25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL1993 ÇARŞAMBA HABERLER Ziya Ekmekçioğlu toprağa verildi •ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Emekli Yargıtay üyesi Halit Ziya Ekmekçioğlu'nun cenazesi dün Yargılay'da düzenlenen törenden sonra, doğum yeri olan Konya'nın Hadim ilçesine götürülerek. burada toprağa verildi. Hacettepe Hastanesi yoğun bakım servisinde 27 eylül pazartesı günü yaşamını yitiren Ekmekçioglu, l960yılında Yargıtay üyeliğine getirilmiş, daha sonra seçildiği Yüksek Hakimler Kurulu'nda bölüm başkanbğı yapmıştı. Ekmekçioglu, 12 Eylül 1980'de kapatılan Yüksek Hakimler Kurulu'ndan emekli olmuştu. Gazetemiz yazan Mustafa Ekmekçi"nin ağabeyi olan Halit Ziya Ekmekçioglu, kalbindeki rahatsızlık nedeniyle, uzun süredir tedavi görüyordu. Türkeş'ten yalanlama •ANKARA (Cumhuri)et Bûrosu)-MHPGenel Başkanı Alpaslan Türkeş, "İstesinler Apo'nun kellesini getireyim" sözlerini yalanİayarak"Biz,PKK örgütü dahil ülkemize yönelen her türlü belayı yok etmeye hazır olduğumuzu açıkça beyan ediyoruz. Ancak şu anda MHP icra safhasında değildir" dedi. Türkeş dün yaptığı yaalı açıklamada Anadolu Ajansı'nın kendisine atfen verdiği "İstesinler, Apo'nun keilesini hemen getireyim" içerikli haberi için tekzip gönderdiğini belirterek bölücülük konusundaki görüşlerini zaman zaman ortaya koyduklannı, ancak bunlan iktidar olduklannda gerçekleştirebileceklerini söyledi ÇaglayangH'in durumu ağr • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir süre önce Bayındır Tıp Merkezi'nde tedavi altına alınan eski bakanlanndan İhsan Sabri Çağlayangjl'i ziyareletti. Demirel, dün saat 10.15te Bayındır Tıp Merkezi'ne geldi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altında bulunan Çağlayangil'i ziyaret eden Demirel, sağlık durumu hakkında başhekim Ahmet Hatipoğlu'ndan bilgi aldı. DEP'liler Batman'a gidiyor •ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Mardin Milletvekili Mehmet Sincar"ın Batman'da öldürülmesinden sonra, TBMM çalışmalanna bir hafta katılmama karan alan DEP milletvekilleri, "faili meçhul cinayetleri araştırmak" amacıyla Batman'a gidiyorlar. DEP Parti Meclisi'nin aldıgı karar uyannca. milletvekilleri. Sincar'ın öldürülmesi nedeniyle yanm kalan "faili meçhul cinayetleri inceleme" amaçlı geziyi sürdürecekler. Şıvgın'a suçlama • ANKARA (Cumhurivet Bûrosu) -Başbakanlık. Sağlık eski Bakanı Halil Şıvgın'ın. Körfez krizi sırasında ilaç ahmlan nedeniyle devleti za»"ara uğrattığı iddasma yer veren Teftiş Kurulu raporlannı içeren dosyayı TBMMBaşkanhğVna sundu. Başbakan Tansu Çiller imzasını taşıyan bu konudaki Başbakanlık tezkeresi, TBM M Genel Kurulu'nda dün okunarak milletvekillerinin bilgisine sunuldu. 2PKK'lıyaidam • Haber Merkezi- İzmır DGM'degörülmekteolan 19 sanıklı PKK davası karara bağlandı. Sanıklardan 2'si idam cezasına. lOsanık 18ile 3 yıl arasında değişen ağır hapis cezasına çarptınldı. 7 sanıkdakanıt yetersizliğinden beraat etti. DGM'de dün yapılan duruşmada. DGM Savcısı, sanıklardan Hasan Yağızile Osman Demir'in Kadifekale semtinde bir kahvehanenın taranması \e bu olayda Emniyet Müdüriüğü'nde gece bekçisi Necdet Yalçın ile Bekir Ertürk'ün öldürülmesi olayına karıştıklannı öne sürerekTCK'nın 125. maddesine göre ıdam cezası ilccezalandınlmalannı talep etti. Mahkcmehcycti karannda. sanıklar Hasan Yağızile Osman Demir'e örgüt adına adam öldürmek veadam yaralamaktan TCJCnın 125. maddesine göre idam cezası vcrdi. Yılmaz, Doğubeyazıt'taki çatışmada ANAP milletvekilinin evinin de yıkıldığını söyledi: Terörle mücadele bilinçsiz • Partisinin grup toplantısında konuşan ANAPlideriMesut Yılmaz, Doğubeyazıt'ta çıkan çatışmada çok sayıda yıkılan ev arasında ANAP Milletvekili Yaşar Eryılmaz'm evinin de bulunduğunu söyleyerek. konuyu Meclis'e getireceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı MesuNYılmaz. Ağn'nın Doğu- beyazıt ilçesinde çıkan çatışma- lar sırasında çok sayıda evin yıkıldığını, bu evler arasında ANAP Ağn Milletvekili Yaşar Eryümaz'ın evinin de bulundu- ğunu açıkladı. Terörle mücade- lenin bilinçsiz vapıldığını söyle- yen Yılmaz, konuyu araştıra- rak TBMM gündemine getire- ceklerini bildirdi. Mesut Yılmaz, dün partisi- nin TBMM grup toplantısında, yaptığı konuşmada, hükümete eleştiriler yönelterek. Türkiye'- Ydmaz, ÇiDer'in gardırobundaki elbiseleri dışında gösterecek bir şeyi buluıunadığını söyledi. nin "hayali projelerle" yönetil- meye çalışıldığını söyledi. Yıl- maz, Başbakan Tansu Çiller'in üç aylık icraat olarak, "boy boy fotoğraflaria gardırobundaki el- biseler" dışında gösterecek hiç bir şeyi olmadığını da ileri sür- dü. "Hükümet ülkeyi büyük bir laçkalıkla yönetmektedir" dı- yen Mesut Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgele- rinde, gündüzleri bile yolculuk yapmanın tehlikeli olduğunu vurguladı. Ağn'nın Doğubeyazıt ilçe- sinde. geçen cumartesi günü çatışma çıktığını ve sabaha dek sürdüğünü anlatan Yılmaz. kente giriş ve çıkışlann yasak- landığını belirterek. "Pazar günü tugay tanklarından ateş açıMı. Arkadaşunız. Yaşar Er- yılmaz'ın evi de açılan ateş sonu- cu yıkıldı. Yaşar Bey'in babası Rıza Bey, teröre karşı devletten daha kararlı olan bir insan. O in- sanı bile bezdirdiler. Onun evi de yıkıldı. Teröre karşı mücadele bilinçsiz yapılmaktadır" dedi. Konuyia ilgili iki milletvekili- nin görevlendirildiğini ve ince- leme yapacaklannı bildiren Yılmaz. terörle bilinçsiz müca- delenin Türkiye'ye yarar değil zarar getireceğini ıfade ederek. araştırmalardan sonra konuyu TBMM gündemine getirecek- lerini bildirdi. Konuşmasında, _ Başbakan Tansu Çiller'in. "Lç ayım dol- duktan sonra Yılmaz'ın üç ayıy- la benim üç ayımı karşılaştınn" sözlerine yanıt vcren Mesut Yıl- maz. "SayHi Başbakan'ın üç aylık dönemi ile benim üç aylık dönemimi kars.ılaştırmaya ha/ı- nm. İstiyorlarsa iki yıllık icraat- larını karşılaştıralım" dedi. Yılmaz, Zonguldak'a nükle- er santral projesinin de Başba- kan tarafından. Almanya'da masaya getirildiğini belirterek. hükümelin ülkeyi "hayali proje- lerle" yönetmeyeçahşlığını sÖy- ledi. SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Murat Kara- yalçm'ın. SHP'nin malvarlığını açıklayarak "hodri meydan" demesini eleştiren ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, ANAP'ın malvarlıklannda giz- leyecek herhangi bir şey bulun- madığını kaydctti. Diyarbakır Valisi Şahin, 'Diyarbakır Batman olmayacakf derken, kentte cinayet işlendi Faili meçhul, valiyi doğrulamadı DİYARBAKIR (Cumhuriyet)- Diyar- bakır Valisi İbrahim Şahin, kentte son günlerde yoğunlaşan. faili meçhul' saldın ve cinayetlerin çözümünün ken- dilerinde olduğunu söylerken kent mer- kezinde bir kişi daha öldürüldü. Vali Şahin, Dıyarbakır'ın artan terör olay- lan nedeniyle Batman'a benzemeyece- ğıni savunarak "Buna müsaade etmeyiz, kesinlikle böyk bir şey olmaz" dedi. Bir gazetecinin. "Bu son faili meçhul olaylarla. Diyarbakır acaba nereye gidi- yor, Batman'ın yerini mi alıyor" yolun- daki sorusunu Vali Şahin şöyle yanı- tladı: "Ben girvenlik konusunda şimdiye ka- Açıklamamn üstünegelen cinayet Vali Şahin'in faili meçhul cinayetlerle ilglili açıklamalannı yaptığı sırada kent merkezindeki Yoğurt Pazan gjrişinde gazete satan Zülküf Akkaya (34), saat 11.00 sıralannda kimliği belirlenemeyen bir kişinın sılahh saldınsına uğradı. Vücuduna üç kurşun isabet eden Akkaya. olay yerindeöldü. Böylece Diyarbakır kent merkezinde son iki hafta içinde faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerinsayısı I3"eyükseldi. dar bir tek demeç vermedim. Yalnız çok özetle şunu soyleyebilirim. terör konu- sunda kimsenin bilmediği çok önemli çalışmalarınıız var. Gerek faili meçhul olayların aydınlatılması ve gerekse tüm olaylan önleyici önlemler konusunda. İl Emniyet Müdürlüğü ve güvenlik güçleri olarak bu olayların üzerinde ritiz- likle duruvoruz. Faili meçhul olaylar te- rörün karakterinden kavnakİanıvor. Yani faili meçhul, terör nedeniyle olu- yor." Diyarbakır Valisi Ibrahim Şahin, açı- klamalanna devamla. faili meçhul cina- yetler konusunda "aslında önemli başa- nlar kaydettiklerini" ileri sürdü. Kars'ın Kağızman ilçesi Kaymakamı Ertan Peynircioğlu'nun içinde bulundu- ğu makam arabasına önceki gece PKK mılitanlannca silahtı saldın düzenlendi. Olayda kaymakam yara almadan kur- tulurken makam şoförü ve koruma po- lisi yaralandı. Bingöl ve Adana'da PKK mılıianlan ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatı- şmada 3 PKK'lı öldürüldü. Hasanpaşa baskınında öldürülenlerincesetleri 8 ekimde yeniden incelenecek Yargısız iııfaz mezarda aydınlanacak HALİL NEBtLER Kadıköy Hasanpaşa'da 2.5 yıl önce polis tarafından düzen- lenen operasyonda ölen Hatice Dilek Aslan ve İsmail Oral'ın "Çatışmada mı öldürüldükleri yoksa yargısız infaz kurbanı mı ölduklarf \ 8 ekimde Hatice Dı- lek Aslan'ın mezannm açı- 4masıyla belli olacak. İşkence ve yargısız infaz olaylannda 'fethi kabir' denilen işlem ılk kez bu olayda gerçekle- şecek.TİKKO militanı ol- duklan gerekçesiyle 19 Mayıs 1991 tarihınde Kadıköy Hasanpaşa"daki bir eve düzenlenen operas- yonda. İsmail Oral ve Ha- tice Dilek Aslan öldürül- dü. Olaydan sonra operasyon sırasında evde bulunan ve sağ kurtulan Hatice Dilek Aslan'ın 8 yaşındaki oğlu Cihan Aslan, polisler kendisini evden çı- kardığında annesinin sağ oldu- ğunu söyleyince öldürülenlerin aileleri ve avukatlan, polisin iki kişi> i sağ yakalama olanağı varken öldürdüğünü ileri süre- rek suç duyurusunda bulundu- lar. Olayla ilgili olarak soruş- turma yapan Kadıköy Cumhu- riyet Savcıkğı da bir iddianame düzenleyerek operasyona katı- lan polislerin amacı aşan ölçü- lerde silah kullandığını belirte- rek faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek suçlamasıyla dava açtı. Aylarca süren ve de- Sorunun yanıtının bulun- ması. polisin Hatice Dilek As- lan'ı çatışmada mı yoksa yaka- ladıktan sonra mı öldürdüğünü ortaya koyacaktı. Mahkeme, 27 Ocak 1993 tarihinde bu mer- miyle ilgili sorulan bir yazıyla Adli Tıp Kurumu Başkanlığı- na sordu. Adli Tıp. bazı bilgile- rin ve belgelerin eksik olduğunu belirterek mahkemeden bun- avunma avukatlan, yargısız infazın belgelenebilmesi için umutlannı mezarlann açılmasına bağladılar falarca duruşma yapılan dava- da avukatlar, Hatice Dilek As- lan'ın sol kulağının arkasından giren merminin üzerinde dura- rak bu merminin doğrudan mı yoksa bir yerden sekerek mi, uzak mesafeden mi yakın me- safeden mi gjrdiğinı, merminin eğiminin ne olduğunu sordular. lann tamamlanmasını istedi. Olaydan hemen sonra yapılan otopsi raporunda sorulann ya- nıtı yoktu. Otopsi raporu, kişinin ölü- müne neyin sebep olduğunu. mermilerin nereden girip nere- den çıktığını ve tahmini atış me- safelenni tayin edebiliyor. So- rulann yanıtını ısc ancak ihtisas daircsi verebiliyor. Nebi Barlas ve Emel Atak- türk'ün 26.4.1993 tarihli dilek- çeleri üzerine mahkeme. konu- nun üzerinde tekrar durdu. ihti- şas dairesinden durumu sordu. İhtisas dairesi. sorulann yanı- tlannı verebilmek için Hatice Dilek Aslan'ın sol skapula ke- miğini (başın solunda. kulağın arkasında boyuna \akın kemık). kaburgalannı ve sırt omurlannı. incelen- mek üzere Adli Tıp Kuru- mu'na istedi. Mahkeme. 6 Temmuz 1993 tarihli du- ruşmada, ihtisas dairesı- nin islediği kemiklerin çı- kanlabilmesi için 8 Ekim 1993 tarihinde naip ha- kim, avukat. adli tabip ve dığer görevliler nezaretinde Hatice Dilek Aslan'ın mezannın açı- lmasına karar verdi. Mahkeme karan. ailenin tepkisiyle karşı- lanırken savunma avukatlan mezar açma işlemi sonunda yargısız infazın ortaya çıkabile- ceği umudunu taşıyorlar. Anayasa Mahkemesi: Işıklarla ilgili karar değişmez \NkARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Anayasa Mahkemesi, HEP'ın kapatılması sonucunda mıllctvekılliği sona erdirilen Fehmi Işıklar ile ilgili karann. hiçbir kişi vc kurum tarafından deği^iınlcmcyeceğini bildirdi. Anayasa Mahkemesi yetkilı- leri. konuyia ilgili olarak Cum- hurivet'e yaptıklan değerlen- dırmede şövle dediler: " \na>asa Mahkemesi karan doğrudur. N anlts, da olsa uygula- nır. Fehmi Işıklar'ın ihraç edildi- ği. secime girdiği. başka partide millertekili olduğu bilinerek ka- rar ya/ılmıştır. \ncak. üyeliği sona erdiren, mahkeme değil anavasadır. L yelik sona erdik- ten sonra dokunulmazlığın sür- mesinden asla sö/ edilemez. Sö/ >e e>lemi>le partinin ka- patılmasına neden olan eski tem- silcisi nerede *e ne zaman olursa olsun millettekilliği sona erer. Dokunulmazlık taşıması gül- dürücüdür ve hiç kimse ve kunııtı da Anavasa Mahkemesi karan- nı değiştiremez." Kuskulu Tuzla operasyonu Siunk potiskre 24 yd hapisistemH İstanbul Haber Servtsi - "Tuz- la katliamı"' davasında yargına- nan 16 polıs hakkında "yetkisi- ni aşarak kasten adam öldür- mek" suçundan en az 24 yıl ağır hapis cezası istendi. Beş yıl önce 7 Ekim 1988 gü- nü emniyet görevlilerinin E-5 karayolunda İzmit'ten İstan- bul'a gelen bir arabaya Tuzla köpriisünün altında ateş aç- malan sonucu Kemal Soğukpı- nar. İsmail Hakkı Adalı. Fevzi Yalçuı ve Refa Şen öldürülmüş- tü. Daha sonra İstanbul Emni- yet Müdürlüğü. öldürülen kişi- lerin TİKKO örgütü üyesi ol- duğunu açıklamıştı. Kartal Savcılığı'nca yürütülen soruş- turma sonunda. operasyona katılan 16 polis hakkında dava açıldı. Davanın dünkü oturumunda Savcı Pertev Kumbasar. esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Sanıklann gelmediği. öldürülen kişilerin aileleriyle avukat- larının kalıldığı duruşmada Kumbasar, sanıklar hakkında TCK'nm 281 ve 448. maddeleri uyannca en az 24 yıl ağır hapis cezası istedi. Savcı, 5 ekim 1988 günü İstanbul Emniyet Mii- dürlüğü'ne bir ıhbar yapı 1 - dığını, 6-7 ekim tarihleri ara- sında E-5 karayolunun Tuzla girişinin kontrol altına alındı- ğını belirtti. İzmit yönünden ge- len yabancı plakalı bir aracın durdurulmak istendiğini söyle- yen Savcı. aracın durmaması üzerine polislerin ateş açtığını belirtti. Savcı. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bomba imha ekibinin gel- mesinden sonra otonun yanına gi- dildiğinde araçta bulunan kişilerin öunüş olarak araçtan çıkanldı- klan, otoda yapılan aramada iki tabanca, bazı dokümanların bu- lunduğu, aracın arka lastiklerinin patlamış olduğu, aracın sağ-sol la- rafı, ön kaput ve tavanında fazlaca kurşun deliklerinin, aracın içinde mermi çekirdekleri ve kovanların bulunduğu: Alınan otopsi raporu- na göre, maktullerin ateşli silah, mermi çekirdeği varalanmasına bağlı kafatası kınklan, beyin doku harabiyeti, beyin kanaması, iç organ ve bü> iik damar delinme- sinden gelişen iç kanama sonucu ölflmün meydana gebniş olduğu; Alınan Adli Tıp İhtisas Kurulu ra- poriarına göre. ateşli silah. mermi çekirdeği yaralarını mevdana ge- tirilen atışîann tümümin uzak atış mesafesinden yapılmış oklukları anlaşılmıştır." UNIVERSITE ADAYLARINA DUYURU 4. Sayı Ucretsiz Ekimiz 1993 ÖYS SORULARI YALNIZ CEVAPLARIYLA DEĞİL ÇÖZÜMLERİYLE BİRLİKTE BAYİNİZDE... KAÇIRMAYIN! ÖZ.DE.BİR.'den HEDEF PUANÖZEL DERSHANELER BİRLİĞİNE ÜYE 551 DERSHANE TARAFINDAN HAZIRLANIYOR. ÖZ.DE.BİR Tel: 260 32 26 - 261 46 03 Fax: 260 1 3 08 HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Liberalizmin Büyük Çıkmazı! Insanoğlu niçin araç-gereç geliştirir? Daha az emekle, daha az zamanda, daha çok ve iyi iş yapabilmek için... Sorunlarını daha kolay çözebilmek için... Makinelerin, bilgisayarların, robotların varoluş amacı nedir? insana hizmet etmek. İnsan yaşamını kolaylaştırmak. insana daha iyi ya- şam koşulları sağlamak. Insanın kendine ayıracağı za- manı arttırmak Yani? İnsanoğlunun mutluluğunu sağlamak!.. Teknoloji ilerledikçe, insan daha az emekle, daha az zamanda, daha çok üretebiliyor. Zamanının daha azını çalışmaya, dahaçoğunukişiliğinigeliştirmeyevesevdi- ği işlerle uğraşmaya ayırmasına olanak doğuyor. Bu koşullarda doğal olan; insanın üzerindeki "baskı"- nın (stres) azalması, gıderek daha huzurlu ve daha mut- lu olmasıdır. Acaba öyle mi? Değilse niçin değil9 • Diyelim ki, bir fabrikada bin işçi çalışıyor. Yeni bir teknoloji geldi. Aynı üretimi daha az zamanda yapma olanağı doğdu. iki seçenekle karşı karşıya kalırız: Ya aynı sayıdaki iş- çi, günde sekiz saat yerine örneğin altı saat çalıştırılır... Ya da, çalışanlardan iki yüz kadarının işine son verilir... Makine "amaç"değil. "araç"tır. Amaç "insan" olduğuna göre: insanın mutluluğunu hedefleyen, "sağlıklı" bir toplumsal düzende, hiç düşü- nülmeden seçilmesi gereken birinci seçenektir. Böyle bir düzende "işçiçıkarma"ya dayalı bir seçenek, ancak başka alanlarda "işgucü" gereksinmesi olduğunda ka- bul edilebılir. Oysa günümüzde, "akıldışı"bir "/cürese//eşme"buna izin vermiyor. Çünkü "vahşi" bir "rekabet" var. Bu amansız rekabet düzeninde, ne kadar az ücret vererek ne kadar çok üretım yapabilirseniz, o kadar güçleniyor- sunuz. Makine insanın yerini alınca, daha çok "kar" edıyor- sunuz. insanın "amaç'olmaktançıkıp "araç'durumunadüş- tüğü böyle bir düzende. bir araç olarak makinenin insa- nın önünegeçmesı '7caç/n//maz"oluyor. Böylece, teknoloji geliştikçe işsizlik artıyor. işsiz kalan ya da iş bulamayan insanlar "mutsuz"oluyor. işsizlik arttıkça "suçluluk" artıyor. Bireysel, "sınıfsal" ya da "etnik" çatışmalar artıyor. Toplumsal barış bozuluyor. Teknoloji, insana mutluluk ve barış değil, hoşnutsuz- luk, düşmanlık, kan ve savaş getiriyor... * Suçlu kim? Makine mi? Yoksa o makineyi insanın önüne geçiren "akıldışı düzen" mi? 1981 de Fransa'dasosyalisthükümet, haftalıkçalışma süresini "1 saat"azaltma karan alınca kıyametkopmuş- tu. Kıyameti "haklı" olarak koparanlar da işverenlerdi. Çünkü diğer sanayileşmiş ülkeler, aynı yola gitmedik- leri için. Fransız sanayicisi rekabette "dezavantajlı" du- ruma düşmüş olacaktı. Oysa "toplumcu" ıktidarın mantığı. "kendi içinde" tu- tarlı idi. Yüksek bir üretim düzeyine ulaşılmıştı. Buna karşın yüksek de bir işsizlik vardı... öyleyse insanlar, daha az çalışmalı veoradan doğacak boşluk da "yeniişçi"alına- rak doldurulmalıydı... Eğer "a/c//c("birçözüm. birtoplumdauygulanamıyor- sa, akılcı çözüm "olumsuz" sonuçlar doğuruyorsa.. o toplumdaki düzen "akıldışı" demektir!.. • Bugün Avrupa Topluluğu ülkelerindeki "kayıtlı işsiz" sayısı 18 milyonu bulmuş durumda. OECD ülkelerindeki toplam işsiz sayısı ise 36 milyona ulaşıyor; işsizliğin ar- tarak, gelecek yılın ilk yarısında. 2. Dünya Savaşı sonra- sının "rekor'unukıracağı hesaplanıyor. Uzmanlar -bu gelişmiş ülkelerde bile- toplumsal ve si- yasal patlamalardan korkuyorlar. Üretmeyen, üretemeyen insan mutsuzdur. Mutsuz insan, ya kendine zarar verir ya da çevresine, toplumuna. Alkolizmin, uyuşturucu kullanımının, fuhuşun, suçlu- luğun, saldırganlığın, bireysel ya da toplu şiddetin yay- gınlaştığı bir toplumda, kim "huzurlu" olabilir? İşçinin, işverenin, çalışanın, üretenin, kazananın, kendini bu "mutsuz" kesimin yarattığı toplumsal çalkantılardan uzak tutabilmesi olanaklı mıdır? Boyutları ve yoğunluğu giderek artan bir işsizlik, ırkçı- lık ve suçluluk... İşte "liberal düzen "\n büyük çıkmazı! Devletçiliğin çöpe atılması gerektiğini savunan sağcı ve solcu (!) tüm "liboş"lara sunulur... Buca cezaevi Tutuklularajandarma dayağıönlenemiyor • Tutuklulara yönelik baskılarla başlayan gerginlik sürüyor. Tutuklu avukatlannın. DGM'ye gidiş-gelişlerdejandarma dayağının önlenmesi için cezaevi savcıhğına yaptıklan başvuru sonuçsuz kaldı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-Buca Cezaev i'ndejan- darmanın siyasi tutuklulara yönelik baskılann sürdüğü öne sürüldü. Bir kısım tutuklu avukallanndan Hülya L'çpı- nar, Mehmet Yatar ile Nedim Değirmenci jandarmanın tu- tuklulan DGM'ye geliş gidiş- lerinde ve cezaevi çıkışında dövdüklenni belirterek. saldın olayının önlenmesi için cezaevi savcıhğına yaptıklan başvuru- dan olumlu sonuç alamadıkla- nnı söylediler. Sanıklann jandarmanın şid- detini prolesto amacıyla du- tuşmalara katılmadıklannı öne sürcn avukatlar. bu duru- mun yargılamanın uzamasına ve savunma özgürlüğünün en- gellenmesinc neden olduğunu iddia etli. Avukat Hülya Ücpınar. Mehmet Yatar. Ne- dim Değirmenci yaptıklan or- tak açıklamada görüşlerini şöyle dile getirdiler: "Cezaevi savcıhğına yaptığı- mız başvurularda savcı bize jan- darmanın dış güvenlikten so- rumlu olduğunu, jandarmaya da müdahale etme yetkilerinin olmadığını söyledi. Jandarma sadece tutuklulara değil zaman zaman biz avukatlara da içeri girişlerde zoriuk çıkarıyor. Ai- lelerin getirdikleri yiyeceklerin içeri alınmaması da, bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Jandarma Alay Komutanlığı'- na sonınumuzu iletmek için gi- rişimlerde bulunduk, ancak bir türlü göriişme olanağı bulama- dık. Son kez ce/aevi savcısıyla sonınun çözümü için göriişme girişiminde bulunacağız. olumlu sonuç alamadığımız takdirde, olayı Vali Kutiu Aktaş'a götü- receğiz.'' Bu arada Cezaevi yetkilileri de koğuşlarda durumun sakin olduğunu. jandarmanın mal- talara girmediğini belirterek. koğuşlar dışında jandarma ile tutuklular arasında meydana gelcn olaylann kendilerini ilgi- lendirmedığini. jandarmanın görev alanına girdiği için mü- dahale etme yetkilerinin olma- dığını söylediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear