23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 1994 ÇARŞAMBA HABERLER 'Şişfi, finans merkezi olacak' • İstanbuJ Haber Servisi - Şişlı Belediye Başkanı Gülay Aüğ, ilçenin yakın bir gelecekte dünya fınans ve ticaret merkezi konumuna geleceğini savladı. ABD'li İcent planlamacılannın denetiminde hazırlanan "2020 Kentsel Gelışim Planı" adlı projenin dün düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Atığ. "Sağlayacağımız dış destekle Şişli,Türkiye"nin Manhattan'ı olacak" dedi. Göknel davası • Istanbul Haber Servisi - İSKİ eski Genel Müdürü Ergun Göknel'in Bayrampaşa Cezaevi"nde bıçaklanması nedeniyle açılan davaya Eyüp l. Agır Ceza MahkemeM'nde başlandı. Kendisıne saldıran Gürbüz Pektaş'tan şikavetçi olmayan Göknel, "Eğer bu genç beni öldürmek isteseydi bunu rahatça yapardı" dedi. Eyüp l. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan ilk duruşmada ve Gürbüz Pektaş hakkında "Kasten adam öldürmeye tam teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar hapis cezasının istendiği iddianame okundu. TGC'nin Soysal'dan isteğî • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. Dışişleri Bakanı Prof. Dr. MümtazSoysal'a bir mektup göndererek işlevi kamuoyunuavdınlatmak olan gazetecilere daha "ıümîı"yaklaşmasınıistedi. Mektupta, "Meslektaşlanmıza karşı küçümseyici ve sürekli eleştirel bir tavır içinde. adeta onlan tersleyerek bilgi vermek zorunda olmadığınızı söylemeyi, açık demokratik rejimde kamu görevi anlayışıyla bağdaştırmak güçtür" denildi. SadakveYurtdaş • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı DEP millervekilleri Seüm Sadak ve Sedat Yurtdaş "ın yargılanmasına bugün başlanıyor. Ankara 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) tutuklu olarak yargılanacak Sadak \e Yurtdaş için. DGM Başsavcılığt idam cezası istiyor. Oktay Akbal kaza geçirdi • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı ve Milliyet gazetesi yazan Oktay Akbal, dün gece Dolmabahçe Caddesi'nde kaza geçirdi. Bakırköy Devlet Hastanesi'nde ilk miidahalesi yapılan Akbal. İÜÇapaTıpFakültesi Hastanesi'nde tedavi alüna alındı. Akbal'ın sol kolunda kınk saptandığı, genel sağlık durumunun ise iyi olduğu bildirildi. Tokar'ın sağlık durumu • İstanbui Haber Servisi- Gazeteci-yazar Feyyaz Tokar'ın sağlık durumunda önemli bir gelişme olmadığı belirtildi. Amerikan Hastanesi Yoğun Bakım Servisi Nöbetçi Doktoru Recep Bozlak. "Tokar'ın sağlık durumunda önceki güne göre önemli bir geiişme yok'" yolunda bir açıklama yaptı. Anayasa Mahkemesrnden • ANKARA (ANK A) - Anayasa Mahkemesi, suç sayılan kusurlu bir hareketi yûzünden iş kazasına uğrayan sigortalıya iş göremezük tazminatı ödenmeyeceğini öngören yasa maddesini iptal etti. ANAP Genel Başkanı, köy yakanlann en ağır biçimde cezalandınlması gerektiğini söyledi Yılmaz, Köylüoğlırhudestekledi • ANAP Genel Başkanı Yılmaz, köy yakmalar ve göçe zorlamalar nedeniyle köylülerin sefalet içinde yaşadıklannı söyleyerek, zararlan karşılamak amacıyla bir yasa önerisi hazırlayacaklannı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'nde köy yakma ve boşaltma- lardan zarar gören yurttaşlann za- rarlarının devletçe karşılanması için TBMM'ye yasa önerisi vere- ceklerinı sö>ledi. Devlet Bakanı Azimet Köyİüoglu'nun girişimini desteklediklerini ifadeeden ve köy yakanlann en ağır biçimde ceza- İandırılmasını istediklerini söyle- yen Yılmaz. "Güneydoğu'da terör bitmedi, ama memleketin köyleri bitti" dedi ANAP lideri Yılmaz. Güneydoğu'da bir ınsanlık dramı yaşandığını belirterek buna gözyumamayacaklannı söyledi. Boşalan ve yakılan köylerden göç etmek zorunda kalan insanlann sefalet içinde yaşama mücadelesi verdiklerıni söyleyen Yılmaz. zararlannın tazmin edilmesi. konut ve ışe kavuşturulma- DYP Irderi SHP'yi yalanlayarak köylerin teröristlerce yakıldığını ileri sürdü Başbakan Çiller: Devlet köy yakmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller. Tunceli'deki köy yakma olaylan ile ilgili olarak koalisyon ortağı SHP'yi yalanladı. Köylerin güvenlik güçlerince boşaltıldığını dogrulayan Çiller, boşaltılan köylerin, •aralannda alan kapma yanşına giren teröristlerce yakıldığını' söyledi. Başbakan Çiller, dün Dogru Yol Partisi grubunda yaptığı konuşmada, Güneydoğu daki olaylarla ilgili olarak koalisyon ortağı SHP ile arasındaki görûş aynlıgını ortaya koydu. "Bölücü örgütün özeüikle Tunceli yöresinde yuvalanma gayreti içinde olduğunu" bildiren Çiller. buna karşı gereken her şeyin sonuna kadar yapılacağını belirtti. Terörle mücadelede başaniı olunduğunu ve bunu tarihin yazacağını anlatan Çiller, bazı SHP'iiler ve Devlet Bakanı Aziınet Köylüoğlu tarafından dile getınlen, Tunceli'deki köyleri devlet görevlilerinin yaktıgı iddialan konusunda şöyle konuştu: "Ban laflar ortaya çıkanlıyor. Bunlan son derece tehlikeü buluyorum. Devlet köyleri yakmaz. Bu mücadelenin en sıcak zamanlannda, bir yıl öncesinde devlet gidip köy mü yaktı? Olağanüsrü Hal Bölge Valisi'nin gerekli gördûğü yerleri boşakma yetkisi var. Bunun için yakinaya da gerek yok. Ama teröristler geliyor, bazı evlere yerlesiyor ve güvenlik güçlerine ateş ediyor. BÖyle bir durumda ayınm yapma zoriuğu var. Buralardaki köyler boşaltılınca teröristler arasmda alan kapma yanşı var. Aman diğcri o alanı ele geçirmesin diye boşaltılan köyleri yakıvorlar. Yakarken de asker elbiseteri kullanıyoriar. Operasjonlarda asker elbiseteri ele geçiriliyor. Ara$hnnca bunlann yurtdışından getirtiidiği ortaya çıkıyor." Teröristlerin, bölgede okullann açılmasım ve yanm kalmış yatınmlann tamamianmasını önlemek ve köyleri yakmak için talimat aldıklannı da bildiren Başbakan Tansu Çiller, "Buraiarda farklı bir psikoloji oluşturmak fevkalade yazık olur. Bir kere bunJar doğru değil. Hiç kûnse bunlan siyasi istismar konusu yapmasın*dedi. lan için yasal düzenleme gerektiğini belirte- rek, bu konuda bir yasa önerisi verecekleri- ni bildirdi. Yılmaz. Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu nun girişimini destekleyecekleri- ni belirtirken, hükümetin, zararlann karşı- lanmasına ilişkin Terörle Mücedele Yasa- sı'ndaki mevcut hükümleri işletmediğini söyledi. Güneydoğu'da halkın. korucu ve devlet baskısıyla "Filipin demokrasisisiyle yönetiByonız" düşüncesine kapılmasının çok olumsuz sonuçlara yol açacağını kaydeden Yılmaz. "De>letadınabirtakıminsanlar köy yakıyorsa, bu insanlann en ağır biçimde ce- zalandınlmalan gerekir. Eğer devlet yaktıy- sa, devlet adına bazı işgüzarlar yaktıysa, o hükümet istifa etmelidir. Ama eğer umduğu- muzgibLböliicü eşkıya yakny sa o bakanın is- tifa etmesi lazınT diye konuştu. PKK'nin köylerin yakılmasından sorumluolduğunun açıklandığını ve söz konusu köy sayısının iki bine ulaştığmı belirten Yılmaz. "Eğer bu ka- dar köyii PKK yaktıysa terör bitmemiş. Baş- bakan doğru söylemiyor demektir. Ama, eğer devlet yakıyorsa, o hükümetin orada otur- mayahakkıyok"dedi. Yılmaz. "Hani. terör _va bitecek, ya bitecekti? Terör filan bitmedi, ama memleketin köyleri bitti." dıye konuştu Kutlu ve Sargm'ın makul sürelerde yargılanmadığı gerekçesiyle açılan dava Strasbourg'ta görüldü Türkiye, Avrapa'da yargıç önünde(ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Tür- kiye ilk kez dün Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde yargılandı. Kapaülan TBKP'nin eski Genel Başkanı Nihat Sar- gın ile Genel Sekreteri Nabi Yağcı'nın (Haydar Kutlu) tutuklanmalan ve yargı- lanmalannın "makul bir sürede yapumadı- ğı". bu nedenle Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin ihlal edildığı gerekçesiyle açılan dava dün Strasburg'da görüldü. Ka- rar. yaklaşık 2 ay sonra açıklanacak. Sargın ve Kutlu'nun Avrupa İnsan Hak- lan Korrusyonu'nda açüklan 4 ayn dava- dan biri. Türkiye'yi, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde yargılanma konumuna getirdı. Kutlu ve Sargm'ın."tutuklanma ve yargılanmalannın makul sürede olmadığı" gerekçesiyle yapüklan başvurunun Avru- pa İnsan HakJan Komisyonu'nda haklı bulunması. Avrupa Konseyi Bakanlar Ko- mitesi'nin de ayru görüşü benimseyerek konuyu Avrupa İnsan Haklan Mahke- mesi'ne getirmesiyle başlayan dava, ilgiyle izlendi. Strasbourg'da dün yapılan duruş- mada Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi. davacılann tutuklanmalan ve yargılanma- lannın "makul bir sürede yapılıp yapılmadı- ğını" görüştü. Bu davayla Türk hukuk sis- teminde tutuklama ve yargılamaya ilişkin süreler Avrupa'nın gündemine gelmiş ol- du. Avukatûklannı İzmir Barosu'ndan Güney Dinç ile Ankara Barosu'ndan Erşen Sansal'ın yaptığı Sargın ve Yağa'nın baş- vurulanyla ilgili davarun duruşması, 2 saa- ti aşkın sürdü. Dünkü duruşmada mahke- me. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'- nun temsilcisini, Sargın ve Kutlu'nun avukatlannı ve Türkiye'nin savunmasını dinledi. Komisyon temsilcisi, daha önce açıklandığı görüş doğrultusunda Kutlu ve Sargın'ın haklı olduğunu belirterek Tür- kiye'nin Avrupa İnsan Haklan Sözleş- mesi'ni ihlal ettiğini söyledi. Kutlu ve Sar- gın'ın avukatlan da aynı yönde görüş belir- tirken Türkiye'nin avuİcatı. aksi görüşü savundu. Türkiye temsilcisi. Türkiye'nin mahkemenin yetkisine ilişkin imzayı 1990 yılında attığını. bu denenle mahkemenin zaman açısından yetkinliginin olmadığını söyledi. Türkiye temsilcisi aynca, konuyla ilgili iç hukuk yollannın tümüyle tükenme- diğini savundu. Mahkeme dinlediği bu karşılıklı görüslerin ardından karar süreci- • Türk hukuk sistemindeki tutuklama ve yargılamaya ilişkin sürelerin de Avrupa gündemine gelmiş olduğu davada karar, 2 ay sonra açıklanacak. Afiîlf hoVOtİ M v a n İ M İ n n ' l l a ' n s a n h a k l a n konusunda incelemeler yap- HOin IICJCU U l j a i l M H H Ud m a k üzere Divarbakıra geJen 7 kişilik AGİK heyeti, temaslanna başladı. İnsan HakJan Derneği Diyarbakır Şubesi ve Diyar- bakır Barosu yetkilileri ile görüşen heyet üyeleri. Güneydogu'daki insan haklan uygu- lamalan konusunda bilgi aldılar. Göriişme sonrasında bir açıklama vapan heyet sözcü- sü ve Helsinki fzleme Komitesi 2. Başkanı Mary Sue Hafner. AGİK Komisyonu Başka- nı Dennis DeConcmi'nin Türkiye'deki durumdan büyük endişe du> dugunu söy ledi. Haf- ner, hükümet dışı teşkilatlaria görüşmeye öncelik verdikierini kaydetti. ne girdi. Karann yaklaşık 2 ay sonra açık- lanacağı öğrenildi. Mahkemeye getirensıireç Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nda açılan 4. ayn davadan birinin Türkiye'yi Avrupa insan HakJan Mahkemesi'ne ge- tirmesine yol açan süreç. Sargın ve Yağa'- nın 1990 yılında yapüklan başvuruyla başladı. Bu başvuruda. yaklaşık 2.5 yıl sü- ren tutukluluk süresiyle 4.5 yılı kapsayan yargılama döneminin Avrupa insan Hak- lan Sözleşmesi'ndeki "makul süreyi" aşüğı savunuldu. Sargın ve Yağcı, böylece, Av- rupa İnsan HakJan Sözleşmesi'nin ihlal edildiğini savundular. 3 Kasım 1993 tari- hinde Sargın ve Yağcı'tun başvurulan ka- rara bağlandı. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu, oybirliğiyle sözleşmenin ilgili maddelerinin ihlal edildiği sonucuna vardı. Bu çerçevede sözleşmenin 5-3 ile 6-1 mad- delerinin ihlal edildiğini benimseyen Ko- misyon, raporunu Avrupa Konseyi Ba- kanlar Komitesi'ne gönderdi. Durumu değerlendiren Komite. komisyonun talebi üzerine dosyayı Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne iletti Mahkeme raporu Konuyu gündemine alan Avrupa Kon- seyi Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi. 21-30 mart tarihli yaymında olayın ge'işim sürecini aktaran bir rapor yayımlamıştı. Raporda, dava açıldığı belirtilerek şu gö- rüşler dile getirilmişti: "Bu dava, eski TBKP Genel Başkanı Ni- hat Sargın ve Genel Sekreteri Nabi Yağcı tarafından şubat I990"da komisyona yapı- lan başvuruva dayanmaktadır. Yağeı ve Sargın, uzun bir aradan sonra Türkiye'ye dönmeye karar vermişlerdi. 16 Kasım 1987'- de uçaktan indikleri sırada rutuklanmışlar, 5 aralık tarihine kadar polis gö/etiminde ru- tulmuşlardır. Daha sonra da 2 yıl 5.5 ay tu- tuklu kaldılar. Ankara'da DGM ömine geti- rildiklerindc. iddianame 229 sayfa uzunlu- ğunda >e diğer 14 kişiyi daha ilgilendirmek- teydi. Mahkeme 49 dunışma > aptı. Da>alılar tarafından vasal işlemler sıra- sında serbest bırakuma baş>uruJarı geri çev- rildi. 4 Mayıs 1990'da mahkeme, geçici salı- verilmelerine karar \erdi. 9 Kasım 1991 giinlü duruşmada mahkeme, onlan suçsuz buldu. Mahkeme, suçlamalara dayanak oluşturan yasalann kısmen yürürlükten kalkmasını gözönüne aldı. Aynca de>let otoritelerinin itibarına saldırı suçuyla ilgili yargılama yetkisini kabul etmedi. Bu suç, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ni ilgilen- diriyordu. Bu mahkeme de davayı basın yo- luyla işlenen saldınian yargılama yetkisine sahip olan Ankara 2. Ağır Mahkemesi'ne havale etti. Yağcı ile Sargın 9 Temmuz 1992'deberaatettiler. Sargın ve Yağcı Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na baş\urularında, sözleşmenin 5-3 ve 6-1 maddelerinin çiğnendiğini iddia ettiler. Komisyon, 3 kasım 1993 rarihJi rapo- runda oy birliğiyle alınmış olan karannı açıkladı. Buna göre her iki iddia da yerinde bulundu ve sözleşmenin çiğnendiği benim- sendi..." Sözleşmenin ilgili maddeleri 5-3:"... Tutuklanan herkes, hemen bir yargıç ya da yargı gücü kullanmaya yasayla yetkili kılınmış mahkemeler önüne çıkarilıp makul bir süre içinde yargılanması ya da yargılanınca} a kadar serbest bırakılmasım istemc hakkına sahiptir..." 6-l:"...Hakkında herhangi bir suçtan da- va açılan herkesin, yasayla kunümuş, ba- ğımsız ve yansız mahkeme tarafından makul bir süre içinde adil ve açık bir yargılamaya hakkı vardır." TuncelTy e Meclis heyeti ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyo- nu. Tunceli'deki köy yakma olaylannı yerin- de incelemek üzere 5 kişilik birheyetin böl- geye gitmesini kararlaştırdı. Komisyona bil- gi veren Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, köy- leri "asker kıbğına girmiş" kişilerin yaktığı görüşünü yinelerken. birbölümünün de gü- venlik kuvvetleri-terörist örgüt arasında çı- kan çatışmadan yandığının saptandığını bil- dirdi. İnsan Haklan Komisyonu'nda DYP-RP- MHP ve BBP'li üyelerinin oluşturduğu "sağ ittifak". Tunceli olaylarının incelenmesine karşılık. komisyonun daha önce incelediği, "ünrversitelerdetürbanyasağrnın kaldırıl- masını istedi. TBMM Başkanı Hüsamerrin Cindo- nık'un istemi doğrultusunda Tunceli'deki köy yakma olaylannı geçen hafta gündemi- ne alan İnsan Haklannı Inceleme Komisyo- nu, dünkü toplantısında da iddialan yerinde incelemek üzere bir alt komisyon oluşturul- masını karara bağladı. Buna göre, ANAP, DYP, SHP, RP ve Bağımsız birer üyenin is- mi hafta sonuna değin, komisyon başkanlı- ğına bıldirilecek ve alt komisyon gelecek hafta Tunceli'ye gidecek. Komisyona bilgi veren tçişleri Bakanı Menteşe ise güvenlik güçlerinin kö> yaktı- ğı yönündeki iddialan reddetri. Köylerin bir bölümünün teröristler.birbölümünün, PKK baskısından bıkan köylüler tarafından ya- kıldığını öne süren Menteşe. "Bir bölümü de çıkan çahşma sırasında otlann ruruşma- sı nedeniyle yanmışör" diye konuştu. CHP, SHP'yi suçladı: Mumcu sııikastı hafife alınıyor Nûfus cüidanımı kaybettira. Hükümsüzdür MEHMETBÜLBÜL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. SHP Onur- sal Genel Başkanı ErdaJ İnönü'nün. gaze- temiz yazan Uğur Mumcu'nun katillerinin bulunması yönünde "namus sözü"verdiği- ni anımsatarak. "21 aydan berikatillerin bu- lunamayışı, olayın hafife alındığını gösteri- yw" dedi. CHP*Genel Sekreteri Keskin, dün düzenlediği basın toplantısında, koalisyo- nun iki kanadını da suçladı. SHP'nin sosyal demokrasiye ihanet ettiğini savunan Kes- kin, DYP'ninde. "yıHardırdüzenintepesin- deki insanlann banka cüzdanlanndaki ra- kamları şişirmekle uğraştığmı" söyledi. Keskin. bombalı suikast souncu katledilen gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun katille- rinin bulunamadığına dikkat çekerek, SHP Onursal Başkanı Erdal Inönü'nün "Mum- cu'nun katillerinin bulunması namus borcu- muzdur" sözünü anımsattı. Keskin, "Katil- lerin 21 aydır bulunamamış olması, olayın hafife alındığını gösteriyor. Katillerin bulun- ması rastlantı olacaktır"dedı Keskin, düşünce özgürlüğüne ilişkin ya- sal düzenlemelerin çelişkili olduğunu söy- leyerek, "8. maddedeğişikliğinin arkasına st- ğınarak. ulusal kaynaklann peşkeş çekilme- sine imkan veren yasal düzenlemeyeevet den- memelidir" diye konuştu. Keskın. SHP'nin, Genel Başkan Murat Karayalçın'ı 4 Ara- lik'taki ara seçimde milletvekili seçtirebil- mek için iktidarda kaldığını savunarak, "SHP, sosyal demokrasiye yaptığı ihanetin cezasını çekecektir" görüşünü dile getirdi. Genel Sekreter Keskin. Parti Meclisi'nin 5 ya da 6 kasım tarihinde toplanarak. ara se- çime girip girilmeyeceğini kararlaştıracağı- ııı sözlenne ekledi. RP lideri: HAMAS konusunda açıklama yapmam Erbakan'ı korkutan sorular AMCARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na gecikmeli olarak bildirdiği servetiyle ilgili kuşkulara açıklık getirmek yerine, "El insaf" demekle yetinirken. ABD'deradikal Islamcı HAMAS ve FIS örgütünün temsilcileriyle görüştüğü yönündeki sorulara da yanıt vermedi. Erbakan. ABD gezisi ile ilgili soru yönelten gazetecileri. "Her gün herkesin keyfi istedi diye açıklama yapamam" diye azarladı. RP Genel Başkant Necmettin Erbakan. dün Öz Gıda-!ş Başkanlar Kurulu üyelerini kabul etti. Öz Gıda-Iş Sendikası Genel Teşkilatlanma Sekreteri Agah Kafkas. burada yaptığı konuşmada. KlT'lerin haczedilmesine olanak tanınmasını, "çağdışı bir uygulama" olarak niteledi. Kafkas, Et Balık Kurumu'nun Esbank'a olan borçlan için baskı yapıldığını savunurken, Esbank Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Erez'in eski Adalet Partisi'den Maliye Bakanı olduğunu anımsatarak. "partizanca bir tavır izlendiğini'*söv ledi. Kafkas. "Bu servet, bir tuzu kuru takımına peşkeş çekilmek istenmektedir. Böylesine bir oldu bittiyi kabul etmeyeceğiz'' dedi. RP lideri Erbakan da, hükümeti. dış güçlerlerle işbirliği yapıp, Türkiye'nin ekonomisini güçsüz düşürmeye çalışmakla suçladı. "Bunlar bozuk çorba düzeninin partileri" diyen Erbakan. özelleştirmenin "peşkeş çekme" mantığıyla götürüldüğünü, stratejik kuruluşlann özelleştirme kapsamına alınmasının da büyük hata olduğunu söyledi. HAMAS Erbakan. görüşmenin ardından. ABD ziyareti sırasıda. Iran yanlısı radikal Islamcı terör örgütü HAMAS'ın sözcülüğünü yapan "Association For Studies" adlı lobi kurulu^u ve Cezayir'deki Islami Kurtuluş Cephesi'nin temsilcisi Enver Haddam ile görüştüğü yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine gazetecileri azarladı. Erbakan. "Her gün herkesin keyfi için açıklama yapamam"derken, soruyu yinclemekte ısrareden gazeteciler. görevlıler tarafından, "Tamam, tamam"uyarılarıyla susturuldu. ABD'ninNBC televizyonu, önceki gün yaptığı yayında. RP Genel Başkanı'nın, bu ülkeyi ziyareti sırasında, radikal Islamcı HAMAS ve FIS örgütünün temsilcileriyle görüştüğünü duyurmuştu. Israil'de 22 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalama ola> ının ardından HAMAS'ın faaliyetleri konusunda soruşturma başlatan ABD vönetimı, Erbakan'ın görüşmelerinden rahatsız olduğunu hissettirdi. RP lideri Necmettin Erbakan. liderlerin servetlerini araştırmakla göreviı TBMM komisyonunda. servet zarfının açılmasıyla malvarlığı konusunda gündeme gelen kuşkulara da açıklık getirmedi. TBMM Başkanlığı'na. milletvekili olduğunda mal bildinminde bulunmayarak. Mal Bildinminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Yasası'na aykın davranan Erbakan. bu yöndeki sorulara. "El insaf" yanıtını vcrmekle yetinmişti. IHH Başkanı Çiğdem: Bosnaparasını Kızılay'a verdirtmeyen Turgut Özal'dı • Bosna-Hersek yardım kampanyasının kilit kuruluşlanndan olan IHH'nin Başkanı Abdurrahman Çiğdem, "Paralar, Turgut Özal'ın uyarısına uygun olarak, Kızılay'a verilmedi" dedi. KEMALYURTERİ ANKARA -Konya'da toplanmasının ardından Refah Partisi nin kasasına gittiği savlanan 3 milyon marklık Bosna-Hersek yardımı konusunda kuşkular artıyor. Alman Volksbank'ın Freiburg şubesi, yardım paralannın gönderildiği Uluslararası Insanı Yardım Teşkilatı (IHH) ile olan sözleşmesini "bazı işlemlerden tatmin olmadığı ve kuşku duyduğu" gerekçesiyle feshederek, kuruluşun hesaplannı kapattı. "RP'nin bağış skandair olarak basına yansıyan olaylann kilit isimlerinden IHH'nin Başkanı Abdurrahman Çiğdem, yardım paralannın 8. Cumhurbaşkanı Turgut Ozsd'\n önensine uygun olarak Kızılay yerine. kendilenne gönderildiğini söyledi. Çiğdem, "RP'nin uzantısı" olarak tanınan Avrupa Milli Görüş Teşkilatları ile Bosna-Hersek. Makedonya ve Amavutluk'ta onak hareket ettiklerini açıkladı. IHH Başkanı Çiğdem. Bosna-Hersek yardım kampanyasına ilişkin bazı savlann "gerçeklik payrtaşıdığını kabul ederken. "Ban kuşkularınızda haklısuuz. Bu iddialan yanıtlamak mümkün. Ama önce Bosna-Hersek'teki savaşui bitmesi gerekir" diye konuştu. IHH Başkanı Çiğdem. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde düzenlenen "Bosna Konferansı'"na katılmak için geldıği Ankara"da Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Çiğdem, hesaplannın bulunduğu V'olksbank Freiburg şubesinin bazı işlemlerden tatmin olmadığı için artık kendileriyle çalışmak istemediğini söyledi. Çiğdem, bu bankadaki hesaplannın kapatıldığını. bir dev let bankası olan Postbank'ta hesap açtıklarını itiraf etti.Çiğdem. Konya Belediyesi tarafından düzenlenen vardım kampanyasına IHH'nin hiçbir katkıda bulunmadığını. yardım komitesinin kendılerini bularak parayı teslim ettiklerini söyledi. Çiğdem'ın açıklamalan. Bosna-Hersek yardım kampanyası konusunda yaşanan çelişkili açıklamalar zincırine bir yenisini ekledi. "RP'nin kasası" olarak bilınen Süleyman Mercümek'in av ukatı Fuat Sağıroğlu. mayıs ayında yaptığı yazılı açıklamada. Konya'dan IHH'ye 1 milyon 454 bin mark gönderildiğini bildirmesıne karşın. Abdurrahman Çiğdem. Konva'dan kendilerine 1 milyon 731 bın mark geldiğini sö> ledi. Çiğdem ve Sağıroğlu'nun telaffuz ettiği rakamlar arasındaki 277 bin marklık farkın kaynağı henüz bilinmiyor. Çiğdem'in. sorulara verdiği vanıtlar şöyle: - Konya'da üüzenlenen yardım kanıpaması ile IHH'nin üişkisi nedir? - Ülkemizin çeşitli yerlerinde düzenlenen Bosna kampanvalan ile teşkılatımızın herhangi bir organik bağı mevcut değildir. IHH bu toplantılara misafir olarak katılmış. tertip komitelerinin kendisinden rıca ettikleri Bosna eksenli afiş gibi ay dınlatıcı malzemeleri hizmetlerine sunmuştur. Bu vesile ile mahalli idarelerden izin alınarak toplanan nakdi >ardımlar resmi heyetlerin huzurunda teşkilat elemanlanmızca makbuz karşılığı teslim alınmıştır. - Konya'da toplanan paralar neden size gönderildi? - Bu sorunun muhatabı Konya yardım heyetidir. Ben bildiğim kadarıyla aktarabilirim. Yardımlar toplandıktan sonra Kızılay bu paralara talip olmuş. Tertip heyeti müteveffa Turgut Özal'ın yardımlann resmi kuruluşlarla gönderilmemesi cümlesine uvgun hareket ederek. bu paralan Kızılay'a vermekten imtina etmişlerdir. Tertip heyeti paralan Boşnaklara ulaştıracak kanallar aramaya başlamış ve bu vesile hakkında bılhassa Türkiye Gazetesi dış polıtika yazan M. Necati Özfatura'nın taktirane vazılar yazdığı IHH adına rastlamışlardır. IHH'nin yetkililenyle yaptıklan temaslar sonucu 1 milyon 731 bin marklık bir meblağ çeşitli taksitler halinde teşkilatımıza havale edilmıştir. Teşkilatımız bunun I milyon 430 bin marklık bölümünü gerekli altyapıva sahip olmadığı için çeşitli vardımlarda veddieminlık görevi üstlenmiş olan Süieyman 'Mercümek'e göndermiştir. Mercümek, bu paralan yetkili makamlara ulaştıracağına dair belgeleri bize ibra etmiştir Freiburg savcısı, Bosna paralannın peşini bıraktı • Federal Almanya Freiburg Savcısı Peter Fluck. Bosna paralan konusunda şubat ayından bu yana Türkiye'yle herhangi bir ilişkiye girmedi. ANKARA (ANKA) - Federal Almanya Freiburg Savcısı Peter Fluck, Bosna paralannın peşini bıraktı. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, şubat ayından bu yana savcı Fluck'un Türkiye"den herhangi bir talebi olmadığını söyledi. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay. RP Kocaeli Milletvekili ve grup başkanvekili Şevket Kazan'ın konu>la ilgili soru önergesini yanıtlarken. savcı Peter Fluck'un federal Almanya Büyükelçiliği kanalıyla RP'nin Bosna paralarına ilişkin olarak adli yardım ısteminde bulunduğunu anımsattı. Bu istemin şubat ayında Cumhuriyet Savcılığı'na iletildiğini bildiren Mehmet Moğultay, ilgili evrakın mart ayı içinde Fluck'a gönderildiğini söyledi. Moğultay, savcının daha sonra konuyia ilgili herhangi bir istemi olmadığını belirtti. Peter Fluck, daha sonraki tarihlerde basına verdiği çeşitli demeçlerde, Türkiye'den gelen bilgilerin yetersiz olduğunu dile getirmiş ve konuyu bundan sonra Türkiye'nin izlemesi gerektiğini ifade etmiştı. Erbakan'a riyakarhk suçlaması Necmettin Erbakan'ın ABD ziyareti sona ermesine karşın ziyaretin yol açtığı tartışma sürüyor. Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Cüzel, "Erbakan'ın ABD gezisi en hafîf tabirle riyakarüktır" dedi. Güzel, Erbakan'ın ABD yolculuğuyla RP'nin fundamentalist bir parti olmadığının kanıtlandığını savunarak, "Erbakan, milleti aptal kendini akıllı mı sanıyor" diye sordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear