22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Kültürelvarlıklanmızkorunuyor mu? Uluslararası örgütlerle ılışkılenmıze bakınca pek çok sozleşmeye ımza atarak baa sorumluluklaryükJenilmış olduğunu görmekle beraber, sozleşmelerdeyeralan sorumlulukknn nekadannın ciddıye ahndığını kesürernıyoruz. CEVATERDER Uluslararası Kültürel Varhkları Koruma ve Araşîırma Merkezi (ICCROM) EskiMüd. D oğal ve kültürel varlık- lann guzelhğı ve zen- gınhğı ıle ayncabğı olan bır ulkedc yaşıyo- ruz Bızlen mutlu kılan bu ayncabk, bu guzel- hk ve zengmlık. ıstesek de ıstemesek de bazı sorunlan da getınyor Bunlann bıze odünç venlmış olduğunu bıbyo- ruz da, bu guzelhğı ve zengmlığı en azından aldığımız gıbı gelecek kuşak- lara nasıl aktarabıleceğımızı bıldığı- nuz pek belh olmuyor BunJardan doğal guzelhklenmızın, çevremızın korunması ıle ılgılı duyarlı olmaya başladığımızı gosteren etkmlıklenn gı- derek artması, bu yonde bızlen umut- landınyor Bu eğılımı, kültürel varlık- lanrruzın korunmasında bulduğumu- zu soyleyebılmek ısterdık Burada görkemlı yapılardan, meydanlan, ba- sıt konutlan, camılerdekı hahlan, mutfaklanmızda rastlanan araç gereç gıbı benzerlennı ıçeren, ınsanlar tara- nndan yapılrruş olan tanhsel, kültürel varUklanmıan korunmasına, çok ge- nelde kalmak uzere değmmek ıstıyo- ruz Hemen behrtmek gerek, bu konuda gurur duyacağımız bır ozelbğımız var O da anayasalanmızda değışmeyen bır ılkedır O ılke. "Tarihi ve kültürel değeri olan eser ve anıtlann korunmash nı deviet sağlar" dıyen maddesıdır Bunun değışmezlığını, uygulanmasın- dakı enderhğe atfedenlere katılmadan, once anayasarun ongorduğu bu gore- vın yenne getınlmesı ıçın yapılanlara kısmen göz atmak yararlı olabılır 1906 yıhnda çıkanlmış olan "Asar-ı Atika NizamnaroesT 1973 yılına ka- dar, yanı yaklaşık 70 yıl yurürlukte kalmışken, 1710 sayıh Eskj Eserler Kanunu ancak on yıl kadar uygulana- bılmış, yennı 1983'te çıkanlan 2863 sayılı Kulturel ve Tabıat Varlıklannı Koruma Kanunu'na bırakmjşür Bu da daha kısa omürlü olup 1987 yıbnda 3386 sayılı kanunla haylı değışıkbğe uğramış olarak karşımıza çıkrnakta- dır Henüz nıtelık ve nıcelıklennı gos- terecek olgunluğa ermeden veya ace- leyle haarlanmış yasalann gene aynı hızla haarlanmış yasalarla duzeltıiebı- leceğı ınancının kotu ömeklen onü- muzde Buna rağmen, gene avnı yon- temlerle ve aceleyle yenı bır yasanın çıkanbnasına uğraşıldığını ışıtıp duru- yoruz Bu yasalann uygulanmasıyla ılgılı kurumlaşmaya gebnce. başta bunun Eskı Eserler ve Muzeler Gene] Mu- durluğu'nce yurutulduğunu goruyo- ruz Ancak bu genel mudurluğun. Mıllı Eğıtım. Tunzm ve Kultür ba- kanbklan ıçınde gjdıp gelmeler surecı geçırdığı, oraya buraya gondenldığı tzlenır Bu yerleşmemışbk yetmıyor- muş gıbı Kultur Bakanlığı. 1987 yılm- da bu genel mudurlueu "Anıtiar ve Müzekr Genel Mudurluğu" ıle "Kultür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Genel Müdürlüğü" adlanyla ayırarak ganp bır durum yaratmışür Bu ayınmın cıddı ve akılcı bır ayınm nıtelığı taşıdı- ğı beklenebılır Ancak bunu doğrula- yacak herhangı bır ışarete henuz rast- lanamamışur Bır zamanlar kültürel varbklann korunmasıyla ılgıh kararlar veren en üst kuruluş olarak bıbnen Gaynmen- kul Eskı Eserler ve Anıtlar Yuksek Kurulu'nun Turkıye'dekı hızb değışı- me avak uyduramamış olması bırger- çektı Ancak bu kurulun yapısında oluşturulacak bır düzenleme ıle ço- zumlemek dururken kokten bır değı- şıklığe. denenmemış. orneğı olmayan bır sısteme gıtmenın sıkıntılan hala çe- kıbnektedır Merkea sıstemden. çok değışık bır yapıya sahıp bolgesel sıste- me gıtmek belkı karar vermç sureçlen- nı hızlandırmıştı Ancak venlenkarar- larda yapılan sık değışımler. bu karar- lann ısabetb oluşunda endışeler yaratmaktadır Kısaca. koruma kunıllan olarak arulan bolgesel kulturel ve tabıat var- lıklanru koruma kurullannda çalış- manın ne kadar guç olduğunu ve ne kadar ozven ıstedığını kestırmek zor olmasa gerek Ancak kurullar arasın- da gorulen ılke farklan, değışık değer- lendırmeler, ozellıkle kararlann değış- tınlmesı ve bu değıştırmelenn çoğun- lukla "tenzil-i rütbe" şeklınde olması, bu kurullara olan saygınlığın yıtınl- mesıne, tenzıl-ı ıtıbara neden olmuş- tur Daha 1904 yıbnda yapılmış olan Uluslararası Mımarlar Bırhğı UIA toplanüsında mıman mırasın, kültürel varlıklann korunmasının bır uzman- bk dab olarak saptandığı duşunulerek bunun bugun bızde nasıl uygulandığı- nı gormek gerekır Beş, unıversıtemız- de 1960'lardan ben yurutulen bu eğı- tım programlanndan yetışmış, dıplo- ma almış bu uzmanlardan ne şekılde yararlanıldıgı merak konusudur Bu- rada uzülerek belırteceğımız, son za- manlarda tanık olduğumuz bununla ılgılı çok olumsuz bır ornek bulun- maktadır Kultur Bakanlığı, kultur ve tabıat varbklan kurullannda yakm- Iarda yaptığı genış çaplı değışıklıkte. kendılennı yakmdan tanıdığım. haylı pahah sayılacak uzmanbk eğıtım sure- cınden geçmış, ozel burslarla yurtdı- şındakı onemb eğıtım merkezlennde yetıştınlmış. bu konuyu kendılen ıçın bır yaşam şeklı seçmış, ozvenyle çalı- şan ve halen bu uzmanbğın eğıtımıne katkıda bulunan saygıdeğer uç uzman kışı, hıçbır neden gostenlmeden kurul- lardan çıkanlmışlardır Herhalde bu olay, bu konuda eğıtım yapan ve bunu uzmanbk dab olarak seçmış ya da se- çecek olanlar ıçın yureklendıncı, mo- ral yukseltıcı, ümıt ufuklan açıcı bır ornek oluşturmamaktadır Bakanlığın. bu konudakı uluslara- rası gebşmelere, ılkelere, etkmbklere \e katıldığı kararlara ne kadar duyarlı olduğu sorusu akla gebyor Özelbkle eskı eser kacakçıbğı konusunda olmak uzere onemb sergılenn düzenlenmesı ve kulturel etkınbklere katıbm şeklın- dekı eylemlenn onemsendığmı basın- dan ve televızyonlardan mutlulukla ızlıyoruz Fakat korumada uzman ICCROM. ICOMOS, ICOM. LNESCO, Avrupa Konseyı gıbı ulus- lararası orgutlerle ılışkılenmıze bakın- ca pek çok sozleşmeye ımza atarak bazı sorumluluklar yuklenılmış oldu- ğunu görmekle beraber. sozleşmeierde yer alan sorumluluklann ne kadannın ciddıye abndığını kesüremıyoruz Haylı vuklu sayılacak uyelık ucretlen odeyerek uyesı olduğumuz uluslarara- sı kuruluşlardan ne şekılde yararlanıl- mıştır9 ARADABIR PR. ALPASLAN BERKTAY AkH Birtik, Öpgût.. Sol u, kabaca bağnazlığa, karanlıklara, gencılığe, despotızme, mılıtarızme karşı bılımsellık, ılerıcılık, ay- dınlanma, çağdaşhk, sıvnleşme ve demokrası, savaşa karşı banş emperyalızme karşı bağımsızlık' olarak ta- nımlayabılır,' ezene karşı ezılenden, kısaca, somuruye, baskılara, yabancılaşmaya karşı msandan, ozellıkle de sermayeye karşı emekten yana olmak' dıye tanımlaya- bılırız Bugun parça parça olan Sol un bu konularda arasın- dakı aşılmaz duvarlar ne 7 Bu genel tanımlamaya gore aykırı çızgıde bulunması gereken, kım' Sağ da sermaye var paravar Sol'daakıl varmı? Sermaye, alabıldığıne orgutlu Iğnenın delığınden ge- çercesıne. her yere sızıp her şeyı, satın alabılece- cek kadar orgutlu Emperyalızm olup, uluslararası alan- da dayanışmasıyla orgutlu Ya emek' Ya emeğın fantezılerden, spekulasyonlar- dan uzakorgutlenmesıne, sendıkalaşmasınadayanma- sı gereken sol 9 Emek, yaşamın yalın gerçeklerıyle karşı karşıya, ekmek derdınde, bırleşmek derdınde Onun bu gereksimmıne kulak vermeyen Sol aydın, Sol politıka, onu ne denlı temsıl edebılır' 12 Eylul darbesı, Sol'u, emekçı tabandan yalıtan Sıyasal Partıler Yasası'nı trtiz- lıkle koruyor 141 ve 142 maddelerın kaldırılmış olması da Antıteror Yasası da bır yana, fazla bır şey ıfade etmı- yor Bu durumda, altyapısı bulunmayan Sol, emekten oluşan bır taban orgutleyeceğıne boşlukta kalmış, karı- yenst bıreycı sağlıksızyonetımlerınelınde, nıçınbölun- mek gerektığını felsefesı nıyapıyor Dahada "ılerıcı"- sı,' demokrası adına, Atatûrk'un, "tepeden ınmecılıği'- 'yle uğraşıyor' Bu mucadelede onun laıklığıne, bagım- sızlığına, akılcılığına, çağdaşlığına karşı mı? Demokra- tık mucadelenın onunde engel olarak şerıatçıları, ışbır- likçılerı, 12 Eylulculer'ı değıl de Ataturk'u mu göruyor- lar? Yoksa, bu kavramlarda ondan daha ıleride olduk- larını mı kanıtlamaya çalışıyorlar? Şerıatçı gazetenın yazarı, Ataturk 1923'te, 1924'te darbeyaptı"dıyor Boylece, hılafetılesaltanat "meşru", onların yerını alan cumhurıyet ıle laıklık "gayri meşru", Ataturk de "tepeden ınmecı", "despof oluyor! Akıl ile zırva bır koltuga sığmazsa da boylesı bır "demokrasi" anlayışında Ataturk un karşısında gerıcı ıle "ılerıcı"bır arayagelıyor' Tarıhın merdıvenınde Ataturk basamağı atlanarak bir yere varılamaz Akıl kurtulmadan da emek kurtulmaz Tum dunyada ve Turkıye de gerıcı ruzgarlar esiyor 60'lı yıllarda Gürbüz Şimşefc adında bır ortaokul oğren- cısı, kompozısyon odevınde Ataturk ıle Lenin'ı kıyasladı- ğı ıçın tutuklanmıştı Kımının heykellerı devrılıyor, kımi- nın ıçı boşaltılıyor "Petrograd"ıle "Osmanlı"gengetırı- liyor Rastlantı mı? Yoksa, o kompozısyon odevının de- vamı mı? Emperyalızm, karşısına çıkanı bağışlamıyor! Akıllı duşman akılsız dosttan yeğdır Gunumuzün en büyuk belası emperyalızmı, onun 12 Eylul'unu, gerıcıli- ğını bırakıp, Ataturk'le uğraşan "Sol", bındığı dalı keser Oduncu baltayı bır tek noktaya ındırır Bu ış ıçın de "v" bıçımınde bır "kama' kullanır Ikıncı bır yere vurursa, bu, kesmemek ıçındır O noktayı, akıllıca, kalın çızgıyı, Türkıye'nın Sol'u, bır ara, 27 Mayıs'ta yakalar gıbı oldu Bugun de sosyalıstının, sosyal demokratının buluşacağı böyle bır kalın çızgı vardır ve bu, ak ıle kara gıbı açık, kesın bır bıçımde, 12 Eylul'un kendısı tarafından çızıl- mıştır Dahası, ortak paydanız olması gereken "bağım- sız, demokratık, laık TC nın o kalın çızgısinı, U$ur Mumcu nun cenazesınde bır araya getırdığı o gorulme- mış, tanhsel 'yuz bınlenn yuruyuşu"nde çızdı özel göruşmeler boyle bır yaklaşımda, kuşkusuz, saklıdır Ikısını bağdaştırabılmek de bılınç ışıdır Kısaca sol, bırbırıyle ve Ataturk'le uğraşacağına, 12 Eylul'e karşı çıkmalı, onu yargılamalı, seçımlerde ana konu yapmalıydı Bu yapılmayınca, ortaya boyle bir "Meclıs arıtmetığı çıkmasıdoğaldır Yargılanmayan 12 Eylul, gıderek ' meşruluk' ve sureklılık kazanmakta- dır Yargılanmayan yargılar ve yenısı, beterı de gelır Sol, açıkça dışlamadığı 12 Eylul ıle daha sıcak ılışkılere de bulaşabılır Bu tepkısızlık, toplumun ıç dınamızmının oldürulmesıdir, yozlaşmadır Emeğın sağlam, yonlendırıcı orgütlenmesıneoturma- mış bır Sol da bıreycılık, karıyerızm ve bunlann sonucu olarak, bolunmeler de doğaldır Akıllarbaşlaratoplanıp bırleşılmezse daha buyukyenılgıler, daha ağır 'Meclıs arıtmetıklen 'kaçınılmazdır Birinci Dünya Harbinde Türk-Alman îttifakı ve Askeri Yardımlar Kurmay Albay Dr. Velı Yılmaz'ın bu kitabı, Ege Seramık kuruluşunun 21. yılı kutlamasına kültürel katkı olarak yayımlandı. TARTIŞMA SEKA'nınfinansmangereksinimi 4 Haaran 1993 tanhınde Cumhuriyet gazetesırun ' ^ bölumunde Sayın Burhan özbey'ın Kâğıt sanayu desteklenmebdır' adlı makalesıru ılgıyle okudum Sayın Burhan Ozbey ozetle ne dıyordu 0 SEKA'nın finansman darboğazı ıçınde bulunduğunu ve darboğazı aşmak ıçın hükumetlerce desteklenmesını talepedıyordu SEKA'nın finansman durumunu eldekı venlere gore son on yıllık donemde ıncelersek, 1982 yıbnda vergıden öncekı zaran 8 S mılyar TL olmasına karşın 1992 yıbnda bu zarann 573 mılyar TL'ye, ödenen fau ve korrusyonlann 1982yılında6 8 mılyar TL'den 1992 yıhnda 237 mılyar TL'ye yükseldığı, aynı yıllardakı üreüm durumunu ıncelersek 1982 yıbnda 379 992 ton kâğıt-karton üreten bu kuruluşun 1992yılmda471 273 tonluk uretımı gerçekleştırdıgı gorubnuştur Hükumetlerce bebrb oranlarda SEKA'ya finansman desteğı sağlansa bıle, bu çözum kısa vadeb ve gecıcıdır Önemlı olan uzun vadede radıkal onlemlenn abnmasıdır Alınacak bu onlemlen, nıtebklı hammadde ve malzemenın zamanında ve yeterb mıktarda sağlanması, kuruluşun çağdaş yonetıme ve ışletmecıhğe önem vermesı, nıtebklı personel sayısının artünbnası ıçın sureklı eğıüm programlannın uygulanması. katma değen yuksek kâğıtlann uretımıne ağırbk venbnesı, venmbbğı arttıncı tum onlemlenn alınmasıyla bırbkte ulkemızde bol mıktarda bulunan ancak değen anlaşılamayan kısa elyaflı saman selulozuna %20 oranında uzun elyaflı seluloz kanşünlarak nıtebklı selulozun elde edılmesı bıçımınde sıralavabıbnz Bunun gıbı alınacak onlemler çoğaltılabıbr Önemlı olan, ulkemızın onde gelen bu sanayı kuruluşunu bu darboğazdan kurtarmak ıçın uretken, dınamık. yapıa ve yaratıcı kadrolann ış başına getınlmesıdır Temelamaçen az gırdı ıle en fazla uretmek ve uretılen mamul mallan da çağdaş ışletmecılık anlayışıyla satmak olmahdır Yoksa ortalama ulusal gelın 2500 US $ dolayında bulunan, aynı zamanda yeterb sermaye bınkımı olmayan, olsa bıle yuksek ve kolay kâredınmeyı amaç edınen ve elde ettıklen bu kârlan venmb yaünmlar yenne çoğunlukla gayn menkullere yaüran ya da dışanya transfer eden sermaye çevrelennın, egemen medy a tarafından da sureklı desteklenen KJTlenn ozelleşünbnesı konusuna destek v ermesı, ulkemızı ekonomık ve toplumsal kaosa surükleyebıbr Unutmayabm kı başka konularda olduğu gıbı KİT lenn ozelleştınhnelen konusunda da herhangı bır bıbmsel araşürma yapılmadan boyle bır ışe gınşılmesı, daha demokraükleşme surecını tamamlamamış ülkemız açısından olumsuz sonuçlar doğurabıbr Ender Karaca Kamu YÖnetimi Uzmanı PC W#RLDAGUST0S1993 SAYI 30 20 000 TL (KDV DAHİL) TURKIYE Şimdi PC IIVORLD/Tiirkiye, size daha da yakın Bilgisayarınızı verimli kullanabiliyor musunuz? Yoksa bugünlerde bir PC almaya mı niyetlisiniz? "Teknik" problemlerden mi bunaldınız, yoksa sadece yazıcı fiyatlarını mı öğrenmek ya da teknolojinin trendlerini izlemek mi istiyorsunuz? PC W0RLD, rehberiniz olsun. AGUSTOS SAYISIBAYINİZDE Bu sayı PC VVORLD/Türkiye'ye ve CW Monitör'e abone olanlara Dexxa Mouse armağanı BUAY OERGİYLE BİRÜKTE HERKES\ ÜCRETSİZ İROGRAMLAMA 5ANATI NCR DİSKETLHIİYLE PS DİSKETLERİNDE Antivirüs IDG/UFT Yazıltmlart, Oyunlar, DOS TVindoıvs Yazıhmlart, Demolar, Eğitim Yazıhmlart, îletişim Yazıhmlart, Arştv ve Sıktştırma Yazıhmlart, Mtizik, Ses ve Grafik Dosyalart, Keltme tşlem, Hesap Tablosu ve Veri Tabanı Dosyalart. PENCERE Gezegensel Bilinç ve Tüketim Ekonomisi 48 yıl once 9 Ağustos 1945 te, Japonya'nın lıman kentı Nagazakı ye ıkıncı atom bombası atıldı 6 Ağustos 1945'te de Hıroşıma'nın başına cehenne- mın ateşı yağmıştı Her ıkı kentte sonuç ilk elde yaklaşık 200 bın olu, ama azraıl bu sayıyla ye- tınmeyecektı, nıce yaralı daha sonra yaşamını yıtırecek, hastalığa kapılanlar gozlerını yumacaklar, çocuklar çı- çekler gıbı solacaklar, bebeler beşıkte olecekler Pekı, kım ışledı bu cınayetı? Katlıamın sorumlusu kım' Kım bu canavarlığı yaptı? Emrı veren ABD Cumhurbaşkanı TrumanL. Truman bır canavar mıydı? • Nukleer savaş korkusu kırk yıl Damokles'ın kılıcı gıbı gezegenımızın başında sallandı durdu "Insanoğlu, dunyayı kırk kez yok edebılecek sılahı uretmekle ne ka- zanıyordu' sorusunun yanıtını kımse veremez Yanıtı verılemeyen başka sorular da var ve bu soruların tartış- masını yapabılmek ıçın "gezegensel bılınç' e sahıp çık- mak gerek "Gezegenselbılınç 'yenı bır kavram Kureselleşmenın ınsan bılıncıne taşıdığı bu kavram, deviet sınırlarının duşunceyı kısıtlayan duvarlarını aşı- yor yer yuvarlığını kapsıyor ınsanlığı ulusal enlem ve boylamı otesınde tumel boyutuyla ele alıyor, doğanın mantığına yerleştırıyor Eğer ınsanoğlu gezegensel bılınce erışemezse, yakın bır gelecekte dunya yok olacak Bır zamanlar 'Dunyanm sonu bır nukleer savaşla noktalanacak mı?" dıye korkuluyordu Şımdı ış değıştı • Bu kez nukleer savaştan daha yaman bır tehlıke ın- sanlığı tehdıt edıyor çunku tuketım ekonomısınde ınsan doğayı tuketıyor, ama, sanayı atıklarını tuketemıyor Bu olumsuz sarmal bır ıdam kemendının yağlı ılmığı gıbı ınsanın boğazını sıkıyor, soluk almasını engellıyor Cumhurıyet te dun yayınına başlanan ' Insanın YokEt- tığı Dunya' dızısı gezegensel bılınç ın urunudur, orta- ya koyduğu mantık yalın ve çarpıcı "Bır balıkçı fılosu balık varlığının ustunde bır guçle donatılırsa, varoluş nedenı olan balıkların kokunu kazı- yabılır Bu nedenle nerede duracağını bılmelı 1 Bugun- ku dunya duzenı de ınsanlığın varoluş nedenlerını yok edecek bır eğık düzeyde kayıp gıdıyor, yaşamın kaynak- larını oluşturan çevreyı kırletıyor, doğayı zehırleyıp yok edıyor Demek kı ınsan kendı kendısını yok etmek yolunda bı- lınçsızceyuruyor Nukleer savaşa ne gerek var' "Yenı Dunya Duzenı' yeterlı • Pekı ınsan doğayı gezegenımızı dunyamızı neden tuketıp yok edıyor''' Tuketım ekonomisi surdukçe planlı ekonomıye geçıl- medıkçe, ınsanlar daha çok kazanmak, yemek, kullan- mak zengınleşmek guç sahıbı olmak, egemenleşmek, otekı ınsanları buyurganlıkları altına almak yolunda bır- bırını çığnedıkçe gorunen koyun gorunmezlığınde yıtıp gıdecekler 2000 yılına doğru dunyada soluk alınamıyor, üretım arttıkça açların sayısı çoğalıyor, hava, deniz, göller, ne- hırler kırlenıyor, nukleer savaşın bırkaç gunde yapaca- ğını Yenı Dunya Duzenı daha uzun surede yapıyor Pekı, ınsanoğlu aptal m ı ' Hırs aklın ustune çıkıyor, buyurganlık güdusu bılıncı korletıyor somuru uygarhğında somurusuz duzen ıste- yenlerın çanına ot tıkılıyor Gezegensel bılınç, dılerız kı bır gun ağır basar, tuke- tım ekonomısıne "dur 'dıyebılır Insandan beklenen de bu, değıl mı' Alevi kultür ve düşüncesinin sesi cenid ı ergısı Sivas'ta hortlayan ezeli yobaz hastalıgı İhrakı Binnar (ate§ ile yakma) olayını sorguluyor Bayilerde ısrarla arayınız Sevgili ABİDÎN Güle güle. KUMRU-YILMAZ ım Ikl Aylık Dergl 7 S a y ı ç ı k f ı SOSYAL DEMOKRASI DOSYASI SİVAS KATLİAMI ATATURKÇU GENÇLİK ANITKABİR'DE İLHAN ARSei CAHİT rALAS SENCER AYAÎA, TURKAN SAYLAN SEMİH BAICIOÖUJ BEDRİ BAYKAM, SERVET GUREL EFSUN TUNÇOĞLU SEDATSEZGEN ALİ KOÇAK, KAMİt BOZOGLU ALPER FİDANER TOtGA SUYOICUOĞIU SELMAN ERİŞ ULGER KAMİL BOZOGLU ADNANTONtL HİCABİ DEMİRCİ ORKUN ARI BARIJ OOSTER, İSHAK GULSOY EBRU KESER Doğlhm YEREIMASIİLETİŞİMEVİ (I) 414 24 5 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear