22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetuıkava • Genel Yayın Daruşmanı: Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürleri: tbrahim Yüdız, Dinç Tayanç (Sorumlu),* Haber Merkezi Müdürü: Ipek Çaltşlar • Görsel Yönetmen: Ali Acar #Dış Haberler: Er- gun Balcı • Ekonomı: Abdurrahman Yıidırım • Istihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül- kadir Yüceiman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul- van No:125, Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tcl:4195020(7 Hat). Te!e.x:42344, Fa.x: 44195027 •İzmir Temsileisi: Serdar Kızık, H.Ziva Blv. 1352 S.2 3 Te!:4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax: 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erkut • Koordinatör: Ahmet Kondsan • Muhasebe: Böleat Vener • İdare: Hüseyin Gürer •Işletme: önderÇeük • Bilgı-tşlem: Nail Inal •Bılgısaşar Sistem: Mürüvet Çiier •Reklam Reha Işıtman Yayrofayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayınçılık A Ş T û k ğ C d . 3 9 410igaloğlu34334İst.PK:246İstanbulTel (0 2i:)5l2O5O5(2Ohaı)Telex 22246. Fax <0 212(51385^5 20ŞUBAT1994 Imsak: 5.20 Güneş: 6.45 Öğle: 12.25 İkindi: 15.21 Akşam: 17.51 Yatsı: 19.10 Cindopuk'ta taş çıktı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk"un safrakesesinde taş olduğu belirlendi. Sevgi Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Cindoruk'un sağbk kontrolü amacıyla hastaneyegeldiği belirtildi, "Muayene ve tetkiklerde, safrakesesinde taş, koroner damarlannda sekonder kalp kasında hafif beslenme bozukluğu ve kolesterol yüksekliği tespit edildi. 3 terörist öldürüldü • ADAJNA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) - Siırt'te düzenlenen operasyonda 3 terörist öldürüldü. Iğdırve Mardin'de 9 terörist yakalandı, Diyarbakır'da 2 örgüt mensubu teslim oldu. Batman, Bingöl, Bitlis. Hakkâri. Muş ve Şırnak'ta yakalanan21PKK mensubu. yapılan duruşmalan sonunda sevkedildikleri adli makamlarca tutuklandı. İBDA-C üyesi 19 kişi tutuklandı • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep'te, yasadışı İslami Büyük Doğu Akıncılan Cephesi (İBDA-C) üyesi olduklan gerekçesiyle yakalanan 26 kişiden 19'u tutuklandı. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanıklar Malatya DGM'ye sevkedilecekler. DYP'den örgüte uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Seçim İşleri Başkanı Şinasi Altıner. 909 ilçe seçim kurulunu sahte aday listelerine karşı uyardı. Altıner, "Listesahtekârlığ] yapan örgütün gözünün yaşına bakmam, hakkında da dava açtınnm" dedi. Listelerdedeğişiklik yapıldıjbnı öğrenen DYP Seçim işleri Başkanı Altıner, önlem olarak 909 ilçe seçim kurulunu. gönderdiği bir faksla uyardı. Hûkümete marta kadar süre • İstanbul Haber Servisi- Kamu Çalışanlan Platformu. hükümeti uyararak. "grevli ve toplusözleşmeli sendikal haklann" derhal verilmesini istedi. Platformca yapılan yaah açıklamada, "'Bizleri dinlemeyen, taleplerimize kulak tıkayan hükümeti, her türlü baskıya karşın uyarmaya devam edeceğiz" denildi. Açıklamada, somut adımlar atılması için hûkümete vesiyasi partilere 1 Mart 1994'edeksüre verildiği. 22 şubat günü bir kez daha üretimden gelen güçlerinin kullanılacağı vurgulandı. Öğretmenlerin lojman kirası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kendilerinden 250 bin lira lojman kirası alınan köy öğretmenlerinden. bu kiranın kesilmemesi için Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın talimatıyla Maliye Bakanlığı'na sunulan öneri kabul edildi. Köy ilkokulu öğretmenlennden artık köy lojmanlan için kira alınmayacak. Tutuklu aileleri •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Kapalı Cezaevi"nde yakınlan bulunanaileler. 21 şubat pazartesine kadar görüşme izni verilmemesi durumunda kendilerini yakacaklannı açıkladılar. İnsan Haklan Derneği'nde dün bir basın toplantısı düzenleyen tutuklu aileleri. Ankara Kapalı Cezaevi'nde geçen cuma günü. Sıvasdavasında tutuklu bulunanlar ile siyasi mahkûmlararasında çıkan kavgadan sonra yakınlannın hayatlanndan endişe duyduklannı belirterek yanna kadar görüşme izni verilmesini istiyorlar. TRT'de atama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT Haber Dairesi Başkanlığı"na. bugöreve vekâlet eden başkan yardımcısı Okay Göçer atandı. TRT Genel Müdürü Tayfun Akgünerile görevden aldığı eski haber dairesi başkanı Şahap Alp arasındaki çekişme nedeniyle Göçer. bu görevi aylardır vekâleten yürütüyordu. Tansu Çiller'in Bilinmeyen Siyaset iîomanı Nursuıt Erel ,4li B i i g e Danışmanlar, 5 şubat akşamı, ikinci gün çıkacak Milliyet'in manşetinde "Çiller İstifa Ediyor" haberini görünce çok şaşırdılar. Haberin aslı yoktu. Tüm çabalanna karşın haberi manşetten indiremeyince, son çare olarak Özer Çiller'i aradılar. Özer Çiller'in yanıtı ilginçti: "Beni bunun için mi uyandırdımz?Bu haberin yayımlanacağını sabahtan beri biliyordum." Damşıkhistifahaberi-7- •••^^^ evlet Bakanlığı"nda işler aslı- W ^ ^ nda "karmasık" bir düzende m I yüriitülüyordu. Altyapısı bu- m W İunmayan, her hükümet deği- £ ^^T şikliğinde "arşivleri bile çöpe - ^ " • " ^ ^ atılan". temsil ödeneği olma- yan bakanlıkta masraflar olanak elverdiğin- ce, bağlı kuruluşlara yükleniyordu. Çiller'e tutulan uçaklar, toplantı organizasyonlan. hatta İstanbul'da bulunan "halkla iîişkiler" kuruluşunun faturalan. Eximbank"a gönde- riliyordu. Bakanlığın Bulvar Paias'tan sıkça verdiği "tavuklu sandviç" siparişlerinin bedelleri ise İhracatçı Birlikleri Fonu'ndan ödeniyordu. Bu fonun kayıtlan arasında bayan bakanın odasını süsleyen parfümlü kurutulmuş çiçek faturalan da yer aldı. Bu karmaşada bir gün Özel Kalem Müdü- rü Serpil Dikntenli, sekreterlere seslendi: - Şehmuz Özmen midir nedir. bir adam varmış... Nasıl bulacağız onu? O sırada özel kalemde bulunan Özmen. hayretle: - O adam bendenizim hanımefendi... Kalem odasındakilerin "gülüşmeleri"ne yol açan bu olaydan sonra Çiller. danışman- lannı çağırdı: - Yavrum. Şehmuz diye biri benim danış- manımmış... - Evet yukan katta odası \ar. sizin Alman- ya daruşmanınız olduğunu söylüyor. - Yok canım, ben pek lanımıyorum. şunu bir araştırsanıza... Danışmanlar Şehmuz Bev "i biraz tanımak için sohbet ettiler. Şehmuz Özmen, uzun sü- re Almanya'da yaşamış. Mardin aksanlı, se- vimli bir genç adamdı. Danışmanlara, 1980 başlannda Almanya'da Çiller'le çektirdiği. şiyah-beyaz fotoğraflarda Tansu Hanım'ın İspanyol paçalı pantolonlan ile gülümsediği resimleri göstererek kendisini anlattı: - Ben Bavyera "hayaletindenim' (eyalet de- mek istiyor), Sayın Bakan bana seçim işleri- ni verdi. ben İstanbul'da kampanya yürüt- tüm. Şimdi de Almanya'da Çiller Hanım'ı tanıtacağız... Özmen, diğer danışmanlara içini dökmüş olmanın mutluluğu ile Almanya'ya geri döndü. Ancak Özmen, "Türkiye'yi sarsacak re- formlann tasarlandığı" bakanhkta, danış- manlararası oda savaşlannın yaşandığından habersizdi. uçağı daha Ankara semalann- dan uzaklaşmadan. odası, danışman Yücel Edil taraftndan kapıldı. Edil'den boşalan odaya ise aralannda Nermin Berki'nin de yer aldığı birkaç kişi birden hücum etti. Bu köşe kapmaca sırası- nda sekreterler de odadan odaya geçmek. odacılar ise masalan oradan oraya taşımak durumunda kaldılar. Odalara en son gelen bir teknisyen, telefon hatlannı tekrar düzen- liyordu. Nevv York City Üniversitesi ve Cenevre İdari Bilimler Enstitüsü"nde kürsüleri bulu- nan ünlü iktisatçı Salih Neftçi. Başbakan Demirel ve Tansu Çiller'in "özel daveti" üze- rine Türkiye'ye geldi. Bir cumartesi sabahı Devlet Bakanhğı'nın kapısındaki görevliler- le yanm saat tartıştıktan sonra içeriye "zor- lukla" girebilen Prof. Neftçi. hemen çalışma- lara başladı. Kendisine. "uzun, büyük bir masa" isteyen Neftçi. Merkez Bankası. Ha- zine ve Planlama'dan ekonominin son duru- muna ilişkin bilgileri getirtti. Prof. Neftçi. in- celemeleri sonucunda "bir Lstikrar programı hazırlanması gerekfiğiııi" söyledi ve şu öneri- de bulundu: - Acı reçetenin toplumun çeşitli kesimleri- ne adil dağılmasını sağlamak ve üst gelir grupianndan tek kez alınacak bir kaynak is- temek... Bu cümle basında kıyameti kopardı. "Kel- le vergisi" adı lakılan önerisi nedeniyle Prof. Neftçi topa tutulmaya başlandı. Devlet Ba- kanı Tansu Çiller bu yoğun tepkiyi görünce. Neftçi'yi yalnız bıraktı. oysa İstanbul Sanayi Odası'nda birkaç gün önce yapılan bir top- lantıda şunu söylemişti: - Her türlü fedakârlığa hazırlıklı olmahsı- nız... Olmazsanız biz gene döner. onu sizden toplanz... O günlerde İstanbul'da Hürriyet gazetesi- ni ziyaret eden Devlet Bakanı Çiller. Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün. Salih Neftçi'nin vergi önerisini anımsatması üzeri- ne şunlan söyledi: - Ertuğrul Bey!.. Neftçi'yi ciddiye almayın. "Dengesiz" bir kişiliği var... Çocuğunun ra- hatsızlığından etkilenmiş, bu da tavırlanna yansıyor... Odada sessizlik oldu. Çiller'in bu sözlerini duyanlar şaşırdılar ve üzüldüler. Türkiye ekonomisinin düze çıkanlmasında "çok nor- mal sayılabilecek" bir vergi önerisinin böyle bir yaklaşımla çüriitülmek istenmesinı hiç 'Insani" bulmamışlardı. Devlet Bakanlığı'na. Çiller'in basın danış- manlanna, Hürriyet gazetesinin İstanbul Bürosu'ndan bir telefon geldi: - Sayın Çiller fala çok meraklıymış. Hatta günde birkaç kez kahve falı baktınrmış. Biz bunu bir \azımızda kullanacağız. Bö> le bir olayın "politik skandai" yarata- cağını düşünen danışmanlar. Hürriyet'i ön- ce yanıtsız bıraktılar ve o günlerde. Ankara"- da bulunan Özer Çiller'e. "utana sıkıla" ko- nuyu açtılar: - Sayın Bakan'ın böyle bir ahşkanlığı var mı? Hürriyet soruyor... Özer Çiller: - Aman bu çok önemli. Ben Tansu'ya da bu konuda dikkat etmesini söyleyeyim. Te- şekkür ederim çocuklar. Hürriyet'ın konuyu haber yapma girişimi, "o gün için" soğutuldu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 5 şubat gecesi "çok hareketli" bir oturum ya- Tansu Çiller'in Milliyet'te çıkan istifa haberi danışmanlarını çok şaşırtmıştı. şanıyordu. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanhğı'nın bağlı kuruluşlar bütçeleri gö- rüşülüyordu. Tansu Çiller, Devlet Bakanı olarak ilk kez komisyondaydı. Saatler süren oturum bo- yunca, oturduğu yerden kalkmadı. Sağında DPT Müsteşan İİhan Kesici. solunda HDT Müsteşan Tevfik Altınok vardı. Adnan Kah- veci, Güneş Taner ve Işın Çelebinin başı çek- tiği muhalefet sözcülerinin sorulannı iki müsteşanyla "isrisare ederek" şanıtladı. Oturuma ilerleyen saatlerde katılan Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğiu da kendi- sine arkalarda bir \er bulabildi. Saat 23.00 sıralannda Çiller'in basın danışmanlanna gazeteci Metin Işık bir not iletti: - Yannki Milliyet gazetesinin manşeti, "Çiller istifa ediyor" şeklinde... Danışmanlar bu nottakı bilgiyi hûkümete aynlan komisyon sıralanndaki Çiller'e iletti- ler. Devlet Bakanı, "Kesinlikle böyle bir şey yok. Bu habere müdahale edin" dedi. Danış- manlar. Milli\etın Ankara'dakı İstihbarat Şefı Fikret Bila'yla görüştüler. Ancak saat 24.00'e gelivordu. manşet değiştirilemedi. Danışmanlar. o sırada milletvekillerinin so- rulannı \anıtlayan Çiller'in verinden kalk- masının olanaksızlığını fark ederek, Özer Çiller'in şu sözünü anımsadılar: - Milli>ct'le herhangi bir sorun olursa ben hallederim. Aydın Doğan çok yakın dostum- dur. Bunun üzenne Özer Çiller telefonla arandı: - Özer Bc>... Milliyet'in yannki manşeti Tansu Çiller'in istifasıyla ilgiliymiş. halbuki 'Some - timehoca': Tansu Çitter Haber Merkezi - Prof. Dr. Tansu Çiller. bilim kadını olarak uluslararası önemde birçalışma yapmamıştır. ama iyi okullarda okumuştur. Prof Dr. Tansu Çiller 1967 yılında Bo- ğaziçi Üniversiıesi'nin. o zamankı adıyla Robert College'in Ekonomi Bölümü'nü bitirdikten sonra. her Robert College'linın gönlünde yatanı gerçekleştiriyor \e Ame- rika'ya gidiyor. Amacı. akademik kariyer \apmak ve iyi bir bilim kadını olmak. Ro- bert Collcge'lilenn çoğunda böyle ulvi amaçlar vardır. Kendilenne hep en tepede yerler rezerve ederlcr. Bir çoğu da bunu ba- şanr. Aralanndan çok iyi bilim adamlan çıkmıştır: iyi politikacısını da yetiştirmiştir College. köıüsünü de. De\ rimcinin de iyisi \e kötüsü oradan yetişmiştir. Doktor unvanı alıyor Çiller'i önce N'evv Hampshire Üni\ersi- tesi'nde görüyoruz. 1969'da orada master çalışmasını bitirdikten sonra Connecticut Universitesi'nde "Kalkınma Finansmanı Stratejisi" (Strateg) of development fınan- cing) başlıklı çalışmasıyla doktor unvanı alıyor. Hemen arkasından Amerika'nın çok iyi eğitim fakültelerinden (kolej) biri kabul edilen Franklin and Marschall'da bir yıl kadar öğretim üyeliği yapışor. 1974 Eİci- mi'nde de Boğaziçi Universitesi'ne giriyor. Bu noktada okudueunuz bu yazının sıkıcılığını gidermek için vurtiçi araştırma- lanna ve bilimsel çalışmalanna biraz ara verip. Tansu Çiller'in üniversite - öğrenci ve bilimsel ha\atla ilişkileri konusunda edindiğimiz daha cazip ve renkli bilgileri aktaralım. Ders vermeyi pek sevmiyor Çiller'in öğrencilere sınıfta ders vermeyi çok sevmediğini görüyoruz. Sık sık dersle- rini iptal ettirmekte ve "Tansu bugün yok" notlan astırmaktadır. Ders \ermek \erinc bazen öğrencilen odasına çağırmakta ve yazılı öde\ ler hazırlamalannı istemektedir. 'Paper'ını hazırlayan öğrenciler tartışabil- mek için bazen günlerce hocalannın peşin- den koşarlar. Tansu Çiller'in bu tutumu espri konusu olmuştur. Üniversitede yasal olarak full-time ve part-time (tam gün ve yanm gün) çalışan hocalar vardır. Çiller ve benzeri hocalar için geliştirilen bir deyim ise "'some-time hocalar"dır. Boğaziçili öğrenciler. dönem sonlannda hocalannı değerlendinrler. Bu bir Ameri- kan geleneğidir. Hocalann ders anlatma özellikleri. derse ve öğrenciye ilgileri. ) r et- kinlikleri. "bilgisi-milgisi" açısından öğren- ci notu verilir. Bir defasında karatahtada Prof. Demir Demirgil'e AA (en iyi), diğerle- rine BA vs. notu verilmiş ve Prof. Çiller'in adının karşısına da "bilgi yok" yazılmıştır. Bilim meslektaşlanndan bazılan. Tansu Hanım'ın hep övgüve alışık özelliğinden söz ediyor. "Tansu'ya prim verdiğini/ süre- ce, size karşı çok iyidir; ancak oyuncağını elinden alırsanız perdelerini nemen kapatır; dinJemez ve algılamaz." Bir başka meslek- taşı "Tansu hanımı anlamak gerçekten zor- dur. Yüzündeki güiümseme insanı aldatabi- lir" demckte . Tansu Çiller için üniversitenin. dışa yö- nelik çalışmalannda daha çok "ikinci dere- cede hayatı" gibı görünüyor. Üniversite çalışmalan bilime deeil daha çok iş hayatı- na yönelik. TÜSİAD. İSO ve İTO gibi iş- veren kuruluş ve çevreleriy le içli dışlı. Gerçi Türkiye'de bir ekonomi profesörü için bundan daha normali yok. Yüzde 99'u iş çevreleriyle bütünleşmiş durumdalar. Ökuldaki dcrslcrinin dışındaki zamanlan- nı danışmanlık. yönetim kurulu üyelikleri ile geçirirler. Tabii uzmanlıklan gereğince olarak Üniversitede yasal olarak full-time ve part-time (tam gün ve yarım gün) çalışan hocalar vardır. Tartışabilmek için bazen günlerce Çiller'in peşinden koşan öğrenciler, ona ve benzerlerine "some-time hoca'1 sıfatını takmışlardır kurumlara ve şirketlereekonomık raporlar hazırlarlar. Asıl "bilimsel çaltsmalannı" da hazırladıklan bu raporlar oluşturur. Buça- lışmalan küçümsedığimiz gibi bir sonuç çıkmasın lütfen... Ekonomi uzmanlanmız. bilim adamlarımız bu ülkeye her bakım- dan gerekli! 77'de doçent oluyor Şimdı vine Sayın Çiller'in akademik ça- lışmalanna dönelim: Çiller I977"de "Türk Sanayiinde İthal İkamesi ve Koruma Politi- kası" çalışmasıyia doçent unvanı alıyor. Meraklılar Çiller'in makalelerini. araştır- malannı yandakı listede ıncelevebilirler. Burada önemli bir nokta. Prof. Dr. Tan- su Çiller'in bu çalışmalarında hangi özgün fikirleri. yeni görüşleri savunduğu. çarpıcı görüşler ileri sürdüğü ve sorunlara ne gibi yeni ve akılcı çözümler önerdiğidir. Eko- nomi bilımıne hangi katkılan şaptığıdır. Bu sorulann yanıtı için tarafsız bir bilim- sel değerlendirme komitesinin kurulması ve Çiller'in bütün yayınlannı bu açılardan incelemesi. değerlendirmesi \e sonuçlannı açıklaması gerekir. Bunu biz >apacak du- rumdadeğiliz. Bu nedenle de objektiflikten uzaklaşa- rak. elimizde böyle bir değerlendirme ol- madan, "Sayın Çiller'in Türkiye için çok özgün ve yenilikler içeren bilimsel çalışma- ları olsaydı, bilim çevrelerinde, Türk ekono- mi havatında bunlann izi olurdu" şeklinde bir görüşü de savunmak istemiyoruz. Tür- kiye'dcki bilim çevrcleri. Prof. Dr. Tansu Çiller'in bu makalelerini. kendi araştırma- lannda reterans kaynağı olarak kullanıp kullanmadıklan da mcrak edılebilecek di- ğerbirsoruolabılır. Ama. Türkiye'de böyle bir reterans siste- mi. endeksi olmadığı için bunu da bilemi- voruz. Bitti böyle birdurum yok. Biz uğraştık. haberi in- diremiyoruz. Sayın Bakan ise komisyonda sizin yardımcı olabileceğinizi düşündük. Özer Çiller uykulu sesiyle şu yanıtı verdi: - Beni bunun için mi uyandırdınız? Ben o haberin yayımlanacağını sabahtan beri bili- yordum. Danışmanlar saatlerce boş yere uğraştık- lannı o anda farkettiler. İstifa haberi, sanki bir damşıkh dövüştü. Ertesi gün, Demirel'in gönderdiği milletve- killerinin baskınına uğrayan Çiller şöyle di- yordu: - Çocuklar, aslında bu haber çok hayırlı oldu. Değerimiz anlaşıldı. Yazık oldu Borsa'nın çanına İMKB Başkanı Yaman Törüner, Çiller'e yakınlaşmak isıiyordu. şöyle bir davette bulundu: Borsa üyelerine plaket dağıtım töreni ya- pacağız. Sayın Bakan da onur konuğumuz olsun. ödülleri onun elinden dağıtalım... Bu daveti kabul eden Çiller, 10 şubat günü- nü uygun gördü ve İstanbul'a gidildi. Devlet Bakanı'nın Danışmanı Ali Bilge, törenin bitiminde Çiller'e Borsa'da seansın açılışını anımsatan bir "altın çan ile tokmak" hediye edileceğini öğrenmişti. Epe> değerli olan bu hediye daha önce Güneş Taner'e de verilmiş ve basında spekülasyonlara yol aç- mıştı. Ali Bilge. İMKB'deki törene gitmek üzere yola çıktıklan Tansu Çiller'e bu duru- mu anımsattı: - Hocam bence bu hediyeyi kabul etme- yin. ' -NedenAli 9 - Çok değerli. Spekülasyonlara yol açar. Benim önerim şu: Biliyorsunuz Borsa'nın yeni binası yapılıyor. Buraya bir de müze kurulmasını önerseniz ve bu çanı müzeye ar- mağan etseniz hoş olur. Aynca şunu da söy- lersiniz, "Çanı armağan ediyorum, ama tok- mak bende kalacak" dersiniz. Çiller bu öneriyi çok tutmuştu. O gece Hil- ton'un altın kubbeli salonunda yapılan töre- nin sonunda bu sözleri söylediğinde "büyük sükse" yaptı: salon alkıştan inledi. Ancak ertesi sabah, Atatürk Havalimanf- nın VIP salonuna eşini Ankara'ya uğurla- mak üzere gelen Özer Uçuran Çiller. bun- dan hiç de mutlu olmamıştı, İMKB Başkanı Yaman Törüner'le şöyle konuştu: - Yaman Bey dün geceki toplantı nasıl geçti? - Çok guzel geçti. Sayın Bakan'a bir hedi- yemiz de olacaktı. ama sanıyorum bunu bi- zim Ali engelledi. - Hayırdır. neydi o? - Bir altın çan hediye edecektik Sayın Ba- kan'a. Borsa çanı. - Hav Allah. Törüner'in altın borsası Yaman Törüner. Ankara'ya birlikte dön- düğü Devlet Bakanı Çiller'e uçakta "Tür- kiye'de bir altın borsası kurulması" projesini açtı. Bu yolla Türkive'deki trilyonlarla ifade edilen ölü tasarruflann ekonomiye nasıl ka- zandınlabileceğini anlattı! Tansu Çiller. 7 bin 500 feet yükseklikte al- dığı bu öneriyi çok beğemişti. zaten böyle projelere bayıîır. önüne arkasına bakmadan sanlırdı. yeterkı onu kamuoyunun önüne çı- karan bir şey olsundu. uçaktan iner inmez. ayağının tozuvla Demirel başkanbğında toplanan Bakanlar Kurulu'na takdim etti. Türkive'de bir altın borsası kurulacağı habe- ri. Hükümet Sözcüsü Akın Gönen tarafın- dan "aynı gün" açıklandı! Cüneyt Arcayürek. Cumhuriyet'teki sütu- nunda bu konuya değinirken Bakanlar Ku- rulu toplantısı sırasında Çiller'in altın borsa- sı projesini gündeme getirmesi üzerine Baş- bakan Demirel'in. "Altın ithalatının serbest bırakümasından söz edivorsunuz. Bunu Mer- kez Bankası ve Hazine ile görüştünüz mü?" diye sorduğunu. Çiller'den ise. "Evet efen- dim, görüştük" yanıtının geldiğini yazdı. Oysa bu sürpriz haberi duyan Merkez Bankası ve Hazine hop oturup hop kalkmış- ıı. Hatta Bakanlar Kurulu gecesi. Devlet Ba- kanı Cavit Çağlar. Rüşdü Saracoğlu'nu aravarak sormuştu: - Başkan. Bu olaydan haberin var mı? Al- tın borsası kurulacakmış... - Hayır. Bu veni birgelişmeolsagerek... - Yok canım. Tansu Hanım bugünkü Ba- kanlar Kurulu'nda bunu anlattı. Sana da danışmış... - Yok efendim övle bir şey... Tansu Çiller'in yayınları Kitaplar: ' Türk Imalat Kesiminde İthal İkamesi',(1977-İKV). 'Dimva da ve Türkive'de Kur Politikaları', (1984-İŞOj. Dış Borçlanma'. (H. Kızüyallı ile birlikte, 1987- TÜSIA D ı. "KİT'lerin Ekonomide Maİivet Arttırıa Etkileri", ı M. Kavta: ile birlikte, 1988-İSO). 'Türk Finans KesimindeSorunlar ve Reform Önerileri', (M. Çizakça ile birlikte, 1989-İSO). Kamu Kesimi Açıklan ve Enflasvon', (T. Kavta: ile birlikte,. 1989- İSO) Makale, bildiri, araştırma raporu: 'Türk Sanayiinde Büyümenin Kaynakları ve Korunıa' - Foreign H'orkersinEC' -' Ara Malları t'retiminde İthal İkamesi' -'1977 İlkbahannda Dış Ekonomik Durum' - 'Türk İmalat Sanayiinde Büyümenin Kaynaklan' - 'Türk İmalat Sanayiinde Koruma' - Türkiye 'de İstihdam ve Endüstrileşme Politikaları' - 'Dışarıva Yeni A çılan Ekonomilerde Sanayileşme Politikaları' - Public Enterphse Defıciets and Inflation in Turkey' - 'Concept and Classification of Public Enterprise' - 7/ Düzeyinde Milli Gelir Dağılımı' ı Prof. tezi) - Beşinci Beş Yıllık Plan Czerine Öııerüer' - Deternünation ofthe Energy Shortoge Impact on Business' - Enflasvon ve Uluslararası Parasal Sistem' - 'Economks ofFmmcing Higher Education' - Investment Allocation in Developing Economy. Yarın:Falolayı patlıyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear