14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ1993 CUMARTESİ HABERLER Katliam kurbanlarına devlet yardımı • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Türkan Akyol, Sıvas olaylannda hayatını kaybeden Madımak Oteli personelinden 4genç ile Erancan'ın Başbağlar Köyü'neyapılan baskında hayatını kaybedenlerin ailelerine devletin yardım edeceğini açıkladı. Başbakan Tansu Çiller'in talimatı üzerine gittiğiSıvasve Erancan'ın Başbağlar köyünde incelemelerde bulunan bakan Akyol. dün dûzenlediği basın toplanüsında, Başbağlar halkının devletten: can güvenliği, telsiz, komando birliği ve silah taşıma ruhsatı istediklerini aktardı. Akyol, telsiz sistemi için Başbakan'ın talimat verdiğini, komando birliği için ise Genelkurmay'ın hazırlığa geçtiğini söyledi. Erzincan sonrası geçtiği Sıvas'ta. 2 temmuzda meydana gelen olaylarda yakılan Madımak Oteli'nde çalışan ve hayatını kaybeden dört Sıvaslı gencin aileleriyle görüştüğünü kaydeden Akyol. bu ailelere maddı yardım sağlanacağını sözlerineekledi. Dev-Sol'cu öldÜPüldü • Istanbul Haber Servisi -Şirinevler'de polis, takip ettiği bir Devrimci Sol militanıru öldürdü. Bir polis memuru da yaralandı. Olen militanın üzerinden Kemal Aygül adına düzenlenmiş bir kimlikçıktı. tstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekipler, bir süredir takip ettikleri Kemal Aygül'ü Şirinevler Mahmutbey Caddesi üzerinde yakalamak istediler. 'Dur' ihtanna karşın kaçan Aygül, polis tarafından sıkıştınldı. Aygül, Hacı Güngör adlı polis memurunu kasığından yaraladı. Olay yerinden kaçmaya çalışan Kemal Aygül, polısin açüğı ateş sonucu öldü. Gözaltında tecavüz iddiası • DtYARBAKIR (Cumhuriyet)-PKK militanlanna yardım ve yataklık yapüğj gerekçesiyle Mardin'in Derik ilçesinde güvenlik güçlerince gözaltma alınan ve üç gün sonra salıverilen 17 yaşmdaki Ş.A., bir güvenlik görevlisinin tecavüzüne uğradığını öne sürerek Cumhuriyet SavcılığYna suç duyunısurida bulundu. Avrupa fnsan Haklan Komisyonu'na bireysel başvuru hakkını da kullanan Ş.A.,"Görevli, tecavüz olayını kimseye anlatmamamı, anlatrnam halinde beni ve ailemi öldürecekJeri yönünde tehditte bulundu" dedi. JakKamhi davası • İstanbul Haber Servisi -İşadamı Jak Kamhi"ye suikast girişiminde bulunduğu iddia edilen "İslami Hareket Süreci" adlı yasadışı örgüte üye 3 kişinin yargılanmasına devam edildi. İstanbul 3 No'lu DGM'de Can Özbilen, Rıza Bayramçavuş ve Osman Erdemiradlı sanıklann kaüldığı duruşmada dinlenen tanıklar. sanıklan teşhisettiler. Tanıklardan Necmettin Çakar, Futbol Federasyonu'ndaki odasmda telefonla konuşurken, olayın meydana geldığdnı. saldınyı gerçekleştirenleri görmediğini söyledi. Çakar'ın daha önce emniyette verdiği ifadede, sanıklardan Can Özbilen'in elinde uzun namlulu silahla kaçarken teşhisettiğini belırten mahkeme başkanı, yalan tarukhk yapmarun suç olduğunu haürlattı. SHP noter gibi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izrnir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, koalisyon ortağı olan SHP'nin 'noter durumuna' düşürüldüğünü öne sürdü. SHP'nin değişim ve yeni bir ruha sahip olma zamanının geldiğjni vurgulayan Çakmur, "SHP bugün önüne gelen her senedi kaygılan sebebiyle imzalar bir noter konumundadır. Ancak SHP'yi noter durumuna getirenler yann noterlik yapacak parti teşkiiatı bulamayabilirler. Kavgalı eve komşu gitmez. Kavgalı ailenin mutsuzluğu komşulanna da yansıyacaktır " dedi. Gözaltma alınan 157 kişiden 66'sı serbest bırakıldı, firari 6 kişi aranıyor Sıvas'ta 91 kişi tutuklandıKENANBİLİZ HATİCEBİÇER SIVAS- Sıvas'ta 37 kişinin katledilmesiyle ilgili olarak gözaltma alınan 157 kişiden 66"sı serbest bırakılırken 91 sanık çıkanldıklan Sıvas SulhCeza Mahkemesi'nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili olarak halen firarda olan 6 kişi aranıyor. Sıvas Cumhuriyet Başsavcısı Oktay İrdem. sanıklarla ilgili iddianameleri haarlamaya başladıklannı belirterek. "Sanınm önümüzdeki hafta sonuna kadar iddianameleri tamamlanz. İşin en ağır kısmı bitti. Bundan sonrası daha kolay olacak" diye konuştu. Alınan bilgiye göre olaylardan sonra gözaltma alınan ve tutuklanan 91 kişi hakkında, Sulh Ceza, Ağır Ceza ve DGM'de olmak üzere üç ayn dava açılabilecek. Yetkililer. saruklann hangi mahkemelerde yargılanacağının işledikleri suca göre ve Kayseri DGM Savcılığı'run talebı doğrultusunda beiirieneceğini belirtüler. Sıvas'ta Madımak Oteli'ni yakmak, 37 kişinin ölümüne yol açmak gerekçesiyle gözaltma alınan 157 kişiden 66'sı daha önce serbest bırakılmıştı. Savcılık tarafından tutuklanmalan talebiyle Sıvas Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen 91 sanık ise alınan tutuklama karannın ardından dün Sıvas Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. 6 kişi aranıyor Olayla ilgili olarak firarda olan 6 kişinin de arandığı bildinldi. Arananlann arasında. Madımak Oteli'nden çıkan Aziz Nesin'i yumruklayan, HizbuIIah işareti yaparak çevredekilere."Yakalayın şeytanı kaçmasm" diye bağıran RP'li Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak'ın da bulunduğu bildirildi. Aranandiğerkışilerinadlaniseşöyle: " Yunus Karataş, Köksel Koçak. Osman Ağkaş, Tekin Arız. Necmi Karaö- meroğlu." Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre arananlann fotoğraflan.yurt çapında emniyet müdürlüklerine dağıtıldı. Bu arada polisin olay sırasında çekilen fotoğraflan ve video kayıtlannı incelemeyi sürdürdüğü belirtildi. Kayseri DGM Başsavcısı Fevzi Elmas. olayın tüm boyutlan ile araştınldığım, bu arada Azız Nesin'in paneldekı konuşmasının bant kayıtlannın da incelendiğini belirtti. Elmas, "Olaylan en ince detaylanna kadar inceliyoruz. Her türlü ıpucunu değerlendirerek sonuca varmaya çahşıyoruz. Olayçok karmaşık. Bizim görevimiz bunu çözmek" diye konuştu. Teslim olan eski bir militan, Jerme ve Zeli kamplanndaki yaşamı anlattı: • - Iran,PKK'yapaıra ve silah veriyorEVREN DEĞER ŞEMDİNLİ - Güvenlik güç- lenne teslim olan PKK'Iı Ali Yaşar, fran'daki Jerme kam- pında 4 gün kaldıklannı. Zeli kampından 300 kadar arkada- şının Türkiye'ye sığınmak için İran'a kaçtıklannı. İran'ın da bu kişileri PKK'ya geri verdiği- ni söyledi. Ali Yaşar 22 yaşında. Diyar- bakırlı genç birdelikanlı. Önce- leri Diyarbakır'da yufkacıiık yaparken daha sonra askere gitmiş. Askerliği sırasında ge- çirdiği bir bunalım sonucu, ar- kadaşlanyla kavga edince, has- taneye sevk edilerek 45 günlük hava değişimi almış. Hava deği- • İtirafçı Ali Yaşar'ın PKK-İran ilişkisine yönelik gözlemleri şöyle: Jerme kampında dört gün kaldık. Bizimle birlikte gelen 75 kişi İran'dan Türkiye'ye sızdı. Biz de bu arada İranlı askerlerle oturuyor. sohbet ediyor, atış yapıyorduk. Pastarlar, "Vurun Türkiye'ye, biz size yardım ederiz' diyorlardı. Elbiselerimiz İran'dan geliyordu, her türlü mühimmat da sağhyorlardı. şıminin sonunda birliğine tes- lim olmak üzereyken İstanbul'- da girdiği bir lokantada daha önceden tanıdığı şahıs, kendisi- ni ••sosyetik" giyimli iki bayan ve iki erkekle tanıştırmış. Bu dört kişiyle yaklaşık 3 saat sü- ren görüşme sonucunda Ali Yaşar. "Ailene para vereceğiz. Kürdistan'ı kurmak için müca- dele etmek gerekli. Deniz kena- nnda kampımız var. orada eği- tim eöreceksin, sonra da Avrupa'ya gideceksin" sözle- riyle kandınlarak örgüte girme- ye karar vermiş. Maceralı yaşam Ali Yaşar'ın •"maceralı" ya- şamı bundan sonra başlamış. Istanbul'da Bağalar semtinde- ki birinşaatta 10 gün kaldıktan sonra Cizre'ye geçmiş. Cizre'de ikişer günde bir ev değiştirerek 10 gün boyunca saklanmış. Kuryeler araalığıyla Cudı'ye geçen Ali Yaşar. burada da 5 gün kaldıktan sonra Kuzey Irak'takı Zap kampında eğiti- me alınmış. Geçen yılın sonbahannda Kuzey Irak'a düzenlenen sınır ötesi operasyon sonrasında ağır kayıplar verdiklerini bildiren Ali Yaşar. diğer militanlarla birlikte Zeli kampına geçmiş. O dönemde Celal Talabani ve Mesut Barzani'nin Zeli kam- pında hiçbır silah bulunmadığı PKK'va karşı Cudi. Gabar te Tanin Tanin dağlarında başlatılan operasyonlar sürdüriilüyor. PKK'lılann çembere alındığı bildi- riien operasy onlarda me\zilenen birlikler, militanların görüldüğü yerieri makineli rüfek ve top ateşine tutuyor. Askerler, Bingöl'- ün Genç ilçesi kirsal kesiminde de mevzilendikleri tepeden PKK'lıları izliyor. (Fotoğraf: RIZA EZER ı Bingörde şehit olan onbaşı Şeref Tay'ın ailesi 2 milyar istiyor Şehadet bedelı 1 milyon lira ÖMERYLRTSEVEN DENİZLİ- Bingöl'de pusu kurularak şe- hit edilen Denizlili Jandarma Onbaşı Şeref Tay'ın evinde hii/ün \c kızgınlık iç içe. Oğuliarının ölümünün ardından İçişleri Ba- kanlığı'ndan 2 milyar liralık manevi tazmi- nat isteyen aileye, Jandarma Genel Komu- tanlığı 1 milyon lira gönderdi. Baba Halil Tay, 'detletten sadaka istemediklerini' be- lirtti ve "Biz ihmalin hesabını soruyoruz" dedi. Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı Bo- durgalar kasabasında, PKK katliamında yaşamını yitiren Şeref Tay ve *reva" görülen 1 milyon liralık tazminat konuşuluyor. Şe- ref Tay'ın babası Halil Tay da öfkesinden yerinde duramıyor. "Hem oğlumuzun PKK'ya kurban edilmesine göz yumuldu hem de gururumuzla oynadr* diyen Halil Tay, 2 milyar lira tazminat istediklerini, bunun üzerine bazı 'göreviilerin' kasabaya gelerek maharlıklarını sonışturduklarını, ayrıca Jandarma Alay Komutanlığı'na çağrılarak kendisine şehit oğlu için 1 mil- yon lira verildiğini söylüyor. Tay a sorulanmız ve yanıtlan şöyle: - Niçin 2 milyar? TAY - Başvurdum şehit oglum için. So- nuna kadar uğraşacağım. Genelkurmay Başkanlığı'nda dilekçemin incelemeye aJın- dtğını öğrendim. Eğer \ermezlerse İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açacağım. Devlet uğnına feda ettiğimiz oğlumuzun canının değerini parayla ölçmüyoruz. Sadecc ihma- lin karşılığını istiyoruz. Bu paranın bir ku- ruşuna dokunmayacağız. Bir okul yaptırıp, adını *Şeref Tay' koyacağız. Sonsuza ka- dar onun adını yaşatacağız. İşte bu nedenle 2 mily ar lira tazminat istedik. - Siz 2 milyar isterken I milyon gönderil- miş... TAY - Komik bir şey. Devlet hiç böyle komik duruma düşer mi? Jandarma Alay Komutanlığı, 'ödeme yapacağız' diye çağır- dı. Kalktık. kasabadan Denizli'ye gittik. Meğerse verecekleri para 1 milyon liray- mış. Zaten geliş gidiş masrafımız 500 bin lirayı buldu. Böyle saçmalık olur mu hiç? Tekrar söy lüyorum. Parada gözümûz yok. Oğlumuzun ölümüne karşüık alacağımız parayla karın doyoırmay acağız. - Malvarlığınızın araştınldığım söylemiş- siniz çe\renize... TAY - Biz de sonradan öğrendik. Acıpa- yam Kaymakamlığı maharlığımızın tespiti için birisini göre>lendirmiş. Mal- varlığımı- zın durumuna göre ödeme y apaeaklarmış güya. Ben fakir olsam. zengin olsam ne ya- zar. Kasabada yaşayan bir ailenin ne mal- \arlığı olur ki? Bu ne demek? Zengin olsay- dım tazminat ödenmeyecek miydi? Önetnli olan ailenin fakir veya zengin olması mı, yoksa askerdeki civan gibi oğlumuzun kay- bedilmesi mi? Devleti vönetenlerin bunları biraz düşünmesi lazım. Üstelik malrarlığını araştırmaya gelen görevli. kasabalılara 'Yalan söylüyorsunuz. Bu aileyi koruyorsu- nuz. Onların daha cok malı vannış. Bize gerçeği söyleyin' diye çıkışmış. Orada ben olsaydım belki de katil olurdum. Biz e>lat acısıyla yanıp rutuşurken devlet malvarlığı- mızı araştınyor. Bir de teselli olsun diye 1 milvon lira verivor. açıklamalannın tam tersine Ali Yaşar. kampta sürekli olarak askeri eğitim aldıklannı belirte- rek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kuzey Irak operasyonu sı- rasında ağır yaralılan gömdü- ler. ölüleri taşlann dibine sakla- dılar. Bu yüzden bunalıma gir- miştim. Gittiğimde kaçmaya teşebbüs ettim, yakalandım, 3 ay hapisyattım. Hapisten sonra Zeli'de eğıtirne başladık. Sa- bahlan askeri eğitim yapıyor, öğleden sonra da düzenlediği- miz pusulann, karakol baskm- larının neresinde yanlışlık yap- tığımızı tarlışıyorduk. Bu sıra- da Zeli kampında dört de idam gördüm. Üçü kaçtığı için birisi de bir bayanla yoz bir ilişki kur- duğu için idam edildi.*Eğitim- den sonra İran'a geçtik. Bura- daki Jerme kampında dört gün kaldık. Bizimle birlikte gelen 75 kişi İran'dan Türkiye'ye sızdı. Bizde bu arada İranîı askerlerle oturuyor. sohbet ediyor. atış yapıyorduk. Pastarlar. 'Vurun Türkiye'ye, biz size yardım ede- riz' diyorlardı. Elbiselerimiz İran'dan geliyordu. aynca her türlü mühimmat desteğini de sağhyorlardı." Zeli kampı Ali Yaşar, Zeli kampında bu- lunduğu süre içinde 300 kadar militanın Türkiye'ye sığınmak için İran'a kaçtığını. ancak ör- güte iade edildiklerini deanlatı- yor. Düzenlenecek operasyon- lar öncesinde C vitamini diye bir ilaç aldıklannı. bu ilaçla uyanldıklannı da bildiren Ya- şar, yaklaşık 1 ay önce Tür- kiye'ye gelmiş. Yol kesme ve pusu atma eylemlerinin dışında herhangi bir silahlı eyleme ka- tılmadığını bildiren Ali Yaşar, 10 gün kadar önce 12 kadar ko- rucuyu teslim aldıklannı. bun- lann Kaleşnikof tüfeklerini gaspettiklerini, bu arada bir ko- rucunun kulağımn da arkadaş- lan tarafından kesildiğini anla- tıyor. Osman Öcalan cezalandınlacak Yaşar. Türkiye'ye sızmadan kısa bir süre önce Kuzey Irak operasyonu sırasında örgütün ağır zayiat vermesi ve kimseye sorulmadan yaralılann öldü- rülmesi nedeniyle PKK lideri Abdullah Öcalanın kardeşi Os- man Öcalan'ın cezalandınlaca- ğını bildiriyor. Osman Öcalan'- ın cezalandınlmak için Suriye'- ye çaenldığmı kaydeden Ali Yaşan"Kuzey Iraktaki PKK"- lılann sorumluluğuna Cuma kod adlı Cemil Bayık'ın getirile- ceğini kaydediyor. Bayan geril- lalann bünyelerinin zayıf olma- sı nedeniyle dağlarda dolaşmak yerine şefıir eylemleri için istan- bul ve İzmir'e gittiğini bildiren Ali Yaşar, Azerbaycan-Erme- nistan çatışmasında Ermenıs- tan'ın yanında yer almak üzere 150 kişiden oluşan bir grup PKK'lmın İran üzerinden Er- menistan'a geçtiğini de belirti- vor. îdamhk Tıınusluya Fraıısız tanıkHaber Merkezi - Tunus lideri Habip Burgiba dönemi ve sonrasında siyasi bir örgütü yönettıği ve bu amaçla banka soygunlan dûzenlediği iddiasıyla idam edılmek üzere Tunus tarafından Tür- kiye'den iadesi istenen Riyad Makhlouf dün Kırklareli'de hâkim önüne çıktı. Duruşmada, aynı örgüt içinde yer aldığı için tanık olarak dinlenen Fransız va- tandaşı Etienne Boulcy. MakhlouPun Tunus hükümetinin iddia ettiği gibi sı- radan bir suçlu değil, siyasi bir illegal örgüt adma hareket eden biri olduğunu söyledi. Kırklareli'deki duruşmaya. kamu ça- lışanlan sendikalannm yöneticileri ve diğer demokratik kitle örgütlerinin yo- ğun ilgi göstermesi üzerine mahkeme kendi salonunda değtl. daha geniş bir ö'uruşma salonunda yapıldı. Riyad Makhloufun sakin olduğu gözlenirken ablası ve diğer yakınlan heyecanlannı gizleyemediler. Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi'nde • Tunuslu 'Robin Hood' Riyad Makhloufun Kırklareli'deki duruşmasında. aynı örgüt içinde yer alan Fransız vatandaşı Etienne Boulcy tanık olarak dinlendi. Fransız tanık. Makhloufun Tunus hükümetinin iddialannın aksine, siyasi bir örgüt üyesi olduğunu savundu. dün yapılan duruşmada hâkim önüne çıkan Riyad Makhloufun avukatı Bur- han Apaydın. müvekkilinin Tunus va- tandaşlığını reddettiğini. bunu da noter aracılığıyla Tunus Konsolosluğu'na bil- dirdiğini söyledi. Tunus'ta demokrasi olmadığını, Makhlourun iade edilmesi durumunda idam edilmesim'n kesin ol- duğunu belirten Apaydın, Makhlour- un asılmaktansa kendini öldürebileceği- ni de bildirdi. Apaydın daha sonra Makhloufla aynı dönemde Tunus'taki aynı siyasi örgütte yer alan Fransız va- tandaşı Etienne Boulcy'nin dinlenmesi- ni istedi. Tercüman araalığıyla tanıklık yapan Boulcy, Tunus'taki illegal siyasi örgütün mali işlerinden sorumlu üyesi olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Örgüt halen Tunus'ta faaüyette ol- duğu için ismini açıklamam sakıncalı- dır. Tunus'ta demokrasıyi sağlamak için kurulmuş bir örgüttür. Örgütün şefı beni Paris'ten alarak Tunus'a götürdü. Huzurunuzda bulunan Riyad Makhlo- uf bu örgütün üyesidir. Suç konusu banka soygunlannı biz yaptık. Amacı politiktir, örgüte para sağlamaktır. Ri- yad banka soygunlanna bizzat katılma- dı. sadece örgüt üyesiydi." Mahkeme daha sonra Riyad Mak- loufun ifadesine başvurdu. Tercüman olmadığı için bir imamın tercüman ola- rak duruşmaya getırilmesi üzerine Makhlouf, "Benım Türkçem onun Arapcasından iyidir" diyerek ifadesini Türkçe verdi. Tunus'taki siyasi örgütün üyesi olduğunu, ancak banka soygunla- nna katılmadığıııı belirten Riyad Makhlouf, çevirisı yapılmış bazı gazete kupürlerini mahkemeye vererek şöyle konuştu: Tunus'ta demokrasi yok' "Bu delilleri size, Tunus'ta demekrası olmadığma ve işkence yapıldığma dair sunuyorum. Tunus'ta hiç yargılanma- dım. Firari idim. Karar benim yoklu- ğumda verildi. Aynca pasaportumda da göreceğiniz gibi, Cezayir'de siyasi bir olaya katıldığıma dair kayıt vardır." Makhloufun avukatlan, Fransızca bazı yayınlan mahkemeye sunarak Tu- nus'taki örgütün siyasi mücadelesini anlattılar. Mahkeme heyeti, davanın karar aşamasınageldiğini belirterek Ri- yad Makhloufun tutukluluğunun sür- mesine ve duruşmanın ağustos ayına bırakılmasına karar verdi. AVRUPA'DAN EDİP EMİL ÖYMEN Savaş ve Turiznt Hırvatistan'da yaşayan Sırpların işgal edip kendi baş- larına bağımsızlık ilan ettikleri Krayina bölgesi yeniden patladı. Adriyatik kıyısmda Zadar Limanı'ndan, koca- man bir yay çizerek Bosna Hersek'in kuzeyinden geçip Tuna Nehri'ne kadar uzanan geniş bir bölge Krayina. Hırvatlarla Sırpların arasında 'Pembe Bölge' denilen tampon bölgede ise Birleşmiş Milletler Barışgücü duru- yor. Ama bu, iki tarafın birbirine saldırmasına engel de- ğil. Tıpkı Bosna Hersek'teki gibi. Sırp topçusu şimdi Zagreb'in 55 kilometre güneyinde Karlovak'ı hedefliyor. Kalesiyle ünlü bu kentin yakında Sırpların eline geçtiğini duyarsak şaşmayalım. Zadar, Biograd, Kuzey Dalmaçya da Sırpların hedeflerinden... Endişe ile beklenen bu yeni çatışma, geçen ocakayın- da da savaş alanına dönen Zadar Limanı yöresindeçık- tı. Birbiri içine girmiş ince uzun yarımadalar ve adalar- dan oluşan yörede stratejik önemi büyük Maslenica Köprüsü ile Zemunik Havaalanı'nı Hırvatlar, onarıp ye- niden işletmeye açmaya kalktılar. Adriyatik kıyısındaki turistik adreslere buralardan geçiliyordu çünkü. Sırplar- la biraz çatişma var diye Hırvatlar turizmden vazgeçe- cek değildi ya? Adriyatik kıyılarınm eski sükunetine nasıl yeniden kavuştuğunu, yaptıkları başarılı tanıtma filmle- riyle hem kendi televizyonlarında gösteriyorlardı hem de Hırvat turizmciler, durumu her fırsatta başka televiz- yonlarda da anlatıyorlardı. Hele, Alman televizyonların- da. Tabii, Hırvat hükümetinin hazırlattığı Cennet Adriya- tik' filmi eşliğinde. Hatta. Sırpların yaka yıka bitiremedik- leri, inci kent Dubrovnik bile olabildiği kadar onarılmış ve bir de müzik-sanat festivali yapılmıştı geçen haftalar- da. Savaşta sakat kalan Hırvat askerlerin, Dubrovnik'in bayrağını ucundan tutarak aksak ayaklan ile kent mey- danına yürüdükleri, Orta Avrupa televizyonlarında gös- terildi. Hırvatistan'da savaş mı vardı? Yoo... Sadece basit sınır çatışmaları o kadar. Turistleri ilgilendirecek kadar da değil üstelik! Hırvatistan, eski Adriyatik turizmini nasıl kaçırmak is- temiyorsa, kuzey komşusu Slovenya da aynı şekilde, Venedik ve Trieste'ye yakınlığını, Italya ile omuzdaşlığı- nı sürekli vurgulayan posterlerle ortalıkyerde. Oysa Ital- ya ile Slovenya'nın arası açık. Çünkü, Italyan azınlığın haklan sorunu var ikisinin arasında. Ama bunu, Av- rupa'da kaç kişi biliyor? Ve kimin umurunda? işte bunun bilincindeki Slovenya da italya ile coğrafi yakınlığını, tu- rizm potansiyelini, Avrupalılığmı vegüney Yugoslavya'- daki arapsaçı savaşla hiç ilişkisi olmadığını herkesin gözünün içine sokuyor. Turizmden gelir sağlamak, ancak turizm hizmetini sa- tın almak isteyen insanlar, o hizmeti sunanlara güven duyarsa mümkün. Hırvatlar, büyük kısmı çorak, kıraç, kayalık ve ruhsuz kıyılarını bile Mavi Yolculuk türü tekne gezileri için ideal yerler olarak nasıl tanıtıyor? Her yerde savaş var oysa. A^rupa'da para kazanma yarışından kaçıp kafa dinlemek isteyen insanlar, savaşı, kargaşayı akla getirmeyip, Hırvatistan'da neden tatil yapsın? Ne- den, biraz daha uzak, ama çok daha zengin doğası ile (Jbk daha zengin mutfağı, ilginç tarih ve kültürü ile Tür- kiye'ye gitmesin? Neden, Antalya'da bir bomba patladı diye insanlar ürküp kaçıversinler? Ama savaş içindeki bir Hırvatistan'dan daha az ürksünler? Bunun yanıtı basit: Türkiye'ye güven duymak zor. Ve tabii, şu da var: Tanıtım doğru zamanda, doğru insanla- ra, doğru biçimde yapılır. Tanıtım. sunulan bir hizmeti anlatmaktır. Kendine ne kadar aşık olduğunu başkaları- na anlatmak değildir. Ama bunu kim becerecek? Bürok- rasi içine gömülmemiş, sadece bugününü düşünme- yen, çeşitli bırimler arasında hızla ve etkin biçimde eş- güdüm sağlayabilen, ortaya Batı kafasının anlayacağı biçimde ve amaca yönelik tanıtım ürününü doğru za- manda çıkarabilenler. Madem tanıtım Turizm Bakan- lığı'nın işi, bunun nasfl yapıldığını, halen Sırplarla sava- şan, başkentlerine 55 kilometre ötede bömbalar patla- yan Hırvatlardan öğrenebilirler. Yasal düzenleme tartışmaya açılıyor Memıırsendikasına : ilkyeşilışıkyakıldı l • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet \, Moğultay, kamu çalışanlannın örgütlenmesine „• ilişkin olarak bakanhkta yürütülen yasal düzenleme çalışmalannı önümüzdeki hafta l tartışmaya açacaklannı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Grevlı toplusözleşmeli sendika hakkı için sokakiara dökülen memura. "yasal sta- tü" konusunda ilk yeşil ışık. önümüzdeki hafta yakılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay. memur sendikalannı. önü- müzdeki hafta yasal düzenle- me konusunda tartışmaya çağıracaklannı söyledi. Moğultay, memurlann zam oranına ilişkin eylemlerini de "demokatik hak arama müca- delesi" olarak nitelendirdi. Kamu çalışanlannın örgütlen- mesine ilişbn olarak ba- kanhkta yürütülen yasal dü- zenleme çalışmalanru önü- müzdeki hafta çarşamba ya da perşembe günü sendika yetki- lilerine sunarak tartışmaya aça- caklannı belirten Moğultay, memurlann önceki gün yaptı- klan eylemleri şöyle değerlen- dirdi: "Çalışanlann haklannın korunması, sosyal güvenlik- lerinin sağlanması, benim ba- kanlığımın alanı içinde. Onlar- la ilgili hazırlıklan yapıyoruz, fakat belli bazı konular. siyasi kararla olur. Biz. Ankara'da memurlanmızm hak arama mücadelesinde en ufak bir ka- nunsuz hareket yapmadıklan- nı sevinçle karşıladık. Niha- yet. bir hak aramışlardır. Bunu doğal karşılamak lazımdır. Türkiye'de yasaksız bir dönemin sona erdiğinin. insanlann hak arama özgür- lüklerinin var olduğunun bir işaretidir. Bunu anlayışla karşılıyoruz." Moğultay, önceki akşam Ankara Emniyet Müdürü ile görüşerek ifadeleri alınan sen- dika yöneticilerinin serbest bı- rakılması talimatını verdiğ^nj de söyledi. Moğultay, "Bu in- sanlann yaptığı. bir hak ara; ma özgürlüğüdür. Türkiye, bir dönemden geçiyor. Türkiye, mevcut yasalanyla ve ana- yasasıyla otoriter bir sistem- dir. Bu anayasa değjşmediğine göre toplumun bütün kesimle- rine sinmiştir. Otoriter bir sis- temden demokratik sisteme geçmenin risk ve tehlikeleri vardır. Elbette bu ülkeyi yöne- tenler, bir süre bu risk ve tehli- keleri anlayışla karşılayacak- lar. Bu, yaşanan ilk olay değü" diye konuştu. IHD sekiz yaşına girdi İZMİR (ANKA)-İnsan Haklan Derneği (İHD), kuruluşunun 8'inci yıldönümünü yann Izmir'de düzenleyeceği toplantılarla kutlayacak. İHD Genel Başkanı Akm Birdal. demeğin 8. kuruluş yıldönümünde "insan haklan ve özgürlükler için birlik"çağnsmda bulundu. İnsan HakJan Derneği'nin 8. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yann İHD Genel Yönetim Kurulu ile 57 şube başkanı tarafından ortak bir basın toplantısı düzenlenecek. Yönetim Kurulu ve şube başkanlan ile 24 ilçedeki temsilcilerin daha sonra yapacaklan ortak toplantıda ise derneğin bugüne kadarki çalışmalan değerlendirilecek ve gelecek yıllar için yeni hedefler belirlenecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear