25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
h 3 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER YoteuzJuk davasmda beraat • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Saglık Bakanlığf na I bağlı Verem Savaş Daire Başkanlığı'nın ihtiyacı olan röntgen cihazlannın alımı için açılan ihalede usulsüzlük yaparak görevlerini kötüye İcullandıklan gerekçesiyle hakJannda dava açılan 5 sanık beraat etti. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada karan açıklayan mahkeme başkanı, suçun unsurlannın oluşmadığını belinerek gerekçeli karann sonradan açıklanacağını bildirdi. Numune Hastanesi Röntgen Bölüm Şefi Dr. Alaattin Canat'ın da aralannda bulunduğu, Hami Türkeli, Mehmet Nuri llhan, Muhittin Gebeş ve Aliye Esenkaya davadan beraat ettiler. Karayalçm'a disipMn sopuştunnası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -SHP Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğlu, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın hakkında, "partide aldığı görev ve sorumlulukla bağdaşmayan davranışlar sergilediği" gerekçesiyle disiplin soruşturması açılmasını istedi. Kerimoğlu, SHP TBMM Grup Başkanlığı'na yaptığı başvuruda, parti grubunun, ara seçimlerin aralık ayında yapılması yönünde karara vardığını ve muhalefet partilerinin de desteğiyle kamuoyunda olumlu imaj edinildiğini belirtü. Beklenen vakiTe dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Savcılıgı. yayımladıklan bir haberde Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in kişilik haklanna saldında bulunduklan gerekçesiyle şeriatçı Beklenen Vakit gazetesi yazan Ihsan Süreyya Sirma ile Sorumlu Müdür Ali Ihsan Karahasanoğlu hakkında ceza davası açtı. SavcvNihat Oğan'ın hazırladığı dava iddianamesınde, 30 Nisan 1994 tarihli gazetede Ihsan Süreyya Sırma imzalı 'Neo- Laisizm' başlıklı bir yazı yayımlandıgı ve bu yazıda Özden'in kişilik haklanna hakaret edildiği savunuldu. Sanıklar hakkında 2O'şer aya kadar hapis. 20 milyon liraya kadar da para cezası talep ediliyor. TMY için Genel Başkan tarih vermiyor, Genel Sekreter '12 aralık son' diyor SHP'nin tepesinde farldı sesler ANKARAİZMİR (Cumhuri- yet)-SHPGenel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Murat Kara- yalçın. koalisyonun kaden açı- sından "ckJdi" gelişmelere gebe birdöneme gırildığını anımsata- rak "Fınal noktasmdayız" değer- lendirmesini yaptı. Karayalçın, "TerörJe Mücadele Yasası'nın çıkması için tarih vernıiyorum" derken, SHP Genel Sekreteri FikriSağJar. tasannın 12 aralık- tan önce TBMM"de görüşülme- mesi durumunda hükümetten ay- nlacaklannı söyledi. Karayalçın, son gelişmelerle ilgili olarak Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtladı. Terörİe Mücade- le Yasası için giriştiği "uzlaşma" arayışından istedigi desteği bula- madığını vurgulayan Karayalçın. "En azından nerelerde anlaşa- madjğunız ortaya çıkıyor. Tiirki- ye'de diyaloğa gereksinim var. Bugün ferörle Mücadele Yasa- sı'na Uişkin olarak açılan kam- panvanın samimi değerlendir- melere dayalı olarak yapıklıgı ka- nısında değilim" dedi. Sürdürdüğü temaslann, "mut- laka sonuç almaya" yönelik ol- madıgını anımsatan Karayalçın, şöyledevametti: "Benden masaya vurmamı is- tiyorlar. Masaya vuracağnn ve ses gelecek. Ama ben böyledegerien- dirmiyorum. Masaya vunıp ses getiren değil, sonuç alan kişi ot- mak istiyorum. Terörİe Mücade- le Yasa tasansı'nın çıkması için artık tarih vermeyeceğim. Böyle bir belirieme yaptnca farkl; bir beklenti ortaya çıkıyor. O tarihe ilişkin yorumlar, değerlendirme- Ecevit: Karayalçın münasebetsiz •Ecevit, Karayalçın'ın, daha önce Özal tarafından gündeme getirilen, 'federasyon' konusunu tartışmaya açmasını 'münasebetsizlik' olarak niteledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit, Kürt sorununun çö- zümü için "federasyon" önerisi getiren SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı MuratKa- rayalçın'ı. "münasebetsizlikk" suçladı. Dışişlen Bakanlığı'na vekâ- let eden Karayalçın'ın, Bosna Hersek konusunun görûşüleceği NATO toplantısına katılmak ye- rine Sosyalıst Enternasyonal toplantısına gittiğini belirten Ecevit, bu davranışı da "akıl al- maz bir sorumsuzhık"olarak de- gerlendirdi. 'Sorumsuzluk' Ecevit, Karayalçın'ı sert bir dille eleştirdi. Karayalçın'ın NATO toplantısına katılmadığı- na dikkat çeken Ecevit, "Büriin bunlann üstiine Sayın Karayal- çın, bağışlanamaz "bir münase- betsizlikte daha bulunmuştur. SHP Genel Başkanhğı, Devlet Bakanlığı \e Başbakan Yardım- cıbğı sıfatlannın üstiine bir de Dt- şişleri Bakan Vekilligi sıfaünı ek- lemesinin hemen ardından ve Sosyalist Enternasyonal toplantı- sına hareketinden hemen önce federasyon konusunu tartışma- ya açma sorumsuzluğunu da göstermiştir" dedi. Ecevit, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bölücü akımın ve terörün, dı- şandan körüklendiği dönemde, bir hükümet üyesinin, Milli Gü- venlik Kurulu'nu da Bakanlar Kurulunu da TBMM'dedışla\ a- rak kendi başuıa bövle bir dav- ranışta bulunma>a yetkisi de yoktur. Merhum Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın vaktiyle fede- rasyon tarnşmasını açmasından doğan acı sonuçlar ortada iken, Sayın Karayalçın'ın da şimdi ay- nı konuda Özal'a özenmesi, ba- ğışianmaz bir gaflet örnegidir." Ecevit, "SHP, şimdi bir kez daha böiücü akıma cüret vermiş olmaktadır" diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART ( kOAuyu ) ÖA/BMLB Özelleştirme 9 ye Ecevit rötuşu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet. Özelleştirme Yasasf nın, yabancı sermaye tekeline olanak tanıyan 42. maddesının değiştirilmesi için ek bir yasa tasansı hazırladı. DSP Lıderi Büknt Ecevit'in. "Bu degişiklik yapılmadığı takdirde Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu yapUacağı" tehdidinde bulunması üzerine, hükümetin DYP kanadı, değişiklik önerisini kabul etti ve bu yönde hazırlanan tasarı Bakanlar Kurulu'nun imzasına açıldı. Ecevıt'le önceki gün telefonda görüşerek, yabancı sermaye tekelini önleyici değişikliği kabuîettiginı bildiren Çiller, dün de tasannın imzaya açılması talımatını verdi. 5 maddelik tasarı ıle Yabancı Sehnayeyı Teşvik Yasası'nın 1. maddesinin birincı fıkrasına. "Ancak, Türkiye'ye ithal edüecek yabancı sermaye, ülke çapında teket teskü edecek faaliyette rHilunamaz"cümlesının eklenmesinı öngörüyor. Özelleştirme Yasası'nın 1. maddesinin son fıkrasına yapılan ekle de, limanların stratejik önemi gereği. yabancılara devredilemeyecegı güvence altına alınıyor ve "Limanlar hakkında Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Karasulan Dahüinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkında Kanun hükümleri saklıdır" ifadesi eklenıyor. Ecevit, değişiklik önensıni kabul etmesinden memnuniyet duydugunu ifade ederken. "DYP-DSP" yakınlaşmasının "farklT vorumlanmamasını istedi. ler gündeme geayor." Türkiye'nin bir "ikilemler 'kar- şı karşıya olduğunu kaydeden SHP lideri. "Ya 12 Eylül anaya- sasıyladevam edeceğiz ya da tam demokratik bir Türkiye yarata- cağız. Olay SHP'nin istemL ko- aüsyonda kabna nedeni ve ben- zer şeyler değitöir. Ola> budur. Bu çerçevede koalisyon olarak fi- nal noktasındayız. Ben 'Ne pa- hasına olursa olsun. koalisyonda devam edelim'yaklaşımındade- ğilim. Ancak sonuna kadar mü- cadeleden yanayım"dıyc konuş- tu. 'Sııngıırlu samimi değü' Karayalçın, ANAP'ın yasa ta- sansına muhalefette samimi ol- madığını vurgularken şöyle de- di: "Sayın Oltan Sungurlu Adalet Bakanlıgı dönenıinde teşkilatına gönderdiği vazıda, 141 ve 142'nin kaidınldıgını sö>lerken, artık bu konularda propaganda vapma- nın yasak olmadığını anlatıyor. Yani Sungurlu. komünizm, fa- şizm propagandası vapılmasmın serbest bırakıimasından ö\ güyle söz ediyor. Bu durumda Sungur- lu, komünizmi, faşizmi övüyor mu? Değil. Biz de bugün, düşün- ce suçlusu olmasın derken, her- kes düşündüğünü söyleyebilsin istivoruz. RahmetliCumnurbas- kanı Turgut Özal, Türki^'de fe- deratif sistemin de tartışılabile- ceğini söylemişti. Benim partim, ben, sonuna kadar federatif sis- teme karşmm, ama iste>en bu konudaki düşüncesini de söyle- sin. Bu noktada biz bölücüleri sa- vunuyor mu oluyoru/.' Bu sami- mi bir yaklaşım değil." Karayalçın, Türkiye'nin çok büyük bir potansıyele sahıp ol- dugunu. ancak ayağına taş bağ- landığı için bu potansiyelin de- ğerlendirilemedığini söyledi. SHP lideri, Cumhuriyet'in. " 'Final noktasındayız' degerlen- dirmesini açar mısınız" sorusu- na, "Gelişmeleri siz de izliyorsu- nuz. Teröıie mücadele \asa tasa- nsı bir şekilde çıkmalı. Tarih ver- miyorum, ama bunun çıkması gerekiyor" karşılığını verdi. SHP Genel Sekreteri Saglar, dün İzmirll Merkezi'ndedüzen- ledigi basın toplantısıda DYP'yi sert bir dille eleştirdi. Özelleştir- me Yasası'nın TBMM'den çık- masının ardından sıranın terörle mücadele yasa tasansına geldi- ğini belirten Saglar, Çiller'in "Son sosyalist devleti yıktık" açıklamasını anımsattı. Saglar, "Bütçeden önce TMYT'nin TBMM'de görüşülmesini istivo- ruz. 12 araüga kadar tasarı görü- süimezse halkı o\ala>an. dogru söylemeyen, verdikleri sözleri tut- mayan bir hükümetin üyesi ola- rak kalmak niyetinde değiliz" de- di. Saglar bu aşamada yeni bir dışişleri bakanı atanmayacagını dabelirtti. Uğur Mumcu Katliamı Faillerinin Ortaya Çıkarılması İcin Dilekfe Haksıdığın, ackılefsizliğin, eşifsizliâtn yılmaz ve eşsiz savaşçıst, laik düzenm ve Gjmhurıyerin yılmoz savunucusu, benzeri bir daha belki de geimeyecek oian değerli gazeteci ve yazar Uâur Mumcu'nun, savaştığt yolda kaliesçe şehit edilmesinin üzerinden iki yıia yaktn bir zaman geçtiği halde, bir^jcu kuşkusuz bütün Türkiye insaniarmın yürekierine teker teker sapianan hançeri tutan eller hâtâ buiunamadt. Uğur Mumcu hayatta olsaydı, bu cir»ayetin failierinin yakalanması yolunda savaşır ve mutlaka bir sonuca ulaşırdı. Ne yazık ki, ulaşhğı başka sonuçlar, onun şahsında, yeryüzünün en haksız, en hain, en kalleş cinayefinin işlenmesine yol açtı. CinayeHn aydınlanacağı yotunda namus sözü verenierden umudumuzu kestik. Ama adaletten ve Uğur Mumcu'nun hunharca parçalanmış bedeni ardından yürüyen onbinlerden umudu kesrnedik. Yazarımızın değerli eşi Güldal Mumcu'nun yaphğı, Uâur Mumcu'nun devlet tarafından ortadan kaldırıldığının kendisine söylendiği yoiundalci son açıklama, canilerin ortaya çıkarılmasındaki başarısızlığın nedenlerini açıklıyor olabilır. Ancak neden ne olursa olsun, Uğur Mumcu Karfiamı, faili meçhul cinayetler rafında tozlandırılmayacakttr. İlgili ve yetkili kurumları, bir kez daha göreve çağırıyoruz. Cumhurbaskanı na mektup yazdı TurhanDilligilRP'yi jLDemirere şikâyet etti ADI SOYADI MESLEGI IMZA 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12). 13) 14) 15) 16) 17) 18) 19) 20) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazeteci-yazar Tur- han Dilligil. Refah Partisi'ni (RP) Cumhurbaskanı Süleyman Demirel'e gönderdiği açık bir mektupla şikayet eni. Dilligil mektubunda. "Devletin etkisiz- UğL, köktendinci bir örgütün cü- retini arttırıyor. Ana\asa suçlan Ue ilgili hükümler, bir dinsel ör- güte gerektiğince u> gulanmıyor- sa, otorite boşluğu var demektir. Anayasa, Cumhurbaşkanı'na özel yetkiler vermiştir'' dedi. Dilligil, Demirel'e gönderdi- ği mektupta, şu görüşlere yer verdj: "Ülkede anayasanın ve ilgili kanunlann emirlerine uyulmu- yorsa ve hem adi suçlar hem de anayasa suçlan ile ilgili hüküm- ler bir dinsel örgüte gerektiğince uygulanmıyorsa, ortada bir oto- rite boşjuğü var demektir. Bu gi- imzolorın Cumhuriyet Gozelesi Merkez vc büroları ile Poyel yayınevi Cağaloğlu yokuşu Evren Han Xat:3 No: 51 Coğolojjlu/İstanbul adresine elıfen yodo posto ile ulojlırılmosı ia olosıdır. Fox no: (0212) 511 43 53 Bilgi için lelefonlar: (0212) 512 82 33 - 528 44 09 Bn dilekçeyi çoğaltıı, inzalatın. Hedefiniz bir milyon inza. Hemen, şimdi! bi anarşi ortamında ana> asamız, cumhurbaşkanlarına özel \etki- ler ve göre\ ler vermiştir. Adr Re- fah'olan dinsel bir örgüt, Ulke- mizde siyasi partilere tanınan tiim haklardan vararianarak 'demokratik. laik hukuk devle- ti'mizi yıkmaya yönelik çabala- nnu kurulduğu günden beri ara- hksız sürdürmektedir." Dilligil, RP'lılerle ilgili suç duyurulannın büyük çoğunluğu hakkında neden kovuşturma ya- pamadıklannın veya kovuştur- malann yıllarca hangi gerekçey- le sonuca baglanmadığının, ada- let bakanlannın tutumunda aran- ması gerektigini ileri sürdü. Dilligil, yaklaşık 1 ay önce derledigi "Erbakancıhk ve Er- bakan" adlı kitabıyla birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- lıgı'na da RP hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Uğur Dündar bıçağa mikrofonla karşılık verdi FUAT KOZLUKLU NEW YORK - Show TV'nin 'Arena' haber programının ya- pımcısı ve Hürriyet gazetesi ya- zarlanndan Uğur Dündar ile ka- meraman Gökhan Acun, ABD'nin Connecticut eyaleti Greenvvich kentinde bir süre gö- zaltına alındı. Yurtdışına tarihi eser kaçırmak istedigi gerekçe- siyle aranan işadamı Halil Bez- men'in eşi Selma Bezmen ile rö- portaj yapmak amacıyla Bez- menlerin Greenwich'deki evine giden Dündar, burada çıkan kav- gada. kendisine bıçakla saldıran Remzj Çelik adlı kişinin burnu- nu kırdı. Dündar ve Acun, sabah saatle- rinde Selma Bezmen'le röportaj yapmak üzere, Bezmenlerin evi- ne gitti. Dündar ve Acun, içeri girmek isterken. Remzi Çelik, kendilerini engelledi. Tartışma sırasında görevlinin bıçaklı sal- dınsına ugrayan Dündar, mikro- fonla karşı koydu. Selma Bez- men, bu sırada polise telefon et- ti ve içeri zorla girilmeye çalışıl- dıgını söyledi. Olay yerine gelen polis, Uğur Dündar ve kamera- manı gözaltına aldı. Daha sonra 20 bini Dündar için, toplam 25 bin dolar kefalet ücretinin yatınlması üzerine, Dündar ve Acun serbest bırakıl- dı. POL1TIKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA ÖpgütJenme... Edirnekapı Erkek Öğrenci Yurdu'nda neler olup bitiyor? Bir öğrenci, bu sorunun yanrtını şöyle veriyor: "Yurt bir ünlü tarikat şeyhinin yönetimi ve denetimi al- tında. Tarikat şeyhinin imamı ve başimamı yurdu yöneti- yor. Yurtta kalan yurtsever, demokrat öğrencilere baskıya- pılıyor..." Gazeteye gelen öğrenci, o ünlü şeyhin tarikatına girmiş üniversite birincı sınıfında. Tam bir buçuk yıl o tarikatın içinde kalmış. Sonra ayrılmış. Diyor ki: "Olümle tehdit ediliyorum..." Bizim bu köşede sık sık yinelediğimiz konulara değiru- yor öğrenci. Nasıl örgütlendiklerini, ekonomik olarak nasıl güçlendiklerini anlatıyor uzun uzun. Ardından ekliyor: "O tarikat şeyhinin kontrolünde olan gazeteler ve der- gilerin 'Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'n/n sekizinci mad- desine karşı çıkmalarının anlamı ortada. Çünkü yasa ger- çekleşirse vakıflar mahkeme karanyla kapanacak. Iştebu işlerine gelmiyor. Çünkü çok sayıda eğitim öğretim vakfı bulunuyor. Vakıflar kurban derisinden büyük kazanç sağ- lıyor. Kurban dehlerinden gelen paralar, özel dershane- ler, özelyurtlar için harcanıyor..." Soruyoruz: . "Nasıl oluyor anlatır mısınız?" Yanıt veriyor: "Tüm Türkiye'de görevliimam ve başimamlarsayesin- de oluyor bu örgütlenme. Tarikat şeyhinin Istanbul'dan Ankara'ya, Edirne'den Kars'a, Izmir'den Trabzon'a, Sa- karya'dan Diyarbakır'a dek uzanan çizgide imam ve ba- şimamlan bulunuyor. Aynca esnaf komiteleri de bu kişi- lere destek veriyor. Şeyhin temsilcileri kod adı kullanıyor. örneğin adı Hasan Yorulmaz, onun adı değiştiriliyor, AN Ipek oluyor..." Soru: "Ne yapıyor bu kişiler?" Yanıt: "Her okulda öğretmenler var. Tarikatın kollan olarak ça- lışır. Çalışkan, ama yoksul öğrencileri seçerter. Kendi ders- hanelerinde yetiştirirler. Sınavlara hazıriarlar. Sınavı ka- zandıktan sonra gittikleri kentte o öğrencilere kalacakyer sağlariar, kayıtlannı yaptınriar. Her ay 200-300 markharç- lık verirler. Elbise alırtar. öğrenciler de tüm bunlara karşı tarikat şeyhinin görüşlerini başka öğrencilere aşılar, ga- zete ve dergilerin abone işlerini yapar. Bu, tam bir örgüt işidir. Tekamaçları vardır: Laik, demokratik Türkiye Cum- huriyeti'ni yıkmak..." Bu konuda somut bir örnek: 'Akyazılı Vakfı' yönetici- leri sekiz yıl önce 'Maltepe Askeri Lisesi'ne 'sahte sağlık raporu 'yla öğrenci soktu. Vakıf yöneticileri ve öğrenciler Iz- mir DGM'de yargılandı. Sonuçta öğrenciler askeri liseden atıldı... ••• Başbakan Tansu Çiller o ünlü tarikat şeyhiyle konuşmak için aracılar gönderir. Üsküdar Altunizade'deki bir özel dershanenin çatı katını 'botanik oartçes/'neçeviren veora- da yatıp kalkan tarikat şeyhi yanıt verir: "Görüşürüm, ama Terörle Mücadele Yasa Tasansı'nın sekizinci maddesine karşı çıksın..." Tansu Hanım, Murat Karayalçın'ı arar. Der ki: "Yasa tasansını biraz bekletelim. Çünkü DYP grubun- dan tepki alıyorum..." Murat Bey turtara başlar. ANAP lideri Mesut Yılmaz'la görüşür. Yılmaz da "Grubumda tepki var" yanrtını verir... Sonunda bir özel televizyonda konuşur Karayalçın. Ko- nuşmasında "Kürtlere federasyonu tartışalım" anlamı çı- kan tümceler kullanır. Bilerek mi yoksa bilmeyerek mi böy- le konuşur tam olarak anlaşılmaz. Ama anlaşılan şudur "Şeriatçı kesimle bir uzlaşma zemini yaratmak..." Nasıl mı? Tarikat şeyhinin istedigi biçimde... Çünkü yasa, terör örgütüne fıili yardım eden vakıf, okul, öğrenci yurtlarının cezalarının üçte bir oranında artmasını, aynca mahkeme karanyla kapatılmasını öngörüyor... Elbet vakıf, okul, öğrenci yurdu değil. Aynı biçimde der- nek, sendika, siyasi partiler de bu kapsam içinde. Vakıf, okul, yurt denilince ünlü tarikat şeyhleri ayağa kal- kıyor, parti denilince de Necmettin Erbakan ve arkadaş- ları. DYP'li Burhan Özfatura 'ünlü tarikat şeyhi' adına im- za topluyor, yanına da Melih Gökçek i, ANAP'lı Aytaç Durak'ı alıyor. Han paralan da RP'li işadamından geliyor. • • • Oyun içinde oyun izliyoruz günlerden beri... Şeriatçı vakıflar, okullar ve yurtların bugün kimlerin de- netiminde olduğunu bilmeyen yok... Ya üniversitelerdeki şeriatçı örgütlenmeye ne denir? Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde ka- loriferler yanmıyor. Onun için de öğrenciler hastalanıyor. Ama Atatürk Eğitim Fakültesi'ne ikinci mescit açılıyor... Şimdi SHP, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın sekizin- ci maddesi için ödün üstüne ödün veriyor... Şeriatçılar devletin içinde örgütlü, DYP ve ANAP Mec- lis gruplarında etkili... Şimdi soruyoruz: "Şeriatçı gazeteler bugüne dek şeriatçı terör örgütteri- ne hiç karşı çıktılar mı?" Çıkmadılar... Onlara göre Müslümanlar adam öldürmez, kaçakçılık yapmaz... Ayşegül Tecimer'in yakın dostu kim? Sarıklı. çember sakallı, cüppeli antikacı Muzaffer GCH- tekin Vallahi bunlann Allahlan dolar, peygamberleri mark. Hep- si de 'sahte Müslüman.' Ticret, siyaset, tarikat ilişkisinde küplerini doldurmak tek amaçları... Hepsi de 'sahtekâr' ve 'ikiyüzlü...' Sosyalist Enternasyonal Karayalçın, AGİK öncesi destek arayışında TÜREY KÖSE BUDAPEŞTE - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. Israil Dışişleri Bakanı Şinton Perez. Alrnan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Rudolf Scharping ve Avrupa Konseyi Başkanı Miguel Martinez'le görüştü. Karayalçın, 5-6 aralık günlerinde yapılacak Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konseyi (AGİK) toplantısı öncesinde, sosyal demokrat ve sosyalist partilerden destek istedi. Karayalçın, görüşmelerin, Türkiye'nin AGİK toplantısından elde etmeyi istedigi sonuçlar açısından önemli olduğunu söyledi. Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısı, dün Macaristan'ın Başkenti Budapeşte'de başladı. Toplantıya, Türkiye'yi temsilen SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın yanı sıra Erdal lnönü de (Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı göreviyle) katıldı. Görüşmelerinin, 5-6 aralık günlerinde yine Budapeşte'de yapılacak AGlK toplantısı açısından önem taşıdıgını vurgulayan Karayalçın, "Bu topiano öncesinde değisik ülkelerin yaklaşımlannı öğrenme olanağı bulmam, bu toplant)da elde edeceğimiz sonuçlar açısından yararfa oldu. Buna yönelik yararh görüşmeter yaptun" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear