14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkava • Genel Yavın Danışmanı Orhan Erinç OYazıışlcn Müdürlen tbrahim Yıldız. Dinc Tayanç(Sorumlu) • Haber Merkezı Müdürü: İpek Çaltşlar • Gorsel Yoneimen ^li Acar • Dı^ Haberler. Ergun Balcı • Ekonomı: Abdurrahman Yıldının • İstıhba- rat: Valçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor Abdülkadir Yüctlman • Düzeltme- Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbav •Haber Muduru Doğan Akın Aiaturk Bul- van No-125. Kat. 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hdi). Te!ex 42344. Fax 4)95027 »Jzm/r Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıva Bh 1352S2 3 Tei:44ll220 Telex: 52359. Fa\ 4419117 «Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu İnonüCd II9S No: I Kat: 1. Tel- 352255O-15226OI-3522492. Tele\: 62155. Fax 3522570 Mue^sese Mudüru Erol Erkut • Koordınatör: Ahmet Koruban • Muhasebe- B>~feırt Vener • fdare HfcevinGürer •Işlelme ÖnderÇefik • Bılgı-Işlem Nail Inal #Bılgısa)dr Sıstem: Yiürüvet Çiler • Reklam R«ha IşıOnan N a>ımla>«meBasan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm \e Y<t>ıncilık A Ş Tü'rkocjğı Od 19 41 Cağaloglu 34334Isı PK Ü46isunbülTel.(0 ;i:»5I2O5O5ı;OhJi)Telcx 2224b FJX (0 :i:ı.M3!ı5'« 10ŞUBAT1994 İmsak- 5.32 Güneş: 6 58 Öğle 12.25 İkındrl5 11 Akşam:17 38 Yatsı: 18 59 Turizmde ilk rakamlar • ANTALYA(AA)- Antalya'ya ocak ayında havayoluy la gelen yabancı turist sayısında. geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36'lık artış oldu. Antalya Havalimanı Başmüdürlüğü"nden alınan bilgiye göre. yöreye geçen ay dış hatlarda 202 uçak seferi düzenlendi. Bu seferlerle, Avnıpa ülkelerinden 17 bin 326 turist geldi. Yetkililer, gelen turistlerin yüzde 88'ini Alman, yüzde 9'unu ise İsraillilerin oluşturduğunu, kalan yüzde 3'liik bölümün de öteki Avnıpa ülkelerini kapsadığını söylediler. Akarcalı'dan Dalan'a eleştiri •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP İstanbul Mılletvekili ve Tunzm eskı Bakanı Bülent Akarcalı, DYP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Bedrettin Dalan'ın. Park Oteli'nin yapımına izin verdiği iddiasını yalanladı ve "Başkalannı suçlayarak haysiyetsizliğıni örtbas etmeyeçalışıvor" dedi. Akarcalı. çok katlı yapım iznini kendisinin değil. dönemın Tunzm Bakanı Tınaz Titiz'in ımzaladığını bıldırdi.ANAPGrup Başkanvekılı Hasan Korkmazcan da TBMM çalışmalanna katılmayan Dalan'ın mılletvekilliğinin hukuken düştüğünü belirterek. "Meclis'e en az katkısı olan bırkişinin halen maaş ahyor olmasının ahlakla bağdaşır yanı yoktur"dedi. Pakdemipli: Zam fıptınası esiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli. koalısyon hükümetınin. Türİciye'yi aşılması güç bırdarboğaza sürükledığını ve "'zam fırtınası" estirdiğini ileri sürerek. Türkıye'yi darboğazdan çıkaracak kadro, ilke ve programın ANAP'ta olduğunu söyledi. Hubble teleskobu • WASHINGTON (AA) - Dünyanın uzaydaki gözü olarak kabul edılen Hubble teleskobu. temmuz ayında Jüpıter gezegenı ile çarpışması beklenen kuyruklu yıldız parçacıklannın fotoğrafını çektı. Yetkililer. parçacıklann gezegenileçarpışmasmın 100 milyon hidrojen bombasının gücüne eşit olduğunu ifade ederek parçacıklann 11 tanesinin oldukça büyük olduğunu ve çaplannın 2 ila 4 kilometrev e ulaştığını kaydettiler. Bıryetkili, "Buyıl 19 temmuzda. 18 ya da 20 parça, Jüpiter gezegenine 100 milyon megatonluk birgüç ile çarpacak" diye konuştu. Ayru yetkili. elde edilen bu verilerin büy ük bır meteorun Dünv a'ya çarpması sonucu dinozorlann yok oiduğu teorisinı desteklediğini kaydederek •"Jüpiter'deki bütün dınozorlar ıçin kaçma vaktı gelmistir" dedi. Ölüm, asansöPde yakaladı • İstanbul Haber Servisi - Dün akşamüstü alış veriş dönüşü. oturduğu Şişli Kazım Orbay Caddesi 54 numaralı apartmana gelen 60 vaşındaki Bilge Doğan, 2. kattakı daıresıne çıkmak isterken asansör kabininin boşluğa düşmesiyle meydana gelen kazada beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. Oturduğu daırede yalnız yaşadığı beürlenen Bilge Doğan"ın ölümüne neden olan kazada. asansörün işletiminden sorumlu kişilerin ihmallerinin olup olmadığı yönünde soruşturma yapıldığı bildırildi. TüPkYazıDili Sempozyumu • ANKARA (AA)-Türk Yazı Dili Sempozyumu'nda, bazı bilim adamlan, ortak yaa dili sağlanması için ortak alfabeyı şart koşarken baalan da her ülkenin kendi diline uygun alfabenin kabul edilmesi önerisinde bulundular. Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen sempozyuma Romanya"dan katılan Prof. Dr Enver Mahmut, dünyanm ve özellikle Avrupa'nın entegrasyona gittiğini haürlattı. "Barış ve Hoşgörü" toplantısının bir numaralı düzenleyicisi ABD'Ii Yahudi hahamArthur Schneier: BeııdebağnazhkkurbanıymıORAL ÇALIŞLAR Üç tek Tannlı dinin önde geien isimlerinin dünyada ilk kez bir masa etrafında toptanması- na önayak olan ABDIi Yahudi haham Arthur Schneier'lc bu ginşimin perde arkasını \e gele- ceğini konuştuk. Schneier'e, "Neden böyle bir ginşimin içinde- siniz, nasıl sonuclar elde edeceğiııizi umuyorsu- mız" dıve sorduğumuzda şu yanıtı verdı: u Be- ram yaşamöyküm neden bu işin içinde olduğu- mun cevabıdır. Ben 6 yaşında Viv ana'da küçük bir Yahudi çocuğu iken, sırf farklı bir dinden ol- duğum için bütün ailemi Naziler. toplama kamp- lannda yok ettiler. Böyle bir acıyı kimsenin bir kez daha yaşamasını istemiyonım." Schneier"in uluslararası çapta ilk önemli giri- şimlerinden birisi "Bern Deklarasyonu" olarak bilinen Yugoslavya'daki üç dinin temsilcileri- nin ortaklaşa kaleme aldıklan metnın yazı- lmasına önayak olmasıydı. Bu yüzden ilk sorumuz "Bern Deklarasvo- nu" oldu. Schneier- Bern Deklarasyonu"ndan önce size bu toplantıyı düzenleyen "Vicdana Çagn Vakfı"nı anlatayım. Bu vakfı 1965 yılında ben kurdum. Bu vakfın kuruculan arasmda Müslümanlar, Katolikler ve Yahudi- ler var. Vakfın temel amacı, din özgürlüğü ve insan haklan. Biz bu vakfı kurduktan sonra. eski Sovyetler Birliği'ndekı ülkelerin. Roman- ya"nın. Çekoslovakya'nın dinı kurumlarnla ilişki kurduk. Aynca. mezhep a> nlığı nedenıv- le çatışmalara konu olan Kuzev İrlanda'daki cemaatlerle ilişki sağladık. Ayn- ca Arjantin. Küba gibi ülkelerle de ılgılendik. Ben, Çin'i 1981 yılında ziyaret eden ilk dini lide- rim. Dünyanın çeşıtli yerlerinde- ki değişik kilıselerle temasımız \ar. - "Bem Deklarasyonu nasıl or- tayaçıktı?" Schneier - Eski Yugoslavya'- daki gruplarla ilk temasımız 1985 yılında başladı. Dini lider- leri ABD'yedavetettik.İkihafta New York'ta kaldılar. Sonra ben Yugoslavya'yı ziyaret ettim. san öldürmeye karşı olduğunu birlıkte herkesin önünde ilan edivor. Bunu önemli görüyo- ruz. Örneğin. eğer din aynlığı çatışmanın asıl nedeni olsaydı, Yugoslavya'da olurdu. Yüzler- ce vıl yan vana dostça yaşamı- şlar. Bence çatışmanın nedeni din değıl. Dini ve Allah'ı bu işe kanştırmamak gerek. Asıl ne- den etnık ırkçılık. Eğer dinler arassnda dostluk mesajını güçlü bır şekılde verebilirsek, bir etkı yapabileceğımızi sanıyorum. Ikincı olarak. buradaki dini liderler büvük bir medeni cesa-Dini ve etnik liderlerle görüş- tüm. Arnavutluk'agittim. Çeşit- İstanbul'daki dini liderler topantısına eşiyle biriikte katılan \ iedana Çağrı \akfı ret örneği veriyorlar. Bu çatı li görüşmeler sonrasında üç di- Başkanı Arrhur Schneier, dini liderlerin toplanrısına öncülük etmesini, ailesinin şmaları dünyadakı jeopolıtik nın liderlennin birarayagelipsa- Nazi işgali sırasında katledilmesine bağli)or. (HATİCE TUNCER) < 1 ı m ı m ' i ı n — " i - »™™ vaşa karşı bir açıklama yapma larasyona tanık olarak katıldı. - "Müslüman Arap ülkelerinin bu toplantılara karşı tutumu nedir. Örneğin burada onlardan hiç temsilci yok." Schneier - Onlann tutumu olumlu. Büyükel- çi Ansay. İslam Ülkeleri Konferansı Örgütü"- nün temsilcisı olarak burada bulunuyor. En büyük İslamı örgüt bu. - "Bu toplantıdan nasıl bir sonuç elde edeceği- nizi umuyorsunuz?" Schneier - Önce bu konuda bir duyarlık ya- ratmayı umuyoruz. Farklı dinlerden önde ge- len ınsanlar van vana duruvor \e dinlerının in- eğilimi ortaya çıktı. Bunun üzerine tsviçre'de buluşulmasına karar verildi. İki gün bütün baskılardan uzak uzun uzun görüşme olanağı bulduk. - "Üç dinin liderlennin bir araya gelmesi ilk kez mi gerçekleşiyordu" Schneier - Bu özel konuda ilk kez. - "Bunun dışında" Schneier - Pek sö> lenemez. Bazı Yahudi. Hı- nstivan buluşmalan oldu. Ama Müslüman- lann da katılması ilk kez. Bern Deklarasyonu. İsvıçre Cumhurbaş- kam"nın makamında imzalandı. O da bu dek- durumdan s,ovutla>ama>ız. - "Siz bir Amerikan vatan- daşısuıız. Dünyanın dört bir > anındaki çatışma- lara ABD müdahale edi>or ve bunu bu çatışma- lara engel olmak amacıyla >aptığını söylüyor. Siz ise farklı bir yol izleyerek, dini cemaatleri uzlaştırmava çalışıyorsunuz. Bu enerjinizin bir kısmını bura\a mesaj yolla>an Clinton üzerinde yoğunlaştırsanız, Bosna trajedisine engel olacak adımlar atılması için kamuoyu baskısı yap- sanız..." Schneier - ABD bır süper devlet. Clinton, donemınde dış politıkasında değışıklikler oldu. Somah. ABD'nın dış müdahalelennin sonuç- lan üzennde uvancı bir etkı yaptı. Kamuoyu dış müdahalelen onaylamıyor. Aynca Avru- pa'nın tutumu önemli. Onlar. ABD"den daha çekingen davranıyorlar. - "Kuveyt konusunda bu kadar çekingen dav- ranmamışlardı...'' Schneier - Doğru. ama Kuveyt'ten bazı ders- ler çıkardıklan anlaşılıyor. - "Türkiye'de ve Yunanistan'da bazı dini çev- reler, bu toplantıva karşı çıkıvorlar." Schneier - Bız dostluk, banş \e hoşgörüden yanayız. Bağnaz çevrelerin buna karşı çıkması normaldır. Bız mılyonlarca Müslüman. Yahu- di ve Hınstişana sesleniyoruz. Ne diyorlar? - "Gazetenin birisinin başlığı, Diyanet İşleri Başkanfnın açıklamasına aynbnış. Olumsuz- luklar görürsek çekiliriz' diyor." Schneier - Çekilmedi ve toplantıya katıldı. Konuşma yaptı. güzel şe\ler söyledi. - "Batdılann bazı girisinileri, özeUikle de dini temelli olanları burada hep kuskuyla karşı- lanmıştır..." Schneier - Anlıvorum. Kendi adıma şunlan söyleyebilirim: Ben de bir dini bagnazlık kur- banıyim. 6 yaşında Viyana'da küçük bircocuk iken Nazi işgalinı yaşadım ve Yahudi olduğum ıcın bütün yakınlanmı toplama kamplannda yitirdim. Bunun ne anlama geldığini bılinm. Ben bunu çok erken yaşlarda öğrendim. Okul- da arkadaşlanmdan yabancı muamelesi gör- düm. Aılem dışlandı. Benim bu işe hangi psiko- lojik nedenlerle gırdığım merak ediliyorsa işte bu nedenledir. Ben Nevv York'takı en kala- balık Yahudi cemaatinın hahamıvım. Anadolu ve Hallac-ı Hfansur Prof. Dr. Niyazi Öktem Kallac, bütün dünyada oiduğu gibi Anadolu'da yaşayan birçok düşün adamı ve ozan üzerinde de derin etkiler bırakmıştır.Ahmet Yesevi'den Hacı Bektaş Veli'ye uzanan bu felsefenin önemli ozanlarından biri de Nesimi'dir. Halep'te Memluk Sultanı tarafmdan derisi yüzülerek öldürülen Nesimi, Hallac'ın "Enel Hak" anlayışını derinleştirmek istemiştir. Yunus Emre'denMevlana'ya AııadohıMa Hallae'uı izleri... BARIŞ VE HOŞGÖRÜ KONFERANSI İslam temsilrilerine sözhakkı verilmedi • Tek tannlı üç dinin yerli ve yabancı temsilcileri nin katıldığı Banş ve Tolerans Konferansf nın son günündedeklarasyon krizi yaşandı. Bulgaristan Müftüsü Hasan Salih, toplantılarda kendisine ve birçok İslam temsilcisine söz verilmediğinden yakındı. rürklerde Hallac-ı Man- sur'un taşıdığı öneme zaman zaman değindik. Türkler için Hallac sa- dece heyecan verici ebe- di bir kişilik değil. avnı zamanda ideal bir aziz tipidir. Hallac"çı bir vezir olan El Müslima'nın Tuğnıl Bey'e Bağdat'ın kapılannı açması da rastlantı değildir. Hallac Türk ckıp ve yazarlanyla. din alimlerini önemli oran- da etkilemiştır. Hallac'tan etkilenen ilk Türk ozanı Ahmet Yesevi'dir. (Ölümü Hicri 561). Yesevrnın hikamlan ta- mamıyla Hallac'ın etkısinde yazılmışlır. O da Tann aşkı peşine düşer ve Hallac'ı bulur. Hallac'ın tüm görüşlennı. 'Enel Hak' anlayışını doğrulayan Yesevi, onun ölümüne sebebiyet veren katı mollalan eleştırmiştir. Yesevi"nin hikamlannın Buhara'da yayımlanan nüshasında Kul Süleyman Garip ve Şems Garip adında iki ozanın yazdığı ilave uzun şıır vardır. Burada halk diliyle 358 mısrada Hallac'ın öykü- sü anlatılmaktadır. Şiirde Allah'a hamdedildik- ten sonra öyküye geçilir. Allah önce Nur-u Muhanunediye'vı yarattı. Nur-u Muhammed"den yedi damla düşer. bunlardan dördü Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'dir; damlalardan biri kızıl güldür ki bu Hallac'tır. Diğer ikisinin ne oiduğu pek anlaşıla- maz. Bu dönemde Türk halk ede- biyatında Hallac'ın küllen, kül- lerin aüldığı nehirdeki köpükler gibi temalara bağlı olarak bir- çok öykü üretilmiştir. Bu öy- küleri daha sonra Türk ozanlan ve Nesimi kullanmıştır. Hallac'ın gül olarak simge- lenmesi bir hadise dayandın- lmaktadır: "Kim AUahuı ününe mazhar olmak istiyorsa kımuzı gülü seyretsin." Buna bağlı ola- H a c ı Bektaş raktır ki Lâmi. gül üzenne kasıde yazmıştır. dırmak istemiştir. Benzer birefsane Ha- lep'te de Türkler arasındd üretilmiştir. Anadolu Türkçesı'nde Hallac temasını işleyen en büyük ozan Yunus Emre'dir. Tekkelerde hâlâ Yunus Emre'nin Dı- van'ından alınan mistik şiirler teren- nüm edilmektedir. Kendisi doğrudan doğruya Hallac. Ahmet \ese\i. Hacı Bektaş Veli çızgisindcdir. Taptuk Emre, San Saltuk da bu çizgi ıçindcdir. Yunus Emre'deki mistisizm panteist nitelikte- dir. Niyazi Mısrî'ye kadar Osmanlı ül- kesinde Yunus venılenememıştir. Emre ve Hallac Yunus'un şıırlerinde Kuran'dan alınan ılkeler. Arap ve İran motıfleri gö- rülür Duru bir Anadolu Türkçesi'vle yazmıştır. Baba İlyas. Baba İshak. Bağdatlı Ebül Yefa'nın düşünsel etkilen Yunus Emre'yı Hallac'a götü- ren bir başka boyuttur. Kendisi de şiir- lennde Mansur'un etkisını açıkça behr- tir. Yunus Emre'nin düşüncelerini Sait Emre ve Molla Kasım sürdürmüştür Hallac felsefesinin önemli ozanlann- leştirmek istemiştir. Nesimi'deTannaş- kıy la biriikte güzel insana duyulan sevgi teması da işlenmiştir. Onu Memlüklüler idam etmiştir. fakat Memlük sultanla- nndan Kansûh Gavri ile Şârâvi ölüm karşısında gösterdiği metanet. hatta ne- şeyi takdir etmişlerdir. Bu sultanlar Ne- simi'ye hak ettiği yeri vermişlerdir. Ne- simi'nınizindengidenIerRâfi,Temannaî, L'sulî \e Sarı Abdullah Çelebi'dir. Yeniçerilerin halk şiirleri ve şarkıla- nnda Hallac ve Nesimi'nin düşünceleri- nin izlerini görmek mümkündür. Bu konumdd olan yeniçeri ozanlan arasın- da Koyunoğluve Kâtıbî'yisayabiliriz. Aynca Kınm Han'ın koruduğu Mus- tafa Gevheri. Topkapuluzade Feizi Mus- tafa Çelebi de Hallac'çı \e Nesimi'cidir- ler. Hallac'ı Gül kasidesiyle işleyen ozan Lâmi'dir. Lâmi. Kamıni'nin oğlu Selim Han'a yazmış oiduğu Gül kasıdesmde doğrudan doğruya Mansur'un yaşa- möyküsüne yer vermiştir. Bunun dışında gizli bir tarikat olan Bayrami\e-Hamza\iye mensuplan Ar- navut Dükanizade .Ahmet Bey, Osman Haşim. Oğlan Şeyh İbrahim de Enel Kırgız boylannda Hallac öyküsüne dayalı bir söylence üretilmiştir. Pecevir'- de Mansur adında bır garip. kız kardeşi Enel'le biriikte yaşarmış. Enel bır gün dağa çıkmış ve burada bir testi şarap bularak içmiştir. Ağabeyi onu ararken mağaradan Enel Hak sesleri duymuş- tur. Mansur da şarabı içerek Enel Hak Veli Mevlana dan biri de Nesimi'dir. Nesimi. Tebriz asıllı olup, bu kentte Türkmenler tara- fından kurulan ve kumculuğunu Fadul- lah bin Ebu Tebrizi'nin yaptığı (Timur- lular tarafından Hicri 804 tarihinde idam edilmiştir) Hûrûfıye mezhebine mensuptur. Nesimi Tebriz'den Halep'e kaçmış ve burada müritler edınmiştir. Nesimi'yi Kahire'den gelen Memlük Sultanı. düşüncelerinden dolayı öldürt- Yunus Emre Hak' anlayışını sürdürmüşlerdır. Zuhuri Karaçelebizade (ölümü H. 1042), Münif Mustafa Efendi Antakevi (ölümü H. 1156). Mevlevi Ebubekir Kâni (ölümü H. 1206). Şeyh Galip (ölümü H. 1210),EsrarDede(ö"lümüH. 1211). Ab- dülhamid Ziya Paşa (ölümü H. 1297). 'Enel Hak" felsefesine yer vermişlerdir. diye bağırmaya başlamış. Bunun üzeri- müştür. Önce onun da eli ayağı kesil- ne mollalar durumu kaana ıletmişler. Kaan kardeşleri öldürtmüş. cesetlennı yaktınruş. Yakılan cesetlerin külleri bir havuza dökülmüş. Hav uz köpüklenmış ve köpüklerden 'Enel Hak' sözleri çık- maya başlamıştır. Havuza yaklaşan kız- lann köpükler ağızlanna ginniş; kızlar hamile kalmış ve 40 oğlan doğmuştur. Bunlardan 30'u Türkistan'a gelmiş, Otuzoğul Kjrgjzlannı oluşturmuşlardır. Diğer onu da Onoğullar aşiretinin ku- ruculan olarak kabul edilmiştir. Görü- lüyor ki bir Kırgjz-Türk söylencesi, boylannın kuruluşunu Hallac'a dayan- miş. daha sonra derisi yüzülmüş ve deri bir direk üzerinde halka gösterilmiştır. Hallac gibi öldürüldüğü hususunda ke- sin bilgiler yoktur. ama bu tür anlatım- lar mevcuttur. Hûrûfılik gerek Timurlular gerekse Os- manlılar tarafından olumlu karşılanma- rruştır. Osmanlı, Hûrûfı şair Temennai'yi asmışür. Hürûfiler ashnda ölümü ken- leri ıstemektedir. Hallac'çı olarak bili- nen Attar'a göre hûrûfılik Hallac'çılığın aşın bir yorumudur. Bektaşiliğı 'Dân Mansur'giriştörenıHûrûfiliktengeçmiş- tir. Nesimi 'Enel Hak' anlayışını derin- Aydınların merakı Eyyûp Sultan Mezarlığı'- nda Kazasker RumelUi Hasan Tahsin Bey'in me- zar taşı üzerinde (ölümü H. 1278) Hal- lac'la mevtayı karşılaştıran Mehmet Can'a ait ilginç bir şiir vardır. Son y r üzyı- 1da Salih Zeki Aktay, Hallac'ın ya- şamıyla ilgili bir piyes yazmış; Nurettin Topçu da Hallac'ın görüşlerini dersle- rinde incelemıştır. Osmanlı aydınlan içinde de Hallac'a merak gösterenler ol- muştur. Bir aydın tarikatı olan Mevlevi- lik belli sırurlar içinde Hallac felsefesine yer vermiştir. Osmanlı aydını Hallac'ı zaten Mevlana Celaleddin Rumi vc Muhiddini Arabi \ asıtasıv la öğrenmiş- tir. Hallac felsefesine ağırlıkh yer veren aydın tarikatı Melâmiliktir. Bosnalı Hamza Bâlî (Hicn 969'da idam edil- miştir.) tarafından kurulan Melâmilik gjzli bir mezheptir. Bağdat'ın ikincı fethinde bulunan Bayramiye - Melâmiye mensubu San Abdullah Çe- lebi, Hallac'la ilgili bilgilen öğrenmiş- tir. Döndüğünde Hallac'çı görüşü iş- lemeye başlamış \e bu düşünce Melâmiler arasında yayılmıştır. San Abdullah Çelebi (ölümü H. 1071) ge- niş kültüre sahip binydi. Bayramiye tarikatının öyküsünü Sergüzeşt adlı eserinde dile eetıren torunu Lalezade Abdülbâki (ölümü H. 1159).ŞehitDağ- mat Ali Paşa'vı bu tarikata bağla- rruştır. San Abdüllah'ın hocası ünlü Mahmut Hüdai'dır CcKctıve mezhe- bine mensuptur veoda Hallac'tan söz etmiştir. Bursalı İsmail Hakkı (ölümü H. 1137) ünlü tefsın 'Rûh El Beyan'da Hallac'tan söz eder. Helvetıye tankatına men- sup Niyazi Mısrî, Hallac'ın düşüncelennı kendi özgün yo- rumuyla aktaran bir ozandır. Helvetiye mezhebini El Suha- verdı aeleneane mensup İbra- him Zahid Kilânî Mıladi XIV. yüzyılda Harzem'de kurmuş- tur. Mezhep Karakoyunlu devletı hudutları içinde yayılmış. daha sonra Anado- İu'ya geçmıştir. Helvetiye mezhebi içinde de Hallac'a büyük önem \enl- mektedir. Bektaşilerde oiduğu gıbı Hallac alegonsi onlarda da vardır. Hehetıve mezhebi Anadolu'da Şabanı>e. Şemsi- ye. Niyazişe. Celvetıye adlan- nda bölünmelere uğramıştır. Me\ lana Celaleddin Rumf- nin Hallac düşüncesinı Mes- nevi'sınin bazı bölümlennde ışlediği- ne değınmıştik. Farsça \azan. ancak aslen Türk ve Sünni olan Mevlana ge- rek İran. gerekse Türk edebiyatı ve din felsefesi için önemli bir kaynaktır. Mevlana 20 vaşında Konya'ya gel- miştır. Doğmuş oiduğu Belh kentinde Sanaî ve Attar'ın şiirlerinden Hallac'ı tanımıştır. Ona göre Attar. Hallac'ın ruhunu taşımaktadır. 30 yaşında Şemsi Tebrizi'yi tanıyan Mevlana. bu dönemden sonra eskisi kadar Hallac'- çı olmamıştır. Şems. Hallac'ı yetersiz bulmaktaydı. Bektaşilikte sadece giriş töreninde Hallac simgelenmez. dua ve zikirlerin çoğunda Hallac arulmaktadır. Bekta- şi törenlerinde Hallac'ı sembolıze edenritüelinbir kısmını Anadolu Ale- vileri de benimsemiştir. YARIH:Dünyada Hallac-ı Mansur Haber Merkezi -islam. Hiris- tıvan \e Musevi din temsilcileri- nın Bosna. Kafkasya ve Orta Asva'daki çatışma ve sorunlan tartıştıklan "Banş ve Tolerans" konferansı,"deklarasyon krizi'- 'ylesonaerdı. Tek tannlı üç dinin yerlı ve yabancı temsilcileri. konferan- sın son gününde "Balkan so- runları, Kafkas sorunlan ve yeni özgüıieşen devlet sorunlan" başlıklı üç ayn çalışma grubun- da bir araya geldiler. Deklaras- yon hazırlıklannın başladığı öğle saatlerinde ise İslam tem- silcilerinin. konferansın işleyişi- ne ilişkin sıkıntılan ortaya çıktı. Bulgaristan Müftüsü Hasan Salih, katıldığı çalışma grubu toplantılannda kendisine ve birçok İslam temsilcisine söz verilmediğinden yakındı. Salih, tartışmalarda İslam temsilcile- rinin. ileri sürülen görüşleri kabul etmek durumunda kal- dıklannı söyledi. Konferansın sonuç deklaras- yonunun açıklanacağı saat 14. 15'teki basın toplantısı öncesi deklarasyon krizi ortaya çıktı. Deklarasyonun hanrlandığı konferans salonundan kızgın bır ıfadeyle çıkan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz. arkasından gelen Hahambaşı Arthur Schenier'le bir görüşme yaptıktan sonra jeniden salona döndü. Edinilen bilgiye göre sorun. Ortodoks kilise temsılcı- lerinin konferansın geleneğınde oiduğu bıçımıyle deklarasyo- nun imzalandığı kentin adının verilmesine itiraz etmeleriyle orta\a çıktı. Deklarasyona, is- tanbul yerine Boğaziçi adının verilmesı bu krizi çözdü. Ancak insanlık suçlannın işlendığı böl- geler arasına Azerbaycan'ın vanında Ermenistan'ın sokul- ması ve Bosna'da saldırgan ta- rafın tanımlanmaması ikinci krize yol açtı. Her iki sorun da deklarasyonda, İslam temsilci- lerinın karşı çıktığı söylenen biçimiyleyeraldı. Üç dinin 100'e yakın temsil- cisinin biraraya gelerek banş ve tolerans arayışlan somut çö- züm önerileri getirmedi. Ancak bölgesel sorunlan ızlemek ıçin kurulması kararlaştınlan çalış- ma komisyonlan umut verici bir gelişme olarak dile getirildi. Kürt Vakfı'nın tesdli 9 marta kaldı İstanbul Haber Servisi - 98 kurucu tarafından kurulan Kürt Hak ve Özgürlükler Vakfı'nın tescili. "300 milyon li- ranın. 9 mart tarihine kadar ban- kada bloke edilmesi" koşuluna bağlandı. Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, Prof. Hüseyin Ha- temi tarafından hazırlanan bi- lirkişi raporu okundu. Rapor- da, vakif senedinde değiştiril- mesi gerektiği vurgulanan maddelenn rapor doğrultusun- dg düzeltildiğinin anlaşıldığını behrten mahkeme. vakıf sene- dinde beyan edilen 100 milvon üranın. kuruluş amacının ger- çekleştırilmesi ıçin yeterli olma- dığı karanna vardı. Mahkeme. duruşmaya katılan kurucular Mehmet Ali Eren, Hasan Deniz, Yılmaz Çamhbel. Mehmet Par- lak, Remzi Çakın, Şerafettin Elçi, İbrahim Akso> v e Mehmet Ernin Kardeşe, 9 mart tarihine kadar vakıf hesabının 300 mil- yon liraya çıkanlması ve hesa- bın bloke edilmesi konusunda görüşünü bıldirdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear