Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27ŞUBAT1994PAZAR
HABERLER
D YP 'den RP 'yegeçen Belediye Başkanı
Cihan 'ın bu kararı Ispartalıları etkilemedi.
Demirel'in memleketi Isparta 'da başka
adayın kazanmaşansı yok.Ispartalıseçmen
'ihanetin'hesabınısoracakMERtHAK
ISPARTA- "Kızsak da, bir
daha oy vermeyeceğiz desek de,
o sandık başına gjttiğin an var
ya... Son bir defa daha deyip,
mührii kıratın böğrüne basmak-
tan kendini aJamıyor insan." -
Böyle dıyor Isparta sokakla-
nnda bıa dolaştıran taksi şöfö-
rü Galip Şentürk. Bu değerlen-
dirmeyle sık sık karşılaşük. Ne DYP'nin için-
deki kavga, ne ANAP'ın hızlanan yükselişi ne
de Belediye Başkanı Ahan Raşıt Cihan'ın
DYP'den istifa edip RP'ye geçiş nedeni Ispar-
talı seçmeni pek etkilemiş görünmüyor.
"Baba"nın memleketinde bir başka partinin
belediye başkanhğını kazanmasınada "olanak-
sız"gibi bakılıyor.
Isparta'da "Baba"nın varlığı neredeyse her
adımda hissediliyor. Daha kente I0 kilometre
kala Süleyman Demirel Orman Alanı her ne
kadar "kel" de olsa tüm haşmetiyle karşımıza
çıkıyor. Daha sonra Süleyman Demirel Üni-
versitesi'yle karşılaşıyoruz. Isparta'ya girer-
ken de kentin girişıne asılan dev levhada (bazı
harfleri dökülmüş olsa da) "Süley..n D.mir.l
Bul.an"'ında olduğunuzu anlıyorsunuz. Bu-
rada yüriirken sokaklarda, binalarda, taksi-
lerde DYP'nin bayraklannı görüyoruz. Bay-
raklann yoğunluğundan sıynlmaya çalışan,
aralarda kalmış Tansu ÇiUer fotoğraflan da
bize "gülümsüyor".
Belediye işleri durmuş
Isparta Belediyesi yeni sahibini beklerken
bir çok sorunu da bünyesinde taşıyor. Altan
Raşit Civan'ın RP'ye geçmesinin ardından be-
lediyenin tüm işleri "dunnuş". Belediye mecli-
sinden 6 aydır doğru dürüst karar çıkmamış.
Bunun yanı sıra belediye borçlannın hiç biri
ödenmemış. 20 mılyara yakan personel ala-
cağı. Isparta Belediyesi'nin sarsıyor. Bunun
yanında 200-250 milyar Iiralık bir borç batağı-
nda Isparta Belediyesi. Bu sorunlann hepsı Ci-
van'ın RP'ye geçmesinden sonra "işleri bırak-
masıyla" çoğalmış. artmış...
İlk önce DYP adayıMehmet Aybatüı'yı
ayaret ediyoruz. Esnaf Birliği'ndeki çiçek
bahçesine dönüşmüş odasında sorulanmızı
yanıtlıyor. Diğer adaylara oranla oldukça ra-
KIMUKKARTI
CO
1989 yerel seçimlerinde
hangi parti kaç oy aldı?
DYP ANAP SHP
11 '.Isparta
Belediye Başkanı: Altan Raşit Civan
Meslegi-Eğkimi: Avukat-Ankara Üniversitesi Hukuk Fak.
Borçlan: Yaklaşık 20 milyar personel, 200-250 milyar
civannda SSK, Emekli Sandığı, Maliye, İller Bankası.
Bütçesi: 352milyar lira
İstihdam: Yaklaşık bin 200 memur, işçi vegeçicipersonel
Projeler: Belediye Başkanhğı bilgi vermedi.
Süren Projeler: Beledive Başkanhğı bilgi vermedi.
Nüfus Artışı: 150 bin vüzde 8
Adaylar:
SHPNecdetHaha,
CHP Tamer Tokuç,
A NA P Ziva Zevnelgil,
DYP Me'hmet'
A vbatılı,
RP Birol Tortul.
1991 Genel secimieri:
DYP vüzde62.6,
RP vüzde 12.4,
ANAP vüzde 12.2,
SHP vüzde 9.6,
DSP vüzde 2.9,
SP vüzde 0.4.
RP MÇP
hat Aybatıh. "DYP'nin kalesi burası. 1989'da
yüzde 65 olan oy oranımızı yüzde 70'e çıraka-
cağız" diyor.
Aybatılı. RP'ye geçen Belediye Başkanı Ci-
van'ı da ağırdilleeîeştiriyor. Civan'ın DYP'yi
"terk ettiğini" belırten Aybatılı. "ANAPdöne-
minde buraya büyük bir yatırım yapılmadı.
Gençlerimiz işsiz kaldı. Bizim dönemimizde en
büyük yatırım gençliğe oldu. Lniversite açüdı.
Isparta'vı üniversite kenti yapacağız. Hedefı-
miz 500 bin nüfus" diyor.
Görüşmemiz sırasında odada bulunan
DYP'liler, ANAP döneminde Isparta'nın el-
den gelse 'haritadan silinmek' istendiğini öne
sürüyorlar. ANAP'ın hıçbir yatınm yapmadı-
ğını da savunan DYP'liler, 1989"dan sonra bu
durumun düzeltılmesi için var güçleriyle çalış-
tıklanru söylediler. 1980 yıh öncesi İş ve İşçi
Bulma Kurumu kayıtlanna göre resmi işsiz
sayısı 487 iken bu sayının 1991 yılında 11 bin
800'e yükselmesi DYP'lilerin bu eleştinlenni
bir ölçüde doğruluyor.
DYP'de Şevket Demirel faktörü de merak
edilen bir konu. Cumhurbaşkanının kardcşi
Şevket Demirel'in bu seçimlerde "sessiz kal-
mayı" yeğlediği bıldinliyor. Ön seçimlere de
kanşmayan Şevket Demirel'in bu tavn, örgüt
tarafından da ilgiyle izleniyor.
DYP'nin buradaki en güçlü rakibi ANAP.
ANAP Beledıye Başkan Adayı Ziya Zeynel-
gil'le, ANAP İl Merkezi'nde görüşüyoruz.
Çok sayıda partilinin izlediği görüşme sırası-
ADAYLAR NE DEDİ
Necdet HabcKŞHP):
Belediyelerin yönetim biçimi
sartlara uygun değil. Bunun
değiştirilrnesi gerekiyor.
Aynca yerel yönetimlere daha
fazla pay aynlmalı. Böylece
belediyelerin kendi kendine
yeter hale getirilmesı
sağlanmalı.
Tamer Tokuç (CHP):
Ispartalılann bazı güzellikleri
yakalayacağına inanıyorum.
Biz belediye başkan adayımız.
belediye meclis üye
adaylanmız ve il genel meclisı
adaylanmızla bir alternatifız.
Tüm sorunlara dennliğine
çözüm getireceğız.
Ziya Zeynelgil (ANAP):
Isparta Belediyesi'nin hesabı
kitabı karma karaşık.
Belediye tam anlamıyla kroke
durumda. Isparta
Belediyesi'nin bütün
unsurlan kontrol altına
ahnacak. Belediye yetkilileri
gelir ve gideri bilmiyor.
Mehmet Aybatılı (DYP): Şu
anki belediye başkanı
döneminde düzensiz borçlar
yapıldı. Buyüzdençok
borcumuz var. Biz yönetime
gelince ilk önce gelir
kaynaklanmızı
arttıracaği7. Isparta ıçin yeni
projeler üretilecek
Birol Tortul (RP): Seçmenle
seçilen arasında birkopukluk
var. Bu kopukluğu
gidereceğiz. Halk meclisini
oluşturacağız.
Yap- işlet- devret modeline
önem vereceğız. Yeni
projelerle Ispartalılann
karşısına çıkıyoruz.
nda Zeynelgil, Isparta'nın sorunlannı tek tek
sıralıyor. Su, hava ve çevre kirliliği, kanalizas-
yon, yol, belediyedeki aşın istihdam hakkında
bilgi veriyor. 1984-1989 yıllannda belediye
başkanhğı yapan ancak 1989 yıb seçimlerinde
yeniden aday göstenlmeyen Zeynelgil şimdi
ANAP'ın "kurtancısı" durumunda.
Zeynelgil, ANAP'ın son aylarda kazandığı
ivmeyle, DYP'nin başansız yönetiminin ken-
disini şanslı duruma soktuğunu söylüyor. Her
ne kadar belediye başkanı şu anda RP'li de
olsa uygulamalann DYP'yi "bağladığım" be-
lirterek. "Belediye başkanı parti değişrirdikten
sonra belediye meclisi karıştı, kavgalar, dövüş-
ler... Şu anda sorunlann hepsi askıda kaldı. Be-
lediyede kim ne yapıvor belli değil. Bu karışıklı-
ğa biz gelince son vereceğiz" diyor.
Bu ilde RP de önemli bir oy tabanına sahip.
Son 5 yıl ıçerisınde üye sayısmı büyük oranda
arttıran RP, yerel ıktidan elinde bulundur-
manın avantajını "yaşıyamıyor." Çünkü Ci-
van'ın Ankara Çankaya'dan aday gösterilme-
si üzerine bu ile "hiç uğramaması" yerel hiz-
metleri olduğu kadar "partisinin" de çahşma-
lannı olumsuz etkilıyor. RP adayi Birol Tor-
tul, "adil düzenin uygulamasını" Isparta'da ya-
şama geçireceklerini savunuyor. Ornek istedi-
ğimızde, "Genelevi kapatacağız. Genelevin ye-
rine gençlerin evlenmelerine olanak sağlayacak
çaltşmalar yapacağız" dıyor.
Tortul. özellikle DYP tabanından kendileri-
ne oy gelmeye başladığını da savunuyor.
SHPveCHPoypeşinde
Isparta'da sosyal demokratlar oy oranlannı
arttırmaya çalışıyor. SHP ve CHP'nin Ispar-
ta'nın merkezınde belediye başkanhğını ka-
zanması "imkansız" görülüyor. CHP Adayı
Tamer Tokuç bu gerçeğin bilincinde. Ancak
çalışmalannı yoğun olarak sürdüriiyor. Özel-
likle DYP'de yaşanan sorunlar. ANAP
adayının daha önce "denenmişliği" Tokuç'u
"ateşJemiş" durumda.
Sosyal demokrat tabanın kendısını des-
tekleyeceğini söyleyen Tokuç, oldukça iddalı.
Tokuç, hiçbıradayın seçime "kaybermek için"
girmeyeceğıni belirterek. "Ama hayalci deği-
lim. Oylarunız 1977 vılından bu yana erozyona
uğradı. SHP ojlan son seçimlerde hep düştü.
Tekrar bu oyların toplanması için çalışacağız.
Belli kadro, belli projelerle hazırlanıyoruz. Bel-
ki seçimi kazaıuunavız ama
altyapıyı oluşturacağız \e
yapılacak ilk genel seçimlerde
CHP'nin bayrağını burada
dalgalandıracağız" dedi.
SHP adayı Necdet Halıcı
da Demirel'den sonra Ispar-
tada "çok şeylerin değiştiği"
inancında. ANAP \e DYP'-
nin ortaya çıkan sorunlan
çözmekten uzak bir yönetim
sergilediğini belirten Halıcı,
"Belediye, halktan koparıldı.
Biz bu kopukluğu giderece-
ğiz. 3 ayda bir halk kurul-
tayını toplayacağız. İhaleler
halkın gözü önünde yapıla-
cak" diyor.
ANAP ve DYP'nin ba-
şansızlıklan yüzünden oy
alamayacaklannı da öne sür-
dü. Halıcı. yerel yönetimlerin
sosyal demokratlann işı ol-
duğunu belirtiyor ve şunlan
söylüyor:
"Bir çok eksiklik «ar bun-
ları da ancak biz yapabiliriz.
Çözüm önerilerimiz var tüm
sorunlarla ilgili."
Yarın:MERSİN
Mustafa Kemal Atatürk'e veannesine hakaret eden Mezarcı, kendi annesine sahip çıkmıyor
Refahlı HasanMezarahayırsızevlat...
ASUMANABACIOĞLU
tZMİR- Atatürk'e "veled-i zina" diyen RP'li
milletvekili Hasan Mezarcı'nın annesi, oğlun-
dan, "oğhım" diye değil, "O" diye söz ediyor ve
"kendisini iki yıldır arayıp sormadığını" söylü-
yor. İzmır'de bir gecekonduda, yoksulluğun
pençesınde. yan felçli haüyle "yaşam mücadele-
si" veren Mezarcı'nın annesi Fikriye Çıl, dev-
letten üç ayda bir aldığı "yaşldık ye yoksulluk
yardımı"yla geçinmeye çalışıyor. Üç ayda bir 1
milyon lıra alıyor. Felçli anne, hastalandığı dö-
nemde komşulannın topladığı paralarla ilaç
alabildiğini söylüyor. Bugünlerdeyseoturduğu
gecekonduyu da kaybetme tehh'kesiyle karşı
karşıya. 38 milyon lira tapu parası veremezse
oturduğu gecekondudan çıkanlacak. Fikriye
Çil. "Bu evden de olursak, meydanda kala-
cağız" diyor. Bir süre önce Hasan Mezarcı'ya,
torununun aracıhğıyla mektup yazdığmı ve ev
için yardım istediğini. ancak cevap bile ala-
madığını söylüyor. Fikriye Hanım'ın komşu-
lan ise "hayırsız evlat" diyorlar Hasan Mezarcı
için.
İzmir Yeşilyurt'ta, iki göz odalı bir gecekon-
dudayız. Odanın ortasında bir soba yanıyor.
Hem yatak hem de oturmak için odada yalnız-
ca iki tahta sedir bulunuyor. Tavanı akan ge-
cekondunun duvarlan, nemli ve çatlak. Yerde
birkaç kilim serili. "Ayakkabılarıntzı çıkarma-
ym" diyorlar, çünkü yerler ıslak. Tertipıi ın-
YeŞİlyUPt'takİ gecekOndUda Fikriye Hanım. ûçyıldıryan felçli, güçlükle
yürüyor. Sigortası olmadığı için o dönemde hastaneden çıkanldığını,
komşulannın topladığı paralarla ilaç alabildiğini söylüyor...
sanlann yaşadığı harabe bir gecekondu burası.
RP MiUetvekilı Mezarcı'nın annesi Fikriye
Hanım, ikinci eşi Naim Çil ile burada yaşıyor.
Fakirlik yardımı için başvuru
Fikriye Çil. üç yıldır yan felçli, güçlükle yü-
rüyor. Sigortası olmadığı için o dönemde has-
taneden çıkanldığını, komşulannın topladığı
paralarla ilaç alabildiğini söylüyor...
İkinci eşi Naim Çil ile üç ayda bir aldıklan bir
milyon lirayla geçinmeye çalışıyoriar. Kay-
makamlıktan "fakirlik yardımı" 300 bin lira
alabilmek için form dolduruyorlar. Milletvekili
olan oğlu Hasan Mezara"nın, yardım isteğine
cevap vermedıgini belirten Fikriye Çil. "Ondan
artık bir şey istemiyorum" diyor...
Söyleşi sırasında Hasan Mezarcfdan hiç "oğ-
lum" diye söz etmiyor anne Fikriye. Ondan
ümidini kestiği, kırgmlığı oldukça belirgin. An-
cak oğlu için de kötü bir şey söylememeye
çahşıyor. Hasta. yorgun ve bezgin görünüyor...
Gecekondulanndan 38 milyon lira tapu parası
veremezlerse çıkanlacaklannı anlatan Fikriye
Çil, "Bu evden de olursak, mevdanda kalacağız"
diyor. Bir süre önce Hasan Mezarcı'ya, torunu-
nun aracıhğıyla mektup yazdığmı ve ev için
yardım istediğini, ancak cevap bile ala-
madığını söylüyor. Arada bir gelip yanında
kalan kızından olan torunu, "Daynn arayıp
sormuyor, yardım etmiyor" diye söze giriyor.
Fikriye Çil ve eşinin yaşadıklan gecekondu-
nun tavanı akıyor, tamir ettiremiyorlar. Oğlu-
nun neden yardım etmediğini sorduğumuzda
bir süre düşünüyor, sonra şu sözler çıkıyor du-
daklanndan:
"Herkesûı kendine göre bir yaşamı var. O da
ilk karısından a\ rıldı, çocuklarından aynidı. Ne
bileyim ben bilmiyorum. Buradan, Âydui'dan
bir kızla evlendi. Bilmiyorum durumunu. O za-
mandan beri görmüyorum, hiç gifrnedim. Öbür
kansmuı evine giderdim" diye yanıtlıyor...
Anne Fikriye. "Zamanında onun babasıyla
aynldık" diye söz ediyor oğiundan. İkinci eşi
Naim Çil ile evlendikten sonra ise Hasan Me-
zara'yı, eski eşinin akrabalannın büyüttüğü-
nü belirtiyor. İki yılda bir gördüğü oğlunun
kendisine birkaç yüz bin lira verdiğini anlatan
Fikriye Çil, "Bir-iki senede bir görürsem bana
biraz para veriyor, o kadar. 500-600 bin lira,
fazla yok. Evin tapusunu alacağım, alamıyorum
dedim, yardım istedim. Yarın öbür gün, üç sene
möhlet verdiler bize, bu ev de giderse başımızdan,
ne olacak? Mektup yazdık attık, Millet Meclisi'-
ne, hiç cevap çıkmadı" diye yakıruyor.
Şimdilik kendisine kıanın yardım ettiğini an-
latan Fikriye Çil, sonrasından endişeli:
"Daha kızım başımda, baknor bana. Mekru-
buma hiç cevap çıkmadı, ne yapayım ben. Öde-
yemeyince atacaklar bu evden. Tapu dairesine
gitrik, tapu 38 milyon tutuyor. Bir kızım var, has-
tayun diye torunum y anımda dunıyor. Bu ikinci
felç geçirişim. Hastaneye yatayun dedim, ba-
kanım v ok diye."
Fiknye Çil'in ilk eşinden. Hasan Mezarcf-
dan başka bir de kızı var. "O da olmasaydı ben
çoktan ölmüştüm" diyor Fikriye Çil. Hastanede
üç gün yattığıru. dördüncü gün, sigortası ol-
madığı için çıkanldığını belirtiyor. Bu sırada
Fikriye Çil'e kıa yardım ediyor "kocası çok iyi
olduğu" ıçin. Komşulan para toplayıp ilaç alı-
vorlar. "Oğlandan ise hiç yardım görmedim, hiç
arayıp sormadı" diyor Fikriye Çıl ve sözlerini
sürdürüyor:
"İki sene oluyor 600 bin lira verdi bana, ta-
mam o kadar. Ne yapalım. Ben istemiyorum, on-
dan bir yardım falan istemem. Kendisi bana ve-
rirse veriyor, vermezse ben istemiyonım."
"Neden çekiniyorsun" diye sorunca, "Ne ya-
payun be kızım" demekle yetıniyor.
Fikriye Hanım'ın komşulan "hayırsız evlat"
dıyor Hasan Mezarcı için. "Anasına faydası ol-
mayanı kim ne yapsın?"
HAFTAYA BAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Darbe OIUP mu?
Bazı dostlarım vardır. Korkulacak bir şey çıkar diye
doktora gitmekten kaçınırlar.
Ve gerçekten de korkulacak bir şeyler olduğunda, du-
rum giderek ağırlaşır. Sonunda da doktorun yapabilece-
ği birşey kalmaz.
Türkiye'de bir darbe ortamı var mı?
Henüz yok. Ama bazı koşulları da olgunlaşıyor!
Eğer bir ülkede, Genelkurmay Başkanı bazı milletve-
killerini açıktan 'vatan hainliği' ile suçlamak zorunda ol-
duğunu hissediyorsa. Sosyal demokrat bir Başbakan
Yardımcısı, endişelerini yüksek sesle dile getirmek ge-
regini duyuyorsa... Cumhurbaşkanı, uzun geçmiş dene-
yimlerirtin birikimi ile, uyarılar yapmak, bazı adımlar at-
makçabası içindeyse. Ve Başbakan, Genelkurmay Baş-
kanı'nın demecinin gereğini yerine getirmek telaşına
kapılmışsa...
Başını kuma sokmanın anlamı kalmamış demektir!
Darbe, üzerinde tartışmakla gelmez! Ona ortam hazır-
layan koşulların oluşumuna göz yummakla gelir!
• • •
Askeri darbelerin bazı genel, bazı da -her ülkeye göre
değişen- özel nedenleri vardır.
Ulke, bağımsızlığını ya da bütünlüğünü tehdit eden
ciddi sorunlarla karşı karşıya mı? Sivil kurumlar, bu so-
runlarla baş edebilecekleri inancını verebiliyorlar mı;
yoksa halkın sivil kurumlara güveni kalmamış mı?
Ekonomi önemli bir bunalım içinde mi? Bir baskı yö-
netimi, bu bunalımdan çıkılmasını kolaylaştırabilir mi?
Sivil güçler, orduyu işe karıştırmamak konusunda gö-
rüşbirliği içindeler mi? Olası bir darbe, içerden ve dışar-
dan önemli destekler bulabilir mi?
Ordu, kendi içinde birlik mi ve kendisine karşı koyabi-
lecek bir gücün bulunmadığı inancında mı? Ordu, sivil
iktidarlara saygı geleneğine mi sahip; yoksa bu gelenek
ciddi bir biçimde sarsılmış mı?
Bu soruların yanıtlarını açık yüreklilikle verin. Artıları,
eksileri soğukkanlılıkla hesaplayın.
Tehlikenin neresinde olduğumuz ortaya çıkar.
• • •
Orta sınıflar, askeri darbelerin önlenmesinde önemli
bir işleve sahiptirler.
örneğin, 19. yüzyılda, Ispanyol ordusu Fransız ordu-
sundan daha liberaldi. Ama güçlü bir orta sınıftan yok-
sun olan Ispanya'da, ordu yüzyıl boyunca birçok kereler
darbe yaptı. Buna karşılık -bütün 19. yüzyıl boyunca ve
daha sonraları- birçok kez fırsat çıktığı halde, Fransız
ordusu siyaset sahnesinde görülmedi.
Hatta içinde sağcı eğilimler ağır bastığı halde, solcu
hükümetler döneminde de görevini aynı saygı ölçüleri
içinde sürdürdü
Bir uzmanın da dediği gibi; "Demokrasilerin başlan-
gıç dönemlerinde, toplumdaki bölünmeler darbeler ya-
ratabilir. Ama daha sonra güçlü bir orta sınıf oluşunca,
ordu kışlasına döner ve kendisi de bu sınıfm birparçası
olmaya başlar."
Kim, orta sınıfları son on yılda perişan etti? Kimler -or-
ta sınıfların sözcüsü konumundaki- üniversiteleri, ba-
ğımsız yargı organlarını, demokratik kitle örgütlerini
susturmak için cansiperane bir savaşım verdiler? Bası-
nı büyük sermayenin tekeline altın tabak içinde sunma-
nın vebali kime ait? Hangi "işbitirici" iktidarlar devlet
bürokrasisinin temeline dinamit koydular?
• • •
Ekonomik durum, Türkiye'nin konumundaki bir ülke-
de, darbe nedeni olmaz. Ancak darbe ortamını yaratan
koşulların oluşumunu kolaylaştıran bir neden olur.
Darbeyi zaten sorunlar da yaratmaz. Sivillerin o so-
runlarla baş edemeyecekleri.o sorunlann yeterince bi-
lincinde olmadıkları inancı yaratır.
Ordu için en çok önem taşıyan iki sorun ise, Cumhuri-
yet'in kuruluşundan bu yana hiç değişmemiştir: Etnik
bölücülük ve laik devlet düşmanlığı.
Bir RP, bir Erbakan Türkiye'de darbe nedeni olmaz...
Eğer güçlü bir Kemalist parti varsa... Eğer-güçlü Kema-
list partinin yokluğunda- ANAP gibi DYP gibi partiler,
gaflet içinde değillerse... Eğer üç beş oy uğruna, demok-
rasiyi ve toplumun geleceğini tehlikeye atacak ödünler
vermiyorlarsa!..
Bir DEP, bir Hatlp Dicle, Türkiye'de darbe nedeni ol-
maz.. Eğer Kürt kökenli aydınlar, sorumluluklarının bi-
lincinde iseler. Eğer "kışkırtıcıajan" işlevi gören birisini
sahneden indirip, bir Feridun Yazar ya da benzerini ye-
niden sahneye çıkarabilecek bir sağduyuya sahipse-
ler.. Eğer yeterince yürekli iseler!..
Ne idüğü belirsiz Mezarcı'lar ve mezar kazıcıları dar-
be nedeni hiç olmazlar... Eğer sivil kurum ve kurallar,
onlara kamu vicdanında hak ettikleri cezayı verebiliyor-
sa!..
Ancak, kendi kendilerini yönetemeyenler, başkaları
tarafından yönetilmeye ya da yönlendirilmeye davetiye
çıkarmış demektir.
• • •
Darbelerin "mucize" yaratamadıklarını yaşayarak
gördük.
Her darbeden askerlerin de sivillerin de aldığı dersler
var. 12 Eylül'ün ne denli sakıncalarla dolu olduğu anlaşı-
lan mirası yaşanırken, yeni bir darbeye umut bağlamak
olanaksız!..
Ama unutmamamız gereken de bir "gerçek" var.
Şimdiki durumu darbenın yaratacağı durumdan daha
sakıncalı görenlerin sayısı arttıkça, darbe olasılığı da ar-
tar!
Sivillerin, "bölucü" terör ve şeriatçılığın demokratik
devieti yıkamayacağı inancını güçlendirmeleri ölçüsün-
de de, darbe olasılığı gündemden kalkar!
ANAP'h Aytaç Durak:
Medya IstanbuFla meşgul
ADANA (AA) - ANAP Adana Büyükşehir Belediye Başkan
adayı Aytaç Durak, medyanın İstanbul dışındaki başkan
adaylanna fazla yer ayırmadığını belirterek "Oysa Dalan'dan
daha başanlı, Sözen'den daha başansız belediye başkanlan var"
dedi. Adana Sanayici İşadamlan Derneği'ni"(ADSİAD)ziyaret
eden Durak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen'in değil, adamlannın hırsızJık yaptığını belirterek
"Adana'da ise başkanlar ağır ceza mahkemeİerinde yargılanıyor.
Yeğenim dediği insan, başkanın makamına kadar girerek süah
sıkıvor. Bu nedenle, beledivectliğin tabanı ve tavanı da
Adana'dadır" diye konuştu.
Seçim kurullarına itiraz
için son gün
ANKARA (AA) - İl ve ilçe seçim kurullannın geçici adaylara
karşı RE'sen veya ıtirazlar üzerine aldığı kararlara karşı bir üst
kurula itiraz için tanınan süre yann sona eriyor. İlçe seçim
kurulu kararlanna karşı il seçim kurullanna, il seçim
kurullannın kararlanna karşı da Yüksek Seçim Kurulu'na en
geç yann saat 17.00'ye kadar itirazda bulunulabilecek. İl seçim
kurullan ile Yüksek Seçim Kurulu. bu itirazlan aynı süre
içinde kesin karara bağlayacaklar. Siyasi partiler, alınan bu
kararlardan sonra aday lıstelerinde meydana gelebilecek
eksiklikleri, 4 mart cuma gününe kadar tamamlamak
zorundalar. İl ve ilçe seçim kurullan, kesinleşen aday listelerini
7 mart pazartesi günü ilan edecek.