25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT1994 PAZARTESİ HABERLER Kadın örgütleri, RP'nin Atatürk ilkelerine yaklaşımının sahte olduğuna dikkat çektiler KadmlardanRPyeortaktavır EMtNE ERSİN ANKARA - Refah Partisi'nin (RP), "laik parti" göriintüsü vermeye çalışarak kamuoyu- nu yanılttığım savlayan kadın örgütleri. "dini syasete alet edenİere prim verilmemesi" çağnsinda bulundular. Kadın örgütleri. RP'- nin Atatürk ilke ve devrimlerine yaklaşımının içtenlikten uzak olduğuna dikkat çekerken. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Başkanı Teoman Alptürk. laiklik karşıtı girişimlere karşı eylem hazırhklannı gö- rüşmek üzere Demokrasi Platformu"nu top- lantıya çağırdı. Kadın Derneklen Federasyonu Başkanı Prof. Dr.Didar Eser. Cumhuriyet'e yaptığı de- ğerlendirmede. RP"nin laikliğe sahip çıktığına inanmadığını belirterek. "Biz Atatürkçü laik kadınlar olarak. ileride şeriat, laiklik gibi bö- lümne konulannın gündeme getirilmesini Lste- miyonız" dedı. Eser. laikliğin. din ile devlet işlerinin ayn- lmasının yanında, fıkir, vicdan ve din özgürlü- ğünü de içerdiğini belirterek "Bunların yann bize bu hürriveti tanı> acaklannı bile sanmıyo- rum. RP, din faktörünü sömürüyor ve kadınlara her istediklerini \apabileceklerini söyleyerek onore etmeye çalışıyor" dedi. RP'nin. kadınlann ve gençliğin oy potansı- yelini iyi kavradığını ve çahşmalannı yoğun bir şekilde sürdürdüğünü belirten Eser. "Tür- kiye'deki diğer siyasi partiler, kadın ve gençliği yeterince kavrayamıyorlar. Biz dernekler ola- rak sürekli faaliyet halindeyiz. Ancak partilerin de bu konuy a sahip çıkmaları ve oy kazanmak için yanar döner konuşmamalan lazım" diye konuştu. Eser. kadınlarla ilgili, laiklik gibi bir- çok konunun >er aldığı bir bildirinin, 44 der- nek başkanına gönderildiğini ve yakında ka- muoyuna açıklanacağını kaydetti. Üniversiteli Kadınlar Derneği şov" yaparak çarşafı moda haline getirmeye çalıştığıru anlatarak. "Onlara çarşafın Bizans kıyafeti olduğunu bile yülardır anlatamadık" diye konuştu. Karol, RP'nin maddi durumu kötü ve kişili- ği oluşmamış kimseleri kendi yanına çekmeye çahştığını ileri sürerek; Diyanet İşleri Baş- kanlığı'nın örtünmeye ilişkin 'Nur Suresi'ni doğru yorumlaması halinde, İslamda tesettü- rün olmadığı da ortaya çıkacağını söyledi. Ankara Soroptimist Klübü Başkanı Prof Dr. Entsal Pulat. kadınlann bugünkü yaşantı ve pozisyonlannı Atatürk'e borçlu olduklannı söyleyerek. "Laiklik karşıtı bir partinin iktidara geleceğini sanmıyorum" dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Baş- kanı Prof. Dr. Türkan Saylan da. sosyal de- mokratlann ve Atatürkçü. laik insanlann çağ- daş bir noktada birleşememesinin RP gibi marjinal partilerin ani çıkışlar yapmasına ne- den olabildiğini kaydederek şunlan söyledi: "Eğer bizim insanlarımız soru sormayı ve kendilerine vaat edilenlerin nasıl vapüacağını sormay ı öğrenirlerse, zaten olay ın ne kadar saf- Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Gül Sadıklar da. bütün anti-laik ha- reketlerin karşısında olduklannı ve RP'yi laik olmayan bir parti olarak gördüklerini belirte- rek "Bütün arkadaşlar anti-laik hareketleri kınıyonız ve hükümeti göreve çağırıyonız" dedi. Sadıklar, Istanbul'da 26 ağustosta. başında sank, üzerinde cüppe, 7 ile 12 yaşlannda ço- cuklar gördüğünü belirterek şunlan söyledi: "Geçen hafta laikliğin anayasaya konul- masının 57'nci yıldönümünü kutladık. 57 yıl sonra ne acıdır ki. hala geriye bir dönüş var. Bunu da RP yapı>or. Atatürk detrimlerinin her biri >aşamsal bir önem taşunaktadır. Fakat bunlar arasında kadının toplumda layık olduğu >eri alabilmesi. biz kadınlar için bir ölüm kalun sa\aşı olmuştur. RP şeriatçi bir partidir. Din devleti kurmak esas amaçlarıdır. Şeriat düze- ninde ise kadının yeri yoktur. RP'li hanımların bu şeriat düzenini desteklemelerini fevkalade sakıncalı >e tehlikeli buluyomz. Biz üniversiteli kadınlar olarak, bu hanımlan şiddetle kınıyo- nız. Bu hanımlar, dinle değil, din adına trajedi oyraıyorlar." Türk Anneler Derneği Türk Anneler Derneği Başkanı Türkan Aksu, RP'nin kadınlara yaklaşımını samimi bulmadığını belirterek. "Dini istismar eden bir partinin, teokratik bir devlet düşüncesi içerisin- de olması Türk kadınını rahatsı/ edi> or. bu bir gerçektir. Çünkü RP. Atatürk ilkelerini ger- çekten benimsediklerini gösterir konuşmalar yapmıyor" diye konuştu. Türk kadınlannın. Atatürk ilkelerinin Türk kadınına vermiş olduğu büyük haklann bilin- cinde olduğunu belirten Aksu. "Atatürk, laik- lik prensibivlc. Türk kadınının toplumdaki yeri- ni almasında ve şahsiyetini bulmada büyük bir atılım > aptı. Biz laikliği sadece din ve dev let işle- rinin birbirinden avrılması değil, birlik beraber- lik, özgürlük, fıkir ve vicdan hürriyetidir diye düşünüyoruz" dedi. Demokrasınin bir fıkir yelpazesı olduğuna dikkat çeken Aksu, fıkirlerin bir din baskısı unsuru haline getirilmesinin sakıncalı olduğu- nu belirtti. İSKİ ve medyadaki açık yayınlann RP'nin yükselmesinde rol oynadığını belirten Aksu. şunlan söyledi: "RP'nin iktidara gelmesi kadınlara çok şey kaybettirir. Onlar ettirmez diyorlar, ama İran'- ın durumu yakın bir tarihte hepimizin gözü önü- ne serilmiştir. Her şeyden önce kadının fıkir \e vicdan hürriyeti kısıtlanır. Türk kadını artık kendi beıüiğini bulmuş, şahsiyetinin zirvesinde- dir. Herhalde yeniden bir perde arkasına çekil- mek istemeyiz. Teokratik bir görüş sadece kadınlara değil, Türk devletine. Türk milletine çok şey ka> bettirir. Dinin araç olarak kullanı- Imasına ve bu araçta da kadınlann kullanı- lm&sına karşıy ım." Türk Kadınlar Konseyi Atatürk'ün laiklik ilkeleri doğrultusunda RP'nin iktidara yaklaşmasını düşünmek bile istemediğini v urgulayan Türk Kadınlar Kon- seyi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevinç Karol. sözlerini şöyle sürdürdü: "Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl şeriatla ida- re edilmişrir. Şeriat düzeni bizi hiçbir yere gö- türmedi. Sonunda Avnıpa bizi parselledi. Şimdi de ayni oyunun bir parçası oynanmak isteniyor. Bizim için büyük endişe kaynağı. Ancak bu du- rum karşısında laik kadınlann büyük bir kısmı, umursamazlık içinde." Kadınlann bir araya gelerek ortak tavır ser- gilemeleri gerektiğini belirten Karol. "Bizim gibi düşünen kadınlan toparlayamıyoruz" dedi. RP'nin kadınlara itibar ediyor göründüğü- nü belırten Karol. "Ancak onlar bizim an- ladığımız anlamda Atatürkçü, laik kadına de- ğil, şeriat düzenine yatkın kadınlara itibar edi- yorlar" diye konuştu. Karol. RP'nın "çarşaf sata olduğu ortaya çıkacaktır. l marım ki, acı deneylerden sonra aklunız başımıza gelmez" dedi. Savlanşövledevamcttr "Biz Müslüman bir devlet olarak çağdaş bir atılım yapmışız, laiklikle kadının eşitlenmesi \e topluma katılımı sağlanmış. Bütün Müslüman ülkelerin özlemi de budur. Din. hak ettiği yüce mevkiyi ancak laik bir sistemde koruyabilir. İnançlar kutsal olması gerekirken bi/ bunu gün- lük politikaya alet ediyoruz. Böyle olunca dini- mizi de yanlüj yorumİayarak kadınlan ikincil konuma düşüriiyoruz. Kadınlann laikliğe sahip çıkması, bu noktada çok daha anlamlıdır." TMMOB Başkanı Teoman Alptürk. laikli- ğin zarar görmesinin. ülkeyi antıdemokratık bir yapıya kavuşturacağını belirterek. "Mes- lek örgütleri. sendikalar, dernekler >e konfede- rasyonlardan kurulu Demokrasi Platformu. an- ti-laik hareketlere karşı gerekeni yapma konu- sunda karar vermiştir. Şu anda TMMOB genel kurullarında anti- laik hareketlere karşı yapılabilecekler işlene- cek, elimiMcn geleni yapacağız. Demokrasi Platformu'nun harekete geçmesiyle daha net evlemler ortava konabilir" dedı. Türkiye'de anti-laik hareketlere prim verile- ceğine inanmadığını belirten Alptürk. "Şu anda siyasi ortam o kadar kötü ki siyasi istik- rarsızlık Refah Partisi'nin işine yanyorolabilir. Elimizden geleni yapacağız. Daha açık, net ey- lemler ortava konulacak. Bunu Demokrasi Platformu'nda acilen tartışırız" diye konuştu. Türk Diş Hekimleri Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Dt. Eser Cilasun. siyasette her türlü düşünce- nin temsil edilmesinden yana olduklannı ifade ederek şöyle konuştu: "Bu anlamda RP'nin de siyasi yelpazede bu- lunması tabii ki demokrasınin gereğidir. Ancak bu partinin Türkive'ye biçtiği kalıp itibariyle, temsil ettiği düşünceye karşıyız. Türkiye Cum- huriyeti. laiklik tetneli üzerine kurulmuştur. La- isizmi ortadan kaldırmava yönelik çalışmalar, devleti ortadan kaldırabileceği için kesinh'kle engellenmelidir. Bu aşamada hükümet ortakları da dahil olmak üzere, demokrasi\e inanan tüm siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri el ele ve- rerek mücadele etmelidir." Fatma Girik ve Zülfü Livaneli, düğün salonunda küçük bir partili tarafından karşılandı. SHP Istanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Livaneli: 6 27 Mart'ta zafer bizimdir 9 • Zülfü Livaneli, Ümraniye'de yaptığı konuşmada, İstanbul'u rant ve mafya paylaşımından kurtaracaklannı söyledi • İstanbul Haber Senisi - SHP İs- tanbul Büyükşehir belediye baş- kan adayı Zülfü Livaneli'nin Ümraniye'ye yaptığı gezi coşkulu bir mitinge dönüştü. Sol oylann sandıkta birleşeceğini savunan Livaneli. "27 Mart'ta zafer bizim- dir"dedi. Zülfü Livaneli dün SHP Şişli Gençlik Komisyonu tarafından Şişli La Bella Düğün Salonu'nda düzenlenen şölene katıldı. Salona. veniden aday olan Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik'le birlikte giren Livaneli, bir süre Grup Kızı- lınnakın şarkılannı dinledi Zül- fü Livaneli, şölende kısa bir süre kaldıktan sonra Ümraniye Mus- tafa Kemal Mahallesi'ne gıtti. Mustafa Kemal Meydanı'nda kendisini bekleyen kalabalığa bir evin balkonundan hitap eden Li- vaneli. insanlann köyden daha iyi bir yaşam bulmak için geldikleri kentte zor koşullarla karşılaştık- lannı anlattı. İstanbul'un hizmete ihti\acı olduğunu ifade eden Li- vaneli "İstanbul'u rant, mafya paylaşımından kurtaracağız. Bu- raya hizmet getirmek için aday olduk" dedi. Livaneli. sol o\lann sandıkta birleşeceğini de kayde- derek "27 Mart'ta zafer bizimdir" dedi. Zülfü Li\aneli, sözlerini "İs- tanbul sizinle gurur duyuyor" slo- ganlanyla kesen gençlere. "Bende sizinle gurur duyuyorum. Beni bu- güne kadar binbir düşmana karşı kardeş gibi korudunuz. Ben de ar- tık yalnız sazımla, yazımla değil, siyasetle sizlere hizmet etmej e ça- lışacağım"dedi. Lıvaneli'den son- ra bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanı \Iehmet Moğultay da kamu çalışanlannın sendikal haklanna kavuşacağını söyledi. Zülfü Livaneli. Hüseyin Özer isımlı bir vatandaşın gece- kondusuna konuk oldu. Livaneli burada daha iyi koşullarda ko- nutlar üretilebileceğini söyledi. Livaneli'nin İ mranive'ye yaptığı gezi kalabalık bir mitinge dönüştü. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) SHP 'li M YK üyesiKüsefoğlu, RPy \ikadınlara seslendi Çocuklarlaikülkedeyetişmeli. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - SHP'li kadınlar. laiklik ve kadın haklan konusunda- düzenledikleri seminerlerle yerel seçimlere haarlanıyorlar. Bugün başlayacak ve iki gün sürecek kadın eğitim seminerleri hakkında görüştüğümüz SHP Merkez Yürütme Kuru- lu üyesi Cstün Küsefoğlu. "RPli kadınlara sesleniyorum: Biz, çocuklarımtzı laik, çağdaş ve özgür bir ülkede yetiştirmek istiyonız" de- di. SHP Merkez Yürütme Kurulu'nun düzen- lediğı "Kadın Eğitim Seminerleri". bugün başlayacak. İki gün sürecek seminerlere, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. kadın ve sosyal hizmetler- den sorumlu Devlet Bakanı Türkan Akyol, SHP Meclis üyesi Mustafa Gazalcı, Aile Araştırma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Birsen Gökçe, Tokat Milletvekili Tevfik Çavdar da konuşmacı olarak katılacak. Laiklik, kadın. eğıum sorunlan üzerinde durulacak toplantılarda. açık tartışma bölümlenne yer venlecek; ayn- ca, 8 Mart "Dünya Kadınlar Günü" için SHP'nin gerçekleştireceği etkinlikler tartışı- lacak. Eğitim seminerleri hakkında Cumhu- riyet'e yaptığı açıklamada. "Kadınlann poli- takada daha çok yer alması hepimizin amacı" diyen Üstün Küsefoğlu. kadınlann siyasal hayatta yer almalannın bir demokrasi soru- nu olduğunu belirtti. • Üstün Küsefoğlu. RPli kadınlann, kendilerini ikinci sınıf insan yerine koyacak bir düzen için çalışmalannı, var olan düzenin yarattığı umutsuzluğa bağladı Küsefoğlu.SHPnin.kadınlannpolitik ya- şamda daha çok yer almalan amacını taşıyan çalışmalanna. 1990 yılında düzenlenen ku- rultayla başladığını ve bu kurultayda kabul edilen "kota şartıyla" önemli vol aldığını be- lirtti. Siyasi-bilimferdeki adı "pozitif ayrımcı- lık" olan ve SHP'de "kota uygulaması" ola- rak bilinen yöntemin, kadınlann. siyasi ya- şamda kendi kendilerini temsil edebilecek dü- zeyc gelinceye dek önemli ve zorunlu bir ön- lem olduğunu söyleyen Küsefoğlu. "kota uy- gulaması"nı şöyle açıkladı: "1990 yılında 'kota uygulaması' SHP'de bir tü/ük maddesi haline geldi. Her iki cinsin parti yönetim yerle- rinde, en az \ üzde 25 oranında temsil edilmesi şart koşuldu. Bunun sonucu olarak. bugün par- ti meclisinde 50 kişinin 13'ü kadın. Yine, Nisan 1993'te aldığımız bir kararla parti tüzüğüne, aynı kotamn delegeler bazında geçerliliğini de ekledik. Bu kota, kadınlar, erkeklerle eşit dü- zeyde temsil edilene kadar zorunlu bir uygula- ma." RP'li kadınlann. kendilerini ikinci sınıf in- san yerine koyacak birdüzen için çahşmalan- nı, var olan düzenin yarattığı umutsuzluğa bağlayan Küsefoğlu sözlerini şöyle bitirdi: "Sarsıntılı dönemler insanları böyle aşırı noktalara çekebilir. Bu. bütün dünyada yaşa- nan bir olay. Kadınlann siyasette yer alması olumlu bir gelişme. Ancak biz katılımcı kadm- lardan yanayız; çünkü, çocuklanmızı çağdaş, demokratik ve özgür bir düzende yetiştirmek istivonız." BIZBIZE ERDAL ATABEK Çapşafa Dolanmak... Dilimizde bir deyimdir "çarşafa dolanmak". Yataktan aceleyle kalkmak isterken çarşafa dolanıp debelenmek anlamına gelir ki "bir işi yapmak isterken eline yüzüne bulaştırmak" yerine kullanılır. RP'nin istanbul adayı Tayyip Erdoğan muhterem de "şehrin yağmasını dur- durmak'tan dem vururken, "dürüst yönef/m"falan der- ken tam anlamıyla "çarşafa dolanmış"t\r. Sultanbeyli'- de orman bölgesinin imara açılıp yağmalanmasında ortaklık yaptığı, mahkeme kararıyla ortaya çıkmıştır. Böylece modacı Piyer Kardin'i getirtip de çarşafı moda etmeye gerek kalmadan çarşaf ayağına dolanmıştır. Böylece kimsenin kimseden farkı kalmamış, "onlar dü- zen yanlısı, biz düzene karşıyız" sözlerinin cJe öteki ör- neklerde de olduğu gibi geçersiz olduğu ortaya çıkmış- tır. Bu olayia Refah Partisi'nin oytarının düşeceğini sanmakyanılgı olur. Çünkü bu partiyeoy verenler bilinç- le değil inançla oy verdikleri için bu olayın da "zındıkla- rın.masonlann, siyonistlerin komplosu olduğuna" ko- layca inanırlar. Olayın etkisi, bu partiye gelmesi bekle- nen tepki oylarınin üzerinde görülür. Beklentileri gerçekleşmeyen, hayal kırıklığına uğramış bteki partile- rin yandaşlarıyla "bir de bunu deneyelim"diyen yansız- lar, oylarını Refah Partisi'nden çekebilir. Ama bu olay ortaya çıkmasaydı hiçbir şey yok muydu? Refah Partisi'- nin iktidara yürüdüğü sinyalleri gelmeseydi bu toplu- mun sadece laik kesimi mi kaygı duymalıydı? Sıvas'ta yakılarak öldürülen 37 aydın insanın alevleri sönmeden RP Genel Başkanı N. Erbakan'ın olayı hiç kı- namadığı, üzüntü duyduğunu bile söylemediği, sadece "oraya ne için gittikleri malum kişilerin tahriki" dediği dikkatlerden kaçmalı mıydı? Sıvas olaylarının süregelen duruşmalarının bile Sıvas olaylarının bir devamı gibi ya- şandığı çok mu önemsizdir? Bu olayın sanıklarının arka- sında duran politik gücü kimler temsil ediyor? Atevler içinde kaybolup giden insan varlıkları usulsüz yapılan evlerden daha mı önemsiz ki? Sorulması gereken soru- lar bunlar değil mi? Olaylarda önemli rol oynayan kişi- lerden kaçırılanlar kimler tarafından, nasıl, nereye kaçı- rılmışlardır? Orman alanına kaçak yapılan yapılan manşetlere çıkaran medya, bu olaya neden yer bile ver- memektedir? ANAP ve DYP bu olay hakkında nasıl bir değerlendirme yapmaktadır? SHP bu olayda iktidar or- tağı olarak verdiği sınavı sorgulamış mıdır? Doğru soru- lar bunlardır ve bu sorulann doğru yanıtları verilmedik- çe RP'nin oylarının pek de artmayacak olması önemli olmayacaktır. Hikmet Çetinkaya'nın geçen cumartesi günkü "Laiklik Karşıtı Güçler" başlıklı yazısında yer alan şu satırları yeniden okumakta yarar var: "DYP ve ANAP bugun tarikatlarla iç içe yaşıyor. Yaşadığı için de laiklik karşıtı güçlere ödün vermek zorunda kalıyor. Ka- ra yobaz çeteleri Türkiye yi dört bir yandan kuşatıyor. Asıl tehlike Refah 'ın yukselişi değil, tarikat odaklarının siyasete egemen olmalarıdır." "Adil düzen" masalına bir de bu pencereden bakmakta yarar var sanırız. Bir ekle- meyle bu saptamaya dikkat etmekte çok yarar var, DYP ve ANAP hep tarikatlarla iç içe yaşadı. Onun için de din fanatizmiyle ilgili bütün olaylarda arkada duran siyasal fona dikkatle bakılmalıdır. Sıvas olayları bir kez daha rant paylaşımının insan canından çok daha önemli sayıl- dığını, bu bakımdan sermaye partilerinin hiçbirisinin de ötekinden farklı olmadığını, sermayeye bağımlı medya- nın da bunu örneklediğini ortaya koymuştur. Halkın durumunda değişen bir şey yoktur. Bu olup bi- tenlerden halkı suçlamak, onları "aptal" bulmak, bütün bunlara layık olduğunu söyleyip rahatlamak içi boş bir elitizmden kaynaklanmaktadır. Sosyal tarihi boyunca güvensiz bırakılmış, sorunlarına, bu sorunların neden- lerine inilmemiş, devlet eliyle biçimlendirilmeye çalışıl- mış halkın kendi kimlik arayışına şaşılmamalıdır. Tür- kiye'de politika sadece bu arayışa yaslanarak yapıldığı için de öncü rolünü oynayamamış; her muhalefet, iktida- rın kaçınılmaz yıpranışıyla kendi sırasını beklemiştir. Bu tahtarevalü bugün tıkanmış görünüyorsa sorgulanması gereken politik gücün kendisidir. Bu noktada en büyük yanlışın Türkiye'de solun, sosyal demokrasinin. demokratik gelişimin, demokratik ku- rumlaşmanın önünün tıkanması olduğunu görmek zo- runludur. Bugünü yaratanlar geçmişin sağ politikalan, askeri yönetimleri, yağma düzeninin kurucuları ve yan- daşlarıdır. Olay salt Refah Partisi'nin yukselişi olarak görülüp de asıl nedenler kaçırılırsa, bugün beklenenler- den çok daha fazlası gelecekte olacaktır. Doğru bir gele- cek, onu hak edenler için var olacaktır... Işçi Paıtisi 76iliıı adaylaruııaçıkladı ANKARA (UBA)- Işçi Partisi'nin 76 ıldekı belediye başkan adaylan açıklandı. İşci Partisi Genel Merkezi'nden bugün yapılan açıklamada. partinin 76 il merkezinin tamamında belediv e seçimlerine girdiği v e Türkiye"nin istisnasız bütün ilçelerinde il genel meclisi seçimlerine katıldığı bildirildi. İşçi Partisi'nin 76ildeki belediye başkan adaylan şunlar: Ferit Işık (Adana) Zeki Tunç (Adıyaman). Nazım Topçu (Âfyon). Gültekin Kaya, (Âğn). Satümış Hokka (Amasya). Hasan Yalçın (Ankara). Bayram Atasoy (Antalya). Halil Alkan (Artvin), Vural Eraksoy (Aydın), Necati Ağralı (Balıkesir). Nihat Sürücö(Bilecik). Düzgün Çaynak (Bingöl). Hiisamettin Kurultay (Bitlis). Bayram Fındıkçi (Bolu). Mevlüt Baş, (Burdur). Mehmet Alanbel (Bursa), Zuhat Yokuş (Çanakkale). Gülizar Kızılçeç (Çankın), Mehmet Patlar (Çorum). Mustafa Güleç (Denizli), Mehmet Bedri Gültekin (Diy arbakır). Mahmut Sankaya (Edirne), Tekin Ulgur (Elazığ). Hüseyin Çakan (Erzincan), V'eli Sıvaslı (Erzurum). Memdun Canbay (Eskişehir). Zeki Keskin (Gaziantep). Aziz Koçal (Giresun). Ali Doğan (Gümüşhane). Sait Karahan (Hakkari). Fuat Terzi (Hatay), Mehmet Ali Tüfekli (lsparta). Yusuf Çelik(İçel). Aslan Kılıç (İstanbul). Adil Arslan (İzmir). İsmet Arslan (Kars).OriıanBal (Kastamonu). HaydarÇağlar (Kayseri). Baki Yalçın (Kırklareli). Ramazan Halıcı (Kırşehır).KaiTÜIDede (K.ocach). İlhanKirit (Konya). Fahrettin Gülerce (Kütahşa).HasanKayaş (Malatya). İsmail Durna (Manisa). Ali Yağrı (Kahramanmaraş). Mustafa Birçek(Mardin).Yahit Göcügenci( M uğla). Cemal Aydın (Muş). Yunus Altıkulaç (Nevşehir). Emin Akyüz (Niğde). Temel N. Yümaz (Ordu). Metin Sina Kan (Rize), Kemal Ağralı (Sakarya). Hasan Ortatepe (Samsun). İsmet Öğütücü, (Siirt). EmineNamver (Sinop). Haldun Çubukçu (Sıvas), TaşkınTarman (Tekirdağ), Timur Koçak (Tokat), Turan Kaya (Trabzon), Ali Tacer (Tunceli). Mehmet Sevimli (Şanlıurfa). Gürcan Sağcan (Üşak), Yusuf Arıkanoğlu (Van). Haydar Onay (Yozgat). Niyazi Işık (Zonguldak), Süleyman Yörük (Aksaray), Yakup Yalçın (Bayburt), Ahmet Saygı (Karaman), Mehmet Nuri Aytekin (Kınkkale), Metin Âktaş (Batman), Guri Benzer (Şırnak), Ali Osman İnce (Bartın), Şenel Gökçe (Ardahan). Celal Ersoy dğdır).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear