25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EYLÖL1993 ÇARSAMBA CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Baskhhü'da karakol penaresînden at(ı)hyw E TA üyesi olduğu sanılan iki kişinin ölürnü, polis teşki- latının milliyetçi harekete karşı uyguladığa yöntemler üzerinde baa sorulann açıkça sorulmasına neden oldu. 31 yaşındaki Miren Gurutze Yan- ci, 23 eylül perşembe gecesı saat 02. 30'da, ETA'yla ilışkı içınde olduğu kuşkusuyla. Guipuzcoada tutuk- landı. Cuma sabahı saat 04'e doğru. tutuklamadan sonra göndenldiği Madrid yakınlanndakı Tres Cantos hapisanesindekı hücresinde ölü bu- lundu. Ertesi gün yapılan otopsi, Yanci'nın kalp ve solunum yetersiz- liğinden yaşamını yitirdiğjni ortaya koyuyor. Ancak bu yetersizliğin ar- kasındaki gerçek neden henûz bulu- namadı ve uzmanlar, daha kesın so- nuçlann elde edilmesi içın çahş- malannı sürdürüyor. Yantinin ölüm haberinden he- men sonra, kocası. Bask polısıni ış- kence yapmakla suçladı ve Mad- nd'e gönderilmeden önce kansınm kafasına plastik bir torba geçırildı- ğinı belirtti. Gece boyunca tutuklu- nun göğsünde yoğun ağnlar olduğu ve gardıyanlar tarafından kendisine bır ilaç venldiğı öğrenıldi. IHerri Batasuna'nın basın sorumlusuydu Polisin yaptıgı acıklamaya göre, 27 yaşındaki Xavier Galparsoro. 23 eylül akşamı saat 20.00 sulannda, riıhsatsız sılah taşımak, tehdit et- mek ve araba calma gınşıminde bu- lunmak suçlanndan tutuklandı. Yine polıs. Donostıa komandolan- nın eskı bır üyesı olduğundan kuş- kulanılan Galparsoro'nun, kara- kolda sorgulanırken, sabah saat 03.00 sulannda, başında bulunan gardiyanı itip ikinci kattaki pencere- den boşluğa atladığını açıkladı. ETAya yakınlığıyla bilınen Herri Batasuna Partisi'nin eski basın so- rumlusu Galparsoro, ağır yaralı olarak kaldınldığı hastanede, ko- madan çıkamayarak pazar günü ya- şamını yitirdi. Geçen ağustos ayında ETA üyesi olduğu sanılan bir başka tutuklu, hücresinde "kalp krizinden" ölmüş- tü. Ama bu ölümün, kötü muamele- den kaynaklandığı kanıtlanamadı. Herri Batasuna ve bağımsızlık yan- lısı örgütler. bu iki ölüm sonrası. po- lisi şiddet kullanmak ve işkence yap- makla suçlarken hükümet, iki terö- rist zanlısının ölümünün nedenlerini ortaya çıkarmak amacıyla yapılan soruşturmalann derinleştirildiğini açıkladı. IHapisane doktoru işkenceyi doğruluyor Geçen hafta içinde tutuklanan yirmi kadar militan, güvenlik güçle- rinın kötü davranışlanyla karşı kar- şıya kaldıklannı belirtıyor. Pazarte- siden cumartesi gününe kadar tu- tuklu bulunduğu Carabenchel ha- pisanesi doktorunun yaptığı mua- yene sonuçlanna göre, Maria Jose Lizarribarın kollannda ve bacakla- nnda 22 yerde kan toplanması sap- tandı. Bunun açıklanması üzerine. yargıç Carlos Bueren. 32 yaşındaki Lizarribar'ın tutanaklannın ve fo- toğraflannın hemen kendisine geû- rilmesini istedi. Bu iki ölümün. ETA'nın gittikçe toplumdan koptuğu bır sırada ger- çekleşmesi dıkkat çekıyor. ETA, iki hafta önce. 77 yaşındaki bir polis emeklisinı arabasında kıstı- rarak öldürmüştü. 5 temmuzda kaçırılan Basklı sanayıci JuBo Iglesi- as Zamora da halen rehin tutuluyor. Bu adam kaçırma olayına duyulan tepki, Bask bölgesinde ve İspanya'- da halen sürüyor. Milliyetçi Bask St îllonde Partisi'nin lideri Xavier Arzalluz, Herri Batasuna'nın işkenceden söz etmeye hakkı olmadığını, çünkü gerçekte onlann (Herri Batasuna), ETA'nın barbar yöntemleri ve cına- yetlen karşısında sustuklannı söylü- yor. Bu iki ölüm sonrasında, cumarte- si ve pazar geceleri Bask devletinde ve Navarro'da güvenlik güçlerini protesto eden birçok gösteri yapıldı. Nükleer silahlarda son durum 1945-1993 yılları arasmda nükleer başlıklann tahmini toplam sayısı 1980 1990 Hirosima gitai 75 bin kente yeterli Rusuranyumu dünyayıuçurur M oskova'daki nükleer si- lah toplamı, yedi yıl önce, 45 bin savaş başlığına ulaştı. Bu sayı. îlje£rtu york eimcs sanılandan 12 bin daha fazla başlık, ABD'nin o zaman elinde bulundurduğu sılahlann iki kaü ve en acımasız islam'ın kara yüzü Görevleri,gayrişerilidertemizliğjTime dergisinin bu hufiaki sayısında "İslamrt kara yüzü" başhğı altında, Müslüman ülkelerdeki şeriatçı terörizmi değerlerutiren biryazıyer aiıyor. Aşağıda buyazınıngenij bir özeti yer ahyor: • srail ile ilk banş antlaşmasını Iyapan kişi, Mısır Devlet Baş- kanı Enver Sedat'm öldürül- mesinden sonra, radikal Islamcılar ile politik güç arasında- ki çatışma genişledi ve daha tehdit edici boyutlara ulaştı. Bugün Ku- zey Afrika'dan Basra Körfezi'ne kadar bütün laik Müslüman dev- letler. köktendincilerin tehdidi altında. Köktendınciler. politik li- derleri yalnızca Kuran'ın kutsal yasasını uygulamamakla dcğil: iş- sizlik, yolsuzluk ve umutsuzluk gibi Arapdünyasmı kasıp kavuran sorunlan çözmeyerek bu yönetim- lenni sürdürdükleri için de suçlu- yor. İslam'ın bu kara yüzü. kendini şiddet ve terörizm ile gösteriyor. Çağdaşlaşmayı amaçlayan daha laik rejimleri devirmeyi ve bu re- jimlere yardım eden Batı ülkelerinı yaralamayı hedeflıyorlar. Etkilen, sayılannı çok aşıyor. Islami uyanış. dini annmaya dönmeyi amaçlayan banşçıl bir hareketti. Ancak umutsuzluğun buyük olduğu toplumlarda. az sa- yıdaki radikal, İslami ideolojilerini kabul ettirmek ıçin askeri eylemle- re başvurdu. Bunlar, ço- ğunlukla dev- letler tarafı- ndan malı yardım yapı- lan örgütlerin üyeleri değil: benzer terö- nst yöntemle- ri kullanan, aynı !;afa yapısına sahip kaynaklardan sılah ve para alan. gevşek örgütlenmiş. halka yakın mılitanlar. 1970 ve 80'lerin Fılisünli ve Şii devnmcıle- nndan farklı olarak, bu umutsuz genç insanlann oluşturduğu hüc- reler, şeriatı getirmek içın bir savaş başlattı. Bu şiddet ABDye uzandığı zaman. amaç, İsraıl ve laik Arap ülkelennı destekleyen VVashington'ı cezalandırmaktı. Bazı ülkelerde, ideolojik çatış- ma. politik egemenlik ıçin kanlı bır çaüşmaya dönüştü. Devlet Başka- nı Hüsnü Mübarek'i devirme>e kararlı şeriatçı teröristler. son iki yıl içinde Mısır'da 200 kişiyı öldür- dü; şeriatçı terörizmin yaygın ol- duğu Cezayir'de ölü sayısı 1200"ü aşıyor. Gazze Şeridi ve Bau Ya- kası'nda banş süreci için en büyük tehlikeyi oluşturan Hamas (İslamı Direniş Hareketi), özel bir durum. Birinci amacı, İsrail'in yok edılme- sı, daha sonra büyük Islam birliğı- nin kurulmasının ilk adımı olarak Müslüman bir devlet kurulacak. İslam. cami ile devlet. ilahiyat ile siyaset arasında aynm yapmıyor. Elbette bütün Müslümanlar kök- tendinci değil. Aynca. köktendinci olarak adlandınlan kesimin tümü. amacına ulaşmak için terörizm ve şiddeti kullanmıyor. Silaha sanlan sayılan az olan ke- sim, görevlerinin, yönetimi şeriat çerçevesinde sürdürmeyen liderleri ve hükümetleri yok etmek olduğu- nu söylüyor. Şiddet yanlısı Müslü- manlar. din adına politik ve top- lumsal bir gündem izliyor. Dünya- da hiçbir ülke şeriatla yönetilmeme- sine karşın (İran. Sudan ve Suudi Arabistan şeriat yönetimine yakın bir uygulama izliyor, ancak bazı alanlarda çağdaş dünyayla uzlaşma- ya gidiyor), şeriatçılar, çağdaşlaş- mayı ve millıyetçilik ile Bau tarzı de- mokrasinin unsurlannı kanştırmayı deneyen Mısır, Cezayir ve Tunus gıbi ülkelerde terör estiriyor. IAşırılığın duygusal kökeni Mısır'da İslami Cihad. Cezayir'de İslami Selamet Cephesi ve Tunus'ta Enada'nın (Yeniden Doğuş) rast- lantısal kent terörizmi ve planlı hü- kümet karşıü saldınlan. ülke içinde yeşeriyor. Ancak buna baskıyla karşılık veren hükümetler. saldın- lann. yundışındaki İslam merkezle- rinden kaynaklandığını ıleri sürü- yor. Afganistan. İran ve Sudan, suçlanan ülkelerin başında gelıyor. Bütün hükümetler. ülkelerindekı terör örgütlerinin izınin Afganis- tan'a kadar sürülebıleceğıni belirti- yor. Yolsuzluklann ve yoksulluğun aşın uçtakilenn saflanna yeni ın- sanlar çekmesinde büyük rol oy- nadığını bilen Arap hükümetleri, dışandan gelen tehlikeyi abartma- nın uygun olduğunu düşünüyor. Bu, aynı zamanda. şenatçılann, ye- rel politik iktidan ele geçirmek iste- yen iyi eğitilmiş bir orduya sahıp olduklan ımajının venlmesıne de katkıda bulunuyor. Ancak gerçek, Ortadoğu'daki Arap hükümetleri- nın. Afgan Savaşı'ndan dönen te- röristler ya da merkezi olarak yön- lendinlen bir tehdit olmasa ayakta duramayacağı. Sudanlı Hasan El Turabi gibi "yeniden uyanışçılar", Araplann memnuniyelsizliğıni sö- mürebilir, ancak yerel hükümetle- re karşı şiddet eylemlen düzenle- yen küçük hücreleri koordine ede- mez, yönlendiremez. İslam aşınlığının duygusal ko- kenı. çağdaş Arap dünyasının ya- şadığı toplumsal değişimden ve ya- bancılaşmadan kaynaklanıyor. Yoksullu- ğun. ışsizli- ğın, enf- lasyonun kol gezdiğı Müs- lüman ülke- lerde hoşnut- suzluk. yük- sek nokta- lara vanyor. Kentlere göç, temel gereksinim- len karşılan- mayan. kök- lenni yitir- meye yüz tut- muş yı- ğınlann oluş- masına yol açıyor. Az eğitilmiş • Az eğitilmiş yoksul köylüler, şeriatçı terörizm için bulunmaz malzeme oluşturuyor. Orta sınıfın genç üyeleri de yoksulluk ve işsizlikle gittikçe daha yakından tanışıyor ve gelecek endişesi şeriatçılann tarafım Ortadoğu'daki Arap ülkelerinden birçok mücahit, Afgantstan'ı komünizmden temizlemek için gönüllü olarak savaştı. Fotoğrafta, Yemenli radikaller. Kabil >akınlannda bir carpışma sırasında. yoksul köy- lüler. şenatçı tutmalanna yol terörizm içın acivor iyi bir malze- me oluşturuyor. Ancak orta sınıfın genç üyelen de işsizlik ve yoksul- lukla gittikçe daha fazla tanışıyor ve gelecek endişesi. şeriatçılann yanında yer almalanna neden olu- yor. Bu sorunlarla boğuşanlann tümü. İslam'ı çtkış yolu olarak görse bile şiddete yönelmiyor Fransa'daki Aix-en-Provence Üniversitesi'nde İslam konusunda uzman olan Bruno Etienne, "Bun- lar, rüm muhalefet biçimkrinin bastırıldığı toplumlar. Buralarda. bir insanın >asamını iyileştinnesi olasılığı bulunmuvor. Cami tek tartışma alanı olarak ortaya çıkıyor >e köktendinci ideolojiler, tek çıkış yolu olarak gözüküyor" dıyor. Şeriatçı terörizm. Ortadoğu'da yıkıcı olabilir. Ancak görece ge- İeneksel olan Müslüman toplum- larda bile çoğunluk. banş ve refahı arzuluyor. Ekonomik büyümeye daha faz- la önem veriyor. soyut dini saflaş- maya göre toplumsal adalet ve po- litik katılım gittikçe önem kazanı- yor. Bu, onlan laik Müslüman toplumlar haline getirecekse. böy- le olsun. GüneyAfrikakn, Sowetokarakn, dünyagüzelim T emmuz ayının ortalannda, iki organızatör, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) genel sekreterine gizli bır mesaj ilettı. Mesajın konusu, Güney Af- rika güzellik kraliçesi secimleriydi. Yazıda. yanşmayı düzenleyenler, 12 fınalistten 9'unun beyazolması- ndan yakınıyordu. Organizatör- ler, uzun pazarlıklardan sonra, yanşmaya katılacak siyah güzelle- rin eğıtimı için bir fon koparmayı başarmıştı. Bu isteğı olumlu karşılayan Kongre üyeleri, güzellik yanşma- lannın, ezılen ve baskı altında tu- tulan siyahlann sesini dünyaya du- yurabilmesi için çok büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Güney Afrika'da Ulusal Kong- re gibi ciddi bir örgütün. güzellik yanşmalanyla uğraşması. sağdu- yu sahibi birçok kişiyi şaşırtıyor. Dünyada hiç bir ülke, güzellik ya- nşmalannı Güney Afnka kadar addiye almadığından, Güney Af- rikahlann bu tutkusu. toplumbi- limcilerin ilgjsini çekiyor. Bu ko- nuda ortaya çeşitli varsayımlar atıhyor. Bazı yazarlara göre, güzellik ya- nşmalan. Güney Afrika'dakı tu- tucu ve sofu toplumun cinselliğe bakış açısının ikiyüzlülüğünü ser- gıliyor. Kımisi ise. soylu ailelerden ve Hollywood yıldızlanndan yok- sun olan Güne\ Afnka'nın. kendi kraliçesini varatma merakını do- ğal karşılıyor. Geçen ay ilk siyah Güney Afri- ka güzeli seçilen Palesa Jacqui Mofokeng, "Bizde ünlü ve soylu in- sanlar yok. Bu tür yarışmalarla biz- de de ünlü kişiier oİuşacak" dıyerek siyah toplumun arzulannı dile getinyor. Mofokeng'ın taç giymesi, ka- muoyunda birbiriyle çatışan gö- rüşlere yol açıyor. Tutucu beyaz- lar, bir siyahın kraliçe seçilmesini. beyazlann Afrika Ulusal Kongre- si'ne boyun eğmesi olarak nitelen- dınyor. Siyah kralicenin hakkıyla seçildiğini savunanlar bile, jünnın. siyahlann tarafım tuttuğunu ıleri sürüyor. Jüri üyeleri ise, seçim sı- rasında ırkçılığın etkin olmadığını iddia ederek, fînale kalan siyah ve beyaz yanşmacılann elenmesinde yaİnızca kültürel düzeylerinin be- lirleyici olduğunu vurguluyor. Irk aynmının korkunç boyut- larda olduğu Soweto'da doğup büyüyen Mofokeng, katıldığı basın toplantılannda. kendısine si- yah olduğu içın hakaret eden basın mensuplanna layık olduklan yanıtı vererek ırkının sorumlulu- ğunu ne büyük bilinçle taşıdığını kamuoyuna gösterdi. Aynca kür- tajı desteklemesı, bır Afrika töresi olan başlık parasına karşı çıkması, dayak yıyen kadınlariçin bir kadın merkezinin kurulmasına önayak olması, Mofokeng'in aydın yönü- nü de ortaya çıkardı. Güney Afrika. 1991 yılında. 13 yıllık aradan sonra Dünya Güzel- jk Yanşmasına katılma hakkını '>eniden kazanmıştı. Siyasi görüş- er. Güney Afnkalı yanşmacılann snünde genel olarak engel oluş- turuyordu. Güney Afrikalılann yurtsever yaklaşımlan. dünya ka- muoyu tarafından ırkçılığın sa- vunması şeklinde algılanıyordu. 1974'te Güney Afnka Güzellik Kraliçesi'yken dünya güzeli seçilen Anneline Kriel. siyasi sorulardan özenle kaçmasma karşın, özel ya- şantısındaki çalkantılar nedeniyle manşetlerdendüşmedi. 1978'edek Dünya Güzellik Yanşması'na katı- lan öüney Afnka. bu tanhten son- ra. 13 yıl yanşmalara gırmeme ya- sağınaboyuneğdi. Bu yılkı güzellik >anşmasmı dü- zenlemekle görevlendirilen Rocky Malebana-Metsing. Güney Afri- kalılann konuya neden bu denli "takddıklarım" açıklarken şöyle konuşuvor: "Çok uzun süredir dünyadan kopmuştuk. Yarışmalar, bizim de \ar olduğumuzu dünyaya duyuracak. Lstelik biz, kadınian- mızı sevivor ve beğeniyonız." Bill Keller/New York Times tahminlerin bile ötesi de- mek. Rusya Atom Enenisi Bakanı Viktor Mihailov, ülkedeki zenginleştirilmiş uranyum stoklannın da sanılanın iki katı ol- duğunu söylüyor. Bu çeşit uran- yum. pek çok nükleer silahın, "ol- mazsa olmaz" bileşeni. Rusya'da, bomba yapmaya uy- gun 1.200 ton uranyum olduğu söy- lenıyor. ABD eski başkanı George Busfa, bir yıl önce, Rusya'daki uran- yumun 500 tonunun ABD tarafın- dan alınacağı. mülıimilyarlarca do- larlık biranlaşmayı acıklamıştı. Hiç kuşkusuz, bu sayının Moskova'- daki uranyumun büyük bir bölü- münü oluşturduğunu düşünüyor- du. Clinton yönetimi, şımdı daha fazla alınıp alınamayacağını düşü- nüyor. Şaşkınlık içindekı uzmanlar. yeni bilgilerin. soğuk savaş tarihinin önemlı bir bölümünün yeniden ya- alması anlamına geldığjni söylüyor. Bir uzman, Bau'nın, askeri donanı- mın boyutlan konusundaki körlü- ğünü, haberalmanın, felaketle so- nuçlanabilecek bir hatası olarak tanımlıyor. Uzmanlar. bu kadar çok miktar- dakı uranyumun, Rusya'nın elınde- ki bomba yapım malzemelerini dik- katle izlemeyi ve kazalara ya da po- litik çalkantı sırasındaki hırsızlık- lara karşı kollamayı kaçınılmaz kıl- dığı konusunda görüş birliğindc. Bu boyutlardaki zengınleştınlmiş uranyum, Rusya'da şimdılerde ya- şanan ekolojik sorunlann kökenini de aydınlatıyor. Radyoaktif kirlen- meye. zehirlenmeye neden olan, geç- mişte nükleer madde üretimi için yapılan baskıydı. I Dört büyük ülkenin I toplamından da fazla Uzmanlar, Bau'nın bütün silahla- nn en tehlikelısini izlemek için har- cadığı zaman, para, malzeme ve in- san kaybı göz önüne alındığında, yeni rakamlara şaşırmaktan kendi- lerini alamıyor. Reagan yönetimin- de Savunma Bakanlığı müsteşan olan Fred Ikk, "Bunlar o kadar fazla yer kaplamıyor. Bu >üzden, gözden kaçırmış olmamız anlaşılabilir. Eko- nomideki çatlaklar dahil, Rusya'daki pek çok şeyi gözden kaçırmıştık** di- yor. Mihailov, üst düzey bir yetkili ol- makla birlikte, uzmanlar. tamamen doğrulanana kadar. rakamlara dik- katle yaklaşılması gerektiğini düşü- nüyor. Atom Enerjısı Bakanı Mihailov, Rusya'daki silah yapımtnda kulla- nılabilecek uranyumun. ABD. Çin. Fransa ve İngilteredeki toplam uranyumdan çok daha fazla oldu- ğunu söylüyor. Mihailov, yaptığı açıklamada. bomba yapımında kullanılabilecek uranyumun. Moskova için son de- rece önemli bir "para kaynağı" ol- duğunu belirtmişti. Soğuk savaş döneminde. Was- hington'ın Moskova'daki nükleer donanımın boyutlannı ölçmek için gınşuği çabalar. daha çok casusluk. analitik çalışmalar. biraz da şansa bağlı bir tahmin oyunundan oluşu- yordu. Rusya'daki nükleer silahlarla ilgı- li bağımsız incelemeler yürüten Do- ğal Kaynaklar Savunma Kurulu, 1989 yılında, VVashingtonın "Sov- yet Nükleer Silahlan"yla ilgili gö- rüşlenne yer veren. 443 sayfalık bir kitap basmıştı. Kitapta. yetkililerin yaptığı dört tahminden üçü. güvenilir olarak ta- nımlanırken. Moskova'daki sılahla- nn 46 bin savaş başlığını bulduğunu öne süren Savunma Bakanı Caspar VVeinberger'ın tahminleri, "fazla şi- şirilmiş" diye niteleniyordu. Araş- tırma kurulunun kendi tahmini ise, 33 bin silah civanndaydı. Bu sayı CIA'inkiler dahil, Washington"ın görüşleriyle uyum içindeydi. Kurul. bu ay içinde çıkan yeni ba- sımda, Mihailov'un, gerçek sayının aşağı yukan Weinberger"ın tahmin- leri kadar olduğunu söylüyor. 45 bin gibi bir sayı. Batılı uzman- lann tüm dünyadaki toplam nükle- er silah sayısı için öngördükleri ra- kamı fazlasıyla zorluyor. Batılı uz- manlar. Sovyetler Birliği, ABD. Fransa, İngiltere. Çin ve İsrail'de toplam 50 bin nükleer silahın bulun- duğunu düşünüyordu. Rusya'da yeni ortaya çıkan 1.200 tonluk zengınleştınlmiş uranyumla. her biri bir Hiroşıma yaralacak 75 bin atom bombası. ya da çok daha öldürücü sonuçlar doğurabilecek hidrojen bombalan yapılabilir. Mihailov ise, 500 tonluk uranyu- mun. "ellerindeki stokun yüzde 30- 40'ı" olduğunu söylüyor. Bu hesaba göre. Rusya'nın elinde. tüm ülkeler- dekinin 1.5-1.7 katı fazla uranyum var. Kendisine uranyumun çalı- nması olasılığı sorulduğunda. Mi- hailov. şu ana dek bir kez uranyum hırsızlığı yaşandığmı söylüyor. ama aynntılı bılgi vermiyor. Bakan. **Es- kidetı, yabancı soygunculardan kor- kardık, ama şimdi ülke içindeki bir kaçakçılıktan korkuyoruz. Denetimi güçlendirmeli>iz" diyor. VVİlliam Broad
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear