22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16HAZİRAN1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SHP'ninfotoğraf yamşması •İZMIR(AA)- Sosvaldemokrat Halkçı Parti Kocaeli l Örgütü Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu tarafından dlüzenlenen "Kadının Toplumdaki Yeri" konulu fotoğrafyanşmasında dereceye girenler belli oldu. 'Kadının Toplumdaki Yeri' konulu fotoğraf yanşmasına 17 kişi toplam 55 renkli eserle katıldı. Seçici Kunıl'un yaptığı değerlendirme sonucu Ahmet Ergül'ün 'Gözlemci Kadınlar" adlı eseri birinciliğe değer bulundu. Barbaros Gürsel 'Nalbanta Yardım' adlı eseri ileikinci. Fahri Canöz de 'Doğada Manken' adlı eseri ik üçüncü oldu. TeftişKurulu Yönetmeliği •ANKARA (ANKA)- Başbakanlık Teftiş Kurulu Yönetmeliği yeni baştan düzenlendi. Yönetmelikle mûfettişlerin bakanlar veya başbakanlık müsteşanyla görüşmelen kurul başkanının iznine bağlanırken mûfettişlerin icraya müdahaic edemeyecekleri. teftişe tabi kişilerle özel ilişki kurmayacaklan hüküm ailtına alındı. Yürürlük ıhaddeleriyle birlikte 66 ıtıaddeden oluşan 3aşbakanlık Teftiş Kurulu Yönetmeliği Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürûrlüğe girdi. Başbakanlık Teftiş K-urulu Başkanının yasada belirtilen diğeT koşullan taşıyan müsteşar veya yardımcılan arasından seçileceğini belirleyen yönetmelik uyannca başkana yardımcı olmak üzere refakat müfettişliği oluşturulacak. Bunagöre Teftiş Kurulu Başkanı kendisine yardımcı olmak üzere yeterli sayıda refakat müfettişi seçebilecek. Yönetmelik te mûfettişlerin icraya müdahale edemeyecekleri evrak, kayıt ve defterlere şerh koyup ilave veyadüzeltme yapamayacakJan konusu yeniden düzenlenirken teftişe tabi kişilerle özel ilişki ve gizli bilgi ve belgeleri açıklama yasağı da korundu. Solda birlik k ANKARA (ANKA) - SHP lideri Erdal İnönü'nün genel başkanlıktan çekilme karan sonrası sol partiler arasında karşılıkh birlik tezleri tartışması sürüyor. SHP Genel Başkan Yardıması İstemihan Talay, tartışmaya birliğin kişiler arasında Sağlanmasına karşı çıkarak katıldı. Talay, partisini •'Baykal partisi değil kadro partisi" şeklinde tanımlayarak "Sosyal demokrasiyi halka yeni mevzisi olan CHP'deen güzel şekilde pazarlayabiliriz" diye konuştu. Selvi-Karayalçın görüşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP'de genel başkanlığa aday olmak için girişimlerini sürdüren Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın. bugün SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi ile bir görüşme yapacak. Edinilen bilgiye göre, Karayalçın. dün Selvi'yi telefonla arayarak, kendisinden randevu istedi. Selvi ile Karayalçm a,rasındaki görüşmenin bugün SHP Genel Merkezi'nde yapılması bekleniyor. SHP çevrelerinden edinilen bilgiye göre, Karayalçın, Selvi dışında ban Merkez Yürütme Kurulu ve Parti Meclisi üyeleri ile temas ederek, göriişmek istediğini bildirdi. Yenibosna Zafer Parkı• HaberMerkezi- Halkevleri, Yenibosna Zafer Parkı'nın, Bahçelievler ilçesinin RP'li Belediye Başkanüğı'nca yıkılmak istendiği belirtildi. Halkevleri 1. Bölge Temşilcisi Dr.Hüseyin Özkahraman yaptığı yaalı açıklamada, F990 yıljnda dönemin Bakırköy Belediye Başkanı Yüdırım Aktuna ile Halkevleri arasında yapılan anlaşma sonucu Yenibosna Zafer Parkı'nın işletmesinin Halkevleri'ne kira fcarşılığında verildiğini Bildırdi. Özkahraman, Bahçelievlerin, Bakırköy'den aynlıp belediyenin de RP'nin elinegeçmesinden sonra belediyenin kendilerine süreklı baskı yaptığını dün de yıkmaya ğeldiklerini söyledi. İnönü, SHP grubunda, 'en yararh hükümefe katkıda bulunacaklannı söyledi Koalisyonuhalk istiyor• Başbakan Vekili İnönü, hükümet konusunda görüşlerini açıklarken * Henüz bir teklif gelmedi. 1.5 yıllık başanlı koalisyon denemesi var. Koalisyonun devamını halk da istiyor. Bize böyle bir teklifgelirse, iyiniyetle katkımızı yapanz' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Vekili Erdal İnönü. kendilerine henüz koalis- yon teklifi gelmediğini, gelince "en ya- rarlı hükümet şekli nasıl olur diye katkı yapacaklannı" söyledi. İnönü, SHP Genel Başkanlığı'na yeniden aday ol- mayacağı yolundaki karannı değiştir- mediğini de tekrarladı. Başbakan Vekili Erdal İnönü, dün partisinın TBMM grup toplantısında çeşitli konularda haftaük değerlendır- melerde bulundu. İnönü. DYP Genel Başkanlığı'na seçilen Tansu Çiller'i teb- rik ettiğini söyledi. İnönü, kendisınin Cumhurbaşkaru SüJeyman Demirel ile yaptığı görüşme hakkında da bilgi verir- ken, yeni hükümet kurma çalışmalann- da yararlı olması durumunda istifa et- meyi önerdiğini, ancak Cumhurbaş- kanı'nın kendisine yeni kabine kurulun- caya kadar görevde kalmasını istediğini anlattı. Kendisinin Cumhurbaşkanı Demirel ile yaptığı görüşmeden sonra Tansu Çiller'e Cumhurbaşkanı'nın yeni hükümeti kurma görevini verdiğini de belirten İnönü, "Sayın Çiller yaptığı ko- nuşmada ilk teklifi bize getireceğini açı- kladı. Ancak bize henüz bir teklif gel- medi. Bugün veya daha sonra gelebilir. 1.5 yıllık başanlı koalisyon denemesi var. Koalisyonun devamını halk da isti- yor. Bize böyle bir teklif gelirse. iyiniyet- İ n ö l i Ü B l Z İ m T©P©*Cİ©İnömV'Siyasetebelkibakan olarak devam ederim" dedi. önceki gün Robert Kolej Mezunlan Derneği'nin Bizim Tepe LokalTndeki yemekli toplantısına katılmak üzere istanbuTa gelen İnönü, "Muhale- fet erken seçim bekliyor" sorusuna. "O zanıan muhalefete başarılar" yanıtını verdi. İnönü, daha sonra eşi Sevinç İnönü ile Florya Başbakanlık Konutu'na gitti. İnönü. Bizinı Tepe'de gazetecilerin "SHP Genel Başkanlığı için işaret verecek misiniz?" so- rusunu, "Demirel kimseye işaret vermedi, ben de vermeyeceğim" şeklinde yanıtladı. le 1.5 yıllık koalisyon deneyimimizi de haürlayarak, en yararlı bir hükümet şekli nasıl olur, katkımızı yapanz" dedi. İnönü, koalisyon görüşmelerinin çok dikkat istediğini, koalisyon protokolü- nün büyük dikkatle hazırlanması gerek- tiğini, partililerden de bu dikkati bek- lediğini belırtirken, aynca kendisinin kabineye girmeyeceği yolunda yapılan yorumlarla ilgili olarak da "Ben henüz bir şey söylemedim. Çünkü bir istek gel- medi. Yorumdur, yakıştırmadır. Ben- den veya yetkili organlanmızdan çıkmış deâjldir" diye konuştu. Terorle fnsanlan bırbınnden zorla ayırmanın nerede olursa olsun yanlış ve beyhude olduğunu. ıstırap vermekten başka bir şey olmadığıru, görüşerek de- mokratik yollardan insanlan bir arada yaşatma yollannın aranması gerektiğini belirten İnönü. Diyarbakır'da iki bayan öğretmenin terör örgütlerince öldürül- melerini kınadı. İnönü, güvenlik güç- lerinin gayretiyle terörün önlenmesi konusundaki görüşlerinde bir değişiklik bulunmadığmdan da bahsetti. Kıbrıs-Bosna SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, parli grubuna Kıbns görüşmelen hak- kında bilgi verirken, KKTC ile Güney Kıbns arasında kalıcı banşın sağlanma- sının toplumlararası anlaşmalara bağlı olduğunu, banş görüşmeleri uzuyor di- ye başka ülkelerin sıkılması sonrası iki tarafın nzasının aünmadan zorlamayla şonuca gitmenin yanlışlığını dile getirdi. İnönü, BM Genel SekreterliğTnden adaletli yaklaşım beklediklerini de kay- detti. İnönü, Bosna-Hersek faciasının ar- tan tempoyla sürdüğünü, her gün yeni katliamlann yaşanmaya devam ettiğini, dünyanın ise konuşmaktan başka bir şey yapmadığını da anlatırken, havadan yapılan denetlemelenn faydasının ol- madığını, BM askerlerinin olduğunu, ancak müdahale edilemediğini belirtti. İnönü. Azerbaycan'da yaşanan olay- larla ilgili olarak, "Yönetime karşı bir ayaklanma devam ediyor. Halkın oyu ile iktidara gelen Elcibey'in yönetimi kritik aşamada. Dışanda saldınlar var. İçende kargaşa sürüyor. Azerbaycan'ın saldın ve kargaşadan kurtulmasını diliyoruz" dedi. Baykal:DYP grup başkanvekilleri eski başkan modelini önerdiler Çiller'e 'DemirePi örnek aP öğüdü Çiller HAKKIERDEM ANKARA - "Demirel, 1965'te genel baş- kan seçildiginde. partide yine genel baş- kanlık yanşından kaynaklanan çekişme vardı. Ama, Sayın Demirel. hükümeü ku- rarken kimseyi dışlamadı ve partide bütün- lüğü sağlayarak başanya gitti..." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tara- fından hükümeti kurmakla görevlendirilen DYPGenel Başkanı Tansu Çiller'e. bu söz- ler. dün grup başkanvekilleri tarafından söyleniyor. Çiller'in, "birlik" söylemlerini seslendirdiği grup toplanüsından sonra ya- pılan görüşmede. grup başkanvekilleri söz- İerin devamını da getiriyorlar: "Sayın Demirel, 1969"a kadar bu şekilde başanlı gitti. Ama, 1969'dan sonra öbür ekibi dışlayınca, hem güvenoylamasında sorun çıktı, hem de parti çatladı". Mesajı alan DYP'nin yeni genel başkanı, grup başkanvekillerine bu anımsatmalan nedeniyle teşekkür ediyor, "Hiç merak et- meyin, kimseyi dışlamayacağız. Bu işi bir- likte götüreceğiz. önümüzdeki günlerde sizlerle sık sık görüşeceğim" diyor. Ancak, grup toplantısı dağılırken. söy- lemlerdeki "parti içi birlik"in gerçekte ol- madığını gösteren bir tablo dikkau çeki- yor. Çiller. grupta konuşurken. kongrede karşısındaki adaylara destek vermiş ban milletvekilleri. hem alkışlannı esirgiyor hem de öteki milletvekilleri ayağa kalkma- sına karşın, oturmayı yeğliyorlar. Toplan- tıdan çıkarken ise, gruplaşmalar gözleni- yor. Grup başkanvekilleri ile TBMM'deki genel başkanlık odasına çıkan Çiller ise ba- kanlannı belirleyebilmek için milletvekille- rini tanımaya çalışıyor. Milletvekıllerini tanıma çalışmasına grup başkanvekillerinden başladıgı anlaşı- lan Çiller, grup başkanvekilleri Güneş Müftüoğlu, Turan Ta>an \e Bekir Sami Daçe'y e isimleri ile hitap etmesiyle dikkat çekiyor. Çiller, vaatleri doğrultusunda 133. mad- denin bir an önce deşştirilmesi için grup başkanvekillerinden istekte bulunuyor. "İsterseniz "hemen ne yapabiliriz?' diye hu- kukçulara soralım" diyor. Bu sözler üçü de hukukçu olan grup başkanvekillerini biraz da şaşırtıyor. Durumun hukuki değil, siva- si olduğu anlatıhyor. Erken seçim isteyen Yılmaz, Çiller'in foyasının yakında çıkacağını söyledi ^Kurtarıcı bacılardan lıayır yok 9 • Doğu Karadeniz gezisinin 4. gününde Rize ve Artvin'in çeşitli ilçelerinde konuşan Mesut Yılmaz, "Şimdi "kırat'lı bir hamm süvariyi buldular. Ama "kırat'ın kurtulacak değil, yürüyecek hali yok" dedi. AHMET ŞEFÎK RİZE/ARTVTN- ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, er- ken seçim çağnsını yineleyerek "Tansu Hanım'a fazla dokun- mayın. En az üç dört ay orada kalmalı, foyasının meydana çıkması lazım. Ne kurtancı ba- balardan ne de kurtancı bacı- lardan size hayır yok" dedi. Doğu Karadeniz gezisinin dördüncü gününde Rize ve Artvin'in çeşitli ilçelerinde ko- nuşan Mesut Yılmaz, "Tür- kiye'de başbakanlık yapıp da meydanlann sesini dinlememek mümkün mü?" diye başladıgı konuşmalannda 19 ay boyomca koalisyon hükümetinin hiç bir vaadini gerçekleştiremediğini, terör ve ekonomik sorunlann ANAP lideri Yılmaz, Karadeniz gezisinde vatandaşlarla sık sık sohbet etti. (Fotoğraf: AA) Sizi aklı sıra cezalandırmaya çalışıyorlar. Cmun için seçime davet ediyorum. Kaçacaklar- dır. Ama en fazla dokuz ay ka- çabilirler. Dokuz ay sonra sandık önünüze geldiğinde asıl cezayı onlara siz verirsiniz. Tansu Hanım'a fazla dokun- mayın. En az üç dört ay orada kalmalı, foyası meydana çık- malı. Ne kurtancı babalardan. ne kurtancı baalardan size ha- yır yok. Başkalanrun babalan- nı, bacılannı bırakıp kendi ev- ladınıza sahip çıkın." magazın olarak çekiciANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, Türkıye'de ilk kez bir kadının başbakan olma- sınm magazin yönünden ilgi çe- kici olduğunu belirterek, "An- cak bu ilgi çekicilik, önemli so- runlan eözardı ettirmemeli" dedi. DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller'in kuracağı hüküme- tin. sıyasi kadrolann yanı sıra teknik kadrolan da değiştirece- ğini belirten Baykal, bu geçiş döneminin sıkıntılara neden olacağını kaydetti. Baykal, yeni hükümetin kuruluşu sırasında koalisyonun yapısının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini sa- vundu. Baykal, dün yapılan CHP TBMM grup toplantısında, ko- alisyon hükümetinin 19 aylık uygulamalannın iyi değerlendi- rilmesi gerektiğini söyledi. Hü- kümetin. 19 ayda enflasyonu aldığı noktadan daha kötü du- ruma getirdiğini. iç ve dış borç- lann hızla artüğını. dış ticaret dengesinin her geçen gün daha kötüye gittiğini, sanayi yatınm- lannın düştüğünü, Türkiye'nin kredibilitesinin azaldığını anla- tan Baykal şöyle konuştu: "Böyle bir ortamda hükümet kunıluyor. Yeni hükümetin ilgi çekici olaylarla birlikte başla- ması. bir kadın başbakanın Türkıye'de ilk kez göreve gel- miş olması ilgi çekici bir olay- dır. Magazin açısından değer- lendirilmesi gereken çok yönü vardır. Bütün bunlar, olayın özünün göz önünden kaçınl- masına neden olursa, çok yanlış olur." Yeni hükümet kurulurken koalisyonun yapısının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini savu- nan Baykal. "Bu yapının değiş- memesi halinde ülke sıkıntıla- nndan kurtulamaz" dedi. maz şöyle devam etti: "Sayın Demirel "sizi ben kur- taracağım' dedi. 'Tansu Hanım kurtaracak' demedi. Ama ken- dini kurtardı. Şimdi "kırat'lı bir hanım süvariyi buldular. Ama "kırat'ın kurtulacak değil, yürü- yecek hali yok. Tansu Hanım yeni bir sayfa açacağını söylüyor. Öyle yağ- ma yok. Onun iktidan 20 kasım- da başladı. Demirerin vaatle- ri ile başladı. Yeni sayfa açmak millete git- mekle, seçimle olur." Yılmaz, bölgenin en önemli tanmsal ürünlerinden biri olan çay konusuna da değinerek hü- kümetin çaya enflasyonun yüz- de 15 altında fıyat verdiğini be- lirterek konuşmasını şöyle sür- dürdü: "Hani devlet müşfık devletti, babanın devleti idi. Bu hükü- met sizin hükümetiniz değil. Çiller'in Başbakan seçilmesi ANAP kurmaylannca değerlendiriliyor ANAP'tan üç ortaklı koalisyona evet OSMAN AYDOĞAN ANKARA - Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanı seçilmesi ve hükümeti kurma çakşmala- nna girmesi, ANAPcephesinde çok yönlü değerlendiriliyor. Genel Başkan Yardıması Ek- rem Pakdemirli. Çiller'in eko- nomik çizgi ve anlayış açısın- dan ANAP'a paralel vaatlerde bulunduğunu belirterek bu söz- lerine uyumlu her olumlu çalış- masını alkışlayacaklannı söv- lerken ANAP kurmaylan daha önce 1994 yılında bir erken se- çim şartı getirdikleri DYP'ye destek önerisine ek olarak er- ken seçime kadar anayasa deği- şikliklerini gerçekleştirebilecek 300 milletvekili sayısına sahip en az 3 ortaklı bir büyük koalis- yona 'evet' denilebileceğini bil- diriyorlar. Çiller'ın DYP Genel Baş- kanbğı ve başbakanlığına ANAP tarafından 'erken se- çim' koşuluyla ılımlı yaklaşılı- yor. ANAP Genel Başkan Yardıması Vehbi Dinçerler. Çiller'in seçilmesiran erken se- çimı kesinleştirdiğini ve ANAP'ın seçim isteyen politi- kalanna hizmet ettiğini söyledi. İktidar partileri DYP ve SHP- nin ya da kurulma ihtimali olan yeni bir koalisyonda yer alan partilerin verel secimde başan- lannı görmeden bir erken seçim karan almalannın zor olduğu- nu, ancak bugün gelinen koşul- lann erken seçimi kaçınılmaz hale getirdiğini ifade etti" diye konuştu. Mesut Yılmaz ile erken genel seçime gittiğini hatırlatan Ge- nel Başkan Yardıması Ekrem Pakdemirli de DYP'nin aynı gereksinimi duyarak ekim a\ ının ikinci yansında bir erken seçime gideceğini söyledi. Büyük koalisyon hesabı Süleyman Demirel'in cum- hurbaşkanı seçilme sürecinden itibaren merkez sağda rakibi DYP'deki her gelişmeyi izleyen ANAP>öneüdleri, olası bir er- ken seçime kadar en kazançlı çıkmanın yollannı anyor. DYP'nin içinde iktidara geçen 'hareketçi' unsurlarla, koalis- yonun yürütülmesinde güçlük- ler olduğunu hesaba katan ANAP lideri Yılmaz'ın kur- maylannca, daha önce sunulan erken seçim protokolü imza- lanması koşuluna yeni bir şart eklendi. ANAP yöneticileri. er- ken seçime kadar pek çok önemli anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecek ve anaya- sadaki anti-demokratik unsur- lan kaldırabilecek 3 veya daha fazla partinin bulunduğu bir büyük koalisyon önerisini şe- killendiriyor. Olası büyük koa- lisyonun sayısal hesaplannı da yapan ANAP yöneticileri, bağımsız milletvekillerini ve hü- kümete dışandan destek veren MHP'yi de göz önünde tutu- vorlar. POLTTIKA GIMLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Değişim Rüzgârı... Ne denli sevinsek az... 70 yıllık TürkiyeCumhuriyetitarihinde ilk kadın başba- kanımız oldu... Üstelik güzel, zengin, diplomalı ve kültürlü... Değişim denilen o 'yükselen değerler'hâlâ kendilerini 'kentsoylu'sanan belirli birkesimi, yani Anadolutosun- lan'nı da etkilemiş olacak ki bas bas bağırıyorlar: "Değişim rüzgârı Doğru Yol'u da etkiledi..." Kimi okurlar telefon ediyor gazeteye... Diyorlar ki: "Biz çok sevindik Tansu Hanım'ın seçildiğine, siz hiç sevinmemişe benziyorsunuz..." Nasıl bir yanıt verelim istersiniz? Diyoruz ki: "Vallahi biz de çok sevindik..." Demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin simgesi olan özel radyolar, sabahın köründe denizlihorozu gibi ötü- yorlar: "Hür düşünce, demokrasi, insan hakları..." Oh be Tansu Hanım sayesinde demokrasiye kavuş- tuk, özgürlüklerimizi yakaladık... "Canlanm şimdi size Emrah 'tan..." Emrah'ı dinliyoruz gözlerimiz kapalı... "Ne güzelmiş şu özgürlük..." Tansu Hanım'a övgüler döktürmemiz gerekiyor. Bu kararla oturuyorum masaya... Neler yazmalıyım? Şöyle: "Türkıye'de tarihi değişiklik..." Tutmadım... Şunu yazabilirim: "Avrupalı kadına moral verdi... Güzel,. ool diplomalı, iki dil bilen, üstelik zengin..." Eh beğendim... işte tam bu sırada telefon çaldı. Bir okur şöyle sesleni- yor: "Demokrasi ve özgürlükler yasadışı özel radyolann yayına başlaması mı demektir..." Okurumuz yanıtını almadan sürdürdü konuşmasınc "Bakın Turkiye'de sendikasızlaştırma hızla sürüyor. Türk Hava Yotları 'nda onlarca çalışan işten atılıyor hiç gerekçe gösterilmeden. Milli Eğitim'de çağdışı kafalar önemli yerlere getiriliyor..." Birden aklıma geldi: Gerçekten şu Türk Hava Yollan'n- da neler olup bitiyordu? Onlarca insan niçin hiçbir ge- rekçe gösterilmeden kapı önüne bırakılıyordu? Okurumuza şunu söyledim: "Vallahi Tansu Hanım çağdaş, demokrat, sendikal hak ve özgürlükleresaygılı birpolitikacı. Sanırım ilk işi şu Türk Hava Yolları 'na el atmak olacaktır tıpkı özel rad- yolarda olduğu gibi. Gerçekten neler olup bittiğini, onca çalışanın salt sendikal ve dernek çalışmalarından ötürü kovulduğunu öğrenecektir..." Değişim rüzgârlanndan etkilenen bir Türkiye... Ama nasıl bir Turkiye? 1990,1991,1992 ve1993'ün ilk beş ayında yaklaşık 400 bin sendikalı işçi işten çıkarılmış. İşten çıkarmalar yeni tiünya düzeni' içinde 'yükselen değerlere' koşut olarak yapılmaktadır. Yine 'çağdaşlaşma masalı'yla gerekçe- lersıralandığında 'fefcno/o//yegeç/£'kılıfı kullanılmakta- dır. Böylece ekonomik ve siyasal nedenler de bu kılıfın içine girince sendikalarımız da olaya izieyici kalmakta- dır... 5 milyonu aşkın işsiz sayısına her yıl yüz binler ekteni- yor. 1984'ten bugüne değin sanayi yatırımlan durdurul- muş, iş alanları kısıtlanmış, işsizlik duracağı yerde art- maya başlamış. Türkiye değişim rüzgârlarıyla dalgalanan, ama bir türlü ekonomik bunalımdan kurtulamayan bir ülkedir. Bunun için de ekonominin ağır faturasını emekçiler ve yoksullar ödemektedir. Acaba genç, güzel, iki dil bilen. eğitimli, zengin başba- kan adayımız 'iş güvencesiyasası'n\ bir çırpıda çıkara- bilecek mi hükümet kurulduğunda? Yoksa sermaye ve işçi sınıfı çelişkilerini çok yakından bildiği için 'zenginler kulübü'nün yanında yer alarak kendi zenginliğine yakı- şır bir tavır mı sergileyecektir? Eğer Tansu Hanım çağın getirdiği yenileşmeyi salt 'yükselen değerlere' koşut 'vahşi kapitalizm' olarak de- ğil de devleti ve toplumuyla yakalamak istiyorsa, diye- ceğimiz bir şey yok. Ekonomideki serbest piyasa düzeni tüm acımasızlı- ğıyla sürerken sosyal devlet kavramı bu, yeni düzenin dışına taştı günümüzde. Devletin, yurttaşın doğumun- dan ölümüne dek her türlü sosyal güvenceyi sağlaması düşünülmez, özel sigorta şirketleri düşünülür oldu. Dev- letin sağlık hizmetleri yerildi, özel hastaneler övülür ol- du. Çokseslilikle birlikte uzlaşma, gelişen evren ile bütün- leşme asıl amaç olmalıdır. Hoşgörü ve sosyal barış ise bunun temelini oluşturur. Ardından ise sosyal ve ekono- mik huzurun sağlandığı bir toplumsal dayanışma gelir. Bilmem; genç, güzel, iki dil bilen, eğitimli ve zengin Tansu Hanım neler düşünüyor? TheTimes Çilleryeni'Jön Türklef kuşağının temsildsi • TheTimesgazetesi, Tansu Çiller'in Başbakan seçilmesi konusunda, 'Türk politikasında iktidar yeni bir kuşağa devrediliyor' yorumunu yaptı. İngiltere'nin önde gelen gaze- telerinden The Times. başyazı- sını Tansu Çiller'in başbakan seçilmesine ayırarak Çiller'i "Türkiye'nin Thatcher'ı" ola- rak nitelendirdi. Makalede şu görüşler yer aldı: "Bugün bile bir kadının baş- bakan olarak seçilmesi olağan- dışı bir olaydır. Tansu Çiller'in Turkiye'de hükümetin başı ola- rak seçilmesi bir başka acıdan daha önem taşıyor: Bu, Türk politikasında iktidann yeni bir kuşağa devredilmesidir. Çiller'in, birisi Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel tarafın- dan desteklenen iki aday karşı- sındaki zaferi oldukça şaşırtıa- dır, çünkü Amerika'da eğitim gören ekonomi profesörii, poli- tikaya görevli olarak çok daha yeni girmiştir. Pakistan'daki desteği büyük ölçüde babasının ismınc bağlı olan Benazir But- to">Ti saymazsak, Müslüman bir ülke ilk kez bir kadını baş- bakan olarak seçiyor. Çiller'in seçilmesinde, Thatc- her'la yapılan karşılaştırmala- nn da yardımı oldu. Thatcher. İslam dünvasında oldukça ünlü ve bunun kadınlann kamu ya- şamına kabulünde de önemli bir yeri var. Çiller. devletin ro- lünün azaltılması. enflasyonun indirilmesi. kamu açıkİannın kontrol altına alınması ve özel- leştirmeninj hızlandınlması ge- rektiğini düşünüyor. Hükümet. şimdiye kadar ekonomik he- deflerinde başanya ulaşamadı. Bu, Çiller'in karşısındaki ilk so- run. Fakat başa çıkması gere- ken daha başka sorunlar var. Türkiye, Kürt gerillalanyla neredeyse açık bir savaş duru- mu yaşıyor. Bu da nüfusun önemli bir bölümünü Kürtlerin oluşturduğu Güneydoğu'da bölgesel kalkınma umutlannı baltahyor. Çiller, Doğru Yol Partisi ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin kurduğu istik- rarsız koalisyonu bir arada tut- mada ağır baskı altında kala- cak, tartışma içındeki sağı di- sipline sokması için karizmasını kullanması gerekecek. Hepsin- den önemlisi, öfke içindeki hal- kı, Almanya ve Bosna'daki Müslümanlann çıkarlannı ko- rumakta kararlı olduğuna ikna etmesi gerekiyor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear