Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT1994 PAZARTESİ
HABERLER
Kadın örgütleri, RP'nin Atatürk ilkelerine yaklaşımının sahte olduğuna dikkat çektiler
KadmlardanRPyeortaktavır
EMtNE ERSİN
ANKARA - Refah Partisi'nin (RP), "laik
parti" göriintüsü vermeye çalışarak kamuoyu-
nu yanılttığım savlayan kadın örgütleri. "dini
syasete alet edenİere prim verilmemesi"
çağnsinda bulundular. Kadın örgütleri. RP'-
nin Atatürk ilke ve devrimlerine yaklaşımının
içtenlikten uzak olduğuna dikkat çekerken.
Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği
(TMMOB) Başkanı Teoman Alptürk. laiklik
karşıtı girişimlere karşı eylem hazırhklannı gö-
rüşmek üzere Demokrasi Platformu"nu top-
lantıya çağırdı.
Kadın Derneklen Federasyonu Başkanı
Prof. Dr.Didar Eser. Cumhuriyet'e yaptığı de-
ğerlendirmede. RP"nin laikliğe sahip çıktığına
inanmadığını belirterek. "Biz Atatürkçü laik
kadınlar olarak. ileride şeriat, laiklik gibi bö-
lümne konulannın gündeme getirilmesini Lste-
miyonız" dedı.
Eser. laikliğin. din ile devlet işlerinin ayn-
lmasının yanında, fıkir, vicdan ve din özgürlü-
ğünü de içerdiğini belirterek "Bunların yann
bize bu hürriveti tanı> acaklannı bile sanmıyo-
rum. RP, din faktörünü sömürüyor ve kadınlara
her istediklerini \apabileceklerini söyleyerek
onore etmeye çalışıyor" dedi.
RP'nin. kadınlann ve gençliğin oy potansı-
yelini iyi kavradığını ve çahşmalannı yoğun
bir şekilde sürdürdüğünü belirten Eser. "Tür-
kiye'deki diğer siyasi partiler, kadın ve gençliği
yeterince kavrayamıyorlar. Biz dernekler ola-
rak sürekli faaliyet halindeyiz. Ancak partilerin
de bu konuy a sahip çıkmaları ve oy kazanmak
için yanar döner konuşmamalan lazım" diye
konuştu. Eser. kadınlarla ilgili, laiklik gibi bir-
çok konunun >er aldığı bir bildirinin, 44 der-
nek başkanına gönderildiğini ve yakında ka-
muoyuna açıklanacağını kaydetti.
Üniversiteli Kadınlar Derneği
şov" yaparak çarşafı moda haline getirmeye
çalıştığıru anlatarak. "Onlara çarşafın Bizans
kıyafeti olduğunu bile yülardır anlatamadık"
diye konuştu.
Karol, RP'nin maddi durumu kötü ve kişili-
ği oluşmamış kimseleri kendi yanına çekmeye
çahştığını ileri sürerek; Diyanet İşleri Baş-
kanlığı'nın örtünmeye ilişkin 'Nur Suresi'ni
doğru yorumlaması halinde, İslamda tesettü-
rün olmadığı da ortaya çıkacağını söyledi.
Ankara Soroptimist Klübü Başkanı Prof
Dr. Entsal Pulat. kadınlann bugünkü yaşantı
ve pozisyonlannı Atatürk'e borçlu olduklannı
söyleyerek. "Laiklik karşıtı
bir partinin iktidara geleceğini sanmıyorum"
dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Baş-
kanı Prof. Dr. Türkan Saylan da. sosyal de-
mokratlann ve Atatürkçü. laik insanlann çağ-
daş bir noktada birleşememesinin RP gibi
marjinal partilerin ani çıkışlar yapmasına ne-
den olabildiğini kaydederek şunlan söyledi:
"Eğer bizim insanlarımız soru sormayı ve
kendilerine vaat edilenlerin nasıl vapüacağını
sormay ı öğrenirlerse, zaten olay ın ne kadar saf-
Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı
Prof. Dr. Gül Sadıklar da. bütün anti-laik ha-
reketlerin karşısında olduklannı ve RP'yi laik
olmayan bir parti olarak gördüklerini belirte-
rek "Bütün arkadaşlar anti-laik hareketleri
kınıyonız ve hükümeti göreve çağırıyonız"
dedi.
Sadıklar, Istanbul'da 26 ağustosta. başında
sank, üzerinde cüppe, 7 ile 12 yaşlannda ço-
cuklar gördüğünü belirterek şunlan söyledi:
"Geçen hafta laikliğin anayasaya konul-
masının 57'nci yıldönümünü kutladık. 57 yıl
sonra ne acıdır ki. hala geriye bir dönüş var.
Bunu da RP yapı>or. Atatürk detrimlerinin her
biri >aşamsal bir önem taşunaktadır. Fakat
bunlar arasında kadının toplumda layık olduğu
>eri alabilmesi. biz kadınlar için bir ölüm kalun
sa\aşı olmuştur. RP şeriatçi bir partidir. Din
devleti kurmak esas amaçlarıdır. Şeriat düze-
ninde ise kadının yeri yoktur. RP'li hanımların
bu şeriat düzenini desteklemelerini fevkalade
sakıncalı >e tehlikeli buluyomz. Biz üniversiteli
kadınlar olarak, bu hanımlan şiddetle kınıyo-
nız. Bu hanımlar, dinle değil, din adına trajedi
oyraıyorlar."
Türk Anneler Derneği
Türk Anneler Derneği Başkanı Türkan
Aksu, RP'nin kadınlara yaklaşımını samimi
bulmadığını belirterek. "Dini istismar eden bir
partinin, teokratik bir devlet düşüncesi içerisin-
de olması Türk kadınını rahatsı/ edi> or. bu bir
gerçektir. Çünkü RP. Atatürk ilkelerini ger-
çekten benimsediklerini gösterir konuşmalar
yapmıyor" diye konuştu.
Türk kadınlannın. Atatürk ilkelerinin Türk
kadınına vermiş olduğu büyük haklann bilin-
cinde olduğunu belirten Aksu. "Atatürk, laik-
lik prensibivlc. Türk kadınının toplumdaki yeri-
ni almasında ve şahsiyetini bulmada büyük bir
atılım > aptı. Biz laikliği sadece din ve dev let işle-
rinin birbirinden avrılması değil, birlik beraber-
lik, özgürlük, fıkir ve vicdan hürriyetidir diye
düşünüyoruz" dedi.
Demokrasınin bir fıkir yelpazesı olduğuna
dikkat çeken Aksu, fıkirlerin bir din baskısı
unsuru haline getirilmesinin sakıncalı olduğu-
nu belirtti.
İSKİ ve medyadaki açık yayınlann RP'nin
yükselmesinde rol oynadığını belirten Aksu.
şunlan söyledi:
"RP'nin iktidara gelmesi kadınlara çok şey
kaybettirir. Onlar ettirmez diyorlar, ama İran'-
ın durumu yakın bir tarihte hepimizin gözü önü-
ne serilmiştir. Her şeyden önce kadının fıkir \e
vicdan hürriyeti kısıtlanır. Türk kadını artık
kendi beıüiğini bulmuş, şahsiyetinin zirvesinde-
dir. Herhalde yeniden bir perde arkasına çekil-
mek istemeyiz. Teokratik bir görüş sadece
kadınlara değil, Türk devletine. Türk milletine
çok şey ka> bettirir. Dinin araç olarak kullanı-
Imasına ve bu araçta da kadınlann kullanı-
lm&sına karşıy ım."
Türk Kadınlar Konseyi
Atatürk'ün laiklik ilkeleri doğrultusunda
RP'nin iktidara yaklaşmasını düşünmek bile
istemediğini v urgulayan Türk Kadınlar Kon-
seyi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevinç Karol.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl şeriatla ida-
re edilmişrir. Şeriat düzeni bizi hiçbir yere gö-
türmedi. Sonunda Avnıpa bizi parselledi. Şimdi
de ayni oyunun bir parçası oynanmak isteniyor.
Bizim için büyük endişe kaynağı. Ancak bu du-
rum karşısında laik kadınlann büyük bir kısmı,
umursamazlık içinde."
Kadınlann bir araya gelerek ortak tavır ser-
gilemeleri gerektiğini belirten Karol. "Bizim
gibi düşünen kadınlan toparlayamıyoruz" dedi.
RP'nin kadınlara itibar ediyor göründüğü-
nü belırten Karol. "Ancak onlar bizim an-
ladığımız anlamda Atatürkçü, laik kadına de-
ğil, şeriat düzenine yatkın kadınlara itibar edi-
yorlar" diye konuştu. Karol. RP'nın "çarşaf
sata olduğu ortaya çıkacaktır. l marım ki, acı
deneylerden sonra aklunız başımıza gelmez"
dedi. Savlanşövledevamcttr
"Biz Müslüman bir devlet olarak çağdaş bir
atılım yapmışız, laiklikle kadının eşitlenmesi \e
topluma katılımı sağlanmış. Bütün Müslüman
ülkelerin özlemi de budur. Din. hak ettiği yüce
mevkiyi ancak laik bir sistemde koruyabilir.
İnançlar kutsal olması gerekirken bi/ bunu gün-
lük politikaya alet ediyoruz. Böyle olunca dini-
mizi de yanlüj yorumİayarak kadınlan ikincil
konuma düşüriiyoruz. Kadınlann laikliğe sahip
çıkması, bu noktada çok daha anlamlıdır."
TMMOB Başkanı Teoman Alptürk. laikli-
ğin zarar görmesinin. ülkeyi antıdemokratık
bir yapıya kavuşturacağını belirterek. "Mes-
lek örgütleri. sendikalar, dernekler >e konfede-
rasyonlardan kurulu Demokrasi Platformu. an-
ti-laik hareketlere karşı gerekeni yapma konu-
sunda karar vermiştir.
Şu anda TMMOB genel kurullarında anti-
laik hareketlere karşı yapılabilecekler işlene-
cek, elimiMcn geleni yapacağız. Demokrasi
Platformu'nun harekete geçmesiyle daha net
evlemler ortava konabilir" dedı.
Türkiye'de anti-laik hareketlere prim verile-
ceğine inanmadığını belirten Alptürk. "Şu
anda siyasi ortam o kadar kötü ki siyasi istik-
rarsızlık Refah Partisi'nin işine yanyorolabilir.
Elimizden geleni yapacağız. Daha açık, net ey-
lemler ortava konulacak. Bunu Demokrasi
Platformu'nda acilen tartışırız" diye konuştu.
Türk Diş Hekimleri
Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı
Dt. Eser Cilasun. siyasette her türlü düşünce-
nin temsil edilmesinden yana olduklannı ifade
ederek şöyle konuştu:
"Bu anlamda RP'nin de siyasi yelpazede bu-
lunması tabii ki demokrasınin gereğidir. Ancak
bu partinin Türkive'ye biçtiği kalıp itibariyle,
temsil ettiği düşünceye karşıyız. Türkiye Cum-
huriyeti. laiklik tetneli üzerine kurulmuştur. La-
isizmi ortadan kaldırmava yönelik çalışmalar,
devleti ortadan kaldırabileceği için kesinh'kle
engellenmelidir. Bu aşamada hükümet ortakları
da dahil olmak üzere, demokrasi\e inanan tüm
siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri el ele ve-
rerek mücadele etmelidir."
Fatma Girik ve Zülfü Livaneli, düğün salonunda küçük bir partili tarafından karşılandı.
SHP Istanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Livaneli:
6
27 Mart'ta zafer bizimdir
9
• Zülfü Livaneli,
Ümraniye'de yaptığı
konuşmada, İstanbul'u
rant ve mafya
paylaşımından
kurtaracaklannı söyledi •
İstanbul Haber Senisi - SHP İs-
tanbul Büyükşehir belediye baş-
kan adayı Zülfü Livaneli'nin
Ümraniye'ye yaptığı gezi coşkulu
bir mitinge dönüştü. Sol oylann
sandıkta birleşeceğini savunan
Livaneli. "27 Mart'ta zafer bizim-
dir"dedi.
Zülfü Livaneli dün SHP Şişli
Gençlik Komisyonu tarafından
Şişli La Bella Düğün Salonu'nda
düzenlenen şölene katıldı. Salona.
veniden aday olan Şişli Belediye
Başkanı Fatma Girik'le birlikte
giren Livaneli, bir süre Grup Kızı-
lınnakın şarkılannı dinledi Zül-
fü Livaneli, şölende kısa bir süre
kaldıktan sonra Ümraniye Mus-
tafa Kemal Mahallesi'ne gıtti.
Mustafa Kemal Meydanı'nda
kendisini bekleyen kalabalığa bir
evin balkonundan hitap eden Li-
vaneli. insanlann köyden daha iyi
bir yaşam bulmak için geldikleri
kentte zor koşullarla karşılaştık-
lannı anlattı. İstanbul'un hizmete
ihti\acı olduğunu ifade eden Li-
vaneli "İstanbul'u rant, mafya
paylaşımından kurtaracağız. Bu-
raya hizmet getirmek için aday
olduk" dedi. Livaneli. sol o\lann
sandıkta birleşeceğini de kayde-
derek "27 Mart'ta zafer bizimdir"
dedi. Zülfü Li\aneli, sözlerini "İs-
tanbul sizinle gurur duyuyor" slo-
ganlanyla kesen gençlere. "Bende
sizinle gurur duyuyorum. Beni bu-
güne kadar binbir düşmana karşı
kardeş gibi korudunuz. Ben de ar-
tık yalnız sazımla, yazımla değil,
siyasetle sizlere hizmet etmej e ça-
lışacağım"dedi. Lıvaneli'den son-
ra bir konuşma yapan Çalışma ve
Sosyal Güvenlık Bakanı \Iehmet
Moğultay da kamu çalışanlannın
sendikal haklanna kavuşacağını
söyledi. Zülfü Livaneli. Hüseyin
Özer isımlı bir vatandaşın gece-
kondusuna konuk oldu. Livaneli
burada daha iyi koşullarda ko-
nutlar üretilebileceğini söyledi.
Livaneli'nin İ mranive'ye yaptığı gezi kalabalık bir mitinge dönüştü.
(Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
SHP 'li M YK üyesiKüsefoğlu, RPy
\ikadınlara seslendi
Çocuklarlaikülkedeyetişmeli. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - SHP'li
kadınlar. laiklik ve kadın haklan konusunda-
düzenledikleri seminerlerle yerel seçimlere
haarlanıyorlar. Bugün başlayacak ve iki gün
sürecek kadın eğitim seminerleri hakkında
görüştüğümüz SHP Merkez Yürütme Kuru-
lu üyesi Cstün Küsefoğlu. "RPli kadınlara
sesleniyorum: Biz, çocuklarımtzı laik, çağdaş
ve özgür bir ülkede yetiştirmek istiyonız" de-
di.
SHP Merkez Yürütme Kurulu'nun düzen-
lediğı "Kadın Eğitim Seminerleri". bugün
başlayacak. İki gün sürecek seminerlere,
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın. kadın ve sosyal hizmetler-
den sorumlu Devlet Bakanı Türkan Akyol,
SHP Meclis üyesi Mustafa Gazalcı, Aile
Araştırma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Birsen
Gökçe, Tokat Milletvekili Tevfik Çavdar da
konuşmacı olarak katılacak. Laiklik, kadın. eğıum
sorunlan üzerinde durulacak toplantılarda.
açık tartışma bölümlenne yer venlecek; ayn-
ca, 8 Mart "Dünya Kadınlar Günü" için
SHP'nin gerçekleştireceği etkinlikler tartışı-
lacak. Eğitim seminerleri hakkında Cumhu-
riyet'e yaptığı açıklamada. "Kadınlann poli-
takada daha çok yer alması hepimizin amacı"
diyen Üstün Küsefoğlu. kadınlann siyasal
hayatta yer almalannın bir demokrasi soru-
nu olduğunu belirtti.
• Üstün Küsefoğlu. RPli
kadınlann, kendilerini ikinci
sınıf insan yerine koyacak bir
düzen için çalışmalannı, var
olan düzenin yarattığı
umutsuzluğa bağladı
Küsefoğlu.SHPnin.kadınlannpolitik ya-
şamda daha çok yer almalan amacını taşıyan
çalışmalanna. 1990 yılında düzenlenen ku-
rultayla başladığını ve bu kurultayda kabul
edilen "kota şartıyla" önemli vol aldığını be-
lirtti. Siyasi-bilimferdeki adı "pozitif ayrımcı-
lık" olan ve SHP'de "kota uygulaması" ola-
rak bilinen yöntemin, kadınlann. siyasi ya-
şamda kendi kendilerini temsil edebilecek dü-
zeyc gelinceye dek önemli ve zorunlu bir ön-
lem olduğunu söyleyen Küsefoğlu. "kota uy-
gulaması"nı şöyle açıkladı: "1990 yılında
'kota uygulaması' SHP'de bir tü/ük maddesi
haline geldi. Her iki cinsin parti yönetim yerle-
rinde, en az \ üzde 25 oranında temsil edilmesi
şart koşuldu. Bunun sonucu olarak. bugün par-
ti meclisinde 50 kişinin 13'ü kadın. Yine, Nisan
1993'te aldığımız bir kararla parti tüzüğüne,
aynı kotamn delegeler bazında geçerliliğini de
ekledik. Bu kota, kadınlar, erkeklerle eşit dü-
zeyde temsil edilene kadar zorunlu bir uygula-
ma."
RP'li kadınlann. kendilerini ikinci sınıf in-
san yerine koyacak birdüzen için çahşmalan-
nı, var olan düzenin yarattığı umutsuzluğa
bağlayan Küsefoğlu sözlerini şöyle bitirdi:
"Sarsıntılı dönemler insanları böyle aşırı
noktalara çekebilir. Bu. bütün dünyada yaşa-
nan bir olay. Kadınlann siyasette yer alması
olumlu bir gelişme. Ancak biz katılımcı kadm-
lardan yanayız; çünkü, çocuklanmızı çağdaş,
demokratik ve özgür bir düzende yetiştirmek
istivonız."
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Çapşafa Dolanmak...
Dilimizde bir deyimdir "çarşafa dolanmak". Yataktan
aceleyle kalkmak isterken çarşafa dolanıp debelenmek
anlamına gelir ki "bir işi yapmak isterken eline yüzüne
bulaştırmak" yerine kullanılır. RP'nin istanbul adayı
Tayyip Erdoğan muhterem de "şehrin yağmasını dur-
durmak'tan dem vururken, "dürüst yönef/m"falan der-
ken tam anlamıyla "çarşafa dolanmış"t\r. Sultanbeyli'-
de orman bölgesinin imara açılıp yağmalanmasında
ortaklık yaptığı, mahkeme kararıyla ortaya çıkmıştır.
Böylece modacı Piyer Kardin'i getirtip de çarşafı moda
etmeye gerek kalmadan çarşaf ayağına dolanmıştır.
Böylece kimsenin kimseden farkı kalmamış, "onlar dü-
zen yanlısı, biz düzene karşıyız" sözlerinin cJe öteki ör-
neklerde de olduğu gibi geçersiz olduğu ortaya çıkmış-
tır. Bu olayia Refah Partisi'nin oytarının düşeceğini
sanmakyanılgı olur. Çünkü bu partiyeoy verenler bilinç-
le değil inançla oy verdikleri için bu olayın da "zındıkla-
rın.masonlann, siyonistlerin komplosu olduğuna" ko-
layca inanırlar. Olayın etkisi, bu partiye gelmesi bekle-
nen tepki oylarınin üzerinde görülür. Beklentileri
gerçekleşmeyen, hayal kırıklığına uğramış bteki partile-
rin yandaşlarıyla "bir de bunu deneyelim"diyen yansız-
lar, oylarını Refah Partisi'nden çekebilir. Ama bu olay
ortaya çıkmasaydı hiçbir şey yok muydu? Refah Partisi'-
nin iktidara yürüdüğü sinyalleri gelmeseydi bu toplu-
mun sadece laik kesimi mi kaygı duymalıydı?
Sıvas'ta yakılarak öldürülen 37 aydın insanın alevleri
sönmeden RP Genel Başkanı N. Erbakan'ın olayı hiç kı-
namadığı, üzüntü duyduğunu bile söylemediği, sadece
"oraya ne için gittikleri malum kişilerin tahriki" dediği
dikkatlerden kaçmalı mıydı? Sıvas olaylarının süregelen
duruşmalarının bile Sıvas olaylarının bir devamı gibi ya-
şandığı çok mu önemsizdir? Bu olayın sanıklarının arka-
sında duran politik gücü kimler temsil ediyor? Atevler
içinde kaybolup giden insan varlıkları usulsüz yapılan
evlerden daha mı önemsiz ki? Sorulması gereken soru-
lar bunlar değil mi? Olaylarda önemli rol oynayan kişi-
lerden kaçırılanlar kimler tarafından, nasıl, nereye kaçı-
rılmışlardır? Orman alanına kaçak yapılan yapılan
manşetlere çıkaran medya, bu olaya neden yer bile ver-
memektedir? ANAP ve DYP bu olay hakkında nasıl bir
değerlendirme yapmaktadır? SHP bu olayda iktidar or-
tağı olarak verdiği sınavı sorgulamış mıdır? Doğru soru-
lar bunlardır ve bu sorulann doğru yanıtları verilmedik-
çe RP'nin oylarının pek de artmayacak olması önemli
olmayacaktır. Hikmet Çetinkaya'nın geçen cumartesi
günkü "Laiklik Karşıtı Güçler" başlıklı yazısında yer
alan şu satırları yeniden okumakta yarar var: "DYP ve
ANAP bugun tarikatlarla iç içe yaşıyor. Yaşadığı için de
laiklik karşıtı güçlere ödün vermek zorunda kalıyor. Ka-
ra yobaz çeteleri Türkiye yi dört bir yandan kuşatıyor.
Asıl tehlike Refah 'ın yukselişi değil, tarikat odaklarının
siyasete egemen olmalarıdır." "Adil düzen" masalına bir
de bu pencereden bakmakta yarar var sanırız. Bir ekle-
meyle bu saptamaya dikkat etmekte çok yarar var, DYP
ve ANAP hep tarikatlarla iç içe yaşadı. Onun için de din
fanatizmiyle ilgili bütün olaylarda arkada duran siyasal
fona dikkatle bakılmalıdır. Sıvas olayları bir kez daha
rant paylaşımının insan canından çok daha önemli sayıl-
dığını, bu bakımdan sermaye partilerinin hiçbirisinin de
ötekinden farklı olmadığını, sermayeye bağımlı medya-
nın da bunu örneklediğini ortaya koymuştur.
Halkın durumunda değişen bir şey yoktur. Bu olup bi-
tenlerden halkı suçlamak, onları "aptal" bulmak, bütün
bunlara layık olduğunu söyleyip rahatlamak içi boş bir
elitizmden kaynaklanmaktadır. Sosyal tarihi boyunca
güvensiz bırakılmış, sorunlarına, bu sorunların neden-
lerine inilmemiş, devlet eliyle biçimlendirilmeye çalışıl-
mış halkın kendi kimlik arayışına şaşılmamalıdır. Tür-
kiye'de politika sadece bu arayışa yaslanarak yapıldığı
için de öncü rolünü oynayamamış; her muhalefet, iktida-
rın kaçınılmaz yıpranışıyla kendi sırasını beklemiştir. Bu
tahtarevalü bugün tıkanmış görünüyorsa sorgulanması
gereken politik gücün kendisidir.
Bu noktada en büyük yanlışın Türkiye'de solun, sosyal
demokrasinin. demokratik gelişimin, demokratik ku-
rumlaşmanın önünün tıkanması olduğunu görmek zo-
runludur. Bugünü yaratanlar geçmişin sağ politikalan,
askeri yönetimleri, yağma düzeninin kurucuları ve yan-
daşlarıdır. Olay salt Refah Partisi'nin yukselişi olarak
görülüp de asıl nedenler kaçırılırsa, bugün beklenenler-
den çok daha fazlası gelecekte olacaktır. Doğru bir gele-
cek, onu hak edenler için var olacaktır...
Işçi Paıtisi 76iliıı
adaylaruııaçıkladı
ANKARA (UBA)- Işçi
Partisi'nin 76 ıldekı belediye
başkan adaylan açıklandı.
İşci Partisi Genel
Merkezi'nden bugün yapılan
açıklamada. partinin 76 il
merkezinin tamamında
belediv e seçimlerine girdiği v e
Türkiye"nin istisnasız bütün
ilçelerinde il genel meclisi
seçimlerine katıldığı bildirildi.
İşçi Partisi'nin 76ildeki
belediye başkan adaylan
şunlar: Ferit Işık (Adana)
Zeki Tunç (Adıyaman).
Nazım Topçu (Âfyon).
Gültekin Kaya, (Âğn).
Satümış Hokka (Amasya).
Hasan Yalçın (Ankara).
Bayram Atasoy (Antalya).
Halil Alkan (Artvin), Vural
Eraksoy (Aydın), Necati
Ağralı (Balıkesir). Nihat
Sürücö(Bilecik). Düzgün
Çaynak (Bingöl). Hiisamettin
Kurultay (Bitlis). Bayram
Fındıkçi (Bolu). Mevlüt Baş,
(Burdur). Mehmet Alanbel
(Bursa), Zuhat Yokuş
(Çanakkale). Gülizar Kızılçeç
(Çankın), Mehmet Patlar
(Çorum). Mustafa Güleç
(Denizli), Mehmet Bedri
Gültekin (Diy arbakır).
Mahmut Sankaya (Edirne),
Tekin Ulgur (Elazığ). Hüseyin
Çakan (Erzincan), V'eli Sıvaslı
(Erzurum). Memdun Canbay
(Eskişehir). Zeki Keskin
(Gaziantep). Aziz Koçal
(Giresun). Ali Doğan
(Gümüşhane). Sait Karahan
(Hakkari). Fuat Terzi
(Hatay), Mehmet Ali Tüfekli
(lsparta). Yusuf Çelik(İçel).
Aslan Kılıç (İstanbul). Adil
Arslan (İzmir). İsmet Arslan
(Kars).OriıanBal
(Kastamonu). HaydarÇağlar
(Kayseri). Baki Yalçın
(Kırklareli). Ramazan Halıcı
(Kırşehır).KaiTÜIDede
(K.ocach). İlhanKirit
(Konya). Fahrettin Gülerce
(Kütahşa).HasanKayaş
(Malatya). İsmail Durna
(Manisa). Ali Yağrı
(Kahramanmaraş). Mustafa
Birçek(Mardin).Yahit
Göcügenci( M uğla). Cemal
Aydın (Muş). Yunus Altıkulaç
(Nevşehir). Emin Akyüz
(Niğde). Temel N. Yümaz
(Ordu). Metin Sina Kan
(Rize), Kemal Ağralı
(Sakarya). Hasan Ortatepe
(Samsun). İsmet Öğütücü,
(Siirt). EmineNamver
(Sinop). Haldun Çubukçu
(Sıvas), TaşkınTarman
(Tekirdağ), Timur Koçak
(Tokat), Turan Kaya
(Trabzon), Ali Tacer
(Tunceli). Mehmet Sevimli
(Şanlıurfa). Gürcan Sağcan
(Üşak), Yusuf Arıkanoğlu
(Van). Haydar Onay
(Yozgat). Niyazi Işık
(Zonguldak), Süleyman
Yörük (Aksaray), Yakup
Yalçın (Bayburt), Ahmet
Saygı (Karaman), Mehmet
Nuri Aytekin (Kınkkale),
Metin Âktaş (Batman), Guri
Benzer (Şırnak), Ali Osman
İnce (Bartın), Şenel Gökçe
(Ardahan). Celal Ersoy
dğdır).