22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN1993 CUMA 12 DIZIYAZI CezasıindirienApo'yaburs UGUR MUMCU'NUN SON ARAŞTIRMASI Abdullah Öcalan hakkmda, Şafak Bildirisi'td dağıtmak suçundan Ceza Yasası'mn 142,153 J59, ayrıca 311 ve 312 maddelerinin Savcı göröş değiştiriyor BildirisVni dağıtmak suçundan aklanmasını, boykota katılmak suçundan cezalandmlmasını ' uygulanmasını isteyen askeri savcı Baki isieyecekti. Sıkıyönetim Mahkemesi, Tuğ, duruşma sırasındagörüşünü bu gerekçeyi benimseyerek Öcalan 'ı üç değiştirecek ve Öcalan\n4 Şafak ay hapse mahkum etti. bdullah Öcalan hakkında Şafak Bildirisı'ru dağıtmak suçundan Ceza Yasası'mn 142 ve 159, aynca 311 ve 312. maddelerinin uygulanmasını isteyen askeri savcı, duruşma sırasında görûşünü.değiştire- cek ve Öcalan'm "Şafak BU- dirisi'ni dağıtmak suçundan aklanmasııu, boykota katı- lmak suçundan cezalandm- lmasını" isteyecektı. İddıana- mesinde Şafak Bildinsi'nı dağıtmak suçundan Öcalan'a Ceza Yasası'mn 142,153,159, 311 ve 312. maddelerinin uygulanmasını isteyen Aske- ri Savcı Baki Tuğ, esas hakkmdaki mütalaası- nda, bildiri dağıtanlann Ramazan Özcan ve Metin Yalçın olduğunu. "Abdullah Öcalan'm Şafak Büdirisi dağrttığı yo- lunda herhangi bir deül buhın- madığını" bildinyordu. Asken savcı, şu nedenle görüş değıştirmişti: "Dosya 86 dizide mevcut tanık Fehmi Yûcesoy'un be- yanında, Ramazan Özcan diye yazüdıktan sonra Rama- zan'ın verine ve üstüne Abdul- lah yazıldığL, Ramazan Özcan şeklinde zapta gecmesi sebe- biyle kküanamede Ramazan özcan yerine \bdullah Öca- lan isminin yer aldığı..." (12) Sıkıyönetim Mahkemesi, bu gerekçeyi benimsiyor ve Abdullah Öcalan'ın Tûrk Ceza Yasası'mn 142, 153, 159, 311 ve312. maddelerin- den aklanmasına karar verip 1402 sayüı Sıkıyönetim Ya- sası'mn 16/1. maddesi gere- ğınce boykota katılmak eyle- minden üç ay hapis cezasına çarptınlmasına karar veriyor ve dosya da böylece kapanı- yordu. (13) Soruşturma, fakültede 1971 yıhnda İstanbul Hukuk Fakültesı'ne kaydoldu. Şanhurfa Halfetı İlçesi Askerlik Şubesıne istanbul Hukuk Fakültesı'nden 2 Ağustos 1971 tarihinde öğrencı olduğunu bildıren yaayı gon- derince rahat nefes alrruştı. 5 Ağustos 1971 günü son yoklama çağnsı. babası ömer Öcalan tarafından tebellüğ edıl- mişti. Fakülteden yaa göndertmese hemen as- kere ahmrdı. Aym yıl, yatay geçışle Ankara Üniversitesı Siyasal Bilgiler Fakültesı'ne gırdı. 'll.1.1972 tarihinde SBF'de öğjeno olduğu- nu bildiren yazıyı askerlik şubesine gönderdi Bu kez, 18 Temmuz 1972 günü yenıden son yoklama çağnsı ile askere cağnlıyordu. Üstelik tutukluydu. Ya mahkûm olursa? ğû" yanlmıştı. Tanık ifadelerinde de Öcalan'ın "sol kolunu havaya kaldırarak 'Bağımsız Türki- ye' di>e bağıran" öğrencilenn arasında bulun- duğu ılen sünilmüş, ancak yönetim kurulu, Öcalan hakkında en hafıf cezayı venruştı. (15) Neden iddianamede en ağır ceza istenen iki kışıden birine onbeş gün okuldan uzaklaştırma cezası verilırken aynı eylemden dolayı aynı iddi- anamede suçlanan ve aleyhinde tanık ifadelen bulunan Abdullah Öcalan'a en hafıf ceza veril- mişti? Metin N. Yalçın'a neden onbeş.gün okuldan uzaklaşürma karan venlmışti de Öcalan'a aym eylemden dolayı dıkkat çekme cezası uygun bu- lunmuştu? Avnı eylemden dola>ı Metin N. Yalçın neden cezalandınlmış? Öcalan niçin kayınlmıştı? Fakülte yönetim kurulu. bu karan vermiş, Fakültey ağır ceza istenen ikikişiden birine uzaklaştırma, Apo'ya dikkat çekme cezası verdi. dağıtılan .bildiri nedeniyle başlamış. Öcalan, bu nedenle tutuklanmış, bu nedenle yargılanmış, ancak Sıkıyöne- tim Mahkemesi sanıklardan hiçbirini "Şafak Bikürisi dağıtmak suçundan" mah- kum etmemişti. Abdullah Öcalan, tutuklan- madan önce MaJiye Ba- kanlığVna burs almak için başvurmuştu. Tapu-Kadast- ro Lisesi'nde de devlet pa- rasıyla okumuştu. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okur- ken burs alamaz rnıydı? Burs almak için ne yap- mak gerekiyordu? Hemen fakülte dekanhğı- na başvurmak! O da öyle yapü. Başvurdu. Ve burs bağlandı. Tapu Kadastro Genel Mü- dürlüğü'ndeki görevinden 1971 yıb kasım ayında aynlmıştı. Aynlma nedenini de genel müdürlüğe *yökse- köğrenune devam etmek' ola- rak bıldırmıştı. Amaa, gerçekten de yükseköğrenim yap- mak, bu arada zaman kazanmak ve örgütlen- me çalışmalanna zaman ayırmakü. Pekı ya askerlik? Askere ahrlarsa ne olacaktı? Önce askerhğini erteletmek gerekiyordu. Hem askerhğini erteletecek, hem burs bağlatacakü. Milliyetçı ve muhafazakâr görüşleri Diyar- bakır'da değişmişti. Artık solcuydu. Marksiz- me ilgi duyuyor, eline ne geçerse okuyordu. Bir yolunu bulup Diyarbakır'dan İstanbul Bakırköy Tapulama Müdürlüğü'ne atanmış, üniversite giriş sınavında İstanbul Hukuk Fa- kültesi'ni kazanmışü. 25 Eylül 1970 günü de son yoklamasını yaptırdı. Bu yaa üzenne, Öcalan'ın askerlik görevine başlaması, ilçe idare kurulu karan ile bir yü daha ertelendi. 4 Hazıran 1974 tarihinde Abdullah öcalan'a son cağn pusulası gönderildı. SBF DekanbğY- ndan askerlik. şubesine gönderilen 28.11.1974 tarihli yazıda Öcalan'ın dördüncü sımfa geçtiği belırtildı. Bu yaa üzerine 11.12.1975 günü yeniden er- teleme karan verildi. 14.9.1976 günü yeniden son yoklama çağn pusulası çıkanldı. 7 Ocak 1977 günü SBF DekanlığYndan dördüncü sınıfa geçtiğinı gosteren bir yaa daha gönderil- di. Bu yaadan sonra Öcalan'ın askerliği yeni- den bir yıl daha ertelendi. (16) Öğrenci eylemlerine kanşan öğrencilenn burslan kesılır miydi? O güne kadar hiçbir öğ- renci eylemıne kanşmamıştı. Üstelik, SBF'deki hocalan da kendisini çok sevi- yorlardıC/7> Gereken başvuruyu yapü. Burs almak ıçın yükseköğre- timin bınnci smıfında 21 yaşım geçmemış plma koşulu aran- maktaydı. Öcalan. burs bağlan- dığ» gunlerde 22 yaşındaydı. (W Burs alan öğrencınin sonra- dan "Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'nin mevzuatına göre memle- ket için zararlı sa\ılan*fiil ve ha- reketlerde bulunamaz ve bu çeşit faaliyetlere katılamaz" diye yö- netmebk maddesi halıne dö- nüştürülen kural gereğince hiç- bir öğrenci eylemine kanşma- maşı gerekiyordu. Öğrenci eylemlerine katılan öğrencilere burs bağlanması, o gün için olanaksızdı. 1 Aralık 1971 günü burs bağ- landı. Öcalan, 17 Şubat 1972 günü taahhütname' imzalamışu. (19). 1 nısan günü de gözalüna alındı. Bursu bağlanmayacak 14 YIL ÖNCE 14 YIL SONRA- Ankara sokaklan. yü 1979. Abdullah Öcalan (solda gözliiklü), PKK ha- reketinin başından beri birlikte olduğu Rıza Altun'la. Uzun yülar hapis yatan Rıza Altun, 14 yıl sonra Apo'- nun Bekaa'da ateşkesi açıkladığı toplantıdaydı. (Kemal Burkavın arkasında ayakta sağ başta). Ya fakülteden bu nedenle kaydı silinirse? 30 haziran günü Ankara Mamak Asken 2 No'lu Cezaevi'nden sahverilmesini isteyen di- lekçeyi yazdı. Savcı, en ağır cezayı Abdullah Öcalan ve ar- kadaşı Metin N. Yalçın için istiyordu. Ancak SBF Yönetım Kurulu, en hafif cezayı Öcalan'a vermişü. Fakülte yöneüm kurulu, tutukluluk nedeniyle onbeş günden fazla fakülteden uzak- laşürma karan verse burs da alamayacakü. Yönetim kurulu. fakültedeki olay sırasında tutulan tutanakta imzalan bulunan öğrencileri tek tek dinlemişti. (14) Tutanakta AbduUah Öcalan'ın "grubun ele- başısı olduğu ve boykotta büyük çabası görüMü- ancak sahverme ıstemı reddedilmişti. Bu arada SBF'deki ışlemleri yürüyordu. SBF DekanhğYndan Halfeti Askerlik Şube- si'ne gönderilen 4 Ağustos 1972 günlü yaa ile askerfik şubesinden 24 Ağustos 1972 tarihinde erteleme karan aldı. Abdullah Öcalan, 24 Ekim 1972 günü sahve- nldi. Bir yıl sonra Halfeti Askerlik Şubesi, SBF Dekanbğı'ndan 24 Ocak 1973 günlü yazı ile Öcalan'ın askerlik durumunu sordu Dekanlı- ktan 30 Ocak 1973 günü '1. smıfta bütünJemeye kaldı' yanıtı venldi. 10 Ağustos 1973 günü SBF Dekanlığı'ndan askerbk şubesine göndenlen yaada da Öcalan'- ın 2. sınıflan 3. sınıfa geçtiği bildiriliyordu. Tutuklu Öcalan burs için başvurmuştu. Mevzuat engekü. Hapisten çıktı ve bursu aldı. mıydı? Cezaevinden çıktı, bursu aldı. Burs. hiç aksatılmadan 1. 11.1971 gününden 1.11.1974 gününe kadar dört yıl süre ile ödendi. Bakanbk bursu, de- vamsızbk nedeniyle 31.10.1975 günü kesildı. (20) 1984 yılına kadar burs borcu ne Öcalan'dan istendi ne kefıl- lerden. Abdullah Öcalan'ın öğrenci- likle ilişkisinin kesihnesi için 1984 yıbna kadar beklendi. SBF Yönetim Kurulu 3.11. }984 günü 84/82 sayıh karan ile Öcalan'ın öğrencibkle ilişkisi- nin kesibnesine karar verdi. Gerekçe: 'Yasal süre içinde mezun obna oiasılığının bulunmaması!' Bu tarihten sonra Maliye ve Gümrük Bakanbğı, Abdullah Öcalan'a başvurarak bursun faızı ile birlikte geri ödenmesini ıstedi. Bakanlığm bu yaası Ab- dullah Öcalan'ın Ankara'da Yukanayrana Mahallesi Tezer Sokak İna Apt. 3/1 no'lu adre- sine gönderildı. Bursun yasal faizi ile birlikte tu- tan 1985 yıbnda 27 bin .105 TL olmuştu. Bakanbk, Abdullah Öcalan adresinde bulun- mayınça, bursun ödenmesi için kefib babası Ömer Öcalan'a başvurdu Burs borcu, Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan tarafından 17 Ekim 1985 günü Şanlıurfa ili Halfeti ilçesi müdürlüğüne yatınldı (21) Dosya bun- dan sonra iş- lemden kaldınldı. Yarın: Apor Çayan'a hayran İlk üç güniin özeti (12) - Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Nolu Askeri Mahkemesi'nin 7 Mart 1973gün ve 1973113 esassayıh kararı s. 25 (13) - Mahkemenin karan, Askeri Yargıtay'm 23.10.1973gün ve 1973/211-237sayüıkaran ile onandı. Öcalan, bu olay nedeniyle 8 Nisan-24 Ekim 1972günleriarasında hapisyattı. Sanıklardan Banadır Bozo, Üstün Erdil, Saffet Rüftü Tekin, Haluk Özyiğit, Ahmet Akyüdız, TuğrulPaşaoglu, Mustafa Şamlıoğlu, Hilal iğacıkoğlu, Mehmet Filiz, Nihat Gebelioğlu ıklandılar. AliAlfath, Mennan Evren,-Hahık Altay. YaşarGören, 31l.rnaddenedeniyleaçılan ;oruşturmadan aklandılar, ancak boykota katıl- vak suçundan üçer ay hapis cezasuıa :arptırıldılar. Mahkeme, Famk Güldü, Hüseyin Özgür, tsmail Kaya, SabriBakıoğlu, Abdullah Demir, Enver Çamlıdere, YümnüAğhan ve Ramazan Özcan haklarında da yükletilmek istenen öteki suçlardan aklanmalarma veboykotakatılmak suçundan üçer ay hapis cezası ile cezalandınlmaİaruıa karar verdi. Sanıklardan yalmzca Doğan Fırtına, SBF 1. smıfındayaptığı konuşmanedeniyle 159. madde uyarınca iki yü ağır hapse mahkum oldu. (14) -31 Mart 1972günü olaysırasında tutulan tutanaktaşuemniyet vefakültegörevlileri ile öğrencüerin imzalan bulunmaktadır. Müstahaem Ahmet Çakmak, Sami Sırakaya, AdilAydemir, öğrenci Fehmi Yücesoy ve Mehmet Gevrekçi, toplum zabıtası müdürü Ferdi Erzaım ve emniyet amıri Fahretıin Sökmener. (15) -Tanık Mehmet Gevrekçi, Ankara Sıkıvönetim Komutanlığı 3 Nolu Askeri Mahkemesi nin7 Mart 1973 ve 1973ı 13 esas sayüı dosya 57,716 tutanak s • 10-22; tanık Yahya Kûtük, dosya89,719 tutanak: 31, tanık Adil Aydemir, dosya 54,707 tutanak sl2, tanık Fehmi Yucesoy, dosya 86,713 tutanak s. 29) (16) -Birand'a 'kaydımıfakültede tutarak askerliği de 8 yıl ertelemıstim' (s: 89) diyor. (17) -Öcalan, öğrencilikyıharmı anlatırken ' 'Daha sonraki öğretmenlerimle de aram kötü olmadı. Örneğin Siyasal'da Aydm Yalçın vardı.Ben o sırada Iktısat Tarihi dersinden en iyi numarayıalıyordum. (...) Diğerhocalarımda yanı sağcısmdan solcusuna kadar hepsinuı sempatisınikazanıyordum Bütün öğretmenlerimden oldukça ilgi ve destek görüyordum" diyor. Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan de Görüsme, KaynakYay.s-23 (18) -'' Yurt İçinde Mecburi Hizmet Karşılığı Öğrenci Okutma veİhtisas Yönetmeliği" 18.5.1983 tarihinde uygulanmaya başladı. Ancak.buyönetmelikteyer alankoşullar, bursun bağlandığı 1971 yılmdadaaranmaktaydı. (19) -Abdullah Öcalan 'm kefülen, babası Ömer Öcalan Ue aynı köyden Muslim Kahraman ve Vakkas Bilbay 'dır. (20) -SBFDekanı Prof. Dr. Güney Devres uı Maliye ve Gümrük Bakanlığı PersonelGenel Müdürlüğü'neyazdığı27.5.1985gün ve 1124 sayüı yazısı. (21) -Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zührü Özcan 'ın 14 Kasım 1985 günlüyazısmagöre Mehmet Öcalanyanlışlıklafazla ödemeyap- mıştır. Fazla ödenen tutar emanet hesabtna yazılıp durumun Melımet Öcalan 'a bildirilmesi istenmiştır' ANKARA ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU üğup Mumcu Anısına... Hamiye Çolakoğlu telefon etti geçen sabah: - Akşam üstü kısa bir süre de olsa bana gel, öğrencile- rimle toplantımız var, duygusal bir akşamı senin de ya- şamanı diliyorum. O gün dolu bir gün, Hurşit Güneş'in nikahı var Altın- park'ta, sonra bir oyun, sonra yine Altınpark'ta bir caz konseri, saatler de çakışıyor. Ama Hamiye Çotakoglu'- nun çağrısına katılmam gerekiyor, sesindeki titreyişöte- sinde, sanatçı dostlarımın çağrısına ilgisiz kalamam! Hurşit Güneş'in nikah töreninden sonra Gerede So- kağı'nda aldım soluğu. Gitmeseydim çok üzülürdüm. O akşam saatini unuta- mam. Salonun ortasında ışıktan bir heykel var. Seramik çubukiarda boy veren insanlar, küçük başlarda yüzler- ce, binlerce baş buluşmuş gibi. Mumlann ışığıyla aydın- lanıyor, geleceğe bakıyorlar. Çanakkale'deki atölyede çalıştığı gunlerde uykusu kaçıyor bir gece, yüreğinde Uğur'u yitirmenin acısı, ellerınde cenaze törenindeki yüz binlerin gücünü hissederek toprağı biçimlendiriyor. Uğur Mumcu'nun anısına bir yapıt üretiyor Hamiye Ço- lakoğlu. Mumlar bayrak gibi yanıyor, ışığında yürüyen- ler boy veriyor; düşünüyor, soruyor, tarbşıyor, tepelere ulaşıyorlar. Sevgili Uğur Mumcu'yu simgelemenin öte- sinde gerçekleri de ışığa çıkarıyor o mumlar. Hamiye Çolakoğlu'nun yeşil bir penceresi var. Fran- sız Büyükelçiliği'nin arka bahçesine bakıyor. Ağaçların yoğun yeşilliğinde bir yaz bulutunun ıslaklığı parladı bir aralık. Belleklerde anılar, Hamiye Çolakoğlu'nun coşku dolu konuşmasıyla söyleşiler de hüzünlendi giderek. Uğur'un ışığı heykelleşiyor, ama yaşamına son verenle- rin soruşturması sona eremıyor bir türlü! Elbet erecek, karanlık ışığa dayanamaz değil mi? Bu acı olayın karan- lığı da delinecek elbet. Hamiye Çolakoğlu'nun Uğur Mumcu anısına yaptığı heykeli hafta sonunda gördüm Hafta ortasında da Kürt Dosyası'nın yayını başladı gazetemizde Mumcu'nun ışığında ne gerçekler ortaya çıkacak, belgelerle ne yol- culuklar yapacağız, geçmişten geleceğe nasıl uzanaca- ğız kimbilir. Bu dosyayı büyük özenle hazırladığını bili- yorum. Dosyanın korunması için sevgili eşi Güldal'ın çabalanna da yakından tanık oldum. Bir aydına eş olma- nın bilincini, direncini ve özverisini güzel kanıtladı, çok onurlu bir savaşın kadını oldu. 'Kürt Dosyası' onda da ne anılar çağrıştırdı kimbilir. Kürt Dosyası' Uğur Mumcu'nun ışığına yeni boyutlar katacak kuşkusuz. Mesleğimize de yeni bir ışık, bir uyan bence. Gerçeği arayan bir gazetecinin, bir yazarın ödün vermeden, kimi zaman ölümü de göze alarak neler üre- tebildiğini kanıtlıyor Halkını aydınlatmak yolunda bir savaş, ölümle sarmaş dolaş bir yaşam, acı faturalar, ama gerçeklerle, belgelerle oluşuyor kamuoyu. Bir ga- zeteci de doğruları yazarak ulaşıyor mesleğinin doruğu- na, anıtlaşan bir Mumcu oluyor halkın belleğinde. inan- dırıcı niteliğini yUirmiyor hiç, ışığı parlıyor giderek; ölümü, doğumu oluyor neredeyse... Tam tersi de var değil mi? Olaylar dalgalanıyor, yapay rüzgârlar esiyor, yapay fırtınalar, kamuoyunda şaşkınlık oluşuyor ancak. Tırmanışa geçenler de çukurlarda kay- boluyor birden. Bir kuyrukluyıldızın panltısı gibi. Bir ışık seli karanlığa dönüşüyor bir anda. • o .,,JQYRGen,el Başkanı TansuÇiller'in de bir kuyrukluyıl- dız olduğunu söyleyenler var. Demirel Çankaya'ya çı- kınca DYP'nin karanlığında parladı, ama bu parıltı uzun sürer mi, diye soruyorlar. Tam tersini savunanlar da var. Biraz beklemekten, ne yapacağını görmekten, son- ra yargılamaktan söz ediyorlar. Koşullar olumsuz da olsa umutla atıyor toplumun nabzı. Umudunu yitirmek istemiyor, kavgadan değil uzlaşmadan hoşlanıyor. DYP'de yeni atılımlar için bir dönem başladı. SHP'de de yeni bir dönem başlıyor, bu dönemler iyi değerlenirse demokratikleşme sürecinde de, ülke sorunlarının çözü- münde de gelişme, ilerleme beklenebılir, diyorlar. Kişi- lerin de, kuruluşların da görev ve sorumluluklarının bi- linciyle çalışması zorunluğunu öne sürüyorlar. Galiba en önemli sorun bu. Kuyrukluyıldızlar gelir ge- çer, ay doğar, ışığı sel gibi akar, ama gecelerimizin ay- dınlığı asıl yıldızlardan kaynaklanır değil mi? Gökyüzü- ne bakınca görmesek de parıltısını hissederiz. Karanlığı dağıtır, yağmur türü yağarlar gecemize. önce damla damla, ama ortalık aydınlanır birden. Değerli sanatçımız Hamiye Çolakoğlu'nun, Uğur Mumcu'nun anısına yaptığı heykeli de böyle hissediyo- rum ben. Yıllarca damla damla yansıtbğı gerçekler, bel- gelerle oluşan bir aydınlık bıraktı geride. Bir ışık seli oluşturdu. 'Kürt Dosyası' yeni bir katkı o ışık seline. BULMACA SOLDANSAĞA: J _2_ 3 1/ Wood> ADen'in bir ti- yatro yapm... Hatay ib'n- de bir ırmak. 2/ Osmanb devletinde kimi örgütle- rin başında bulunanlara verilen resmı san.. Bir kumar aracı. 3/ Çatı ara- sında ya da diıkkânlann üstünde bulunan basık oda. 4/ Güneydoğu Ana- dolu'da daha çok kadın- lann çeşitli yerlerine yap- 8 tırdıklan bir tür dövme... Briçte roberi oluşturan iki bölümden her biri. 5/ "Her kim ki olursa bu sırra mazhar/'Dünya- ya bırakır öbnez bir — / Gün gebr Veysel'i bağnna basar / Bemm sa- dık yârim kara topraktır"... Süriıl- memiş tarla. 6/ Bir ilimiz... Ayak... Bır renk. 7/ Üfürükçü. 8/ Küçük mağara... Divan şiirinde sevgilinin kapısımn eşiğı. 9/ Ağız rruakası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın bir şi- ır kitabı. 2/ Zehir... Fin hamamı. 3/ Nar, erik, kınlak gibi yermşlerden yapılan pekmez. 4/ Yok sözcüğünün karşıtı... Tropikal bölgelerde yetişen ve nişastaca zengin yumru kökleri yiyecek olarak kullamlan bitki. 5/ Uzak... Küba'mn para birimi. 6/ Hububat tozu... Bilici. 7/ Alçak en- lemlerde esen düzenli rüzgâr... Gelecek. 8/ Tavlada bir sayı... İmkân. 9/ Piston... Olumsuzluk belirten bir önek. MUSTAFA GÜLMEZ Karakolda 'ölümünün' üzerinden 5 yü geçti. * Gerçeğin bir gün ortaya çıkacağı.sorumlulann yargılanacağı umudunu hâlâ taşıyoruz. Onu her gün biraz daha artan özlemle anıyoruz. Aiksi ve arkadaşlan adına KEMALETTtN GÜLMEZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear