Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURIYET 17 TEMMUZ1993 CUMARTESfr
OLAYLAR VE GORUŞLER
Çağıyakalamak o kadar kolay mı?!
Bır Turk vatandaşı olarak bızı ıdare eden sıyasılerden tek
ısteğım ve beklentım, guzel \ urdumda çeşıtlı nedenlerle sel gıbı
akan \ atandaş kanmm artık durdurulmasıdır. 21. yüzyılda
ülkemız ve halkımıza \ enlecek en büyuk hedıye bu olacaktır.
Prof. Dr. R. KAZIM TÜRKER
A Ü Tıp Fak. FarmakolojiAnabilım Dalı Öğr. Üyesi
U
lkemızde son vıllann
bır modası da >etkılı
sıyasılenmızın hemen
her gun her tırsatta
21 vuzyılın gelı^me
burecını başan\la ta-
mamlamaktd olan Turklenn ve ulke-
mızın çağı olacağını ısrarla savunma-
lan \e ınsanlanmızı ınandırmaya ça-
lışmalandır Bu konu. uzennde
durulmaya ve duşunulmeye değer nı-
telıkte bır savdır (ıddıa) Kuşkusuz
boy lesı bır hedefe enşme. şu anda ha-
valdahı olsa hepımızın ozlemıdır Iste-
nzkıulkemız tum kurum vekunıluş-
lanyla, çağın gereğı en gehşmış ulke-
ler duzeyıne çıksın. ınsanlanmız
demokrasıye yakışır ve sahıp olma bı-
lıncıne enşsın ve bızler de uvgarlığın
ergılennden (nımetlennden) en az Ba-
tılı gelışmış ulkeler kadar yararlana-
lım Ne var kı pek çok aydırumız
duşunurumuz. yazanmız ve dz savıda
da olsa gerçek bıhm adamlanmız bu
konuda sıyasıler kadar ıyımser değıl-
dırler ve bunun ıçın de çok haklı ne-
,denlenvardır
Çağı vakalamanın. başka bır deyışle
ılerleme ve gelışmenın temel on koşul-
lan vardır "Bu koşullar olmadıgı sure-
ce bır ulkenın kalkınması ve ust uvgar-
lık duzeyine çıkması. bızım sıyasılen-
mızın zannettıklen kadar kolay değıl-
dır Bu koşullann başında yetışmış
ınsan faktoru gehr Tum kurum \e ku-
ruluşlanyla çağın gereklennı >enne
getırememış bır ulkenın kalkınmışlığı,
taruşma konusu olabıhr Azımsanma-
yacak sayıda ınsanımız ve anladığımız
kadan ıle vetkılı sıyasılenmızın pek
çoğu kalkınmışlıkla bıreysel zengınlığı
eşanlamlı olarak gormektedırler Eko-
nomık guç vezengınlık. kalkınmışlığın
sadece bır tek gostergesıdır ama kendı-
bi değıldır ve çok kez de geçıcıdır Son
vıllarda bu eşanlamlılık o denlı yay-
gınlaştı kı toplumumuzda kendılennı
gelışmışlığın orneğı sayan yepyenı ın-
san tıplen orta>a çıktı ve kurumlar bu
tıplenn arenalan halıne gelmeye baş-
ladı Toplumda değer olçutlen değıştı
En saygın ınsan, parası ve maddı gucu
en fazla olan kımse olarak nıtelendınl-
meye başlandı Bu bağlamda ınsanla-
nmız kısa surede zengın olmayı ve
sonradan edınılen kültürumuze yakı-
şan bır devımlc ""koşeyı donmeyı" bır
ılke halıne geurdıier Yıne gunumuzde
kultursuzluğumuze yakışan ve bızden
kaynaklanan, başka bır deyımle "uç-
kağıtçılık ' nerdeyse bır saygınlık gos-
tergesı oldu Bu tıpler azımsanmaya-
cak sayıda olup, kurumlarda hızlı bır
şekılde artmaktadırlar Ozellıkle son
on vıldan ben bazı yetkılılenn anlam-
sız telkm \e onenlen bu yenı ınsan tıpı-
nın çıkarcı, korkunç boyutlarda tuke-
tıcı, hıç emek vermeden ve çahşmadan
uygarlığın ve ustun teknolojının tum
ergılennden (nımetlennden) yararlan-
mak ısteyen en kolay yollardan zen-
gın. para pul ve şohret sahıbı olmak
ıçın her şeyı yapabılen bır yaratılışta
olduklan açıİc ve seçık olarak gorul-
mektedır Son derece kışılıksız olan bu
üpler rahaüıkla satın alınabılırler De-
ğerlı dost ve Turk aydınının kalbınde
her zaman yaşayacak olan Uğur
Mumcu nun çok yennde olan tanım-
lamasıyla bunlar zamana ve koşullara
gore rahatça yön değiştiren "donek"
tiplerdir. Emperyalıstlenn kolayca sa-
tın alabıleceklen kımselerdır Bu tıp-
ler, gelışme ve çağı vakalamanın en
ba^ta gelen engellendır Bunlar zama-
na gore mangalda kul bırakma>an
Ataturkçu. yenne gore dın somurucu-
su, kadercı fakat her şe>ın otesınde
çıkarcıdırlar İşte kurum ve kuruluş-
larda gıtgıde egemenlıklennı perçınle-
yen ve çok kez el ustunde tutulan bu
tıpler varken çağı yakalamak hıç de
kolay olamaz
Yurtıçınde ve dışında ulusal kultu-
rumûzun tanınmış temsılcılen, yazar
sanatçı.duşunurveaydınlanmızakar-
şı olan tavır ve eylemlen ıle ulkemızı
ortaçağ karanlığına atmak ısteven şe-
natçılann, son Sıvas olaylannda açık
seçık olarak kendını gosteren acımasz
cınavetlen ve bu cınayetlen Sıvas hal-
kının tahnk edılmesı gıbı anlamsız ve
esası olmayan bır gerekçe ıle ortbas et-
meyeçalışan takat esas kokenınde oy
kaybı endışesının yattığı vetkılı sıyası-
lenn ın^nı çıleden çıkaran demeçlen
ve bu canılenn daha oncesı ulkemızın
en avdın ınsanlanna vonelık bıreysel
cınayetlennın kıtlesel cınayetlere do-
nuşmesı L lkemızın kurtancı v e kuru-
cusu y uce Ataturk un bustu ıle ho^go-
ru dostluk kardeşhk sımgesı Turk
ozan ve duşunuru Pır Sultan Abdal ın
heykelının \ennden sokulmelen ve
hatta vok edılmelen ve gazetelerdekı
fotoğraflardan ızledığımız kadanyla
2000 yılında unıversıteyı bıtıretek yaş-
ta olan kandınlmış kuçucuk çocukla-
nn taşkınlıklan ve bu olumsuz ortam-
da dın somuruculennı daha da şımar-
tacak odunler dıve nıtelendırebıleceğı-
mız sıyası zaferlennı'Allah peygam-
ber ezan sloganlan ıle perçınleştır-
mek ısteven vetkılı sıyasıler ve onlann
yenne gore \taturk devnmlenne pek
de ınandıncı olmayan bağlılık gosten-
len Tum bunlara tanık olduktan son-
ra Uğur u şu unlu dızelen ıle anımsa-
mamak mumkun mu ' \nkara nın
taşına bak gozlenmın yaşına bak
uvan uvan Gazı Kemal şu feleğın ışı-
ne bak Bu olumsuzluklar devam
ederken bır sıv asının "21 vuzyıl Turk-
lenn çağı olacaktır ' ıddıaldn ınandın-
cı olmaktan son derece uzaktır Tanh
bovunca ulkemızde uygarlaşmanın en
buyuk engelının şenatçı dın somuru-
culennden kavnaklandığını ve 21
yuzyıla gelmek uzere olduğumuz gu-
numuzde bunun değışmedıgını haıta
daha da arttıgını anımsamakia yarar
vardır
Bır unıversıte elemanı olarak toplu-
mun gelı^mesı ve usıun uygarlık duze-
yıne enşmesınde en bıryuk kdtkı payı-
na sahıp unıversıtelenn ıçıne duştuğu
durumu buyuk bır uzuntu ve bunun
daha da otesınde bır endışe ıle ızlıvo-
ruz Çunku bır ulkenın çağı yakalama-
sında en buvuk gorev. o ulkenın bıhm
adamlanna düşer Yuce Ataturk'un
dededığıgıbı uygarlığın volubılımden
ve bılımsel araştırmalardan geçer
Gerçek bılımsel olçutler dıkkate alın-
madan vıllardan ben yapılan akade-
mık y ukseltmeler unıversıtelenmızde
negatıfayınm urunuolanazımsanma-
yacdk sayıdd kadrolann oluşmasına
neden olmuştur Bılımden ndsıbını al-
mamış bu nıtelıkiekı unıversıte hoca-
lannın topluma vereceklen hıçbır şey
olamaz Bıhm uretme. kalıtelı eğıtım
ve oğretım gorevlen gunumuzde sayı-
ldn hızla artdn bu tıp unıversıte hoca-
lan ıçın fazla onemlı savılmaz Ama
sıyası gucu olanlara. zaman zaman
gostenşlı torenlerle şeref doktoru pa-
yesı verenler ve bunlan kabul edenler-
İe bol bol nuıuk atanlarla bıhm
adamı sıfatını kımseye kapürmak ıste-
meyenlerle ve tum bu olumsuzluklan
gormezlıkten gelen vetkıh s^yasıler ve
ıdarecılerle çağı \ akalamak v e 21 y uz-
yıl" bızım olacaktır ' demek son dere-
ce guç, eulunç ve ınanılamaz bır olay-
dır
Bır Turk vatandaşı olarak bızı ıdare
eden sıvasılerden lek ısteğım ve bek-
lentım gûzel yurdumda çeşıtlı neden-
lerle sel gıbı akan vatandaş kanının
artık durdurulmasıdır 21 yüzyılda ul-
kemız v e halkımıza v enlecek en buy uk
hedıye bu olacaktır
ARADABİR
Prof. BAHRISAVCI
Tansu'ya Tarihçe
Yûklenen Görev
Amerıka'nın desteğı ve buyurusu ıle mı oldu ve Çan-
kaya nın dusledığı bır Hukuk-u Hukumranı' ıstencıne
karşı gelecek mı oldu
9
Turkıye de bır buyuk olay oldu
Artık bır kadın sağ-merkezıktıdarpartısınınlıderıdır
Bu nıteleme karsıtlarıyla kurduğu bır koalısyonun (ka-
bıne-hukumetının) da baskanı sevk ve ıdarecısıdır Kı-
sacası artık Turkıye de ıktıdar gucunun başında, bır
'KADIN' vardır
1
Olur şey değıl ama oldu
1
Yurur şey
değıl, ama yurumek zorunda Çankaya dakı hunkarcılık
ıstencıne karsın, Amerıka ya karşın AT ye yalnız AT'-
den kurulu Avrupa Bırleşık Devletı yanlılannın katı ve
dar ulusculuğuna karşın ıçınden gelıp aıle bağlarıyla
bağlı olduğu bılınen yerlı fınans kapıtalcılerın kap-kaçcı
ozelleştırmecılığme karşın, belkı de en başta-en ortada-
en sonunda kendısı ne karşın yurumek-yurutulmek
zorunda
1
Cunku bu durumu tarıhımız yaratmıştır tarıhımız,
Turkıye'ye bır mesaj vermıstır Tansu Hanıma da bır oz-
görev yuklemıstır Ey Turkler' Gereğınde bır 'KADIN ı
da, 'Bır Numara (number one) yapmalısınız' dıyen bır
mesaj, Tansu Hanımıda altsosyalkatmanlara Turkıye,
geleceklere yonelmıs zorunluluklarla yuklu ozgorev
Artık, karşımızda buyuk bır demokrasıde çok buyuk
yetkılerle donatılmış bır parlamentarızm lıderı var, tarı-
hımızın, 'kadınlık ıcın bır donum noktası olan bır aşa-
ma var, ve bu ' lıder ın omuzlarına yuklenmış bır ozgo-
rev (mısyon) var
I- Parlamentarızmın kendısıne verdığı gucu şoyle bır
araştıralım
Çoğulcu btr sıstem olan parlamentarızmde en dına-
mık bır oğe olarak buHanım artık kımı ıtırazsızguçlere
sahıptır, onun kımı sınırları da vardır (Baş sınır, ınsan
haklarının "yapamazsın' dedıklerıdır)
1- Önce, ıcranın temelını olusturan coğunluk partısının
"lıderı'dır Bu nıtelemle partısını 'sevk ve ıdare' eden-
dır, ona 'doğru yu gosterendır Partı polıtıkalarının
Meclıs ıçınde yaratıcısı-onların uygulayıcısıdır Partının
takınacağı genel tavırların stratejısıdır, herolaydagudu-
lecek yolu bulan taktısyenıdır
Ve onemle arz edelım Partıyı,' Cankaya hunkarlığı'
gıbı yurutmek ısteyenlerın o akıl almaz alaturka karız-
maları karsısında partının ve kendısının kışılığının, onu-
runun koruyucusudur Vaktıyle tam gerçeklendıreme-
mış olsa da ılk soyleyen doğru soylemıstır Çankaya,
oturmalı oturduğu yerde gerektığınde de Çankaya yı,
oturtmalı oturduğu yerde Olur olmaz sıkıntılarda onun
koltuğualtınasığınılmasın Çunku artık, partıyı yonetme
hakkına ve mueyyıdeye sahıptır
2- Sonra 'ıcra' yı eylemsel olarak yapacak olan ' ka-
bıne-hukumet ın 'sefı dır Bu nıtelemle hukumetı oluş-
turandır Ona sorunları getırendır ve de cozumlerın
yonlerını ısaret edıp onlann tartısılmasından, hele koa-
lısyonda, bır konsensus ıstencı-bır konsensus kararı"
çıkartandır Bu ıstenc ve kararı daeyleme vuran-vurdur-
tandır
Onun ıçın, yıne doğru soylemı yıneleyıp tamamlaya-
lım Çankaya, otursun oturduğu yerde, kımse de ona
sığınmaya kalkmasın' Icranın sorumluluk ve yetkılılık
hakkını ıhlal etmesın (bu bır anayasa ıhlalı olur) Başba-
kan ıle hukumetı yonetsın ulkeyı
3- Daha son ra Mecl ıs ın en yuce muhatabı ve etkıleyı-
cısıdır Klasık temsılı hukumet' kuramında, ' Meclıs,
hukumete veche verır denırdı Şımdı cağdaş parla-
mentarızmde, Meclıse bıle veche veren hukumettır'
denmektedır
4- En sonunda da kamu hızmetlerı butununun, en yuk-
sek 'ıdarı sefı 'dır Yaşamın ta ortasında butun sorun-
arla cebelleşen ıdarı mekanızmaları devınımlere sevk
eden elının altındakı bu uzman mekanızmalarla, on-
emler alıp uygulayan butun teknıkalıtelere egemen
olarak onları eyleme goturen ve bunlarda sorumlu olan
Darlamentarızmın bu basat yonetıcısıdır ıdarenın ger-
çek şefı, Cankaya değıl hukumet baskanıdır bır Hanım
daolsa Ve Babayasığınmalardan uzak olarak1
ILAN
RİZE ASLİYE1. HLKUK MAHKEMESİ (İŞ)
EsasNo 1992-118
KararNo 1993-172
Davacı S S Kurumu Genel Mudurluğü tarafından davalılar Musta-
h Yılmaz ve Çay Kurumu Genel Mudurlugu aleyhıne açılan rucüan
uzmınat davasının yapılan duruşmalan sonunda venlen karar gere-
pnce
Davalı Mustafa Yılmaz ve Çay Kurumu Genel Mudurluğü nden
nuştereken vemuteselsüen 2"^ 286 941 TL'nın vemasraflanılebırlık-
t; alınmasına daır venlen karann davalı Rızenın Balıkcılar Koyu"-
ıden Abdullah oglu Mustafa Yılmaz a teblıg edılemedığı anlaşıldı-
pndan karann gazetede vd>\mlandığı tanhten ıtıbaren 15 gunluk
vısal sure ıçensınde temv ız edılmedıgı takdırde hükmun kesınleşeceğı
İarar teblıgı yenne kaım olmak uzere ılanen teblıe olunur
Basm 49709
Radyo ve televizyonların kuruluş ve yayınlan
hakkındakikanun teklifınin getiremedikleri
Yuzeysel olarak bakıldığjnda bıle bu kadarçok hatalan \ e
eksiklıklen anndıran yasa tasansı belkı bır kesımın ya da bır takım
kışılenn beklenülenne yarutverebıleceğı umıtedılse bıle. toplumun
beklentılenne ve çıkanna hızmet etme>eceğı açıktır
Dr. AKMAN AKYÜREK Hâkim, Başbakanlık Huk. Müş.
Y
uksek teknolojı kullanıla-
rak once televızyon, daha
sonra dd rddyo ıstasyonla-
nnın yarattıklan fıılı fakat
hukukı olmayan durum
loplumun ıstek ve beklentı-
len ıle hukukun genel ılkelen bağdaştınl-
ma>a çalışılarak hukukıleştırlmek ıstenıl-
mektedır Bu fıılı durumun. hukukıleştınl-
mesjne vonelık ılk olarak toplumun
beklentılen doğrultusunda TBMM, ana-
yasanınl33 maddesını degıştırmış. radyo-
televızyon yayınındakı devlet tekelını kal-
dıraraİc. ozel radyo ve televızyon ıstasyon-
lannın kurulmasına ımkân vermıstır
Ikıncı olarak ıse anayasa değışıklığınde
genel ılkelen yazılı olan hususlann amaç ve
ılkelen, Radyo veTelevızyonlann Kuruluş
ve Yayınlan Hakkındaki Kanun Teklıfı
adı altında TBMM'de kurulan bır komıs-
yon tarafından toplanmıştır Hazırlanan
bu kanun tasansının ılk bakışta bıle bırçok
eksıklığı taşıdığı gözlenmektedır
Bunlar kısaca şoyle
1 Her şey den once kablolu y ay ınlarla ıl-
gılı duzenleme yeterlı değıldır Kablolu
yayınlardakı ucret tanfelennın kımın tara-
fından tespıt edıleceğı abonelerden hangı
esaslar dahılınde ucret alınacağı belırtılme-
mıştır Aynca kablolu yayın yapan kuru-
luşlann normal televızyon sınyallen gon-
dererek bant yayını yapıpyapamayacakla-
n da belırtılmemıştır
Bunun ılende buyuk sakıncalar doğura-
cağı ortadadır Kablolu yayınlardan ucret
tanfelenndekı duzensızhğın nasıl gıdenle-
ceğı. bu konuda kablolu yayın yapan kuru-
luşlann aboneler aleyhıne yaptıkları gızlı
anlaşmalann nasıl onleneceğı belırsızdır
ABD"de kablolu yaymlarla ılgılı ucretle-
n belırleme, Federal Haberleşme Komıs-
yonu'na bırakılmıştır Bu komısyon. ulke-
nın genel ekonomık durumu goz onunde
tutularak ucretlen belırlemektedır Orne-
ğın bu yıl ABD de ekonomık durgunluk
oldıığundan komısyon. kablolu yayınlar-
dakı abone ucretlennı duşurmuştur
Aynca bu komısyonun aldığı karara go-
re de kablolu yayın yapan bır televızyon
ıstasyonu. sınyal gondermek suretıyle ya-
yın yapamaz Ancak kablolu yayınlar ya-
pabılır (1)
2 Hazırlanan tasannın 22 maddesınde
' Aynı sermaye ıle bırden fazla radyo ve te-
levızyon ışletmesının kurulamayacağı' be-
lırtılmektedır AvnısermdveıleFM ve AM
frekans bandında ve LHF VHF frekan-
sındd dvn ayn yayın yapılıp ydpılamayaca-
ğı bellı değıldır ABD'dc bır radyo ve tele-
vızyon ışletmesı ıçın alınan lısans sadece
tek bır turde yavın yapılmasına ızın ver-
mcktc alınan tek lısans ıle ıkı turde vavın
yapılamamaktadır
Hazırlanan kanun tasansında bu durum
açıklanmadığı takdırde uvgulamada bır-
çok kanşıkhklara yol açtığı ortadadır Bu
konunun da açıkça kanunda duzenlenmesı
gerekmektedır (2)
3 ABD'de televızyorj ya da radyo ışlet-
mesı kurmak ısteyenlenn Amenkan vatan-
daşı olmalan şart koşulmakta vdbancıla-
nn. yabancı şırket ve hukumetlenn ya da
o
o5Ö'sı yabana ışletmelenn denetımınde
olan şırketlenn televızvon ve radyo ışlet-
mesı hakkı bulunmamaktadır (3)
Ha7irlanan kanun tasansının 22 mad-
desınde bu konuda "\ abancı sermaye pa-
yının %10'u geçmeyeceğı bekrtılmıştır
Bu oranın neye gore saptandığı. hangı
esaslar dahılınde bu sonuca vanldığı açık-
lanmamaktadır Kaldı kı bu "olO'luk ser-
maye payının turu de belırtılmemektedır
Bılındığı uzere % 10"luk sermaye payı sahı-
bı bazı hısselenn de hısse senedının ansıne
gore şırket yonetımınde kesın etkılı olması
soz konusudur Bu nedenlerle yabancı ser-
maye paylı şırketlenn ışleıme hakkı yasak-
lanmalı. ya da bu payın sahıp olacağı hısse
senedının turu açıkça belırtılerek şırket vo-
netımınde etkılı olması onlenmelıdır
En gelışmış ve yerleşmış demokrasılerde
bıle yabana sermayenın bu konuda etkılı
olmaması amaçlanmış ıken bızım gıbı de-
mokratık kurum ve vapılan verleşme sure-
cınde olan ulkelerde bunun ne derece tehlı-
kelı olacağı ortadadır
4 Tasannın 22 3 maddebinde "Bır hıs-
sedann bır Kuruluştakı hısse mıktannın
odenmış sermayesının %20'sınden, bırden
fazla kuruluşta hısse sahıbı olanlann tum
hısselennın toplamının da o
o20'den fazla
olamayacağı belırtılmektedır Ancak
radyo-TV kuruluşunda resmı olarak O
o20
odenmış sermayenın hısse mıktannı elınde
tutan şahsın bu kuruluşa ortak ba^ka A Ş
"nın hamılıne yazılı hısselennı elınde tut-
ması halınde bunu onleyıcı bır hukûm bu-
lunmamaktadır Yanı bırçok kışı ya da
kuruluş bır A Ş nın hamılıne yazılı nısse
senetlennı elınde tutarak gızlı ortak duru-
muna gelebılır Yapacağı kanuna karşı hıle
ıle de hamılıne yazılı hısse senetlennı elınde
tuttuğu A Ş "yı radyo ya da televızyon ıçın
kurulan A Ş'ye ortak edebılır Bu gorun-
meyen ortaklık ıle de A Ş olarak kurulan
radyo ve televızvon kuruluşunun gorunuş-
le
o
o20 sıne ortak olmasına karşın, sahıbı
olduğu hamılıne yazılı hısse senetlen saye-
sınde çoğunluğa hukmedebılır Bunu onle-
mek ıçın gereklı duzenleme vapılmadığı
gıbı. bunu vasaklavan bır hukum de bu
maddede yoktur Yapılacak duzenlemede
radyo ve televızyon kuruluşuna onak olu-
nacak A Ş lenn hısselenru elınde tutan kışı
ve kuruluşlann bu A Ş lenn ortaklanndan
farkh olması halınde bunlann açıklanması
zonınluluğu getınlmehdır Bu vapılmadığı
takdırde kanuna karşı yapılacak hıleler ıle
radyo ve televızyon kuruluşlannın çoğun-
luk hısselenne sahıp olmak mumkun ola-
bılecektır
5 Avncakapalıdevretelevızyonsistemı-
nın ışleyışıne daır esaslar da tasanda yer
almamaktadır Tanımı ve sınırlan tam ola-
rak ortaya konmayan bır sıstemın uygula-
nışı sırasında tereddutler çıkması halınde
neye gore çozuleceğı belırtılmemıştır Bu-
nun da kanşiklık doğurması normaldır Bu
nedenle ABD de olduğu gıbı bızde de bu
sıstemın tanımı. sınırlan ve uygulanmasın
da takıp edılecek usulun net olarak ortaya
konması gerekmektedır
Bu kadar yuzeysel olarak bdkıldığındd
bıle bu kadar çok hatalan ve eksıklıklen
banndıran yasa tasansı. belkı bır kesımın
ya da bırtakım kışılenn beklentılenne y anıt
verebıleceğı umıt edılse bıle toplumun bek-
lentılenne ve çıkanna hızmet etmeyeceğı
açıktır
Bu nedenle bu konudakı obür ulkelenn
uygulamalanve uygulamadakı aksaklıkla-
n goz onunde tutularak hazırlanacak yasa
tasansının hem toplum çıkanna olacağı.
hem de haberleşme ve rekabet tekehne yol
açmavacağı ortadadır
(I) janıa. E Rubm Rcri.gulauon ol CabV Tclcv ız\ on
Alcgdl Ovcrvıe»^:RS Report forCongres Apnl •< 1990-
Angelc \ Gılrov Cdblc Tele«z>on Ralc Rcregulatıon-
CRS R q » n for Congres \pnl 27 1991
(2) Harve> L Juckman \lass Communmcatıons Law
VVeslPubhshıngCo I98SS « 2
(3)Harvcv a g e s « 9
j4) Comunıcaııons Lau-Commute on Energ\ and
Commerce U S House Represcntdtı\es Fcbruan
156
TARTIŞMA
Hekim andı çağdışı mı?
30
Hazıran
1993 tanhlı
Cumhun-
yet'ın
"Arada
Bır"
şutununda Prof Dr Yaman
Örs, hekım andının çağdışı
olduğundan soz edıyordu
Genelhkle ant ıçme. sancak
teslım etme vb gıbı torenler
buyuk oranda sımgesel
torenlerdır
Yemın metnının koruyoıcu
hekımlık veya sağlık sıgortası
gıbı konulan ıçermesı
beklenmıyeceğı gıbı. bu
konulan vemm metnıne almayı
ozellıkle reddetmek gerekır
Hıppokrat'ın yemın metnı
genel ahlak kurallanna uygun
olduğu ıçın, bır sımge olarak
kullanılmaktadır Etügıyemıne
ve etık kurallara saygıh
olmayacak yapıdakı kışıler,
yemın metnı ne kadar aynnülı
olursa olsun yıne bıldıklennı
okuyacaklardır Yemın
metnını değışürmekte bence şu
sakıncalar v ardır
a) Dını goruş farklan yemın
metnıne aksettınlmek
ıstenecek, ortaya laık vemın
Katobk yemını, Protesun
Musevı SunnıveyaŞıımetınlen
surulecektır
b) Hatta. "devlet fakultelen
vemını" ıle "ozel fakulteler
yemını" gıbı farkh metınler de
ortaya çıîcabılır Bu farklar "an
Türkçe, Osmanlıca. Ingıhzce.
Almanca vb" gıbı bır yelpaze
gorunumu de \ erebıhr
c) Her grup başka bır aynntının
anlam ve onerru uzennde
duracağından, yemın metm
Azız Nesın'ın "seyyar kofteoler
nızamnamesı" uzunluğuna
ulaşabılır
d) Hıppokrat yemını sabıt v e
kalıcı değerlen toplamıştır
Bazı değer y argılan ıse hızlı
şekılde değışmektedır Ilkokul.
lıse ve unıversıteyıllan bovunca
devletçılıkgoruşune
ınandınlmış olan bızım kuşak,
şımdı KITlereleştınlınce
y ureğının bır koşesının "cız
ettığını'duyuyor Bazıdeğerler
alçalmakta. yukselmekte,
zıplamaktadır Hıppokrat'ın
değerlen, bellı bır yuksekJığı
koruduğundan ılende
alçalarak y ureklenmızı
sızlatma nskı yoktur Bu
bakımdan "aman yemın metnı
ıle oynamayalım, dursun"
dıyorum
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi
PENCERE
Asım Bezirci'mn
Ardından...
' Erzıncan 'da bır kuş var
Kanadında gumuş yok'
1927 de Erzıncan da doğan çocuğun kanadında gu-
muş var mıydı'' Erzurum Lısesı'nde 'parasızyatılı" oku-
yan bu çocuk, ardında 70 kıtap bırakarak uçtu gıttı
Asım Bezırcı yok artık
Gulumserdı her zaman, bılıyormuydu Sıvas ta dırı dırı
yakılacağını?
O gulumsemede tarıh boyunca ınsanlık ıçın acı çek-
mışlenn mutluluğu sımgelenmıştı, Bezırcı nın efendılığı
geçmışın kolelığınden suzulmuş bır soyluluğun kışılığı-
ne yansımasıydı Tum zamanların ınsanlık bılıncını
ozumsemış gıbıydı gunluk yaşamında, hal hatır soru-
şunda bıle bu bılınc duyumsanırdı
Bılgelık buna mı denıyor?
Kanıçıcıler dırı dırı yaktılar Bezırcı'yı ama 70 kıtabını
yakamayacaklar
•
Yenı Bıçem ' dergısı yonetmenı şaır yazar Nahıt Ka-
yabası'ndan bır mektup aldım Asım Bezırcı nın 'Olay"
gazetesınde çıkan son konusmasını ve ' ÖlunY e ılışkın
bır yazısını da eklemış
Bezırcı Olay gazetesınden Ayşe Aygor'le yaptığı
konuşmada kendısını anlatıyor
' - Ben Erzurum Lısesı nde parasız yatılı okudum Er-
zıncan da lıse yoktu ve 126 kışının ıcınden bır bankacının
oğluyla ben kazandık Sınavı kazanamasaydım okuya-
mayacaktım Lısedeyken 125 gram ekmek verıyorlardı
Unıversıteyı bıtırır bıtırmez Turkıye Sosyalıst Partısı 'ne
uye oldum ve Gerçek gazetesınde fıkralar yazmaya
basladım Uğradıgım kovuşturmalarnedenıyle Mıllı Eğı-
tım Bakanlığı'ndan oğretmenlık ısteyemez duruma duş-
muştum Sekız kez kovuşturmaya uğradım, uc kez tutuk-
landım Ama hepsınden de aklandım Aklanmak sadece
adlıye defterlerınde kaldı Bunu ınsanlann kafasından
sılmekguctu '
Ne ınsanlarız değıl mı' Sonunda Asım Bezırcı'yı dırı
dırı yakarak 70 kıtabına şukran borcumuzu odedık
•
' Olay gazetesınden Ayşe Aygor soruyor
' - Çevın yapacak duzeyde Fransızca oğrenmeyı ken-
dı kendınıze nasıl başardınız?
Bezırcı
- Fransızca yı şıır cevınlerı yapmak, ozellıkle de ro-
mantık şıırlen okumak ıcın oğrendım "
- Nıçın ozellıkle romantık şıırler?'
- Ortaokul ve lıse yıllannda muthış romantık duygu-
lar ıçensındeydım Hâlâ da oyledır Hep aşk şıırlen ya-
zardım '
"- O zamanlar aşk var mıydı?
"- Aşk vardı da meşk yoktu '
"Meşk' muzık ve resımle ılıskılıdır, oğrenmek ıçın uy-
gulamalı çalışma anlamına gelıyor Bır zamanların aş-
kında kavuşma olaîıağı eksıktı ama, kışının kımlığınde
yaratıcılığı besleyebılır umutsuz aşk Bezırcı, umutsuz
askların ekmek karnelerının, yoksulluk yıllarının kultur
s«ferberlığının Turkıye Cumhurıyetı nde yetışmış çocuk
Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra demokrası dıye anılan
çok partılırejımdesakmcalı kışı kelepçenın tutukevının
yargılamaların aydını ve yazarı
•
Erzıncan'da bır kuş var ıken •
!
Kanadında gumuş yok ıken
Ekmek karneyle adam başına gunde 125 gram ıken
Ulkede bu kadar para babası yok ıken
Erzıncan'da daha lıse açılmamış ıken
Ask var ıken
Meşk yok ıken
Daha mı gerıydık
1
?
Kırkyılda neler oldu
9
ilerledık mP Gerıledık mı'' Çağ
mı atladık'?
Sanırım, 'cağ atladık dıyenler haklı
Çunku geçmışın Turkıyesı nde saırlerı, yazarları, sa-
natçıları dırı dırı yakmazdık
KARTAL BELEDİYESİ
12. ULUSLARARASI KARTAL KÜLTÜR VE SANAT ŞENLJĞİ
12 INTERNATIONAL KARTAL CULTURE AND ART FESTIVAL
16-19 TEMMUZ 1993
PANEL
XXI.YÜZYILAGİRERKEN
TÜRKİYE
Türkan Saylan, Altan Öymen,
Doğan Hızlan, Zülfü Livaneli,
Toktamış Ateş, Halit Çelenk,
Mustafa Ekmekçi
18 TEMMUZ 1993 SAAT : 17.30
Kartal Rıhtım Caddesi
Türkiye-Türk Cumhuriyetleri
İlişkiler Modeli
Erol Mütercımler'in bu araştırma ve uluslararası sis-
tem ıncelemesı Anahtar Kıtaplar Yayınevı tarafından ya-
yımlandı.
Tel:518 5442
ILAN
BE\OĞLL 2. ASLİYE HLKUK
MAHKEMESİ
Sayı 1992 96
Davaa Nurettın Erol ve Durdar Us tarafından açılan gaıplık
davası sonundd mahkememızden venlen 29 6 1993 gunlü kararda
>azılı oldueu uzere ıddıa sabıt gorulduğunden Istanbul ılı Beyoğlu ıl-
çebiK MuCtafaÇelebıMah c\02l-04^ 016 k 414 tekavıtlı Mustafa
Çavuj oğlu 192"" dogumlu Ummugulsum den doğma VEL1TT1N
SLRMELI nın M K. nun II veardından gelenmaddeleregoregaıp-
lıgıne nıahkemc masratları ıle harcın davacılardan tahsılıne, ışbu ıla-
nın ılan tarıhınden ıubann 15 gun sonra başlamak uzere 15 gun ıçınde
temvızedılmedıeı takdırde kesınleşeı-eğı ılan olunur 7 7 1993
Basın 7272