25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 AĞUSTOS1993 CUM A CUMHURİYET DÜNYADAN SAYFA Uç çeyreklikyarulgı,Bay Temiz'ikirletti £t nceki yıl basın. Narasimha Rao'yu "Ülketıin bugüne ka- dar gördüğü en iyi başba- ; kan"lardan biri olarak selambyor- ; du. Hintliler, bu yetmişlerindeki • adamda, özellikle Asya'da yaşamın ' sonbahannınnıtelikJeriveerdemleri '. olarak kabul edilen sağduyululuk, ; uzlaşma sanatı. becenklilik, dürüst- lük özelliklerini görmekte pek fazla ; gecikmemişti. Kısacası, yıllarca sü- ren pob'tik kanşıkhkJar ve Gandile- •rinsonuncusu Rıjfr'in öldürülmesi- '• nin ardından, Hindistan, dünyanın yönetilmesi en zor demokrasilerin- den birinin kumandasına, fazla ka- rizmatik olmayan, ancak gûven ve- ren, yeniden bulunan istikrann bir siıngesi, bu Brahmanın gelmesini , kutluyordu. Yazık! Rao'nun imajı. seçilmesin- den ikı yıl sonra ciddi bir biçimde yıprandı. Hint medyası, hep bir ağı- zdan, bir zamanlar hayranlık duy- duklan kişiyi yakıyor. Bu durumu açıklarken ise. başbakanın, nitelik- lerinin kurbaru olduğunu belirtiyor: Ne yazık ki sağduyululuk zayıflıkla, uzlaşma sanatı gizli anlaşmayla bağdaştınlıyor, dürüstlüğü ise kuş- ku götüriiyor. Muhalefet partilerinin istediği gü- ven oylamasının, Rao'nun inişinı doğrulamaktan öte bir etkisi olma- dı: Müttefıklerinin birçoğu tarafın- dan terk edilen başbakan, on dört oyla sağladığı zayıf çoğunluk nede- niyle, felaketin soluğunu sırtında hissetü. Son dakikada muhalefet partilerinin baa milletvekilerinin oyunu almayı başarmada kuilandı- jn yöntem, yaşamasının maıjinal oluşumlara bağb olduğu yargısını güçlendirdi. Başbakanın sadık adamlannın bazı mılletvekillerinin oyunu almayı son anda nasıl başardığmı anlatan Sunday dergisine inanmak gerekır- se, gerçek belki daha tiksindirici. Dergiye göre. milletvekillenne çe- kimser kalmalan için 2 milyar lira, ret oyu vermeleri için 8 milyar lira • Hindistan Başbakanı Narasimha Rao için henüz her şey bitmiş değil: Saygın India Today dergisinin ay başındayayımladığı bir kamuoyu yoklamasına göre, hâlâ"en iyi başbakan" olarak kabul ediliyor. önerildi. Bu uygulamalar, kuşkusuz Hint politik geleneğinin bir parçası ve arük pek kimseyi şaşırtmıyor: an- cak yeni "Bay Temiz"in ünü. bun- dan zarar gördü. Bütün bunlar, Rao'nun bir başka olay nedeniyle sanık sandalyesinde oturduğu bir dönemde geldi. Rao'nun. politikada bir aziz ol- madığı bibniyordu. Bununla birlik- te. bir gün yolsuzlukla suçlanacağı tahrhin edilmiyordu: Her şey geçen haziran ayında, ışadamı Harşad Mehta, 1991'de başbakanın seçim kampanyasını desteklemek için 4 milyar lira verdiğıni açıkladığı za- man başladı. Bu çok az çelişki içeren bir iddiay- dı. çünkü Mehta, 1992 yazındaki mali sEandalın bir numaralı sanığıy- dı. Mehta'nın spekülasyon yetenek- leri. Bombay Borsasf nda bir çöküş yaşanmasma neden olmuştu. Harşad Mehta, 4 Kasım 1991'de para dolu çantalan Rao'ya teshm ettiğini doğrulayan telefon konuş- malannı içeren iki kasedı ortaya çı- karttığı zaman, güvenilır adam un- vanını kazandı. Bu kayıtlann yargı açısından hiçbir değeri olmayabüir- di; ancak Hint sinemasının ikinci sınıf fılmlerinden çıkma bu bıyıklı dolandıncının iddialanna, büyük destek geldi. Başbakanın biirosundan bu suç- lamalan yalanlamak için yapılan açıklamalardaki beceriksizlik ve çe- lişkiler. Rao'nun suçluluğuna ina- nanlann bu yöndeki görüşlerini güçlendirdi. Mehta'nın cantalan ge- tirdiğini öne sürdüğü saatte, bazı boşluklar vardı. Başbakan, paranın verildiği iddia edilen 4 ekim günü sa- at 10.30'da bir Pakistan delegasyo- nunu kabul ettiğini belırtti; ancak bu görüşme, saat 11.15'te gerçekleş- miş gözüküyor. Rao'nun görüşme- sindeki bu 45 dakikabk kayma, he- nüz açıklanmadı. Dergiler, salonda sıkıntıyla bekle- yen bir Pakıstanlının fotoğrafını bile yayırnJadı; saati 11.00'i biraz geci- yordu ve başbakan hala onu kabul etmemişti. Başbakan ise, Harşad Mehta"nın iddialannın inandıncı olmayan bir "tezgah" olduğunu be- lirtmekle yetiniyor. Rao'nun, kampanyasını fınanse etmek için para kabul ettıği ortaya çıkarsa, bunu yapan ilk kişi olmaya- cak. Bu olayın, Rajiv Gandı'nin başbakanlığının son günlerinde or- taya çıkan "Bofors Şkandalfyla hiçbir benzerliği yok İsvıçreli top tüccan Bofors, "yüzyüın pazan"nı kapmak için başbakanın yakmlan- na 100 milyar rüşvet dağıtmıştı. Rao için henüz her şey bitmiş de- ğil: Saygm India Today dergisinin ay başında yayımladığı bir kamuo- yu yoklamasına göre, hala "en iyi başbakan" olarak kabul ediliyor. Bununla birlıkte, secmenlenn, Kongre Partısi, liberal ve komünist sol ile Hindu milliyetçisı BJP arasın- da dağıldığı göriilüyor. Rao, aslında sorgulanan kişilerin yalruzca yüzde 16'sının desteğini alıyor. Bnıno Philip CüceDeng'inuzunyaşamıkitap oldu I çinde seks de. skandal da, kan da bulunmuyorsa, yaşlı bir , adamın kıa tarafından yaa- 1 lan biyografisinı kim alıp okur ki? ; Ama eğer söz konusu yaşb adam, 88 yaşındaki Deng Şiaoping ise. bi- • yografi. daha basılmadan büyük çalkantılara neden olabıür. , Resmi Çin gazeteleri, 10 eylülde dağıtıma sunulması planlanan ki- taptan uzun bölümler aktanyor. Çevirmenler. kitabı İngilizce, Ja- ponca ve Kore diline çevirmek üzere şimdiden kollan sıvadı. Kitabın yazan ve Deng'in en küçük kızı Deng Roog (43). "Babam hakkında bir kitap vazmaya karar verdim, çünkü ona saygı duyuyo- rum" diyor. Biyografı, Deng'in yaşamıyla ilgi- li pek çok bilgi içeriyor. Omeğin. ga- zetelerdeki abntılarda, Deng'in kansı Zuo Lin'in daha önce hiçbir yerde çıkmamış fotoğraflan yer alı- yor. Hükümet, gecrnişte liderlerin özel yaşamtenyla ilgili bilgilerin yayım- lanması konusunda gönülsüz dav- ranıyordu. Hatta doğum tarihleriy- le aile üyelerinin adlan bile sakb tu- tuluyordu. İ Şişmanlamaktan korkan domuzlar Politbüro üyesi Li Rırihuan, bu çe- kingenbği açıklamak için bir Çin de- yişine başvuruyor: İnsanlar ünlen- mekten. bir domuzun, "Şişmanlar- sam, mezbahaya götürûrler" dıye ye- mekten korktuğu gibi korkuyorlar. Komünist Partisi Merkez Edebi- yat Yayınevi editörü Zu Zişing, "Es- kiden de böyle kitaplar çıkmıştı. Ör- neğın Stalin'in kızı Svetlana, babası hakkında kitap yazmıştı. Fakat o kitapta Staün eleştiribyordu. Yani bu kitap yeni bir adım" diyor. Bayan Deng. babasının Fransa'- da bulunduğu yıllar ıçinde ayçöreği, pe\Tiır ve şaraptan çok hoşlandığmı, yılîar sonra Fransa'ya düzenlediği ikı ziyaret dönüşünde, öteki üst dü- zey yetkililerle paylaşmak üzere, ül- keye ayçöreği getirdiğini söylüyor. Ocak ayından sonra ameliyat ge- çirdiğı ve belki ölmek üzere x>lduğu söylentileriçıktı. Fakat Deng ne za- man ortalardan uzunca bir süre kavbolsa, böyle dedikodular çıkı- yordu. Bayan Deng, 1989'dan beri baba- sının özel sekreteri olarak çahşıyor. Ne zaman televizyona ya da benzer yerlere çıksa, babasımn yanından aynlmıyor ve öteki insanlann gö- rüşlerini, babasının sol kulağına bağırarak söylüyor. Çünkü Deng'in sol kulağı, sağ kulağı kadar sağır de- ğıl Nicholas D. Kristof İlk kansı Zang Şiyuan doğum sırasmda ölünce, Deng, Zuo Lin'Ie (fotoğrafta) evlendi. Çiftin bu evlilikten beş çocuğu oldu. BARIŞÇIGEÇİŞ GERÇEKÇÎ Mİ? ,yenı atağahazırlanıyorYork Times gazetesi, şöyle yaz- mıştı: İkibinU yıüara, kimin -SuıuS Arabistan'ın mı, yoksa demokratik Rusya 'nın mı- ekonomik potansiyeü- aş Sovremennik dergısinde, nikoruyarak ulaşacağına, Hashmg- Mark Golanski'nin "Dünya ton, karar vermek zorundathr.ı , ., u E f i I°l no r" sinde Yeni E&B";- "Biosfereyönelikbaskıyızayıflat- ter başlıklı bir yazıs; yayımlandı. „,,»oianaklarmasahipolmBatı'nm Yazidasosyatemkapıtalızm.ekoio- geleceği.dünyann öteki bölümüne jıjedogalkaynaklarkonulanmde- ^ M r G e : e g e n i m t i n g e n e l g i d i ş i gmıhyor; tdeolojık ve pohtık deger- ^ h u : m ve e s e n l M e ^ ^ l d l l Y d N! gy j p g ^ h u : m ve e s e n l M e ^ ^ lendırmeler yapılıyor Yazar dım- h a k l a r m k o r u v a n halkların, görül- ymmyakmda 0>uy>uk olasılıkla 21. medik ^ ^ a c m a s ı . W ffli M_ yuzyılm ilk çeyregmde) kaçımlmaz ^ ^ v a mûcadeıJsi l k h l dd• , - . ı - - , - ,, LIKKKUC vasama mucadelesı ver- olarak sosyalizme yonelecegıni ıddıa mesiyle simge/enmektedir edıyor. Ustelık bunutanhsel mater- Çağda^ kapitalcm. "Zenginier yalıstlerm geleneksel gerekçelerıyle KuIûbü"nün vedi üyesi. kendilermi açıklamıyor. korumak için doğal kaynaklar soru- Yazarmsosyalızm vekapıtahzm n m a eskisinden k daha büyük ü i anlayıs.oldukçaozgım- Kapıtabzm, göstermektedir, sSCB'nin çöküsü, temel olarak ozel mıdkıyete dayanan m l a r m bu a m a c m koıavlaştlrm£tır. enaustn tdplu- ' ^ mudur. Sosya- Szm ise, temel olarak toplum (devlet) mülki- yetine dayanan endüstri toplu- mudar. Aynm bundan ibaret- tir." Ama Golans- ki, sosyalizmin kısa vadede za- fer kazana- cağını söylerken fazla özgün sayılmaz. Yabıızca sosyalizm yan- Şimdiki durum, uluslararası are- daşları değil. ünlü Roma Kulübü'nün nadankapitâlizmindeğil, -bölgeselve bazı üyeleri de bu yargıyı payiaşıyor. geçıcı de olsa- sosyalizmin çekıldığini Ömeğin. kulübün başkanı A. King, göstermektedir. Geiişmeler, Golâns- şöyle divor: ki'nin öngördüğü, görece olarak kısa "Gereksinimleri oldukça kıt ola- dönemde. kapitalizmin kendiliğinden naklarla karşılayan bugünkü mater- yerini sosyalizme bırakacağınm de- yau'zm, yerini daha zengin bir yaşam ğil, askeri-teknik ilerlemeyle do- tarzına btrakmah, yeryüzünün tüm nanmıs somürgeciliğin yeni bir atağa yurttaslan için mütevazı bir refah ve kalkacağmm işaretleriyle doludur. gerçek bir insanbk onuru vaat eden Yedi büyük ülkenin yeni sömürge- yeni toplum modeti egemen ol- ciliği egoist değil, kolektif ve global- mahdır." merkezi zeminde gelişecektir. Ulus- Golanski'ye göre toplumsal geliş- lar ötesi tekelleşmenin gelişmesi de menin ana etkeni, sınıf mücadelesi bu eğilimi göstermektedir. Zenginler değil, Marksistlerin hep ikincil rol Kulübü, bunun içm Batı 'da entegras- biçtikleri coğrafi konumdur. yonu, Doğu da ve Güney 'de ise disen- Yazara göre,' ekolojik bunalımm tegrasyonu savunmakıadır büyümesi sonucunda kapitalizm ken- Kapitalist sıstemin gelişmesi ise, diliğinden-şiddetsiz ve savaşsız-yeri-çelişkilerin keskinleşmesi, her iki ni sosyalizme bırakacaktır; bunun yönden de (kapitalist sistem ve öteki ideolojiyle bir ilgisî olmayacakttr. tüm dünya) şiddetin artması eğilimi- Dünyanmgeleceğiiçinyalnızca"bios- ni bağrmda taşımaktadır. Yani Go- feri koruma amaayla, ona yönetik lanski'nin sözünü ettiği barışçı geçis, antropojenik baskıyt ciddi olarak gerçekçive yakıngörünmemektedir. zayıflatmak " yeterlidir. Burada önemli bir nokta gözden kaçvrılmamalıdır. Dünyanın ekolojik dengesinin tehlikeli boyutlarda bo- zulduğu koşullarda, nükleer silahlar- dan arınma hedefi büyük gûhcellik kazanmıştır. Batı ise sorunlarm çözü- mü için güç kullanımma gereksinim duvmaktadır. (1992 baharında New Prof. Aleksandr G. Y akovlev Siyah G. Afrikalı'nın taksisindekidama, yüreğidir Elias Mahlangu'nun 10 tem- muzda minibüsünden indiri- lip kendi tabancasıyla başı- ndan vurularak öldürülmesi, bir iş kazası olarak değerlendirilebibr. Mahlangu, Pretoria yakınındaki Atıeridgeville kasabasında taksi sü- rücülüğü yapıyordu. Daha bir süre öncesıne kadar, siyah Güney Afri- kahlann, kapitalist sınıf arasına gir- mesi için en hızb yol, taksi şoförlü- ğûydü. Güney Afrika'da 1980'li yıllarda siyıhlann denetimine giren taksi ve minibüs taşımacılığı. yüzyıllardjr eziien karaderili adamın, serbest pi- yasa ekonomisi çerçevesinde ger- çckleşürdiği ilk girişımdi. Olumlu gelişmelere zemin haar- la.jacağı düşünülen ginşime. öncele- ri bûyük umutlar bağlandı. Siyahlar biı orta sınıf oluşturacak, böylece şiddet hareketleri azalacaktı. Ancak beklentıler gerçekleşmedi. 1990'lar- da siyahlann çoğunlukta ol- duğu taksi taşı- maabğı sektö- rü, günlük kar- maşa ve çatı- şmalann odak noktası haline gelerek ekono- mik yönden ayakta durma- ya çalışan si- yah ırkın poli- tik çıkar- lannın. sözde gözetildiği bir batakhaneye dönüştü. Can çekişen birekonomide, taksi sürücülü- ğü, kendi ku- rallan olan amansız bir sanayiye dö- nüştü. Mahlangu, kurallardan bıri- ni ihlal etmişti: Altı taksiden oluşan fılosunun asıl sahibi, bir grup beyaz ışadamıydı. Sanayı, kendi düzenle- mesini, kendi yaptı. Güncy Afrika Siyah Taksi Birliğı'nden Mike Ntlatleng ise. "Önce öldürdüler, son- ra polise teslim oldular. Bu davrantş, böyle insanları öldürmenin ne kadar onurlu olduğunu gösteriyor" diyor. Bazen taksi konusundaki anlaş- mazbklar, kasabalann savaş alanı- na dönmesine neden oluyor. Rakip siyah taksi birlikleri, pazar paylannı genişletmek için kurşunla- maktan bom- balı saldınlara kadar birçok yö-ntem kul- lanıyor. Bu saldınlarda, ki- ralık katıller. sürücüyle yol- cu arasında bir aynm yapmı- yor.Çoğu za- man da taksiler hırsızlann ya da politik terö- rün hedefi hali- ne geliyor. Si- yah Güney Af- rikalılar üze- rindeki şidde- tin önemli bir bölümü, taksi sürücüleri üzerinde uygulanıyor. Gelişmiş toplumlarda uygulanan düzen sağlayıcı yasa ve kurallann bu sektörde geçerli olmaması nede- niyle, çıkan tartışma ve kavgalann çözümü için tabanca ve profesyonel kaüiler devreye giriyor. Aynca her- hangi bir nedenden dolayı kavga eden sürücüler, farklı kabilelerden geliyorsa, çatışma, kitle ölümleriyle sonuçlanıyor. Natal Ünıversitesi öğretim görev- lilennden Meshack Khosa, taksi sa- vaşı olarak başlayan çatışmalann tüm ülkeye yayıldığını bebrterek, "Afrika Uusal Kongresi (ANC) ile İnkatha Partisi arasında süregelen çatışmalar. yüzeysel. Gerçek çok da- ha karmaşık" dıyor. I Beyaz taşımacıya I hükümet desteği Beyazlann yönetimindeki hükü- met. siyahlann taşımacıîıkta söz sa- hibi olmasını istemediğı için, beyaz- lann denetimindeki otobüs ve tren taşımacılığı na subvansiyon sağlaya- rak güçlenmesini sağladı. Bill Keller Naomi Campbell Podyumda kazanıyor aşkta kaybediyor H aber Merkezi - Manken- lerin en çok kazananlan- ndan Naonu Campbell, aşkta sürekli kaybediyor. Nao- mi, son olarak, 14 eylülde evle- neceğini açıkladığı "U2"nun basçısı Adam Cla>ton'la düğün- lerini ertelediklerini açıkladı. Bir süre önce İrlanda Televiz- yonu'nda nişanlandıklannı açı- klayan Naomi ile Adam, evlilik- lerini, yoğun iş programlan ne- deniyle gelecek yıl belırleyecek- leri bir tarihe almak zorunda kaldıklanna değındiler. U2'nun, adınının açıklanma- sını istemeyen bir üyesi, "Çok erken nişanlandılar. Adam ne yaptığını bilemedi. Aralan limo- ni ve çok sert kavgalar oldu" dedi. Naomi, daha önce de Rooert De Niro, boksör Mike Tyson, aktör Eddie Murphy ve müzis- yen Eric Clapton gibi ünlülerle de duygusal ilişkiye gırmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear