25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET2 20ŞUBAT1994PAZAR KULTUR Âksanat'ta Nil Yalter'in video-enstalasyonlarısergileniyor ağdaş sanat akımlan arasında önemli bir özelliğe sahip olan video sanatı, öncelikle sanat yapıtının klasik tüketim biçimini değiştirmek istemiştir. lali 1%5'ten bu yana çalışmalarını Paris'te sürdüren sanatçı Nil Yalter, 24 yülık aradan sonra video-enstalasyonlanyla Türkiye'de... . alter bu sergjdeki çabşmalannı bir enstalasyon olarak izleyiciye sunuyor. 10 TV ekranından sürekli gösterilen dört video fılmi, 1985-92 arasında bilgisayar yardımıyla gerçekleştirilmiş. KenÜesanatçırunortakbelleğiNECMİSÖNMEZ Aksanat'ta açılan Nil Yalter sergisi, 1965"ten bu yana çalışmalannı Paris'te sürdüren sa- natçırun 24 yıllık bir aradan sonra İstanbul'da açtığı ilk kişisel sergi olduğu ıçın önemli bir haü- rlatma özellığıne sahıp. Pans Modern Sanatlar Müzesı'- Museum Ludvıg. Georges Pompidou Müzesi. VVhitney Amerikan Sanatı Müzesı gıbı uluslararası müzelerde sergıler açan Yalter. çalışmalannı video başta olmak üzere yenı tek- nolojikrin yardımıyla gerçekleştırmektedır. Çağın sorunlan üzerinde yeni yorumlara gıren Yalter'le birlikte hazırladığımız İstanbul sergısı. öncelikle bu şehrin belleğine gönderme > apıv or. 1938"de Kahire'de doğan sanatçınm bugüne dek geçirdiği yaşam seriivenı dolaylı olarak sanat se- rüveninin içine geçmiştir. Bu birlikteliği vurgu- layabilmek için sergide İstanbul'un tarihsel bel- leğine gönderme yapan 2 anıttan yola çıkuk. Bunlardan ilki Sultanahmet Meydanı'ndaki Yılanlı Sütun, diğeriyse Fatih'teki Kariye Kilise- si'ydi. Yalter, 23 yıldan sonra İstanbul'u ziyaret etmeve geldiğinde bu 2 anıttan fazlasıyla etkilen- mişti. Bu etkilerin bir sergi mantığında orta> a çı- kabilmesı ıçin "çok odaklı" bir yapı kurmaya karar verdik. Video. resim. fotoğraf tekniklerin- de üretılmiş işlerin birlikteliğinden oluşan bu sergide öncelikle ortaya çıkan etkı tüm bu farklıhklara rağmen "gövdesel birtiktelik" oldu. 1973"te Paris Modem Sanatlar Müzesi'nde kendisine uluslararası bir ün getirecek olan Türkmen Çadın sergisini açan Yalter. bu çalı- şmasında Yörüklerin çadınnı temel bir form olarak kabul edip bu tema etrafında gelişen et- nolojik kökenli vorumlamalara gırmışti. "Başsız Kadın" isimli ilk video çalışmasında "performan- ce"la kavramsal sanat arasında bir divaloğa gi- ren sanatçı, bu tarihten itibaren gelıştirdiği tüm işlerinde farklı tekniklerin birlikteliğinden do- ğan özgün bir yorumlama çizgızıne ulaşmıştır. Sanat yapıtını demokratikleştiriyor Çağdaş sanat akımlan arasında önemli bır özelliğe sahip olan "VideoSanatı" önceliklesa- nat yapıtının klasik tüketim biçimini doğiştir- mek istemiştir. Müzeyada galerilerdesergilenen geleneksel sanat yapıtlan, 20. yy. insanına gere- ken oranda cazip gelmiyordu. Çünkü gelişen dünyanın bir parçası olarak hem sanatseverler Sami Güner'in anısmayarışma • Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin 1991'de yitirdiğimiz Sami Güner anısına düzenlediği uluslararası fotoğraf yanşmasınm sergisi yann YıldızTeknik Üniversitesi'nde açılıyor. MEHMETBAYHAN 20 Şubat 1991 "de ka> betmıştık Sami Güner'ı. Türkiye've fotoğ- rafı sevdiren insanı. Zaman nasıl da akıp gitmekte. Zaman >a da bizler. Bizler >a da ben... Her başım sıkıştığında O"nun bitmez tükenmez coşkusunu ve sevgisı- ni, sevecenliğini anımsıyorum. Ben'den yola çıkarak bütünü ku- caklayan. Fotoğraf. on dokuzuncu yüzyılın ilk yansında bulundu. Endüstri devrimınin geliştirdiği sosyal yapının artan gereksın- melerinin karşılanabilmesi içın teknolojiye dayalı yenı üretim yollan aranmasının sonuçlann- dan biri idi. Fotoğrafın, sergı sa- lonlan dışında geniş çev reye ula- şabilmesi için matbaa baskı yön- temlerinin gelişmesi gerekecektı. 1900 sonrasında günlük basın. fotoğrafı kullamr oldu. 1940'ta renkli fotoğraf yaşama kanştı. Clkemizde renklinin yaygınlaş- ması 1960sonrasındadır Ulkele- rin kültürel yapısı, iç ve dış ticare- ti gelişmeye başlayınca rek- lamcılıktan ve reklam fotoğrafı- ndan (tanıtım fotoğrafı) söz edi- lebilirdi artık. Türkiye'de tanıtım fotoğrafının öncülerindendir Sami Güner. Matbaada basılacak her tür malzeme için umulmadık fotoğ- raflara gerek duyulur ve zaman kısadır. Şimdi gelişmekte olan fotoğraf arşivlerinin amaa bu gereksinimleri hemen karşılayabilmek. Ama uzun süre bu tür istekleri tek bir arşi\ -kişi karşı- lamıştır: Sami Güner. İşyerinde>dım. pamuk kozası fotoğrafı anyorlardı. Işıklı masasını donatıverdi: fi- lizlenmişi, açılmamışı. açılmışı, toplanmışı... Ne aranır, nasık istenir, hangi mevsimde nerede ne çeki- li, iyi biürdi. Havıflandığına çok tanık olmuşuzdur, "Ah şimdi Ağn'da kar ve kovunlar" veşa "Alanva'da çivit mavisi denizin tam zamanı" ya da "Portakal çi- çekleri açmıştır, orada olmalıydım..." Bir keresinde Bolu'ya gidiyorduk, sert bir frenle durdurdu arabavı ve fırlayıp gjtti. İleride bir çayır ve sürü. Döndüğünde "Sütçüler, ayakkabıcılar çok istiyor bunlan" demişti. Günlük tüketimi karşılamak durumundakı profes- r 0 1991 yılında bir trafik kazasuıda yitirdiğimiz Sami Güner, tanıtım fotoğrafınm ustasıydı. yonel fotoğrafçı. ne arandığını ve bunlan nerede bu- İacağını bilmek durumundadır. Bunu en iyi bilen Sami Güner'di. Korkanm, bıraktığı boşluk bu açı- dan pek doldurulamadı.. Ancak O'nun çok büyük bır özelliği vardı. Fotoğ- rafı. daha doğrusu fotoğraf yoluyla tüm aynntılanna dokunduğu varoluşu tutku ile sevivordu. Dışandan bir gözlemci gibi değil. içeriden bir parçası olarak... Doğanın uyumunu ve titreşimini yüreğinde yaşıvor ve çevresindekilere aktanvordu. Şöyle demişti: "Fotoğraflarken sanki \ar olan her şeyle konuşuyo- nım. Aman Tanrım şunlara bakın; ağaçlar. çiçekler, tomurcuklar, kelebekler. Binbir türlüsü. Mutluluk, se- vinç bunlar. Daha da ötesinde bir şe>ler, ama anlata- mıyorum. Fotoğraflarını çekijorum, do\amıyorum." Gerçekte daha güzel anlatıla- mazdı. Profesvonel şaşamın kazan- dırdığının tümünü. çok sevdiğı ulkesinın güzelliklenni görün- tülemek \e herkese göstermek ıçın harcadı. Kaç ülkeye gıtti ser- gileri... Son sergisini Bursa"da açmış ve dalga dalga yükselen sesi ile son konuşmasını orada vapmıştı. Şimdi Bursa Büvükşe- hır Beledıve Başkanlığı O'na vakışır bır çalışma ile anıvor us- tayı: Sami Güner Uluslararası Fotoğraf Yanşması. Ulusal bo- \ utta başlatılan bu güzel çalışma genişlivor, 52 ülkeyi kucaklıvor. 950 kişi 4081 fotoğfafla katılı> or. Ödüller dışında 123 siyah-beyaz ve 48 renkli baskı, sergide ver alı- vor. Sıvah-bevaz bölümde Ya- kup Kütük (Adana). renklide Sadık Demiröz (Eskişehir) ve Adem Sönmez (Muş) ülkemızden ödül alanlar oluv orlar. Bursa Bü- yükşehir Beledive Başkanı Sayın Teoman Özalp'ın. Sami Güner ile dostluğunun getirdiği anışın öte- sinde. fotoğraf çalışmalanmıza bilinçli bir katkı olan bu güzel çalışmanın gelenek olarak süre- cek olması hepimiziçin seyinçtir. Yanşma sekreteri İlhan Özer ve ekibinin özverili çalışması nite- likli sonucu getirdi. Sergilenen fotoğraflann tümünün basıldığı katalog dışanda da ilgi görecek- tır. Ancak birtakım küçük kusur- lann önlenebilmesi için daha \akın işbirliği yapılması umula- bıhr. Sami Güner'i kaybedişimizin üçüncü yılındayız. Doğrusu. kayıp sözcüğü gönlümdeki an- lamla pek u\ uşmu\ or. Evet. yok artık Sami Ağabe\. Belki de her yerde. her yamacın arkasında. çeşmenin başında. taa uzaklar- dakı yelkenlinin içinde. Fotoğ- raflarda. duygularda, gür kahka- halarda (hala atılabiliyorsa). Yanşmada seçici kurul özel ödülünü alan fotoğra- fa birazcık değinmek istiyorum. Zaten kendisi gözle- rimize değinmekte. Bilinçli ve oldukça düzevli bir çalışma olmasının yanında, seçerken belkı çok değil. ama şimdi bakarken sankı Sami Güner de o\u ile destekledi duygusuna kapıhyorum. Güzelı bilen \e seven, sevdiren Usta'yı ruhumuzla du\arak. Güven Aktaş, A. Halitn Kulâksız, Sedat Tosunoğlu \ e Sefa L lukan ile beraber pa> laştık ödüllerin sorumluluğu- nu. Fotoğrafseverler, yanşma sergisi yann 18.30'da Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Merkezı'nde açılı- yor. Sami Güner'i 193 güzel fotoğrafla anmak isti- yorsanız hepınizı beklıvoruz hem de sanatçılar daha farklı bir yorumlamanın gerekliliğine inanıyorlardı. Video Sanatı bu cer- çevede sanat yapıtını demokratikleştiren bir özelliğe sahıptır. 1960"lardan itibaren Nam June Paik, Wolf VosteU gibi öncü sanatçılann çalı- şmalanyla uluslararası sanat ortamına yaratıcı bır malzeme olarak giren video'\a karşı Nil Yal- ter'ın gösterdiğı ilgi iki aşamalı bır gelişim çızgi- sinden geçtı. 1974-80 arasında "performance"- lannı belgeleyebılmek ve daha sonra bunlann üzerine müdahale etmek için \ ideo teknığiyle ıl- gılenen sanatçı. bu süreç içinde geleneksel resim dilinden üç boyutlu çağdaş sanat diline geçişini son derece duyarlı bir şekilde vapmıştır. 1980"- den itibaren "Töre"ler isimli çahşmalanna geçen sanatçı bu dızının devamı olarak ele aldığı tüm ışlennde sıstematık olarak "kişi ve kişiyi çevrele- yen dış dünyayı" kendisine tema olarak ele almıştır. Bu sergide Yalter çalışmalannı bir "ensta- lasyon" olarak izleyıcılere su- nuyor. 10 televizyon ekranı- ndan sürekli olarak gösterilen dört \ideo fılmi. 1985-92 arası- nda bilgisayar yardımıvla ger- çekleştinlmiş. Sergi alışıldığı gibi Aksanatın galerisinde de- ğil bale stüdvosunda ver aldığı için belirgin çe\ re faktörleri ser- ginın ıçine girivor. Bu faktörle- rin en önemlisi. bale stüdvosu- nun kuzev tarafında >er alan duvar büyüklüğündeki pence- reler. Bu pencerelerden gün bo- >unca farklı ışıklar. ezan \e çan seslenne kanşarak sergının kendı mantığı içmde sunmava çalıştığı "çokanlamlılığı" güç- lendiri\or. Bizanssanatının vorumu Bızans Sanatfnın şorumu olarak"Yılanlı Sütun""\e"Cho- ra Teması Üzerine 24 Çeşıtle- me" isimli çahşmalar serginin karşıtlıklara davalı >apısını daha belirgin olarak ele almak- tadır. Chora Kilısesi. Bizanssa- natının son dönemlerine rastla- yan çok ilginç yapdardan bin. 1313'te baştan başa yenilenen bu kilise. Ikonografık olarak Meryem Ana'ya olan ilgımn en az Hz. İsa ile kıvaslanabılecek bir yetkinliğe vardığı ender Bi- zans yapılanndan biridır. Yal- ter. Chora Kilisesi'nın Me- zarlık Bölümü kısmında \er alan Başpiskopos fresklerinden etkilenerek gerçekleştirdığı çalı- şmalannın en ilginç özelliği, kum bir yorumdan çok"'yeni- den açımlamaya" da\alı simet- rik yapılandır. Kurşun. mum, toprak boyası. akrilik gibi mal- zemelerle adeta "İkona Tekni- ği'"nde gerçekleştirilmiş olan bu işler sergide dörtlü gruplar ha- lindesergileniyor. Yaltefin yetkin bir resim kurgusuyla siyah-beyaz arası- ndaki yüzlerce farklı tonu kul- landığı bu çalışmasının kendi içinde oldukça dramatik bir "ışık-gölge" yapısı olduğunu anlamak isteyen izleyicilerin sa- at 16.00'dan sonra sergı salonu- na gitmelerini önerivorum. İs- tanbul'un bir karabasan gibi görünmez olduğu bu yan ay- dınlık yan karanlık zamanlar- da videolann ışıklanvla sergi- deki parçalann gizli ışıklan. birbirine kanşı>or. Ezan sesıne kanşan Scarlatti müziğı belki de dünyada yalnızca İstanbul'- un sahıp olduğu o garip u\um- suzluğu hatırlatı\or izleyiciye. Sergi 24 şubata dek izlenebilır. 'Resimti Osmanh Tarihi', Fatih Reşat Nurisahnesinde Kültur Servisi- Beş yıldır Harbive Muhsın Ertuğrul Sahnesı'nde kapalı gişe oynayan "Resimli Osmanh Tanhı". 24 şubat perşembe gününden itibaren Fatih Reşat Nun Sahnesi'nde de sahnelenmev e başlayacak. Turgut Özakman'ın y azıp Ergjn Orbe> "in sahneye ko> duğu müzıkal güldürü "Resimli Osmanlı Tarihi"nde, önemli rolleri Zihnı Göktay. O\a Palay, Ali Berge, Rauf Altıntak, Özdemir Han, Emin And. Cmıt İmer. Uluer Süer. Devrim Parscan, Naşit Özcan, Hakan Güner, Fahri Kıncır'la birlikte çok sa> ıda dansçı da rol alıyor. Oyun, Vakıf Efendi'nin içip ıçip rüyasında kendisıni Osmanh tarihinin içinde bulmasını konu alıv or. Tuncer Cücenoğhı Toplu Oyunlan Kufrür Servisi- Son dönemın \ erimli yazarlanndan Tuncer Cücenoğlu'nun üç oyunu bir arada Mitos Boyut Yavmlan'ncayayımlandı. Yazann. bu dizideki ikinci kitabı olan bu eserdeki oyunlar: Helikopter, Yıldınm Kemal. Kadıncıklar. Helikopter oyunu. yazann en son oyunu olup ilk kez > a> ımlanıv or. Halen Avrupa'da 69 oyun arasında yanşmakta olan Helikopter; Almanca, Yunanca ve Bulgarca"> a çevrildi. İngilizce'ye de çevrilmekte. Yıldınm kemal, ülkemizde hiç sahnelenmemiş bir o> un. İzmir'ın ışgali öncesindeki gün başlayıp, işgal günü bitiyor. Kurtuluş Savaşı dönemınde yaşamış gerçek bir yurtsevenn ö\ küsü. Kadıncıklar ise yazann bol ödüllü ve uikemızde pek çok kez sahnelenmış ünlü bir oyunu. Kitabın başında üniversite öğretim görevlisi Hülya Nutku'nun yazar ve oyunlan hakkında ve aynca yeni oyunu Helıkopter üzerine incelemesi de bulunuyor. Zülfikar Sayın y ın Eskişehir sergisi Kultür Seryisi - Zülfikar Sayın'ın resim sergisi Eskişehir Anadolu Cniversıtesı Güzel Sanatlar Fakültesi Palet Sanat Galerisi'nde sürüyor. Zülfikar Sa> ın 1987"de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Ana Sanat Dalı'ndan mezun oldu. 1987'de mezun olduğu kuruma araştırma görevlisi olarak atandı. Halen aynı kurumda "Çocuğun Eğitiminde Resimli Abece'nin Önemi. Bir ABECETasanmı" başlıklı sanatta veterlik tezini yürütmekıedir. 1991 vıhndaT.C.SağlıkBakanhğı, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğünce Ana Çocuk Sağlığı ve Aıle Planlaması konusunda dört afişi basılan, değişik yerlerde uvgulanan kıtap kapağı, afış, amblem ve logotayplan bulunan Savın. birçok yanşma ve karma sergilere katıldı. bır kışısel sergı açtı. Doğumunun 90.yılında Aram Haçaturyan Dünyaca tanınmış bestecı Aram Haçaturyan, doğumunun 90. yıldönümü nedeniv le düzenlenen bır konserle anılıyor. Müzik çalışmalannı ÂBD'de sürdüren piyanist Şahan Arzruni, yann saat 19.00'da ktanbul Alatürk Kültür Merkezi'nde. Haçaturyan'ınvapıtlanndan oluşan, açıklamalı bır resıtal verecek. Surp Haç Ermenı Lısesi'nden Yetişenler Derneğı tarafından düzenlenen resital. "Aram Haçatunan'ın Pıyano MüzığY başlığını taşıyor. Bır konuşmasında. "Ben Trans Kafkasya halklannın kültürüne çok şey borçluyum" dı>en Aram Haçadury an. 1903 yılında Tıflıs'de. Ermeni asıllı bır aileden dünyaya geîdi Yapıtlannda Kafkas halk müziğının belirgin eıkılen görünen Haçaturyan'ınen tanınmış eserleri arasında. "Spartaküs" \e "Gayane" balelen. 1. ye2. scnfonı. keman. pıyano vevıyolonsel konçertolan veralıyor Pıvanist \eetnomüzikologŞahan Arzruni ise Ermenı müziğı üzenne araştırmalar yapan ve düny anın çeşitli ülkelennde konserler veren bır sanatçı. Karagöz Çırakhk Senüneri BURSA (AA) - Tûrk Gölge O> unu Karagöz'ün tanıtılması. \ aşatılması \ e \ a> gınlaştınlması amacıyla düzenlenen "Karagöz Çırakhk Semınen" >ann Bursa'da başlayacak. Bursa Karagöz Festıvalı Heyeti Başkanı Şınasi Çehkkol. gölge o\ ununun geçmişten günümüze uzanan en önemli sanat \e becerilerden biri olduğunu, bu sanatın gelecek nesıllere de aktanlması için Karagöz ustalannın vetıştırilmesı gerektiğini sövledi. Çelikkol, bu amaçla Kültür BakanlığTnın desteği ve Milletlerarası Kukla \ e Gölge Ov unu Birlığı Türkıye Mılli Merkezi'nin ışbirlıği ile organıze edılen semınerın*4 marta kadar süreceğinıkavdettı. Antalya 'dayeni bir sanatevi ANTALYA (AA) - Kültür-sanat etkinliklerinin giderek >a\gınlaştığı Antaha'da. \enıbirsanate\iaçıldı.Orkun Grafik v e Ozan Ofset AŞ tarafından açılan sanatev inde iki galeri. resim aıölvesı. fotoğraf stüdvosu. baskı atölvesive botanık bahçesı bulunuv or. Orkun Grafik Yönetım Kurulu Başkanı Himmet Öcal. sanatevinde sanatçılarla sövleşilerdüzenleneceğini.avncasanatevibünyesinde oluşturulacak bır fondan. plastik sanailareğitimi gören üniversite ve yüksek oku! öğrencılenne bursverileceğini bildirdi. Turan Erolile Osman Dinç'in ortak sergisi Kültür Servisi-Ankara'daSivah-Bevaz Sanat Galerisı 10. kuruluş vıldönümünü. Turan Erol \ e Osman Dinç'in ortak resim ve hevkel sergısı ile kutluvor. İkili sergi. geçen yıl şubat av ında Osman Dınç'in'Yedi Çağdaş Fransız Sanatçısı' sergi programı çerçevesinde av nı galeride yer alan hev kel sergisi sırasında gündeme getirilmişti. Turan Erol. 1994 yılı içinde Ankara. İstanbul. İzmir ve Adana'da açılacak sergilerle sürecek > oğun programına rağmen eski öğrencisının önerisinı kabul etti. Osman Dinç Fransa ve Türkıye arasında çok hareketli geçen 1993 yılından sonra 1994 yılına ilki Paris'te Philıppe Casini Galerisi'nde çok başanlı bir sergivle başladı. Bu sergiyi Dijon, Bourges ve Pans'te açüacakortak tematik sergiler izleyecek. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nden diploma alan Dinç. uzmanlık öğrenimı ıçin Fransa'v a gönderildi. Dönüşte bir süre resim öğretmenliği yaptı. 1974"te tekrar Paris'e gittı ve atölyesinı kurdu. Halen Bourges kenti Ulusal Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda heykel atölyesi profesörü olan sanatçı. geçen > ıl UNESCO Genel Merkezi'nin düzenlediği uluslararası vanşmada Türkıye Ulusal Komitesf nın adav ı olarak heykel ödülünü kazanmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear