23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20ŞUBAT1994PAZAR 16 DUNYADAN ABD ambargosunun kalkması, uzun zamandır Özlemle bekleniyordu. Ne var ki, çokuluslu şirketler kasalannı doldururken, Vietnamlıların pirinç kaseleri hala boş dunıyor. Tekneinsanlan' sayfaakapandıABD'nin Vietnam'a uyguladığı ekonomik ambargoyu kaldırmasıyla, siyasal sığınmacılann da sonu geldi A BD'nin Vietnam'a uvguladığı ambargoyu kaldırmasının üzerinden ikı hafta geçerken. 19 yıldır , Vietnam'dan Amerika'v a göçen "tekne insanlarf'nm konumu da değişmcyc başludı. Amerika'va göçen Vıetnamlılaraartıksıvasal sığınmacı değil. herhangi bır ülkcden sığınma istemiy le başv uran herhangi bır göçmen gözüvle bakılacak. Bu da sığınmacılann. ülkelerine geri bile gönderilebileceği anlamını taşıvor. Birleşmiş Milletler Sığınmacılar Yüksek Komiseri Sadako Ogata, "Çinhindi ve l'zakdoğu Asya için tarihsel bir sayfa kapanıyor" diyor. Yüksek komiserliğin \ aptığı açıklamada. "l'luslararası topluluk artık bu insanlara sınırsız bir yiyecek, ev ve sağlık yardımı sağlanma\acak"dendi. Açıklamada, Asv a'daki kamplann da en geç gelecek yılın sonuna kadar kapatüacağı belirtildi. Hanoi hükümeti, Sov>et yardımının azalmava başladığı 1986'dan sonra, pazarekonomisini güçlendirecek adımlaratarak. kapılannı > abancı vatınmcılara açmav a başlamışiı. ABD'nın 4 şubatia ekonomik ambargoyu kaldırmasıyla, ülkedeki vaşam standartlannın da vükselmesı bekleniyor. Asya'daki kamplarda şu anda 60 bin kadar "tekne insanı" v ar \e bunlann çoğunun da. sığınmacı değil. ekonomik göçmen olduğu söyleniyor. Yani. kendi istekleri dışında olsa bile Vietnam'a geri gönderilecekler. Yüksek komiserlik yaptığı açıklamada. geçen ay 2 bin 844 Vietnamlının gönüllü olarak ülkelerine geri döndüğünü söylüv or. Sığınmacılara başka şans tanınmadığı için, "gönûllü" sözcüğü insani örgütlerin protestosuna neden oluyor. Güne> Vietnam'ın 1975'tedüşmesinden sonra 1980'lerin başlanna kadar. "tekne insanları"nın sayısında dramatik birartış yaşandı.Güney Vietnamlılar. hem kendi yaşamlannı, hem çocuklannın yaşamlannı Güney Çin Denizi'nin ellerine bırakarak, balıkçı teknelenyle yollara düşmüşlerdi. Kaçının kaybolduğu bılinmiyor. Sağ kalabilenlenn bü> ük bir kısmı ABDye sığındı. ABD'nin en fazla sığınmacıy ı kabul ettiği günlerde ülkeye yılda 168 bin sığınmacı giriyordu. Vietnam, uluslararası baskılar sonucu, 1979 yılında. özellikle de bölünmüş aileleri bırleştirmek için göçü yasallaştırdı. 1980'den sonra. yaklaşık 500 bin Vietnamlı bu programçerçevesinde. ülkeden göçetti. Bunlardan 350 bini de ABD'ye gıtti. ABD ve Vietnam arasındaki anlaşma çerçevesinde Amerika'ya özellikle ıki grup sığınmacı kabul edildı. Birincisi. 1975'tenönce Güney Vietnam'da hızmet \ eren Amerikalılann çocuklan olduğunu söylev,enler. İkincisi.yalıtılmışbölgelerde "yeniden eğirim kamplarına " gönderilen. Saygonhükümetınin>etkililerı.ailelen\e akrabalan. Henr> Kamm Paryalar Brahmanlara karşı eşitlik savaşı veriyor H ındistan'ın Pawna Kö- yü'nün bir kenannda. bahçelennde mermer sütunlar olan beton evlerde, toplumun üst tabakasından olan ınsanlar yaşar: Takurlar ve Brahmanlar. Hemen ötede. kerpiç kulübelerde v a da küçük beton evlerde ise Mahto adı ve- rilen. şanssiz kastın üyeleri otu- rur. Çatlak çatlak olmnş kerpiç evlerde yaşavanlar ise toplu- mun en "aşağı" kesiminden olanlardır. Ö\ le kı. kimi Hindular. kirlen- mek korkusuvla bu insanlara dokunmaz bile. Cangula Davi ısımli köv lü üst sınıfla aralanndaki farkı şöyle açıklıvor: "Brahmanların topra- ğı >ardır. Bizimse toprağımız di- yebileceğimiz tek şe> evimizin altındaki topraktır. Ekin biçece- ğimiz bir toprağımız yok. Biz oniar için çalışıjonız." Hindis- tan nüfusunun vüzde 70'ten fazlası köylerde vaşar. Bu köy- lerdeki gelenekler. alışkanlık- lar. çevrelerindeki ekonomik. sivası. dinı güçlenn değışmesine karşın. yüzyülar içerisinde çok az bır değişim geçirmiştır. Hükümetin iki yıl bovunca ekonomivi düze çıkarmak için gösterdiği çabalar. en çok. savı- lan 120 milvonu bulan ve ço- ğunluğu Bombav'da vaşayan eğıtimli orta sınıfa yaradı. Ço- ğunluk, sunulan olanaklardan PAKİSTAH''"-- \ 'ENCAP Yeni Delhi k 3ombay ULKEŞMIR v ÇİN Ayodya ' ^ ~ H r ~ x HİNDİSTÂN / Bengal ~/* Köriezi New York Times'dan Cumhunyet'e özel • Kendilerini siyaset sahnesinde ilk kez ifade eden paryalar. Hint toplumunu de- recelendiren kast sis- temine duyduklan rahatsızlığı açıkla- maya başladı. • Paryalann Brahmanlara karşı çıkmasındaki en önemli etkenlerden biri de, son iki yıldır ekonominin serbestleştirilmeye başlanması. yararlanamıyor. Aksine kast. din, volsuzluk ve demokrası değerlerinın güç- ten düşmesi, Hindistan'ı. Çin gibi hızlı bir ılerleme gösteren Asya ülkelerine yetişmekten alıkoyuyor. Örneğin Pavvna Köyü'nde toplumun üst kesimlerinden ge- len çocuklar okula giderken, alt tabakadan olanlann ve parya- lann çocuklan okul nedir bil- miyor. Köve özgü su. toprak tartı- şmalan. Hindistan'ın kırsal ke- simlennde katliamlara neden olan olavlar yaratıyor. Üst sınıf Takur ailesinden ge- len Cayprakaş Gupta, "Kast ayruncılığı sürüyor. Paryalar Takurlar >a da Brahmanlar için çalışır. Köyde, farklı kastlann su kuyuları bile ayn'' diyor, son- ra ülkenin en kalabalık ve en yoksul eyaletlerinden Bihar'ı kastederek konuşmasmı sürdü- rüyor: "Bihar'da işler böyledir. Siyaset kastlarm işidir. Her par- tinin kendi kastı vardır." Uzmanlar. üst sınıfın aynca- lıklannı korumaya. parvalann da pastadan pay almaya çalış- masıyla kastlar arası şiddetin arttığını düşünüvor. Bihar'ın başkenti Patna'daki Toplumsal Bihmler Enstitüsü Müdürü Mahendra Narayan Karna, "Aşağı sınıftan olanlar kendile- rini siyaset sahnesinde ilk kez et- kili bir biçimde ifade erme şan- sına sahip oldular. Bunun çatış- malara >ol açması kaçınılmaz- dır. Üst sınıf, son savaşını \eri- yor" diyor. Kast sisteminın zayıflama- sındaki en önemli etkenlerden bıri de ekonomi. Hindistân ge- çen iki yılda. devlet planlaması- na ağırlık veren modeli bir ke- nara bırakarak. kapılannı ya- bancı yatınmlara açtı. Bu da ekonomik büyümeyle birlikte yeni iş alanlan yarattı. Ekono- mideki serbestleşmenin iki yön- lübiretkısioldu. İlkin. üst sınıflann. sahip ol- duklan avncalıklan kullana- rak, daha fazla ayncalık elde et- melerine yaradı. Ancak. bürokratik yapıdaki çatlaklann artmasının, aşağı sı- nıfa da ekonomik bakış açısını genişletme olanağı tanıdığına dair güçlü karutlar var. 1991-92 mali vılında gayri sa- fı milli hasılada 1.2"lik büyüme gösteren Hindistân ekonomisi. şimdi yılda vüzde 4 genişli>or. Bu oran L'zakdoğu Asya'daki komşulanvla karşılaştınldığın- da küçük görünse de. en azın- dan bir gelişmeyi gösteriv or. Edward E. Gargan Siyahi Müslümanların örgütlenme çabası Binlerce Müslüman Meryem Camii'nde Islam L'lusu lide- ri Lx>uis T.Farrakhan'ı dinlemek üzere toplanmışu.Ca- minin sağ tarafında oturan kadınlar. be>az gıysıleri ve türbanlanyla göz alıcı bır şıklıktaydı. Sol tarafta oturan erkek- ler. kısa kesilmiş saçlan. beyaz gömlek. ütülü takını elbise ve papyon kravatlanyla sankı aynı fabrikadan çıkmış gibiydiler. Toplantıya katılan Müslümanlar, İslam Ülusu'na katılma- dan önce ruhen ölü olduklannı öne sürüyorlar. Farrakhan bi- rinci görevinin bu u yitik koyunları" gütmek olduğunu belirti- yor. ABD'de etkinliğini sürdüren bu Müslüman grup. Ame- rika'daki yaşam tarzına karşı çıkarak. ivi nivetin ve Müslüman ahlakının geçerli olduğu bır düzeni sağlamak için çaba harcı- yor. Bu düzen sağlandığında ABD'deyaşayan zencılerinyaşam düzeyleri kendiliğinden düzelecek. Toplantı süresınce Farrakhan'ın kürsüden örgüt üyelerine hitaben yaptığı konuşma bu ideal dünya düzeni üzerine odak- lanmıştı. Ne var ki. kimsenin vaaz dınlemeye gönlü yoktu. Dinlemek istedikleri konu, düş- n- 1 belledikleri beyaz si>aset aû ılan ve medya kuruluş- lan. 'ı. İslam Ulusu'nu çökert- meyı amaçlayan B'nai B'rith adli gıubun etkinlikleri üzerine bilgi sahibi olmak istijorlardı. Farrakhan. konuşmasının bır \erinde vardımcısı Abdül Mu- hammed'ı eleştırdi. Geçtiğimiz kasım ayında basına açık yapı- lan bir toplantıda konuşan Ab- dül Muhammed, Yahudileri. Papayı. tüm beyazlan. hatta Farrakhan,ABD'dekiyaşam fılm yapımcısı Spike Leevı tarzını değiştirmeyi hedefliyor (Malcom X'in vapımcısı) ağır bir dille eleştirerek. tüm dünvanın ilgisını üzenne çekmişti. Yardımcısının bu ünlü konuşmasını yermekle birlikte. Farrak- han Muhammed in bazı konularda haklı olduğunu belirtmek- ten kendini alamadı. İslam Ulusu örgütü herhangi bir saldınya karşı sürekli tetikte beklivor. Mervem Camii'ne giren herkesin üzeri titizlikle aranı- \or. Bölgede yaşavan Yahudiler Farrakhan'ı ağır bir dılle eleş- tirerek. zenciler arasında Yahudi düşmanlığını yaydığını iddia edıvorlar Michael Fletcher Baltimore Sun Milli Piyango cekildi 10 MİLYAR LİRA 134043 Mu&la. İzmir 2 MİLYAR LİRA 017068 İstanbul. İstanbul. An- kara. Ankara 500 MİLYON LİRA 345260 İstanbul. Zonguldak. Balıkesir. Samsun 438909 Antakva. İstanbul. An- kara. Adana 458409 İstanbul. Ankara 538806 Aydın 784001 İstanbul, İstanbul, Muğla, Kilis 200 M İ L Y O N LİRA 054146 086430 141694 178591 198707 279179 457965 537222 605860 795590 100 MİLYON LİRA 034532 044917 052092 062234 081885 121106 164185 164999 191979 253737 274603 286925 301675 312556 322884 345097 345427 393010 407830 412683 441570 499898 553912 588185 641285 648619 756835 769671 771752 789252 50 M İ L Y O N LİRA 002149 023119 040683 045648 048661 058428 091457 114054 . W 10 milyarıIzmir ve Muğla paylaşb 138719 157243 158035 161636 173260 175157 177386 191384 191613 192202 222339 231040 238143 244532 247900 304920 313547 341687 343372 363612 375886 387422 388755 394084 402731 412310 444914 457607 481904 523297 533797 535523 618702 637705 639324 669959 674141 694677 726191 731966 765828 794469 20 M İ L Y O N LİRA 006927 019827 042934 069857 072242 082193 082512 109767 148037 154238 158187 176836 180904 215490 216290 241493 273025 286199 287142 298957 299631 323387 324163 378838 391983 395197 407455 424788 425530 426779 433318 440857 441926 515220 516189 524616 541403 549501 550050 551077 559758 562387 565875 571985 595910 612004 621396 624590 627925 629747 641744 643900 655086 675140 687214 730436 741202 774402 776845 779169 10 M İ L Y O N LİRA 008544 020720 024158 024180 025062 043276 044192 059359 060139 064921 093202 107311 096347 103909 108324 113027 114692 116416 121777 145015 114024 117711 118677 122469 147572 149960 157839 162890 123104 127048 131768 144902 174357 177097 183658 192331 147823 148898 152030 152224 193066 198177 205336 209488 153683 157577 159068 168112 221968 225947 233386 248705 170574 172360 173203 182507 267177 279804 285574 290309 185978 189265 189659 193176 295340 295992 304971 350636 204499 205791 206900 223915 358762 365993 366638 369114 ^5389 2" > 5625 230">09 "'31538 377459 384215 395822 405612 -»37159 236614 ">4119"1 "»47697 414772 417530 421380 423509 255854 262839 269092 272200 423832 425853 440874 450319 273498 281543 282383 282868 468649 494993 497168 507280 283150 297318 29816İ 303727 510388 513158 514025 517001 307512 313023 315001 316838 533005 536686 541780 543106 324617 333892 335321 335635 547946 567192 571640 573292 337030 339770 346614 355375 575432 583361 590426 595592 355949 366018 369483 373151 600617 613050 618153 619549 376174 378230 381569 382822 620386 622299 628679 630525 389723 390524 390625 392533 638691 663858 668538 685512 400959 401279 408926 409343 698162 705049 706051 710580 411679 416926 417978 418480 712774 716615 725485 727056 422167 4">44"»7 4">8491 434\37 765814 777552 783090 795969 437469 442485 443088 444908 5 M İ L Y O N LİRA 448316 452037 452293 452571 009827 013280 013915 015504 461051 461578 464334 464953 019228 019359 027822 029116 471096 472322 477651 478263 030940 032971 038926 039950 481506 486887 496430 503605 039953 040418 047343 047834 506883 507100 509909 510617 056541 057452 058620 064398 522968 523147 523819 526209 067224 068070 084348 089725 527040 528378 536009 547128 548480 549883 578503 5828V3 607209 607553 625580 637681 645289 649673 667269 672812 679871 684213 700132 701479 705255 711559 727327 734921 751266 751520 766010 768086 775515 775725 781979 785816 557205 573859 582816 585152 620041 621509 639770 644018 656741 660679 675529 676864 685703 698753 701978 704469 723424 723430 741749 748746 751761 758471 769932 775248 778324 780739 794968 798385 2 M İ L Y O N LİRA 01189 01733 02252 04240 12855 13733 16142 18533 20287 20800 25313 27379 32521 34543 37918 38964 43553 43940 44017 44981 45508 47038 48829 50274 50639 52745 54126 55193 55625 56873 61233 61708 66610 68312 68651 70443 71381 73013 80412 81883 82299 82319 85337 87036 90935 94748 95292 95330 9764498313 600 BİN LİRA 0449 0670 1332 1372 2725 3020 4204 4446 5376 5868 6168 6569 7033 9122 9339 360 BİN LİRA 101 205 359 483 494 651653 240 BİN LİRA 26 48 49 62 93 AMORTİ 16 10 MİLYON TESELLİ 034043 104043 114043 124043 130043 131043 134003 134013 134040 134041 134045 134046 134049 134053 134083 134093 134143 I34343 134443 134543 134743 134843 134943 136043 137043 138043 144043 154043 164043 184043 194043 234043 334043 434043 534043 634043 734043 132043 134023 134042 134047 134063 133043 134033 134044 134048 134073 134243 134643 135043 139043 174043 GORULMÜŞTUR İlhan Selcuk 8. bası 50.000 (KDViçinde) Çağdaj Yavınları Turkocağı Cad 3V-41 Caialnilu-htanhııl ANKARA NOTLARI MÜSTAFA EKMEKÇt Neden mi Böyle OMu? Hasan Âli Yücel'in iki fıkrasını, Köy Enstitülü Dursun Kutanlattı, şöyle: 1940,17 nisanında, Köy Enstitüleri Yasası çıkarken bu- nu destekleyen, Eskişehir'in toprak ağası milletvekillerin- den Emin Sazak, enstitüler tutunmaya, kök salmaya baş- layınca karşı çıkmaya başlar. Meclis'te bir gün; "Enstıtülerde okuyan qocuklara ahlaka aykırı türküler söyletiliyor" der. Hasan Ali Yücel, söz alır: "Neymiş bu ahlaka aykın türküler" diye sorar; Emin Sazak şu örneği verir: -"Armudu budakladım/ Dibini nacakladım/ Anasının yanında/ Kızını kucakladım!" Hasan Âli, yeniden söz alır: "Bu türkü Meclis kürsüsünde söylenebildiğine göre, enstıtülerde de söylenebilir" der. Ikincisi de şöyle: Arifiye Köy Enstitüsü'nün aşçısının maaşını, 1940'lı yıllarda ilçe olan Adapazarı kaymakamı ödemlyormuş. Yanına İsmail Hakkı Tonguç'u, Özel Ka- lem Müdürü'nü de alan Hasan Âli Yucel, Arifiye'ye gider, kaymakamı yemeğe çağırır. Yemekte kaymakama sorar: "Siz, enstitünün aşçısının aylığını vermiyormuşsu- nuz?" "Evetvermiyorum!" • "Neden?" "Enstitünün aşçısı benden çok aylık alıyor!" O zaman Köy Enstitüleri de 'amiri ita' olan kaymakam- lara bağlıdırakçalı konularda... Hasan Âli Yücel, özel Kalem Müdürü'ne şöyle der: "Hemen İçişleri Bakanı'na bir telgraf yaz; Adapazarı Kaymakamı'nın, Arifiye Köy Enstitüsü aşçılığma, aşçının da Adapazarı Kaymakamlığı'na atanmasını rica ettiğimi bildir!" Sonra Kaymakam'a: "Aşçı belki kaymakamlığı yapar, ama sen aşçılığı nasıl yapacaksın? Öğrenciler aç kalırsa karışmam" diye takı- hr... Dursun Kut'un anlattığına göre bundan sonra Köy Ens- titüleri'nde, kaymakamın 'rta amır/'yetkisi kaldınlır. Hasan Âli Yücel'in ölümünun 33. yılında, 18 şubat cuma günü Eğıt-Der, Sanat Kurumu'nda bir anma toplantısı dü- zenledı. Osman Bölulu'nun yönettiği açıkoturumda Mus- tafa Gazalcı, Nazff Evren, Ali Dündar, Dursun Kut, Ergin Atasü konuştular. M. Rauf İnan ileti göndermişti. Korel Göymen ile Ceyhan Mumcu da konuştular. Ali Dündar, konuşması sırasında, Hasan Âli ıle ılgili. tanık olduğu olayları anlattı; biri şöyle: 1954lerde, Hasan Âli Yücel, Pakistanlı eğitimcilerle Kayseri'nin Pazarören'ine gelir. Ali Dündar. Pazarören Köy Enstitü'nde okumuştur, ama o sırada, Pazarören İmam-Hatip Okulu'nda öğretmendır. Okulun yöneticisi (müdürü), sonradan AP'den milletvekilliği de yapmış olan Hüsnü Dikeçligil dir Dikeçlıgıl konuklara, imam-hatip okullarını öven bir şiirini okur. Hasan Âli Yücel, sinirlen- miş, Ali Dündar'ın dizine dokunmaktadır. Yücel, Dikeçli- gil'i çağırır, sorar: "Sizin çocuklarınız var mı?" " Var efendim. İki çocuğum var." ' 'Nerede okuyorlar?'' Dikeçligil, iki çocuğunun da Amerikan kolejlerinde oku- duğunu söyleyince, Hasan Âli Yücel ona şöyle der: "Sen bir yalancısın hem de Osmanlı yalancısısm!" Yücel, bununla imam-hatiplerı öven 0 şiiri içten yazma- dığını söylemek ister satır arasında. Hasan Âli Yücel Günü'nün akşamı. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, Köy Enstitulülere, SSK İş Ham'ndaki Beledi- yeevi nde bır yemek verdi. Mahmut Makal, Ali An, Musâ Emmi, Musa Çınar, Ali Yılmaz da oradaydılar. Ali Yıl- maz'ın İlk Köy Enstitülü' adındaki yapıtı 'Görkem Yayın- farı'ndan çıkacakmış. Hamdi Konur'u da yemekte gör- düm. Dün de Halkevleri'nin kuruluşunun 62. yılıydı. Genel Başkan Ahmet Yıldız dün bir basın toplantısı ile Halkev- leri'ni anlattı; Halkevleri'nin 62. yıl etkinlikleri bir hafta sürecek. Köy Enstitüleri kapatılmasa, Halkevleri, kapatılıp açılıp kolu kanadı kırılmasa, Türkiye böyle mi olurdu? Sıvas olayları olabilir miydi? Toplu öldürümler yaşanabilir miy- di? Güneydoğu olayları, bu kargaşa, bu kalkışma olur muydu? Atatürk un kurduğu Halkevleri'nin yerini, ne ya- zık ki dün. halktan çok, polisler biliyorlardı! Her şey, önce Köy Enstitüleri'nin kapatılması, ardından Türkçe ezanın Arapçaya çevrilmesiyle başladı. Gericilik aldı yürüdü. Cami avlusunda takke gıyen başbakan gör- dük. Gitgide, boynuz kulağı gecti. Bugünlere geldik. Politi- kacılar boy boy '/ftar'lar veriyorlar! Sıvas duruşmaları iki gün basına kapalıydı, izleyeme- dim. Sanık savunmanlarının ellişer milyon lira aldıkları söyleniyor, doğru mu, değil mi ne bileyim? Kim besliyor sanıkları içeride? DGM duruşma yargıcı Başkan Muammer Ünsoy, du- ruşmaları 21 martaerteledi. • Tunuslu Riyad Mahluf'la ilgili, Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1e karşı 2 oyla aldığı karar. Adalet Ba- kanlığı'na gonderildi. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, 'yazılı emir' yetkisini kullanarak, olayı Yargıtaya gönderecek mi bilmıyorum. Bakan, dosyayı Bakanlar Kurulu'na gön- derirse, Riyad Mahluf'u Tunus'a geri gönderip gönder- memek, Bakanlar Kurulu'na kalıyor. Tunus Devlet Başka- nı Zeyrtel Abidin Bin Ali, tüm gücüyle bastırıyor. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Yaşar Büken, Kırkla- reli Savcılığf na -adalete etki yapıcı- yazılar yazıyor. Neden mi böyle oldu? Türkiye, Osmanlı'da bile böyle olmamış mıydı? BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Bir önermeden. düşün- ce y olu> la bir başka öner- meye gecme işi. 2/ May- hoş bir meyve... Bartın ilinin bir ilçesi. 3/ Bölme ya da paravana... Kcman vapımıvla ünlü bır İtal- yan ailesi. 4/ Aktınvum elementının simgesı... Bir ise gönlü olma. 5/Ovnar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin iş- 8 lemez duruma gelmesi. 6/ Bir işin vapıldığı an... İs- rail'in pîaka işareti. 7/ Giysilerde dikişli kıvnm... Mert, kalender ve babacan kimse. 8/ Safran, amber ve misk kanştınlarak yapılan gü- zel bir koku... Tarih öncesi çağlar- da tannlara adak olarak sunulan küçük heykelcik. 9/ Hasıanelerde. yatacak hastalann kayıt ve kabul edildikleri yer. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Es- ki ve usta gemici... Temiz. 2/ Erzu- rum'un bir ilçesi... Yünden dövü- lerek yapılan kalın ve kaba kumaş. 3/ Koyun. keçi ya da deve pisliği... Düzyazı.4/Yiyecekbulamayan, yoksul kimse... Eniyi, üstün nıtelikh. 5/ Temizlik işlerinde kullanılan bir cins toprak. 6/ Trabzon'daki "Mer>em Ana Manastın"na verilen bir başka ad... Köpek. 7/ Texas'ın Meksika'dan bağımsızlığını kazanma mücadelesinde. aralannda efsanevi kahraman Davy Crockett'- in de bulunduğu 200 gönüllünün can verdiği ünlü kale... Baya- ğı. 8/ Ellı şıniklık tahıl ölçeği... Üçlü ya da dörtlü gruplar hahn- de birbirinin içine girebilecek biçimde yapılmış sehpa takımı. 9/ İsyankâr... Şehzadelerin özel eğitmenleri.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear