22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS1993 PAZAR HABERLER Anayasanın 68. maddesinin kaldınlmasını isteyen üniversite öğrencileri, imza yerine parmak bastılar 6fTebir pamıak da sen atkampanyası SDP Koordinas) on Kurulu Başkanı Özgür Koç, koordinasyon kurulu üv eleri Ömer Hacısaitoğ- lu ve Kahraman Doğan Altuğ, "Yönetimler bizi verimsiz, üretimsiz hatta sakıncalı olarak görii- yor. Biz, eğer cahilsek imza atmamıza gerek vok" dediler. (Fotoğraf: AYDIN TURNA) İstanbul Haber Servisi- "68'e bir pannak da sen at." Sosyal Demokrat Üruversıteliler Plat- •formu (SDP). uruversite oğrencileri. öğretım görevhlen ve kamu çalışanlanna siyaset >asağı getıren anavasanm 68. maddesinın kaldınlması ıçın kampanva başlatti. Kendilennın "cahil ve sakıncalı" >enne konduğunu belirten platform üyeleri. bu nedenle "imza" yenne "pannak" bastıklannı sövledıler. Sepetçıler Kasnnda dün bir basın toplantısı düzenleyen SDP Koordinasyon Kurulu Başka- nı Özgür Koç. koordınasyon kurulu üyelen Ömer Hacısaitoğlu ve Kahraman Doğan Âltuğ, "Siyasi partiler, siyaserin tıkanma noktasına gel- diğini anlamıyorlar. Bu tıkanıklığı açmak için >eni kanallara ihtiv aç var. Ama bunun için de ye- terli çaba gösterilmiyor" dediler 68 maddenın kaldınlması için •'parmak bas- ma kampanyası" başlatan û'nıversıte oğrencılen. 29 ekime kadar sürecek kampanya çerçevesinde çeşıtlı konserler ve paneller düzenleyeceklerini bıldirdiler. Öğrenciler. "Niye parmak" sorusuna ıse şu yanıtı verdıler "Yönetimlerin başarılı olması için verimii ol- ması gerek. Yönetim ise bizi >erimsiz, üretimsiz hatta sakıncalı olarak göriijor. Biz. eğer cahilsek imza atmamıza gerek vok. Sakıncalıvsak korku- muz vok. Pannak izimizi size gönderijonız." Sosyal Demokrat Ünıversıtelıler Platformu üyesı öğrenciler. toplanan imzalan ıse protesto amacıyla YÖK'ün kuruluş yıldönümu olan 6 kasımda. İzmır. Ankara, İstanbul ve ErzuruırT- dan gelecek olan arkadaşlanyla bırlikte TBMM'ye sunacaklar. Öğretım üyelen, sanatçılar. yazarlar. ünıversi- te öğrencılen'nin "pannak basacağT, "68'e bir pannak da sen at" kampanyasına katılmak ıçın Inebolu Sokak, No:67. Setüstü Kabataş-İstan- bul adresıne parmak ızi gondermek >eterh. feY ^bnihöiA^^ vitomoto sid 9bnö(Söylemek istemediğimiz gerçeklerden...) Türkiye'de üretilen yerli otomobillerin büyük bir çoğunluğu, Mutlu Ailesine ait orijinal akü taşıyor... Geçen yıl üretilen 344.819 yerli aracın 263.261 'i çok mutlu... 1993 yüı sonunda hizmete girecek Tuzla Sanayi Bölgesindeki dev Mutlu Entegre Tesisleri, Mutlu'ya yeni başarılar getirecektir... Türkiye'de ilk yerli aküyü üreten ve ilk akü ihracatını gerçekleştiren, ilk tam bakımsız aküyü ve ilk uzun 263.261 ömürlü zarf seperatörlü aküyü üreten, ilk ve en uzun güvenceyi sunan Mutlu, ülkemizde ilklerin yaratıcısıdır.Türk Otomotiv Sektörünün 20001i yıllardaki akü ihtiyacını bugünden karşılamaya hazır olan Mutlu, Yerli Otomotiv £m Sektöründe de' en öndedir. 1 992 ADET/YIL HAFTAYABAKIŞ AHMET TAINER KIŞLALI Haksrdar mı? O kadar güzel okur mektupları ahyorum ki.. Aynı zaman- da hem seviniyor, hem üzülüyorum. Seviniyorum; çünkü ilgilerini, duyarlılıklarını, kendini toplumundan sorumlu sayma bilincini görüyorum. Üzülüyorum; çünkü değindikleri gerçekler genellikle üzücü. Bir de o mektuplara koşemde yer verememek üzüyor beni.. Güncel gelişmeler hep one geçıyor. ••• "Yazılarınız beni çok etkiliyor. Her yazmızdan sonra kendimden utanarak bırakıyorum gazeteyi" diyor Sayın Mürivet Turan ve ekliyor "Neden mi? Her ne kadar bir genç olarak hiçbır şey yapmıyor değilsem de, yine deyetersiz olduğumukabul etmem gerek. Uğur Mumcu'ya yakışan bir insan olmak için çok şey yapmalıyım.." Aslında yapıyorda. Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği Gençlik Komisyonu'nda çalışıyor. Yurdun dörtbir köşesinden 900 Atatürkçü gencin Anıtkabır'de toplan- ması olayına katkıda bulunaniardan "2000'li Yıllarda Gençlik ve Politika Forumu"nu dü- zenlemişler. Ama oraya gelen sıyasal parti temsil- cilerinin, konuyu bambaş- ka yönlere kaydırmaları- ndan üzüntü duymuşlar. Mektubunu şu tümceler- le bitirmiş: "Gençlik uyumuyor. Sil- kmiyor. Ama daha çok çalışmamız lazım.." Sayın Turan'ın utan- /nas/'değil.kendinden gu- rur' duyması gerekmez mi?!.. ••• 'Milli İhanet Eğitimi' başlıklı iki yazım. okurlar- dan büyük destek görmüş- tü. Ama bu desteklerden bırisinin biçımi farklrydı. Emeklı Avukat Sayın Hö- seyin öktem, o günlerin sorumlu bakanı Köksal Toptana -telgrafla- baş- • vurmuştu önce ilgili yazı- mdaki düşünceleri pay- laştığını soylüyor, sonra da şöyle diyordu "Yazarı ithamında haksız buiuyorsanız, savınızı kanıtlamak uzere Ahmet Taner Kışlalt'yı cumhuriyet savcılığına ih- barda bulununuz. Esasen yazar da, böyle değilse mahkjemeye veriniz diye erkekçe bir tutum sergili- yor. Cumhuriyet savcılığı- na şikayetınız sonucu ya- zar hakkında açılacak da- vada sergilenecek kanıt ve sözler, Turkiyemizin da- vası olacaktır." Ne yazık ki, Sayın Toptan ne suçlamalarımı yanıtla- mak ne de yargıya başvur- mak yurekhlığıni gösterdi.. Ve belki kendi 'vicdanı'na da veremediği bir hesap- tan kurtulmak için, bu kez de 'hiç sıkılmadan' başba- kanlığa soyundu.. O yazımdan dolayı duy- gulannı bana telgrafla ile- ten okurlarımdan birısı de Avukat Sayın Veli Deveci- oğlu idi. O telgraftaki bir tümce de özellikle an- lamlıydr "Bu rezil gidişe toplum- ca karşı koyamazsak, ka- ranlık yarınlar sanıldığı- ndan da yakmdır!" Ben umutluyum.. Top- lum silkinmeye başladı bile.. • Cumhuriyet okuruna seslenebilmek gerçekten de bir 'ayrıcalık'.. Çünkü duyarlı, yürekli bir okur.. Susmayan, sızden de aynı şeyi bekleyen bir okur.. işte ilköğretim Müfettişi Sayın H. Cemal Aydmlar- ın mektubundan birkaç tümce "Her zaman iyi ve güçlü olunuz. Siz demokrat ve devrimci neslin tek güven- cesisiniz. Eğer siz susar- sanız, siz korkarsanız, siz kaçarsanız, davamızın son kalesi de yıkılır.." Oysa 'dava'mızın kalele- ri o kadar çok ve güçlü ki!.. fzmır'den Sayın Canan Çakıcı da sanki aynı endi- şeyi bir ölçüde paylaşıyor gibi: "Sizin gibiler oldukça 'onlar' amaçlanna ulasa- bilirler mi?.. Sakın sus- mayın! Sakın susma- yalım!.." Benim susmaya niyetim yok. Zaten insanlar susmaz, ancaksusturulur.. Ama bir Mumcu'yu susturmak ısterken, on binlerce Mumcu'nun seslerinin yükseldiğini görmediler mi?!.. K Ü dubte Mutluyum... Mutlusun... Mutlu. Genç bir meslektaşımız olan Sayın Aşkın ElçTnin mektubu ise şöyle başiı- yor: "Çok gerilerde kalmış bir duygu olduğunuzanne- derdim. Kitaplarla tanıştığım ilk yıllarda, bazı- larının bitmesini istemez, onları yavaş yavaş, ara ve- rerek okurdum. Aradan MArkosıl7.Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear