25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 TEMMUZ1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SIVAS OLAYLARI SAYFA ~5 Aziz Nesin, saldırganlann 'dindar' değil, 'cani' olduğunu söyledi: Devlet şeriata teslim olduANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yazar Aziz Nesin, Sıvas olaylannın "devletın şeriata tes- lim olduğunu" gösterdiğini söy- ledi. Nesin, Cumhurbaşkam Sü- leyman Denıirei, Başbakan Tansu Çiller. İçışleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ve ANAP Lıden Mesut Yılmaz'ın sözlerinın de. bu tesli- miyetı kantüadığını vurguladı. Olaylan tahrik etmediğini belir- tirken. "Bu Alevi- Sünnı çatı- şmasıdır. Ben gitmesem de ola- caktı. Kahramanmaraş'ta da ben mi vardım?" diyen Nesin, "Jyı ki gittim. Saklanmış. örtiilmüş bır gerçek ortava cıkmalı" görüşünü savundu. Nesin. Cumhurbaş- kanı, Başbakan ve tçişleri Ba- kam'nın "yalan" söylerek. ka- muoyunu yanılttığjnı öne sürdü. Aziz Nesin, dün sabah Mül- kiyeliler Bırlıği'nde düzenlediği basın toplanusmda. ilk olarak. İnterSlar'daki yavında kendisine hakareı eden Engin Ardıç hakkı- nda dava açaeağını söyledi. Ardıç'ın olayı saptırarak yansıttığını belırten Nesin, "Buna utanmak lazım" diye ko- nuştu. İçişleri Bakanı Gazıoğlu- nun, kendisini suçlayarak basını ve kamuoyunu yanılttığını vur- gulayan Azı? Nesin, şunlan söy- ledi "Yalanı. en başta. en sorumlu olarak sövlcyen içişleri Bakanı- dır. "Bütün bu olavlara ncden olan Aziz Nesin. Aziz Ncsin'in lahrik edıcı konuşmalan." Bunu bilerek söylemek için. ınsanın utanması lazım. Uçakta beraber geleceğîmızi söylediler, yûzüne karşı bu sözleri söyleyecektim; "Utanmadın mı sen bakan! Bu yalanlan söylemeye, kamuoyunu kandırmaya utanmadın mı?' diye soracaktım kendisine. Daha oturduğun sandalyenın minderi- ni ısıtmadan, ilk icraatın. yalan söylemek ve Türkıye ınsanını kandırmak. Cumhurbaşkanı da bu yalana katılmıştır, gazetelenn çoğu katılmıştır. Medya, televiz- yonuvla, basınıyla Türk halkını böyle kandırmaktadır." Sıvas'taki konuşmasının, ka- setlerden, dinleyenlerden veya Vali'den öğrenilebileceğinı anı- msatan Nesin. konuşması için. "Bu kadar coşkunca alkışlanmış bir konuşma, nasıl tahrik edebi- lir? Yerel gazeteleri açarsanız gö- rülür, tahriki ben mi etmişim. on- lar mı etmiş? Konuşmamda tah- rik varsa, Pır Sultan Abdal'ın ve Şairler Anıtfnın yıkılması ne- dir?" diye konuştu. Nesin. şu gö- rüşlen dile gelırdi: "Buaçık açık Sünni-Aleviçatı- şmasıdır. ben orada basıı bır ba- nancvım. Ben olmasam. olaylar yine oiacaklı. Ben o konuşmayı yapmasaydım, \ıne oiacaklı. Bunu anfayamamak için geri ze- kalı olnıak gerekir. ya da devlet adamı olmak lazım. Çünkü dev- let adamlan. niçin bunu yapmı- şlardır? Şunun için: Halka. hangi halka. o gericı. yobaz, 'Şeriat iste- riz' diyen halka. hoş göriinmek, onlara tatlı görünmek ıçın. yıne oy almak için. Ben elbettc insan olarak ölümden korkanm. ama ölüm korkusu dııvannı asrrıış bir insanım, 78 yaşındayim. Rast- lantı olarak, Türkıve'nin bugün- kü genel siyasetine uygun olma- yacak kadar diirûst bir vali ile karşılaştık. Şimdi elbette. >akın zamanda o valinın ayağını ora- dan kaydıracaklar. Asıl önemli sorun şu. Aziz Nesin'in konuş- ması değil, insanlar orada 8.5 saat 'Şeriat isteriz' diye bağırdı- lar. Hiçbır bakan. bunu dikkate almıyor. Türkiye bir felakete git- mektedir. Onbinler veya yüzbin- ler 'Şerıat isteriz" diye bağınyor ve devlet sesini çıkarmıyor, "Aziz Nesin suçludur" diyor. Açık apk söylüyorum. bu alçaklıktır. Yazın bunu, benı mahkum etsin- ler. hıç olmazsa ben rahatla- yayım. Basın olarak sız de so- rumlusunuz ve siz de suçlu ola- caksınız. Yalan haber aldmız. Cumhurbaşkam'na da, Başba- kan'a da. Bakan'a da inandmız. Hepsi yalan söyledi bu olayda. Burada en önemli dikkat edilecek nokta. 'tslamiyet istıyoruz, şeriat istiyoruz" diye 8.5 saat gırtlaklan patlayıncaya kadar bağıran ın- »arılardır. Buna dikkat etmiyor- lar. "ATIZ Nesin tahrik etti" diyor- lar." 'Yakmak mı gerekir?' "Diyelim ki ben tahrik ettim, etmediğim ortada. Kasetler var. onlan dinleyin. Peki ben tahrik ettimse. bir adam tahrik ettiyse, o adamlan yakmak mı gerekir?" diye soran Nesin. şöyle devam etti: "Bir delik bulmuşlar. oradan kaçmaya calışıyorlar. Karşıda sakallı. ellerinde sopalarla adam- lar. "Yanıyöruz" diyorlar. kadı- nlar. kızlar. küçük küçük genç kızlar. Semahlan oynamışlar, "Biz yanıyoruz' diyorlar. "Oros- pular. yanın' diye sopalarla karşı geliyorlar. Bunlar Müslüman. Neyın MûsBmanı? Hiçbir dinde böyle bir olay yoktur. Ve bunlan mazur gören bır devlet adamı. bakan da yoktur dünyada. Bir modeldir bu, alçaklık modelidir bu. O bakan. hala yennde kala- cak mı? İlk yalan haberi, onlarçı- kardı. 8.5 saat mahsur kaJdık, ölümle pençeleşiyoruz, yapacak hiçbir şey yok elimizde. hiçbir yardım gelmiyor, o vilayetin için- deki normal sayıdaki polis ve as- kerden başka. Sonra asker geli- yor. aczmendi midir, kimdır bil- miyoruz, ne olursa olsun, son de- rece gerici insanlar, "Polis defol- sun, Muhammed'in askerleri gel- di' diyoriar. Kışkırtan onlar." Konuşmasında, Aleviler ile Sünnilerin bir arada yaşayabil- mesi. hoşgörii üzerinde durdu- ğunu belırtirken, "Ben dinsizim, inanmıvorum dedim. Ama "Siz inanmayın' demedim. Beni, bu aczmendiler, zorla Müslüman yapıp cennete mı sokmak istiyor- lar! Ben istemiyorum böyle bir şey. Beni böyle döverek, öldüre- rek cennete mi sokacaklar? Ben Izlenımler Politika cliıı üzeriııe oturtuknuş ÇETtN YİĞENOĞLU SIVAS - Pınl pınl bir pazar sa- bahı. Bozkır serinliği temmuzgü- neşinin yakmasını önlüyor. So- kağa çıkma yasağının ikinci günü. Sokağa çıkma >asağı bir kalliam ve olası çatışmayı önle- mek amaayla değil de sanki bir nüfus sayımı dolayısıyla yapılı- yormuş izlenimi veriyor. Güven- lik görevlileri daha çok kentın merkezi caddeleriyle bazj nokta- lan tutmuşlar. Asker ve polisin baa bölgelerde yoğunluguna karşın, baa semtlerde hi<j bulun- maması dikkat çekiyor. Ülkücü- lerin çoğunlukta olduğu Mevla- na Caddesi'nde bir tek güvenlik görevlisı görülmüyor, gençler caddede... Ülkücü gençlerle konuşuyo- ruz. "Aziz Nesin'in ölmesi gere- kirdi" diyor biri, "Çünkü inanç- lanmızla alay ermeye hakkı yok..." Bir başkası, Pir Sultan Abdal Şenlikleri'nin bu yıl Banaz yerine Sıvas'ta yapılmasını ve anıtının dikilmesinı tahrik edici bulduğunu söylüyor ve ekliyor: "Aziz Nesin'in getirilmesi ise başlı başına tahriktır." Aleviler kaygdıydı Kentin çeşıtli semtlennde gö- riiştüğümüz Alevi yurttaşlar ol- dukça kaygılıydılar. Ama bu, he- men bugün ya da yanna ilişkin değildi. Daha çok gelecekle ilgi- liydı. Bu katliamın ardından he- rnen büyük bir olayın çıkması uzak olasılık olarak görülüyor- du. Bunun en önemli nedeni ölen- lerin arasında Sıvaslı olma- masıydı. Gelecekle ilgili kaygı ise aşın dinci örgütlenmeden kaynaklanı- yordu. Savladıklanna göre son olay da bu birikimin ürünüydü. Çünkü aşın dinci gruplar, "Sıvas fslamiyetin kalesi olacak' diye ör- gütleniyorlardı. "VakıP ya da 'dernek' isimleri altında örgütlen- me çalışmalannın yürütüldüğü binalar kentin her yerine dağıl- mıştı. Yapüğımız araştırmalara göre aşın dinci örgütlenmeler sırasıyla Kemalettin Ibni Hümmam Vak- fı, Milli Gençlik Vakfı, tsmail Hakkı Toprak Vakfı ve bunlann alt örgütleri konusundaki der- nekler aracılığıyla yürütüJüyor. Bu örgütlerin içinde en güçlüsü Kemalettin fbni Hümmam Vak- fı. Vakıf, halen başkanhğını yü- rüten Belediye Başkaru Temel Karamoüaoğhı tarafından üç yıl önce kurulmuş. Bu vakıf, öbür örgütlerin de fınans kaynağ) sayı- lıyor. Vakıf, "Babası Sıvas'ta kadılık yapmış, İskenderiye'de doğmuş. Kahire'de ölmüş Sünni bir alim Kemalettin tbni Hümmam'ın anısına kurulmuş. Bu İslam bilgi- ninin bir eseri varmış, o da henüz Türkçe'ye çevrilmemiş." Yaygııj görüşe göre Kuveyt bağlantılı çalışan Kemalettin tb- ni Hümmam Vakfı yurtdışındaki çeşitli kişi ya da kuruluşlardan sağlanan kaynaklann aktanlma- sı işlevini de yürütüyor. Ulkücülerin de etkin olduğu Sıvas'ta ideolojik örgütlenmeye dayalı biraynşma söz konusu de- ğil. Kürt, Çerkez. Türkmen. göç- men gibi farklı kökenlerden top- luluklar yaşamasına karşın etnik bir aynlık yok. Üretılen politika bütünüyle dinsel kavramiar üze- rine. aynşma ise mezhepler ara- sında. AzizNesin, yaşadığı dehşet dolu saatleri ve nasıl kurtanldığını anlattı: İtfmyedbeıûöldürmeyekaffctı • Sıvas'taki şeriatçı katliamın ilk hedefi olan, ancak kundaklanan otelden kurtanlan Aziz Nesin, yananlan kurtarmaya gelen itfaiyeerinin kendisine'Alçak, namussuz' diye saldırdığını söyledi. Nesin, valınin RP'li başkana yenik düştüğünü de vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Aziz Nesin, yanan oteldekileri kurtarmak için gelen itfaiye erinin "namussuz, aJçak" di- yerek kendisine saldırdığını söyledi. Ne- sin'i kurtaran Lütfi Kaleli de, Sıvas'm RP'li Belediye Başkaru Temel Karamol- laoğlu'nun halkj tahrik ettiğini belirterek, "Vali, belediye başkanına yenik düşmüş- tür" dedi. Aziz Nesin, dün düzenlediği basın top- lantısında, kundaklanan otelde yaşadık- lannı ve nasıl kurtanldığını, aynen şöyle anlattı: "Lütfi Kaleli, beni otelin ikinci katında bir odaya çıkardı. Benzin dumaru her- hangi bir dumana benzemiyor. Orada kaldık, çırpıruyonız. Doğrusunu söyleye- yim ki, şu akhma geldi. Hani insan ölür- ken, geçmişi bir film gibi geçer ya, hayır öyle birşey olmadı. Ölümle pençelenmek- ten öte bir ilişkim oldu. 'Ölürsern' dedim, çok biçimsiz ölmeyeyim ama, bir yandan da kıvranıyorum. Biçimsizliğe giriyorum tabii. Soluğum kesildi, terliyorum, sıcak. Her taraf karanlık zaten, birbirimizi gör- müyoruz. Kapıyı bulamıyoruz. Ben za- ten kalp hastasıyım, iki ameliyat geçirmi- şim, inme geçirmişim. Bütün kaygım, 'Korkan bir adam biçiminde ölmeyeyim' dedim. Ama o da mümkün değil, kıvranı- yorum, müthiş birşey zehirli gaz. Lütfi, "Ölüyoruz ağabey" dedi. 'Ölüyonız, öle- ceğiz. Başka çaremiz yok' dedim. Bir dakika daha kalsaydık ikimiz de kesin ölecektik. Ve ölümün en fed biçimiyle ölecektik. Çıkahm. çabuk ölelim dedim. Biz, ölmek kalmak düşüncesı olmadan, ölüm diye çıktık dışanya. Ben.zor yürü- düm, bir sürü yerlere takılıyorum. Her- hangi bir insan kendi canını kurtarmak için beni bırakabilirdi, Lütfi bırakmadı. Pencereye geldik, pencere camlan kınl- mış. Avazı çıküğı kadar bağırdı, ne bağır- dı bihniyorum. 'İmdat' diye bir ses, çok bağırdı. Uzak bir yerden itfaiye arabası geldi. Pencereden dumanlar falan ve ara- da bir de hava geliyor. Dalga dalga sıcak ve hava geliyor. Denizden burnunuzu çı- kanr gibi hava alıyorsunuz. Merdiveni çıkardılar pencereye. Ama benim pence- Aaz Nesin, Sıvas'ta yaşanan vahşeti anlattı reye çıkacak halım yok. Lütfi beni kaldır- dı, merdivene koydu. Merdivenden dura dura inmeye başla- dım. Aşağıdan yukanya bir itfaiye eri ge- liyor. Ben de umdum kı, itfaiye eri beni öyle göriir, alır kucağına yardım eder gö- türür. Hayır öyle olmadı. Merdivenin tam orta yennde. itfaiye eri, 'Namussuz, alçak' diye bana yurmaya başladı. Çok il- ginç birşey. Beni, düşmanın attığı taşlar değil, dostun attıği gül incitir. Cumhur- başkanrnın, Başbakan'ın ve bakanın şöylediği sözler, bu yalanlar bizi daha çok incitmiştir. İtfaiye en, kandınlmış bir in- sandı. O yanhş da olsa bır inanca inan- mıştı. O adamın beni öldürmek üzere dövmesi, bana o kadar ağır gelmedi Ama aydın, benim birçoğunu lanıdığım kişiler bu yalanlan soylediler. En başta, en büyük yalan kaynağı da fçişleri Ba- kanı'dır. Sonra oradan gjderken bir de tekme vurdu, ben yuvarlandım. Bacaklanmda yaralar var. Bir adam elinde çok büyük sınkla bana saldırrnaya çalışıyor, sanıyo- rum polis olan biri önu durdurdu. Başım- dan yara aldım. kan fışkınmaya başladı. Yere düştüm, yerden sürükleye sürükleye polis otomobiline götürdüler. Polis ara- basına binerken, yine onlardan birisi beni boyuna yumrukluyordu. Araba hareket etti. arkamda oturan sivil polis ceketini çıkardı. benim kan akan başımın altına koydu. Hastaneye götürüldük. Daha sonra bir askeri havaalanma götürüldük. Burada değerli bir albayla, komutanla ta- ruşük. Herşey olup bittikten sonra saat 22.00'de takviye kuyvetleri geldi. neyi takviye edeceklerdi bilmiyorum." 'O hayvanı kurtarmayın' Sıvas Belediye Başkanı Temel Kara- mollaoğlu'nu suçlayan Lütfi Kaleli de. basın toplantısında olayı şöyle anlatü: "Biz Aziz ağabeyle birlikte itfaiye mer- diveninden inerken, Aziz ağabeyi tanıdı- lar. İlk tanıyan da Sıvas Belediye Baş- karu'dır. itfaiye arabasının üzenne çık- mışü, sakalb haliyle 'O adamı kurtarma- yın. o öldürülmeye müstahak adamdır" dedi. Ben 'O bir insandır' diye bağırdım. 'Hayır o bir insan değildir. hayvandır' ibaresini kullandı. Onun üzerine aşağı doğru inerken, itfaiye görevlisi Aziz ağa- beyi bileğinden yakalamak suretiyle, az- gın grubun içerisine imha edilmesi için, linç edilmesi için attı. Aziz ağabey, bir de- miri ancak kavrayabildi. Bedeninin bir bölümü yere doğru sarkarken. bir bölü- mü de asılı kaldı. Bu arada vurulmaya başlandı ve kafasından yara aldı. Sonra 'Polis' diye bağırdım, gelen polisin hima- yesindedezorcanımızı kurtardık. Beledi- ye Başkanı tahrik etti. Hiçbir zaman oradaki kalabalığı dağıtmak için ikna edici olmadı, teşvik edici oldu. Adalelin, laikliğın. devletin temsilcisi Vali. Belediye Başkanı'na yenik düşmüştü, devlet yok- tu. Sekiz buçuk saal devleti aradık, bula- madık. istemiyorum" dedi. 'Başbakanı saçlarından süriiklerkr' Kubilay olaymın bu kadar bü- yük olmadığını vurgulayan Ne- sin. şöyle konuştu: "Devlet uyuyor. Devletin uyu- duğunu. aylardan, vıllardan beri söylüyorum. Halk kendilerini se- viyor zannediyorlar. İnanın ki. bu geridliğe verilen ödün devam ederse, o Başbakan'ı saçlanndan tutup sürüklerler. Salt, başı açık başbakan, kadından başbakan diye. Ve o Süleyman Demirel'i de kravatından tutup sürüklerler. Benim artık bir iddiam yok. Oy almak istemiyorum, para iste- miyorum. Memleketimi gerçek- ten seviyorum." Turkiyelaikdeğü' Nesin, halkın du\gulannı tah- rik ettiğini öne süren ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılınaz için, "Yılmaz'ı, ben görünüşüne göre, aydın bir insan sanıyordum. O da. muhalefet de oy alacaği için, 'Halkın vicdanına. dinine karşı sözler söylenmiş. onun için yapılmış' diye söylüyor. Ona da çok teessüf ediyorum. Kaynak- tan haber alarak. bu yalanlan tekrar edenlere yaak. memleketi felakete götürüyorlar. Uçuru- mun kenannda değiliz, uçuru- mun çok önemli bir yerindeyiz" dedi. Aziz Nesin. "Yani düşmek üzere Türkiye. Mahvolmak üze- redir. Türkiye laik değildir, laik yapmak gerekir. Her gün daha fazla ödün vererek bu gericilere, koşaradımla uçuruma gidiyoruz. Başbakan da, Cumhurbaşkanı da uçuruma gidiyor" di.v£ konuş- tu. Olaylann bu boyuta ulaşaca- ğını tahmin etmediğini, devletin müdahale edeceğini sandığını, ancak yanıldığını aniatan Nesin, sağlık nedenleriyle Sıvas'a git- mek istemediğini, ancak ısrar üzerine kabul ettiğini anlatarak, şunlan söyledi: '"Aziz Nesin gjtti, tahrik etti' diyorlar. Bende ne kadar ku\"vet varmış yahu? Bu tahriki yapsam, işçilere yapanm. ayaklanır. bu hükümet de kalmaz Türkiye'de." 'Dinsizim, ama dinlere saygılıyun' Nesin, her yere haber veril- mesine karşın, çevre illerden an- cak olaylar bittikten sonra. gece 22.00'de yardım geldiğini belirtir- ken. şunlan anlattı: "Yani haberfer her yere gjtti. her yerden de bize geldi. biz kur- tulamadık. O insanlara çok yazık oldu. Üzülüyorum ve üstelik şöy- le bir itham altında bulunuyo- rum, onlann ölmesinin sebebı benmişim gibi. Bir çoğunu tanımıyonım, ben oraya herhan- gi bir çağnlı gibi gitrniş bulunu- yorum. Benim sözlerimden değil bu tahrik, bunu özellikle belırt- menizi rica ediyorum. Bu kişisel bir sorun değil. Türkiye'nin ana sorunlanndan bir tanesi. Bu olayla devlet. şeriata yenik düş- müştür. teslim olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devleti. şeriala tes- lim olmuştur. Cumhurbaşkanf- nın. Başbâkan'ın, ANAP Genel Başkam'nın sözleri, şeriata tes- limiyetin itiraflandır. 'Şeriat iste- riz' diye yüz bin insan bağınyor ve bunlar suçlu olarak beni bulu- yorlar. laik bir yazan buluyorlar. Ben dinsizim, ama bütün dinlere saygımvar. Mûslümanlardan daha çok saygım var. Herdine saygım var, dinsizlik bana göre budur. Kim- seye de, 'Dinsiz olun' demiyo- rum. beni ilgilendirmez. İnsan- lann cennete veya cehenneme git- mesi ilgilendırmez. Benim de cen- nete cehenneme gitmem onlan ilgilendirmez." ŞERIATÇI KATLİAMIN ARDINDAN KOMEDI Soruşturmayaölenlerlebaşlandı AHMETŞIK KENANBtLİZ SIVAS- Sıvas'ta 36 kişinin yakılarak öldürülmesi ve 60 kişinin yaralanmasıy- la ilgili olaylann ardından soruşturma- ya, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlik- leri'ne davet edilenler ve programı düzenleyenlerle başlandı. Gözaltı sayısı 35'te kaldı. Aziz Nesin itfaiye ekipleri ta- rafından otelden çıkanhrken Hizbullah işareti yapan "Şeytaru kaçırmayın" diye bağıran, ardından Aziz Nesin'i yum- mklayan RP'li belediye mecüs üyesi Cafer Elrcalunak'nın gözaltına alınanlar arasında olmadıği bildınldi. "Hizbullah parmağı" Polis olaylarda 'Hizbullah parmağı' üzerinde durmaya devam ediyor. Sivas Valisi Ahmet Karabilgin. 36 kişinin ölü- müyle sonuçlanan Madımak Oteli yan- gınının, "organize" bir hareket olduğu- nu söyledi. Sıvas'taki olaylarla ilgili olarak jl Emniyet Müdürlüğü'nün yani sıra İçiş- leri Bakanlığı'ndan gelen müfetlişler ve mcrke? \alileri dc soruşturmaya katılı- yor. İlk asamada üç olan mül'ettiş sayısı 10'a çıkanldı. Polis ve müfettişlerin olayla ilgili soruşturmaya 36 kişinin ya- narak ölümüyle sonuçlanan otel yangı- nını kimlerin çıkardığına öncelik ver- mek yerine Pir Sultan Abdal Kültür Etkinliklenni düzenleyenlerden başla- ması dikkat çekti. Polis ve müfettişleri ilk iş olarak davetliler listesine ve şenlik programına el koydular. Ardından Aziz Nesin'in şenliğin ilk günü yaptığı ko- nuşmayı incelediler. Video çekimleri incelemeye alındı Olaylar sırasında gerçekleştirilen yi- deo çekimleri de incelemeye alındı. İlk gece gözaltına alınan 35 kişinin sorgula- ması sürüyor. Gözaltı sayısı artmazken video çekimlerinin izlenmesinden sonra olayda ön planda olanlarin da belirlenc- rek gözaltına alınacağı bildirilivor. _ Sıvas hmnıyet Müdürü Doğukan öner. soruşturmayla ilgili açıklama yapmayacağını söyledi. Hizbullah parmağı Cuma namazı çıkışmda göstericilerin başında bulunanlann Hizbullah ve Bozkurt işareti yapmalan. soruşturma- da bu unsuru ön plana getirdi. Bozkurt işareti yapanlann daha sonra gen plana çekildiğine dikkat çeken emniyet yetki- lileri, daha çok dini gruplar üzerinde duruyorlar. Bu arada Sıvas Belediye Mcclis üycsı Cafcr Erçakmak'ın da Aziz Nesin itfaiye ekipleri larafından Madımak Otel'den çıkanhrken Hizbul- lah işareti yapması ardından da Nesin'i yumruklamasını göstercn rcNİmlcr dün bazı gazetclcrdc \er aldı. Bu somui dclil- lere karşın Erçakmak hakkında herhan- gi bir işlem yapılmaması dikkat çektı. Vali: "Olaylar organize" Sivas Valisi Karabilgin. olaylan dı- şardan gelen kişilerin tırmandırdığı ko- nusunda. buaşamada sağlıklı birbilgi>c sahip olmadıklannı bclirterck. soruş- turmanın çok vönlü olarak sürdiirüldü- ğünü belirtti. Karabilgin. bır soru üzenne, olayla- nn "organize" olduğunu bclirterck. "Bu çapta bir olayın organize olmaması mümkün değil. Organize olarak başladı ve öyle devam etti. Kültür Merke/i'nin basılması, Aziz Nesin'in linçedilmck is- tenmesı ve valiliğe karşı geiinmesi. olay- lann organize olduğunun bir göstergesi- dir" dedi. Olaylan dısardan aelen kişi- lerin tırmandırdığı yolunda, bu aşama- da ellerinde sağlıklı bir bilgi bulunmadı- ğını. ancak soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü kaydeden vali Karabilgin. "Gözaltına alınan sanıkla- nn sorgulan sürüyor. Olaylann seyri sırasında çckilen video görüntüleri de- ğcrlcndirilerek, olayın sorumlulannın bclirlenmcsine çalışılıyor" diye konuş- tu. Savcı: "Yorum yok" Soruştuımayı yürüten Sivas Cumhu- nyct Başsavası Ökfay Irdem ise. vali K..rabilgin'in "olaylann organize oldu- ğu" volundakı sö^lcrirtc karşılık. bu konııda bır >orum yapmayacağını bil- dirdi "Ben dclil olmadan konuşmam" dı>on İrdcnı. gözaltına alınan sanıkhınn sorııuMinun sürdüğünü bclirterck. "So- ruşinnna devam cdıyor. Ark.ıdaşlan- mı/ ı'ö/altına alınanlann ıl'adclcrinı alı\oı. Bııudiinsonrada, \cnı lespiledı- lcccklcnn ıl'.ıdclcri almaı.ık. Olaylann sorumluUmnı bclırlcmcılc vıdco görün- tüleri vc foloğr.ıll.ırdan yanırlanac;ı- 21/" dedi. POUTIKA GUINLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Ödlek Saldırganlar... Sıvas'ta gözü dönmüş canilerin 36 kişiyi diri diri yak- malarının nedeni, yazar Aziz Nesin mi? Kimi köşe yazarları ve kimi televizyon yorumcuları olaya her zaman olduğu gibi yine "şaşı" bakmayı sürdü- rürlerken, olayın laik Türkiye Cumhuriyetine yönelik oldu- ğunu nedense görmemezlikten geliyorlar.. Sıvas'ta Madımak Oteli'nde 36 kişi diri diri yandı. 60'ın üzerinde insan. yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hükü- met, tüm bu olup bitenler karşısında susmaktan öte bir şey yapmadı. Bu insanlık dışı olayın sorumlusu Sıvas haikı değil, Sı- vas'ı sıyasi çıkarları için kullanan, yoksul halk çocukları- nı kandırıp Madımak Oteli'ne doğru yürüten, Atatürk Büstü'nü ve Pir Sultan Abdal Heykeli'ni kırdıran çağdışı düşüncedir. Sıvas'ta yaşanan vahşet, "köktenci dincilerin' Pir Sul- tan Abdal Kültür Etkinlikleri'ni fırsat bilip önceden hazır- ladıkları "kanlı irtica eyleminden" başka bir şey değil- dir. Aziz Nesin'in yaptığı konuşmada, "kışkırtıcılık" filan da yoktur. Zaten asıl hedef Aziz Nesin değil, Vali Ahmet Karabilgin'dir. Sıvas halkı, olaylann içinde yer alanların, 14-17 yaş arasmdakı imam hatipli çocukların. çember sakallı, cüb- beli 40-60 yaşlanndaki kişiler tarafından yönlendirildiği- ni çok iyi biliyorlar. Diyorlar ki: "Olaylann içinde Refah Partili belediye meclisi üyele- ri vardır. Asıl hedef Aziz Nesin değil, Vali Ahmet Karabil- gin'dir. Çünkü vali, 1,5yıldırgörevdedirveAtaturkçüdü- şünceleriyle köktenci dincilerin boy hedefi olmuştur..." 24 yıl önceye götürmek istiyorum sizi... Erol Toy'un yazdığı, Halk Oyuncuları Tiyatrosu nun sahneye koyduğu Pir Sultan Abdal oyunu, 1969 yılında Tuncelideyasaklandı. Valininyasaklamakararına karşı çıkan halkın üzerine, güvenlik kuvvetleri ateş actı ve bir kişi öldü. Gözaltına alınan tiyatro sanatçıları ise ağır iş- kence gördü. 1990-1992 yılları arasında da Pir Sultan Abdal oyunu, yine kimi valiler tarafından "sakıncalı" görülerek oyna- tılmadı. Tiyatro yöneticıleri, sanatçılar, bu nedenle gö- zaltına alındı. Neden anlatıyoruz tüm bunları? Çünkü Sıvas'taki kanlı vahşet, Aziz Nesin'in konuşma- sından kaynaklanmamıştır. Bu tür olaylann başlamasın- da, hem siyasal iktidarların hem de yöneticilerin büyük payı vardı. Pir Sultan Abdal'a duyulan öfke ve kin, yıllar- dır sürüp gitmekteydi... Ayrıca, son yıllarda Türkiye'de, dönek Marksistlerin ve köktenci dincilerin Kemalizme ve laik Türkiye Cum- huriyeti'ne karşı yürüttükleri eylem, giderek yoğunlaş- maktadır. Yazar Aziz Nesin, dün sabah Ankara'da düzenlediği basın toplantısında şöyle diyordu: "Benim yaptığım demokrasiyi, hoşgörüyü savunmak- tır. Ben bir yazarım. Işim de konuşmak ve yazmaktır. Sı- vas'taki konuşmamda dinsizlik propagandası yapma- dım. Benim bütün dinlere saygım vardır Ben de Müslü- man bir ailenin çocuğuyum. Aklı olan bir kişi inançlara karşı gelemez..." Aziz Nesin'e kimi köşe yazarları, kimi televizyon yo- rumcuları saldmya geçti... Diyorlar ki: ^ » !'Uğur Mumcu öldürüldü, Kemalistter ayağa kalktf..." J Bitmedi... "Aziz Nesin konuştu, yobazlar otel yaktı..." Kıyaslamaları bu kadar da değil... Diyorlar ki: "Bunak Aziz Nesin..." Dün belirttiğim gibi entel sofralarından camilere dek uzanan bir zincirin halkalarma göre, Kemalist olmak suç... Suç olmayan nedtr? Düzene ayak uydurmak... Yükselen değerleri savun- mak... Patronların orasını burasını yalamak... Maaşını dolar üzerinden almak... Patronla anlaşma yapıp tele- vızyona ve gazetesıne getirdiği ilanlardan komisyon ko- parmak... Işte bu tipler, bugün köktenci dincilerle "demokrasi" adına "insan hakları" adına, "çağdaşlık" adına, "düşün- ce ve vicdan özgürlüğü" adına el ele ve kol koladırlar... Dikkatle izleyin bu kişileri... Hepsinin ne mal olduğunu göreceksiniz ve onlan da- ha yakından tanıyacaksınız... Onlar hem ödlektirler hem de saldırgan... Sakın korkmayın... Ölenlerin sayısı 36'ya yükseldi Haber Merkezi - Sıvas katlia- mında ölenlerin sayısı 36'ya yükseldi. Hastanedctedavi gö- ren 21 kişiden 4'ünün durumu- nun da çok ağır olduğu bildiril- di. Ölenlerin cenazeleri dün Sıvas'tan memleketlerine gön- derilmeve başlandı. Sı\as Valisi Ahmet Karabil- gin, cenazelerin toplu olarak uçakla gönderilmesınin söz ko- nusu olmadığını belirterek, ya- şamını yitiren 36 kişiden yalnız- ca bir kişinin kimliğinin henüz belirlenemediğini açıkladı. Sıvas olayîannda yaşamını yitirenlerden kimliği belirlenen 35 kişinin isimleri şöyle: "Asım Bezirci (Yazar-Eleş- tirmenl. Hasret Gültekin (Ozan), Serkan Doğan, Behçet Aysan (Şair-Ankara), Yeşim Ozkan. Kenan Yılmaz (Anka- ra). Menekşe Kaya, Nurcan Şahin (Ankara). Muhlis Akar- su (Sanatçı), Mübibe Akarsu (Muhlis Akarsu'nun eşi) (An- kara), Murat Gündüz (Anka- ra), Ahmet Alan, Handan Metin (Ankara), Ahmet Öz- yurt (Ankara), Muammer Çi- çek. Belkıs Çakır. Koray Kaya, Erdal Ayrancı(Kameraman) (Ankara). Asaf Koçak (Kari- katürist-Ankara). Huri Ozkan. İnci Türk. Özlem Şahin. Yase- mın Sivri, (Ankara), Sait Me- tin, Ahmet Öztürk, Asuman Sivri, Uğur Kaynar (Şair-EI Yazmalan Yayınevi sahibi). Sehergül Ateş, Edibe Sultan Ağ baba, Gülender Akça (Anka- ra). Gülsüm Karababa (Anka- ra), Carina Cuanna (Ankara), Nesimi Çimen (Ozan), Mehmet Atay (Tiyatro sanatçısı), Serpil Canık (Ankara)." CUMHURİYET YOLUNDA Yunus Nadi 30.000 lira (KDV içinde) Çagdaş Yaymlan Turkocağt Cad. 39-41 Cağaloğlu-İsıanbul Ödemdi gönderilmez. DOSTUM MOZART Nadir Nadi 8. bası 30.000 lira (KDV iv-inde> Çaidaf Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cagaloğlu-hranbul Ödemeli gonderilme?. DUŞUMJYORUM OYLEYSE VURUN llhan Selçuk 21 bası 40.000 lira (KDV içinde) Cı/vttof \a\inlw TurkocaÇt Cad 39-41 Cagaloğlu-lstanbui Ödemeli gonderilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear