'lerden çıkanlacak işçiler için gerekli sosyal güvencelerih yaratılması için çalışmalann devam ettiğinı, çıkanlacak işçi- ler için normal tazminat dışında bir "özel tazminaf'ın haarlıkla- n olduğunu açıkladı. Yara- mancı, yap-işlet-<ievret modeli- nin yeniden gündeme getirilece- ğini söyledi. Bir TÜSİAD üyesi, hü- kümete iletilecek en önemJi ko- nulann özelleştirme konusun- da taviz verilmemesi, Merkez Bankası'nın özerkleştirilmesi, kayıt dışı ekonominin vergilen- dirilmesi ve vergi tabanının yaygınlaştınlması konulannın olduğunu söyledi. Aynı üye, bu konularda hükümetin kararlılı- ğının hükümete verilen deste- ğin sürüp sürmemesinin de mi- henk taşını oluşturacağmj vur- guladı. İşadamlanrun, üreten sanayiciye yüklenen vergiden rahatsız olduklan yönünde ko- nuşmalar yapüklan da öğrenil- di. Kısa vadede hükümetin ce- sur kararlar alması ve bunlar- dan ödün vermeden ilerlemesi durumunda hükümete verile- cek destek devam edileceği. aksi takdirde yeni arayışlann günde- me gelebileceği belirtildi. Dün TÜSİAD'm Yapı Kredi Plaza'da yaptığı toplantıdan çı- kan sonuçlar şöyle özetlenebi- lir: 1- Toplumsal uzlaşma sağ- lanması ve yaşanan derin eko- nomik bunalımın aşılması için şimdilik hükümete destek veril- mesi. 2- Açıklanan istikrar pake- tindeki eksiklikier bir an önce hükümete iletilecek. Çok daha kısa süreli, 10-20-30 günlük ey- lem planlannın açıklanması. 3- Uzun vadede ANAYOL'- un oluşturulması için gerekli ze- minin oluşturulması. Türk-İş'in eski sosyal güvenlik uzmanı Osman Nuri Tekman: SSK'daki sıkınüîşçilere yüklenîyor• SSK, fazlalık veren sigorta kollannı, açık verenlere transfer ederek sorununu çözebilir • Emeklilikte prim ödeme gün sayısmı arttırmamak, fazla çalışılan sürede emekli aylığı bağlama oranını yükseltmek gerekir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin istikrar paketi ile birlikte, SSK'da işçi aleyhine düzenlemelerin gündeme gelmesi tepki çekti. Türk-İş'in eski sosyal güvenlik uzmanı Osman Nuri Tekman. yeni paketle. SSK'nın li- kidite sıkıntısının işçilere yüklenmek is- tendiğini söyledi. SSK'nın, fazlalık ve- SSK her ay 5.5 trilyonliraödüyor Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), her ay 2 milyon emekli, dul ve yetime toplam 5.5 trilyon lira tutannda aylık ödüyor. Kurumun, kamu veözel sektörden 20 trilyon lira tutannda sigorta prim alacağı bulunuyor. Bualacakta. KİTIerve belediyeler yoğunluk oluşturuyor. SSK Genel Müdürlüğü, istikrar paketindeki zorunlu emeklilik uygulaması üzerine, kuruma getireceği mali yük ve sigorta prim kaybının hesaplanması yönünde bircalışma başlattı. ren sigorta kolları için kesilen primlerin. açık veren malullük, yaşhlık ve ölüm si- gortasma transfer edilerek sorunu çöze- bileceğini savunan Tekman, emeklilikte prim ödeme gün sayısmı arttırma yeri- ne, fazla çalışılan sürede emekli aylığı bağlama oranını yükseltmek gerektiğini bildirdi. Tekman. istikrar paketiyle birlikte gündeme gelecek olan, emeklilikte ka- dınlar için 7 bin 200, erkekler için 9 bin gün prim ödeme koşulunu eleştirdi. Tekman, böylece, kadın işçilerin 20 yıl, erkeklerin de 25 yıl hiç kesintisiz prim ödemeleri halinde emekli olabilecekleri- ne dikkat çekti. Başbakan Tansu Çiller'in açıkladığı pakette, SSK'da emeklilik için yaş sını- nnın yeniden getirileceğinin yer aldığı- nın anımsatılması üzerine Tekman, şu bilgileri verdi: "Bu. çok biiyük bir problem. Türkiye'- de ortalama bir ömür hesabı yapılmamts- tır. Ama herkes bir şey söyler. Kimi 60 der, kimi 65. Her şeyden evvel bunun he- sabınm yapılması lazun. Bu yapddıktan sonra 'Biz, bu adamın emekli olarak ne kadar mesutça yaşamasını sağlamalı- yız' sorusu üzerinde durulmaJı. 5 mi 6 mı 7 yıl mı? O, ortaya çıkacaktır. Bu hesap yapılmadan. SSK'da emeklilik sının ko- nulması yanuş." Bugün SSK'nın içinde bulunduğu so- runun likıdite sıkıntısından kaynaklan- dığmı anlatan Tekman, bu durumun gerekçesinin de belediyeler ve kamu başta olmak üzere işverenlerin primleri- ni zamanında kuruma ödememeleri ol- duğuna işaret etti. DYP seçimlerden birınci parti olarak çıkınca Acı ilacm dozıı aıttı Döviz de sosyal patlamaya yol açar f •% övizi elleyenin eliyanar.' I I Busözlerin Başbakan Tansu Çiller'e • * ait olduğunu bilmeyen yok. Kendısi altı ay önce böyle konuşuyordu. Başbakan 'a sorarsanız sözleri yanlış anlaşıldı. istikrar paketini açıklarken konuya açıklık getirmek zorunda kaldı. Evetbunu kendisi söylemişti. Ama "Dövize yatırım yapan zarar edecek" dememişti ki. Kendisi sadece "Döviz yükselişegeçerse, onu dengelemek için faizleronun da üzerinde artar. Dolayısıyla TL cinsi faize parasını yatıranlar, dövize yatıranlardan daha çok kazanırlar"demek ıstemişti. "Görüyorsunuz gecelik faizleryüzde 1000'lere ulaştı" diyerek geleceğe dair nasıl isabetli tahminlerde bulunduğunu da ortaya koydu. Birkeresıradan vatandaşın, finanskesiminde "overnight" (gecelik işlem) olarak bılinen piyasada tasarruflarını değerlendireme- yeceğini ekonomi profesörü olan Başbakan Çiller de gayet tabıi bılıyor. Bu işlemler finans kuruluşları arasında gerçekleşiyor. Eğerbirkaçyüzmilyonunuzya da milyarlarınız varsa, bazı bankalar repo ya da gecelik işlemler yoluyla sizı bu yüksek faizlerden ancak birölçüye kadar yararlandırıyor. Anlaşılıyorki, bu sözlerin vatandaşın kafasmı karıştırmaktan başka geçerliligiyok. Dolar, bir haftada yüzde 64 artışla önceki gün 40 bin liraya ulaştı, parasını dövize yatırmayanlar bu ışten zararlı çıktı diye anlatmıyoruz bunları. Dolarla TL arasına sıkışıp kalan dar ve orta gelirlilertam birçaresizlikyaşıyor. istikrar paketinin kaldırdığı toz bulutu içinde onları herkes gözardı ediyor. "Dövizi elleyenin eli yanar" sözüne güvenenler, faizlerin de bir ölçüde yükselmesini fırsat bilip paralarını gidip bankaya yatırdılar. Peki ne oldu? Ekonomik krizle birlikte pek çok bankaaçığadüştü. önce Hazine'nin gözetimi altına girdıkleri haberı gazetelerde yer aldı. Sonra birtakım medyanın da aracılık ettiği fısıltılarla bazı bankaların "battığı"yaygarası koparıldı. j. _. _. . Panikle parasını çekmek isteyenler, bankaları nakit sıkıntısına düşürdü. Vadesi dolan 4 milyon lirasınıbile çekemeyenler oldu. Bu durumun aşılması zaman alacakgibi gözüküyor. YineBaşbakan'a inanıp dövize endekslı konut kredısı kullananlann aylık ödemeleri, birkaç katına ulaştı ve ödeme güçleriniaştı. "Dövizzedeler'öenbazıları "Bu kadar taksidi ödeyemeyiz, banka mı soya/jm?"diyetepkıgösteriyor.Döviz!i kıralarda. evsahıplerı ile kiracılar kavgalı. Sadece işyeri kapanlan, düşük ücret artşı verilen ya da ücreti dondurulan işçi ve memurun sokağa dökülüp sosyal patlamaya yol açmasından endişe etmeyin. Onlann peşirte takılacak daha yığınla insan var. • Hangi zengine hangi vergi?.. H ükümeti, ekonomiyi düzeltmek adına hep "sahte vergi önlemleri"nin arkasına saklanıyor. "Vergi reformu" son koalisyon hükümeti göreve başladığında da Tansu Çiller'in öncelikli çözümleri arasındaydı. Yıl sonunda iddialı bir "vergipa/cef/"hazırlandı. İlk bölümü yılbaşında yasalaştı. Sonraki geri adımlar malum. Ne repodan vergi alınabildi, ne de taksiciden. Şimdi de acı reçeteyi topluma kabul ettirebilmek için bir "özve/7"lafıdırgidiyor. Sanayiciler, işadamları fedakarhk yarışına girdiler. "Malımınbirbölümünübağışlarım" diyenler, "Servetimizden vergiödeyelim" önerisinde bulunanlar birbirini izledi. Hükümet de, paketinfaturasını üstlenmek zorunda kalacaksabitvedargelirlikesimleri rahatlatmak ve "Gördünüz müzenginden de vergi alıyoruz"d\yebi\mek için yine bir dizi sözde vergi önlemini gündeme getirdi. Buna göre Ikinci evi olanlardan bir kerelik vergi alınacak. Mükellef, ya evi bir yakınının üzerine yaparsa, neolacak? Kasko sigorta değeri belli bir miktarın üzerinde olan otomobillerden bir kerelik vergi alınacak. "Eksiks/go/ta "dan Maliye'nin haberi yok herhalde. Vergi zamanı, kaza riskini gözealıp, kasko değerini eksik gösterenlerden bu vergi nasıl alınacak? Bilanço esasına göre deftertutanların 1994 bilançolarındaki net aktifleri veya eşdeğer matrahları üzerinden bir kerelik vergi alınacak. Geçen yılki bi lançolar esas alınsa neyse. Onlaraçıklandığı için kaçakihtimali zayıf. Bu yıl gayrimenkul, demirbaş^ibi aktif değerlerinşirketdışınakaçırılmasınıkim önleyecek? BirdeKurumlarveGelirVergisi mükelleflerininbu yıl beyan ettiği matrahlar üzerinden ek vergi alınacakmış. Bunun da gelecek yılki vergi borçlarından mahsup edileceği önceden açıklandı. Dolayısıyla ek vergi yok sadece peşin ödemenin maliyeti var. Rant kesimine yine vergi yok. Kayıt dışı çalışanlara yine vergi yok. Götürüler yine götürmeye devam edecek. Hangi zengin hangi vergryle özveride bulunacak merak etUk doğrusu! • ANKARA (ANKA) - Başba- pılacak zam oranının önceki kan Tansu Çiller'in DYP'nin gün gerçekJeştirilen oranlann yerel seçimlerden 131 bin 781 yansı kadar olduğu belirlendi. oy farkıyla kıl payı da olsa bi- Ancak, Çiller'in DYP'nin se- rinci parti çıkmasından cesaret çimlerden birinci parti olarak alarak halka uyguladığı acı re- çıkmasından sonra zam oranla- çetenin dozunu bü- yük ölçüde arttırdığı D Y P ' n i n çprimlprrlpn iddia ediidi. u Y r nın seçımıeraen, beklemediği bir şekilde 'birinci' parti olarak çıkmasından sonra Başbakan Çiller'in yüzde 52-53 düzeyinde yapılması düşünülen zamlan yüzde 75-80'lere çıkardığı öne sürüldü. Ekonomik önlem- ler uygulama plarunı hazırlayan Devlet Planlama Teşkilatı'- nda bir üst düzey yet- kiliden edinilen bilgi- ye göre, DYP'nin ye- rel seçimlerden birinci parti olarak çıka- mayacağı, ikinci ya da daha ait sıralarda yer alacağı sarularak seçimden önce hazırlanan pa- kette KİT mal ve hizmetlerinin fiyatlanna ortalama yüzde 52-53 zam yapılması öngörülü- yordu. Hatta, baa mallara ya- nnı yükselttiği kaydedildi. DPT yetkiüleri, KİT mal ve hizmetlerine yapılan zamlann ortalama yüzde 75 düzeyinde gerçekleştiğini hesaplıyorlar. Başbakan Çiller'in seçim so- nuçlanndan cesaret alarak bi- raz daha ağırlaşürdığı bir önle- min de kapatılacak kamu tesis- leriyle ilgili karar olduğu bildi- rildi. Seçimden önce yapılan hazırlıklarda, sadece Karabük Demir Çelik Fabrikası ile TTK'nın bazı ocak- lannın kapaülmasının gündeme geldiğı. bu nedenle işsız kalacak işçi sayısmın da düşük tutulduğu kaydedildi. Ancak. Çiller'in seçim- den sonraki tabloya bakarak Petkim-Yan- mca Kompleksi, Petlas, Turban'ın Beş Şehir Oteli, Testaş-Aydın İşletmesi. tersaneler, EBK'nın bazı kombinalan ve Sümer Holding'in 7 tesisi ile Tekel'in üç fabrikasını da bu listeye ek- leyerek işsiz kalacaklann sayısmı 20 bine çıkardığı öne sürüldü. MIKRO DİNÇ TAYANÇ Şeytanın Tarihi Son iki üç gündür 'sanal' ile 'gerçeği' kanştınyorum. Sanalları gerçek, gerçekleri sanal sanmaya başladığım noktada şeytanım 'imdadıma' varıyor "Ne dertleniyor- sun, gel şöyle bir dertleşelim, her şey bak nasıl yoluna gi- recek" diye yatıştırıyor beni. Şeytanıma uyuyorum, otu- rup dertleşmeye koyuluyoruz. Diyorum ki "Yahu şeytancığım, bunlar ne işlerdir, nasıl işlerdirki, bir 'devletlü' çıkıp 'dolara kaçanın orası burası yanacaktır1 buyuruyor; buyurması bitmeden dolar TL'yi yerden yere vuruyor?" Şeytanımda yanıt hazır; "Sorduğun şeye bak! Sen o devletlünün ve de silik ortağının uluslararası para kurum- larının dediğinden çıkamayacaklarını bilmiyor musun? Sen o uluslararası para kurumlarının, sapıyla verdiklerini kaşığıyla çıkartacaklarını öğrenemedin mi? Önce dolan bol bol, ama borç olarak yağdırırlar; sonra da faiziyle geri isterler. Sende değil borcun anapara ve faizini, salt faizini bile ödeyecek para kalmadığını kestirince de borç mus- luklannı tıkayıverirler. O zaman da dolar dediğin bir bu- lunmaz, bir değerli 'meta' olurki, herkes onun için birbiri- ni yemeye koyulur..." Diyorum ki "Ama, borç olarak yağdırdıkları dolarlarla yatırımlar yapılıyor, yatırımlar üretime dönüşüyor, üreti- min artışı gelir düzeyine yansıyor, gelir düzeyi artınca tü- ketim de artıyor... Zincir böylece halkalanınca da ülkemiz büyüyor..." Şeytanımda yanıt hazır; "Her konuştuğumuzda senin biraz daha aptallaştığını görmekten bıktım. Kim dolan bol bulduğunda yatırıma dönüştürürki, enayidir! Bizim dolar- cılar da enayi olmadıklarından, o dolarları alıp TL 'ye çevi- riyor. Dolar TL 'ye dönüşerek mala mülke gidiyor. Böyle- ce senin 'gerçek' sandığın büyüme, 'sanal'laşıyor..." Içimden 'Şeytan işi dedikleri bu olsa gerek' diye geçirip diyorum ki "Ama şeytancığım, öyle mala mülke para yatı- ranlar, dolarlanacak kadar zengin olanlar değil midir? Oysa son yıllarda zengin yoksul demeden hepimizi bir tüketim tutkusu sarmadı mı? Bankadan krediyi alan dövi- ze mi, TL 'ye mi endeksli olduğuna aldırmaksızın eve, oto- mobile, dayanıklı-dayanıksız tüketim mallarına kosmadı mı?" Şeytanımda yanıt hazır; "Ulan, aptal bile senin için az gelir! Bankalar krediyi nasıl veriyorlar? Dolarla dışardan alıyor, sana TL ile veriyorlar! Yani, aldıklarından çok faz- lasını kullanıyorlar! Üstelik, dolar değerlendikçe hem de- ğer artışından hem de faizinden yararlanıyorlar! Yok eğer kredin TL üzerinden ise, bu kez de faizi bindiriyorlar. Ödeme zamanın geldiğinde mosmor oluyorsunü!" (Şeytan işine akıl erer mi hiç) Diyorum ki "Ama, o za- man da bankaların dışardan aldıkları dolarlar ile içerde verdikleri TL arasındaki fark açılmıyor mu? Açılınca bu bankalar hapı yutmuyorlar mı? Nitekim, şu anda bile altı banka bu durumda değil mi?" (Şeytanımın burada bana söyledikleri terbiye sınırlarını aşıyor) "... Sen hiç hapı yutan banka gördün mü? En ol- madık işleri yapıp, en zor zamanlarda yurtdışına altın, döviz, TL, ne bulurlarsa kaçıran bankacılar bugün devlet yönetiminde söz sahibi saygın kocalar değil mi? Devlet dediğin ne güne duruyor? Hapı yutmak üzere (hatta yut- muş) banka varsa bırak devlet kurtarsın!" Diyorum ki "Ama devlet kurtarsın' dediğin, emekçikit- lelerin alınterlerinin 'gasp edilmesi' olmuyor mu? Devle- tin geliri vergiyse, bunu en düzenli veren emekçiler; ban- kalar, işverenlerin ödemedikleri (ve de ödemeyecekleri) 20 trilyonluk sigorta primlehnin zoralımıyla kurtarılmıyor ki..." (Şeytanımın bana söyledikleri arhk her türlü sının aşı- yor) "Yahu kim takar emekçinin alınterini? Ne kanştırı- yorsun işverenin ödemediği primleri? Devlet elbette ban- ka kurtarıyor. Kurtarıyorki, serbest ekonominin iyi işledi- ğini ele güne anlatabilsin. Anlatabilsin ki, 60 milyar dolan aşan borçlann ödeneceğine inansın eloğlu. Inanmakla da kalmasın, yeni kredi olanaklan tanısın..." Diyorum ki "Yahu, ne kredisi? Uluslararası değerlen- dirme kuruluşları notlarımızı kırıp duruyor. Kimden, nasıl kredi bulacağız?" (Şeytanımın ardamarı parçalanıyor) "Boğaziçi Sultanı- mız bunun yolunu bulmuştur. Neden Amerikanya ya gidi- yor? Kimbilir nelerin pazarlığı olacak, borç ya da 'hibe' alabilmek için! Unutma, her şeyin bir bedeli vardır ve de paranın bedeli 'toprak' bile olabilir. Toprağın yavru bir vatandan verilmesinin de bu 'sanal gerçeklik' içinde hiç- bir değeri olmazü!" Şeytanla uğraşmanın yararı olmadığını bile bile son kez diyorum ki "Ama, bunları yapan bir kafa, Tarih bizi yazacaktır' diyebilir mi?" Şeytanım, en şeytanca kahkahasıyla yanıtlıyor; "Tarih kimleri yazmamış ki; Messalina'dan Vahdettin'e, Kazıklı Voyvoda 'dan Hitler'e hepsi tarihte yazılı değil mi?" Ana fikir: Tarih, kimi nasıl yazacağını çok iyi bilir. Anafikrin anafikri: "Tarihegeçeceğim"diyeyolaçıkıp da tarihin karanlığına gömülen nice bin kişi vardır. Çünkü tarih, onları yazmamak için kalemini kırmıştr. Türk Lirası'na Garanti. Birikimleriniz için en önemlisi, güvence. Bu güvenceyi 4 trilyon sermayesiyle ülkenin en büyük üç bankasından biri olan Garanti'den daha iyi kim verebilir? 8.4.1994 tarihinden itibarengeçerli olanjaiz oranlanmız': V 1 3 6 1 A D E AY AY AY YIL Y I L L I K F A î Z OA 1 1 0 / U JL X v / (Bileşik yıllık faiz % 186,47) % 1?SI\J JL £u<J (Bileşik yıllık faiz % 196,75) / U JL V/ V / (Bileşik yıllık faiz % 125) / O X \J\J (Bileşik yıllık faiz % 100) ' Faiz oranlanmız brüaür. »GARANTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear