Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30EKİM1994PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bir karmaşık dünyada...
M
Başbakan kendısının de bır sos>al demokrat olduğunu
söylüvor Eğer, ıçtenlıkle öyle ıse, son ıçenğını almış bulunan
"ışsızlık sıgortası kanun tasansf nı hemen parlamentoya
gönderır \e yasalaşmasını sağlar. Doğu ve Güneydoğu
sorununu çözmek ıçın de buna ıvedı gereksınımı var.
Prof. Dr- CAHİT TALAS
donuşemıyor UÇO tarafından yayım-
lanan venlere gore, dunya nufusunun
en zengın yuzde virmisinin yaşadığı ul-
kelenn GSMH'sı ıçındekı pa>ı 1960-
1989 yıllan an ında yuzde 70 2'den
82 7'yeçıkmıs.tır Dunya nufusunun en
yoksullannın yuzde yırmısının bulun-
dugu ulkelenn payı ıse yuzde 2 3'ten
1 4"eduşmuştur 1960yılında tepede-
kı > uzde 20, en alttakı yuzde 20'den 30
kat daha fazla kazanırken. 1989'da bu
60 katına çıkmıştır
Gelıs.me bu olumsuz doğrultularda
yurumektedır Ulkelerve ınsanlarara-
sındakı uçurum hıçbır donemde gunu-
muzdekı kadarbuyuk ve denn olmadı
Yukandakiler ve aşağıdakıler ya da
zengmler ve yoksullar yenı kutuplaş-
mayı oluşturdu ve kutsal bencillik do-
ruğa çıktı Bırleşmış Mılietler Genel
Sekreten de bu oluşumu Sosyal Danvi-
nizm olarak nıtelıyor
Gelışmış ya da az gelışmış olsun, bü-
tun ulkelerde pazarekonomisiadı altın-
da bır yeni liberakiliğin yellen estığıne
değındık Dunya, Adam Smith'ten bu
yanahberalcılığıçokdenedı 18 vel9
yuzyıllardakı Sanayi Devrüni ıle de oz-
desleşen lıberalcılığın bır 150-200 yıl
ıçınde dunyada buyuk zengınlıkler ya-
rattığını bılıyoruz Gene bılıyoruz kı bu
zengınlığın kaynağında emek güciınun
arksçı sosyalızmın
resmı çokuşu(ve 1
Dunya Savaşı son-
rasında oluşan bır
kutupla^ma) trajık
bır bıçımde son bul-
du Lıberalcılık, pazar ekonomisi adı
altında bır donüş yaptı Bu arada sos-
yalızmın. sosyal demokrasıve kadar
uzanandallan. bır gerilimevesaşkınlık
dönetninegırdı Budurumne kadar su-
rer ve uzar1
Bunu kestırmek kolay de-
ğıl Fakat. Is\eç"te başlayan ve derlenıp
toparlanma ışaretlen veren bırgelısme-
yi aklımızda tutalım
Liberalciligin gjdişi ve donuşü, yaşa-
mian ekonomik, toplumsal \e sıvasal bu-
nalımlann derinliğine ve yavgınlığına
vakından bağlı kalıvor. Fakat bu olu-
şumlan vakından izlevenler, liberakili-
ğin her donuşun un. buvuk halk kitlele-
rlnin, özellikle çalışaıTkesımin yaşam
düzeyinden hakça bolüşum ve oluşu-
mun orasından burasından bir şeyter
göturduğünu saplamakta guçluk çek-
mezter.
Dunyamız hıçbır dönemde gunu-
müzdekı kadar zengın olmadı Ama
geçmışın olum^uzlukldrından. haksız-
lık ve adaletsızlıHennden veterlı ders-
leralınmadı 7engınlık bırturlu hakça
paylaşıma ve refahın vavgınlaşmasına
somurulmesı ve somurgecılığın doruk-
lara ulaşmış bulunması olgusu \ar So-
murgecılık. halkların uyanmasi ve tep-
kılen sonunda 19801ı vıllarda Bırleş-
mış Mılletler'ın onculuğu ıle 1990'la-
nn başında son buldu Işçı sınıfının so-
murulmesı durumu ıse, lıberalcılığın
hergen donu^unde yenı kılıklara gırdı
Özelleştirme dalgalan emeğin somurul-
mesi olayının en veniJennden biridir. Ne
var ki dunyamız, gecmışi butun boyut-
lan iledeğerlendirmek becerisinı goster-
mekten uzak kaldı. Aşın liberakiliğin
getirdigi 1930'lu yıllann buyuk ekono-
mik bunalımını. onun gerçek nedenle-
rini, karşılaşılan vavgın ve surekli issiz-
liğin niteliklerini yeterince açığa çıka-
ramadı. \slmda. varatılan servetin hak-
ça boluşumunu sağtay amamaktan kav-
naklanan sürekli ve yavgın işsizlik. yıl-
lar bovunca sıiriıp gjiirtL
Ekonomık yaşamda ve oluşumlarda
devletınbıryen olduğugerçeğını savu-
nan Keynesçiduşünce, 1936"lardan baş-
layarak dunyada etkınlık kazanmasay-
dıvell Dunya Savaşı (1939) halklann
onunegelmese>dı,çanların lıberalcılık
ve kapıtalıstçılık ıçın çalmasını kımse
onleyemezdı
tşsizüğin geri dönflşü
Yaygın ve surekli ışsızlık ulkeler ıçın
buyuk bır savurganlık ve karayıkımdır
Çunku, uretımın ve değenn kaynağı
olan emek gucu, uretıme yetennce ve
geregınce katılamamaktadır Bu dunı-
mun iki buyuk doğa) sonucu var: Biri
genel yoksullaşma ve ulusal savurganlık,
öteki de toplumsal bunalımlara elveriş-
li bir ortamın varatılmasıdır.
Çalışma hakkı. temel bır ınsan hak-
kıdır İnsan Haklan Evrensel Bildirge-
si(1948)vuz\ıllannbırıkımı Avdınlan-
maÇağı'nın yenı bır urunudur Insanla
ılgılı venı bırçağın başlangıcını sımge-
lemektedır Buçağ. her şevden once bu
dunvanın maddesel ve moral nimetleri-
ni bu dunyada pav laştırmayı amaçlıyor.
Nevarkı buvoldakı ılerleme bırturlu
gereklı olan duzeve ulaşamadığından
yenıbıruluslararasıatılımayol vermek
ıçın Bırleşmış Mılletler'ın de destek ve
katkısı ıle 1995 yılının Mart ayında Da-
nımarka'da toplumsal sorunlarla ılgılı
olarak ust duzev de bır dıinya toplantı-
sı yapılacak Çunku bıraz once değın-
dığımız gıbı gunumuzun dunyasında
bır Toplumsal DarvvincPhk vaşanıyor
Işsızlık >a>gınlık ve sureklılık nıtelık-
len gostenyor Bu durumdan da en çok
gelışmekte olan ulkelenn halklan etkı-
lenıyor
Turkıye de gelışmekte olan bır ulke-
dır Bu nıtelığının başta gelen nedenı
nufusun çok hızlı artmasıdır Bırçok
otekı nedenden ıkısı yanı 1) Eğıtım-
sızlık-cehalet ve 2) Yonlendınlmış. ya-
nı bolgede çoğunluk sağlayacak sıyasal
ağırlıklı amaç ulkenın onune gelıyor
Resmı venlere gore Turkıvede, ışsız-
lık oranı çalışma yaşında. ıstegınde ve
eucundekı nufusun yuzde 8-9'u kadar-
dır
Bunun gerçeğı yansıtmadığı açıktır
Bır istihdam politikası olmayan. nufu-
su hızlaartan (genelde \uzde 2 3 Do-
ğu da ve Gunevdoğu'da \uzde 7) ve ye-
tennce yatınm yapmayan bır ulkenın
bu derece duşuk oranlı bır ışsızlıkle kar-
^ılaşmakta olması gerçeklere ters duşu-
>or Kaldı kı OECD verılerıne gore
Turkıye'dekı ışsızlık oranı yuzde 13 do-
layındadır Buyuzdenındegerçeğı y
sıtmadığı açıktır Gerçeğe en çok yak-
laşan yuzde 20 olabılır
Yaygın surekli veartmaeğılımı gos-
teren bır ışsızlık ulkemızın geleceğı ba-
kımından kaygı yaratan bır onem taşı-
şor Bu onem. ışsız durumdakı kımse-
ler ıçın daha da açıktır ve yaşam hakkı
ıle de ozdeşleşmektedır Çunku, Turkı-
>e'de işsizlik sigortası yoktur Bu du-
rumda ışsız kımse açlığa ve onu karan-
lık bır yaşama bırakılmıştır Bunun ın-
san doğasında yaratacagı ılk tepkı, top-
luma karşı kın ve nefret duymaktır Bu
durum her çeşıt toplumsal olumsuzluk-
lann da başta gelen nedenı v e kaynağı-
dır Eğer uikemızde aile içi davanışma
durumu olmasavdı, demokrasının ve
onun kurumlannın a>akta kalması çok
guç olurdu
Sayın Başbakan kendısının de bır
sosyal demokrat olduğunu soyluyor
Eğer, ıçtenlıkle oyle ıse, son ıçenğını
almış bulunan 'işsizlik sigortası kanun
tasansı'nı hemen parlamentoya gonde-
nr ve yasalaşmasını sağlar Doğu ve
Güneydoğu sorununu çozmek ıçın de
buna ıvedı gereksınımı var Işsızlık si-
gortası bu bolgemızde hemen, gecık-
meksızın uygulama>a konulabılırse.
çok şe> değışebılır
Doğu'va ve Guneydoğu">a banş gelır
Sosyal ve ekonomık ağırlıklı ve devle-
tın bu yoreler halkına, gençlere umut
veren, sağlıklı bır geleceğe doğru açı-
lan, >ol alan polıtıkalan bugunku polı-
tıkalardan daha gerçekçıdır ve daha az
harcama gerektırır Gelecek yazımın
konusu nufus artışı ve eğıtılmış nufu-
sun zengınlık demek olduğu uzenne
olacak
ARADA BIR
EMİN ÖZDEMİR
Dil Devriminin Öğretmeni
Bır ulkuye, bır ınanca yaşamlannı adamış kışıler vardır.
Zamanla adandıkları ınanç ya da ulkuyle ozdeşleşır,
sımgeleşırler Geçen yıl bugun aramızdan ayrılan Omer
Asım Aksoy da bu tur kışılerden, yaşamını dıl devnmıne,
Turkçenın bağımsızlık ulkusune adamış kışılerden bırıdır
Yaşamı boyunca, "Dıl devnmını besleyen, yonlendıren
etkenler nelerdır? Nasıl bır gereksınımın urunudur dıl
devnmı? Turkçe, tanhselgelışımı ıçındeyatağım dolduran
yabancı oğelerden nasıl annabılır?" turunden sorular
uzerınde durmuş, duşunmuştur Bu soruların yanıtlannı
yalın, açık seçık bır anlatımla genç kuşaklara aktarmaya,
onların yureklerınde ve kafalarında anadılı bılıncını, anadılı
duyarlığını uyandırmaya çalışmıştır Sozcuğun gerçek
anlamıyla dıl devriminin oğretmenı olmuştur
Ömer Asım Aksoy'un oğretmenlık eylemı ıkı ana
doğrultu ızlemıştır Dıl devriminin duşunsel yapısını,
dayandığı temel ılkelerı saptama, bunları genç kuşaklara,
yurttaşlara ve devrıme karşı olanlara anlatma, bır de
Turkçenın sozvartığını oluşturan oğelerle, bu vartıgın
dtşında kalmış halk dılınde kullanılan soz değerienyle ata
armağanı eski dıl anıtlanndakı soz değerlennı gun ışığtna
çıkarma
Dılı toplumsal bır kurum olarak algılayıp gelışım ve
değışımlerı, daha doğrusu dıl devrımını toplumsal yapıya
bağlı kalarak açıklamıştır Omer Asım Aksoy Bu
açıklamalara karşın dıl devrımını yanlış yorumlayan,
suçlayanların tutumunu da soğukkanlı bır yaklaşımla ele
almış, ınandırıcı bır bıçımde savlannı, suçlamalarını
çurutmuştur Oğretmenlığının dıl savaşçılığı boyutunu
Gelışen ve Özleşen Dılımız, Özleştırme Durdurulamaz, Dıl
Gerçeğı, Dıl Uzenne Duşunceler, Duzeltmeler adlı yapıtları
butun zengınhğıyle kanıtlar
Oğretmenlık eylemının ıkıncı boyutunu da derleme ve
tarama çalışmaları oluşturur Turkçenın toprağını hem halk
dılı duziemınde hem de geçmışten gunumuze gelen
yapıtlar duziemınde bır değerlendırmeden geçırme
çalışmalarını surdurmuştur Bu çalışmalar sonunda Turkçe
ıkı anıt sozluğe kavuşmuştur Derleme Sozluğu, Tarama
Sozluğu. Yazınımızın ulusal, halkçı bır nıtelık
kazanmasında, dıl ve anlatım oruntusunun değışmesınde
bu ıkı çalışmanın buyuk payı vardır Bunlara Gazıantep
Ağzı, Deyımler Sozluğu, Atasozlerı Sozluğu gıbı
yapıtlarını da ekleyebılırız
Omer Asım Aksoy, cW'ın kendı yasaları ve toplumsal
olçutler ıçınde değıştırılebıleceğıne ınanmıştır Devrımcı
ve bılımsel bır yaklaşımın urunudur bu ınanç. Özleştırme
savaşı ıçınde uygulamaya koyduğu ve dıl devnmının
dayandığı ılkelerden bın olan şu duşunce bu ınancın
urunudur: Yabancı bır sozcuğun Turkçesı kendılığınden
ortaya çıkmaz Duşunmek, arayıp bulmak, kaynaklarda
yoksa turetmek gerekır "Turkçesı yok" denılen yabancı
sozcuk, kendı dılınde nasıl var olmuştur? Dılı, konuşanlar
zengınleştınr "Turkçelen yok" dıye elımız dılımız bağlı
oturdukça bu yokluk surer gıder
Ölumunden bırkaç gun once yoklamaya gıtmıştım
kendısını Soyledığı şu sozlerı unutamıyorum hıç "Bunca
yıl yaşadım Bakıyorum da pışmanlık duyacak hıçbır şey
yapmamışım Bağımsız ve yanlışsız bır Turkçe ıçın
yaşadım Benı uzen bır şey var Atatürk'un kurduğu Turk
Dıl Kurumu'nun başına gelenler Nasıl, nasıl kıydılar, hâlâ
anlayamıyorum "
TARTISMA
Demirtaş Ceyhun
G A N I yayınlarında
"Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler" in devamı
AHŞUBİZ
GÖCEBELER
SlSÇANI
K
iş H n M> 10 KMJ
AVUSTURYA
BAŞKONSOLOSLUĞU İSTANBUL
DUYURU
Avusturya Başkonsolosluğu, yenı restore edılmış Baş-
konsolosluk ve KülturOfisı bınalannın Avusturya Dışışle-
n Bakanı^ayın Dr AIoıs Mock tarafından 3 Kasım 1994
gunu, saat 12 OO'de yapılması ongorulmuş olan resmı açılı-
şının belırtılen tanhte gerçekleşemeyeceğını. açılışın 1995
ılkbahanna ertelenmış olduğunu bıldınr
TBMM Başkanı Saygıdeğer Cindoruk'a
S
on gunlerde
"Anavasa
Mahkemesi'nin
bugunkü biçimivle
işlevini
yitirdiğini" so>lemekte.
bu mahkemenın •'kuruluş
biçiminin
değiştirilmesi*
1
gereğınden soz
etmektesınız Ne bıçım bır
model ıstedığınızı. bır anayasa
değışıklığıne gıdılmeden
bunun nasıl
gerçekleştınlecegını ıse
belırlemış değılsınız Bır
yandan ""Medva ile pariamento
arasmda sivasi guç yanşı, yerini
işbuiiğine bıraknıaİıdır" dıye
konuşurken, ote yandan medya
mıkrofonlanndan yargı
organlannı suçlamakta,
Anayasa Mahkemesı ıle bır
guç yanşına gırmektesınız Bu
davranışınızla yasama organı
ıle yargı organını karşı karşı^a
getırdığınızın aynmında
mısınız dıye düşunmekten
kendımı alamıyorum Aynca
"Anavasa Mahkemesi'nin
veniden orgıitlenmesi"nden de
soz ettığınıze gore Anavasa
Mahkemesı"nı mı, bu
mahkemenın kararlannı mı,
yoksa mahkeme başkanını mı
karşınıza aldığınız, gereğı gıbı
anlaşılamamaktadır
Benım gıbı sade bır vatandaş
olmadığınız hepımızce
bılınmektedır Anayasa
Mahkemesı hakkında bır
gozlemınız ve ıstemınız varsa,
bunu pariamento ıçınde
değerlendırmek zorundasınız
Aynca anavasaya gore tarafsız
olması gereken bır pariamento
adamısınız Her şeyden once
Meclıs'tekı çeşıtlı anayasa
değışıklıgı taslaklannı
gundeme getırmek. Meclıs
organlannı çalıştırmakla
>ukumlusunuz Çokoncelen
1961 Anayasası halkovuna
sunulurken. "Hayırda havır
vardır" sloganlanyla çağdaş
bır anayasaya, daha başlangıçta
karşı çıkanlann I97t \e
1
%S73
değışıklıklennı hazırlayarak
1982 Anayasası'nın yururluğe
gırmesıne neden olanlann
saflannda bulunmanızdan
buyuk bır uzunfu duvduğumu
soylemeden geçemeyeceğım
Şımdı ıseıkıdebır 1980
darbesınden sonra Anavasa
Mahkemesı uvelennın nıçın
ıstıfa etmedıklennı
sormanızdan urkuntu
duymaktayım Anayasa
Mahkemesı nı ve bu
mahkemenın kararlannı
uluorta ve ayakustu
eleştırmenızden de doğrusu
kaygılanmaktayım
Çok ıvı bılırsınız kı Anayasa
Mahkemesı kararlan ancak
bılımsel vontemlerle
eleştınlebılır Bunun dışındakı
eleştınler anayasava aykırıdır
Çunku anayasamızın Î53
maddesınde "Anavasa
Mahkemesi'nin karaıianmn;
yasama, yurutme, vargı
organlanvla diğtr kuruluş ve
Idşilenbağlavan
kararlar'"olduğu yazılıdır Bu
vargıva uvmayarak "Ajiavasa
Mahkemesı uvelerini
ciddivctsizlikle" suçlamanıza
bır anlam vermek olanaksızdır
Bu suçlama>ı basın karşısında
ve bır polemık havası ıçınde
vapmış olmanızı kışılığınızle
bağdaştırmak da çok guçtur
Savgıdeğer Başkanım zaman
zaman taratsizlığınızı bozarak
kendı partınızın ıçışlenne
karıştığınıza bılımsel olmayan
vontemlerle Anavasa
Mahkemesı'nı de suçladığınıza
göre, Meclıs dışı bır tartışma
açmış durumda sayılırsınız
O> le> se şu sorulara yanıt
veımenız gerekmektedır
1) Anayasa Mahkemesı'nın
bugunku bıçımıyle ışlevını
yıtırdığı >olundakı suçlamanız
sov ut bır suçlamadır Belırgın
değıldır Bunu açıklığa
kavuşturmalısınız
2) Anayasa Mahkemesı'nı mı,
bu mahkemenın kararlannı mı,
yoksa mahkeme başkanını mı
amaçladıgınızı açıklamalisınız
3) Boylesıne suçlamalarda
bulunmak, bır Meclıs
başkanının gorev ve yetkılen
ıçınde mıdır
9
4) Yıllar yılı
hukukun ustunluğunden soz
ettığınıze gore, kışısel
sorunlarınızı topluma mal
etmeye hakkınız var mıdır
9
Bu sorulara yanıt verdtğınız
takdırde bu sutunda sızınle
tartişmak, bu konularda
a>dınlanmamız benım ıçın
buyuk bır zev k olacaktır Yanıt
vermeyecek olursanız, bundan
boyle boylesinesözve
dav ranış'İardan vazgeçmenızı
saygı ıle nca edıyorum
M.İskender Özturanlı
AOKAYIP
Değerli aile büyüğümüz, saygıdeğer insan
tZZET RIZ A
YALEV'ı
28 Ekim 1994 Cuma günü kaybettik. Aamız sonsuzdur. Tüm sevenlere
duyurulur.
AİLESİ
BAŞKE]>JT
KULİSİ
FATİH ÇEKİRGE (Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi)
FEHMİ KORU (Zaman Gazetesi Başyazarı)
İLNUR ÇEVİK (Turkısh Daily News Gazetesi Gn. Yay. Koord.)
YAVUZ GÖKMEN (Hürriyet Gazetesi Yazarı)
Her hafta
Pazar günü
13.00'de HALKIN TELEVİZYONU
Canlı Yayındi
Lllke
Eündemini
Tartışıyarlar..
PENCERE
"Yükselen Değerler"
Alçalırken...
Tekıl bır olaydan yola çıkarak tumel bır gerçeklığı dıle
getırıyormuş gıbı konuşmak, ulkemızde çokça kullanı-
lan bır mantık çarpıklığı
Şerıatçı anlatıyor
"Kemahzm zulumdur' Hatırhyorum, kasabanın mey-
danında jandarma anamın çarşafını yırtmıştı Ben hun-
gur hungur ağlamaya başladım, susturamadılar "
Öyku doğru mu, yanlış mı? Doğru olsa bıle bırjandar-
manın yaptığıyla 1923 devrımını yargılamak, en azından
'tıkel' ıle 'tumel'ı karıştırıp, mantığın altını ustune getır-
mektır ama, kullanılıyor, medyada etkılı de oluyor
•
Anlaşılan 21'ıncı yuzyılaö kala 1980'lerı ve90'ları bır
yana bırakıp 192O'lı ve 30'lu yıllann hesabını Şerıatçı-
Kurtçu-Neoosmanlı cephesıne vermek gerekecek Bu-
na benzer bır donem 1950 lerde yaşanmıştı Çok partılı
reııme geçış surecınde, damarını kessen CHP'nın kanı
akacak bır suru adam, zamanın Demokrat Partısf ne ge-
çerek tek partı yonetımının hesabını sormaya başladı,
bunların arasmda 1938'ın Başbakanı Celal Bayar ve
Partı Mufettışı Adnan Menderes de vardı Ismet Paşa
ınsantn tuylerını urpertecek bır soylulukla dıkıldı
- Ben geçmışın butun mesulıyetını uzerıme alıyorum
ve bunu mudafaaya muktedırım
1923 Devrımı 2000 e doğru, halkımızın benımsedığı
bır yaşam bıçımıne donuştu Cumhurıyetımızı savuna-
cağız ustleneceğız benımseyeceğız yaşatacağız
•
Bugun "Şerıatçı-Kurtçu-OsmanlıIttıfakı"azımsanma-
yacak bır guç kazanmıştır Nasıl anlaşıyorlar? Nerede
bırleşıyorlar^ Çok yalın 1923 Devrımı'yle kurulan laık
Cumhurıyete hınçlarında buluşuyorlar
Içlerındeentutarlıolanışerıatçıdır Padışahlığı hılafe-
tı şerıye vekaletını kaldıran Atatürk'u yobazlar bağışla-
yamaz
Kurtçu de anlaşılabılır, Lozan ı değıl Sevr'ı yeğlıyor
Kurtçu, Mıllı Mısak la saptanmış Turkıye Cumhurıyetı'-
nın parçalanmasını ıstıyor
Ya Neoosmanlı'' 1960 larda yükselen sosyalızmde
"ıkbal arayan bu tıp, 1980 lerde neolıberalızme sarıldı
çunku medya holdınglennın hızmetınde lyı para kazanı-
yor devlet kodamanlarının sofrasına oturuyor Gerçek-
te ne dun sosyalızmı anlamıştı ne de bugun lıberalızmı
algılıyor, çunku her ıkı akımın da temelınde 'Aydınlan-
ma yatıyor
Neoosmanlı ruhsal korduğumunun açmazındadır,
1923 Devrımı nı ne reddedebılıyor ne de benımseyebılı-
yor, şerıatçıyla Kurtçunun onculuğunde gudulenıyor
•
Insanın bıreye donuşmesı uzun bır tanhsel oluşumun
sonunda gerçekleştı kulun ozgurce duşunmesı kutsal
kıtaplarca yasaklanmıştır kralın ya da sultanın tebaası,
her fıkrı egemenın çızdığı çerçevede tartar Aydınlan-
manın ımbığınden geçmeyen kışı sosyalızmı ancak
Sovyetler ın emr-u kumanda zıncırınde kabullenen soz-
de Marksıst, bugun VVashıngton un hızmetındedır, çun-
ku ABD nın ongorduğu Yenı Dunya Duzenı nı de
Osmanlı nın Nızam-ı Âlem '\ cjıbı algılıyor, egemenın
rejımıne madem kı hızmetkâr gereklıdır, Turkıye de bol
bol var
Moskovayıkıldı mı''
Yaşasın Washıngton'
Kafasını dun Moskova ya bugun de Washıngton'a kı-
ralayan, ne sosyalıst olabılır, ne de lıberal
• -" " "
Onlar, Mustafa Kemal e ıçın ıçın dış bileyıp de 70 yıl
sonra bıle gozlerınekestıremeyenlerdır halk laık Cum-
hurıyete sahıp çıktıkça bozuluyorlar, kerhen kutladılar
Cumhurıyet Bayramı nı
'Şerıatcı-Kurtcu-Neoosmanlı' ortaklığının hısse se-
netlerı borsada dusuyor
' Yükselen değerler alçalıyor
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Gazetemiz Kıbns Temsilcisi
ÎZZET RIZA YALEV'ı
genç yaşta yıtırmenın acısı ıçındeyız Aılesıne,
yakınlanna ve dostlanna başsağlığı dılenz
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
SILABAR
KÜLTÜR
ETK^XİKLERİ - 4
Biz bırgünün
gecesiyiz aslında
Ozümüz yıldızlar
Sözümüz sevmeler Vedat Sakman
üstüne
Çağdaş Anadolu Folk Müziği'nin usta
yorumcusu VEDAT SAKMAN'ın müziği
üzerine söyleşı.
Tarih: 2 Kasım 1994 Çarşamba
Adres: Sakarya Cad. Bayındır Sok. 17/A
Kızılay - Ankara
Rezervasvon: 433 20 29 - 431 98 12
CHP Tarihi
1923 -1980
KASIM SAYISI
TUM BAYILERDE
Altaok