Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
14
CUMHURİYET 25 HAZİRAN1993 CUMA
HABERLERIN DEVAMT
GUNCEL
CUJNEYT ARCAYUREK
UBaştarafi 1. Sayfada
Kuşku yok, Çıller dediğini yapacak. Hem de kanun gü-
cünde kararnameler dönemini yeniden açarak. Meclis'i
dışlayarak, denetim yollarını alabildiğine kapamanın
yollarını araştırarak... Bır yıl süreyle sorunların üzerine,
işte böyie yeni olanaklarla ve tabii bu olanakların sağla-
dığı kararlılıkla gidecek!"
Çiller, kararlıhktan söz ederken, rahattı. SHP Genel
Başkanı, hükümet ortağı İnönü'nün de onayını almış.
Önceki gece, SHP'nin tam desteğiyle çıkarılan yasayla
rahmetlinin erişemediği yetkilerle donanmıştı.
Cumhurbaşkanı Demirel'in başbakanlığı sırasında
Meclis'e sunulan yetki yasası, DYP önergeleri ve SHP
oylarıytadahadagenişletildi. Artık, Bağ-Kur'dan Emekli
Sandığı'na, Merkez Bankasından TRT'ye kadar akla
gelen ne kadar önemli kurum veya kuruluş varsa, Mec-
lis'e gitmeden, hükümetin çıkaracağı kararnamelerle
yeniden biçimlenebilecek!
Anayasaya aykırılığı, vız!.. Yüksek mahkemede baş-
vuru sonuç verinceye kadar, atı alan çoktaan Üsküdar'a
geçecek. Zaten istenilen de, amaç da bu. Çankaya'dan
dönebilir mi? Yetki yasasının fikir babası, ilk metni Mec-
lis'e gönderen Demirel. Yeni eklerine belki, ama çok
zayıf bir olasılıkla belki takılır. Meclis'te geri gönderir di-
yenlere rastlanıyor.
Çiller. bir yıl dilediği gibi, dilediğiyle oynar. Ya SHP
engeli? Var, sorun bakın parti yetkilisine. öyle bir baraj
koymuşlar ki Çiller'in önüne, SHP'siz kılını oynatamaz!
Protokolün birinci ekinin son maddesine göre, "üstdü-
zey devlet görevliierinin atanması, ilgili bakantn önerisi,
Başbakan ve Başbakan yardımcısmın mutabakatıyla
kararlaştınlacak"rr\\ş. Yetmez mi?
örneğin, Çiller, TRT'ye Temmuz ayında altın değerin-
de bir diplomat atamak isteyecek, SHP kanadı belki ka-
şını, belki gözünü beğenmeyip karşı çıkacak... Falan fi-
lan. Tıpkı özelleştirmede Çiller'in istediği kıvama gel-
mesine izin vermediklerini söylemeleri gibi; SHP, şak-
şaklana şakşaklana büyük bir hızla koşmaya başlayan
yeni Başbakanı bakalım nerede, nasıl durduracak?
Yokolan
Üstelik Çiller, ekonominin devlet bünyesindeki bütün
çarklarını "kendine bağlamaya" hazırlanıyor. Geçmiş
başbakanlarla hükümetlere oranla bir yerde kurnazlık-
lar sergileyerek.
Örneğin, enflasyonla ilgili "zaman söylemekten"
olanca marifetiyle kaçıyor. "Vakit kaybetmeden kararlı-
lıkla üzerine gideceğiz" diyor. Izninizle, burada bir pa-
rantez açayım; Çiller'in yuvarlak mantığıyla yaşantım
arasında büyük bir fark olmadıgından kıvanç duyuyo-
rum. Çünkü. bendeniz de her ay enflasyona göre değiş-
meyen ücretimle -milyonlarca insan gibi- pahalıhğın
üzerine "kararlılıkla "gidiyorum. Tabii, Çiller'in takdirle-
rini kazanıyoruz ki; bu. bize yetiyor.
Belki ben farkına varmadım, ama protokolde enflas-
yonla ilgili "hiçbir şey yok". Kısacası "böyle bir vak'a
yok Türkiyemiz'de". Hem DYP'ye hem de SHP'ye göre.
Ancak sorulduğunda üç beş cümle var ki, böyle bir ola-
yın varlığını gündeme getiriyor. Çiller, enflasyonun "za-
man alacağından, cesur ve zor çözümlerle bir yere va-
rılması olasılığmdan birkoşulla " söz ediyor. O koşul ise,
alınacak önlemlerin kangrene dönüşen yarayı tedavi
edip etmeyeceğini bilmeden halkımızın Çiller hükümeti-
ne. iam destek vermesini istiyor. _„,«.„,..,.^ „«„„
Ve de bu nedenlerle, yeni Başbakanımız, enflasyonun
inişe ne zaman geçeceğini söylemiyor, "Gün vermek
mümkün değil" diyor. Siyaset ve ekonomik olarak geç-
mışten ders almış olacak ki, bir tarihe, bir yıla "anga/e
olmamayı yeğfiyor"
Hızlı konuşuyor Çiller; arada, ekonomik önlemlerin en
kısa zamanda "gecikmeden sıra sıra önümüze gelece-
g7nf duyuruyor.
Dünü. TV'de izledikten sonra izlenimleriniz ne olacak,
bilemem elbette. Ama bana sorarsanız; inönü'nün geç-
miş bir buçukyılı başarılı nitelemesinden, Çiller'in genel
kavramlar sıralayan ekonomik açıklamalarıyla demok-
ratikleşmede "Türkiye'nin dünyada bukonudaki en eski
ligde" yer alacağını dinledikten sonra, geleceğe güve-
nim öyle arttı, öyle arttı ki...
Haydi hayırlısı!..
OLAYLAREN
ARDENDAKİ
GERÇEK
UBaştarafi 1. Sayfada
yaşanan bir bucuk yılın dene-
yimleri, programm kâğıt üze-
rinde kalma tehlikesinin cid-
diyetini kanıtlıyor. Bu dene-
yim. geleceğe dönüköngörü-
lerde iyimserliğe yer bırak-
mıyor.
Buna karşılık 'koalisyon
protokolü'rvie soru işaretleri-
ni yaratan sayfalar ekonomi-
ye dönük bölümlerdir.
Bilindiği gibi ortaklığın DYP
kanadı demokratikleşmeyle
pek ilgilenmiyor, hatta bu ko-
nuya soğuk bakıyor; ama,
öncelikle ele alınacağı söyle-
nen 'KİT reformu ve özelleş-
tirme' kapsamında etkinleş-
meye önem veriyor.
:
Eğer bu etkinliğin hızı 'de-
mokratikleşme programı'mn
yavaşlığına karşın artarsa.
1994 yerel seçimleri günde-
me girdiği gün, SHP'nin
amaçları boşlukta kalmış;
ama, büyük iş çevrelerinin is-
teklerini içeren bütün önlem-
ler gerçekleşmiş olacaktr.
Bunun a\ılamı şudur:
SHP, 'tarihsel uzlaşma' ile
sağlanan ortaklıkta amaçları-
na ulaşamadan DYP'yi sırtın-
da taşımış, daha başka de-
yişle kullanılmış olacaktır.
Koalisyon hükümetinin ye-
ni Başbakanı Tansu Çiller'in
şimdiye değin demokrasi ve
özgürlükler yolunda ne bir
eylemi ne bir fikri ne bir sava-
şımı ne de bir kaygısı saptan-
mıştır. Bu gerçeği vurgula-
makta saymakla bitmez
yararlar bulunduğuna inanı-
yoruz.
özelleştirme, 'yağma' sü-
recine dönüştürülmemelidir.
Bu tür özelleştirme siyaseti-
ne 'destek' olacak SHP'nin,
demokratikleşmeye 'köstek'
olacak DYP ile ortaklığının
anlamı kalmaz.
Zaman sanıldığından daha
hızlı geçiyor, 1994 yerel se-
çimlerinin eli kulağındadır.
• • •
Avrupa'daPKK dehşeti izlenimler
DtLEKZAFTÇlOĞLU
YILMAZAKAR
MÜNİH - Almanya'daki
birçok Türk temsilciliği dün
saldınya uğrarken, Münih Baş-
konsolosluğu'nu basarak 19
kişiyı rehin alan silahlı PKK
militanlan. Başbakan Helmut
Kohl"e. Ankara'dan. Güney-
doğu Anadolu'daki operasyon-
lan durdurmasmı istemesi içın
bu sabaha kadar süre tanıdı.
Yaklaşık 15 saat süreyle konso-
losluğu işgal eden militanlar.
dün geceyansı, Almanya Baş-
bakanhk Müsteşan ile görüş-
tükten sonra eyîemlerini sona
erdirerek teslim oldular.
Türkiye'nin Münih Başkon-
solosluğu'na dün sabah giren
silahlı PKK militanlan, Al-
manya Başbakanlık Müsteşan
Schmidbauer ile yaptıklan gö-
rüşmede. Almanya'da yayımla-
nan Abendpost gazetesinde
istedikleri metnin yayımlanma-
sı vaadi karşılığında polise tes-
lim olmayı kabul ettiler.
Schmidbauer. silahlı militan-
lara AJman yasalanna aykın
hiçbir ödün vermediklerini be-
lirtti. Militanlann ilk sorgula-
nnda müsteşar da bulundu.
Rehinelerin sağlık durumla-
nnın iyi olduğu. doktor kontro-
lünden sonra açıklandı.
Olay nasıl gelişti?
Baskın sırasında başkonso-
los ve ailesi yan binadan kaç-
mayı başardı; işgal sırasında
kalp krizi geçiren yaşlı bir er-
kekle konsoloslukta çalışan bir
kadın ise serbest bırakıldılar.
Bina polis çemberine alındık-
tan sonra işgalciler "Kürt ol-
duklannı. ama herhangi bir
örgüte üye olmayan bağımsız
bir gruptan olduklannı" söyle-
diler.
İşgalciler Başbakan Helmu
Kohl'ün, televizyondan Anka-
ra hükümetine "Kürtlere karşı
savaşı durdumnası için" çağrı
yapmasmı istediler ve cuma sa-
bahı (bu sabah) yerel saatle 08.
00'e kadar süre tanıdılar. Mili-
tanlar aksi takdirde konsolos-
luktaki rehineleri tek tek öldü-
receklerini söylediler. Ancak
militanlar dün akşam güvenük
güçleri ile pazarlıklan sırasında
rehineleri öldürme tehdidini
tekrarlamadılar. Konsolosluk
binasına kimseyi yaklaştırma-
yan polis, çok sıkı güenlik ön-
İemlen aldı. Eylemciler dün
sabah kalp krizi geçiren adarru
salmalanndan sonra akşam sa-
atlerinde de 7 kadın rehineyi
serbest bıraktılar. Böylece bina-
da 10 erkek rehine kaldı.
Almanya'da diplomatik çev-
reler, eylemci Kürtlerin, iddia-
lannın aksine PKK üyesi ol-
duklannı belirtti. Eylemciler
adına polisle konuşan militanın
kod admın "Memo" olduğu
bildirildi.
Münih Polisi Sözcüsü VVaher
Renner Kürtlerin kendilerine
bir sözcü seçüklerini Ve görüş-
melerin ağır ilerlediğini bildirdi.
Renner. işgalcilerin PKK men-
subu olmadıklannı söylediklc-
rini ve sayılanyla amaçlannın
tam olarak bilinmediğini söyle-
di. Münih Polis Müdürlüğü'-
nde özel bir komisyon. görüş-
meleri işgalcilerin sözcüsüyle
Almanca yürütüyor.
Ankara'nın, eylemcilerin tu-
tuklanıp Türkiye'ye iade edil-
mesi talebi Bonn tarafından
incelemeye ahndı.
Bonn, reddetti
Bonn hükümeti, ülkedeki
Türk temsilciliklerine düzenle-
nen saldınlan sert bir dille kı-
nayarak işgalcilerin talebini
reddetti.
İçişleri Bakanı Rudolf Sei-
ters, yapuğı açıklamada, 'Al-
man hükümeti. Kürt militanla-
nn yarattığı şiddet ve teröre
hoşgörü göstermeyecektir. Hü-
kümeümiz, militan eylemlerin
hiçbir şekilde baskısı altında
kalmayacaktır' dedi.
Seıters, Avrupa'nın birçok
ülkesindeki Türk temsilcilikle-
rine dün yöneltilen saldınlan
kastederek bu şiddet olaylanna
karşı alınacak önlemlerİe ilgili
Avrupa Topluluğu ülkeleri içiş-
leri bakanlanyla görüşeceğini
bildirdi. Bakan. "İlgili bütün
ülkelerle yakın temas halinde"
olduklannı da kaydeui.
Kinkel'den kuıama
Almanya Dışişleri Bakanı
Klaus Kinkel de Münıh'te Tür-
kiye Başkonsolosluğu'na dü-
zenlenen saldınp kınadı. Kin-
kel, "Militan Kürt göstericile-
rin Türkiye'nin Münih Baş-
konsolosluğu ve Almanya'daki
diğer Türk kuruluşlanna dü-
zenledikleri saldınyı kınıyo-
rum" dedi. "Saldın ve konso-
losluk görVvlilerinin tehdit
edilmesı. Almanya'daki konuk
haklannı ihlal etmektedir" di-
yen Kinkel, hükümetin, saldır-
ganlann bu davranışını onayla-
madığını bildirdi. Saldırganlara
eylemlerinden vazgeçmeleri
için çağnda bulunan Kinkel, si-
yasi görüşleri kabul ettirmek
için şiddete başvunılamayaca-
ğını belirtti.
Başsavcılık üstlendi
Münih'teki başkonsolosluk
baskınıyla ilgili soruşturmayı
doğrudan Alman Başsavcıhğı
üstlendı. Başsavcıljk, özellikle
"terör örgütleri"yle ilgili soruş-
turmalan yerel savçılıklara bı-
rakmayarak kendisi devralıyor.
Başsavahk daha önce de PKK
mensubu bir grup hakkında
Düsseldorf ta açılan ilk davada
taraf olmuştu. Münih eylemi-
nin Almanya'nın "terör uzma-
nı" Başsavcı Aleksander von
Stahl'ın eline bırakılması, bu
kez Kohl hükümetinin eylemci-
leri çok ağjr cezalandırmakta
kararlı olduğunun kanıtı. An-
kara'yla çok yakın ilişkiler ku-
ran Başbakan Kohl, bu kez
Türk hükümetinin taleplerine
uyacağının işaretini verdi.
Kohl, eylemcileri sert biçimde
cezalandırtarak yalnız An-
kara'yı memnun etmekle kal-
mayacak, bu tür olaylara mey-
dan verilmemesini isteyen
kendi kamuoyunu da tatmin et-
miş olacak. Eğer eylemciler tu-
tuklanırsa başsavcıhğın onlar
hakkında "terör suçu"ndan da-
va açması bekleniyor. Şimdiye
kadar Türk temsilciliklerine ve
kurumlanna eylem yapanlar
hakkında "terör" savıyla hiç
dava açılmamıştı.
'Törkiye'yö askeri
yardımdursun'
Öte yandan PKK "Al-
manya'nın Türkiye'ye askeri
yardımı kesmesini" istedi.
Reuters'in haberine göre.
Düsseldorf da açıklama yapan
örgütün sözcüsü, PKK'nın üç
isteğini sıraladı. PKK'nın bu is-
tekleri, "Almanya'nın Tür-
kiye'ye silah yardımıru durdur-
ması, dünyanın Kürtler konu-
sunda ^esini yükseltmesi ve
Türk hükümetinin Güney-
doğu'daki operasyonlan sona
erdirmesi" şeklinde sıralanıyor.
Fransız haber ajansı AFP.
yasadışı bölücü terör örgütü
PKK'nın dün Avrupa'daki
Türk temsilciliklerine ve kuru-
luşlanna düzenlediği saldınlar
ile ilgili olarak yayımladığı yo-
rumda, "PKK'nın eylemleri-
nin, Türkiye'nin Tansu Çiller ile
kazandığı imajının zedelenme-
sine yönelik olduğunu" öne
sürdü.
AFP'nin yorumunda, Av-
rupa'daki Türk hedeflerine dü-
zenlenen çok sayıda saldınnın,
DYP'nin yeni Genel Başkanı
Tansu Çiller'in, hükümeti kur-
masının hemen arifesinde oldu-
ğuna dikkat çekildi.
Çiller'in iktidara gelişinin,
Türkiye'nin imajını olujnlu
yönde etkilediği belirtilen yo-
rumda, PKK'nın. Avrupa'da
daha önce benzeri göriilmemiş
büyüklükte eylemler düzenle-
yerek, bu imajı zedeleme yolu-
na gitüği ileri sürüldü.
Dün düzenlenen eylemlerle,
yeni Türk hükümetine bir me-
saj gönderildiği öne süriilen
yorurnda, "Bu mesaj da Tür-
kiye'nin temel sorununun Kürt
meselesi olduğudur" denildi.
Kürtsorunu
gündemegeldî
Münih- Pamukbank ve Yapt
Krodi bankalanna ta$lı saldın
| ve işgat; 20 rehine.
; Essen, Köln, Hannov»r,
: Frankfurt, Berlin v«
; Stutgarftaki Konsolosluklara
l taşlı sakdınlar.
Stockholm- Turizm BOrosuna
taşlı saldın.
Kopenhag- T H Y > saldın
Bern- Elciliga saldın,
çatısmada 7 yaralı.
Cenevre, Zürih-
Konsolosiuklara taslı saldın.
Marsılya- Konsolosluk bir
süre işgal edldi.
Lyon- THY ve Tûrk Evine
taşlı saldın
PKK ıııilitaıılan 6ülkede saldırdı• Boftarafi 1. Sayfada ve
kuruluşlanna yönelik olarak
gerçekleştirilen saldınlardan
yalnızca biriydi. PKK militan-
lan Fransa, Isviçre. Isveç ve
Danimarka'da Türk konsolos-
luklanna baskın düzenlcyip
Türk bankalanna, seyahat
giriş katını basarak kapıcıyla
bir koruma görevlisini rehin al-
dı. Üzerlerinde tabanca, el
bombalan ve çeşitli patlayıcılar
bulunan militanlar ana binaya
geçemedikleri için Marsilya
Başkonsolosu Taylan Izmirli ve
diğer görevlilere uluşamadılar.
acentelerine ve Türk Havayol-- Bu arada binanın çevresi. Fran-
lan bürolanna taşh sopab sakiı- sız güvenlik güçlerine bağlı özel
timlerce kuşaüldı. Saldırganlar,n düzenlediler. Fransa'da
Marsilya Başkonsolosluğu'nu
basan 4 militan, 2 görevliyi 3 sa-
at süreyle rehin tuttuktan sonra
teslim oldu. İsviçre'de Bern Bü-
yükelçiüği'nıize karşı düzenlç-
nen saldın sırasında çıkan çaüş-
mada bir militan ökrü, biri
Türk koruma görevlisi, biri de
İsviçre polisi olmak üzere 7 kişi
de yaralandı.
Eşgüdüm içerisinde ve dün
sabah saat 10 sulannda gerçek-
leştirilen saldınlar şöyle:
Fransa
Paris muhabirimiz ş
Perlman'ın bildirdiğine göre 4
silahlı eylemci, Türkiye'nin
Marsilya Başkonsolosluğu'nun
Bern Büyükelçimiz Kaya Toperi saldınyı anlattı:
Kendikendimizi savunduk
ANKARA / BERN (AA) -
Türkiye'nin Bern Büyükelçisi
Kaya Toperi, bölücü teröristle-
rin Türk Büyükelçiliği'ne saldı-
nsı sırasında İsviçre polisinin
'ihmalkâr' davrandığını belirte-
rek
x
"Kendimizi savunmak du-
rumunda kaldık" dedi.
Büyükelçi Kaya Toperi, dün
sabah yerel saatle 10.07 sırala-
nnda bir gnıp teröristin büyü-
keiçilik ve ikametgâh binalan-
na saldınlarda bulunduğunu
betirterek şöyle konuştu: "Elle-
rindeki taş, sopa. molotofkok-
teyli ve ateşli süahlarla yaptlan
saldın karşısında, bûyükelçilik
güvenlik görevüleri ve ben ha-
vaya ateş açmak zorunda kal-
dık.
Saldın sırasında önce güven-
lik kuvvetkrine, daha sonra da
itfaiyeye haber verdik. Buna
karşın güvenlik güçleri itfaiye-
den daha sonra geldi. Bu bir
ihmaldir.
Saldmdan sonra bûyükelçi-
lik binasına gelen güvenlik güç-
lerini binaya almadım. Proto-
kol genel müdürü ile görüşmek
istediğimi bildirdim. Müdür,
olaydan dolayı üzüntülerini di-
le getirdi. Ben de bunun aksinin
mümkün olamayacağını söyle-
dim ve güvenliğimizin sağlan-
masını istedim."
Marsilya Başkonsolosu Tay-
lan fzmirli, dün sabah konso-
losluğu işgal eden bölücü terö-
ristlerle hiçbir diyaloğa »rme-
diğini söyledi.
"Dün sabah saat 10.00 sırala-
nnda 5 kişi danışmada bulunan
bir güvenlik görevlisi ile müs-
tahdemi rehin aldı. Ancak asıl
binaya girmelerini engellendik.
Ikinci polis görevlisi, iki arka-
daşımız rehin ahnınca kapıyı
kilitledi. Arkadaşlar da kurtul-
mak için mücadele ettiler. Yal-
nız gözlerine gaz sıkıldı.
Bölücü teröristlerle kesinlikle
diyaloğa girmedim. Polisle ko-
nuştuktan sonra dışan çıktılar.
Rehin alınan arkadaşlardan bi-
rini doktora gönderdim. Öteki
de Fransız polisine ifade verdi.
Bizim iki görevli arkadaşımızı
rehin aldılar. Diğer 11 kişiyi sa-
dece oturttular."
eylemin başlamasından yakla-
şdc 3 saat sonra, yazdıklan bil-
dirinin Fransız televizyonun-
dan yayımlanması koşuluyla
rehineleri salıvereceklerini du-
yurdular. Bu isteklerinin karşı-
lanacağının açıklanması üzeri-
ne saldırganlar rehineleri salı-
verdiler ve ardından da silahla-
nru bırakarak teslim oldular.
Lyon kentinde de THY bü-
rosu ve Türk Kültür Merkezi
saldınya maruz kaldı. Saldır-
ganlar PKK yanlısı sloganlar
atü.
Fransa Dışişleri Bakanlığı
saldınlan şiddetle kınadı.
İsviçre
Bern muhabirimiz Adetn
Sağlam'ın bildirdiğine göre
Bern Büyükelçilğimiz önünde
yaklaşık 50 kişilik bir topluluk
gösteri yaptı. Gösteri sırasında
binaya taş ve içi renkli sıvı dolu
' plastik şişeler firlatıldı. Bu ara-
da silah sesleri duyuldu. İsviçre
polisi ve elcilik görevlileriyle
saldırganlar arasında cıkan si-
lahlı çaüşmada 6 saldırgan. bir
İsviçre polisi ve bir Türk elcilik
görevlisi yaralandı. Hastaneye
kaldınlan saldırganlardan biri
öldü. Çatışmarun ardından
yaklaşık 20 saldırgan tutuklan-
dı.
Bern Büyükelçimiz Kaya To-
peri, saldırganlan korkutmak
amaayla elcilik görevlileriyle
birlikte havaya ateş ettiklerini
ve saldınyı derhal bildirmeleri-
ne karşın İsviçre polisinin elci-
lik çevresine zamanında gelme-
diğini söyledi ve "Bu, ihmalkâr-
lıktır" dedi.
Zürih'te 70-80 kişilik bir
grupça konsolosluğumüza ve
bir bankamıza saldınldı, bir se-
yahat acentesine ağır hasar ve-
rildi. Saldın ardından kent
merkezinde Kürtlerle Türkler
arasında çatışma çıktı.
Cenevre'de yaklaşık 15 kişi-
lik bir grup, konsolosluğumuzu
işgal ederek bekleme odasında-
ki eşyalan parcaladı. Saldırgan-
lardan 5'i tutuklandı, diğerleri
kaçtı.
Almanya
Berlin muhabirimiz Dilek
Zaptçıoğlu'nun bildirdiğine gö-
re, Münih Başkonsolosluğu-
muza karşı gerçekleştirilen ve
dün gece sona eren işgal eyle-
minden ayn olarak, PKK mili-
tanlan Almanya'da Berlin,
Dortmund, Frakfurt, Ham-
burg. Stutgart, Hannover ve
Köln'de konsolosluklara da taş
ve sopalarla saldın düzenledi-
ler. Türk Hava Yollan bürolan
ve İş Bankası, Pamukbank, Zi-
raat Bankası gibi Türk banka-
lan da dün aynı saatlerde saldı-
nya uğradı. Bonn'daki Emlak
Bankası şubesi de tahrip edildi.
Taş, sopa ve keserlerle büro-
lan basan saldırganlar vitrinleri
indirdiler ve bilgisayarlar başta
olmak üzere mobilyayı tahrip
ettıler. Hasar milyonlarca mar-
ka vanyor.
bulunması için kent çapında
arama çahşmalanna başladı.
Stockholm Büyükelçimiz Sol-
maz Cnaydm, "Bilgisayarlan,
masalan, her şeyi yıkıp kırdı-
lar" dedi.
îngiltere
Londra muhabirimiz Edip
Emil öymen'in bildirdiğine gö-
re Londra'nın fınans merkezi
City'de bulunan Ziraat Banka-
sı şubesi, 50-70 kişilik bir gru-
bunu saldınsına uğradı. Banka-
run camlannı kıran saldırganla-
ra Ingiliz polisinin müdahalesi
üzerine çatışma çaktı ve mili-
tanlardan 23'ü tutuklandı.
Londra Büyükelçiliği'rnize yü-
rümek isteyen 15 kişilik bir
grupsa güvenlik güçlerince dur-
durularak dağıtıldı.
Savaşilanı
Bu arada PKK'nın siyasi
uzanüsı olarak bilinen Kürdis-
tan Kurtultış Cephesi (ERNK),
Türkiye'ye "dünya çapında sa-
vaş ilan ettiklerini" bildirdi.
AFP'nin haberine göre Atina'-
da yazılı açıklama yapan
ERNK, "savaşın Türkiye'deki
kentlere ve turizm merkezlerine
de yayılacağını" duyurdu.
DtLEKZAPTÇIOĞLU
yük bölümü, kuşkulu baktığı
yabanalara ve özellikle Tür-
MÜNtH - Alman radyo ve kiye'den gelen insanlara artık
lelevizyonlan, Türk temsilcilık- daha büyük bir mesafe koyu-
lerine, THY bürolanna ve Türk yor. Dün Münih Başkonsolos-
luğu önünde biriken PKK
aleyh tan aşın milliyetçi grupla-
nn Türk bayrağı açıp "Türki-
ye" sloganlan atması da "Türk-
lerin Almanya'da birbiriyle ve
bankalanna düzenlenen saldı-
nlar "Kürt gösterileri" olarak
niteledi ve PKK'ya mal etti.
Bütün kanallarda gün boyu
olaylann yanı sıra PKK hak-
kında da aynntılı bügi verildi.
Ve özellikle Kürt sorunu gün-
deme getirilerek Kürtlerin Tür-
kiye'de hâlâ "dağ Türkü" ola-
rak nitelendiği, "Kürt olan
herkesin otomatikman takip ve
işkence gördüğü" iddia edildi.
Örneğin Almanya'nın CNN'i
konumundaki 24 saatlik haber
kanalı NTV, sürekli tekrarladı-
ğı yayınlannda uzmanlarla
konuştu, Türkiye'den çatışma
görüntüleri verdi.
Düıikü eylemler kuşkusuz
Kürt sorununu Almanya'da bi-
rinci sıraya oturttu. Ama hızlı
haber çağında gündem birkaç
güne kalmadan değişecek; bu-
gün bültenlerde "unutulmuş
bir halk" olarak nıtelenen
Kürtlerin, yann yine Alman
hafızasının köşelerinde kaybo-
lacağına kesin gözle bakmak
yanlış olmaz.
Eylemlerin Alman kamuo-
yunda yarattığı birinci ve en
önemli etki, "Bunlar kendi so-
nınlannı bizim topraklanmız-
da şiddet kullanarak^özmeye
daha ne kadar devaraedecek?"
sorusuyla özetlenebilir. Solin-
gen katliamının ardından yaşa-
nan olaylar, Almanya'da Türk-
lerin, Kürtlerin ve diğer yaban-
alann durumunu zaten güçleş-
ürmişti. Yalnız sağ çevreler
değil, Alman kamuoyunun bü-
Notlar
Kürtlerle savaştığı" kanısını
güçlendirdi.
Ikinci etki
Eylemlerin ikinci etkisi. PKK
olaylan üstlenmemiş olsa bile,
Abdullab Öcalan'm son demeç-
lerindeki hedeflerine uygun:
Turizmedarbe.
Yanıbaşlanndaki tahribatı,
rehin alma ve baskın eyîemleri-
ni gören normal Alman vatan-
daşı için Türkiye artık tehlikeli
bölge. Dün haber bültenlerinde
sürekli, PKK'nın Türkiye'deki
turistik tesislere eylem ihtannın
bundan sonra ciddiye alınması
gerektiği vurgulandı. Şimdiye
kadar PKK'nın her yıl aynı teh-
ditte bulunup bir şey yapmadı-
ğından dem vuranlar, dünkü
yaygın eylemlerin ardından
tehdidi hiç olmadığı kadar ciddi
değerlendirdiler.
Dün bütün gün gündemin bi-
rinci sırasında yer alan olaylar
normal Alman vatandaşmda şu
görüşü güçlendirdi: "Türkiye
Kürtlere haklannı vermiyor.
Buna karşı gelen Kürtler eylem
yapıyor. Bunlar Türkiye'nin
sorunudur ve eylemlere -hakb
olsalar bile- Almanya'da kesin-
likle izin verilmemelidir. Uyum
sağlayan yabanalar kalsın,
olay çıkartanlar sınırdışı edil-
sin."
Ülkücü-PKK
çatışması
YH.MAZAKAR*
MÜNtH-Almanya dün
PKK eylemleriyle sarsıldı. Bir-
çok kentte PKK'nın. Türkiye
konsolosluklanna yönelttiği
saldınlardan en çok ses getirem
Münih Konsolosluğu'nda ya-
şanan olaylardı. Konsolosluk-
taki işgal sürerken ülkücü der-
neklerin üyeleri de Münih
sokaklannda PKK'lı aradı.
Münih Konsolosluğu'na sa-
bah saatlerinde "işlemlerini
yapürmak" üzere gelen dokuz
kişi işlerini biürince kapıda yı-
görevlisİHİ
radyo haberlerinde birinci sıra-
yı konsolosluktaki olaylar oluş-
turdu. PKK'lılann eylemi kon-
soloslukla kalmayıp tüm kente
yayıldı. Türklerin dükkanlan-
nın camlan kmldı, Emlak Ban-
kası, İstanbul Hava Yollan ve
Türkiye'ye trenle yoku taşıyan
RE-CA şirketine baltalarla sal-
dınldı. Bu gelişmelenn ardın-
dan ülkücü gençlik örgütleri de
Münih sokaklanna dağılarak
PKK'h aradılar, yer yer çatış-
malar oldu.
Türk Kültür Derneği ve Ül-
kü Derneği üyelerinin etrafıru
saran polis kimlik kontrolüğıldılar. Koruma „
etkisiz hale getirerek diğer ar- yaptı ve üzerlerini aradı. Üze-
kadaşlannın da içeri girmesini rinde silah ya da kesici alet bu-
sağladılar. Ardından da içerde lunmayanlar serbest bırakıldı.
görevh' Türkleri rehin aldılar. Bugüne kadar sessiz kaldıklan-
Polis, Münih Konsolosluğu'na nı söyleyen ülkücüler, "Artık
çıkan bütün cadde ve sokaklan
trafığe kapattı. Konsolosluk
sessiz kalmayacağız. Bundan
sonra Türklere yönelik saldın-
çevresine keskin nişancı timler lar nereden gelirse gelsin karşılı-
yerleştirildi. Almanya'daki tüm ğını alacak" dediler.
Aııkara: Uyarmıştık
ANKARA (Cumhuriyet Bü- losluğuna yapılan saldınnın
rosu) - Türkiye, PKK'nın Av- protesto edildığiru açıkladı.
çeşitli ülkelerindeki Vural. Dışışlen Bakanlığırupanın çeşitli ülkelerindeki
Türk temsilciliklerine yönelik
saldınlara kanşanlann iadesini
istedi. Eylemler ile ilgili olarak
Dışişleri Bakanlığı'nda bir kriz
masası oluşturuldu. Başbakan
Vekili Erdal İnönü ve Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin, Al-
manya'yı eleştirerek eylemler
konusunda daha önce uyanda
bulunduklannı, ancak gerekli
önlemlerin ahnmadığını vurgu-
ladılar. Saldınlan "örgütlü bir
eylem" olarak niteleyen Türki-
ye, dün Almanya'nın Ankara
Büyükelçisi Jurgen Oestertıelfı
Dışişleri Bakanlığı'na çağıra-
rak saldınyı protesto etti.
Avrupa'daki Türk temsilci-
liklerine yapılan saldınlar, dün
Dışişleri Bakanlığı'nda yoğun
bir trafık yaşanmasına yol açtı.
Bakanlık Sözcüsü Büyükelçi
VoUtan Vurol. olaylar nedeniyle
haftalık basın toplantısına geci-
kerek gelebildi. Vural, Tür-
kiye'nin Almanya Büyükelçisi
Jurgen Oesterhelt'in dün sabah
11.45'te Dışişleri Bakanlığı'na
çağnlarak Münih Başkonso-
tsveç Turistik yörelere tehdit
Stockholm muhabirimiz
Gürhan Uçkan'ın haberine göre
Stockholm'de bulunan turizm
bürosuna saldın düzenlendi. İs-
veç polisi saldırganlardan baa-
lannı tutukladı, saldın ardın-
dan Stockholm Büyükelçiliği-
miz çevresinde güvenlik önlem-
lerini arttırarak elçiliğe giden
y olda barikatlar kurdu.
Danimarka
Kopenhag muhabinmiz Fer-
ruh Yümaz'ın^)ildirdiğine göre
Kopenhag'da THY bürosuna
saldınldı. Demir çubuklarla
büronun camlan kınldı ve ağır
hasar verildi. Polis, saldın ar-
dından kaçan saldırganlann
Haber Merkezi - PKKnın
>ayın organı KL'RD-HA (Kürdis-
tan Haber Ajansı), Avrupa'nın çe-
şitli kesimlerinde Türk konsolos-
lukları ve kuruluşlanna yönelik
saldınlan "Dünyanın çıldırtan
sessldiğine karşı Avrupa'daki
Kürtlerin öfkesi" olarak
niteledi. Bu arada Atina ERNK
yaptığı bir açıklamayla önümüz-
deki günlerde İstanbul, Kapadok-
ya. Kuşadası ve Efes'te eylemlere
başlayacaklannı bildirdi.
KURD-HA tarafından gazete-
lere fakslanan açıklamada, "TC-
nin son günlerde Kürt halkına
karşı düzenlediği kitleset katiiam-
larını kınamak amacıyla yaklaşık
zenledikkri" kaydedilerek şöyle
denildi:
"Türk devletinin Kürdistan
halkına karşı yoğunlaştırdığı imha
operasyonlan sonucunda ateşkes
sürednden gunümüze kadar 50
köy tumden yaküıp yıkılmıştır.
Kontgerilla cinayetleri ber gün ni-
raz daha hızlandınlarak. sivil ve
savunmasa insanlarımız hedeflen-
mektedir. Her gün savaş ucak-
lanyla sınırsız bir biçimde bomba-
lanan Kürdistan coğrafyası da
tahrip edilmektedir. Bu insanlık
dışı uygulamalara karşı dünya ses-
siz kalarak bir anlamda bu uy-
gulamaları onaylamaktadır. Bi-
zim evlemlerimizin amacı. Kürdis-
Vural.
Müsteşan Ozdem Sanberkin,
büyükelçiden bu tür eylemlerin
önlenmesi için Almanya'yı ön-
lem almaya ve suçlulann yaka-
lanarak Türkiye'ye derhal iade-
sini talep ettiğini bildirdi. Vu-
ral, Almanya Başbakanı
Kohl'ün, bir süre önce Tür-
kiye'ye yaptığı ziyaret sırasında
bu tür eylemlere izin verilmeye-
ceğini belirttigini de anımsata-
rak bu güvenceter ışığında suç-
lulann Türkiye'ye verileceğini
umduğunu söyledi.
Dışişleri Sözcüsü Vural, baş-
ta Batı Almanya olmak üzere
bazı Baü Avrupa başkentlerin-
de Türk temsilcilikleri ile Türk
Hava Yollan ve bankalara si-
lahlı gruplann düzenlediği sal-
dınlarda ciddi bir maddi hasar
olmadığını söyledi. Vural, en
ağır hasann teröristlerin kuşat-
ma altında tuttuğu ve 14 kişiyi
rehin aldığı Münih Başkonso-
losluğu'nda olduğunu bildirdi.
İnönü: Uyarnııştık
Başbakan Vekili Erdal tnö-
nü, yurtdışındaki Türk temsil-
ciliklerine yapılan saldınlann
tahmin edildiğini, bu konuda
özellikle Alman hükümetine
bilgi verildiğini açıkladı. Dışiş-
leri Bakanı Hikmet Çetin de,
PKK saldınlan konusunda da-
ha önceden alınan istihbaratla-
nn, temsilciliklerin bulunduğu
ülkelere iletildiğini belirterek
"Ama gereği yapılmamış" dedi.
Çetin, teröristle asla muhatap.
olunamayacağını da kaydede-
rek, saldırganlann hemen ya-
kalanması ve olanak görülmesi
halinde Türkiye'ye iadeleri ko-
nusunda gırişim yapıldığını
söyledi.
Çetin, yapılan eylemlerin,
medyayı kullanmaya yönelik
650 Kürdün beş koktan Tıirk ku- tan'da devam eden bu >ahşeti dün- propaganda amaçlı olduğunu
rum ve kuruluşlanna saldınlar dü- y a kamuoyuna duy urmaktır." j a b i i i