25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 1993 PAZAR 12 DIZIYAZI Uzun görüşmelerden sonra, nihayet, Cumhurbaşkanı Elçibey 'in 30 haziranda Londra 'ya \'apması kararlaştırılan resmigezisi sırasında BP ilekesin bir sözleşmenin imzalanacağı bekleniyordu. • Amerîkan AMACO, PENZOIL ve UNOCAL şirkeîleriyle Azerbaycan arasmdayapılacak diğer sözleşmeler de sıradaydı. Bunlar hepbirlikîe,ülkeye "dürüst para'' ile 70 milyon dolarlık bir başlangıç yatırımı getirecekti. Hükümet darbesini başlatan, bu beklenti olacaktır. Şimdihızla genişleyen servetikendisiyasal çıkarları için kullanmak üzere kesenin ipleriniellerinde tutanlar, demokratlaryerine neo-komünistler olacak. İskoçya ya da Al&ska gibi benzer petrol geli^rirme bdlgelcrinde. bu endüstriye yatırıian her bir dolar. bütün ekonomiye de üç dolar daha çekmiş- ti. Azerbay can'ın durumunda. bö> le bir tutaruı -aşağı >ukan 40 mil\ arın- girmesi artı devlete ödenecek kamu petrol parası, ülkeyi geri bir Sovyet durgunsu bölgesi olmaktan çıkarıp baştan aşağı dönüştürmeye ya iç açıcı bir Noneç ya da gönül karartıcı bir Libya haline getirmeye adaydı. BakiVdeîktidar savaşı-3- A zerbaycan'ın petrolü çoktur. Po- JM tansıyel üretım bölgelerinin /m ya 'n ı z c a yÜ2de 7'sını temsıl eden ^ J üç kıyı-otcsi alanda yapılan ılk / I araştırmalar. 4 milyon fıçı do- • ^ -^^- layında bir rezerv bulunduğunu gösteriyor - yani cari dünya ham petrol fiyat- lanyla 56 milyar dolar. Bu sayılar, Azerbay- can'ı Alaska ve Kuzey Denizı kategorisıne sok- maktadır. Ülkenin ikincı bir Kuveyt olma po- tansiyeli bulunduğunu söyleyen petrolcüler de vardır. Azerbaycan 1991 de bağımsız bir devlet olduğu zaman bu pek bilinmiyordu; ama tam bir sır da değildı. Eskı SSCB'nin petrol ba- kanlığı. Batılı petrol şirketlenne Sıbırya'ya yatınm yaptırmakla düpedüz daha çok ilgiliydi ve Azerbaycan petrol alanlannın batıp gözden kaybolmalanna izin veriyordu Bağımsızlık bütün bunlan değiştirdi ve ilk komünist cum- hurbaşkanı Ayaz Muttalibov ile ilk milliyetçi cumhurbaşkanı Elçıbey'ın yönetimlennın başı- na bela oldu. Her iki yönetim de gerçekten zen- gin olma ufkunu kavrayamadı ve bu olgudan nasıl hem yerel hem de uluslararası siyasal çı- karlar elde edılebıleceğıni bilemedı. Her ikisi de uluslararası petrol şırketleriyle yapılan görüş- melerin uzayıp gitmesine beyun eğdi; oysa bir yandan da akıllan az, tamahtan çok bakanlar, bakan yardımcılan. bakan yardımcısı yardımalannın kavruk kalmış akrabalan yağlı lokmalann ufak kınnülannı kapışmaya gınş- mişlerdi bile. Kavranamayan gerçekler Projeler bir kez uygulanmaya konulunca Azerbaycan'a pompalanacak 9 milyar dolar- dan herkesin inşaat şirketlerinın, seyahat acen- talannın otomobil alıp satanlann, lokanta- lann, barlann, otellenn. elektronikçi dükkan- lannın, kasaplann, kamyonlann. çiftliklerin yararlanacağıru, öyle göriinüyor ki, hiç kimse kavrayamamıştı. iskoçya ya da Alaska gıbı benzer petrol gelıştırme bölgelerinde, bu en- düstnye yatınlan her bir dolar, bütün ekono- miye de üç dolar daha çekmişti. Azerbaycan'ın durumunda, böyle bir tutann -aşağı yukan 40 milyann- girmesı artı devlete ödenecek kamu petrol parası, ülkeyi geri bir Sovyet durgunsu bölgesi olmaktan çıkanp baştan aşağı dönüş- türmeye ya iç açıcı bir Norveç ya da gönül ka- rartıa bir Lıbya haline getirmeye adaydı. Kay- naklan. unutulmuş fiyortlann tepelennde ku- rulan ücra köylere yol yapmak ıçın mi yoksa devleü yurttaş başına bir MIG savaş uçağı ile donatmak için mi kullanılacağı. sadece bir ön- celik verme sorunu idi. Azerbaycan'da o da olabihr. bu da. Ama son olaylara kanşan kişı- likler göz önünde tutulunca, ülkenin Libya ör- neğine eğilım göstermesı daha büyük olasılık taşıyor. Uzun görüşmelerden sonra, nihayet, Cum- hurbaşkanı Elçibey'in 30 haziranda Londra'ya yapması kararlaştınlan resmi gezisi sırasında BP ile kesın bir sözleşmenin imzalanacağı bekleniyordu. Amenkan AMACO, PENZO- IL ve UNOCAL şirketleriyle Azerbaycan arasında yapılacak diğer sözleşmeler de sıra- daydı. Bunlar hep bırlikte. ülkeye "dûriist para" ile 70 milyon dolarlık bir başlangıç yatınmı getirecekti. Hükümet darbesini başla- tan, bu beklenti olacaktır. Şimdı hızla genişle- yen serveti kendı siyasal çıkarlan için kullan- mak üzere kesenin iplerini ellerinde tutanlar. demokratlar yenne neo-komünistler olacak. Bir çözümlemeci şöyle diyordu: "Tarih ki- tapları, Halk CephesTnin Azerbaycan'daki kısa iktidar dönemini yazdıkları zaman, Azerbay- can'ın son bağımsızlık fırsatını, kendi açgözlü- Ukleri ve tamahkarlıklan yüzünden ortadan kakbrmakla suçlanacak sorumlular listesinde tsa Kamber ve Penah Hüseyinov gibi isimler, en başiarda yer alacaktır. Bunların elinde meşnı bir I Özgûp -Izerbaycan'ın 7ukenişi Thomas Goltz Çeviren: Mete Tunçay Aliev'in meclis başkanı secilmesinden iki gün sonra, asiler Bakü'ye 30 km yaklaşmışlardı ve Hay- dar'ın söylediği hiçbir şey onların ilerlemesini durduramıyordu. Suret kızgındı. Haydar televizyon- dan canlı aktarılan basın loplantılarında v a da meclis kiirsüsünde, Suret'in o vakte kadar yuv aıianan keUelerle tatmin olmadığım >e hala Elçibey'in isrifasında ısrar ettiğini açıklıyordu - yoksa... rejim kıırma şansı vardı, gerçekkştiremediler. Bir daha böyle bir şansları olma} acak." Bu çözümlemeci bendim. ama aynı sözlenn altına ımzasını atacak başka birçoklannı da sa- yabilırim. Kamber ve Hüseyinov Halk Cephe- si'nin önderleri ve Elçibey'in yakınlanydı. BP'den Hüseyinov'a kur Gence olayı sırasında, Kamber mıllı meclisın başkanı (dolayısıyla da cumhurbaşkanı yardımcısı), Penah Hüseyinov ise başbakandı. Her ıkısine Mercedes marka makam otomobil- leri tahsis edilmişti. Petrol şirketlen onlan dış gezilerle ağırlamak için yanşıyorlardı. AMA- CO Kamber"e. BP de Hüseyinov'a kuF yap- maktaydı. Gence olayı ertesinde doğal olarak ikısi de siyasal hedef haline geldiler; asilerin ilk ıstediği kelleler. onlann ıstifalanydı. Fakat siyasal anlamda kellelennin verilme- sinden önce, her ikısi de tam bir aşağılanmadan geçirildi Muhtemelen hak ettikleri dedüşünül- mese. ıç parçalayıcı sayılabilecek sahneler ya- şandı. Mecliste onlara sadece saklandıklan de- lıklerden çıkan neo-komünıst üyeler değıl, ken- di eski arkadaşlan da hakaretler yağdırdı. (Askıya alınan Yüksek Sovyet'in 350 delegesın- den. milli meclis üyesi yapılmayan 300'ünün sü- releri dolmadığı için, toplantılara kaülmak ve oy verme hakkı olmaksızın konuşmak haklan vardır ve bunlann birçoğu bir yıldır ilk kez re- kor sayılarda söz alıp kürsüye çıktı. Konuşma- lann en dokunaklısı. adalet komitesınin baş- kanı Tahır KenmH'ninkiydi. Ağlıyor. su bar- daklannı yere atıp kınyor, Azerbaycan'ın mah- vedilmesıne katkıda bulunan herkese (kendisı dahil) lanet edıyordu; kürsüden sürüklenerek indirildi "Yazıklar olsun İsa Kamber, yazıklar olsun'" diyordu. "Bu pis oyunun nerede başiadığını, ne- rede biteeeğini bilmnorum: fakat milletin huzu- nında, seni buna katılmaktan sonımlu tutuyo- aynlışı, trajediyi travestıye (facıayı gülünçlüğe) çeviren bir boşluk yaratıı. Kaos yaklaşır. Hüseyinov'un asılen başkente y ürür ve Karabağ'daki Ermeniler bütün bunlar- dan yararlanırken. Cumhurbaşkanı parampar- ça olan devletı toparlamak ıçın son birçaba gös- terdi Büyük deneyim ve bılgeliğıyle. bunaüma son venlmesıne aracılık etmek üzere Haydar Ali- yev'i yardıma çağırdı. Bu. bataklığın yanına ku- rulmuş bir keçi ağılına bir timsahı davet etmek gıbı bir şeydi. Şimdı'70 yaşmda olan. bu eski KGB getferan'. Azerbaycan'ın eski komünist önderi, eski Mos- kova Politbüro üyesı. 1987'de Mihaıl Gorbaçov tarafından Kremlın'den atılalı geçırdiği siyasal surgün yıllannda demokratık çoğulculuk ülkü- süne. evrensel ınsan haklanna ve bir serbest pi- yasa ekonomisi kurulması gerektiğıne inandığı ıddiasında. O artık demokrat Kendisı bana birçok kez boyle dedi. Aynca, adlannı sayabıleceği başkalannın tersine, kendi- sinın eskiden ınançlı. ıyi bir komünist olduğunu da söyledi. Birçok farkiı koşullardakı birçok karşılaşmamızda. bana başka birçok şey daha söyledi. ama hepsi şu esas etrafında toplanmak- taydı. Eski SSCB'nın Brejnev dönemindeki ka- fadarlann kafadan diye tanınan Haydar, artık demokrat olmuştu. Herhangi bir yerde ve her- hangi bir zamanda. oy sandığından çıkmadıkça ya da halk kendilerine önderlik etmesi için onu zorlamadıkça, herhangi bir yeni yönetim görevi- nı toptan ve kesinlikle reddediyordu. 9 haziranda ise ona geri gelmesı için yalva- . ran, sadece halk değil. bizzat cumhurbaşkanıydı da. Demokrat ve serbest piyasa yanlısı olarak yenıden doğan aliyev, Bakü'ye döner dönmez, büyükelçiieri kabul etmeye, -çoğu kere "basm" toplantılan vesilesiyle- yabancı petrolcüler ile buluşmaya ve genellikle. tahtına iade edilmiş bir hükümdar gibi davranmaya başladı. Durumu da şöy le y asallaştırdı: Meclis. önce üye sayısını bir kişi arttırarak 51 'e çıkartan bir yasa kabul ettı, üyeliği onaylanınca da Haydar meclis başkanı seçildı. Bu mekanizma. yalnızca tehlikeli bır keyfı yasama emsali yaratmakla kalmamış, Aliyev'ın meclis başkanlığma yükseltilmesi, onun aynı zamanda. Cumhurbaşkanı Elçibey bir şekilde "kay- bolursa" devlet başkanlığı için sırada olması anlamına da gelmiştir. Bugünden geriye bakılı- nca, böyle bir olasılık o denli besbelli göriinüyor ki. bunu fark edememiş olan tek kişi, herhalde cumhurbaşkanının kendisiydi. Demokrat olarak yeniden doğan Aliev'in halkla temas etmek için kullanmayı en sevdiği yol medya. özelükle de canb televızyon yayı- nlandır. Meclisın olağanüstü oturumlan ya da bu gjbi oturumlan izleyen iki saatlik basın top- lantılan televizyondan verilıyordü. Bu gösterim- lerin ilklerinden biri, Aliyev, meclis başkanı seçi- lince yaptığj 25 dakikalık kabul konuşması oldu, burada gelecek her şeyin tonu belirlendi. Kamber çok geçmeden istifa etti. Ama onun S Ü R E C E K ÇALIŞANLARIN SORULARI-SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL Süper Emeklilerin 1993 Yılı Ayhkları Bugünlerde bize gelen mektuplann büyük bir bölümünde. sü- per emekliler aldıklan aybklann azlığından yakınmaktalar. Bu yakmmalar. yaptığımız hesaplamalann, aldıklan aylıklann üs- tünde olduğu yönündedir. Konuyu bır kez daha ele almakta ya- rar gördük. 12 Mayıs 1993 günlü Resmi Gazete'de yayımlanıp, süper emeklilerle ilgili uygulamanın 1 Ocak 1993'ten geçerli yapılmasını öngören 3910 sayılı yasada hesaplamanın nasıl yapılacağı son derece açıktır. 1982 yılından önce emekli olup. 1987'de 4 milyon 200 bın lira ödeyerek süper emekli olanlann yeni aylıklan, "(6400) gösterge üzennden. sigortahnın prim ödeme gün sayısı" da göz önüne alınarak yeni aylık bağlama oranlanna göre yenı- den hesaplanacaktır. 1982'den önce ya da sonra SSK "dan emekli olup da 4 milyon 200 bin lira ödeyerek süper emekli olanlann. pnm ödeme gün sa- yılanna göre, yeni aylık oranlan ve 1993 yılı aylıklan şöyle ola- caktır: Yeni Emekli Ayhkları Prim Günü 5000 5240 5480 5720 5960 6200 6440 6680 6920 7160 7400 7640 7880 8120 8360 8600 Ayhk Oranı %50.5 o -o51 5 %52.5 %53.5 %54.5 %55.5 %56 5 %57 5 %58.5 %59.5 O 'o60.5 %6I.5 %62.5 %63.5 %64.5 %65.5 Ocak 1993 3 366.680 3.414 040 3.461.400 3.508.760 3.556.120 3.603.480 3.650.840 3.698.200 3.745.560 3.792.920 3.840.280 3.887.640 3.935.000 3.982.360 4.029.720 4.077.080 Temmuz 1993 3 923.720 3 977 160 4.030600 4.084 040 4.137.480 4.190.920 4.244.360 4.297.800 4.351.240 4.404.680 4.458.120 4.511.560 4.565.000 4.618.440 4.671.880 4.725.320 8840 9080 9320 9560 9800 10040 10280 10520 10760 11000 11240 11480 1P20 11960 12200 12440 12680 12920 13160 13400 %66.5 %67.5 %68.5 %69 5 %70.5 O 'o71.5 %72.5 %73.5 %74.5 %75.5 %76.5 %77.5 %78.5 %79.5 %80.5 O ,o81.5 %82.5 %83.5 %84.5 %85.O 4.124.440 4.171.800 4.219.160 4.266.520 4.313.880 4.361.240 4.408.600 4.455.960 4.503.320 4.550.680 4.509.040 4.645.400 4.692.760 4.740.120 4.787.480 4.834.840 4.882.200 4.929 560 4.976.920 5.000.600 4.778.760 4.832.200 4.885.640 4.939.080 4.992.520 5.045.960 5.099.400 5.152.840 5.206.280 5.259.720 5.313.160 5.366.000 5.420.040 5.473.480 5 526.920 5.580 360 5.633.800 5.687.240 5.740.680 5.767 400 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Yumurta Topuk! Geçen hafta, otuzu aşkın gazeteci, televizyoncu, Ola- ğanüstu Hal Bölge Valisi Ünal Erkan'ın odasındaydık. Gezimiz oradan başlıyordu. Toplantı salonuna doluştuk. Ünal Erkan: - Bırer bardak çay içeriz, sorularmız olursa cevapla- rız, diye düşundüm... dıye konuşmasına başladı. Bir gazeteciye, "Sen niye geldin kardeşim yav, işiniz gücü- nüzyok mu sizın Ankara 'da?" diye takıldı. Tam o sırada bir görevli, bir teyp bandını getirip Valının önüne koydu: - Bizimkileri de alıştırdınız, onlar da banda alıyor! Sonradan inkâr edilmiş olur, falan... Evet, tekrar "Hoş- geldiniz" diyorum, soru sorulmayacaksa bunlan kapa- yalım, sohbet edelim. Soru sorulacaksa... Masaya değil de, bir kıyıya ılışmiştim. Ünal Erkan'ın yumurta topuk ayakkabı giymeyi sevdiğini duymuştum. Bir de akşamcılığı var derlerdi, rakıyı susuz içermiş. Toplantıda yorgun göründü, akşamdan mı kalmıştı ne? Gazetecıye' - Sen nıye geldin kardeşim yav? dedı ama, "keko" de- medi. Öyle herkese demiyordu demek. Gazetecilere anlatıyordu - Aylara gore bakarsanız temmuz, ağustos aylan ey- lemlerin arttığı aylar olarak görülür. Özellikle bu yıl terör örgütü, eylemliliğini biraz daha arttırmıştır. Bildığiniz "taciz" (tedirgın etme) anlamındaki eylemlere, köye dö- nük, orgute yardımcı olmayan, yasalara saygılı vatan- daşlarımızı rahatsız etmeye ve kendilerine müzahir (yardımcı) hale getirmeye dönük, masum vatandaşlan- mıza dönük eylemler var; bu arada geçici köy koruculu- ğunun düşmanı olduğu hepimizin malumu örgütümü- zün. Geçici köy korucuları, örgutumüzun karşısındadır. Geçici köy koruculuğunu sekteye uğratmak, geçici köy koruculannı gorevden uzaklaştırmak için onlann yakın- larına dönük eylemleri var, -ki bazı köy yollannda patla- yıcı madde tuzaklan var, bazı yollarda zaman zaman değişik sürelerde yol kesme eylemi var-... Vali Ünal Erkan'ın konuşması, dinleyeni uyutacak bi- çimde, böyle sürüyor. -Belki yorgunluktan- dili de sürçü- yor. "Geçici koy koruculuğunun duşmanı olduğu hepi- mizin malumu örgutümuzün" ne demek? Burada "ör- güt" sözcüğüyle kastedilen PKK ise, Vali ne demek istiyor? Valiye, her akşam susuz rakı içme yasağı mı koymalı ne? Ünal Erkan'a ben de, Yaradana sığınıp birkaç soru yö- neltmek istedim. Tatlı-sert biçimde yanıtını da aldım! Şöyleydi sorularım - Bolgeden dışanya sermaye göçü var mı? Burada, sermaye çevreleri PKK ya vergi ödüyor mu? Bankalar- dan şubesini kapatan var mı? Gerçek olarak PKK'nın gücü nedir? Ben gerçeği öğrenmek istiyorum. Karakol- lar basılıyor, erler şehit ediliyor. Bu konuda neden başa- rılı olamadmız? Ortalıkta bir serin hava esti1 Ünal Erkan, "'Vergi' değil, haraç' diyelim" dedikten sonra sorulara şu karşılıkları verdi: - Size göre başanlı olmadı, bize göre başanlı. Bir avuç militanı olan teror örgütleriyle 30 senedır mucadele edı- Ityor, hala senede otuz-kırk adam öldurüyorlar. Bu teror olayı. Bunu güç olarak değerlendirmek, ne anlamda sağlıklı bir değerlendirme olabilir? Terör örgutunün gü- cu olur mu? Terör örgütünün gücü eşkıyalık. Eşkıyayı da bir bir temizliyorsunuz. Bu tek başına Türkiye'nin için- .deki bir oJay değil. Şu dağların çoğunu gezdirdik, hepi- niz gezdiniz o dağlarda, uçsuz bucaksız dağlarda.. Güvenlik kuvvetleri, işte sizin çocuklannız, kiminizin oğ- lu, kiminizin teyzesinin oğlu; cımbızla ayıklar gibi toplu- yor, bini aşkın bir rakam verdim dağ kadrosuna; buna örgutun dayanabileceğine ihtimal veriyor musunuz? Dayanılmaz yani. Ama, bu tür eylemler kolay. Ama dev- let buna müsaade etmemelidir Ve işte, 8-10 senelik, 15-16 senelik bir muddet içinde gerçekten de verilen, sağlıklı bir biçimde değerlendırilecek olursa. fevkalade büyük darbeier yemiştir örgüt. Beş senede yediği dar- beyi, bir 1992 yılında yemiştir; 1993 yılının rakamı 1992 yılının rakamlanna nerdeyse yakındır. Yani, öyle tahmin ediyorum ki.bu tempoda güvenlik kuvvetlerinin yapaca- ğı çalışma, geçen senenin verilerının ustune çıkar. Ben sorduğunuz sorulara aklımın erdiği ölçüde cevap ver- meye çalışacağım! Vali sürdürüyordu: - Orgüt haraç alıyor mu? Evvela vatandaşımız vergi veriyor mu? Veriyor. Ancak vatandaşımızın verdıği ver- gi ne ölçüde vermesi gereken vergidir? Bölgede topla- nan vergiler büyük rakamlarla ifade edilmez. Bu arada örgüt, bolgeden her terör örgutu gibi, 12 Eylül öncesin- de, Türkiye'nin büyük şehirlerindeki esnaflardan, iş adamlarından o zamanın teror örgutleri de haraç alırlar- dı. Haraç verme olayına devletin doğrudan engel olabil- mesini mümkün kılabilmek söz konusu değil. Örgüt, bolgeden de, Türkiye'nin muhtelif yerlerinden de iş adamlarından bize gelen bilgilere göre haraç alıyor... Bazı vatandaşlanmız, "artık yetti" deyip, örgüte haraç vermiyor. Banka kapatma olayı diye bir olay söz konusu değildir, böyle bir rahatsızlık yoktur bölgede... Günaydın'dan Yılmaz Akkılıç yazısını, geçmeleri için Olağanüstü Hal Valıliğı faksına verdi; yazıyı geçmeyip, ertesi günü geri verdiler; yazı "sakıncalı" görülmüş, Ak- kılıç'a faks yasaklanmıştı Yumurta topuk, şimdilerde MİT Müsteşarlığı'na geli- yormuş. Gelsin bakalım' BULMACA 1 2 3 4SOLDANSAĞA: 1/ Tespih. sigara ağızbğı gibi şeylerin yapımmda kullanılan, sütlü kahve- rengınde hindistancevizi ağacı kökü... Tasa. kaygı. 2/ Erzurum'un bir ilçesi... Bir tembih sözü. 3/ Hal- dun Taner'in bir öykü ki- tabı... Bir barajın fazla suyunu akıtmak için ya- pıJan düzen. 4/ Sahıp... Anadolu halklannın en eski ve en büyük ana tan- nçası. 5/ Türk müziğıne özgü bir çalgı. 6/ Aşın olmama du- rumu... Boru sesi. 7/ Belli bir yerde mezan olan ve doğaüstü gücü bu- lunduğuna inarulan ölü... Kan. 8/ Asya'da bir ırmak... "Alt, aşağı" anlamında kullanılan bır denizci- lik terimi. 9/ Unvan... Yunan mı- tolojisinde savaş tannsı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Değersiz. bayağı, kötü" arüa- mında argo sözcuk. 2/ Ankara'run bır semtı... Bir renk. 3/ Bir mev- sim... Eklembacaklılann ve kabuklulann örteneğini oluşturan organik madde. 4/ Aktinyum elementinin simgesi... "'- - - ola davacı ve muhzır dahi şahit / Ol mahkemenin hükmüne derler nıi adalet" (Ziya Paşa). 5/ Sardinya'nın kuzeybatı kıyısındâ bir İtalyan adası. 6/ Halk dilinde aptal anlamında kullanılan söz- cuk... Baryumun simgesi. 7/ Kitre denilen zamkjn elde edildiği dikenli bir çalı... Eski dılde eşek. 8/ İstekler, emeller... KJavyeli çalgılan çalma biçimi. 9/ Eski Mısır'ın üç büyük piramidinden bin.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear