25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 TEMMUZ1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Işçi ve emekliye de taksitle zam Ortalama yüzde 19.1 zam yapılan SSK emekli aylıklan, 1 ekimde de yüzde 12.6 oranında artınlacak. Bağ-Kur emeklilerine ilk üç ay için yüzde 20 zam yapılacak. Hükümet kamu işçilerine de üç taksitte sözleşme öneriyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- (t>su) - Çalışma ve Sosyal Gü- yenlık Bakanı Mehmet Moğul- tay. dün düzenledığı basm toplantısında. SSK ve Bağ-Kur emeklılerinin ayhklanna yapı- lan zamlan açıkladı. Moğul- tay'ın verdiği bilgilere göre memur maaş katsayısındaki ar- tış. SSK ve Bağ-Kur emeklileri- ne aynen yansıtıldı. Ancak bu yolla sağlanan artış SSK emek- lilerinin maaşlanna valnızca yüzde 12.8 oranında bir zam getirdi. Bu nedenle. halen 975 bin lira olan sosyal vardım zammının arttınlarak zam ora- nının yükseltilmesine karar ve- rildi. ' Temmuz-eylül dönemi için yüzde 25.6 oranında artunla- rak 1 milyon 225 bin lıraya çı- kartılan SYZ'nın. ikınci üç ay- lık dönemde de yüzde 12 6 yükseltilerek 1 milyon 380 bin lira olarak uygulanmasına ka- rar verildi. Buna göre en düşük ücret alan bir SSK emeklısinin 1 milyon 563 bin 448 lira olan aylığı, ilk üç ay için 1 milyon 888 bin 992 lira'ya. ikinci üç a> için de 2 milyon 127 bin 488 li- raya yükseltildi. Emeklilerin yansını oluştu- Turk-lş'in pasif tutumu protesto edildi 3 bin kavayohıişçisiıukntophıvizlte ran ve 1950 gösterge üzennden aylık alan işçi emeklilerinin ay- lığı ise ilk üç ay için 1 milyon 984 bin hradan 2 milyon 363 bin 534 liraya. ikıncı üç a\ için 2 mil- yon 661 bin 703 liraya çıkartıldı. Emeklilerin yüzde 10'unu oluşturan en yüksek gösterge ra- kamı üzennden aylık alanlann aylıklanna da 1 temmuz ıtıbanyla yüzde 16. 1 ekım ıtibanyla yüzde 12.6 oranında zam yapıldı. Buna göre. en yüksek aylık alan işçi emeklisinın maaşı 3 mil- İstanbul Haber Senisi - Yol-İş Sendikası 1 Nolu Şube'de örgütlü toplam 2900 Karayolu işçisi dün özelleştirmeleri, toplusözleşmelerinin tıkanmasını ve gelişmeler karşısında Türk-İş'in aktif tavır almamasını protesto etmek için dün toplu vizite eylemi y aptı. Toplu vizite ey lemine Edirne. Kırklareli, Tekirdajğ. Lüleburgaz, Keşan, Gelibolu. Eceabat: Istanbul Adapazarı ve İzmit'teki Karayolları Bölge müdürlükleri >e bağlı işyerlerindeki işçiler katıldı. Dün İstanbul'da Yol-İş 1 Nolu Şube've bağlı 1. Bölge Müdürlüğü'nde çalışan 500 işçi sabah saat 9.30'da sev k kağıtlan ellerinde işyerlerinden çıktılar. Kartal SSK Hastanesi'negitmek üzere Kiiçüky alı tren istasy onuna kadar yüriiyen işçiler "İşçi Memur El Ele Genel Greve", "Işçi Memur Birliği Sermayeyi Yenecek". "İşimİ7 y aşamımız smıfsal savaşımız", "KİT'ler bizimdir bizim kalacak", "İşçiyiz haklıy a kazanacağız", "Hükümet İstifa" sloganlarının y anı sıra en çok "Suskun toplum istemisoruz" sloganını attılar. Karay olları 1. Bölge'den çıkan 500 işçiye yolda Makine İkmal ve Kurtköy Şantiyesi'nde çalışan toplam 150 işçi de katıldı. İşçiler tren istasy onlarında "İşte Özelleştirme" başlıklı bildiriler dağıttılar. Yol-İş 1 Nolu şube ile birlikte bir grup işçi ve kamu çalışanı sendikasının da imzasını tajıy an bildiride şunlar ifade edildi: "Özelleştirme, işsizük \e sendikasızlaştırma demektir. KİT'lerin Özelleştirilmesiyle işten çıkartılacak kamu işçisi sayısı şimdilik 125 bin. Şili \ e Arjantin ekonomileri özelleştirmelerden sonra çöktü. Dünyada özelleştirme nedeniy le işten çıkartılan işçi sayısı 17 milyon. Sağlık hizmetleri özelleştirilirse. >e halkın teda\ i olacak parası > oksa ne olacak? Eğitim özelleştirilirse çocuklarımızın kaçı eğitim y apma olanağı bulacak? Gerçekleri görelim. siy asi iktidarın y alanlarına kanmay alım. sermay enin özelleştirme saldırısına karşı sınıfsal birliğimizi pekiştirelim". Toplu» izite ey lemine katılan Yol-İş 1 Nolu Şube başkanı Ercan Atmaca, "Eylemimizin öncelikli hedefi özelleştirmeye karşı çıkmaktır. Tabii özelleştirmenin sonucu ortaya çıkacak işçi kıy ımı \ e sendikasızlaştırmay a da. Seraıaye karşısında örgütlü gûç istemiyor > e bunun için özelleştirme polirikasıyla saldırıyor. Türk-İş ise bu gelişmeler karşısında suskun" dedi. Işyeri baştemsilcisi Ali Akdağ ise "Yıllarca bu ülkenin yükünü KİTIer çekti. Şimdi satarak yeni zenginler yaratmay a çaltşıyorlar. Holdinglerin zengiîdik kaynağı ise bizim emeğimizden ve vergilerimizden oluşan kredilerdir. Olay lar karşısında bir suskunluk var. Türk-İş bu suskunluğun y ırtüması için önderlik etmelidir. Bu eylemin bir nedeni de Türk-İş'i protesto etmeknV dedi. Bu konuda görüşlerini söy lev en bir işçi de "Özelleştirme karşısında Türk-İş üretimden gelen gücü kullannıalıdır. Ancak onların bu konuda söy ledikleri tabanın görüşlerini de yansıtmıyor"dedi. Kartal SSK hastanesinde vizite işlemlerini tamamlay an işçiler. tren istasyomı önünde dağıldılar. Dün ayrıca Karayolları 17. Bölge Müdiirlüğü işçileriy le. Boğazköpriisü. Fatih, Kavacıkve Selimpaşa Bakım İşletme MerkezJerindeki işçiler de topluvizitey e çıktı. İşçiler Beşiktaş SSK Dispanseri'ne kadar yürüyerek aynı yoldan geriye döndüler. von 92 7 bin 600 hradan ilk üç av için 4 milyon 556 bin 650 liraya, ikinci üçay için 5milvon 130 bin 600 liraya v ükseltildi. Moğulta>. işçi emekhlen aylıklarında yapılan artışlann SSK'ya toplam 5 tnlyon lira mali yük getırdiğını ve bu yükü karşılacak kaynağa sahip olmadıklannı söyledi. Moğultav. bir gazetecinin "Bu zamlar sizce yeterli mi" sorusuna da "Eğer bir ınsan 'aldığım maaşla geçinemiyorum" di- yorsa. o insanı ıkna etmek mümkün değıl. Kay- nak yok. ama "sen bununla idare et' demiyoruz" karşılığını verdi. Yaklaşık 700 bin Bağ-Kur emekli aylıklarına da ortalama olarak binncı üç ay ıçın yüzde 20. ikinci üç ay için de yüzde 13 oranlannda zam yapıldı. Bağ- Kur emeklileri esas basamak ra- kamlannda yapılan artışlarla birlikte, birinci basamaktan ay- lık alan biremeklinin 1 temmuz itibanyla maaşı. 488 bin 500 li- radan 582 bin 213 liraya çıkanl- dı. Bu maaş. ikinci üç aylık dönemin başından itibaren de 662 bin 590 lira olacak. Bağ- Kur emeklilerinin yarısmın yer aldığı 6. basamak üzerinden ay- lık alan emeklilerin 773 bin 400 lira olan maaşlan birinci üç ay için 992 bin 913 liraya. ikinci üç ay için de 1 milyon 57 bin 390 li- raya çıkartıldı. Moğultav. bu zamlann Bağ- Kur"a getirdiği ek mali yükün de toplam 40() mılyar lira oldu- ğunu bıldirdı İşçiye de taksitte Çiller hükümeti, memur ve emeklilerden sonra işçilere de "taksıth zam"" önerisi iletti. Ka- mu sektöriinde çalışan 610 bin işçiye "eşel-mobil" sistemine göre 3 taksitte toplusözleşme yapılması önerisi gelirildi. Türk-İş"e bınnci altı ay için y üzde 30 oranında ücret zammı vermeyi oneren hükümet. söz- leşmenin ikinci altı aylık döne- minin "yüzde 12 oranında zam yapılan üçer aylık ikı döncm" olarak düzenlenmesi önerisini getirdi. Türk-İş. sözleşmeler konusunda. Başbakan Tansu Çiller ile bugün son kez bir araya gelecek. Türk-İş. bugün yapılacak görüşmede anlaş- ma sağlanamaması durumunda pazartesi günü Başkanlar Kurulu'nu toplamayı kararlaştırdı. Türk-İş. memursendikalanyla birlikte hüküme- te karşı yürütülecek bir evlem takvimi oluştur- mavıda benımsedi. VERİLEN ÜCRETLER GERİ ALINDI Oğretmenlere fazla mesai şoku •Öğretmenler, zam şokundan sonra şimdi de dışandan bitirme sınavlannda görev almalan nedeniyle verilen fazla mesai ücretlerinin geri alınmasının şaşkınlığını yaşıyon ^,, ,.. c ^ ANKAR.\ (Cumhuriyet Bü- değışen fazla mesai ücretleri. rosu) - Öğretmenler. yeni kat- Maliye Bakanlığı'nın karşıçık- sayının ve ücret zammının ması üzerine geri alınmaya yetersizliğı nedeniyle yaşadık- başlandı. Pek çok öğretmen. İan şokun ardından. şimdi de Maliye'nin devreye eirmesi cumartesi ve pazar günleri de üzerine hak ettiği paranın yü- dahil olmak üzere görevlendi- zünü bile göremezken parala- rildikleri dışandan bıtirme sı- nnı okul saymanlıklanndan navlannın ücretlerinin öden- elden alan öğretmenlerin de memesinin şaşkınlığını yaşı- kesintileri bordrolanndan ya- yorlar. pıldı. İlköğretimokullannın ikinci ' Maliye Bakanlığı'nın. bu kısımlan ile ortaokullarda dı- uygulamaya. "Okul dışından şardan bıtirme sınavlannda görev alan öğretmenlere veri- len ve 1 milvon 50 bin lira ile 1 bitirme sınavına gırenler öğ- renci değıldir, bu nedenle öğ- retmene para verilmez" gerek- milyon 300 bin lira arasında çesinı gösterdiğı öğrenildi. MtDİBÜS UÇURUMA UÇTU,14 KİŞİ ÖLDÜ Zonguldak'ta trafik faeiası Haber Merkezi- Zongul- dak'ta dün meydana gelen tra- fik kazasında 14 kişi öldü, 17 kişi de yaralandı. Yurdun di- ğer yerlerindeki kazalarda ise 7 kişi yaşamıru yitirdi. Zonguldak-Ereğli karay olu- nun Değirmenağzı kesiminde Cemil Demıral yönetimındeki 67 AE 669 plakalı yolcu midi- büsü, rampa aşağı inerken fre- ninin patlaması sonucu \-irajı âlamayarak yaklaşık 80 metre- lik uçuruma yuvarlandı. Kaza- da, Ramazan Aslankaya. h An, Durdu Gûmüştaş. Bahnye. Cevdet. Durmuş ve Cemil Demiral. Ramazan Göktaş. Ramazan Aslankaya. Sevim ve Halit Yılmaz. Saba- hatün Çetin ve Kemal Çetin hayatınj kaybetti. Yaralanan 17 kişi Zonguldak SSK ile dev- let hastanelerinekaldınldı. Kayseri'de Mahmut Zen- gur(53). Konya'da Abidin Bi- lir(30). Gaziantep'te Firdevs Bayram(7). İsparta'da Serdar Koç (26). Uşak'ta Cemil Ma- danoğlu(42), Alaaddın Çam. Mehmet Tokmak kazalarda yaşamlannı kaybettiler. SIVAS 21 yıllıkkaıı davası yiııe can aldı: 3 ölü SIVAS(Cuınburiyet) - Ağnlı Jki aşiret arasında 21 yıldır sü- ren tan davası Sıvas'a taşındı. Kayseri'de duruşmadan çıkan ye Âğn'ya gitmekte olan Kah- rarmn ailesinin otomobili oto- matk silaalarla tarandı. Üç kişi öldü, hr kişi de ağır yara- (ana. ; Ağnlı Kahraman ailesi ile Ça^n'lar arasında kan davası İ21 yl öne Ağn şehir merkezin- de Cemil Çaçanın Mustafa Kalraman'ı öldürmesiyle baş- ladı tki aie arasında yıllardır sür<n kan iavası dün ise Kah- ranan aileinden üç kişinin öl- dürilmesi)le yeni bir boyut kazındı. S>n olank Çaçan ailesinden bir kişinir öldürülmesi nede- niye Ağn 1. Ağır Ceza Mah- kernesi'nde Bekir Kahraman'ın da. aralarnda bulunduğu 12 sank hakiında bir dava açıldı. Asnak, bı dava daha sonra gü'enlik nedeniyle Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nde gö- rüîmeye başlandı. Tutuksuz olarak yargılanan Bekir Kah- raman'ın dünkü duruşmasını Kahraman ailesinden çok sa- yıdakişideizledi. Sıkı güvenlik önlemleri altı- nda yapılan duruşmadan son- ra Kahraman ailesi saat 23.00 sıralannda 04 AP 603 ve 04 AT 956 plakalı iki ayn oto ıle Ağn'ya dönerken Sıvas'a 23 kilometre uzaklıkta. içerisınde Tahsin, Şevket. Enver ve Ferit Çaçanın bulunduğu 04 AT 910 plakalı araçtan Kalaşnikof marka otomatik silahlarla ateş açıldı. Olay sırasında 04 AP 603 plakalı otomobıl devrilirken içinde buiunan AJunet ve Halil Kahraman ile yeğenlen Meh- met Salib Yıldırım öldü. Ağır yaralanan Osman Kahraman ise Cumhuriyet Üniversıtesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ledavi akına alındı. Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü'nü bu yıl şiir dalında Mesut Adnan, öykü dalmda da Ülkü Çadırcı aldı. (BL LENT BİRİCtK) Ne şcrirkryetiştirctim zatenyoktular Varhk dergisinin 60. doğum gününe 'öğrencileri' fazla ilgi göstermedi AHL ANTMEN/NİLGÜN TOPTAŞ "Benim de ilk şiinm Varlık'ta yayımlan- mıştı..." Türk edebiyatının Varlık'tan "ge- çen" bırçok yazannın katıldığı "Varlık 60 Yıldır Var'" gecesinde. sohbet eden şair ve yazarlardan en çok bu cümle duyuluyor. Hepsi Varbk'tan mezun: hepsinın "ilk" de- neyimleri Varlık'la ilintilı... Ancak pek bir kalabalık yok; 60 yaşındaki bu olgun edebi- yatçının dostlan. "öğrencileri" bu kadar mı? "Herşeye rağmen". zaman zaman zorlu mücadelelerle yayınını - dıle kolay - tam 60 yıldır sürdüren bir derginin kutlama töre- nınde, hemen öncesinde yaşanan "Sivas kat- lıamı'nda yıtirilen kültür şehıtlerinin acısıyia sanatçılann biraraya geleceğıni, bir "varhk" göstereceğini düşünmüştük. Oysa Varhk dergisinin 60. doğumu, bir 'yılmışlık' sessız- liğinde, "resmı bir tören" havasında geçtı... 15 temmuz 1933 tanhinde ilk kez yayım- landığında Türk kültür yaşamına yeni bir soluk getıren. kurucusu Yaşar Nabi Nayır"- ın tutarlı polıtikasıyla yıllarcaçizgisini koru- yan, nice edebiyatçının "okul" saydığı Var- İık dergisi, 60. yılını önceki akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda kutladı. Kül- tür Bakanı Rkri Sağlar. Kültür Bakanı Müsteşan EmreKongar. İstanbul Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanı Hilmi Ya>uz ve Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Oktay Akbal'ın yanj sıra Varlık dergisinin eski ve yeni yöneücileri, edebıyat ve sanat dünya- sından çeşitli isimlerin katıldığı gecenin pek kalabahk olmaması dikkat çekti. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Ok- tay Akbal, "Burada şeriatçılann bir toplan- tısı olsa salon kalabalık tan geçilmezdi, ama işte bız burada 60 yıldır yayınını sürdüren bir dergisinin kutlama töreninde bir avuç aydınız" dedi. KüJtür Bakanı Fikri Sağlar gecede yaptı- ğı konuşmasına, Varlık dergisinin 60. yılını kutlamasının büyük mutluluk olduğunu ancak "Sıvas ölümlen" nedeniyle bu sev ind yeterince hıssedemediğini söyleyerek başla- dı. Türkiye'nin bir "çatışma düzlemi"nden geçtiğini ifade eden Sağlar," bu çaüşmavı. eksiksiz bir demokrasiyi yeterince temellen- dirememiş olmanın sıkıntısı ve onun dışavu- rumu olarak görüyorum" dedi. Varlık dergisinin "Toplumun bütün hüc- relerine nüfuz eden bir totaliter kültürün. bir İslam kültürünün geleneksel dinsel oto- ritesiyle 600 yıldır yönetilen toplumun üzeri- ne kurulan bir genç Cumhuriyetin kültür te- melinı oluşturma işlevı" yüklendiğini söy- leyen Kültür Bakanı Müsteşan Emre Kon- gar, derginin bir batı u> garlığı modeli çerçe- vesinde özgün bir Türkiye kültürü geh'ştir- mek çabasında olduğunu belirtti. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Oktay Akbal. Sıvas kıyımındaki kültür şehitleri için izleyi- aleri bir dakikahk saygı duruşuna davet et- ti. Gecede Varlık dergisinin ocak 1991'deki 1000. sayısı etkinh'kleri çerçevesinde başlatı- lan Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri de bu yılki sahiplerinı buldu. Şiir dalında kaza- nan Mesut Adnan ödülünü Kemal Özer'den alırken. ö> kü dahndakı odülü Ülkü Çadırcı, Tank Dursun K.'danaldı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATE§ Din ve Vıcdan Ozgürtûğü Geçenlerde TVTde, izleme fırsatını bulamadığım bir açık oturum yayımlanmış. Bu açık oturumu izleyen bir- kaç dostum ve birkaç okuyucum; engin yöneticilik dene- yimi buiunan bir RP'linin, Sayın Oğuzhan Asiltürk'ün dile getirdiği bir görüşü aktarınca, bu konuya eğilmek gereğini duydum. Çok genç yaşlarından beri siyasal yaşamın içinde olan ve düşünce yapısından kaynaklanan kimi "takıntı- ları" dışında. ciddi bir açığı ve gafı bulunmayan Asiltürk, laiklik konusunda bir öneride bulunmuş. "Şu laiklik söz- cüğünü bırakalım, yerine din ve vicdan özgürlüğü kavra- mını kullanalım" demiş (Kendim izlemedim ama, birkaç kişi aynı şeyi söylediği için doğru kabul ediyorum). Ayrıca Sayın Asiltürk bu oturumda yinelemiş olsa da olmasa da; bu görüş, kimi siyasetçiler tarafından dile getirilmiş ve kimi yazarlar tarafından kaleme alınmış bir görüştür. Açıkoturuma katılan diğer konuşmacılar ciddi bir karşı çıkışta bıüunmamışlar ama, bence bu görüş, laik cumhuriyetimizin temeline konulmuş bir el bombası kadar tehlikeli bir görüştür. Tehlikeli bir görüştür, çünkü ilk bakışta mantıklı ve masum bir görüş izlenimi vermektedir. Tehlikeli bir görüştür, çünkü laiklik kavramını saptır- makta; din ve vicdan özgürlüğü ile karıştırılmasına ne- den olmaktadır. Şimdi bu hususları biraz derinliğine ir- deleyelim. Din ve vicdan özgürlüğü, hiç kuşkusuz insanoğlunun (ve insankızının) uğruna yüzyıllarca savaşım verdiği bir özgürlüktür. Ve günümüz dünyasında bile, kimi insanla- rın din ve vicdan özgürlüklerinin olmaması, insanlık adı- na utanılacak bir şeydir. Ancak her laik toplumsal dü- zende insanların din ve vicdan özgürlüğünün mutlak bir biçimde olmasına karşın; din ve vicdan özgürlüğünün olduğu her toplumsal düzen, mutlaka laik bir düzen de- ğildir. Oaha doğrusu laik bir düzen olmayabilir. Din ve vicdan özgürlüğü; laiklikten çok, sekularizm ve hoşgörü kavramlarına yakındır. Fakat bu üç kavram da zaman zaman birbirleriyle karıştırılmaktadır (Bu kav- ramları yakında Ümit Yaymcılık tarafından basılacak olan "Laiklik ve Türkiye" başlıklı kitabımda daha geniş bir biçimde ele alıyorum). Gerçekten en üst düzeylerde ve en seçkin kalemler tarafından bile karıştırılan dört kavramla karşı karşıya bulunmaktayız: Laiklik, hoşgörü, din ve vicdan özgürlü- ğü ve nihayet sekularizm. Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki laiklik dışındaki üç kavram, aşağı yukarı aynı olguyu betimlemektedir. Hoşgörü, birtoplumdayaşayan insanların birbirlerine ve inançlarına karşı tahammüllü ve sevecen olmaları demektir. Din ve vicdan özgürlüğü, insanların bu inançları konu- sundaki hoşgörünün, yasalar tarafından güvence altına alınması demektir. Sekularizm, aşağı yukarı, din ve vicdan özgürlüğü ile aynı şeydir. Laiklik ise tüm bunlara ek olarak egemenliğin kayna- ğının Tanrı değil, halk olması demektir. *Yönetenlerin "yönetme yetkisini" Tann'dan değil, halktan alması; yasaların kaynağının "Tanrı buyruğu" değil, halkın özgür iradesi olması demektir. Laik bir top- lumda, hiç kuşkusuz din ve vicdan özgürlüğü vardır ama, bunun ötesinde bir de "egemenliğin kaynağının halk" olmast özelliği vardır. örneğrnOsmanh Imparatortuğu, teokratik birimpara- torluktu. Yani bir din devletiydi. Padişah aynı zamanda Hz. Muhammed'in "halef'i, "İslam Halifesi" idi. Ancak Osmanlı imparatorluğu'nun yönetim felsefesi, daha ku- rulduğu dönemden itibaren hoşgörüye dayanıyordu. Çok uluslu yapısı içinde "kulların", din ve vicdan öz- gürlüğü vardı ve kimi alanlarda seküler bir yapıya sahip- ti. Zaten bu özellikleri olmasa kısa sürede bir "cihan im- paratorluğuna" dönüşemez ve 600 yıl yaşayamazdı. Ancak Osmanlı Imparatorluğu laikdeğildi. Mutlak yet- kilerle donatılmış buiunan padişahın bu yetkisinin kay- nağı "Tanrısal'dı. Ve imparatorluk tebası; her ne kadar din ve vicdan özgürlüğüne sahipseler de netice olarak "padişahın kullan" idiler. Kaderleri, padişahın iki duda- ğının arasında idi. Arada bir padişahların sonu da kötü olurdu ama, bu başka bir meseledir. Bugünlerde sık sık, "Yüzde 98'i Müslüman olan halk" ifadesini duyuyoruz. Doğrudur. Bu halkın yüzde doksan sekizi tertemiz Müslümandır ama, aynı halk Atatürk'ün oluşturduğu sağlam temeller üzerinde. "kul" olmaktan kurtulmuş ve kendi kaderini kendi belirleyen "vatan- daş" durumuna gelmiştir. Egemenlik hakkını kimseye vermek istememektedir. Yaklaşık yarım yüzyıldır yapı- lan özgür ve dürüst seçimlerin sonuçları, bunu açıkça göstermektedir. Laiklik, cumhuriyetimizin temelidir, halk egemenliği- nin temelidir, özgürlükçü demokrasinin temelidir. Laik- lik olmadan ne demokrasi olur ne de halk egemenliği. Kullanılan kavramlan dikkatli seçmek gerekir. Bezirci'yi anma günü • BL RSA (Cumhuriyet)- Halkevleri Demeği Osmangazi Şubesi, yazar-eleştirmen Asım Bezirci'yi anma günü düzenledi. Yannsaat 14.00'de Osmangazi Halkevi'nde gerçekleştirilecek etkinliğe, sınema ve tiyatro sanatçısı Gtilsen Tuncer. Evrensel Kültür Dergisi Yazıişleri Müdürü Meral Gündoğdu ve şairNahitKayabaşıkatılacak. Etkinlikte müzik ve şiir dinletilerine de yer verilecek. Kocagöz'ün durumu iyiye gidiyor • İZMİR (AA) - Geçirdiği ani bir rahatsızlık sonucu İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nekaldınlarakameliyatedilen yazarSamim Kocagöz'ün (76) sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi. Önceki gün aniden rahatsızlanarak Yeşilyurt DevTet Hastanesı'ne kaldınlan yazar Samim Kocagöz'e "bağırsak tıkanıklığı" teşhisi konuldu. Aynı gün yaklaşık 1.5 saat süren ameliyat sonrasında 3. hariciye servisinde bakıma alındı. Yetkililer, Samim Kocagöz'ün nabız ve tansiyonunun normal seyrinedöndüğünü. sağlık durumunun hızla iyiye gittiğini belirttiler. Supiyeli kadın mağazada öldûrûldü İstanbul Haber Servisi -Suriye uyruklu bir kadın, Fatih'te alışveriş yapmak için geldiği mağazanın çıkışında, yanındaki kimliği belirsiz kişi tarafından öldürüldü. Suriye uyruklu Silivya Boziçadlı kadın^ yanında birerkekle dün saat 13.30 sıralannda Fatıh Fevzi Paşa Caddesi 11 numarada buiunan, Mustafa Ünal'aait Butik Hamle adlı giyim mağazasına geldi. Silivya Boziç'in bir pardösü beğenmesine karşın yanındaki kişi pardösüyü almaymca çift tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgayadönüşmesi üzerine çift mağazadan çıktı. Mağaza çıkışında kimliği belirsizerkek, Silivya Boziç'i tabancayla şakağından vurdu. Türkiye'ye sık sık geldiği öğrenilen Boziçolay yerinde ölürken, sanık iseyaya olarak kaçtı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear