Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 EKİM 1994 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 17
FethuDahçı davasına ret
M'Baştarafi 1. Sayfada
Gülem, avukatı Feti Un aracılı-
ğıyla İzmır 12. Aslıye Hukuk
Mahkemesı "nde 200 mıiyon lira-
lık. yazıda adı geçen Aysal Ay-
taç d 3 40 milyon lıralık manevi
tazmİTiat davalan açmışiardı.
Davanınaçılmasınınardından
mahkemeye yanıt dilekçesi ve-
ren gazetemız avukatı Fikret \\-
kiz. yazının. Mılli Eğitim Bakan-
lığı'nda bu tür örgütlenmelerin
tehlikelerine dikkat çekılmek
iizere kaleme alındığını savun-
muştvt.
ABP'de şeriat kampı
Fethullah Gülen'ın 'Fethullah-
çüar' adıyla bılınen grubun ba-
şında olduğunun. çeşitlı gazete
haberlen ve İzmır DGM ile Iz-
mir Sıkıyönetım Komutanlığı
Askeri Mahkemesi kavıtlanna
geçen belgelerden saptandığını
dıle getıren İlkız. yanıt dilekçe-
sınde. yazının eleştiri hakkının
kullanılması olduğunu belırterek
davanın reddıne kararverilmesi-
ni istemişti.
Fethullah Gülen "in av ukatı Fe-
ti Ün'ün "Fethullahçılar adıyla
birtarikatvoktur" ıddıası üzen-
ne gazetemız avukatı Sefa Yıl-
maz, yine Fethullah Gülen'in aç-
tığı ve tzmir 6. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nın 12 Eylül 1994
tarihlı karannın getirtilmesini is-
temişti
Izmir 6. Asliye Hukuk Mah-
kemesi, "ABD'de şeriat kampı"
başlıklı haber nedeniyle acılan
davada şu gerekçeyle davayı red-
detmişti:
"Yayımlanan 'Amenka Birle-
şik Devletleri'nde Şeriat Kam-
pı' başlıklı haber, hukuka uvgun
bir haber olup. kamuoyunun her
zaman ilgi alanında bulunan MU-
li Kğirim \ e laiklik ilkeleri açısın-
dan kişi ve kurumlann tutumla-
n, gazete\e gazeteci için haber ni-
teliği taşır. Davacı, her ne kadar
miivekkilinin (Fethullah Gülen)
sadece bir din adamı olduğunu,
birçok kaset ve vaazı ile insanla-
ra öğütlerde bulunduğunu ileri
sürmekte ise de İslami akunın
temsilcisi çevrelerde Fethullah
Gülen bir olgu olarak \e değerii
göriişlerin temsilcisi olarak ka-
bul edilmektedir. Diğer yandan
dosyava ibraz edilmiş muhtelif
gazete kupürleri. mahkeme tek-
zip yazılanndan da anlaşıldığı gi-
bi Fethullah Güien, basında yer
aldığı kadarı ile kamuoyunda
Fethullahçılar veya Fethullah
Gülen fikrini ve düşüncelerini
benimseyen bir grubun lideri ol-
duğu tartjşmasızdır."
Refah'ın bîlgısayarına
• Baştarafı 1. Sayfada
ile Genel Merkez'e sızdınldığı
belırlendı. Barem Dergisı'nde
yer alan bir yazıda. olaydan,
RP'de meydana gelen birdizi ıl-
gınç olayın son örneğı olarak
bahsedilerek "Bombalı bir su-
ikast sonucu hayatını kaybeden
Uğur Mumcu, RP'nin bilgisa-
yarlannın beklenmedik misafîri
oldu. "Intikammıalıyor' diyedü-
şünmek geliyor insanın içinden.
RP'liler de zaman zaman böyle
düşündüklerini ürpertiyle itiraf
ediyorlar. Küçük bir ekran ko-
nıma numarası ile vapılan bu iş,
RP'lileri hem nıanen hem de
maddeten rahatsız etmiş" denı-
lıyor. RP Genel Merkezi'nde
kullanılan bilgısayarın ekranın-
da garip şekillerin uçuşup ekra-
nın karanp aydınlanmasıy la baş-
layan olaylann anıden bütün ek-
ran ı "Uğur Mumcu ölmedi" ya-
zısının kaplamasıyla son buldu-
ğunun belırtildığı yazı. "Birbiri-
ne şebeke sistemiyle terminal
bağtantılı olan RP bilgisayarlan-
nm hepsi Uğur Mumcu virüsii-
nün kurbanı oldular. Bütün bil-
gisayarlarda karşınızda aynı ya-
n: *İJğur Mumcu ölmedi" sözle-
nyle tamamlanıyor.
Ugur Mumcu'nun basıt bir ek-
ran koruma programı sayesınde
gırdığı RP bilgisayarlan uzman
ekıpler tarafından vakit geçiril-
meden tamıredıliyor. Olayın so-
ruşturma kısmmın gizli kalması-
na özen gösteren RP'lılerbasına
bilgi sızdınlmaması konusunda
ise başanlı olamıyor. Sonuçta
işin sorumlusu bulunamıyor
ama 'hiç değilse' 'Uğur Mumcu
ölmedi'yazısı RP'nin bılgısayar-
lanndan silinivor.
Öğretmene hac izni
I Baştarafı I. Sayfada
refim üzerine yemin ederim.'"
Taslağın, personele venlecek
izınleri düzenleyen bölümünde.
yıllık iznın yanı sıra "mazeret",
"hastahk", •'aylıksız" ızinlere de
yerverildı. Taslagın 1Q1. mad-
desinde, mazeret izinlerinin kul-
lanılabileceği durumlar ve süre-
4er şöyle sıralandı.
Doğumizni
" Kadınlara doğunı >apmasın-
dan önce \e doğum yaptığı tarih-
ten itibaren 6'şarhafta. Erkekle-
re eşinin doğum yapması sebe-
biyle isteği üzerine 3 gün. Kendi-
sinin veya çocuğunun evlenmesi;
annesinin, babasının. eşinin, ço-
cuğunun, kardeşinin ve kayınba-
ba veya kayımalidesinin ölümü
haUerinde 5 gün, kanunen bak-
ma>a mecbur okluğu anası. ba-
bası, eşi, çocuğu, kardeşi ile
önemti bir hastalığa tutulması ve-
ya bu halden kay nakJanan refa-
kat mecburiyetinin raporla bel-
gelendirilmesi şartıyla 3 ayı aş-
mamak üzere raporda gösterilen
süre kadar, bunîann ölümü ha-
linde 5 gün."
Hac izni
Çalışanlara. hastalık duru-
munda 6 ile 18 ay arasında izın
verilmesıni de hükme bağlayan
taslakta, öğretmenlere ücretsiz
olarak "hac izni" de verilmesi
öngörüldü.
Taslağın. "aylıksız izin"Ien
düzenleyen 103. maddesının 5.
fıkrasında. "Memuriyetleri sü-
resince, bir defadan fazla ouna-
mak Uzere, hac farizasını yerine
getirmek isteyenlere hizmet ge-
reklerinin aksatılmaması şartıy-
la bir ay süre ile izin verilir"
dcnildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bütün bunların temelinde, "Ela-
lem ne der" kaygısıyla uyuyamayıp,
"Kimse bize kanşamaz" salvosuyla
hava atma arasında bocalayıp dur-
mamız yatıyor.
Devlet, insan gibidir. Dile düştü
mü yandı. Son aylarda Türkiye, Av-
rupa'nın ve ABD'nin diline düştü.
Şu anda Türkiye'de, insan haklan
ihlalleriyle ilgili tam üç heyet bulu-
nuyor.
Birincisi, Avrupa Işkenceyi Önle-
me Komitesi. Bırkaç yıl önce de
Türkiye'ye ani olarak gelip, emniyet
binalarmda "Filistin askısı" ve
"elektrikli aletler" bulan bu heyet,
bir haftadır incelemelerini sürdürü-
yor.
Ikincisi, ABD Dışişleri Bakan Yar-
dımcısı John Shattuck. Bu konu-
ğumuz Ankara'da temaslarda bu-
lunduktan sonra Diyarbakır'a gitti.
Valiyle, İnsan Hakları Derneği yöne-
ticileriyle görüştü. Vali, cinayetleri
köylü kılığına giren PKK'lilerin işle-
diğini söylemiş, İHD yöneticilerı de
güvenlik güçlerini ve koruculan
suçlamış. Shattuck, Vali Doğan
Hatipoğlu ile görüşürken, elini ce-
bıne atıp demış kı:
- Bende kayıpların listesi var. Is-
terseniz vereyim.
Vali, "Bende de var. Ver de karşı-
laştıralım" diyemeyeceğine göre,
faillerı bulmaya çalıştıklarını söyle-
mekle yetinmiş.
Üçüncü konuğumuz dün aniden
Bu Nasıl Devlet?
geldı. ABD'Iİ Demokrat Senatör
Dennis DeConcini. Bu konuğu-
muz, üzerinize afiyet Türkiye'ye ba-
yılır. ABD Senatosu'nda Türkiye'ye
yüzde 10 kesintinin yapılması ıçin
yoğun çaba harcamıştı. Bir de Paris
Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Ne-
zan'ın yakın dostu. Dışişleri Bakanı
Mümtaz Soysal DeConcini ve he-
yetinin listesıni görünce, özelleştirı-
lecek KlT'lerin listesini görmüş gibi
olmalı ki, randevu istemlerini kabul
etmemiş.
DeConcini'nin gelışi "ABD'Iİ se-
natör" olarak değil, "AGİK Heyeti
Başkanı" sıfatıyla olduğu için, heye-
tin, Soysal'ın yanı sıra diğer yetkili-
lerle de görüşememesi, yeni bir ba-
şağrısı olabilir. Bu heyetler karşısın-
da tavrımız ne olacak?
"Arkadaş, Türkiye'ye gelme öz-
gürlüğü sadece tunstıktir. Madem
geldin, git Antalya sahillerine, daha
sezon kapanmadı" mı diyeceğiz?
"Arkadaş, sen ne insan hakkı ih-
lalinden söz edıyorsun? Biz Vıyana
kapılarma dayanırken, askerlerı,
ağaçtan kopardığı elmanın parasını
ağaca asan bir neslin çocuklanyız"
deyip, Osmanlılık mı taslayacağız?
Tabii ki bunlar değil. Ama ne?
Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal,
insan haklan heyetlerinın ancak
Türkiye'nin oluru ile gelebileceğini,
görüşme listesini de gelen heyetın
değil, Türkiye'nin yapacağını söylü-
yor. Son dönemde, "ulusal onurun"
simgesi haline gelen Soysal, bu de-
ğerlendirmelerinde haklı olabilir.
Dünyanın diline düşüp, ikide bir in-
san haklan sorgusundan geçmek,
sadece Soysal'ı değil, her Türk va-
tandaşını yaralar. Ama insan hakla-
rının "sınır tanımayan" özelliğini de
gözardı edemeyiz.
Burada, "Kardeşim, insan hakları
çok göreceli bir kavram. Kaldı ki
ABD'nin bu silahı nasıl da işine gel-
diği gibi kullandığını çok iyi bilıyo-
ruz. Suudi Arabistan'da Batı'nın
anladığı anlamda insan haklannm
'ı'si yok. Çin'le ilgili raporlar, ABD'lı
işadamlarının bu ülkeyle ilişkisine
göre değişiyor" diyebilirsiniz. Bun-
da haklılık payı da vardır.
Yanıtsız sorular
O zaman bütün bunları, "Batı ne
der, ne demez"\ bir yana koyalım
ve şu soruların yanıtlarını arayalım:
- Güneydoğu'dan sonra Tunceli
yöresı, şimdi de Sıvas bölgesinde
köyler yakılıyor. Bunu kim, niçin ya-
pıyor? Bu sorunun yanıtını bulama-
yan bir devlete halkın güveni zayıf-
lamaz mı? Köyler ıddia edildıği gibi
devlet tarafından yakılıyorsa kor-
kunç, PKK yakıyorsa ve bunu dev-
let saptayamıyorsa yine korkunç...
- Güneydoğu'da köyler kasabala-
ra, kasabalar kentlere göçüyor. Di-
yarbakır'ın nüfusu üç kat arttı. Dev-
let bu göç karşısında ne yapıyor?
- Arkadaşımız Türey Köse, Van
gözlemlerini anlatırken tüylerim di-
ken dıken oldu. Van'ın Saray ve
Özalp ilçelehnde, solcu bilinen kişi-
lerin evlerinin kapılarma kırmızı bo-
yayla çarpı işareti konmuş. Kahra-
manmaraş katliammı anımsatan bu
girişimin açıklaması nedir?
- Faili Meçhul Cinayetleri Araştır-
ma Komisyonu'nun işlevı de "meç-
hul" hale geldi. Başkan Sadık
Avundukluoğlu, arkadaşımtz Ev-
ren Değer'e, "Devlet olaylann kay-
nağına gitme cesaretini gösteremi-
yor. Görevini ifa edemiyor. Mumcu
soruşturması için ciddi bir kadro
bile oluşturulamadı" diyor. Siz hiç,
"Ben fırça kullanmasını bilmem" di-
yen ressam, "Ben futboldan anla-
mam" diyen antrenör gördünüz
mü? Temel işlevi toplumsal düzeni
korumak olan devletin, en kilit ku-
rumları nasıl böylesine "yetersiz"
olabilir?
Avrupa'yı, gelen heyetleri, giden
heyetleri bir kenara koyalım, ku-
rumları sağlıklı işlediği iddia edilen
bir devlette bu sorulara yer yoktur,
olamaz. "Kabile yönef/m/"değil,
"sosyal devlet" isteyen insanlann
da bu soruları kendilerine "dert"
edinmesi gerekli. Ne yazık ki ülke-
mızde daha çok şu mantık geçerli:
Bu devlet böyle devlet,
Bunlan boşver, haline şükret...
Va artlllclll AGÎK baskın heyetine ret
• Baştarafı 1. Sayfada
la eğilmekte geç kaldığını belırt-
ti. İKT Ekonomik ve Tican Işbir-
liğı Daimı Komitesi (İSEDAK)
10. Toplantısı dün The Marma-
ra Oteli'nde kalabalık bir katı-
lımlabaşladı.
Açüışta Kuran okundu
Toplantmın acılışında Kuran
okunduktan sonra bir konuşma
yapan Cumhurbaşkanı ve İSE-
DAK Başkanı Süleyman Demı-
rel, dünyada çok hızlı ve etkılen
uzun süre devam edecek olan de-
ğişimlerin hüküm sürdügü bir
dönemden geçildiğine dikkat
çekti.
Değişım rüzgarlannın ulusla-
rarası ılişkilerden ıç politika ve
ekonomiye kadar tüm ülkelen
derinden etkılediğını vurgulayan
Demırel. sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Dünya, bir küreselleşme ve
karşılıklı bagımlılık sürecine gir-
miş bulunmaktadır. Aynı şekilde
bölgesel işbirliğinin önemi de art-
mıştır. Ortaya yeni imkanlar ve
nrsatiarçıkmışnr. Bunlargelecek
için ümit vermektedir. Ancak, ba-
n sıkıntılar ve tereddütler de sür-
mektedir. Hatta veni sorunlar da
görülmektedir. Bu veni dönemde
ortaya çıkan imkanlann değer-
lendirilmesi ve karşılaşılan sorun-
lann aşılabilmesi için ülkelerimiz
arasındaki işbirliğinin veni eği-
limlerdikkate alınarak güçlendi-
rilnıesinin önemi artmaktadır."
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, konuşmasında İKT'nın
Bosna-Hersek konusunda gös-
terdigi dayanışmayı da överek
şunlan söyledi: "Bosna-Her-
sek'in Müslüman halkına yönelik
insanlıkdışı saldınlar dev^m edi-
\t)r. Aynı şekilde Azerbaycan'ın
maruz kaldığı saldınnın bir an
önce son bulması ve iç istikrannın
hızla sağlanması suretiy le dost ve
kardeş Azerbavcan halkının mut-
luluk \e refaha kav uşması en bü-
yük dilegimizdir."
Kıbns'a banşçı çözüm
Kıbns'ta Müslüman Türk hal-
kının uzun yıllardan beri eşıtlık
ve hukuk mücadelesi verdiğinı,
banş ıstedığını, Kıbns sorunu-
nun banşçı \ollardan çözülmesı
yönunde çaba gösterdığinı hatır-
latan Demırel. bu konuda ise şöy-
le konuştu. "Kıbns Türk halkı-
nın karşı karşıya kaldığı ekono-
mik /orluklarve kısıtlamalar,son
zamanlarda daha da artmıştır.
Bu vesile ile İKT zirve kararla-
rında da öngörüldüğü üzere İs-
lam Konferansı üyesi ülkelerin
Müslüman Kıbns Türk halkı ile
tkari,ekonomik\ekültürel ilişkj-
lerini geliştirmeleriyararh ola-
caktır. Bövlece, tslam ülkelen
Kıbns meselesinin adil vegerçek-
çi çözümüne katkıda bulunmuş
olacaklan gibi, bu konudaki da-
vanışmalannı da somut bir şekil-
de ortaya koymuş olacaklardır."
Aüe
yetim
kaldı
NEVV YORK
(AP)-"Addams
Ailesi" dizisinde,
baba Gomez'i
ovnayanRaul
Julia(soldan3.),
tedavi görmekte
olduğu \ew
York Long
Island
Hastanesi'nde
öldö. Perşembe
gününden beri
komada olan
aktör.54 •^•MMkJI. * * ^ ^ P ^ ^
LALE SARIİBRAHİMOĞLU
ANKARA - Av rupa'da Güven-
hk ve tşbırlığı Konferansı (AGİK)
Heyeti Başkanı sıfatıyla öncekı
gün anıden Türkiye'ye gelen ve
"Kürt lobicisi" olarak bılınen
ABD'lı Demokrat Senatör Dennis
DeConcini ile berabenndekı he-
>et. Ankara'da tepkı gördü.
TBMM Başkanı HüsamettinCin-
donık ile bıraraya gelen heyetın.
Cumhurbaşkanı. Başbakan. Dışiş-
leri Bakanı ve kapatılan DEP'ın
tutuklu mılletvekıllenyle görüş-
me taleplerı. "AGİK mekanizma-
sını ihlal ettigi" gerekçesıyle red-
dedıldı. Ancak Amenkan Kongre-
sı'nın etkın ısımlennden DeCon-
cını'nın, ABD Başkanı Bill Clin-
ton'ın Ortadoğu'ya vapacağı tan-
hı gezıye eşlık edeceğıne dikkat
çekılerek. Ankara'da üst düzev
yetkılılerle görüşme ısteğının ge-
n çevnlmesi "diplomatik hata"
olarak değerlendınldı. Türki-
ye'nin. DeConcım'ye gösterdığı
tepkıyle, polıtıkasınıClınton'aak-
taıma fırsatını kacırdığı savuaul-
du.
Merkezi Paris'te bulunan Kürt
Enstıtüsü'nün Başkanı Kendal
Nezan'a yakınlığıvla da bılınen
DeConcini. ınsan haklan ıhlallen
konusunda Türkiye'ye sert suçla-
malar yöneltırken. "etnik grup"
olarak tanımladığı Kürtlenn dılle-
rıni konuşma ve kültürlerını ge-
liştırmelerı ıçın "siyasiçözüm"bu-
lunması gerektığını söyledi.
Amenkan Kongresi ÂGİK Hel-
sınkı Komısvonu >e Kongre Istıh-
barat Komitesi başkanlıklannı da
yürüten DeConcini. dün bir grup
gazeteci ile görüştü. Türkıye'ye
anızıyaretını 'AGİK heyeti başka-
nı' olarak vaptığını söyleyen De-
Concını ile basın mensupları ara-
sındaki söyleşı. karşılıklı görü^
alışvenşı havasında geçtı. Türki-
ye'ye yönelik dış baskıların ka-
muoyu üzerınde olumsuz etkıler
vaptığı anlatılan DeConcini, terö-
rıst bir örgüt olan PKK ile 'etnik
bir grup' olarak nıtelendırdığı
Kürtlen bırbınndenayırdıklarının
altını çızdı.
Türkiye'ye en son 1989 yılında
gelen DeConcini "Özaldönemin-
de tutuklu milletvekilleriv le görüş-
tük. Şimdi ise kabul edilmedi. Tür-
kiye'de. o dönemle mukavese edil-
diğinde, insan haklan daha sert
biçimdeihlalediliyor. Vöğun işken-
ce iddialan var. Etnik külture yö-
nelik hiç tolerans vok Bu gözlemi
yapmaktan üzgünüm" dıye ko-
nuştu.
DeConcini, Türkiye'de ınsan
haklarının geçmışten çok daha
cıddı bıçımde ihlal edıldığını sa-
vundu.
Ankara. 'AGİK mekanizmala-
nnaaykın olarak' Türkıye've ge-
len heyetın. Cumhurbaşkanı Sü-
levman Demirel. Başbakan Tansu
Çiller, Dışişleri Bakanı Mümtaz
Sovsal ve Olağanüstü Hal Bölge
Valısı Ünal Erkan ile son anda or-
taya konan görüşme istemlerini
kabul etmedı. Heyetın. kapatılan
DEP'ın tutuklu mılletvekıllerıvle
görüşme ıstemı de reddedıldı.
Dışişleri Bakanlıgı kaynaklan
Cumhuriyefe yaptıkları değer-
lendırmede, Türkiye'nin. üyesı ol-
duğu Avrupa Konseyı'ne olan ta-
ahhütlenne uyarak ınsan hakları
heyetlennın zıyaretlerine ızın ver-
dığını anımsattılar. Avnı kaynak-
lar. heyetin AGİK mekanızmasın-
da öngörülen hükümlere aykırı
olarak Türkıye'yı zıyaret ettıgıne
dikkat çektiler.
OLAYLARIN
ARDEVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
hatırlamakta yarar var.
Içişleri Bakanı Sayın Nahit
Menteşe şöyle diyor:
"Ümitliyim. Dikkat ederse-
niz faili meçhul cinayetlerde
birini yakalıyorsunuz, aynı
adam başka şeyleri de yap-
mış çıkıyor. Genye doğru gi-
dince bazı eylemlerı ortaya
çıkıyor. Yani birisini yakalı-
yorsunuz, adam itiraflarda
bulunuyor, 'daha önce şunu,
şunu yapmıştım' diyor. Bü-
tün ümidimiz de o. Oldukça
eskimiş bir hadise olmasına
karşın bız tüm gücumüzle
çalışıyoruz."
Sayın Bakan'ın dediklerin-
den çıkan anlam şu: "Kazara
bir olayda bir sanık yakalar-
sak, o da Uğur Mumcu su-
ikastını yaptığını itiraf ederse
katilı bulduk demektir." Nas-
reddin Hoca'nın, borcunu
ödemek ıçin çalı dikip, sür-
tünen koyunların yünlerini
toplamasına benzer bir yön-
tem.
Başsavcı Sayın Nusret
Demiral da benzer ıfadeler
kullanıyor: "Araştırmalar su-
rüyor. inşallah iyi bir sonuç
alacağız. Ben ümidimi kay-
betmedim."
TBMM Faili Meçhul Cina-
yetleri Araştırma Komısyonu
Başkanı Kırıkkale Mılletvekili
Sayın Sadık Avundukluoğ-
luise zehır zemberek bir
açıklama yapıyor, "Devlet
olaylann kaynağına gıtme
cesaretini gösteremediği
için kamuoyunu da gereksız
konularla meşgul ediyor" di-
ye başladığı sözlerini şöyle
sürdürüyor: "Mumcu cına-
yeti, faili meçhul cınayetlerin
en belli başlısıdır. Bu olayın
kesınlikle aydınlatılması ge-
rekır. Devlet bu konuda özel
bir komısyon oluşturmalıdır.
Bunun kaynağına ulaşıldığı
takdırde birçok gızli kalmış
olaylar bütün çıplaklığı ile
ortaya çıkacaktır. Bu cınaye-
tin failinin yakalanması, Tür-
kiye'de yapılmak istenilen
işin aydınlatılmasını sağlaya-
caktır. O nedenle de endişe
edıyorum ki, ışın cıddı olarak
üzerine gidecek kadrolar
oluşturulmamaktadır. Bir an-
lamda devlet çözemıyor, bir
yerde tıkanıyor."
Sayın Avundukluoğlu b,u
değerlendirmeyı yaparken, ı
başkanı olduğu komısyonda
yaşadıklarını da bir anlamda
dile getırmiş oluyor.
Gerçek, bir noktada odak-
laşıyor: Uğur Mumcu cina-
yetındeki giz perdesı arala-
nırsa bütün faili meçhul ci-
nayetlerın üstüne aydınlık
serpılecektır; ama, Mumcu
suikastı karanlıktadır. Karan-
hk, Türkiye'yi de karanlığa
boğuyor, önumüzü görmeyı
engelhyor.
Ne yazık kı cinayetten 21
ay sonra durum budur.
• ••
T Ü R K İ Y E ' N İ N E N M Ü T H İ Ş D E V K A M Y O N U V E M Ü T H İ Ş M O T O R U
BMC DEV KAMY0NBMC 220-26 Dev Kamyon. Cummins turbo dizel motoru,
hidrolik direksiyonu, tam havalı freni, takviyeli yekpare
çelik şasisi, yataklı, ayarlanabilir koltuklu şoför mahalliyle
Türkiye'nin en müthiş dev kamyonu.
İster tek çekişli, ister çift çekişli, ister şasi, ister damperli,
ister kaya tipi, ister kum tipi, ister çekici, ister silobas, ister
transmikser, ister frigorifik kamyon, ister su tankeri, ister
yakıt tankeri, ister itfaiye aracı, ister çöp kamyonu, hangi tipte
isterseniz...
Motorundan şasisine, şanzımanından diferansiyeline kadar,
tüm BMC'ler gibi, BMC Dev Kamyon da, BMC'nin uluslararası
üstün kalite standartlarına sahip.
Ve tabii, tüm BMC'lerde olduğu gibi, BMC Dev Kam-
yon'un da arkasında, daima en avantajlı koşulları sunan BMC
Yetkili Satıcıları, yılların deneyimine sahip BMC Yetkili
Servisleri ve lugatlarında "o parça yok kardeşim" sözü bulun-
mayan BMC Yedek Parça Satıcıları, yani BMC güvencesi var.
Siz de dev kamyon alacaksanız, Türkiye'nin en müthiş dev
kamyonunu alın. BMC Dev Kamyon alın.
SAT1Ş-SERVİS (tz»lr): Te
(232)461 08 50 (10 hat) Faks (2321486 94 37 MURA B&.GE MÛDÖRIÖĞÜ: Tel (312)341 19 25
Faks (312)341 13 90 İSTAKBUL BÖUE MÛOÜRLÛĞÜ: Tel (212) 567 39 20 Faks (212)565 5184
MMIU BÖLEE MÜOÛRLÜ6Ü: Tel (322) 457 35 98 Faks (322) 453 32 82 SAMSUN BÖIGE MÜOVRLÛĞÖ: Tel (362) 233 54 51
Faks (362)233 26 82
Dunyanın en unlu ığır tıp dızel motoru olan
Cummins, 1919yılmda kurulan ve başta Amenka
Bırleşık Devletlen nm Intiıana. Norttı Carolma ve
New York takı dev fabrıkalan olmak uzere
Ingıltere'oen Brezılyaya, Japonya'dan Tûrkıyeye
kadar dunyanın dört öıryanında uretım tesıslerı
bulunan Cummins Engıne Company taratından
uretılmekiedır Ağır tıcarı araçlar ınşaat ve
endüstrı araçlan, gemı tren. tank motorları dahıl
tam 3 500 değıstk tıp araç ıçın motor ürettığı
göz önünde bulundurulduğunda, Cummins'ın.
konusundakı üstunluğu, uımanlığı rakıpsızlığı
daha da iyi anlaşılır 23 000 çalışanıyla, yılda
250 000 adede varan motor ûretımıyle Cummins
Engıne Company, dunyanın en büyük ağır tıp
dızel motoru üreticısı unvanına sahıptır