Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25TEMMUZ1993 PAZAR
12 DIZIYAZI
Bakanhksustu,Aktaşbasbrdı
AKTAŞDOSYASI
Aktaş
abonelerini
neler
bekliyor?
HÜRRİYETUYMAZ
A,
-5-
A
ktaş Elektrik'in bu uygu-
lamalan karşısında, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı ile TEK'te suskun-
luk süriiyor; TEK^n AK-
TAŞ binasında bulunan
bir kaç denetçisinin ise
orada neyi denetlediği merak ediliyordu.
Çünkü haksızlığa uğrayan abonelerin
karşısına bu denetçilerden birinin çıktığı
ve olaya müdahale ettiği görülmüş du-
yulmuş değildi.
EMO Istanbul Şubesi sürekli top-
lantılar düzenliyor, mahalle muhtarlan
bir araya geliyor, hatta bunfardan bazı-
lan.mahallesakinleriniotobüsleredoldu-
rupAKTAŞbinasınınönündegösteridü-
zenliyordu. Tûketiciler Demeği'nin de
aralannda bulunduğu bir grup, Bakanb-
ğa iletilmek üzere imza toplamaya başla-
mışvekampanyaboyuncatoplananimza
25bineulaşmıştı.
Valilikten ihtar
Şikâyetlerin ve gösterilerin yoğun-
laşması üzerine Istanbul Valiliği de ola-
ya el koyuyor ve bu olay "AKTAŞ'a Son
İhtar" başbğj altında gazetelere manşet
oluyordu. İstanbul VaÜsi Hayri Kozak-
çjoğhı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı Müşaviri Mustafa Mendikioğlu,
TEK Istanbul Bölge Müdürii Nadir Baş
ve AKTAŞ yöneticileriyle vilayette iki
saat süren bir toplantı yapmıştı. Toplan-
tıda, vatandaşlann şikâyetleri videodan
AKTAŞ yöneticilerine izlettirilmiş ve
"Kuruma deriial çekidüzen verin" uyansı
yapılrruştı. Basma kapah olarak yapılan
toplanüda, yûksek fatura gönderen, iti-
razlan dinlemeyen ve düşük voltaj nede-
niyle vatandaşlann elektronik araç-
lannın bozulmasına yol açan AKTAŞ
yetkililerine "Ya düzd ya dûzeltiriz" de-
nilmişti. AKTAŞ Genel Müdürii tlker
Berkan ise "Hatalannız var mı?" soru-
suna. "Her şey yüzde yûz doğm oiacak
diye bir şey yok. Düzettilecek şeyler var,
onlar üzerinde çalışıyoruz'' diye yanıt ve-
riyordu.
Kimse gıkını çıkaramadı
Ancak bu toplanttnm da AKTAŞ'm
haksız uygulamalannı durdurma konu-
sunda pek fazla yaran olmadı. Şikâyetkr
süriiyor, AKTAŞ binasında vatandaş-
larla yetkililer arasında yumruklaşmaya
kadar varan tartışmalar çıkıyordu. AK-
. ktaş, her önünegelenin canını
yakıyor, üstelik bundan uluslararası
kuruluşlar bile kurtulamıyordu.
sıradan vatandaşlar, şikâyetlerini
ilettikleriBakanhk 'tan yanıt
verilmemesini doğalhkla karşılamayı
başarabilseler de, bu dev kuruluşlar,
"basında adlanmngeçmesini
istemediğiiçin",gıkını çıkarmadan yüz
milyonlukfaturaları ödüyorlarch
TAŞ, her önüne gelenin canını yakıyor,
üstelik bundan uluslararası tanınmış ku-
ruluşlar bile kurtulamıyordu. Sıradan
vatandaşlar, şikâyetlerini ilettikleri Ba-
kanhk'tan kendilerine yanıt verihneme-
sini doğalhkla karşılamayı bir süre sonra
başarabılseler de, bu dev kuruluşlar.
"basında adlannın geçmesini istemediği
için", gıkını çıkarmadan yüz milyonJuk
faturalan ödemek zorunda kalıyor. an-
cak bakanlığın tavnna da fena halde
içerliyordu.
Mahkeme kapılan
Bu arada, AKTAŞ'a dava acanlann
sayısı da her gecen gün çoğabyordu. An-
öyle olmadığinı ortaya koyuyordu. AK-
TAŞ, aldığı fazla paralan iade etmeye
mahkûm ediliyordu. İstanbul'un Anado-
lu yakasındakı bir şirket, 10 ay boyunca
son taıjfe üzerinden fatura göndererek.
kendisinden normal tüketim bedelinin
çok üstünde para aldığı gerekçesiyle
AKTAŞ'a karşı açtığı davayı ka-
zanmışü. Mahkeme. AKTAŞ'ın sözko-
nusu şirkete elektriği tüketildiği dönem-
deki tarife fiyatından değil, son tarife
üzerinden sa'ttığıru saptamıştı. Taraf-
lann mahkemeye verdikleri dosyalar
üzerinde inceleme yapan bilirkişi heyeti,
davacı şirketin AKTAŞ'tan alacakh ol-
duğunu saptamış, ancak AKTAŞ'ın bu
bilirkişi heyetine itiraz etmesi üzerine
özel şirket mizah dergilerinde boy gös-
termeye başlıyordu. Özel televizyon ka-
nallanndan birinde "Hıbır Man"in boy
hedefi haline geliyor, ama Hıbır Man de
vatandaşı bu şirketin elinden kurtaramı-
yordu. Vatandaş, artık bu şirket karşı-
sında hepten çaresiz ve yapayalnızdı.
Ancak takvimler 24 Haziran 1993'ü
gösterdiğınde, "Danıştay'ın, AKTAŞ'ın
sözleşmesini iptal ettiğjne" ılişkın haber
gazetemizde yayımlandığında. Anadolu
yakasında şenlik başladı. Vatandaşlann
kimisi "Hepimize geçmiş olsun" derken.
kimisi de "Onlar yine görevde kalmanuı
yoiunu bulurlar, adımı yazmayın, daha
sonra durmadan bizimle uğraşıyorlar" di-
yordu. Çoğu da karara ınanaraıyordu.
Danıştay ve Anayasa
Ancak karar gerçektı. TEK işçisi Va-
hap Eycan'ın, bundan üç yü önce özlük
haklan için Ankara 4. tdare Mahkeme-
si'nde açtığı, ancak mahkernenin "görev-
sizük" karan vermesi üzerine Danıştay'-
da görülen dava. şirketin TEK ile yaptığı
sözleşmenin iptalıyle sonuçlanmıştı.
Çünkü Eycan'ın avukatı Kemal Kele-
şoğlu, açtığı davanın başvurusunda, mü-
vekkilinin özlük haklannın yanı sıra şu
savlarda bulunmuştu: "Toplu Konut ve
Kamu Ortaklığı Kurulu. devri y apılacak
olan iş biriralerini »e yerierini betirie-
memiştir. İhale açıbnanuştır. Gazete ilanı
Hııkukvular. AKTAŞ'ın yasal olarak işievinin bittiğmi söylüyor, aboneler ise bundan sonra ne yapacaklarmı merak ediyor-
du. Şirketin sözleşmesi iptal edildiyse aboneler bundan böyle kimi muhatap alacaklar, faturaları nereye ödeyeceklerdi?
cak açılan davalann sonuçlanması za-
man alıyor, abonelerin büyük bir bö-
lümü de mahkeme kapılannda sürün-
mektense, lanetler yağdıra yağdıra gidip
şirkete borcunu ödüyordu.
Şirket yetkililerinin, usulsüz hiçbir
uyguiamalannın olmadığını, fatura-
lann, tüketildiği dönemdeki fiyattan de-
ğil, en son tarife üzerinden düzenlenerek
"şişirilınediğini" gazetemize gelerek izah
etmeye çalıştığı günlerde, vatandaş lehi-
ne sonuçlanan davalar, bunun hıç de
dosyaJar ikıncı bir bilirkişi heyeti tarafm-
dan incelenmişti. Ancak ikinci heyet de
aynı karara vanyor ve AKTAŞ'ı, davalı
şirketten fazladan aldığı 15 mıiyon 631
bin 588 lirayı, yüzde 48 reeskont faiziyle
geri ödemeye ve aynca mahkeme mas-
railannı ödemeye mahkûm ediyordu
Danıştay karan sevinci
Dava acamayanlarda ise "bir dokun
bin ahişit"sürüp gidiyordu. AKTAŞ adı
dillerden düşmüyor. bir süre sonra da bu
yapUmamıştır. Böylece başka şirketlerin
katılması önlenmiştir. Sözleşme 15 yıl ye-
rine 30 yıllık yaptmuştır."
Danışta> 10. Dairesi ise 29 Nisan 1993
tarihinde, AKTAŞ'ın TEK ile yaptığı
'tşletrae Devir Hakkı SözleşTnesTni oy-
birliği ile iptal etmişti. Sözleşmenin ipta-
line üişkin kararda şöyle deniyordu:
"Mevzuatın ve dava konusu sözleşmede
mevcut hükümlerin incelenmesinden,
3096 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde
yapdan Işletane Devir Hakkı Sözleşmesi'-
nin, konusunu kamu hizmetinin oluştur-
duğu sözleşmenin, kamu imtiyaz sözleş-
mckrinin tiim unsurlannı taşıdığı, imtiyaz
sözleşmesi niteliğinde bulunduğu analaşt-
bnaktadır. 2709 sayılı T.C. Anayasası'-
nın 155. maddesi 2. fıkrasıyla. 'Danıştay,
davalan görmek, Başbakan ve Bakanlar
Kurulu'nca gönderilen kanun tasarılan
hakkında düşünce bildirmek, tüzük ta-
sanlannı ve imtiyaz şartlaşma ve sözleş-
melerini incelemek, idari uyuşmazlıklan
çözümlemek ve kanunla gönderilen diğer
işJeri yapmakla görevlidir' şeklinde getiri-
len MÎkümle. imtiyaz sözleşme ve şartiaş-
malannı incelemek görevinin Danıştay'a
ait olduğu belirienmiştir.
Bu görevin Anayasa ile Danıştay 'a ve-
rilmiş olması ve Anayasa bağlayıcüığı te-
tnd ilkesi ve Danıştay Kanunu'nun 23/d,
42/c ve 46/b maddeleri hükümleri karşısı-
nda, kamu hizmeti imtiyaz sözieşme ve
şartiaşmalannın Danıştay 'ın incelemesiıı-
den geçirilmesi gerekmektedir.
Anayasa hükmüne uyulmadan, Damş-
tay'ın incelemesinden geçirilmeden yûrür-
lüğe konulduğu anlaşılan TEK Ue AK-
TAŞ Elektrik Ticaret A.Ş. arasında ün-
zalanan işletme devir hakkı sözleşmesinin
ipteline oybirUğiyle karar verildi."
Aboneler fatura şaşkını
Bu karar üzerine hukukçular, AK-
TAŞ'ın yasal olarak işievinin bittiğini
söylüyor, aboneler ise bundan sonra ne
yapacaklarmı merak ediyordu. Şirketin
sözleşmesi iptal edildiyse aboneler bun-
dan böyle kimi rauhatap alacaklar, fa-
turalan nereye ödeyeceklerdi?
Bakanhk. gazetemize de gönderdiği
yazılı açıklamada, AKTAŞ'ın görev
bölgesinde hizmet vermeyi sürdüreceği
bildiriliyor ve şöyle deniyordu' "Vahap
Eycan tarafından açılan davada, TEK
üe AKTAŞ Elektrik Ticaret A.Ş. arası-
nda imzalanan 30.3.1990 tarihli İşletme
Hakkı Devir Sözleşmesi'nin Toplu Ko-
nut Kamu Ortaklığı Kurulu'nun devri
yapdacak iş birimlerini ve yerierini belir-
lemediği. ihale açılmayarak ve gazete
ilanı yapılmayarak başka şirketlerin
başvurusunun önlendiği, sözleşme süresi-
nin 15 yıl yerine 30 >ıl olarak öftgörüldü-
ğü yolundaki iddialardan yola çüularak,
bakanlıkca hukuka aykın işlem
yapüdığı imajı yaratılmaya çalrşılmıştır.
Temyiz yolu açık
30% sayılı kanun, şirketlere görev
»-emıe yetkisini Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanlığrnın önerisi üzerine Bakan-
lar Kurulu'na vermiştir. Görevlendirme,
yasaya re buna davalı hukuki mevzuata
uygundur. Ilgili kanun ayrıca. şirketlerin
görev süresinin 99 y ıla kadar olabileceğmi
öngörmektedir. Şirketle yapdan sözleşme
30 yıl sûrelidir.
Ote yandan, anılan davada Danıştay,
ilk derece mahkemesi olarak karar vermiş
olup, temyiz yolu açık bir karardır. Ka-
rara. Danıştay Dava Daireleri Kurulu
nezdinde temyiz yoluyia itiraz edilecektir.
AKTAŞ, görev bölgesinde hizmet venne-
yi sürdürmektedir."
YARK¥: Borsadayangııı
Danıştay karanndan sonra faturasını ödemeyip icraya verilenler, elektriği kesilenler çaresiz değil
VatandaşAktaş'a "menl müdcüıale"cknasıaçabiüv
- Yani. bu ne demek oluyor?
ŞEKERCtOĞLU- Görevsizlik karan-
nın Danıştay ca kabulü ve dosyayı esas-
tan değerlendirerek karara varması, tek
başına verilen bu karar, AKTAŞ'ın ileri
sürdüğü "Olay sadece bu sözleşmeye
bağh değildir. Bakanlıkla başka sözleş-
melerimiz de vardır" gibi iddialannı çü-
rüonektedir. "Zımnen ilga" denen bir
olay var burada. Danıştay, zaten bunu
kabul ederken. Bakanlar Kurulu ka-
ran, görev şirketi sözleşmesi gibi olay-
lardan gelen işletme devir hakkı sözleş-
mesinin dayanaklannı da zımnen Ana-
yasa'ya ve hukuka aykın bulmuştur.
- Ama o sözfeşmelerin yfirürlükte olduğu
belirtilerek karann uygulanamayacağı
izlenimi y aratılıyor?
ŞEKERCtOĞLU- AKTAŞ Elektrik ile
TEK arasında AKTAŞ'ın başka diğer
sözleşmeleri, bu imtiyaz sözleşmesini
tamamlayan unsurlar olabih'r. Ancak
imtiyazm (ayncalığın) kendisi yasaya ve
Anayasa'ya aykın olunca, bunu ta-
mamlayan diğer anlaşmalann ayakta
olduğundan bahisle, Danıştay ka-
rannın uygulanmaması düşünülemez.
Burada ilginç bir dunım da, TEK'in
yasa koyucu tarafmdan vatandaşın
elektrikle ilgılı konulannda, kamu dü-
zenini koruyacak bir müessese olması-
na karşın bu yasadışı ayncaüğı veren ve
kendisine karşı dava açılan taraf ol-
masıdır.
Kammca TEK, kendisine Anayasa'-
ya uygun bir şekilde emanet edilmiş bu
hakkı verdikten ve bu hakkı n vatandaş-
lann sızlanması ile kötüye kullanıldığını
da gördüktensonra, hâlabudavayı diğer
kanun yoUanna giderek, vatandaşın eü-
ne geçirdiği bu fırsaün
engeli olmaması gerekir.
Hele Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı'-
nın böyle bir yola girme-
si, vatandaştan gelen
feryatlan duymaması,
sadece yasal boyutu de-
ğil, bizce poütik olarak
değerlenduildiğinde
dahi, çok yanlış bir ta-
sarruf olacaktır. Çünkü
AKTAŞ. eline gecirdiği
özel teşebbüsü güzel
gösterme fırsatını dahi
kullanamamış ve özel
teşebbüsü güzel göste-
ren ve koruyanlan dahi
hüsrana uğratmıştır.
- Danıştay, bu karan 29
nisanda almış olmasına
karşın, neden iki ay son-
ra taraflara tebliğ etmiş
olabilir?
ŞEKERCtOĞLU- Bir
karann alınması, 5 üye-
ye ayn ayn imzalattın-
lması belirli bir prosedür
konusudur. Bunda kötü
niyet aranmaması gere-
kir. Normal işleyiş bu-
dur.
-Aboneier faturalannı
işlemin haksızlığını orta-
ya koyması olanaklıdır.
Yani her iki durumda da
"men'i müdahale"davası
acılabilecektir.
- Bu Danıştay karan, yü-
rütmenin durdurulma-
ması halinde TEK tarafı-
ndan uygulanacak mı?
ŞEKERCtOĞLU- Bir
yargı karannın uygu-
lanjp uygulanmaması,
bu devletin devlet olup
olmamasıyla ilgili bir so-
rundur. Çünkü devlet
yargı kararlanm her ne
pahasına olursa olsun
uygulatmak zorundadır.
-Borsada mağdur durum-
da kalan yanrımcılar ne
yapabüir?
ŞEKERCtOĞLU- Ben.
borsa yasalannı etraflıca
incelemedim. Ancak
borsa, bir senedin gelece-
ği hakkında, onu yakın-
dan ilgilendiren bügileri
sunmak zorunda ye
bunu sunmadan kişilerin
parasnıı bu senede
yatırmışsa, bu fiilinden
ötürü haksızlığa uğrayan
kişilerin dava açıp ispat
Avukat Metin Şekercioğlu: TEK, vatandaşlann sızlanması ile
hakkın kötüye kullanıldığını da gördükten sonra, bu davada diğer
kanun yollan ile vatandaşın bu fırsatının engeli olmaması gerekir.
AKTAŞ'a ödemek istemiyor. Ödemez- kaldığı süre ıçınde, icraya verilen kişi- ederek haklannı alması olanağı bulun-
leree ne olur? nin, icra emri eline ulaştıktan itibaren malıdır, çünkü hukukun genel ilkeleri
ŞEKERCtOĞLU- Faturayı ödemeye- en geç 7 gün içinde îcra Memurluğu'na böyle emrediyor.
ne iki türlü yapunm uygulanır. Bunlar- başvurup, lcratetkikmerdihâkımınden -Bu Danıştay karan, AKTAŞ'ın daha
dan binsi. icraya verme yoludur. Bir di- karar alması olanaklıdır. Veya elektriği önceki uygulamalannı da hukuki yönden
ğeri de özel ya da tüzelkişilerin elektriği- kesildiğinde. AKTAŞ için sulh hukuk etkfler mi?
nin kesilmesi yoludur. Bu karann canlı mahkemesine dava açıp bu konudaki ŞEKERCtOĞLU- Danıştay karannın
geçerliliği, genel kural olarak haksız iş-
lem veya karann en başına dönerek,
yanlış işlem veya karan hiç vaki ol-
mamışsaymaktır.
Ancak burada özel hukukun (Yurt-
taşlar Yasası, Borçlar Hukuku) i>i niyet
kötü niyet gibi her işleme özel kurallar-
da "Vatandaşın hukukunu tayinde dev-
reye gjreceğinden, dava açan kişilerin
öznel durumlanna göre hâkimlerin hü-
küm vermesi gerekeceğı düşüncesin-
deyim.
• Danıştay karan, TEK'e ne gibi so-
rumluluklâr vüklüyor?
ŞEKERCtOĞLU- TEK'in durumunu
az önce anlatmıştık. TEK ve hatta
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlığY-
nın işlemi Danıştay'ca yanlış bulun-
muştur. Çünkü metni Bakanlıkca hazı-
rianan bir sözleşmenin iptali sözkonu-
sudur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı, mahkeme karan iptal edilmiş
olup, kesinleşmiş olsa bile, yani şu an-
daki durum kesinleşmiş olsa bile, yeni-
den bir işlem yaparak yanlışını tekrar
edebilir ve maalesef hukuka karşı diren-
me olan son derece üzücü bu durumlar,
12 Eylül sonrası hükümetlerinin alı-
şkanlığı derecesine bile varmışür.
Bakanhk veya TEK. karan uygula-
maktan kaçınır ya da acz içine düşerse,
bunu zorlayacak bir makam gene siyasi
organın kendi mekanizması olması ge-
rekir. örneğin başbakan, bakanı azle-
debilir. Muhalefet, Meclis'teki denetle-
me mekanizmalannı çalıştırâbih'r ve se-
çimlerde halkımız bunun hesabını sor-
ma>ı bilirse güzel bir hesap sorabilir.
Bİ1Tİ
I) Oi,\ K İ K 1 \ I . l K İ . 1
HER HAFTA KARADENİZ
31 TEM. - 08 AÖJS AYDER VE KAÇKAR DAĞI
il
2.000.000,-TL
31 TEM. - 15 AGtK ALTIPARMAK VE KAÇKAR GEÇtŞL.. 3.250 000,-TL.
07 -15 AOSTOS AYDER VE KAÇKAR DAÖl
14 - 22 AÛLSTOS AYDER VE KAÇKAR DAĞL
21-29Aâ£TOS KAÇKAR DAĞI GEÇtŞL- „....
21 - 29 AÛLBTOS AYDER VE KAÇKAR DAĞL
28 AĞUS. - 5 EYLÜL AYDER VE KAÇKAR DAĞI—
Diğer gezıler için brojür istcyınız.
.. 2.000.000,- TL
... 1000.000,- TL
2.000.000,-71
2.000.000,- TL
.....2.000.000,-TL
• OCJZALA İLKİZVI & SÜIDlİZ ÜHİ/.I11 H
TEL: (1)246 41 86-225 55 09
tLAN
T.C.
İPSALA ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo: 1992/312
Karar No: 1993/326
Davaa Ayşe özer tarafından davalı Veysel Özer aleyhine açılan
boşanma davasının mahkememizde yapılıp bitinien açık yargılaması
sonunda:
Yukanda esas ve karar numarası yaah 22.6.1993 tarihli karan ile
davacının davasının kabulüne karar verilmiş olup, Ordu ili, Kabataş
ilçesi, Elbeyi köyü, cilt: 018/01. sayfa: 20, kütük sıra no: 1 l'de nüfusa
kayıtlı davaa lsmail kıa, 1954 d.lu Ayşe Özer ile davalı Mehmet oğlu.
1956 d.lu Veysel Özer'in. M.K.'nun 132. maddesi gereğince terk sebe-
biyle boşanmalanna karar verilmiştir. Davaa tarafından verilen ad-
reste davetiye tebliğ edilemeyen, zabıta kanalıyla yapılan arastırma
neticesinde tebligata yarar açık ve sari adresi tespit edilemejen, Istan-
bul üi, Fatih, Sofular Cad. No: 90, kat 5'de davalı Veysel Ozer'e işbu
hüküm metninin ilan tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı. yukanda is-
mi belirtilen davab yönünden ilanen 15 gün içerisinde karar temyiz
edilmedığı takdirde karann kesinleştirilmiş sayılacağı hususu ilanen
davalıya karar tebliğ yerine ilan olunur. 7.7.1993
Basın: 49881
İLAN
YENİCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1989/15 Esas
1993/47 Karar
Davaa Sosya] Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili Av.
Büge Tuğral tarafından davalılar Göcay İnşaat A.Ş. Turabi Yıldınm,
Ibrahim Eviş ve Polat Bayük haklannda açılan tazminat davasının
mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen karar;
Davalılardah Turabi Yıldınm ve Polat Bayük'ün adresleri zabıta
tahkikatlanna rağmen saptanamadığından mahkememizce davanın
kabulüne, 26.862.440 liranın 26.775.425.04 lirasının onay, 871.024
TL.'nın sarf ve odeme tarihinden iubaren işlemış ve işleyecek yasal
faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak da-
vaa idareye verilmesine, fazlaya üişkin haklannın saklı tutulmasına,
268.624 TL. harcın yine davalılardan müştereken ve müteselsilen
alınmasına,
639.249 TL. nisbi vekalet ücretinin ve 1.161.400 TL. yargılama gi-
derinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar
verildiği, ancak bu karar davalılardan Turabi Yıldınm ve Polat Ba-
yük'e tebliğ edilemediğinden bîı karann yayım tarihinden itibaren 8
gün içinde temyiz etmedikleri takdirde karann kesinleşeceği hususu
tebliğ olunur.
Basın: 49921
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Ölümden Dönenin Anlattıklan: (6)
Ölenler mi Şanslı,
Kurtulanlar mı?Kurtulmaktan umudunu kesmiş, ozan Zerrin Taşpmar,
Madımak Oteli'nin dar koridorunda "Ardıç Kuşu" şiirini
anımsadı mı kimbilir
"Bir ardıç kuşuyum benltoprağa düşeceğim bir gün/
içimde çimlenen tohum çatlatıp yüreğimi/ağaca dönsün
ve yüzyıl yaşasm diye/Hiç ardıma bakmadan öleceğim.
Yüziinü biriktiriyorum şimdi."
Zerrin Taşpnnar'la konuşmama ara verdiğim sıra, Zerrin
Taşpınar'ın, Lütftye Aydın'ın, Metin Albok un, Behçet Ay-
san'ın kitaplannı aldım...
Zerrin Taşpınar, şöyle anlattı kalanını serüvenlerinin:
-... Oradan çıktık, ben oanyada bir iki dakika sonra, pek
de bayılmayayım, ayakta kalayım diye düşünüyordum,
böyle bir uyku hali, uyuyup yok oluvermek, bırakıp bir ke-
nara oturmak...
-Zehirlenme belirtileri mi? Nedir?
- Herhalde, böyle bir.. duygulanmda, görüşümde, soluk
alışım tabii çok zorlaşmıştı, bir yavaşlama. bir durgunluk
sezdim. Sanıyorum ama, koridorda yürümeye devam et-
tim. "Yaşamam lazım, kurtulabilirim! Serinkanlı olmalıyım.
Yıkılmamalıyım, düşmemeliyim. Yürümeyı sürdürmel»-
yim". Belki de çok yürümedim, yani zamanı bilemiyorum.
Insana çok uzun geliyor o ara. Bir oksijen, bir temiz hava
hissettim ki, o girdiğim odada, pencereden atlıyorlardı, o
yan binaya geçen yere. İki bina arasında bir bölüm vardı,
oraya atlıyorlardı. Atlamışlardı insanlar. Ben o pencerenin
yanına geldiğimde, sanıyorum All Yûce'n/n eşi atlamak
üzereydi. Onu çekmeye, oradan atlatmaya çalışıyorlardı.
Ben de ona yardım etmeye çalıştığıma eminim. Eşi (M
Yüce) yardım ediyordu sanıyonım, çok emin değilim. On-
lar atladılar. Ben, biraz daha o pencereden dışarıya bak-
tım, çünkü karşı binadakiler, yani "Büyük Birlik Partisi"-
ndekiler, atlayanlara:
- Gelmeyin, geri dönün! Gidin, yanın! gibi sözler söylü-
yorlardı. "Bize mi sordunuz buraya gelmek için?" diyorlar,
hanımlara ağıza alınmayacak sözlerle hakaret ediyorlardı.
Camın içine çıktım. hava boşluğuna bile insem, -çünkü
burası artık durulmaz hale gelmişti- tepesi açıktı, oraya sı-
ğınabilir, soluk alabilirdik. Bir arkadaşın yardımıyla atla-
dım onların yanına. O sırada, Büyük Birlik Partisi'nin bina-
sında arkadaşlar mücadele ediyorlardı, girmek için. Birisi
gelmiş, onu farketmedim, belki kalabalığın gerisindeydim,
orada arkadaşlarımızı almak istemeyen, sopayla dürten
"Gidin, geri dönün, yanın! ölün!" diyenlere engel olmuş. O
partinin şube başkanıymış. Arkadaşlar girmek için çabalı-
yordu, geri dönüşümüz yoktu artık. Oraya gireceğiz, dövü-
şe dövüşe, kavga ede ede; geriye otele dönmemiz müm-
kün değıldi. Oraya girdik. Ama bu süre içinde üst kattan,
Demet Işık seslendi üst kat penceresinden:
- Ben buradayım, nasıl gelebilirim?
AB Balaz, birkalas uzattı yukarıya, ikinci kat penceresi-
ne uzattı, Demet tianım kayarak indi, arkadaşlar yardım
ettiler. Hep birlikte, pencereden Büyük Birlik Partisi'ne gir-
dik. 0nun da hava boşluğuna bakan bir mutfak, bir de oda
gibi bir yerpenceresi vardı. Oraya girdikten sonra, biz ka-
dınları ön tarafa bakan salonda topladılar; dediler ki:
- Bu partiye kadın girmez, sizi görürlerse buraya sığındı-
ğınızı anlarlar! Seslerini duyuyoruz bağıran güruhun, ora-
dan da geçiyorlar. "Mutafağa gidin, görmesinler". Biz
hanımlar mutfağa gittik. Çünkü o mutfak, otele bakan hava
boşluğu tarafındaydı. Orada oturuyorduk. Bir bey geldi,
böyle tuhafbir eda ile:
- kpinizde yazar, şair var mı? diye sordu. Ben hiç ses çı-
karmadım ama, Demet Hanım (Işık) hemen atıldı:
- Hayır, bizler kendi halimizde ev kadınlanyız! anlamında
bir karşılık verdi. Bey uzaklaşıp gitti. Biz sonra, salonda
kalan erkeklerle konuştuğumuz zaman, orada bir arkada-
şımıza:
- Içinizde Aziz Nesin takımından yazar var mı? gibi bir
soru yöneftilmiş.
Şu kanıya vardık: Eğer "yazanz", "şairiz" diyen olsaydı,
bunları çekip o güruha teslim edebiliherdi. diye düşünüyo-
ruz...
Daha sonra bizi bir otobüs aldı, kapıya yanaştı; büyük bir
sessizlik içinde Emniyet'e götürdü. Oraya gidince baktık,
kurtulanlar, kurtutamayanlar; artık çok umutsuz bir durum-
du tabii, galiba kendinizi güvenliğe. emniyete alınca acılar
baskın geliyor, duygular daha baskın. Haliyle duvarın dibi-
ne oturup, olmayan arkadaşlanmız için ağladık. Sordum
AliBalkız'a:
- Ali, biz şanslı mıyız kurtulduk! dedim.
- Hayır, diye karşılık verdi Ali Balkız, şanssız olan biziz!
Sanıyorum, bir bakış açısından doğru. Hilâ öyle hissedi-
yorum kendimi. Hemen orada liste yaptık, var olanlar,
olmayanlar. Elimizde birkaç jeton vardı, örneğin ben ço-
cuklarıma telefon ettim. Birçok arkadaşın sağ olduğunu,
onlar kanalıyla Ankara'ya duyurdum. Bu bize, Ankara ile
birpencere oldu. Amacım, televizyon haberleri vermeden
önce "Biz sağız, iyiyiz!" demekti. Diğerarkadaşlanmızdan
birçoğunun kurtulduğunu umut ediyorduk, ama ölü, yaralı
listeleri oraya geldikçe çokperişan oluyorduk. Ağlayanlar..
Anlatamam oradaki perişanlığı. Bütün gece orada otur-
duk.. Ankara 'ya dönüşte toplantı yaptık, orada bantları din-
ledik; kalabalığın askere, "En büyük asker bizim asker"
diye tezahüratyaptığını iztedik.
Zerrin Taşpınar, Sıvas olaylannın etkisindeydi.
- Kırk yıllık arkadaşlarımı aramıyorum, Sıvas'ta birlikte
olduğum artodaşlarımı arıyorum! diyordu.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Kurutma kabı. 2/
Düşman... Boğa güreşi
yapılan alan. 3/ Bir bağ-
laç... Yoğurt. pelcmez gi-
bi koyu şeyieri suyla in-
celtmek. 4/ Türk müzi-
ğinde "usul" anlamında
kullanılan sözcük... Ağa-
mızdaki dişlerin bir bölü-
müne verilen ad. 5/ Din-
sel inançlan olmayan...
Düşünce. 6/ Oylumlu...
Orhan Hancerliöğlu nun
bir romanı. 7/ Sırt ve kol
dayayacak yeri olmayan iskemle...
Bir nota. 8/ Tarlalarda saban ve
pullukla açılan su yolu... Kalp sı-
kınusı, çarpıntı. 9/ İCadın elbiseleri
yapımında kullanılan, çok sık do-
kunmuş bir çeşit hafıf kumaş.
YU'KARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Franz Kafka'nın tanınmış bir
romanı... Paylama. 2/ Büyük er-
kek kardeş... Tekerlekli kara taşıtı.
3/ Kenar süsü... Saygınlık. 4/ Dâ-
hi... Bir adı da Olba olan, Silıfke
yakınlanndaki antik Romayerleşmesi. 5/ Yargı... Kutsal kitap-
larda Suriye ve Mezopotamya'yı içine alan bölgeye verilen ad.
6/ Ödünç alman ya da verilen şey... Bir bağlaç. 7/ Sürüp gjtme.
uzama... Avrupa Topluluğu'nu simgeleyen harfler. 8/ Avanın
av beklemek için taş yığınlanndan yaptığı pusu... Doğal ve ta-
rihsel özelliklerinden dolayı koruma altına ahnan alan. 9/ "Şiir
yazıp eskiler alıyorum Eskiler verip musikiler ahyorum/Bir de -
- - şişesinde balık olsam" (Orhan Veli).., Leylak rengi, açık mor.