25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER D YP Genel Başkanı Tansu Çüler, memurlan enflasyona ezdirmeyeceğine dair söz verdi Memurlarınzaııı beldentisiANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Yeni hükûmeti kurmakla görevlendi- rilen DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler, memur maaşlanna yapılacak ikınci yan yıl zamnunda son sözü söy- leyecek. Çiller, memurlan enflasyona ezdirmeyeceğı yönünde söz venrken, ilk 6 aylık enflasyonun yüzde 30 dola- yında olacağı, ancak bütçe ödenekle- rinin yûzde 22-23 oranındaki bir zamma olanak verdiği belirtildi. Memurlar, 1 temmuzda yapılacak zammın oranını merakla beklerken, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, memurlan enflasyona ezdirmeyeceği sözü verdi. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nda devam eden teknik çahşmalar da önümüzdeki hafta içinde tamamlanacak. Memurlar, 1 temmuzıtibanyla ma- aşlanna yapılacak zammın hangi oranda olacağını merakla beklerken, koalisyon pazarhklannı sürdüren Çiller, memurlan enflasyona ezdir- meyeceği sözü verdi. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nda Çİlkrzorda günlerdir devam eden teknik çalışma- lar da önümüzdekı hafta içinde ta- mamlanabilecek. Bakanlık yetkililen, ilk 5 aydaki bütçe gerçekleşmeleri gö- rülmeden net bir hesaplama yapma- nın mümkün olmadığını belirterek, "Bayram nedeniyle mayıs ayı bütçe gerçekleşmelenne ilişkin rakamlann bakanlığa ulaşması biraz gecikti. An- cak bu günlerde rakamlann tümü toplanmış olacak" dediler. Yetkıliler, 1993 yılı bütçesinde per- sonel giderleri kalerrune 145 trilyon lira ödenek aynldığmı, bunun 60 tril- yon liraya yakın bölümünün ilk 6 ayda harcanmış olacağını belirterek "Bizim şımdiye kadar yaptığmuz ça- hşmalar, ikinci yan yıl zammının yüz- de 22-23 dolayında olabileceği yö- nündedir. Ancak siyasiler, en azmdan enflasyon oranı kadar bir zam yap- mak durumunda kalacaklar. Bu da yüzde 30'un üzerinde bir zam demek- tir. Çünkü ilk 5 aylık enflasyon yüzde 25.4 oranında gerçekleşti. Buna hazi- ran enflasyonunu da eklerseniz yüzde 30'lan bulacakür. Ama bütçe olanak- lan buna uygun değil" diye konuştu- lar. Zammın hangi oranda olacağı- nın, sonuçta 'siyasi irade'ce belirlene- ceğini vurgulayan bürokratlar, hükümetın ek ödenek ya da başka bir yöntemle, personel giderlen ödeneği- ni arttırmasının mümkün olduğunu söylediler. Herşeybelirsiz Memur maaşlannın belirlenmesin- deki teknik hazırlıklan yapan bürok- ratlar, "Şimdilik beklemedeyiz, yeni hükümet ve yeni başbakanın nasıl bir yaklaşım içinde olacağını kestıremi- yoruz" değerlendirmesini yapıyorlar. Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral'ın da çahşmalann teknik boyutu dışına çıkmadığını belırten yetkililer, zammın alt gelir gruplanna daha yüksek oranda yansıtılması geleneğj- nin, bu dönemde de korunup korun- mayacağının dahi belirsız olduğunu beluterek şöyle devam ettıler "Belki de alt gehr gruplanna yöne- lik zam oranıyla, üst derecelerdekı memurlara yapılan zam oranı arasın- da, genellikle 5-6 puan olan fark daha da açılacak. Ya da tam tersi olacak. Hiçbir şey netlik kazanmış değıl. Bu nedenle teknik çahşmalar da belirli bir sınırlıkk içinde kalıyor." Gelişmeler olumluama yetersiz CENEVRE (AA) - Türkiye, 98 Sayılı 1LO Sözleşmesi'nin ih- lal edildiği ıddialanyla ilgili ola- rak dün ILO Aplikasyon Ko- mitesi'ne bilgi verdi. Yapılan görüşmelerden sonra komitede benimsenen karar tasananda, Türkiye'de olumlu gelişmelerin olduğu, ancak yasalar ile uygu- lama arasındakı farkın kaldı- nlması gerektıği beürtildi. Ka- rarda, yasalann, 98 Sayılı ILO Sözleşmesi'ne uyumlu hale geti- rilmesi gerektigi de tekrarla- narak gelişmeler konusunda Türk hükümetinin komiteyi bilgüendirmesi de istendi. Aplikasyon Komitesi'nin, Türkiye'nin dunımunun da gö- rüşüldüğü öğleden sonraki otu- rumu gece geç saatlerde sona erdi. Toplanüda ilk olarak hü- kümet adına Büyükelçi Büge Cankorel söz aldı. Toplusözleş- me görüşmesi ıçm yüzde 10'luk işkolu ve yüzde 50'lik işyeri ör- gütlenme barajlannın kaldı- nlmaması konusunda tarafla- nn anlaşüğmı beürten Canko- rel, ILO raporlannda eleştiri konusu olan 'Zorunlu tahkime' de çok istisnai dunımlarda baş- vurulduğunu bildirdi. Cankorel, Türkiye'de me- murlann grevli toplusözleşme, sendikalaşma hakkının olmadı- ğını ifade ettiği konuşmasında 98 Sayılı ILO Sözleşmesı'nin 6. maddesinin memurlara bu hak- kı tanımadığını, hükümetin onayladığı 87 ve 151 Sayıh ILO sözleşmeleriyle ilgili olarak ise ilende gerekli değişikliklerin yapılacağını kaydetti. Cankorel, Türkiye'nin ILO'- ya üye olduğu 1932'den bugüne 29 sözleşme onaylanmışken kı- sa süre içinde 6 yeni sözleşmeyi onaylamasının hükümet açısın- dan büyük bir başan olduğunu vurguladı. Kaza:3oiu Galatasaray LJsesi'nde matemvar tsUnbui Haber Servisi - Be- şiktaş'ta önceki gece meydana gelen kazada, mezuniyet gecesi yemeğınden dönen Galatasa- ray Lısesi öğrencisi üç kişı öldü, beş kişı de yaralandı. Galatasaray Lisesi son sınıf oğrencileri Alper Narman, Ti- mur Çolakçavdar, Cem Ertürk, Devrim Gürer, Tolga Güllü, Arda Akpınar, Fatih Uysal ve Serkan Mertavak önceki gece, mezuniyeüerini kutlamak için Etiler'deki Galatasarayhlar Derneği'nin lokaline gjttiler. Geç saatlere kadar eğlenen gençler, daha sonra evlerine dönmek üzere 34 KVM 41 plakalı Doğan marka otomobile bindifer. Alper Narman'ın kullandığı otomobil, Beşiktaş Barbaros Bulvan'na geldiğı sırada aşın sürat yüzünden kontrolden çı- karak önce yol kenanndaki ağaçlara, daha sonra da elekt- rik dıreklerine 1; Finlibayanlardancimnastikgösterisi Magazin/TV Servisi - Ritmik cimnastik sporunu tanıtmak ve sevdirmek amacıyla, Fınlandiya'da yaşayan eski cimnastikçi Mustafa Nur Turhan başkanlığında ülkemizi ziyaret eden Finlandıya'nın Turku kenti bayanlar cimnastik takımı, Ahmet Şimşek Lisesi'nin düzenledıği gecede muhteşem bir şov sundu. Kadıköy Halk Eğiüm Merkezı'nde düzenlenen programda. cimnastik gösterilerinin yanı sıra sürekli değıştirdikleri ılginç ^ıysilenyle de ızleyıcılenn ilgısını çeken Finlandiya bayan ntmık cimnastik takımının bazı elemanlan, aynı zamanda Avrupa birincihğı ünvanını da ellerinde bulunduruyor. Şov süresince sahneye kankan danscılan olarak, balıkadam giysileriyle, usta pandomimciler, telefon başından aynlmayan genç kızlar ve Peter Pan kıyafetleriyle çıkan 14-16 yaş arası 26 kişilik ekibi • cimnastik eğitmenı Rita Asanti çalışünyor. Salonu dolduranlann beğeniyle izlediğj programda Mustafa Nur Turhan da Türk halk danslanndan derledıği gösterisiyle Fınlandıyalı güzellere eşlik etü. Gecenin kapanışında bir konuşma yapan Ahmet Şimşek ise bu tür organızasy onlarn Türkler ve Finlıler arasındaki dostluğu da pekıştireceginı söyledi. (Fotoğraf: ABDULLAH EKŞİOĞLU) Memura sendikal özgürlük, gecikmiş karar ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Başbakan Vekilı Erdal Inönû'nün yayunladığı 'Kamu Çalışanlanna Özgürlük' genel- gesi, calışanlar taranndan, 'olumlu, ama gecikmiş' bir ka- rar olarak nitelendirildi. Me- mur sendikalannın yöneticileri, "Genelge yetmez. Sırada grevli, toplusözleşmeli ortak calışan- lar yasası var" dediler. Başbakan Vekili Erdal Inönû'nün memur sendikalan- na 'özgürlük' tanınmasına yö- neUk genelgesinı. bugüne kadar sürdürdükleri 'mücadelenin bir zaferi' olarak nitelendiren me- mur sendikalan, yaşama geç- mesi açısından genelgenin'ta- kipçisi' olacaklannı acıkladılar. Memur sendikalan, kamu çalı- şanlannm sendikal örgütlen- mesine yönelik yasaklamalann kaldınlmasına ilişkin Başba- kanlık genelgesini 'olumlu', ancak 'yetersiz' buldular. Or-Kam-Sen Genel örgüt- lenme Sekreteri Şefik Mnshı, genelgede yer alan haklan, çalı- şanlann 'zaten kullandıklannı' belirterek sendikalann müca- dele ederek keyfiyetten kaynak- lanan yasaklan aşmış oldukla- nnı söyledi. Tüm-Haber-Sen Sendikası Genel Sekreteri Metin Koçhan da genelgeyi 'gecikrniş, çoktan yapılması gereken' bir düzenle- me olarak nitelendirdi. Koç- han, sendikalara yönelik baskı- lann ILO sözleşmeleriyle kazanılan haklara rağmen sür- düğüne dikkat çekerek genelge- nin 'örgütlenmede olumlu bir adım atılmasına' katkıda bulu- nabileceğini ıfade etti Tüm-Maliye-Sen Genel Sek- reteri Nafi Maraş, hükümetin memur sendikalannınfiılivar- lığını 'deklare' ettiğini ifade ederek "Genelgede yer alanlar. • Başbakan Vekili Erdal İnönü'nün memur sendikajanna 'özgûrlûk' tanınmasına yönelik genelgesini, bugüne kadar sürdürdükleri 'mücadelenin bir zaferi' olarak nitelendiren memur sendikalan, yaşama geçmesi açısından genelgenin 'takipçisi' olacaklannı acıkladılar. çok yenı bir olay değil. önce- den zaten belirttiğımiz haklar. Bundan sonraki mücadelemiz, grevli ve toplusözleşmeli sendi- ka için olacak. Genelgeler çö- züm değil. Köklü çözümler gerekli" diye konuştu. Yapı-Yol-Sen Ankara Şube Başkanı Bahattin Yücel de ge- nelgenin devamının gelmesi ge- rektiğine dikkat çekerek genel- gede aufta bulunulan 151 sayılı ILO Sözleşmesi'nde siyaset hakkının tanındığını, memura siyaset yapma ve grev hakkının verilmesinin zorunlu olduğunu savundu. Eğit-Sen Genel Başkanıls- met Aktaş, genelgede sendika- lann 3 yıldır söyledikleri talep- lerin yer aldığını ve deklare edildiğini belirtti. Aktaş, özel radyolarla ilgili olarak anaya- sada yapılan düzenlemelerde olduğu gjbi senidikalann "ana- yasal güvence'ye kavuşturul- masını istedi. Eğıtim-İş Sendikası Genel BaşkanıNiyazi Altunya da Fransa'da 1924 yılında çıkartı- lan bir genelge doğrultusunda memur sendikalannın varlığını sürdürdüğünü anımsatarak ge- nelgeye 'zaman içinde uyulup uyulmamasının önemli olduğu- na' dikkat çekti. Altunya, sen- dika olarak bu acıdan genelge- nin izleyicisi olacaklannı da söyledi. Genel Sağlık-lş Sendikası Genel Sekreteri Kâznn Yıldmnı da memurlann örgütlenmesine ilişkin hükümet programında yer alan ılkelerin yaşama geci- rilmediğini belirterek "Genel- ge, genel kurullara hukuksal boyutta yol açacak. Genelgeyi işyerlerinde yaşama geçirmek amaandayız. İşyeri toplantıla- n, işyeri temsilcilik kurullan aracıüğıyla bunu yapacağız" dedi. Tramvayyohma makycg tstanbd Haber Servisi- Sirked-Topkapı arasmda çabşan Çağdaş Tramvay'uı hizmete girmesininfizerindendaha bir yıl bile geçmeden, güzergâh sistenıinde yer yer köçük çökmekr meydana geldi. Çökmekr nedeniyle lunlan taşlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağb ekipterce yenOeniyor. Çabşmalar, trafiğin yoğun oMnğu gûndüz saatlerinde sürdûrühlyor. Bir yandan tramvay seferterini sürdûrörkeo, diğer yandanda işçUerin yol üzerinde pılıyna yapması kazaya davetiye çıkanyor. (Fotoğraf: GARBİS ÖZATÂY) yenne vatandaşlann otomobılden çıkardıklan öğrencilerden Timur Çolak- çavdar (19) ve Cem Ertürk (19) Şişli Etfal; Devrim Gürer (19)deTaksim Dkyardım Hastanesi'nde öldüler. Kaza- yı hafıf yaralı olarak atlatan Alper Nar- man, Tolga Güflü ve Arda Akpınar Tak- sim tlkyardım Hastanesi'nde ayakta tedavı Cem Ertürk Timur Çolakçavdar görürken, ağır yaralanan Fatih Uysal ve Serkan Mertayak'ın tedavilerine ise Amerikan Bns- tol Hastanesi'nde devam edili- yor. G.Saray Üniversitesi'nde okuyacaklardı Galatasaray Lisesi'nin en ba- şanlı oğrencileri arasında yer aldıklan öğrenilen gençlerden Cem Ertürk ve Timur Çolak- çavdar'ın, önümüzdekı dönem- de öğretime başlayacak olan Galatasaray Üniversitesi'nde okumaya hak kazandıklannı, ancak feci trafık kazasının mey- dana gelmesının üzücü olduğu- nu belirten Okul Müdür Yar- dımcısı Necati Aydm, Galata- saray Lisesi'nce düzenlenen Kültür ve Şanat Festivali'nin iptal edildiğini söyledi. Bağ-Kur kesintisine büyük tepki ANKARA (AA)- Bağ-Kur'- un tanmsal üriin saüşlanndan yüzde 3 prim kesintisi yapılma- sını öngören karanna tepkiler sürüyor. Ankara Ticaret Borsası Mec- lis Başkanı Erol Gemaimaz 1 temmuzda başlaması öngörü- len uygulamanın, Bakanlar Kurulu Karan ile getirilen hak- sız bir kelle vergisi nıteliği taşı- dığını söyledi. Belgeli olarak yapılan bütün tanmsal üriin sa- üşlanndan, ürünün nitcliğıne bakılmaksızm yüzde 3 prim ke- silmesi yoluna gidilmesinın fa- turah satışlan cezalandırmak- ve vergi kaçakçılığını teşvik an- lamına geldiğini belırten Ge- maimaz, "Yüzde 3'lük primden kaçınma eğilimi, tanmdan alı- nan sınırlı vergiyi de engelleye- cektir" dedi. ARAYIS TOKTAMIŞ ATEŞ Tepki Duymak, Orgfitlü Toplum ve Solun Durumu Geçen hafta Sayın Inönû'nün istifasıyla ilgili olarak yazdığım bir yazıda, aynen şu satırlar vardı: "Ayda net yedi milyon lira alan KIT işçisi (kendince haklı nedenler- le) % 60 zammı beğenmezken ayda beş milyon lira alan yargıç, savcı, yardımcı doçent, üniversite mezunu yirmi yıllık devlet memuruna, enflasyonun altında bir ücret ar- tışı yapılacaktır." Bir tepki, bir tepki... Bu tepki genellikle Tekel ve Sü- merbank işçisi arkadaşlardan geldi. Hatta bir kısmı ba- na bordrolarını göndermeye kalkmış. Çoğu üç-uçbuçuk milyon lira ücret alıyorlar. "Net yedi milyon aylık nerde" diyorlar. Dogrudur. KlT'lerde işçilerin çoğu ayda yedi milyon li- ranın çok altında ücret alır. Tepki gösteren dostlarımın bana bordrolarını göndermeleri gerekmez. Bunu ben de biliyorum. Ama KlTlerde, giydirilmış net ücreti yedi milyonun üzerinde olan işçiler de vardır. Ve ben onları kasdetmiştim. Kaldı ki ne aldıklan ücretin fazla olduğunu yazdım, ne istedikleri ücret zammını aşırı buldum, nede KİT işçileri- nin tümünün ücretinin yedi milyon lira olduğunu söyle- dim. Ancak her şeye karşın tepkilerini memnunlukla karşıladım ve kendimi bu satırları yazmak zorunda hjs- settim. Umarım bu arkadaşlarım kendileriyle ve Tür- kiye'nin sosyo-ekonomik yapısıyla ilgili her konuda böylesine duyarlı davranıyor olsunlar. Zira demokrasi ancak böyle işlerlik kazanır. Demokrasi. Sıhirli sözcük. Yüzyıllardır bunun kavga- sını yapıyor insanlar. Binlerce tanımı yapılmış. Ve bir bakıma bu tanımlann çoğu doğru. Oemokrasiyı köklü bi- çimde eleştirenlerde var. Onlarda haklı. Amadefalarca değindiğim (ve herhalde daha defalarca değineceğim) üzere, demokrasiyle ilgili en doğru değerlendirmeyi W. Churchill yapmış. "Demokrasi" diyorChurchill, "Berbat bir rejimdir. Ama rejimlerin en az berbat olanıdır." Bugün, demokrasinin temel tanımlarından biri üzerin- de durmak istiyorurrv "Demokrasi, örgütlü ınsanların rejimidir." Gerçekten, demokrasi ancak örgütlü toplumlarda, in- sanların örgütlenmenin öneminin bilincine ulaştıkları toplumlarda yaşar. Zaten ister demokrasi olsun, ister bir başka rejim; örgütlenmemiş insanların bir koyun sürü- sünden farkı yoktur. Sistem içinde hiçbir ağırlıkları, hiç- bir etkileri olamaz. Demokraside bireylerin sesi duyulmaz, bireylerin se- si cıkmaz. Duyulan ses, önem ve değer verilen, önem ve değer verilmesi gereken ses, örgütlerin sesidir. Bu satırları okuyanlardan bazılarının "Onemli olan kit- lelerin sesi ve iradesidir" diye düşündüklerini, düşüne- ceklerini biliyorum. Dogrudur. Fakat kitleler seslerini ancak örgütleriyle ve örgütlerinin öncülüğündeki eylem- leriyle duyurabilirler. Zaten bunu toplümdaki egemen güçler de bilir. Ve el- lerindeki iktidarı kıtlelerle paylaşmak istemiyorlarsa (ki, çoğu zaman istemezler) kıtlelerın orgütlenmemesi için ne mümkünse yaparlar. Memleketimizde 12 Eylül'ü izleyen dönemde, Tür- kiye'nin ekonomik, siyasal ve toplumsal yaşamıyla ilgili hemen bütün yasalarda yapılan değişiklikler, örgütsüz bir toplum oluşturmak kpindi. •-.--'- -•Jıı L ,,; ,c , ,,,,Jıya Zaten oiurolmaz her örgüte ve toplumsal groba "siya- set yasağı" getirdikten sonra örgütlenilmesinden^kor-^ kulması üginçtir. Ancak 12Eylül'ün mimarları bu korku- yu da yaşamışlardı. Ayrıca insanlar moral ve kavram olarak "örgütten" ve "örgütlenmekten" uzaklaştırılmışlardı. Günümüzde bile sürüyor; akşam TV'de izler, sabah gazetelerde okurduk: "örgüt üyesi dört öğrenci yakalandı." Hangi örgüt, nasıl bir örgüt bilinmezdi. Legal mi, illegal mi; dernek mi, sen- dika mı? Önemli olan "örgüt üyesi" olmaktı. Ve dükkan- larda açıkça satılan kitaplar-dergiler, daktılolar, televiz- yonlar, suç aletı gibi gösterilirdi. Ve tüm bu zorlamaların sonunda insanlar, bir örgüte üye olmaktan korkarduru- ma sokuldular. Amaç insanların sesini kısmakt. Kıstılar da. Eğer bir zamanlar Sayın Ozal "Biz devrim yaptık" di- yebiliyor idiyse, eğer günümüzde kimi solcu-eskisi ka- lemşörler, toplümdaki ahlak ve değerler çöküntüsünü "devrim" olarak nitelendirebilıyorlarsa; bunlar, toplu- mun ve özellikle devrımci kesimın sesinin kısılmasın- dandır. Eğer solun tüm sloganları, Sayın Demirel tarafından kullanılıpÇankaya'yaçıkarken çöpe ablabılinmişse, bu- nun nedeni solun örgütsüz kalması, örgütsüz bırakılma- sıdır. • "örgütlenmeye engel ol. Engel olamıyorsan parçala. Parçalayamıyorsan içine gir ve içten dejenere et" Sanı- yorum 12 Eylül sonrası sivil yöneticilerin planı buydu ve birölçüdetuttu. "Sosyal demokrasinin amacı piyasa ekonomisine ge- çiş ve kapitalizmi kurmaktır" diye yazan kalemşörlere bakınca, sol partiler içinde bu zırvalara değer veren yö- neticileri duyunca; düpedüz liberalizmi savunurken "Biz sosyal demokratız" diyen düzenbazları görünce, "Evet" diyorum. "Planları birölçüdetuttu." Ama "Bir ölçüde..." Zira dünya üzerinde hiçbir güç ta- rihin tekerini geriye çevirememiştir. Gün gelir insanlar gene örgütlenir, safraları atar ve "güneşi fethe" çıkar- lar. Ve gün gelir güneş de fethedilir. Kaldırımdan kaldırmayın beni • Magaan/TV Servisi- Beyoğlu'nda bir kaldınm... Kaldınmda bir çocuk. Ders çalışmaya öylesine dalmış ki evine üç beş kuruş götürmek için önüne koyduğu tartısına çıksanız umurunda değil. Fotoğraf cektiğımizi bile, ancak yanınagidip adım sorduğumuzda fark ediyor. Faysal Birsel, ilkokul ikinci sınıföğrencisi. Belkı yannki ödevini yetiştirmeyeçalışıyor. Fazla soru sorup vaktini almak istemiyoruz. Okullann tatile gırmesine az kalmış, dersler yoğunlaşmış. Faysal, diğer bir çok yaşıtı gıbı sınıfını geçecek, ancak büyük ihtimalle hak ettiği tatili, Beyoğlu kaldınmlannda tartısının başında geçirecek. (Fotoğraf: ENİSONAT) Köy Enstitülülepin toplantısı • Haber Merkezi - Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü çıkışh öğretmenler, 26 Haziran 1993 Cumartesi günü Gölköy Oğretmen Okulu'nda toplanacaklar Yurdun dört bir yanından gelmesi beklenen öğretmenler, ıkı gün sürecek bir izlenceyle okul günlerini anacak, özlem giderecekler. Aynca açıkoturumlarda tanınmış enstıtülü yazarlar konuşacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear