14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet70. riLSAYI 24936 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 140CJUM994CMM Üç Foçalı, Özel Çevre Koruma Kurulu'nun Foça İmar Planı'na karşı açtıklan "kültürel ve tarihsel değerleri koruma davası"nı kazanmayı başardılar SERDAR KIZIK -^.İZMİR- Bundan böyle, W çevre korumacılann elinde m örnek olarak kalabilecek m bir mahkeme karan var. M Karar Foça'yla ilgili ama, ^m ^m bir yanıyla da, bütün ülkeyi kapsıyor. Foçalı üç yurt- taşın, "tarihsel ve kültürel değerleri konımadığı" gerekçesiyle. Özel Çev- re Koruma Kurulu'nun (ÖÇKK) Foça İmar Planı aleyhine açtıklan dava kazanıldı... ıradan" vatandaşlardı Ercan Tatar, VoJkan Sucukçu ve Ayfer Çakan...Ceplerinden 10 milyon verip dava dilekçesini hazırladıklannda, karşılanndakinin güçlü bir resmi kuruluş olduğunu ve bunun başlarına ne gibi zorluklar çıkaracağını da çok iyi biliyorlardı. Genede kararlıydılar. "Eğer", diyorlardı, "vatandaş, çevresindeki tarihse) ve kültürel değerlere sahip çıkmazsa, resmi kuruluşlar hiççıkmaz!.. 1 ' Ercan Tatar, Volkan Sucukcu ve Ayfer Çakan şimdi çok huzurlu. Ko- rumacılıkta yurttaş etkinlığinın gü- cünü gösterdiklerinden ötürü sevinç de duyuvorlar. İzmir 2. İdare ÖÇKK'nın. Foça'vla ilgili olarak hazırladığı imar planını görünce. he- men harekete gectiler. Öyle ya, tarihi. kültürel ve çevre değerlerini korumakla \ ükümlü res- mi bir kurum. yaptığı planla, adeta- "Burayı korumayacağım" diyordu. Aslında şaşırmadılar. Öyle va, bun- dan önce de çeşitli biçimlerde ülke- nin doğal ve kültürel değerlerinin yağmalandığına tanık olmuşlardı. Âma madem korumacılık diyor- lardı. gerekeni yapmalıydılar. Bu. onlann üstüne bir vazifeydi... Kültürel değerler, ortak mal Başkalan burun kıvırsa da. ger- cekte korumakla yükümlü kuruluş- lar ve kişiler vurdumduymaz olsalar da. hatta tam tersi bir tutum içine girseler de. onlar. ülkelerinı seviyor- lardı. Kültürel değerlerin bütün in- sanlann ortak malı olduğunu bili- yorlardı. Bu bilinçle, gerekli 10 milyonu da bulup, dava dilekçelerine şunlan vazdılar: "Foça İmar Planını yapan Özel Çevre Koruma kurumu, ÇevTe Ya- sası'nın amacmda gösterilen gerekle- re uymamıştır. Foça ilçesinin konuşlandıği alanda 3 bin yıl önce, İyon kentlerinden biri olan antik Phokai bulunmaktaydı. Foça'da antik Phokai'nin üzerinde bugün oteller, üç katlı e\ ve işhanları yükselmektedir. Phokai'nın son 10 yıl içinde SİT alanlarıııın ne denli küçültülüp, bura- lara inşaat vapıldığını küçük bir araştırma bile gösterebilirdi. Da\alı idare, bu incelemevi yapmadığı gibi burada kazı yapan hejete sorma. üııi- versitelere dantşma gibi bir gereği bile duvma/nıştır. Çevreye Foça'yı kurtaran blllrkls! raporu: \*/ ÇKK'nın özel çevre koruma amaçlı bir imar planı için yaptığı analiz çalışmalan, tarafımı- zdan ekstk görülmüştür. 3 Foça 'nın ilk yerleşme yeri olan Phokai kenti, bu kentin konmması gerekli olan en önemli kültür varhğıdır. Bu raporun tarihçe bölümünde Phokai kentine ait verilen bilgi, çok genel düzeydedir ve bir imar plantna hazırlık safhası olarak mekanayöne- lik değerlendirmeleri içermediği için yetersizdir. ÎZ ÖÇKK planında yeraltmda tüm öğeleriyle var olduğu anlasılan Pho- kai kenti belirlenmesine karşın, bu konuda herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemişıir. C Doğal, arkeolojik ve kentsel SİT özellikleri nedeniyle özel çevre koruma bölgesi ilan edilen Foça, ko- ruma amaçlı imar planında, arkeolo- jik SİTalanına iliskinyeterli vedoğru verisağlanamamış olması, plarnn ka- nun amacına ters düşmektedir. • Kcanu yararı yömmden plan, Foça'mn sahip olduğu kentsel, doğal ve arkeolojik değerlerinin giderek yi- tirilmesine neden olacak, tarihsel kimliğini yok edecek ve böyleee plan uzun dönemde yöre halkı, ülkemiz ve dolayısıyla kamu yararı yönûnden olumsuz sonuçlar doğuracaktır. 13 Ayrıca inşaat yapılabilecek 3. derecedeki SİT alanında, yerin 1.5 metre altında mükemmel mozaikler bulunmustur. Bu mozaiklerin 3. derecedeki bir SİT alanında bulunması, şasırtıeıdır. Bu durum, yapılan tespitlerin eksik ve vetersiz olduğunu göstermektedir. t Sonuç olarak ÖÇKK İmar Planı'nın, planlama ilkeleri, şehirci- lik esaslan, kamu yararı ve Çevre Kanunu'na uygun olmadığı kanısına varılmıstır. Vatandaslık bilinci'nin zaferiMahkemesi'nin verdiğj karan dost- lanna, çeşitli kuruluşlara iletme uğ- raşındalar bugünlerde. Tabiı bir yandan da koruma çabalannı sür- dürüyorlar... Foçalı buüçyurttaşınkazanımlan. çok önemli. Önemini, daha davanın acılması aşamasında biliyorlardı. Kisisel hiçbir çıkarlan yoİctu. Salt kültürel değerleri koruma adına yurttaş bilinciyle yola çıkmışlardı. Bir dizi güçlüğü göze almışlardı el- bet. O dönem Başbakanlığa bağlı Da>alı idarenin planında SİT alan- ları. önceden terilen kararlar ölcü- sünde değerlendirilmiştir. Bunun yanlışlığı, 1991 yılında imara açık, SİT alanı olmayan bir parselde Ege'- nin en eski antik tiyatrosunun bulun- masıdır. Davalı idarenin yaptığı imar planı- na göre şu anda antik tiyatronun bu- lunduğu yere 3 katlı yapılar yapılması gerekiyordu..." Üç yurttaş daha bir dizi gerekçeyi de dilekçelerine eklediler. Dava açıldı. SİTalanlannın korunmasma yönelik, merkea idareye karşı vurt- taşinisiyatifıyleaçılan vebuyönüyle ülkede çok yeni bir gınşim olarak değerlendirilen bu davayı ızliyordu herkes. Bu aşamada ÖÇKK, işlevine. en azından adına vakışmayacak bir girişirnde bulundu; davaya itiraz etti. Üç yurttaşın dava açmak için gereken süreyi geçirdiklerini. bu ne- denledavanın"usul"yönünden ipta- lini istedi. "Esas" vönünden de yurt- taşlann girişimini ütopik bularak mahkemeden "haksız davanın reddi- ne"karar vermesini istedi. Bu aşamada korumacılara göre ÖÇKK, "komik t ' duruma düşrnüş- tü. Yani korumakla görevli bir ku- rum. koruma setdalısı üç yurttaşa u Siz de zamamnda dava açsaydınız: süreyi geçirdiniz" divordu. Mahkeme. ÖÇKK'nın ıtırazını reddetti. Konuyu incelemesi için bi- lirkişi atadı. İTÜ'lü bilim adamlan Prof. Dr. Hande Suher, Doç. Dr. Mesture Aysan vc Doç. Dr. Mehmet Ocakçı Foça'da da incelemelerde bulunarak raporlannı hazırladılar. Bilim adamlan, korumacılık tari- hindc örnek gösterilebilecek rapor- lannı sonuç olarak şövle noktaladı- lar: " ÖÇKK Foca İmar Planı'nın, planlama ilkelerine, şehircilik esas- larına. kamu varanna ye Çevre Ka- nunu'na u\gun olmadığı kanısı- ndayız..." Bilırkişı bu kanıya vannca. koru- macılann umutlan artmıştı. Bılirkişi raporuna dayanarak bölgedekı her türlü uygulamalar için iki kez yürüt- menin durdurulması karannı veren mahkemedeydi bütün gözler. Bu arada mahkeme. İzmir Barosu'nun. üç yurttaşı desteklemek için davaya katılmak istemesini, aldığı ara bir kararla uygun bulmuyordu. Bu du- rum kısa bir süre karamsarlık havası yarattı. Ancak, yine de mahke- menin. bilirkişi raporunu dayanak kabul etmesi bekleniyordu. Ve bek- lendiği gibi oldu... Hüseyin Çelikkol başkanlığındakı İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin üye hakimlcn Doğan Adıgüzelve Özşen Berber. korumacılık tarihinde ömek olabilecek şu karan verdiler: "Davalı ida- renin bilirkişi raporuna yaptığı itiraz, mahkememizce uygun görülme- miştir. Dava dosyasmda bu- lunan bilgi ve belgelerin ve mahkeme- mizce uygun bulunan bilirkişi rapo- rundaki görüşlerin birlikte değerlen- dirilmesi sonucunda, Foca özel çevre koruma imar planının, planlama ilke- lerine. şehircilik esaslanna, kamu ya- rarına ve Çevre Kanunu ilkelerine uy- gun olmadığı sonucuna \arılmıştır. Açıklanan nedenlerle, hukuka aykın bulunan da>a konusu işlemin iptaline oybirliğiyle karar verilmiştir..." Herkes derin bir soluk aldı... Bu tarihi kararla. Foça bir anlamıyla kurtulmuştu. Kurtaranlar, ne yaak ki korumakla görevli kurumlar de- ğil. bilinçlı yurttaşlar olmuştu. Yunaşlann avukatı Rıfat Boz- kurt, karann ardından şunlan söy- lüyordu: "Ne yazık ki, konıması gereken kurumlar tam aksi bir tutum içine girmiş, konuya yurttaşJar sahip çıkm^tır. Bu durum. resmi anlaytşm çetre bakışını göstermesi vönünden çok ilginçtir. Böyleee 1992 yılı Nisan ayından buyana yüriittügümüz hu- kuk mücadelesi, kazanıunıştır. Bu davanın sonucu, aynı zamanda, yurt- taşlarm neleri başaracağını göster- mesi açısından da çok önemlidir..." Yurttaşlara öneri Dava açan yuntaşlardan Ayfer Çakan huzurlu. Arkadaşlanyla bir- likte başarmanın keyfini de vaşıyor. Bilirkişi raporunu demokrasinin ve bilimin bir zaferi olarak nitelendiri- yor."Gerek mahkemenin gerekse bi- lim heyetinin kararları, evrensel bir onur nişanıdır" diyor. Çakan'ın bir önensı de var diğer yurttaşlara: "Bütün vatandaşlara, yanlış gör- dükleri datranış ve futumİann üzeri- ne gitmelerini salık \eri>oruz. V'atan- daş kontrolünden rahatsız olan ma- kamlara da bizlerle birlikte ouna- larını öneriyoruz. Çünkü başkaca çıkış yoilan yoktur..." ÖÇKK şimdi yeni bir imar planı hazırlıyor. Yurttaşlar bu kez Foça'- nın tarihi ve kültürel dokusunun ko- runacağını umuyor... Zeplinin yenidendoğuşu...Haber Merkezi- 1997'de uçurul- ması planlanan 21.yüzyılın ilk gü- dümlü balonu 68 metre uzunluğun- da ve 14 yolcu taşıyacak. Bilimsel arastırmalar ve tanıtım uçuşlannda kullanılacak. 110 metrelik ve 86 yol- cu kapasiteli ikinci güdümlü balo- nun ise turistik amaçlı kullanılma- planlanmakta: Dünya turlan. Ken- ya\asafariuçuşlan. İlk zeplinin yapımı 1900 yılında emekli bir Alman subayı olan Ferdı- nand Adolf August Heinrich von Zeppelin veekibi tarafından gerçek- leştirildi. Birinci dünya savaşı sıra- sında Almanlar.Paris ve Londra'\ı bombalamak için zeplinleri kullan- dılar. 1928'de "Graf ZepJin"Atlan- tik'i aştı ve 19 Ağustos 1929sabahı Tokyo'da 60 bin kişilik coşkulu bir kalabalıkla karşılandı. Savaş sonrası zeplinler uzunca bir süre ticari amaç- la kullanıldı. Bu süre içinde tek bir kaza meydana geldi.l937'de Hin- denburg isimü 245 metre uzunluğun- da zeplin şiddetli bir fırtınada hava- da parçalandı ve 91 yolcusundan 35'i hayatını kaybetti. Alüminyumdan ve karbon teller- den imal edilen 21 .yüzyılın zeplinlen daha hafıf ve daha dayanıklı.Hızı sa- atte 140 km'ye ulaşabiliyor ve tabii daha sessiz çahşıyor. Yeni zeplinle- rin müşterileri sadece turistler ve bi- lim araştırmacılanyla sınırlı kalma- yacak. Suudi Arabistan. petrol yatak- lannı gözetim altında tutmak amacıyla zeplin satın almayı planla- makta. Ummadık diğer bir abcı da Moğolistan yakınlanndaki Tuva Özerk Cumhuriyeti.İşletmek istedik- leri zengin altın ve elmas madenleri- ne sahip Tuvalılar kalkış pisti insa edebilecek araziye sahip olmaaı- klanndan çözümü bir zeplin sahibi olmakta buluvorlar. İnsanları kentten uzaklastırıyor Gürültüinsanlan hırçınlaştınyor Le Nouvel Observateur Aduu yapımcısı kont Ferdinand von Zeppelin'den alan gudümlü balon Ahnan mühendisler tarafından, yaklaşık bir asır sonra yeniden yaratılıyor ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bûrosu) - Hava ve çevre kirlili- ğınden sonra gürültünün de ınsan yaşamını tehdıt eder boyuta ulaştığı, başta "sağırlaşma" olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara neden olduğu vurgulandı. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fizik Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Ali Sönmez tarafından gerçekleştirilen bir araş- tırma denetimsiz şehirleşme hızlı sanayileşmenin sadece suyu. ha- vayı ve toprağı kirletmediği ve yeşil alanlan kaybetmekle bırak- madığını ortaya koydu. Araştı- rmanın en çarpıcı sonucu: insanın yaşam çevresinin sessizliğinin de bozulması. Prof. Dr, Ali Sönmez. gürültü- nün insanı hjrçınlaştırdığını ve sü- rekli gürültülü ortamlarda çalışan- larda da sağırlaşma başladığının anlaşıldığını belirterek çalı- şmasının sonuçlannı şöyle açı- kladı: "Gürültü, insanı psikolojik ve fiz- yoiojik olmak üzere iki yönden et- İdliyor. İşitme duyumuzu büyük öl- çüde tahrip eden ve sağır olmamua > ol açan gürültü, biz farkına varma- dan birçok orgaıranızı harap ediyor. Kan damarlarının kasürnası sonucu kalp rahatsızlıklanna sebep oluyor. Tansiyonu da etkileyen gürültü, göz bozukluklanna, mide zarında ve be- vinde iltihaplanmalara yol açıyor. insanları kentlerden kaçırıyor. bir bakrnia deli ediyor. Hırçınlaştınp yaşama duygusumı köreltiyor." Prof. Dr. Ali Sönmez tarafından yapılan araştırmaya göre gürültülü yerlerde calışan beden işçilerinde verimlilik yüzde 30. fikir işçilerinde ise yüzde 60 oranında düşüyor. Prof. Sönmez. "Türkiye'deki gürül- tü konusunun birçok toplumsal ve ekonomik gelişme sorunu ile ilgisi var. Bu alanda yapılan bilimsel arastırmalar hızla artıvor. Gürültü, insanlar arası toplumsal ilişkilerde sürtüşmenin başgöstermesinde önemli bir etken. İçinde bulunduğu- muz çağda en yaygın gürültü rürü ise trafîk gürültüsüdür" diyor. Diskjokeyler sağırlaşıyor Yerleşim birimlerinde çıkanlan gürültülerden disko müziğinin 120 desibel olduğunu bunun da yıldınm düşmesiyle oluşan sesle he- men hemen aynı olduğuna dikkat çeken Prof. Ali Sönmez, şu bilgileri verdi: "Uluslararası standartlar örgûtu- nün koyduğu büyüklük (gürültü kaynağından 1.3 metre uzaktan du- yıılan şjddet) 58 desibeldir. 120 desi- belin üzerindeki gürülrüyü yalnız kulağımız değjl bütün iç organ- larunız duyuyor. Bir diğer deyişle bu gürültü tüm vücudumuzu tehdit edi- yor. Gürültülü bir müzigin çalındığı diskotekte, insanlar eğlendiklerini ve dinlendiklerini zannederken aslı- nda sağüklan bozuluyor. Dünyada- ki diskcokeylerin yüzde 40'mın sağff olduğu yapılan araştırmalaıia sap- tanmışrr."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear