Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29MART1994SALI
14 HABERLER
Başkanlığı dün sona eren Nurettin Sözen, bundan böyle bir vatandaş olarak doğrunun peşinden gideceğini söylüyor
'Mutluyum, doğruolanı yaptım
9
YURDAGÜL ERKOCA
"Ben kazanırım. İstanbul'a hizmetin bü-
yük. Bakmayın siz bu medyaya" diyordu
Genel Başkan'a. Ve ikna etmeye çalışı-
yordu:
"İstanbul, semıayeden, birkaç özel TV
patronundan ibaret değil. Kent yoksulları
destekliyor beni. Onlara hizmetim çok. İs-
tanbul'un aydını verdiğim hukuk savaşının
bilincinde. Ben bu seçimi aJırım."
Belediye Başkanlığının iyi günlerinde
yanından aynlmayan bakanlar, son
kongrede. örgüte rağmen destek \erdiği il
başkanı. partinin ••yenıleşme"den yana
olan liberalleri ise nuh diyor peygamber
demiyordu. İstanbul'a medyatik biraday
lazımdı. Her şeyden önemlisi bazı çevre-
lerin tepkisini çekmemiş. özel TV kanal-
lanyla arası iyi bıri idealdi. Aynca "işçi
sınıfı" gibi, "siosyal adalet" gibi demode
kavramlarla çevreyi ürkütmevecek ama
"sosyalözelleştirme", "globaıleşme", "sos-
yal piyasa sistemi"gibi yükselen değerle-
rin kavramlanna yakın durmalıydı yeni
aday. En önemlisi Istanbulelitinin kendi-
sinden hissedeceği, yadırgamayacağı bin
olmalıydı. lOmilyonluk Istanbul'da seçi-
min galibi çıkmak için "sevilen" birinı
aday göstermek gerektiğini düşünüyordu
SHP'nin önde gelenleri. Düşünülen ha-
yata geçiriliyordu. İSKİ skandalında
mahkemenin akladığı İstanbulun beş
yıllık Belediye Başkanı Nurettin Sözen,
hem de "En başaruı belediye başkanımız"
diye diye partisi tarafından mahkum edi-
liyor ye örgütün ön seçim talebine rağ-
men. İstanbul'dan ikinci kez aday göste-
rilmiyordu.
SözeıVe eleştiri yağmuru
Seçim kampanyasının başlamasıyla
birlikte bütün adaylar kampanyalarını
Sözen"in beş yıllık icraatının eleştirisi üze-
rine kuruyordu. Özel TV kanallarında
gcrçekleştiriien "seçim açık oturumiarın-
da" Sözen dönemi yargılanıp mahkum
edilirken, dö'nemin failine savunma hak-
kı bile tanınmıyordu. Açıkçası şu istanbul
kimseden çekmemişti Sözen'den çektiği
kadar. Ünlü bir sanayici ekrandan Sö-
zen'e bir türlü içinin ısınmadığını milyon-
lara açıklamakta bir sakınca görmüyor-
du. İstanbul'un son beş yılda kaçırdığı fı-
rsatlar sıralanıyordu her fırsatta. Büyük
gazetelerin. büyük köşe yazarlan yeni
adaylann fstanbul'u birdünya kenti yap-
ma projesine övgülerdüzerken, Sözen ta-
rafından himaye edilen gecekondu nü-
fusunun bu proje önünde nasıl engel ol-
duğunu anlatıyorlar ve SHP'yi örgütün
sesine kulak vermeyip, en doğru tercihi
yaptığı ıçın tebrik ediyorlardı..
Neîer yapmıştı bu Sözen İstanbul'a?
Neden sevmemişti İstanbul O'nu? Daha
doğrusu hangi istanbul sevmemişli Sö-
zen'i veicraatlannı?
Hem neden, medyanın böylesine alkış-
ladığı bir aday a rağmen SHP İstanbul'da
üçüncü parti olarak kalakalıyordu.
'Yandaşlarına yarar sağlıyor'
İlk soruyu yanıtlarken "Bence bu çok
normal" diye başlıyor söze, Sözen:
- Oğlum izlemiş. televizyonda. anlattı.
Sabancı seni televizyonda eleştirdi. dedi.
Bu çok normal. Sabancı'nın beni eleştirmiş
olmasını onur sayıyorum kendime. Kendi
politikamda tutarlı olduğumu kanıtlayan
bir gösterge olarak alıvorum Sabancı'nın
ye onun gibi insanların beni eleştirmesini.
İstanbul, rantı büyük olan bir kent. Ve bir
kesim bu rantı illegal yollardan, niifuz kul-
lanarak almak istiyor. Sözen bütün bunla-
ra kapalı oldu. Sözen döneminde kimse
böyle kanunsuz bir pay almadı..
Sözen. SHP'nin İstanbul'da aldığı so-
nucu değerlendirirken ise "Partimiz kendi
programında >ar olan ilkeleri ve projeieri
halka anlatamadı. Bİr sosyal demokrat
partinin hedef kitlesi olan işçiler, emekçi-
ler, köylüler, me-
muriar ve aydınlar-
dan bu seçimlerde
koptu" divor. Yani
SHP kendi seçmen
kitlesi yerine med-
yaya şirin görünme
yolunu seçiyordu.
Oysa beş yıl içinde
İstanbul clitinin bir
türlü içine sindire-
mediği bu kesimler-
de Sözen'in tartı-
şılmaz bir prestiji
vardı. Bu prestij de
açıkçası pek kolay
şağlanmıyordu.
İşte Sözen'i. kendi
deyimıyle sermaye-
den uzaklaştınp,
bu kesimlere yak-
laştıran süreç te
Başkanlığının ilk
günlerinde başlı-
yordu:
Sözen'in med-
yayla sorunu. baş-
kanlık koltuğuna
oturduğu ilk aylar-
da başlıyordu. Bed-
rettin Dalan'dan
sonra İstanbul'da
iktidara gelen Sö-
zen, üç ay sonra
başgösteren susuz-
luğun sorumlusu
ilan ediliyordu
medya tarafından.
Ardından, Beledi-
ye-İş'le ımzaladığı
toplusözleşme gün-
deme geliyordu.
Başta dönemin
Başbakanı Turgut
Özal olmak üzere
işveren çevreleri.
Sözen'i imzaladığı
yüzde 400 oranı-
nda artış içeren
toplusözleşme
nedeniyle, ücret
dengelerini boz-
makla. çöpçüyü
milletin efendisi ha-
lıne getirmekle suç-
luyordu. O yıl im-
zalanan Belcdiye-İş
toplusözleşmesi.
diğer sendikalar ta-
rafından emsal
alınınca da kıyamet
iyice kopuyordu.
"Yandaşlarına ya-
rar sağlamakla"-
suçlanan Sözen.
ddia ediyorum ki kentler tarihinde dünyada ve Türkiye'de hiçbir belediye
başkanı, halen başbakanlık yapmakta olan bir insan hakkında dava
açmamıştır. Yaptırdığı binalar için durdurrna karan almamış, bina
yıkmamıştır. Bunu başbakanlarla uğraşmaktan ayn birzevk aldığım için
yapmadım. Başbakanla sokaktaki insan arasında yasalar karşısında hiçbir
aynm olmadığını kanıtlamak için yaptım.
Başkanlığı süresince pek çok eleştiri alan Sözen, seçim sonuclarının açıklanmaya başlandığı 27 Martgecesi sabaha karşı halen,
Park üttIi'ninMkımınade>amedi>ordu.Sözen,bundanbö\ledtİstanbulluolarakmücadeleedeceğinivurguluyor.
bütün bu suçlamalan kabulleniyor:
- Benim belediye başkanı olduğum I989
yılında detnokratikleşme süreci başlanııştı.
İşciler ve ücretliler 12 Eylül'den sonra on
yıl boyunca ekonomik olarak e/ilmis. sin-
dirilmişti. Ben on yılın ezilmişliğini bir 61-
çüde giderecek, hiç değilse büyük bir kent-
te insanı ayakta rutabilecek ücret politika-
sı getirdim. Çok mutluyum. Doğru olanı
yaptım. Vaşadığım sürece. hangi düzeyde
poltika yaparsam yapayım, bu işlerin pe-
şinde oİacağım. Yani biz parti olarak
kongre salonlarınııza "Emek en yüce de-
ğerdir' diye süs olsun diye mi asıyoruz? Biz
o beyaz pankart üzerine kırmızı harfierle
yazılan yazıları, iktidar sahibi, yetki sahibi
olursak bunları yapacağız diye astık. Ben
İstanbul'a belediye başkanı oldum. Parti-
min temel inançlarından birini havata ge-
çirdim. SHP'nin tabanı da üyesi de hizmet
etmesi gereken kesim de farklıdır. Aynı se-
çimde bir sandıktan hem DİSK'in hem
Tİ SİAD'ın oyunu alamazsın. Bu, madde-
nin tabiatına aykırıdır. Ben TLSİAD'la
kavga edelim demi>orum. Demokrasi uz-
laşma rejimi. Benim hizmete yükümlü ol-
duğum kesim başka. O kesime de sağ par-
filer hizmet etsin. Benim hedefim. çalışan-
lar haklarının karşılığını alsınlar. Hem on-
lara y aranacağım, hem halkıma hizmet \e-
receğim, bu mümkün değil.
Hele bir Sisaslılar gecesınde "Size Ma-
ganda diyorlar. Siz magandaysanız. Ben
magandaların başıyım" di\erek. gecekon-
du halkının sosyal hayattan dışlanmışlı-
ğına gösterdiği lepki. basının usta kalcm-
leri için ala\ konusu oluyordu. Bu yakla-
nnlcividen i)iyeaçıli)ordu. İlkin Sanyer
tepelerinde bulunan. dönemin başbakanı
Turgut Özal ilc ga/eicci Mehmct Barlas'-
ın villalannın da bulunduğu Uyum Sitesi
gündeme geliyordu. Bir gün belediye do-
zcrleri Uyum Sitesi'nin tümünü yerle bir
cdiyordu. İçişleri Bakanı. yürütmeyi dur-
durma karan alırken sitede mılyarlık vil-
lalan bulunan İstanbul'un önde gelenleri.
çe'deki otel ve iş
merkezi Gökka-
fcs'in inşaat ruhsatı
iptal cttiriliyordu.
Yine mahkcmeler.
yine davalar... So-
nuçta davayı Sözen
kazanıyor ve inşaat
durduruluyordu.
Uzanlar'ın Mecidı-
yeköy'deki iş mer-
kezınin akıbeti de
aynı oluyordu.
Vakko'nun Mer-
ter'dekı arazisinin
üzennden tramvay
geçirilince Sözen
yine mahkemclcrin
volunu tutuyordu.
Sonuç yine aynı;
kazanıyordu.
SHP'li işadamı
İbrahim Cevahir'in
Şışli'dekı ticaret
merkezinın yapımı
da Sözen'in
hışmından kurtu-
lamıyordu. Ceva-
hir'in SHP'nin ku-
rucusu olması bile
yetmiyordu. ör-
nekler böyle uzayıp
gidiyor ve sıra Tan-
su Çiller'in başba-
kanlığı dönemine
geliyordu. Baş-
bakan Tansu Çil-
ler'in Kılyos'taki
kaçak villalan da
mahkemelik olu-
yordu. İSKİ davası
şürerken. hem de
İçişleri Bakanlığı
tarafından her an
görevden alınması
beklenirken Sözen.
ıdare mahkemesi
karanyla Çiller'in
villannın yapımını
durduruyordu.
Sözen, başkanlık
dönemınin önemli
bırbölümünümah-
kemelerde geçiri-
yor. kendisinden
önceki dönemde
yapımına baş-
İanmış kaçak bina-
lan yıklırmakla.
ruhsatlannı iptal et-
tirmekle uğraşıyor-
du.
Sonuç: TV ek-
ranlanndanyıllarca
uzak kalmak.
uyumsuzlukla suçlanmak.
B
en partimle ilgili meseleleri, basın aracılığıyla
konuşmam. Kuşkusuzhesaplaşmam olacak.
Bunu partinin kongrei r
i, danışma
kurultayları, büyük kuı ıltaylarında •
yapacağım.
şımı İstanbul'da bazı cevrcleri son derece
rahatsız ediyordu. Belli ki. bu vaklaşımı
reddeden partisi de "magandaların" tep-
kisini çekiyordu. SHP'nin doğal seçmcni.
\ani kent \oksullan bu seçimlerde oylan-
nı RP'ye atarak cezalandınyordu partıyi
Sözen'in sabıkası bununla bilmivordu
tabı. İstanbul'un bazı çcvreleriyle ara^ı
kaçak yapılara karşı giriştıği savaş nede-
Sözen'i mahkcmeye veriyordu. İstanbul-
un çiçeği burnunda başkanı. karşı dava-
lar açıyor. kazanıyor ve villalar da yıkılı-
yordu. İstanbul zenginine karşı bu. Sö-
zen'in ilk sabıkasıydı. Bu ahşkanlığını hiç
kaybetmcdi. Sanyer'deki yasadışı Mesan
Villalan. Sözen'in dozerlerinden nasıbıni
alıyordu. Sonra Dalan \e Süzer'in or-
laklığıyla yapımına başlanan Dolmabah-
Saldırganlıkla.
Karalama kampanyalan...
Kendisine yönellilen suçlamalar için sa-
\unma hakkı verilmiyor. Kendi deyişiyle
"Beş yıl sa>aş »eriyor beDi çevrelere karşı."
- Iddia ediyorum ki kentler tarihinde dün-
yada \e Türkiye'de hiçbir belediye başkanı.
halen başbakanlık yapmakta olan bir insan
hakkında da\ a açmamıştır. Yaptırdığı bina-
lar için durdurma karan almamış, bina
y ıkmamıştır. Bundan sonra da olup olmay a-
cağı meçhuidür. Bunu başbakanlarla uğraş-
maktan ayrı bir ze\k aldığım için yap-
madım. Başbakanla sokaktaki insan arası-
nda yasalar karşısında hiçbir aynm ol-
madığını kanıtlamak için yaptım. İstedim ki
mesela Park Oteli yıkılsın ve bir daha tarih
boyunca, kimse kente karşı suç işleme cesa-
retini göstermesin.
Medyanın kendisine karşı açtığı savaşa
da bir örnekle yanıt verıyor Sözen:
- İnterstar, özellikle Özal ailesiyle ortak
olduğudönemde, Bakanlar Kurulu karany-
la İstanbul'un birçok bölgesinde > apılaşma
hakkı almıştır. 25 turi/m bölgesindeki bü-
tün bu kararları iptal ettik. Bunların bir ta-
nesi Mecidiyeköy'deydi. Şimdi bu arsanın
takipçisi olacağım. Rivayet olunuyor ki
1 • l ı i ' .
ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK
SINAVA DOĞRU
V' V \ »' v V V \'
MATElMTrK - 18:
İKİNCİ DERECEDEN İFADELER
" I (x) = ax2
• t» • c
5) f (x) = x!
- 2» + 8 paraboiünun
y = 2 doOrusuna gdr« sımttriğı
ol*n parabol dcnklami »ş»gıda-
kN*rd«n hangıtidır?
10)x2
-12x » 9 = 0 denklemınm koklen
6)
y = f (x)
A
D)8
11)x
J
-6x »k
a ve B dır
B)6
E)2V6
f (x) = ax * bx * c parabottnün gtafı*
şekıldekı gfcıdır
•• « b' kaçtır?
A)-2 B)-4 Q2 0)4 E)6
2) f (x) = x2
- 3x + 4 paraCCÛ ıle y = X • n
doğrusu A ve B gibi ıkı noktada ke-
stştıkterıne gdre [AB] nın orta nok-
tatının apsiıi kaçtır?
y = ((x| dano dereced») tnr paraboUür
(BCJ1 [06] olduğuna gtn,
ABC ûç«*ninln aianı kaç Mrimka-
radirî
A)8 B)10 Q12 D)14 E) 16
x,vexi
,dir.
i — v* — olan *mcı deraca
»
A)0 Q 2 ij E)3
3)
V
Grafikîe 1ABI = 6 bnm olduguna oore,
*k" kaçtır?
A)-8 B)-6 O - 4 D)-3 E)-2
4) y = 2x + n dogrusu,
' f(x) = x2
- 4x + tO parabolüne teget se.
"n" kaçbr? A)c>=2a 8)c = 4a Qc = 8a
A)0 B)1 Q 2 D)3 E)S D)a.c = 4 0a.c = 8
('.%'/• ERSİTEYE HWIRllk SORl l IRI Folmu $uhm m ,K
u,Jumı*uf tsu fhm: SMulmıtı OukrO-ltm Hu
danklami
•Idir?
qx*-4x* 1 =0
8} mx
2
- ( m - 4 ) x + m - 2 = 0 denktomının
k6kl«nr>d«n btn ' 2 ' an. ditar k6kû
kaçtır?
A)-4 B)-2 Q - 1 D)1 E)3
9) ax
2
+ 6x + c = 0 denklemınm köklen x r
n2
dır
x2 s 2xr tse, a H« c arafttnda asa^ı-
daki bajmtılardan hanfli»! vardır?
Kâkları a - 2. (5 - 2 alan Ikınci
dareca danklamı a^ağıdakılardan
hangisıdır?
A)x
2
-2x*k-8 = 0
E)x2
-6x + 4k = 0
12) mx2
- 12x + n = 0 denktefnımn köklen
m ve n öır
Buna göra, "m . n" kaçtır?
A) 10 B; 11 Q 1 5 D)18 E)20
13) x
s
- 4mı * 3m * 6 = 0 deoklemınm '
köklennden b*n dıgennın 3 katı ise. m'nın
pozıtif atiti kaçtır?
A)2 B|3 Q 4 D|6 B12
14) mx
2
• n = 0 denklemnın txr koku 3 ve
m + n = 40 tse, m kaçtr?
A)3 ^ 5 Q9 Dj-3 B-5
denklemının sımetnk ıkı koktî oiduguna
gore, bu köklann keralvri toplamı
kaçtır?
A)8 B)18 Q32 M64 EJ200
16)x2
-(m-2)x-m-<-14 = 0 denklemının
x, ve Xj koklen arasında,
2x, = Xj (x, - 2) bagmtKysı oiduguna göre,
"m- kaçtır?
A)4 8)6 Q 8 D)10 E)12
17) x
3
- 1 = o denklenw«n rael oknayan tw
ıı m tij« fju^tm uitıt k'tnıfo vvunılulttiuntİLi trnı
koku a se.
' a
3
• a
2
* a * r ifadasimn «fitı
, aşagıdakilardan hangıstdır?
A)1 B)-1 C)2 D)-2 E)0
18) x2
+ mx + n = 0 öenUemmm kûklennden
bın '2'. 2x
2
+ px + k = 0 denklemınm
koklermden bn °3' tur
Bu ıkı denktemın dıger köklerı eşıt oi-
duguna g^re. m ıta p arasmdaki ba-
gıntı aşağıdakıiarden hangısidir?
A)m = p + 2 8)2m = p Q m p = 6
D|m»p = 5 E)2m = p*2
) x
2
- (m - 5) x + 2m - 3 = 0 denklemtnm
koklen arasırıdaJd m'y» bagiı olmayan
bağıntı aasgıdakılarden hangisi-
dır?
Qx, x,*2(x, tx,)=11
D)x, ^-2^**1 = 7
20) (x2
- 2x) (x2
- 5x) = (x2
- 2x) (x - 4)
•sıNıg*ini garçaklayan x sayıla-
rının toplamı kaçttr?
A)5 B)6 Q 7 D»8 E)11
21)
•şitjiıligini gerçaklayan x tam-
sayıları kaç tanadir?
A)3 B)4 q 6 0)7 Q 8
22) (x - 3 ) ' < 4 (x - 3)
2
•sitsizliginin
ç6zûm kûması asagıdakllardan
hangisidir?
A) 0 B) (- «, 3] Q [3.«»)
0)1-1,7) E)[1,5J
23) 4" - S 2" *
2
• 2
S
< 0 •şıttizlıjînin
eözum kOmesi nadir?
A)(-~.O). B)|0.8) Q(2.4)
0)(2,8) 0(4,16)
kujrmu itirulmlün ttuzırlımnKtt. lutttr
24) 3 0 )
x - 6 > 0
B x » 2 C
ABC üç9enının kenar uzunluklan tamsayı
se ç«vr*sı en çok kaç birimdir?
A) 13 8)15 0 1 8 0)23 0 2 8
y =' W
y = f (x) fonksıyonunun graAgı sekddekı
gibıdr
(x - 2) f (x) > 0 esıtsızlıgın gerçekleyen
ı'in kaf tamaayı esitl vardır?
A)4 B)5 Q 6 0)7 Q8
26)
esnsıziığınır çfizüm aralığı (- 5. - 1] ise,
m kaçtır?
A)-3 B)-2 Q - 1 D)2 B 3
27)
esitsizliOini B*rçaklayan x tam-
sayılan kaç tanadir?
A)4 B5 C)6 D)8 Q10
2B)2x-3<3x-5<x*7
sayılar<nın toplamı kaçtır?
A)9 B)12 Q14 0) 18 E)20
29)
x'-4x
asitsızhk aistamınin çizûm ara-
fıgı asagıdakilardan hangisidir?
A) (- ~. 0) Bl (0 2) C) [2. 4)
D) (4. 6J 6 (6. ~l
31) x2
+ mx -f n < 0 esrtsızhğınm çözüm
arahgı [2. 8] oldugjna gore.
m + n kaçtır?
A) 6 B)10 Q16 D)20 E)26
32) 1 (x) = x2
- mx + m • 3
parabotunun 0x- eksenmı kesmemesı ıçın
m asağıdaki aralıkların hangi-
sınde olmalıdır?
A) (- ~. - 3) Bl t- 6, 2) Q (- 3. 3)
D) (- 2, 6) E) p. •»)
33) x2
- (m - 4) x - 2m • 1 = 0
denkleminin kdklerinın karaleri
toplamı tn_02 kaçtır?
A)5 B)10 C)13 D!20 E)2İ
34) m'nin kaç farklı tamsayı d«g«ri
ıçın.
(m + 2) x2
- 4mx + m - 3 = 0
d*nkl«mınin ters isaraKj iki kokû
vardır?
A)2 B)3 C)4 D)5 0 6
35) V X £ R ıçın,
x -(m-i)x + m-1 ıfadesı pozıtif «e, m
asağıdaki aralfkların hangiainde
olmalıdır?
A) (-=»,11 8)10,1) 0(0,3)
DK1.5) B(3.8)
36) I (x) = ax2
+ t>x • c c*nak üzera.
" } ^
aaitalzligini garçeklayan x tam-
»ayıları kaç tanedir?
AJS B)6 Q7 D)8 0 9
I (x) = 0 d«n«l»mlnin kSklcrlnin
toplamı afağıdakılardan hangisi
olabılir?
A)2 B)3 C4 D)5 E)6
Yanıtlar 17. Suyfada
ANAP gelecek ve 18 emsallik o bina yapı-
lacak. Kimsenin gücü o binayı yapmaya
yetmeyecek. Biz onu durdurma kararuu
Danıştay'dan aldık. Artık bir vatandaş
olarak. bir İstanbullu olarak mücadele
edeceğim. 18 emsal ne demek biliyor musu-
nuz. Oturduğu alanın 18 katı yoğunlukta
bir bina demek. Şu anda y ıkmakta olduğu-
muz Park Oteli'nden daha büyük yoğun-
lukta bir bina. Şimdi oradan gelecek rant
3.5, belki 10 trilyondur. ^'ani bir belediye
başkanı, İnterstar'ın bu rantını engelliyor.
Vonımu halka bırakıyorum.
Sözen. bir yandan kaçak binalarla uğ-
raşırken, bir yandan da gecekondulara
hizmet götürmekle suçlanıyordu. Zaman
zaman "göç"ün nedenı bile Sözen'mi^ gi-
bi gösteriliyordu. Gecekondu bölgelerine
hizmet götürmesı, yoksul halka, ihtiyaç
içinde bulunduğunu belirten insanlara
ekmek ve süt dağıtması, ihtiyacı olana 10
metreküpc kadar beda%a su vermcsi ne-
deniyle gecekondulan özendirmekle suç-
iandı. Hayallcrdcki "dünya kenti İstan-
bul'a yakışmayan" bu gecekondu sakınle-
rinin Sözen tarafından himaye edilmesi,
İstanbul elıtini çıleden çıkanyordu. Gece-
kondu nüfusuna "bir fomıül bulmaya ça-
lışan" şehirciler için. artık tarihe kanşan
"sosjal devlet" anlayışı, en büyük engel-
di. Hele bir de bunun ideolojisinin hala
savunulması kabul edilebilir gibi değildi.
Oysa Sözen. gecekondulaşmayı teşvik et-
tiği ıddalarını yanıtlarken "Bunlar. bir
sınıfın, göçle gelen insanları reddetmesinin
bir ifadesidir" diye başlıyor söze:
Özelleştirme handikapı
- Şimdi bu insanlar, İstanbul'a gidelim,
hoca bize süt verecek, su verecek diye mi
kalkıp geldiler kente? Göç ancak çarpıklı-
ğın ortadan kaldırılmasıyla engellenir. Ne-
dir çarpıklık? Bu insanların yaşadıkları
yerlere, memleketlerine sanayivi götür-
mektir, iş götürmekrir, aş götürmektir,
okul götürmektir, sinema götürmekrir,
sosyal hayatı geliştirmekrir. Eğer bu şehir-
de yaşayan >e çocuğuna süt »eremeyen in-
sana de\ let süt sağlamıyorsa, eğer ben gün-
de iki ekmek alamayacak dunımdayım
diye ibrada bulunan vatandaşına devlet
hem iş bulamıvor hem de ekmek sağlaya-
mıyorsa, bu devlet devlet değildir. Bunu
eieşriren topluluk da insan topluluğu değil-
dir. Biz devletin görevini yaptık. Benim ta-
bii ki otel yapan sağ partiden bir farkım
olacaktı. Ben sosyal demokrat partiyim.
Sosyal demokrat parti geniş halk kitleleri-
nin sorunlarına eğilen bir partidir. Somali'-
ye dal gibi insanları yolluyorsun. Somali
halkının yaşam düzeyi yüzde bir artsın
diye. Sonra kendi halkın Diyarbakır'dan,
Sivas'dan Kars'dan kaçınılmaz olarak ge-
lince ona en aşağılık sıfatları uygun görü-
yorsun. Bu olmaz. Bu aynmcılıfctır. Bu
sosyal barışı zedeler"
Ozelleştırmeye karşı olması da handi-
kaplanndan biriydi. Hızla yükselen de-
ğerlerden olan özelleştirme. bir türlü
Anakent Belediyesi'ne gıremıyordu.
Özellikle çöp \e ulaşımın özelleştirilmesi
gerektiğine ınananlann önünde ciddi bir
engeldi Sözen. Hele imzaladığı ikinci top-
lusözleşme öncesinde yaşanan gre\ sıra-
sında. gre\ci işçileriziyaretıveonlarla ha-
lay çekerek gre\ gömleği giymesi. yani iş-
çinin grevli toplusözleşme hakkına saygı
göslermesı kabul edilir bir şev değildi.
Bazı çe\ relerin "Grevi özendiriyor" suçla-
malarına yanıtı "Sendikasız demokrasi ol-
maz. Bu bir uzlaşmadır. Pazarlıktır. Sen-
dikasız demokrasiye çöpü tcrcih ederim"
oluyordu. Yani gelişen. büyüyen her tür-
lü değere karşı koymakla kalmıyor Sö-
zen. "suyu tersine akıtmaya çalışıyordu."
Özelleştinnenin neden >anlış olduğunu.
neden olamayacağını şöyleanlatıyor:
Çöp özelleştirilebilir mi?
- Dünyada kent içi ulaşımı özelleştiren
hiçbir ülke yoktur. Mesela bizim denetimi-
mizde halk otobüsleri \ ardır. Bunlar yolcu-
nun yoğun olduğu saatlerde, yoğun olduğu
yerlere çalışır, geri kalan zamanlarda oto-
büslerini evlerinin önlerine çekerler. Bu
çok doğaldır. Özel sektör kar etmediği hiç-
bir işe girmez. V ani sabah saat 05.00'te
Gazi Mahallesi'ndeki işçiyi alıp Taksim'e
getirmez. Y'a da gece 01 .OO'de mesaiden çı-
kan 10-15 işçi için Lmraniye'ye otobüs
kaldırmaz. Kaldırırsa da fiyatları üç, beş
katına çıkarmak zorundadır. Keza doğal-
gaz böyledir. Şimdi doğalgaz ücretini Bele-
diye Meclisi tayin ediyor. Seçilmiş insan-
lar. seçmen denetimindedir. Diyelim do-
ğalgazı özelleştirdin. British Gass'a verdin.
Onun, seçmenin bir dahaki seçimlerde
kendisine oy verip vermeme kaygısı olma-
dığından, ücret belirlerken halkın ödeme
gücünü düşünmek durumunda değildir.
Çöp ise asla özelleştirilemez. Çöp topla-
nıanın maliyeti çok yüksektir. Kaba bir he-
sapla bir ilçenin çöp toplama işi için en az
200 milyar liralık yatınm yapması lazım
özel sektöriin. Araç alacak. garaj kuracak,
bakım atölyesi kuracak. Ye yatırdığı pa-
rayı da çıkaracak. Bu mümkün değildir
çöpte. Özelleştiren ilçeler mi, hepsi
hırsızlıktır. Beledive arabasım veriyor mü-
teahhide, garajını veriyor. benzinini >eri-
yor. Bir y akınına diyor ki al bunu işlet. \ e
ucuz, sendikasız işçi çalıştırılarak kanun-
suzluk yapılıyor. S ani belediye, işçisinden
kurtuluyor. Köle emeğiyle çöp toplattırılı-
yor. Bu olmaz. Bu tartışılamaz...
Sözen'e, adaylığına ilişkin partisinin al-
dığı tavrı nasıl karşıladığını, partisine kır-
gın olup olmadığını soruyoruz. "Bu konu-
da konuşmam" diyor. Gerekçesini ise şöy-
leaçıklıyor:
- Ben partimle ilgili meseleleri, basnı
aracılığıyla konuşmam. Ben sorunlarımı
partimin yasal platformlarında konuşaca-
ğım. Kuşkusuz hesaplaşmam olacak. Bu
hesaplaşmayı partinin kongreleri, danışma
kurultayları, büyük kurultaylannda yapa-
cağım. Bunu açıkça ifade ediyorum. Yapı-
lan şey partinin ve halkın > ararına değildir.