22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OUMHUHIYbT 29 KASIM 1994 SALJ 14 KULTUR 22. Sao Paulo Bienali'ne Türkiye'den Hale Tenger katıldı Sergi mekânında 4 çdgmca egl VASIFKOHTUN* \EW \OKK - Bu yılkı bıenalın kuratoru Nelson Aguılar 1992'de 3 Istanbul Bıenalı'nın açıhşına gelmış, sergıden etkılenerek 22 Sao Paulo Bıenalı ıçın bana Turkıye ku_ratorlu- ğunü onermıştı Boylece, Nelson Aguılar ın da buyuk ılgı duyduğu Hale Tenger'ı. daha önce Sao Paulo Bıenalı ne bır tek kez katılan Türkı- >eden gıdecek sanatçı olarak davet ettım Sao Paulo Bıenalı Turkıye'rıın katı- lımı ıçm, bır kural olarak dıger tum katılan ulkelerle yaptıkları gıbı, Ka- sım 1992'de Dışışlerı Bakanlığı tkılı Kulturel tlışkıler Daıresı nezdıtıde ya- zışmalar başlatmış Turkıye'yı Vasıf Kortun'un kuratorluğunde davet et- mış, ancak herhangı bır cevap alama- mıştı Mart 1993'te Sao Paulo Bıenalı yönetıcılen ılgılı kuruma bır kez daha mektup yollamışlardı Gerek bıenal yönetımı gerekse benım çabalarım boşa çıktı en sonunda Hazıran 1993'te antetsız. unvansız, evrak nu- marası olmayan bır cevapta Bıenal'e katılınmasının uygun gorulduğu, an- cak herhangı bı yardım yapılamaya- cağı belırtılmıştı Kultur Bakanlı- gı'ndan da cevap ahnamadı Hale Tenger'ın Istanbul ve Anka- ra'da ozel kışı ve kurumlardan aradıgı destek de herhangı bır sonuç verme- yınce ışımız adeta uç nal ıle bır ata kalmıştı Bıenale katılmanm önemı- nın farkında olarak Tenger ıle "bir kısmı bavukta taşutacak" bır enstelas- yonla bıle olsa, masraflan kendiı cebı- mızden karşılayarak bıenale katılma- ya karar verdık Bu arada Tenger'ın New York State College of Cera- mıcs'ten bır sene once almış olduğu "artist in residence" (kampusta, da- vetlı sanatçı) davetının tanhlen mucı- zevı bır şekılde tam bıenal oncesıne denk duşunce ışımız bıraz kolaylaş- mış oldu Böylece Tenger, tüm mas- raflarının unıversıte tarafından karşı- landıgı uç haftalık davetlı sanatçı programı çerçevesınde bıenale oner- dığı enstalasyonu once kampustakı galende gercekleştırmış oldu \e 'ho- norariunT olarak unıversıte tarafın- dan verılen 1500 doları da Brezılya yolunda yanına katık ettı Butun bu sıkıntılardan sonra ve ne- 22. Sao Paulo Bienali, 199a l2Ekım-U Arahk!994 tanhlen arasında duzenlenen 22 Sao Paulo Bıenalı, 4 5 mılyon dolarlık butçesı ıle dunyanın en pahalıya mal olan sergılennden bın (1992 Istanbul Bıenalı'nın butçesı 250 bın dolardı) 22 Bıenal'e katılan 74 ulke ve 220 sanatçının yanı sıra bu yılkı "özel bolum'e Garry Hilü, Paul Garrin, Julan Schanabel. Jose Bedıa, John Chambeıiaın, Judıth Barn, Per Kırkebv. Rıchard Long da\ et edılmıştı 22 Bıenal'ın kuratorluğunü ustlenen Nelson Aguılar, bıenal temasmı "desteğin ortadan kalluşı" olarak belırlemıştı Bu tema, kısa bır şekılde ozetlemek gerekırse, dar anlamıyla 'çerçevenin, kasnağuı, kaidenin'; genış anlamıyla da sadece resım ve heykelden ıbaret ıkı şıklı sanat kategonsının guncel sanatta ortadan kalkışına ışaret edıyordu redeyse bır kıtap dolusu yazışmaya rağmen bızı Sao Paulo'da bır dığer fe- laket beklıyordu Organızasyon söz verdıgı tavanı \e kapıyı yapmamıştı \e daha once 160 dolar malıyet çıka- nlan platfonn ıçın "detavlajıdınlmış" yenı malıyetı I500 dolar olarak he- saplamişlardı Aynı platformun Nevv York'takı ünıversıteye malzeme malı- yetı 250 dolar tutmuş1 Tenger kendı platformunu ve çatısını kendının ya- pacağınt soyleymce, her gun fıyatlar bıraz daha duşmuştu ama. sanatçının da artık ınadı tutmuştu Bazı ışlerı ruşvetsız ve fahış fıyatlara razı olma- dan yaptırmak mumkun olmadığı gıbı çekıç çıvı gıbı en basıt malzemelerı bıle ele geçırebılmek çok ozel yete- nekler gerektınyordu Butün bu zor- luklara rağmen, 60 mN'lık alanın ta- vanı dahıl Bulgar sanatçılann yardı- mıyla. enstelasyonunun tamamı on gunluk ve sabah 4'lere varan agır bır mesaı ıle bıtınldı Sergımız açılış öncesı hazırdı ama bu kez bıenalın "uluslararası menaje- ri" Sussanna Sassoun, sankı aylar ön- ce yollanan fotoğrafları gormemış, kataloga bakmamış, enstalasyonun kapsamından habersızmış ve ustüne üstluk 10 gundur suren ve tek amacı sergı mekânına en ufak ışığın sızrna- sını engellemek olan hummalı faalı- yetın farkında değılmış gıbı, sergının en önemlı ve vazgeçılmez unsuru olan gaz lambalannı "yangın tehfike- si" olabılır dıye yasakladı Kendısını muhatap saydığımız ve guvendığımız Neison Aguılar ıse yasagı gözardı et- memızı onerdı Önerısıne uyduk ve açılış gunu, hep basında durmak kay- dıyla bırkaç saatlığıne gaz lambalan- nı yaktık Tenger'le müJakat Hatta bu arada yıızlerce ışın arasın- dan seçılerek Tenger'le mulâkat ya- pıldı ve daha sonra bu çekım Brezılya Televızyonu'nda gostenldı Gunlenn yorgunlugu, uykusuzlugu ve açlığını gıderebılmek uzere oglen yemeğı ıçın bınadan aynlırken tüm gaz lambalan- nı sondurüp, kapı vazıfesı gören sıyah bezın üstune de Portekızce gınlmez ıbaresı ıhştırerek bınadan aynldık Ikı saat sonra gerı döndugumuzde sergı mekânı ıçınde 15-20 kışı panayırlar- dakı korku evlennı aratır bır şekılde çılgınca eğlenıyorlardı1 Kumlan oradan oraya savuran ye- tışkınler, yatağın üzennden de zıpla- yan çocuklar, sağa sola kavrulmuş sa- atler Evet, açılış sabah 11 'de yapıl- mıştı, gunlerden çarşambaydı, 12 ekım, bır gunluk bır Brezılya bayra- mına denk gelıyordu ve bınlerce ızle- yıcıye karşın bınada neredeyse bır tek koruma görevlısı, sorumlu kışı yoktu Sergı mekânının altı ustune gelmıştı Tahammul sınırlanmızı çoktan zorla- maya başlamış olan bu ıstırabı daha fazla surdurmeden sergıden çekılme karan aldık Ertesı sabah bıenal yone- tıcılerıne ve katılan butûn ülkelenn sanatçılanna kuratorlerıne basın mensuplarına bu kararımızı sebeple- nyle anlatan bır bulten geçtık Aynı olmasa da benzer çeşıtlı sıkıntılar ya- şayan ulke sayısı haylı kabank oldu- gundan bırçok sanatçı ve kurator tara- fından gostermış olduğumuz kararlı- lık ve cesaret yüzünden tebrık edıl- dık Aynı gun bıenalın Genel Yönet- menlennden Jens Olesen gelerek ozur dıledı ve kararımızı yenıden gozden geçırmemızı nca ederek her şeyı yo- luna koyacaklanna daır soz verdı Bu söze rağmen devam eden ve Hale'nın ses tellenne mal olan, ancak hatırla- mayı bıle ıstemedıgımız bın turlu sı- kıntıdan sonra, Nelson Aguılar dahıl tum ust düzey yönetıcılen araya gınp defalarca ozür dıledıler ve Tenger'ın haklı olarak şart koştuğu tum madde- lerı kabul ettıler Sonuç olarak Sao Paulo Bıenalı sergı mekânına ozel bır bekçı koydu, gen donuş bıletı olma- yan eserı Turkıye'ye gondermeyı ta- ahhut ettı, Tenger'ın Sao Paulo'dakı tum masraflannı odedı Hale Tenger de topladıgı sergıyı bır daha kurdu, Bıenal gaz lambalannı yaktı Arka- mızda Turkıve'den bıze destek vere- encecek bır resmı ya da özel kuruluş yok- tu ama Sao Paulo Bıenalı, Tenger'ın sergısını cıddıye alarak ona gereken saygıyı ve sorumlulugu geç de olsa yenne getırdı ve Turkıye sergıde kal- dı Ve"Kant'ınPortresr Sergının "desteğin ortadan kalk- ması" konusuna cevap olarak Tenger "Kant'ın Portresi" adlı bır enstalas- yon gerçekleştırdı Emmanuel Kant'ın kışılıgi uzerıne kurulu, bır oda ıçınde oda olarak duzenlenen enstalasyon, Boleslavt Micinski'nın 1941'de kaleme aldığı aynı başlıklı esennden yola çıkıyor "Kant'ın Port- res" ıkı boyutlu ışlere tumden karşıt, goze oldugu kadar dıger duyulara da hıtap ederek, vucudun gerçek zaman ıçındekı hareketıyle kendını dıle getı- ren bır enstelasyon Kant'ın felsefe veya sanat tanhı ıçındekı yenyle ug- raşmanın aksıne Hale Tenger duzen- ledıgı mekanda ızleyıcıyı, Kant'ın kendı evrenınde bır yolculuğa çıkan- yor Karanlık ve ustunde ıgretı yuru- nen bır alanı geçen ızleyıcı, aynı za- manda. mekânın ortasında yer alan üzerı mermerşahı ortulu kuçuk bır konstruksuyonun altından gelen, agaçlar arasından esen ugultulu bır fırtınanın sesını duyuyor (bu ses kay- dı Serdar Ateşer tarafından gerçekleş- tınldı) ve hayal meyal savrulan yap- rakların golgelerını goruvor Daha sonra, gene memerşahıden duvarlan olan ve yerel saatlenn sabıtledıgı bır ıç odaya çıkılıyor Bu obsesıf derece- de duzenlı odada, ozenlı kurulmuş bır çalışma masası, uzerınde Kant ın kendı notlan, yazı takımlan vs , dığer tarafta çarşafları cılet gıbı bır yatak ve uzennde ıçınden çıvıler çıkan bır yastık, bır ecza dolabı, komodın vs yer alıyor Enstelasyon bır tarıh mu- zesıne benzemıyor Oda hayat boyu denetım altında tutulmuş, duzenlı. tutkulu bır yaşama şahıtlık edıyor Iz- leyıcıler ıse tanımadıklan bınnın evı- ne gırmış gıbı, merakla mekanı ızlı- yor ve ızledıkçe, okudukça ortaya çıkan resme nasıl karşılık verecek- lerını duşunmek zorunda kalıyorlar * Muze Dırektöru Center for Curatonal Studıes Bard College Nevv York Uhıç'ım 'Artı Nesneler'i Paris'te Ömer Uluç'un resimleri 3-26 kasım tarihleri arasında Paris'te sergilendi Tenten yeniden Türkiye'de Kültür Servisi - Kalkık kahku- lü, Milu adlı kopeğı ve kaptan ar- kadaşıyla 60 yıldır dunyayı dola- şan çızgı roman kahramanı Ten- ten, "Altın Kıskaçlı Yengeç" ve "Esrarengiz Yıldız"albümlenyle Turk okurlarla yenıden buluşuyor Yapı Kredı Yayınlan Doğan Kar- deş Kıtaplıği'ndan çıkmaya başla- yan djzı Tenten'ın adını yenı du- yanlarla, kuçukluklerınde sıyah beyaz korsan Tenten cıltlennı oku- muş olan genç kuşak ve çocukluk- lannda Doğan Kardeş Dergısf nde tefrıka edılen Tenten'le tanışmış, yaşı 40'ın ustundekı eskı dostlan- nı onunla buluşturacak Tenten okurlan öksiiz kalmış 'Herge' takma adını kullanan Belçıkalı yazar Georges Remi'nın kahramanı, 1929 yılından bu yana dunyanın dort bır yanında, her yaştan okurun sevgısını kazandı Fransa'da, Isvıçre ve Belçıka'da heykelı olan Tenten, 123 ulkede 18 dılde tum yapıtlan yayımlan- mış tek kahraman olma özellığını de taşıyor On yıl once Herge'nın olümüyle Tenten okurları adeta oksuz İcalmış, Batı'dakı butun ya- yın organları dev manşetlerle bır yas kampanyası başlatmıştı "Bence çizgi roman yapmak, her şevden önce bir hikâye anlatmak- tır" dıyordu Herge, "Edebiyatta nasıl edebivata boyun egmek gere- kivorsa, çizgi romanda da estetiz- me boyun eğmek gerekir. İnsan yaptığı iş için çok buvuk yatınm yapmalıdır ama, vatırim yaptığını da gostermemelidir. Size Tenten için biitun hayatımı koyduğumu söylesem_" Tenten, okurlarına, 20 yuzyıla damgasını vuran tanhsel olaylan, heyecan dolu oykulen aracılıgıyla aktanr Her seruvenınde dostluğun değennı vurgular, doğanın şıddetı ve ılkellık karşısında kulturun ve •akılcı' uygarlığın değennı sergı- ler Zamansızdır, zamanın dışında, hatta ustundedır 1930'larda Şang- hay'dadır 1950'lerde ayda 1970'lerde Guney Amenka'da bır genlla kampında Tenten'ın Yapı Kredı Yayınları aracılıgıyla Turkıye ye yaptığı bu ılk resmı zıyaretten once kaçak yolculuklan olmuş Ozellıkle ıkı tanesı var kı, bunlar tamamen Turk çızerlerın elınden çıkmış Tenten İstanbul'da" ve "Tenten Marmara'da". Bunlann ne Fran- sızca onjınalı var, ne de bır başka dıle çevnlmışlığı Yapı Kredı Yayınları'nın 22 Tenten albumunü yayımlamaya "Altın Kıskaçlı Yengeç" ıle başla- masının nedenı Tenten'ın can yol- daşı Kaptan Hadok'la ılk kez bu öykude tanışması Tenten'ın kope- ğı Mılu ıle yaşadığı ılk serüvenlen ıse dızının sonunda yayımlanacak Dızıdekı albumler şunlar "AJtın Kıskaçlı Yengeç", "Esrarengiz Yıl- dız", "Tekboyıııız'un Esran", "Kı- zıl Korsan'ın HazüıesT, "7 Kristal Küre", "Guneş Mabedi", "Kara Altın Diyarında", "Hedef: Ay", "Ayda tlk Adımlar", "Turnusol OlâyT, "Köle Tadrieri", "Tenten Tibet'te", "Kastafiore'nin Mucev- herleri", "714 Sefer Sayılı Uçus", "Tenten \e Pikarolar", "Tenten Kongo'da", "Tenten Amerika'da", tt Fira\Tinun Purolan", "Mavl Lo- tııs", "Kırık Kulak", "Kara Ada", "Ottokar Asası". Kültür Servisi - Turk resmını Avrupa'da da tanıtan Omer Uluç'un "Artı Nesneler" adlı sergısı, 3-26 kasım tanhlen arasında Pans'te Ga- lene Montenay'da gerçekleştı Sergı kataloğuna yazdığı yazıda Catheri- ne Millet, Uluç'un resım dunyasını ırdelıyor Millet. yazısında sanatçıyı şu sözlerle konumlandınyor "Dun- vayı yeniden duzene soknıak için sa- nat yaprtlanndan bir şe> bekieyeme- yiz. Sanatçı dogal olarak yeni bir sey üretir. Bu, dunvada var olan, ama yerini onu ancak bozarak bulan bir 'artı nesne'dir. Sanatçı dunyavı, on- dan aldığı nesneJcrle duzene sokma- yı başaramaz, onu yalnızca altüst eder." T T tehdidi 1 Bızlen kusatan karmaşayı a7 da "öTsa duzene sokmamıza yarayacak ıdeolojık ve felsefı sısternlenmızın kalmadığınt savunan d l d ğ j donemlerde heyecanın, Ömer Uluç'un tablolannın yüzeyıne yan- sıdığını, en son yapıtlarının ıse "dengesizlik tehdidi" altında oldu- ğunu belırtıyor Millet, Ömer Uluç'un fıgurlerı üzenne şunlan yazmış "Uluç'un figürieri artık yerleşme alanını oluşturan firça darbelerinin sıkı dokusu içinde ver almıyor, bu alan içinde birbirleriyk buluşmuyor. Figurİer artık çoğunlukla, tablo dı- şında bir duzJemde (karton, piastik zar) yaratılarak tablonun uzerine kolaj vöntemiyte yansıtılırlar. İzteye- nin gozıi, belki de bu yıızden uzam ilc vorungedeki figurier arasındaki gerginliğe takılı kalır. \e doğal ola- rak kişi, çifte hareket tarafından kıs- kırülır. Zaman zaman fonu da kap- layan piastik zar, alt katmandaki rengi bir perde gibi itmek yerine, onu ön plana çıkararak olduğundan daha da etkili bir duruma sokar." Omer Uluç'un ozel bır şekılde. aynı turden elementlen paradoksal olarak çarpıştırdığma değınen Mil- let, uzam ve figuıienn aynı hafıf ve dalgalı maddede yoğrulduğunu, ay- nı çevık ve duzenlı hareketle tanım- landığını belırtıyor Omer Uluç'un kendıne özgü ha- reketlennın sureklı tekrarlandığına ve ıçe donuk bır yapısı olduguna değınen Millet, Uluç'un resmının bu özellığının çağdaş resımlerde ol- duğu gıbı basıt bır dalgalanma de- ğıl, kucaklayıcı bır ozellığı oldugu- na dıkkatı çekıyor ve fıgurlenn as- lında uzamın kasılmalan olduğunu belırtıvor TöPk - İtalyan Dostluk Derneği'nden plaket v • Kültür Servisi - Türk - İtalyan Dostluk Derneğı'nce, sohbet toplantılanna katkıda bulunanlann ödüllendınmesı çerçevesınde bır dızı sanatçı, gazetecı ve büım adamına plaket venlecek Bugun İtalyan Kültür Merkea'ndesaat 18 30'da duzenlenecek torende, Prof Dr Mesut Önen, Prof İl Han özay, Dr Gulden Ayman, Rekın Teksoy, Dott ssa Adelıa Rıspolı, Oktay Ekşı, Zulfü Lıvanelı, Prof Tayfun Akgûner ve Bülent Tanla'ya plaketlen venlecek Şizofrengi'nin eki 'Beb ek'çıktı •Kültür Servisi - Yayıncılannın deyımıyle "ne ıduğu belırlenmemış" dergı Şizofrengi'nin ekı "Beb ek", dergınınlö sayısıyla bırlıkte çıktı Beb ek'te,"vapurlar, heykeller, sarmaşık rehberlen, seyretmeden fılm eleştınlen, kufûrbazlığa methıye, yenı dunya dının mabetlen, Dıyarbakır ve Londra'dan sokak manzaralan, Gustave Mahler, Andrey Tarkovsky, Davıd Byrne gıbı yaalann yanısıra, Mujde Ar'ın "Antalya'da 3rıncı(fesüal)'\ Atılla Özdemıroğlu'nun "Müzık Yaratım, Sosyolojı, Teknolojı ve Paradoks" yazılan da yer ahyor Otyam'lar son yapıtlarıyla İstanbul'da • Kültür Servisi - Sanatsal çalışmalannı on yedı yıldır Antalya'nın Gazıpaşa ılçesınde surduren ressam Fıkret Otyam ve ozgun dokuma sanatçısı Fılız Otyam, ıkı yıl aradan sonra son yapıtlannı İstanbul'da sergıbyorlar Taksım İnonu Caddesı Gumuşsuyu Vakıf İşhanı 6 numarada (Vakfıfbank) açılan sergıde, Fıkret Otyam'ın, çoğunu Doğu ve Guney doğu Anadolu'da yaptığı kırka yakın tablosu ıle Fılız Otyam'ın on beş ozgun dokuması bulunuyor Sergı, löaralık akşamına kadar cumartesı pazar gunlen dışında saat 10 00-18 00arasıgezılebılır YapıKredi'nden , çocuklara kitaplar • Kültür Servisi - Yapı Kredı Yayınlan, uç çocuk yapıtını daha "Doğan Kardeş KıtaphğTna kazandırdı Antoınede Saınt-Exupery'nın yaşlanmayan kahramanı Kuçuk Prens'ın maceralan Selım İlen'nın çevınsıyle çıktı, Doğan Kardeş Kıtaplığı'ndan Bırsavaşpılotu olan Samt-Exupery'nın belkı de, önceükle buyukler ıçın y azdığj bu kıtap, onlarca yıldır olduğu gıbı, yenı kuşaklara ınsanlar arasındaki dostluk. sevgı ve ıçtenlığın ne irsız olduğunu anlatmayı surdurecek Ayşe'nın 6 Leon% Amerika'da gösterimde Kültür Servisi - Luc Besson'un Nevv York'ta Ingılızce çektığı son fılmı 'Leon' Ameri- ka'da bın yüz sınemada bırden gostenme gırdı Bugune dek ılk kez bır Fransız fılmının bu ul- kede bu denlı çok sıne- mada gostenme gırme- sı, Fransızların, sıne- malannın Amerıkalıla- ra yetennce ulaşmadığı yolundakı şıkâyetlennı bır olçüde azaltacak belkı de Fılm geçen hafta 5 3 mılyon dolarlık bır ha- sılat elde ederek, hafta- nın en fazla tıcan başa- rı elde eden beşıncı film oldu Ancak bu, Fransızla- n tam anlamıyla mutlu etmeye yetmıyor Çün- ku 'Leon' Amenka'da Ingılızce olarak, nere- deyse bütunuyle Ang- lo-Sakson bır oyuncu kadrosuyla çekıldı 'Leon', Amen- kan tarzı bır serüven fılmı olarak nıtelendınlıyor Ancak bır Fransız yönetmen tarafından çekılmış oldu- ğunu gozardı etmek de mümkun 1100 sınemada birden gösterilen filmde,Jean Renove Natalie Portman garip bir çhti canlandınyor. değıl 'Le Monde' gazetesının sıne- ma eleştırmenı Jean-Mkhel Frodon bunu şoyle açıklıyor "Amerikan serüven filmleri, karakterleri gide- rek daha fazla geri plana iterek im- gelemin yarattığı goruntuler, şiddet >e ozel efektler uzennde yoğunlaşı- yor. Besson filmin goruntulerıyle, daha derin, duygusal yonlen arasın- da bir denge kuruyor" Şiddet ıçeren platonık bır aşk oykusü olan fılm, bütun Besson fılmlennde görulen gor- sel panltıyı taşıyor An- cak yonetmenın, karak- terlerı gerçekustu kıl- mak yenne. onlara ınsa- nı bır boyut kazandır- ması bu fılmı dığerle- nnden farklı kılıyor Kara cahıl ve hayvan- sı, ancak yureklı Leon karaktennde son derece ınandıncı bır portre çı- zen Jean Reno ıle bın kışılık bır lısteden seçı- lerek ılk oyunculuk de- nemesını gerçekleştıren Amenkah Natalie Port- man'ın fılme buyuk katkısı olduğu ıfade edı- lıyor Şiddet, fılmın anahtar oğelennden bın Ancak Hollyvvood fılmlennde gormeye alışık olduğu- muz turde bır şiddet de- ğıl bu Besson'un nefes kesen kamera oyunlanyla ve her zaman bırlıkte çalıştığı bestecı Eric Serra'nın mu- zığının yardımıyla yarattığı kendıne ozgu şiddet Tanıyorum-Altı Yaşında"adlı kıtapla başlayan Mezıhe Menç, *BirTCizTanıyorum-Dokuz Yaşında" adlı son yapıünda, kendınce dertlen, mutluluklan olan, oğrenmeye açık, bıraz bılmış kuçuk bır kızın oykusunü anlatıyor Yapı Kredı'den çıkan dığer çocuk kıtabı ıse şaır Jacques Prevert'ın "Yaramaz Çocuklara Masallar"ı Sıradan ınsanlarla çocuklann duygulannın doğal bır rahatlıkla aktanldığı kıtap, Samıh Rıfat'ın çevın ımzasını taşıyor. BalcroğlıTndan karikatürlü oyun kağıtları • Kuhur Servisi - Kankatünst Semıh Balcıoğlu'nun "kankaturlu oyun kağıtlan"ndan oluşan sergısı Vakko Sanat galenlenndeaçılıyor Sanatının 50 yılını kutlayan Semıh Balcıoğlu'nun. onjınal çızımlerden oluşan oyun kağıtlan sensının yer alacağı kankatur sergılen İstanbul'da 2, Ankara'da 5, Izmır'de de 7 arahkta açılacak sergı. ay sonuna kadar gorûlebılecek Semıh Balcıoğlu. sergılenyle ılgılı olarak. şunlan soyluyor "Son uç dort yıldır kafamda (kankaturlu oyun kağıdı) yapmak fıkn yatıyor Bununla kankaturu gunluk yaşama sokabılme fikn buyuk olçude gerçekleşmış olacaktı " Beatles'ın plağı rekor fiyata satıldı • LONDRA (AA) - Unlu Ingılız pop grubu Beatles'ın radyoda calınan ılk plağı, duzenlenen bır açık arttırmada 11 bın sterlıne (yaklaşık 600 mılyon lıra) satıldı Bu fıyatın tıcan olarak uretılmış bır plağa odenen şımdıye kadarkı en yuksek fıyat olduğu belırtıldı Bonham Muzayede Şırketı'nın Sozcusu 1963'te Luksemburg Radyosu'nda çalınan "Love Me Do" adlı plağın, grubun şohret yolundakı ılk adımı olduğunu söyledı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear