Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31AĞUSTOS1993SALI CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
Dünya
Bernstein'i
anıyor
*West Side Story'nin
yaratıcısı Leonard
Bernstein, bugün yaşasaydı
75 yaşında olacaktı.
Sanatçının 75. doğum
yıldönümü çeşitli
etkinliklerle kutlanıyor.
Kültür Servisi- 20. yüzyılın en büyük Ameri-
kalı klasik müzikçilcrinden biri olarak kabul
edılen Leonard Bernstein, yaşasaydı 25 ağus-
tosta tam 75 yaşında olacakü. Yakın arkadaş-
lan tarafından Lenny olarak çağnlan Bemste-
in'ın ölümünden iki yıi geçti. Yaşadığı kent
olan New York'ta ünlü besteciyi anmak
amacıyla yaz boyunca bir dizi etkinlik düzen-
leniyor.
"West Side Story" ve "Candide"in ya-
raücısının 75. yaş kutlamalan için 25 ağustos
günü New York valisi David Dinkins'ın da
kaüldığı bir tören gerçekleşürildi. Törende New
York'takı 65. Cadde ile Broadway caddesi
arasındaki meydana Bernstein adı verildi.
Aynı akşam usta bestecı ıçın Isaac Stern. Tatia-
na Troyanos, June Anderson ve Maria Evving'in
kaükuğı bir konser düzenJendı.
Çeşitli uluslararası orkestralan yöneten
Bernstein'ın bu özelhği nedeniyle Avrupa'nın
çeşitli ülkeleriyle bağlantılan vardı. Bunlann
içinde Fransa'nın özel bir önemi var. Besteci,
l970"li yıllarda Fransa Ulusal Orkestrası'yla
çalışmalar yapmıştı. Kendisine uygun bir for-
ma sahıp olmayan bu orkestraya büyük bir
sabırla yardım eden Bemstein'ın yardımsever-
liği bu ülkede sevılmesini sağladı. Doğumunun
75. yılında Paris de bu ünlü besteciyi unut-
madı. Adının bir alana verilmesi işlemi 3995
yılında gerçekleştirilecek. Buna göre Bercy
yakınlannda yapılmakta olan yeni Amerikan
merkezinın önüne Bernstein adının verilmesi
kararlaştınldı. Louvre Müzesi'nde de bir dizi
etkinlik önümüzdeki sonbaharda Amerikab
bestecıye aynlacak. 4-8 ekim tarihlerinde "Bro-
advvayden Mahler'e: Leonard Bernstein"
başlıklı etkinliklere bestecinin plak şırketi De-
utsche Grammophon de kaühyor. Plak şirketi,
Bernsteın'ın 1944 yılında ılk sesini duyurduğu
Broadway yapımı "On the Town"ın video
kaydmı yayınladı.
Asü mesleği mimarlık olan Erhan İşözen, Mumcu'yu flgüratif bir heykel yerine dûşüncelerini anlatan 'sembolik" bir anıtla anmayı yeğlemiş,
Mumcu anıtaıhalkistedi• 'Doğaya yüzyıllarca uyum göstermiş bu taşlar kararlıhğın simgesiydi. Uğıır Mumcu
gibi bir demokrasi şehidini yalnızca yüzüyle hatırlamak yetersiz olacaktı. Onun
yurtseverliğini farkJı bir biçimde göstermek gerekiyordu. Mumcu'nun kararlılığını
doğanın kararlılığıyla yansıtmaya çalıştım. Doğanın kendisi zaten heykel. Bir heykel
ancak doğanın ürünleri değiştirilerek yapılır diye bir kuralın olduğuna inanmıyorum/
Kültür Servisi- "Ben Ata-
•türkcüyüm, Ben Cumhunyetçı-
yim. ben laikim. ben anti-
emperyalıstim. ben tam bağım-
sız Türkiyeden yanayım".
"Ben özgürlükçüyüm. ben in-
san haklan savunucusuyum.
ben terörün karşısındayım. ben
yobazlann. vurgunculann, çı-
karcılann düşmanıyım",
"'Araşürarak yazdığım hiçbir
konuyu yalanlayamadınız",
"Öyleyse vurun, parçalayın.
her parçamdan benim gıbiler.
beni aşacaklar doğacaktır".
25 ocakta katledılen Uğur
Mumcu'nun anısına Beşiktaş"-
ta açılan anıt-taşın dört yanı-
nda bu sözler yer alıyor. Semtin
merkezdnde yer alan anıtın de-
ğişik bir yapısı var. İstanbul'da yer alan fıgüra
tif özellikler içeren heykellerinin tersine Uğur
Mumcu'nun anıt-taşı son derece sade bir yapı
olarak düzenlenmiş. Yapıtın yaratıası Erhan
İşözen'in asıl mesleği mimarlık. Uğur Mumcu
anıtı İşözen'in ilk sanat çalışması olmuş. Yapıta
anıt-taşdenmesini İşözen özellikleistiyor."Ken-
ti biçintlendiren çeşitli öğelcr vardır. Camiler, ki-
liseler, köprüler hevkeUer... Bunlar arasında hej-
kellerin büyük bir veri olduğunu düşünüyorum.
Ancak Uğur Mumcu'yu anmak için figüratif bir
heykel >apmayı düşünmedik. Uğur Mumcu"va
onun dûşüncelerini anlatan sembol bir anıtın ya-
raşabileceğini düşündük."
Uğur Mumcu için bir anıt yapılması düşün-
cesi haikın bu konudaki kararlı tutumundan
sonra yoğunluk kazanmış. Beşiktaş otobüs du-
rağının hemen arkasındakı parka Mumcu ci-
nayetinden sonra yerleştirilen 2 meşalenm
arasına yazann resminin asılması ve parka
PORTRE/ERHAy İŞÖZEN
Ortaköyprojesini tamamladı
1955 yılında Zara'da doğan İşö-
zen. I978yılnda İstanbul Devlet Gü-
zel Sanatlar Akademısi'nı bıtirdi
I979 vılında İstanbul Beledıyesi'ne
giren İşözen. çeşitli görevlerde bu-
lundu., Bu dönemde Boğaziçı yalı-
lan. eskı mezar taşlan. ıle ilgıli ara'ştı-
rmalar yaptı. 1988 yılnda İlalya'da
Ortaçağ kent meydanlan ile ilgili mi-
mari incelemelerde bulundu.
1986-88 Tdksim. Üsküdar. ve Be-
yazıt meydanlan üzerine kentsel ta-
proje vanşma kitaplan, 1989
yılında İstanbul Şehir Rehben. Yere-
batan Sarayı ve Ressam Mevlüt
Akyıldız kitaplan yayınlandı. Yurti-
çınde çeşitli dergilerde yazılan da
çıkan _tşjŞan, Qrtaköy.Ma<dan> nın
düzcnlcnrnaöfnn sorunMÜuğunu
üstlcndi. 4.5 yıllık bir çalışmanın
ardından Ortaköy projesini tamam-
layan Erhan İşözen, şu sıralar Beşik-
taş Çarşısı'nın yeniden düzenlenmesi
üzerindeçalışıyor.
Uğur Mumcu Parkı adının verilmesi için imza
kampanyası başlatılması. anıtın gerçekleştiril-
mesinin hareket noktasmı oluşturmuş. Aynı za-
manda Beşiklaş Beledıyesi danışmanı olan İşö-
zen. bö>lc bir talebı reddetmeyı hiç düşünme-
diklerini söylüyor:"İnanır mısınız bu iki meşale-
nin ortasına ayİarca hergün taze karanfiller kon-
du. Bu anıtı gerçekleştirnıek benim için onur veri-
ci birola> olduğu kadar son derece deüzücü. Keş-
ke demokrasinin. laikliğin vedürüstlüğünsembo-
lü olan bu insan y aşasaydı. biz de onun düşüncele-
rinden daha yıllarca yararlanabüseydik."
Uğur Mumcu anıt-taşı granitten yapılmış. 5
ton ağırhğındaki granitler. İşözen larafından
Bergama Kozak Yaylası'ndan secilmiş. özel-
likle doğava yıllarca uyum göstermiş. sağlam
.granitler tercih edilmiş. Anıtın çevresinde de
doğadan ışlenmemiş haliyle alınmış granitler
gözeçarpıyor. Bunun nedeninı İşözen şöyle an-
latıyor: "Doğaya yü/yülarca uyum göstermiş bu
taşlar karaıidığın simgesiydi.
Uğur Mumcu gibi bir demokrasi
şehidini yalnızca yüzüyle hatı-
rlamak yetersiz olacaktı. Onun
yurtseverliğini farklı bir biçimde
göstermek gerekiyordu. .Mum-
cu'nun kararlılığını doğanın ka-
rarlılığnla \ansıtma\a çalıştım.
Doğanın kendisi zaten heykel.
Bir heykel ancak doğanın ürün-
leri değiştirilerek y apılır di\ e bir
kuralın olduğuna,: injjgmıyo-
rum.** * ,^»w""^s»
Anıtın gerçekleştirilme aşS-
masında ılginç geüşmeler ya-
şanmış. Bergama'daki granit
ocaklannın sahibi Rıza Tanol-
dan yapıma emeği geçen işçilere
kadar kimse para almamış:
"Biz bu proje için belli bir parayı
gözden çıkarmıştık. Ancak yazıyı yazanlar da
dahil olmak üzere anıtı \ apanlann bir kuruş bile
para almamaları Uğur Mumcu'nun değerini ve
ona duyulan sevginin büyüklüğümi bir kez daha
göşterdi."
İşözen. Beşiktaş Beledıye Başkanı Ayfer
Atay'ın anıtın düzenlenmesindeki olumlu kat-
kılannın üzennde ısrarla duruyor ve sanata-
sanatçıya saygılı bir belediye başkanı ile çalış-
maktan dolayı şanslı olduğunu ifade ediyor.
Evet Beşiktaş'ta halkının unutmadığı bir Uğur
Mumcu yaşıyor. İşözen anıt-taşın kalıalığının
laik Türkıye Cumhuriyeti için önemine dikkat
çekiyor:
"Cumhuriyet'in 50. yılı nedeniyle aynı parkta
Mehmet Uyamk tarafından yapdan heykel, 6 yri
önce balyozlaıia kınlmıştı. Aynı şevlerin Uğur
Mumcu'nun anıtı için gerçekleştirilmemesini
umuyorum. Böyle bir dunım çağdaşlık karşt-
tlarının ülkeyi eİe geçinnesi anlamına gelecektir."
Zararlı ve Sakıncalı Kural
ALPAY KABACALI
V.
Gürcistanlı yönetmen Robert Strua Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nda Brecht'in 'Antigone'sini yönetecek
Oyuncusunun ruhuyla anlaşıyor
DİKMEN GÜRÜN UÇARER
Gürcistan'ın ünlü Rustaveli Tiyat-
rosu'nu ve Robert Stnıa'yı Uluslara-
rası İslanbul Tiyatro Festivali'nden
çok iyi tanıyoruz. "Kafkas Tebeşir
Dairesi" ve "Kral Lear", festival izle-
yıcisımn beğenısini kazanmış oyun-
lardı. Robert Strua ile ilk kez "Kafkas
Tebeşir Dairesi" sırasında tanışmış ve
oyunu izledikten sonra "ön oyun"u
neden çıkardıkJannı sormuştum.
Yanıü düşündürücüydü. "Evet, biz
oyunu prologsuz oynuyoruz" diyordu
Strua, "Neden derseniz, Sovyetler Bır-
liği > öneriminden edindiğimiz tatsız de-
nevimin sonunda kolhoz fikri artık
canunıza yetmiş durumda. Bana öyle
geliyor ki Brecht de bu ön oyunda sade-
ce kötü Sov>et örneklerini eleştirmek
için kolhozu istemiştirl Tabii yamlmış
da olabilirim. ama ben öyle düşünüyo-
rurn."
"Kafkas Tebeşir Dairesi", Alman-
ya, İngıltere. İtalya, İsviçre, Yunanis-
taru Avusturya. Arjantin ve Meskij
ka'da da oynanmış, Rustaveli ve Ro-
bert Strua adını dünyaya duyurmuş-
tu.
Robert Strua bugünlerde yine Tür-
kiye"de. Bakırköy Belediye Tiyatro-
su'nda Brecht'in, Sofokles'in "Antço-
ne"sini temel aldığı "Antigone"
oyununu «hneye koyacak. Barut-
hane'de Robert Stnıa'nın yorumun-
da yine bi" Brecht Lzlemek heyecan
•venci olacak Uzunca bir aradan son-
ja Zeliha Berksoy'un Antigone rolüy-
Je tıyatro Sihnesine dönüşü de izleyi-
ciye ayn bi' tat verecek kuşkusuz.
Brecht'ir "Antigone"sinde J945
ecenyıl
Uluslararası
İstanbul Tiyatro
Festivali'nde
'Kafkas Tebeşir
Dairesi' ve'Kral
Lear' yorumlannı
izlediğimiz Robert
Strua şimdi
Bakırköy
oyunculannı
yönetmek için
yine İstanbul'da.
Berlin'inde geçen kısa bir ön oyun
var. "Bu prolog üstüne görüşleriniz?"
sorusunu, "Oyun üstüne provalara
başladığonda konuşalım" diyerek
yanıtlıyor... Yine "Kafkas Tebeşir
Dairesi"ne dönüyoruz. Gerek "Kaf-
kas Tebeşir Dairesi" gerekse "Kral
Lear", Robert Strua'nın sanki tut-
kuyla bağlandığı iki oyun. Gönlünde
yerleri ayn... Anlamlı bir fıkra anlata-
rak yapıyor dönüşü:
"Yaşlı Yahudi'ye sormuşlar, 'Ne
dersiniz üçüncü dünya savaşı çıkacak
tmT Yahudi düşünmüş, denüş ki 'Hiç
sanmıyorum, ama*barış için öyle bü-
yük bir kavga olacak ki taş taş üstünde
kalmayacak'. Biz de sosyalizm müca-
delemiz sırasında yüzbinlerce insan
kaybettik. 'Kafkas tebeşir Dairesi, bu
mücadele sırasında unuttuğumuz temel
insanca kavramlan, insanların temel
sorunlarını işliyor."
Peki Kral Lear üstüne diyecekleri-
nız? Bu soruyu da şöyle \anıt!ıyor
Strua: "Benim için bu trajedi bir piş-
manlık trajedisi. Kral Lear, ülkesini
mutluluğa kavuşturabileceğine inanan
bir diktatör. Fakat eğer halkınıza hep
kötü bir idare sunarsanız sonuçlar kötü
olacaktır. Kral Lear da çıldınr. Ne var
ki Lear'in hatalaruıı görmesi çok geç
olur. Kral Lear'a gerçeği söyleyen iki
kişi \ar: Birisi Cordelia diğeri de soy-
tan. Cordelia'nm kişiliği çok gûçlü.
Oyundaki genç nesil Kral Lear'den
daha zalim. Kral Lear'ui kötü karak-
teri. oyunda sivri bir aynada yansıtılır
gibi seyirciye aktarıldı. Dekorda salo-
nun sahnede devam ermesinin ise bir
eğretileme (metafor) işlevi var."
-Kral Lear" 1990'da New York'ta
oynanmış ve gerek Strua, gerekse
Lear rolündeki Ramaz Chkikvadze
çok iyi eleştiriler almışlardı. Avustur-
ya ve İngiliere de Lear'in gittiği ül-
keler arasındaydı.
Robert Strua şu sıralarda Rustave-
li Tiyatrosu'nda Bertolt Brecht'in "Se-
zua'nın İyi İnsanı"nı sahneye koyu-
yor. "Aynı zamanda deneysel bir çalı-
şrnam da olacak" diyor. "70 yddan
sonra yeniden bazı ahlaki değerlere sa-
hip çıkmamız gerekiyor."
Burada yapacağı rejiden sonra yolu
İsrail ve Arjantin'e dek uzanıyor. Ar-
jantin'de Çeho\'un "Vişne Bahçesi"ni
sahneleyecek. İsrail'de de Gogol'un
"Müfettiş'"ini. Son bir soruyla, bu
kısa söyleşiyi tamamlıyoruz, "Antigo-
ne" üzenne uzun bir söyleşi yapmak
üzere...
Dünyanın birçok ülkesinde çalı-
şmalar yaptınız. İspanya, Avustral-
ya, Finlandiya, İsrail, Arjantin. Ingil-
tere gibi. Çeşitli dillerde çalışmak
nasıi bir duygu? Başka bir dili sahne
diline çevirmek sorun olmuyor mu?
"Yabancı dilde çalışmak çok zor.
Fakat benim için iyi bir deneyim oldu.
Gürcistan'da bir oyun sahnelediğim
zaman sık sık sözcüklerin altında nele-
rin y attığını bilmek isterim. Bazen söz-
cükler yalan söyler. onlarla düşüncele-
rimizi. duygulanmızı tam olarak ifade
edeme>1z. Bazen de oyuncuların da>-
ranış morifleri. ncdenleri. söyledikleri
sözlerle açıklanamaz. Sık sık sözcük-
ler bizim ihtiraslarımız, arzulanmızı
acılanmızı ifade etmekten acizdir. Ya-
bancı ovuncularla çalışu"ken sözleri
anlamadım. ama bunun için de çalışma
sırasında oyuncuların ruhlarını ve acı-
larmı daha iyi anlayabildim."
Muzır Kurulu, sanat yapıtlanna "muzır" damgası bas-
mayı sürdürüyor.
Bize göre, Muzır Yasası'nın ve Muzır Kurulu"nun yürür-
lükte kalması, demokratikleşmenin ve kültürel gelışmenin
önüne engel konulması "sansür" uygularunası anlamına ge-
liyor. Dolayısıyla. bu vasanın ve bu kurulun zararlı. sakı-
ncah olduğunu düşünüyoruz. Biz. yani gazeteciler. yazarlar,
aydınlar ve demokratikleşmeden ana olan herkes...
Çok yazıldı, çok söylendi. Bu kurulun elinde "muzır'' dam-
gası bulundukça daha da yazılacak. söylenecek. Yazılmah.
söylenmeli.
Kurul. "Başbakanlık bünyesinde" oluşturulmakta: üye-
lennin büyük çoğunluğu hükümetçe, bakanlıklarca atan-
maktadır. Başka bir deyişle, siyasal iktidara bağımlıdır. Bir
yandan da yasaya göre. müstehcen yayınlarla ilgili dava-
lann, resmi ve zorunlu bilirkişisidir. Böylelıkle yargı
bağımsızlığr zedelenmiş olmaktadrr. Çünkü birsuçun işlenip
işlenmediğini belirleyecek tek yetke, yargıçtır. Bilirkişi,
yargıcın yardıması olmaktan öteye gidemez, Herhangi bir
kişiyi. kurul ya da kurumu, zorunlu bilirkişi olarak atamak.
yargıan yargılama yetkısini elinden almak demektır. Üstelik
bu kurul. yürütme organınca atanmaktadır. Bu da demok-
rasilerdeki güçler aynlığı ilkesine aykındır.
Öte yandan müstehcenlik anlayışı. ya da vasadaki anlatı-
mla "haikın ar \e ha>a duygulannı incitnte veya cinsel arzulan
tahrik ve genel ahlaka ayku-ı" olma durumu, tpplumdan top-
luma, çağdan çağa, hatta yıldan yıla değişebılır Bu konuda.
ancak her an toplumsal dinamiği göz önünde bulundurmak-
la yükümlü yargıç karar verebiUr. Televizyon ekranlan, cin-
sel birleşme sahneleri gösterirken kimı sanat yapıtlannı "müs-
tehcendir" diye damgalayıp poşete sokmak, devekuşunun
başını kuma sokmasına benzer!
Söz konusu kurulun. oluşma bıçımı göz önüne alıfursa.
çeşitli sanat dallanndaki. toplumsal bilimler alanlanndaki
birçok somut olguyu değrlendirmekten ve görüş bildirmek-
ten aciz kalacağı açıktır. Her somut olayın bılırkışısi, yargıca
yardımcı olacak bilirkişisı ayn olacaktır. Bu kuruldaki 11
üyeden, en az karara katılan 6"sının, roman konusunda, hey-
kel konusunda. resim konusunda.. uzman olduğu öne sürü-
lebılır mi? Bu durumda. çoğunluğu belirli bir alanda uzman
olmayan bu bilirkişiler, bir yapıtın müstehcen olup ol-
madığını belirlerken hangi ölçütü kullanacaklar? Demek ki
ellerinde tek ölçüt var: Kendi haya duygulan. kendi ansel
arzulannın tahrikı. kendi ahlak anlayışlan ..
Kurula. "on sekiz yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde
muzn-" yayınlan inceleyip karar alma görevi de verilmiştir.
Uygulamadakı ifadeyle. "poşete koyTOa" karannı bu kurul
almaktadır. Kurul. yapacağı incelemelerde, "1739 sayüı
MiUi Eğitim Temel Kanunu'ndaki genel amaç ve temel ilkeleri
göz önünde bulundurmak zorunda"dır. Sözü geçen vasada yer
alan kımı ılkeler şunlardır: "Atatürk ilkelerine ve ana\asada
ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlılık". "Türk dili-
nin özelliğinin bozulmadan ve aşınlığa kaçmadan öğretilme-
si". "Atatürk milli> etçiliğine aykırı. siyasi ve ideolojik telkin-
ler >apılmaması ve bu nitelikteki günlük siyasi olaylara ve
tartışmalara kartşılmaması" vb..
Şimdiye kadar kurulun, bunlan ve benzeri ilkeleri gözete-
rek herhangi bir "poşete koyma" karan verdiğıni ışitmedık.
Çocuklara şeriat propagandası yapan yayınlar bile, özgürce
yayımlanıyor, dağıtriıyor..
Ama. "düşünsel, toplumsal, bilimsel ve estetik değeri olan
yaprtlar"yasanın kapsamı dışında tutulmasına karşm, kurul
rjenry Miller'in ünlü romanı Oğlak Dönencesi'ni müstehcen
bulup "imha" ettirdi... Aynı kurul son olarak, edebi\at ödü-
lü almış bir öykü kitabını. Şebnem İşigüzel in Hanene Ay
Doğacak'ını "poşete" sokturdu... Evet. sanat yapıtlan sansür
edjliyor!
3 İ B M ^ W ^ B m İ ^ "demokratikleşme" beklenulen, yerini
Yhte de yazıp söylemek zorundayız: Muzır Yasası ve
Muzır Kurulu zararlıdır, sakıncalıdır.
Universitedeyurtdışından yatay
geçişyok
ANKARA (ANK A) - Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe,
Mıllı Eğitim Bakanhgımızın bilgisi dışında yüksek-öğretim
görmek üzere yurtdışına gıden öğrencilerin Türkiye'deki
yüksek öğrenim kurumlanna yatay geçiş
yapamayacaklanru bildirdi. Milli Eğitim Bakanı Nahit
Menteşe. Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nca. ızinsiz
yundışına giden veya şırketlerce gönderilen öğrencilerin
çeşitli sorunlarla karşılaştıklannın kamuoyuna
duyurulduğuna. buna rağmen yeni öğretim yılının
yaklaştığı bugünlerde ÖSS smavmı kazanamamış
öğrencilerin özellikle ekonomik. sosyal ve siyasal sorunlar
içerişinde bulunan ülkelere gitme veya gönderilme
ginşimlerinin yoğunlaşüğını söyledi. Menteşe, bu
öğrencilenVı Türkiye'deki yüksek öğrenim kurumlanna
yatay geçiş yapamayacaklan gibi OSS'yi kazanamayan ,bu
öğrencilere kapılannı açan ülkelerdeki ünıversite gınş
koşullan ülkemız standartlanrun altında kaldığından
oralarda alınacak diplomalann denklik konusunun da
gelecekte ayn bir problem oluşturacağını belirtti.
Kurtuluş Parkı'na Sarıkızheykeü
ANKARA (AA) - Sanatçı Selım Turan tarafından yapılan
veTürkmen öyküsü "Sankız"ı anlatan heykel. Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın
tarafından açıldı. Sankız heykelinin açılışında konuşan
Karayalçın, Ankara'nın başkent oluşunun 70'inci kuruluş
yıldönümü nedeniyle bir dizi etkinliklerin yanı sıra.
başkentin çeşitli noktalanna ünlü sanatçılann eserlerinin
yerleştirileceğinı bildirdi. Karayalçın. daha çok resmi
heykellerin olduğu Ankara'ya geçen yıllarda çok sayıda
sivıl heykelin kazandınldığını belirterek Sanki2 heykelinin
de bunlardan birisi olduğunu belirtti. Sankız heykeüni
yapan sanatçı Selım Turan'ın Ankara'da hiçbir eserinin
bulunmadığını, bu eserinin ilk olduğunu belırten
Karayalçın, "Biz konu siparişini veraıedık.
Sanatçının bir Türkmen hıkayesinden aldığı bu esenn
buraya çok iyi gittiği inancındayım" dedi. Karayalçın.
Sankız heykelinin rüzgarla birlikte, yükseldiği direk
üzerinde döneceğini belirterek eserin belediyeye 200
milyon liraya mal olduğunu bildirdi.
Kayseri Beledıyesi
Konservatuvan'na başvurular
KAYSERİ (AA) - Kayseri Büyükşehir Belediyesi Konser-
vatuvan'na başvurulann başladığı bildırildi. Konservatu-
VarMüdürü Rıfat Hızlısoy. buyılTürk Halk Müziği ve
Türk Sanat Müziği için 80 öğrenci alınacağnu. 15 yaşın
üzerindeki ilkokul mezunu herkesin başvurabileceğini kay-
detti. Hızlısoy başvurulann 24 eylül tarihine kadar devam
edeceğini, 25 eylülde ise yetenek smavı yapılacağını bildir-
di.
Kısa Metrajh Film Bülteni
Kültür Servisi - FİLMÜR Ltd. Şti. tarafından heray tek .
sayfa çıkan "Kısa Metrajlı Film Bülteni" hazırlandı.
Bültenin. kısa metrajlı film ile ilgilenen gençlenn, ulusal ve
uluslararası etkinlikleri izleyebiîmelerini sağlamak.
malzeme temininde bulunmak, gerekli dayanışmaya
ortam yaratmak ve konuya bir ivme kazandırmak
amacıylaçıkanldığı belirtildi. Sorumluluğunu Hilmi
Etikan'ın üstlendiği bülten, fotokopi sistemiyle
hazırlanıyor ve ücretsız olarak dağıtılıyor. Bültenin
ağustos ve eylül sayilanndaki dünyadan ve Türkıye'den
kısa metrajb film çalışmalanyla ilgili haberler arasında,
3-10ekim tarihleri arasında Irlanda'da yapılacak "Cork "
film festivaliyle ilgili bir haber de yer alıyor. (252 57 00 ve
24938 88)