25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOM 11 Demirel'den iflaryemeği •Ekonomi Servisi- Demirel. son ekonomik gelişmeler hakkında görûşlerini aktarmak ve ışadamlannı dinlemek amacıyla Çankaya Köşkü'nde iitar yemeğj veriyor. Yemeğe, TÜSIAD, TÜÖİAD, MUSİAD. ESİAD. ASİAD'ın yönetim lcurulu üyeleri davet edildi. MÜSİADadınaGenel Başkan Erol Yarar ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte baa il şube başkanlan da katılacak. ŞİRKETLER .•HELİKSMüşavırlik Şirketi, uluslararası yönetim danışmanlık şirketi Keamey ileişbirliğınegirdi. • ESCORTComputer 1993 Ocak ayına oranla satışlannı yüzde238arturarak 1994 Ocak'ta 48.910 milyar dolara çıkartü. • APPLEBilkomkış kampanyasına başladı. • EMIRATES Londra 'da Dorchester Oteli'nde düzenlenen Executive Travel Magazine ve Wagonlit Travel ödül töreninde ' 1994'te yılın havayolu" ilan edildi. BPEPSİCo satışlan yilzde 14oranında artarak 25 milyar dolara ulaştı. • MARMARABankası, 1993 yılında toplam aktiflerinde yüzde 379 oranında büyüme kaydederek sermayesini 400 milyardan 600 milyara çıkarma karan aldı. 200 milyar liralık pay, 21-25 şubat tarihleri arasında halka arzedilecek. •SIEMENSNixdorf Bilgisayar Sistemleri A.Ş. ve Index Bilgisayar Sistemleri Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin ilk kişisel bilgisayar yetkili satıcılar toplantışı gerçekleştirildi. •TÜTÜNBANK tüketici kredilerinin faız oranlannda geriyedönük birartınm yapılmadığını açıkladı. Son haftalarda > aşanan tüm olumsuz koşullara rağmen, bankanın mudi ve müşterileri- neduyduğu saygı nedeniyle tüketici kredilerindegeriye dönükbirartınma gidilmediği belirtildi. Özelleştirmenin geleceği ile birlikte hisse fıyatlan da netleşmeyince yabancılar çekingen kaldı Çiller'in "F tahvîli tarhşılıyor HALUK GERAY ANKARA - Telekomünikas- yon hizmetlerinin özelleştirilme- sine ilişkin yasa çıkmadan PTT- nin T'si için "hisse senedine dö- ntiştürülebitir tahviiflıracı"for- mülü. uluslararası piyasalarda "Çiller tahvili" olarak ad- landınldı. Kaynaklar. Çıller tah- vilirun; PTTnin özelleştirilmesi- ne ve tahviiin hisse senedine dö- nüştürülebilmesineihşkin "gûven- ee eksikliği" nedeniyle "çekince>- le" karşılandığını bildirdiler. Tahvii satışına araalık etmeve aday olan Morgan Stanley, Leh- man Brothers gibi kuruluşlarla yüriitülen göriişmelerden benüz sonuç alınamamışken, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Vekili Os- man Ünsal'ın Çiller tahvilinı Ja- pon telekomünikasyon firrna- lanna da önerdiği öğrenildi. Ün- sal'ın New York zi>areti konu- sunda konuyla ilgili yeni girişim- lerde bulunması da bekleniyor. • HDTM Müsteşar Vekili Osman Ünsal, British Telecorrf a yapılan teklifi Japonlara da önerdi. Onur Kumbaracıbaşı, "Yasa çıkmadan böyle bir şey yapılamaz. Ama ön çalışma olabilir" dedi. Kumbaracıbaşı karşı çıkıyor. Tahvii ihracatına araalık etmesi beklenen "Morgan Stanley" ban- kası yetkililerinin de Ankara'da görüşmeler yaptıklan öğrenildi. Ulusiararası piyasalara yakın kaynaklar. PTTnin T'sinin "ileri- de" özelleştınleceğı varsayılarak. hisse senedine dönüştüriilebilir tahvii ihraanının "çekinceyle" karşılandığım bildınyorlar. Fransız Başbakanı BaUadur ta- rafından kullamlan a\nı amaçlı tahvillerin, "Balladur tahvili" olarak anıldığına dıkkat çeken kaynaklar. Türkiye'mn ihraç et- mek istediği tahvillerin "Çiller tahvili" olarak anılmaya baş- landığını söylüyorlar. Bayındırlık ve Iskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada. konuy- İa ilgılı olarak şunlan söyledi: "Bundan benim bir bilgim yok. Belki bir bazırhk çahşmasidu-. Yasa çıkmadan zaten bö\ le bir şey yapılamaz. Hukuken mümkiin de- ğil. Ama bir ön çalışma olabilir. Hazine tahvii çıkarma yetkisine sahip tabii. ama o başka bir olay. Onun karşıiığında hukuken birşey gösteremez. Yani PTTyi göstere- mez. PTT'nin, ancak yasası çık- tıktan sonra belli bir miktardaki hisselerinin çeşitli şekillerde satışı söz konusu olur. Ama o noktaya geiinmiş değil daha. O yasa da geçmedi. Bu an çalışma olabilir. Ayrıntısını bilmeden birşey söyle- mek istemem." UlusJararası piyasalara yakın kaynaklar, Çiller tahvili olarak adlandınlan tahvillerle ilgili baa cekincelerin olduğunu bildiriyor- lar. Bu çekinceler şöyle: • Tahvillerin, PTT'nin satı- şından sonra oluşacak özel fîr- manın hisseleri yerine gecmesi için yasal güvenceler ortada yok. • PTT'nin özelleştirilmesi ko- nusunda belirsizlik var. Hükü- metin yasayı çıkarması sırasında, hem iktidar içinden, hem TBMM'den itirazçıkabilir. Ana- yasa Mahkemesi'ne yeniden iptal davası açılabilir. • PTT'nin özelleştirilmesin- den sonraki hisselerinfiyatıko- nusunda bir belirsizlik söz konu- su. 2,5 milyar dolara karşılık kaç hisse alınmış olacağı konusunda bir kestirim yapılamıyor. • PTT'nin özelleştirilecek te- lekomünikasyon hizmetlerinin mali değerinin ne olduğu konu- sunda belirsizlik var. Çiller, bu- nun yaklaşık 18 milyar olduğunu söylû'yor. • Tah vile aracılık edecekler ve satın alacaklar açısından en önemli gösterge PTT'nin T'si yo- luyla girebilecekleri pazann du- rumu belirsiz. 'Posta'ya yatınm için telekomünikasyonun özelleştirilmesi bekleniyor en6 P' unutulduİstanbul Hâber Servisi PTT'nin T'si özelleşürilmeve calışılırken. posta hizmetlerini simgeleyen Fsi çöküyor. PTT çalışanlan postadaki gecikme- lerin calışanlardan kaynaklan- madığmj belirterek, 1988 yılm- dan bu yana kuruma eleman alınmadığını söylediler. Çalı- şanlar geçici kadro ile alınjı, elamanlann bir yıl sonra işten çıkanldığını kalifiye eleman ye- tiştirmek yerine PTT'nin t'- sinin özelleştirilmesi nden sonra buradaki elemanlan Posta hiz- temlerine kaydınlacağını söyle- diler. Sorunlar bitmiyor PTT'deki sorunlar bitmek ? « * * * e l e m a n "Pfr T ™ özeDeştirilmcsiyle ortaya çücacak fazbüıkü» kuşdanacak. Posta idaresi çalışanlan Telefon hizmet- lerinin özelleşürilmesini bekliyorlar. Uzun süredir postadaki geçikmelerin artması üzerne kendileriyle görüştüğü- müz PTT yetkilileri şu göriişleri dile ge- tirdiler: "İ988 \ılından bu yana kuru- mumuza eleman alınmı\or. Oysa İstan- bul4un posta hacmi giderek vbtivüyor. Bir v ıllık geçici işçi çalıştırıyorlar. Bir yıl dolunca atıyorlar. Böylece yetişmiş ele- manlar özel kurye senislerine gidiyorlar. Eleman alınmayınca mevcut elemanlar artan kapasiteyi karşılayamaz hale gel- diler. Böylece ya mektup ve diğer pos- taların hem gideceği yerler karışıyor. Ya da çok ciddi olarak mekruplar gecikiyor. Hem de öyle 10-15 gün değil bir-iki ay geciken mektuplar var." Tüm Haber-Sen Sendıkası İstanbul Şube Başkanı Hasan Çeri PTT'nin T'- sinin özelleştirilmesinden sonra burada ortada kalacak elemanlann posta hiz- metlerine kaydınlmak istendiğini ken- dilerinin tasvip edemeyeceklerini belirt- ti. Çeri. PTT hizmetlerinin durma nok- tasına geldiğini, özel sektörün zaten hiz- metlerin çoğunluğunu ele geçirmeye başladığını kaydederek. "PTTnin T- sinin özeUeştirilmesi v arar değil zarar ve- rir" dedı. Başbakan İSO'da Ekonomi Servisi- İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hûsamettin Kavi bugünkü meclis top- lantısında 'sana>inin içinde bulunduğu sorunlan' Başbakan Tansu Çiller ile konuşacaklannı belirtti. Ekonomiden Sorumlu Devlet Ba- kanı Aykon Doğan, Maliye Bakanı tsmet Atilla ile birlikte İSO'nun bugün yapılacak şubat ayı meclis loplantısına katılacak Başbakan Çiller ve diğer ko- nuklara toplantı sonrasında iftar ye- meği verilecek. Hûsamettin Kavi, ocak ayrnın or- tasından bu yana piyasalardaki denge- lerin bozulmasını müteakip yaşanan gerçeği en ağır şekilde hissedenlerin sanayiciler olduğunu vurgulayarak toplantıdan beklentilerini şöyle açı- kladı: "Bizim düşiincelerin, değerlendir- melerin ötesinde uygulamaya yönelik planlar >e programlarla, somut birtakım çöziimlere de ihtiyacımız olduğunu zan- nediyorum. Ortada bir realite var. Ya- şadığunız gerçekler. yaşadığınuz sıkıntılar ortada. Bunları konuşacağız. Doğrulan, sana>inin gerçeklerini diin olduğu gibi bugiindc ortaya koymaya devam edeceğiz. Bu konular tek tek çok çiddi bir biçimde iyi tespit edilmelidir. Ülkenin orta ve uzun \adeli bedeflerine uygun birtakım programlar içinde ço- ziimler üretiJmelidir." Kazağın kalitelisinden güveleranlar HÜLYA GENÇ Cumhuriy«t Öazele»/ , Tûrhocağı Cad. 39/41 / CağatoğTu/İSTANBUL I TEU 512 OS OS t FAX:S1AO7S1 J TÜKETİCİNfN TAKDİR ETTİKLERİ Otoya bakım garantisî Y eniyılda vergilerin artacağı haberiözellikle ithal otolara ilgiyiarttırdı. Otomobilsatış vetescil trafiği yoğunlaştı. Bu koşuşturma içerisinde ben debirOpel Astra marka otomobil edınmesavaşı içerisine girdim. Yeni yıldan bir gun önce Genoto bayii Sağlam Öto'dan aldığım otomobil, tespite götürülürken küçük bir kaza geçirmiş. Başka birotomobilin arabaya arkadan vurmasıyla gelişen kaza, sol stop lambaları ve tamponun hasar görmesine neden olmuş. Tam otomobili teslim alacakken böyle bir tatsızlıkla karşılaşmak canımı sıktı. Sağlam Oto yetkilileri yasal zorunlulukları olmadığı haldeotomobilinorijinalliğinibozmadanyeni orijinal parçaları takıp biryılda bakım masraflarından karşılık almama sözü vererek otomobilimi teslim etti. Kasımpaşa'daki Genoto bayiinin bu davranışı için teşekkür ederim. MtMn Tûhenme*/İSTANBMJL G eçen yaz kışlık kazak ve giysilerimi dolaba kakdınrken naftalin yerine Johnson Wax'ın Raid Güvesavar ürününden kuflanmaya karar verdim. Anneme de aynı üründen alarak onun da kullanmasını sağladım. Bundan birkaç ay önce kışlıklarımı çıkarmak üzere çekmecelere baktığımda kazaklarıma güvenin zarar verdiğini gördüm. Johnson Wax'ın Izmir bürosuna hemen müracat ettim. izmirbürosundan gelen yetkililere ilacı nasıl kullandığımı anlatarak, haten canlı olan güveleri gösterdim. Aynı problemin annemin başına geldiğini de söyledim. Benim ve annemin kullandığı güvesavardan J ohnson Wax firmasından Serpil Han/m'a durumu anlattığımda konuyu araştıracağını söyledi. Bırkaç gün sonra beni arayan Serpil Hanım, kullanılmış olan ürününetiketinınatılmış olduğunu, kutunun üzennde yazılı olan üretım kod numarasını tespitedemediklerinı belirtti. Izmırbürosuna yapılan başvısru üzerıne 1993 yılında uretılen tüm numunelen ıncelemekzorunda kaldıklarını açıklayarak, yapılan araştırmalar sonucunda etkin hammadde analızlerı ile dozajlama miktarlarının ncrmaJ bulunduğunu aktardı.Gardrophacmınegöreyetersiz miktardaürün kullanılmış olabileceğine değınen Serpil Hanım sözlerine şöyle devam etti: "Sorun, ürünun gerektiği şekilde kullanılmamasından kaynaklanmış olmalı. Herbir kazak arasına küçük tabletlerden birer adetkonulması gerekır. Ürünün etiketinın önceden açılmış olması veya kullanım süresinin geçmış olması da etkin maddenin gucünü azaltır. "Işık Hanım veannesinin zararı karşıiığında toplam 3 milyon lira verileceğinı.adreslerine 4 adet güvesavar postalanacağını belirten Serpil Hanım, "Kullamlan ürünün kutulan saklanmamış. Bu nedenle hiçbir maddi tazminatödememiz gerekmiyor. Bu ödemeyi iyi niyetimizin bir göstergesı olarak yapıyoruz'üeöi.Durumu IşıkHanım'a numune alan yetkililer, son zamanlarda buna benzer şikayetlerle karşılaştıklarını söylediler. Uzun bir süre sonra ilacın analiz edildiğini, benim ve annemin zararı karşıiığında toplam 2 milyon 700 bin lira ödeyeceklerini açıkladılar. İkisi Mısırlı, ikisi Yargıcı olmak üzere toplam aftı kazağımın zarar gördüğünü. ödenecek paranın sadece benim zararımı bile karşılayamayacağını anlatmaya çalıştım. Johnson Wax'tan yapacakları başka bir şey olmadığı cevabını almam üzerine son çare olarak sizi aradım. IştU Toşdemir/İZMİM aktardığımda ürünün etiketinde hiçbir açıklama bulunmadığını anımsattı. İzmır bürosundan gelenlerın kullanım hatası bulunmadığını kabul ettik/erini hatırlatarak, ''Boş kutulan saklamamı nasıl beklerler? Boşalan tüm kutulan saklayacak olursak evin içinde yaşamaya yerkalmaz. Ayrıca bana güvesavar yollamasınlar. Artık bu ilacın koruyuculuğuna güvenemem " diye konuştu. • Renault yetkili servisi beklenileni veremedi ttmrttttttttttt Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) 1 martta Hasan Leyli İlköğretim ilkokulu'nda, 4 martta da Üsküdar Amerikan üsesi'nde "bilinçli tüketim" konulu panel düzenleyecek. 1 990 model Renault 11 Flash'ımı 50 bin kilometreye geldiğinde İzmir-Bornava'daki ana bakım servisine götürdüm. Aracımın normal bakımının yapılmasını, motor yağının ise degişfrilmemesini istedim. Marş motoru ile motorun ısınma problemi olduğunu özellikle vurguladım. Bir saat sonra aracımın hazır olduğunu söyteyerek. vezneye fatura bedelini ödememi istediler. Faturada. yapılmayan hizmetlerle ilgili ödemelerin bulunduğunu gördüm. Yağ değiştirilmediği halde yağ değistiriimiş gibi gösterilerek 336 bin lira talep edilmişti. Lastiklerin sökülmesi, antifrizin doldurulması ise ayrıca ücrete tabi tutulmuştu. Araçla ilgili sorunlann çözümlenmediği. ayrı bir gün gelmem gerektiği belirtilerek faturayla ilgili itirazım da reddedildi. Bir saat gibi kısa bir sürede yapılan bakımda arac kapılarının bile yağlanmadığını fark ettim. Oysa ben ana bakım servisinde aracıma daha çok özen gösterileceğini ümitetmiştim. Buna karşılık hem 1 milyon 247 bin lira gibi yüklü bir fatura ödedim, hem de aracım gerekli bakım ve onanmdan gecirilmedi. Cthut PaloJlZMİR R enault l^pis'in Müşteri Hizmetlerı Bölümü'nden ErcümentSapankaya ile görüştüm. Cihat Bey'in yollamış olduğu fatura örneğini gören Ercüment Bey, söz konusu durumda Cihat Bey'in mağduriyetinin bulunmadığını söyledi. Faturada herşeyin prosedürüne uygun olarakyapıldığını belirterek, "Her yapılan onarım ve bakım için bedel istenmış. CihatBey'in yağ değişimi olarak belirttiği şey asılperiyodik bakım. Faturada buna ilişkin açıklama yapılmış. Antifriz değişimi itinayla yapılmazsa motorun yanmasına bile neden olabilir. iki tekerleğin sökülmesi ve balans ayarlannın yapılması da faturaya dahildir. Ayrıca kapıların yağlanması da periyodik bakıma girmez. Başka servislerde müşteriye indirim yapılabilir. CihatBey'e indirim yapılmamış olması kandırıldığını, kendisinden fazla para talep edildiğini göstermez" dedi. Cihat Bey telefon numarasını mektubuna yazmayı unuttuğu için son durumu kendisıne bddiremedım. • EKONOMIYE BAKIŞ TANER BERKSOY Reel Krize Ooğra Ekonominin parasal kesiminde önemli bir fırtına oldu. Etkileri devam ediyor. Bunu piyasa ekonomile- rine özgü, olağan bir olgu olarak görmek mümkün. Bazıları zaten olayı böyle görüyor ya da göstermek istiyor. Gerçekten dengeleri bozukolan piyasalar, yeniden dengeye yönelmek için, bu tür fiyat dalgalanmaları geçirirler. Piyasa büyüklüklerine ilişkin kararlar arasındaki uyumsuzluk, dengesizlik üretir. Dengesiz- lik önce fiyatların, ardından buna bağlı olarak karar- ların değişmesiyle giderilir. Bu süreçte kuşkusuz ufak bir fırtına yaşanır. Bu da piyasa ekonomilerinin cilvesidir. Kimileri bu dengelenme süreçlerinde önemli boyutta israf olduğunu da düşünür. Ocak ayında oluşan krize bu basit piyasa mantığı ile bakmak mümkündür. Yani, "Malipiyasalardenge- sizliklerini düzeltmek için ufak bir sarsıntı geçirdi, şimdiyeniden dengeye yöneldiler" denilebilir. Böyle diyenler de var. Ama bu çok yüzeysel bir de- ğerlendirme. Piyasa ekonomileri karmaşık yapı- lardır. Bu tür ekonomilerde yüzeysel değerlendirme- ler tehlikelidir. Yersiz kabadayılıklara yol açar, ciddi hatalara sürükler. Yeni krizler doğurur. Biz de böyle bir tehlikenin eşiğindeyiz gibime geli- yor. Finansal krizi geçici bir dengesizlik, arizi bir piya- sa olgusu olarak algılayıp, önfemlerini buyöndeoluş- turma, sonuçlarını da bu doğrultuda değerlendirme eğilimi seziyorum. Krizi derinleştirecek ve yaygı- nlaştıracak hatalara sürükleyecek bu bizi. Bunun va- him sonuçlan olabileceğini düşünüyorum. Krizi salt bir piyasa dengelenmesi olarak algıla- makla yetinmenin bizi sürükleyeceği en önemli hata, dengesizliğin oluşumunda ekonomideki temel den- gelerin bozulmasının rolünü ve yanlış müdahalelerin katkısını gözden kaçırma olasılığıdır. Geçen hafta de- ğinmiştim bu noktaya. Böyle bir hata bizi birbirine bağlı iki hataya daha götürür. Bunların ilki krizi aşmak için oluşturulacak önlemlerde ortaya çıkar. ikinci hata bunun doğal devamıdır. Önlemlerde yapılacak hata krizin etkilerini yayma ve derinleştirme tehlikesini taşır. Esas vahim olan da budur. Politika düzenleyicisinin finansal krizi temel denge- sizliklerden ve yanlış müdahalelerden bağımsız, salt bir piyasa olgusu olarak algılandığının önemli bir kanıtı krizin patlama noktasında birkaç gün hareket- siz kalmış olmasıdır. Sanki piyasaların kendiliğinden dengelenmesini beklediklerini ima eden bir tavırdır bu. Bu tavrın sürdüğünü düşünüyorum. Döviz piyasası- na yönelik müdahaledeki ısrar, politika düzenleyicisi- nin kurlara yönelik baskıyı arizi bir olgu olarak algı- ladığına işaret ediyor. Oysa bu baskının sürmesi ve ancak Türk Lirası lehine ve olağan ötesi boyutta mü- dahale ile dizginlenebilmesi krizin temel nedenleri- nin arizi olmadığını gösteriyor. Döviz kurunu ne pa- hasına olursa olsun dizginleme çabası, krize karşı önlemlerin düzenlenmesinde hata yapıldığını ima ediyor. Döviz piyasasındaki ısrarlı baskıyı faiz oranını ola- ğan ötesi boyutlara yükselterek dizginlemek ilk ön- lem olarak düşünülebilecek bir yaklaşımdır. Faizi sıçratıp, piyasalara döviz satarak sadece ilk esinti dindirilir. Krizi böyle aşmak olanaksızdır. Bunda ısrar etmek daha vahim bir hataya sürükler. Kriz derinleşir ve ekonomiye yayılır. Finansal kriz temel dengesizliklerin genişlemesin- den kaynaklandığına göre zaten kendi içinde denge- lenmesi söz konusu değildir. Dengelenmenin faiz ve döviz kuru üzerindeki etkileri krizi bir ölçüde reel ke- sime üreticilere taşıyacaktır. Reel kesim zaten yavaş- layacaktır. Dengelenme ne denli hızlı ve gerçek bü- yüklükleri yansıtacak ölçekte olursa, reel kesime yansıma boyutu o denli sınırlı olur. Şimdi yapılması gereken, döviz piyasalarındaki kur denetimini yavaşça gevşetirken faiz oranlarını daha gerçekçi düzeylere indirmektir. Bu sürecin yavaş ve dengeli yürütülmesi, yeni mali krizlerden kaçınmak için de gereklidir. 1994 yılındaki ekonomik koşullar zaten daha yük- sek faiz, daha yüksek kur ve daha yavaş büyüme hızı gerektirmektedir. Ekonomiyi fazla zorlamadan, yu- muşak biçimde böyle bir düzleme çekmek gerekir. Yüksek faiz-düşük kur ısrarı finans piyasalarında yeni patlamaları hazırlayacağı gibi, reel kesimi de olması gerekenin çok ötesinde bir durgunluk ve daralmaya itecektir. Yüksek faizle kuru baskı altında tutma çabası sü- rekli bir politikaya dönüşürse, reel kesime yansıyan durgunluk eğilimi de o denli yaygın ve hacimli ola- caktır. Hele mart seçimlerinı böyle bir politikayla aşma gayreti varsa, finansal kriz, olmaması gereken boyut ve derinlikte reel kesime taşmacak demektir. O zaman faizi, döviz kurunu unutun. Cumhuriyettarihin kaydetmediği bir boyutta durgunluk ve gerilemeye hazır olun. Merkez Bankası'nı araştırma önergesine retANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Merkez Banİcası'nın hükümetin devalüasyon kara- nndanönce 44 bankaya 184 milyon dolar satarak. bazı kişi ve kuruluşlara haksiü kazanç sağladığı iddialannın araştınl- ması amacıyla, ANAP ve RP tarafından verilen Meclis araş- tırma önergeleri. hükümetin desteklemesine karşın. iktidar miHetvekillerinin oylanyla red- dedildi. Hükümet adına söz alan Devlet Bakanı Ali Şcvki Erek, önergenin amaarıı yanlış bulduğunu belirtmesine karşın. Meclis araştırması açılmasını isterken. DYP \e SHP grupian adına konuşan milletvekilleri. Merkez Bankasfnın uluslara- rası piyasalardaki itibannı sars- mamak için önergeye ret oyu verilmesini istediler. TBMM Genel Kurulu'nda dün ele ahnan önergenin göriiş- meleri sırasında, ANAP'lı Ha- san Korkmazcan'ın hükümeti eleştiren sözleri üzerine DYP'li Necmi Hoşver'in itirazıyla baş- layan gerginlik. miHetvekilleri- nin araya girmesiyle önlendi. Hoşver. Korkmazcan'ın üzeri- ne yürüyerek "Her kürsiiye çı- kjşında zehir akıtıyorsun, bir daha böyle konuşursan, anam avradım olsun seni döverim'" di- \e tehditetti. Önerge üzerine söz alan mu- halefet milletvekilleri. hüküme- tin, devalüasyonun sorumlulu- ğunu Merkez Bankası'na yük- lemeye çalıştığını belirtirken, iktidar partisi sözcüleri, gelinen noktada. ANAP hükümetle- rinden bugüne uzanan yanlış ekonomi politikalarının etkisi olduğunu savundular. SHP İstanbul Milletvekili Nami Çağan da devalüasyon karannın alınmasında. son 5 yılda ANAP ve SHP-DYP koalisyonun izlediği yanlış eko- nomi politikasının etken oldu- ğunu söyledi. DYP Aydm Mil- letvekili Tunç Bilget ise hükü- metin, döviz alan 44 bankanın ismini açıklamasını yanhş bul- duğunu belirterek "Medyaımı lafıyla ülke yönetilemez M dedi. RP'nin önergenin amacına ay- kın olarak, ekonomi politikala- nru tartışma konusu yaptığını savunan Bilget. "Sizin ekooomi politikanızı getirin tartışalım bu- rada. bira/ eğlenelim. Tam bir kara mizah konususunuz" dedi. Bilget'in bu sözlerini protesto eden RP'liler salonu terk ettiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear