22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8MAYIS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMl ŞİRKETLEKDEA HABERLER • RENAULT Yönetim Kurulu Başkanlığına Prof. Dr Ali Bozer yeniden seçildi. •MCDÖNALD'S, mayıs ayı boyunca Migros'tan 100 bin liralık alışveriş eden herkese verdiği kuponla orta boy Coca Cola hediye ediyor. • PROFİLO'nun düzenlemeye başladığı briç tumuvasının ilki 8 mayıs tarihinde Levent Bnç Kulübü'nde başlıyor. ... ., n M , • FKİNft """"•"" L.E,K Holding. Bakırköy Huzurevi yaranna Sheraton Oteli'nde kermes düzenledi. • KLM (Hollanda Kraliyet Havayollan), koltuk sayısını yüzde 16oranındaarttırarak Havana. Ho Chi Minh City. San Francisco ve Boston'a da uçuş seferleri düzenlemeye başladı. • PROFİLO Yönetim Kurulu Başkanı Jak Kamhi, 1992 yıhnda holdinge bağlı şirketlerdeki başanlı çalışanlannı ödüllendirdi. • MİKROYAZIMEVİ bünycsinde kurulan Mikro BBC servisi birinci yılında 500 abone sayısına ulaştı. •TOYOTASA'nın 1993 yılı nisan ayı sonu toplam satış miktan 4659'a ulaştı. • LOGOSOFT firmasırun bavı ilişkıleri müdürlüğüne Arimethan Gökçay getirildi. •ÖZERELEKTRONİK, Milli Eğjtim Bakanlığı tarafından açılan ihaleyi kazanarak 120 M B hard disk kapasiteli 60 adet 486 DX-33 Escort Computer'ü bakanlığa teslim etti. • MEDA-AMERLINK ortaklığıyla emlak pazanna alternatifolarak getırilen 'masif kütük ev' projesi siparişlerinden 6'smın montajı tamamlandı. • IBM,9'uncu = ==%== Uluslararası İ £ 5 J ^ Kumaş Fuan'nalekstil ıçin haarladığı dokuma tasanm sistemleri ve tekstil entegre sistemleri ile katılacak. • ROTEL AŞ veAlfred C. Toepfer International tarafından düzenlenen '3'üncü Yem Hammaddeleri Semineri' Svvissotel'de yapıldı. • GÜNEŞSİGORTA, 1993 yılı itıbanyla başlattığı bölgesel acenteler toplantısını Trabzon'da düzenlenen Karadeniz Bölgesi Acenteler toplantısı ile sonuçlandırdı. • VAKIF LEASING, 1993 yılının , geçen yılagöreöz sermayesini 233.2 milyar liradan 360.3 milyar liraya. net kannı iseyüzde 116 artışla 12.7 milyar liradan 27.4 milyar liraya ulaştırdı. •TYTBANK,2trilyon liraya yakın bilançosu, 150 milyar liralık ödenmiş sermayesi ileyeni açılan Kadıköy şubcsi dahil toplam 11 şubeye ulaştı. • UNILEVER'in ürettiği düşük kalorili kahvaltıbk margarin olan Linera Minarin '4'üncü Uluslararası Gıda Sanayıi KongresTne' birstandlakatıldı. • GENOTO, Marmara Bölgesi'nde 9'u İstanbul'da olmak üzere toplam 11 satış noktası ileTürkiye genelindeki Opel satışlannın yüzde46"sını gerçekleştiriyor. •TELETAŞ tarafından düzenlenen Miltekom2000 sempozyumu - Ankara'da düzenlendi. ı • MARSHALLBOYAve ı Vernik Sanayi AŞ Ali Deveci . ve Galıp Gürel ralli ekibine :co-sponsoroldu. •TUNAGIRSBERGER, T Trilax, Conses ve Eurochair - olmak üzere üc farklı model koltuk üretti. ' •İSVtÇRESİGORTA, 1993 yılının ilk üçayında 142 milyar liralık prim üreterek " gecen yıla oranla yüzde 142lik pnm artışı sağladı. İngilizceÖzelDers Deneyımlı Amcrikalı öğretmenden evinde özel ders TEL3228I42 Türkiye tarımda w kendi kendine yeterliliğini' nüfus artışıyla zora soktu Tarlalar kalabalığa yetmiyor• Son 11 yıllık dönemde tanmsal üretimdeki artış. nüfus artışının gerisinde kaldı. Dünyada Afrika ülkelerinde görülen bu durum. Türkiye'nin tanmsal geleceği için karamsar bir tablo oluşturuyor. MERİH AK İZ.VIİR -Türkiye'nin tanmsal ürünler bakımından kendi kendine yeterliliğı, İzmir Ticarct Borsası tarafından hazırla- nan bır raporla sorgulandı. Raporda. sa- nayiye ağırlık veren ve dışa açık büyüme modelıni yeğleyen Türkiye'nin bugün ta- nmda kendi kendine yeterli bir ülke olduğu görüşü 'tartışılabılecek' güncel bir konu olarak değerlendiriliyor ve şöyle denıliyor: "Dümada son 11 yılda yaşanan nüfus artış hızı 21.0. tanmsal ürün artış hıa 26.6, gıda maddesi üretim artış hızı yüzde 25.9 oldu. Nüfus artış hızı yüzde 38.0 olan Af- rika'da tanmsa! ürün artış hızı yüzde 31.2, gıda maddesi üretim artış hızı yüzde 32.3 olarak gerçekleştı. Türkiye'de de aynı dö- nemde nüfusun yüzde 28.3. tanmsal üretı- min yüzde 27.2, gıda maddelen üretiminin yüzde 27.7 artış oldu. Bu ülkemizin kendi kendine ycterlilik sınmnın altında kalma- ya başladığmı ve gelecekte lanmsal ûrün ithalat baskısının artarak büyük sorunlar ortaya çıkabıleceğini göstermektedir. Tanmsal üretim ile talep arasında denge sağlanması. öncclikle arz açığı olan ta- nmsal ürünlerde üretim potansivelinin daha etkin bir şekilde değerlendirilmesıne, hayvansal üretıme de özel bir teşvik politı- kasının uygulanmasına bağlıdır." Uzmanlar da karamsar Antalya Ziraat Odası Başkanı Celal Sönmez. Türkiye'nin kendi kaynaklannı tükettiği görüşünde. Birçok meyve veseb- zenin Türkiye'de de yctişmesıne karşın it- halatın serbest bırakıldığını. çiftçinin bu aşamada dikkâte alınmadığını belirlen Gıda raporu BöJgeter Dünya Afrika Asya Avrupa Kuzey Afrika Gelişmiş ülkeler Gelişmekte olan ülkeler Türkiye NÖfus Ari* Hm% 21.0 38.0 22.0 3.5 10.7 7.7 25.9 26.3 Kaynafc: FAO, Production 1991, Roma, 1992, £ Tanmsal OrünArtıs Hızı*/. 26.6 31.2 49.7 6.5 1Z3 7.9 44.0 27.4 G»da Maddesi Ürettm Artış Hızt% 25.9 32.3 48.3 6.4 12.0 7.6 43.7 17.7 i. 19-35,39-58 veriierinden ya- rartanılarak tzmir Ticaret Borsası tarafından düzenlenmiştjr... Sönmez. "Türkiye açlığa gidiyor. Itha- latın sonu yok. Buna dur demek zorun- davız. Yok'sa kendi kaynaklanmızı ku- ruturuz. Tüm dünvanın tanmsal üretime önem verdiğı bir dönemde Türkiye'de hü- kümctler. üretıcıvı güç duruma sokan ka- rarlan bir bir aldılar. I98O sonrasında serbest bırakılan ithalat. özellikle tanm kesiminde çalışanlan vurmuştur. Tanm kesimi hızla fakırleşmeye ve yok olmaya doğru kavmaktadır Çiftçiler ellerindeki verimli arazileri artık ya turistik lesis yapılması için satmakta ya da sanayiciler tarafından yağmalanmaktadır. Buna dur denmesi laam. Türkiye kendi kendine ye- ten ülkelerden biri esprisini yitirdi. Daha da kötü duruma düşmemek için harekete geçilmeli" dedi. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahiın Yefkin, Türkiye'nin şu anda ürün fazlası olan bir ülke olmadığını vurguladı. Yetkin, şunlan söyledi: "Türkiye'nin tanmsal üretim bakı- mından biraçığı yok. Bir jrerilik söz konu- su değil. Hayvansal üretimde daha fazla bir açık var. Kendi kendıne yeten 7-10 ül- keden biri ama tanmsal üretimden doğan kazancın tüketiciye yansıması ve refah payının eşit dağıtılmas? sağlanmalı. Türkı- ye'de insanlar sadece midesini dolduru- yor. Sağlıklı bir beslenme yapılamıyor Zorunlu olan gıda gereksiniminı karşılı- yor. Eşitlikçi bir paylaşım yok. Tanmda bır tıkanma var. Yeni arayışlara gereksr- nım var. Türkiye'de şu anda bir ürün faz- lalığı yok. Üretimle tüketım başa baş gidi- yor. Şu anda tanmda ciddi bir plansızlık yaşanıyor. Bunun için Türk tanmının ameliyat masasına yatınlması gerekiyor. Yapısal sorunlar mutlaka düzeltilmeli. Kendi kendine yeterliliğin sarhoşluğuna girmesin Türkiye. Tedbirler alınmadığı takdirde günün birinde dışa mahkum kalınacaktır." Tarımsal dengeler Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tanm Politikası ve Yayımı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Çıkın, kendi kendine yeterlilik konusunda Tür- kiye'nin yeterli "sayılabileceğini' belirttı. Türkiye'deki nüfus artışının tanmsal ürün artışının önüne geçtiğini belirten Prof.Dr. Çıkm, "Dünyada gelişmiş ülkeler, tanm ihracatını teşvik ederken ıthalatı kapalı tutmaya çalışır. Bir ülkenın sınır güvenliği kadar gıda güvenliği de önemli. Tanmsal dengeler bozulduğunda ıç huzur bozulur. Gıda maddelerirun üretimınde zikzak ya- pamazsınız. O zıkzaklar olduğu zaman huzursuzluklar başlar. Türkiye'de 10 yıldır fert başına tüketım endeksi düşüyor. Bu huzursuzluk yaratıyor. Tanma gere- ken önem bir an önce venlmeli" dedi. Türkiye'de nüfusun yüzde 45'inin tanm kesiminde çalıştığım belirten Çıkın, siya- sal iktidarlann bu oy potansiyelini kaçır- mamak için gerekli kararlan alamadığını öne sürdü. Prof.Dr. Çıkın. tanm politi- kasında acil olarak iyileştirilme yapılması gerektiğini de savundu. Rusmafyası ticareteengelAHMETŞEFİK TRABZON - Son dönemlerde Rusya'da yaşanan sıyası bunalım- lar, cumhuriyetlerdeki savaşlar ve sürekli sayılan artan mafya ve çete örgütJenmelen, gelışmeeğili- mindeki Türk-Rus ekonomik ve ücari ilişkilerini baltalıvor. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mazhar Afacan 'Rüs yetkflilere başvurarâk Rus- ya'da can ve mal emniyetinin kal- madığını. bunun sağlanamaması halinde iki ülke arasında geliştı- rilmeye çalışılan ilişkilenn büyük oranda tahribata uğrayacağını söyledi. Rusya'nın Trabzon Başkonsolosu Sohrab Ibragimov da bugünkü koşullarda Rusya'da kendi güvenliklerinın sağlanmasınm bile zor olduğunu, ancak dunımun düzeltilmesi için hükümctin çeşitli önlemler almaya çalıştığım. bunlann başında da eskı askerlerin polis teş- kilatına alınmasının geidiğinı bildirdi. İbragi- mov, önümüzdeki aylarda uygulamaya ko- nulacak özelleştirme programırun mafyanın bûyûk ölçûde önünü keseceğinı öne sürdü. Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ilişkı- lerde bir süredir yaşanan sıkıntılar Trabzon'- da ışadamlan ve Rus yetkililerin katıldığı bır toplantıda ele alındı. Türk işadamlannın Rusva'da karşılaştıklan güçlükler konusun- da açıklamalarda bulunan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mazhar Afacan so- runlan şu ana noktalarda topladı: "Bırkaç aydır can ve mal emniyetinin ol- madığı bir ortama geldik. Birçok saldınlar oluyor. Bunlar daha çok ışadamlanna yöne- liyor. Rusya'daki çeteler işadam- lannda para olduğunu düşüne- rek saldınyorlar. Eski güven hıs- sinı bulamıyoruz. Gümrüklerde önemli problemler yaşıyoruz. Türk işadamlannın güvenlikieri- nin sağlanması ve gümrüklerde işlemlerin kolavlaştınlması ıçin dışişlen bakanlığınıznezdındegi- rişimlerde bulunun." Rus Başkonsolosu İbragimov, güvenlik konüsürida söylenenle- rin doğru olduğunu belirtti ve "Aynca Rusya'da özelleştirmeye ıllşkın olarak önümüzdeki ay Moskova'da yüksek düzeyde bir toplantı gerçekleştirilecek. Bu toplantıya yabanalar da çağnlacak. Küçük ve orta ölçekli işletmelerden özelleştirmeye başlanacak. Özelleştirmenin gerçekleşmesiy- le maf>anın büyük oranda belinin kınlması bekleniliyor" dedi. fbragimov, güvenlik açısından Gürcistan üzerinden değil de Sochi üzerinden ulaşım yapılmasının büyuk ya- rarlan olacağını söyledi. Trabzon'da bir tica- ret ataşelıği açılmasının büyük ihtiyaç oldu- ğunu belirten İbragimov, bunun için Türk yetkililerin gırişimde bulunmalannı istedi. Tekpazariiçkotayıkahhnh • AT'nin tek pazara geçmesiyle bölgesel farklıkklarm kaldınlması zorunluğu Türk konfeksiyon ürünlerindeki 3 kotanın kalkmasını sağladı ATSOB kımduyorANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Türkiye'nin gırişimiyle Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile KKTC'nin de içinde bulun- duğu, Avrasya Ticaret ve Sana- yi Odalan Bırliği kuruluyor. Toplam 7 ülkenin katkılan ile kurulacak birlığin kısa adı AT- SOB olacak. Birlik yaklaşık 6 ay sonra tüzüğünün ona>lan- masıyla tüzelViiflik'kazanacak. Tütkfyö İşrJfrli|f ve Kalfcın- ma Ajansı (TİKA) ile Türkiye Odalar ve Borsalar BirliğTnin (TOBB) ortak girişimiyle iki günden bu yana Ankara'da de- vam etmekte olan Avrasya Ekonomik tşbiriiği Konferansı dün sona erdi. Konferansın ilk gününde başlatılan ve Avrasya Ticaret ve Sanayi Odalan Birli- ği kurulmasına yönelik çalışma- lar, ilke olarak, 7 ülke tarafı- ndan kabul edildı. Taslak birlik tüzüğü, üye ülkelerin onayına sunuldu. Olkeler 2 ay içerisinde tüzük tasansı ile ilgili görüşleri- nı bıldirecekler. Ekonomi Senisi- A>nıpa Topluluğu'nun tek pazara geçmesiyle bağlantılı olarak Türk konfeksiyon ve hazır giyim üriinlerine uygulanan üç kategorideki bölgesel kotalar kaldırüdı. AT komisyonu ile sürdürülen. 1993-1994 kota anlaşnıalanvla ilgili görüs- melerin üçfincü turu tamamlanırken mevcut kota oranlannda yüzde 30'a varan artışlar elde edildiği ve anlaşntanuı haziran ayında İstanbul'da imzalanacağı bildirildi. Avrupa Topluluğu'nun tek pazara geçme- sinden sonra bölgesel farklılıkların ortadan kaldınlması doğrultusunda. İrlanda'nm anorak. rüzgarlık >e parka; Alman>a'nın eşofman >e mutfak banyo bezlerine ko\duk- ları kotalar kaldırıldı. Diğer on kategorideki kotalar da çeşitli oranlarda arttınldı. AT-Türkiye müzakere heyeti başkanı Okan Oğuz, bu dönem sürdüriilen kota gö- rüşmelerine klasik anlamda miktar artışlan açısından yaklaşmadıklannı >e gümrük bir- liği sonucu kotaların kaldınlması doğrulru- sunda çalıştıklannı söyledi. Kotaların gümrük birliğiyle birlikte kalk- ması gerektiğini hatırlatan Oğuz, AT'nin buna >anaşnıama ihtimaline karşılık kota- ların 1994'ün ikinci \ arısından sonra gözden geçirilmesine ilişkin bir maddenin de anlaş- maya konmasına çalıştıklannı. bu mad- denin de AT komis>onu tarafından kabul edildiği ni belirtti. Oğuz. görüsmeler boyunca Türkiye'nin gümrük birliğini gerçekleştire- ceği gütencesi \erdiklerini, hatta bu konuda "hükümete baskı yapacaklarım" belirttikle- rini söyledi. AT'nin bu dönem, Türk ürünlerindeki ko- talan, kendi büyüme hızının ikibucuk katına \aran oranda arttırdığına dikkat çeken Oğuz. buna karşılık, diğer ülkelerle yapılan anlaşmalarda kotaların yüzde bir iki gibi oranlarda arttırıldığına dikkat çekti. Oğuz, AT'nin kota görüşmelerinde Çin'e yüzde 0.7, Endonezya'ya yüzde 1-1.5 artış \erdiğini, Endonezya'nın kotalannı da geri- ye çektiğini belirterek şö\le konuştu: " Bize de görüsmelerin başında, AT ülke- lerinin büyüme hızına orantılı olarak yüzde 5-6 artış önerdiler. Biz yüzde 30-35 net artış istedik. Görüsmeler sonucu fason kotalan ve esneklik hükümleriyle birlikte kotalarda > üzde 30'a * aran artışlar elde edildi. Bundan sonrası artık hükümetin işi. 1 ürkiye'nin AT ile ilişkilerinde \e gümrük birliğinde göstere- eeği karaıiılığa bağlı." sayın doktor ve eczacılara1 non-steroidal antienflamatuar analjezik edolar Dünya'nın temeliatıldı tSTANBLL (AA) - Malive ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, "Dünya Gazetesi eko- nomi basınında kendine özgü bir yere sahip" dedi.. Dünya Gazetesi'nin Mah- mutbey'de kurulacak tesisle- rinin temel atma töreninde ko- nuşan Bakan Oral, ekonominin nabzmı tutan basının bu alanda önemli yeri olduğunu bildirdi. Özellikle ekonomi basını ve ekonomi sayfalannın çok önemli bir görevi yerine getır- diklerini vurgulayan Oral, "En güzeli de her geçen gün gazete- lerimizde ekonomi sayfalannın sayısı artıyor" dedi. 2 bin 900 metre kare alan üze- nne inşa edilecek tesislerde. toplam 16 bin metre kare kapalı alan bulunacak. Tesis 1994 yılının sonunda bitirilecek. IŞÇEMN EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Cumhuriyet Çizgisi Muğla Baro Başkanı Bırdal Ertuğrul, "Uğur Mumcu, Demokrasi, Laik Cumhuriyet" konulu panele çağırırken telefonda, 1 Mayıs gününü özellikle seçtiklerini söylü- yordu. "istanbul'da işçi hareketinin bölünmüş olmasına üzüleceğinizi düşündük. Sizi 1 Mayıs'ta oradan uzak- laştırmak istedik" diyerek şakalaşıyordu. Telefon kapandıktan sonra keyifli, ciddi ciddi düşün- düm. Birdal ErtuğruCla özel dostluğumuz söz konusu değildi. O tarihte 1 Mayıs'ta Türk-iş ve DİSK'in iki ayrı kutlamasından duyduğum rahatsızlığı da yazıya henüz dökmemiştim. Muğla Baro Başkanı dile getirilmemiş düşüncemi okuyacak kadar beni yakından tanıyabiliyor- du. Cumhuriyet'in dışında hangi gazetenin çalışanı böy- lesine bir şansa sahip olabilir? Kısa bir ayrılık dönemi için bir başka gazetede hem de çok yüksek tirajlı bir gazetede çalışan bir çizer arka- daşım, çok keyifli, çok başanlı bir konu yakalamıştt. Karşılaştığımda kendisini kutluyordum. Acı acı gülüm- seyerek anlattı: "Biliyor musun ilk tepkiyi aldığım insan- lardan biri sensin. Korkunç bir şey. Burada okur tepkisi, diyalog, iletişim sayılabilecek hiçbır şey olmuyor. Oku- yucu seni okuyor mu? Ne düşünüyor? Beğeniyor, algılı- yor mu, anlayamıyorsun. insanın çalışma hevesi kalmı- yor.." ••• Uğur Mumcu olayı, aradan aylar geçmiş olsa da kala- balıkların bir salonda toplanmasına yeterli oluyor. ilk günlerin duygusal tepkisini, sağduyunun egemen oldu- ğu bir ilgi almış. Uğur Mumcu simgesinde, topluluklar demokrasi, laik cumhuriyet ilkelerinin korunmasını, de- mokrasi bilinci ve sorumluluklarını tartışıyorlar. örgütlü ve güçlü olmanm yollarını araştjrıyor, Uğur Mumcu ve benzeri cinayetlerin faillerinin yakalanmasının önemi üzerinde duruyor, bu doğrultuda kamuoyu ağırlığına katkıda bulunmak istiyorlar. Değişik ortamlarda Cumhuriyet okuru ile yüz yüze gelmek, hep bir sürü sürprizle karşılaşmak demektir. Yıllar önce yazdığınız bir yazıyı burnunuza dayayıp siz- den hesap sorabilirler. Değişik zamanlarda, değişik an- lama gelebilecek görüşlerinizden ötürü yargılanabilirsi- niz. Katılmadıkları görüşlerinizden ötürü sıze çok kızgın olabilirler. ister istemez, bazen çok sıkışık bir zaman di- limı ıçınde, sorumluluğunu algılayamadan yazdıklarınızın nasıl ciddıye alındığını görerek kendinızden çok utanabilirsiniz. ••• Konuşmacı olmadığım için daha bir dışarıdan göz- lemleyebildiğim, llhan Ağabey'in, Uğur Mumcu'nun ko- nuşmacı oldukları sayısız panel, söyleşiyi gözümün önüne getiriyorum... Çok büyük kalabalıkların nefes al- madan dinleyişlerıni, özdeşleşmelerini, sonra da büyük alkışla destek vermelerini. Aynı toplantılarda siyasi partilerin. sendikaların, çeşit- li örgütlenmelerin temsilcilerinin aynı ilgiyi çekmemele- ri beni hem sevindirmiş hem de ürkütmüştür. Toplumda sjyasi partilerin, sendikal örgütlenmelerin Cumhuriyet ve onunla özdeşleşmiş yazarları kadar güven duygusu vermediklerinı, saygınlık kazanamadıklarını üzülerek düşünmüşümdür. "Okurun gazeteyi beğenmesi, önem- semesi çok güzel de güvenilir olamayan örgütlerin yeri- ne oturtması çok ciddi bir boşluğun göstergesi" diye de- ğerlendirmişimdir. ••• Dün Cumhuriyet'in 69. yaşgününü kutladık. Bahçe- mizdeki geleneksel yemeğe özel davetli çağırılmaz. Eski, yeni çalışanlar ve o saatlerde gazeteye kutlamaya gelenler birlikte yemek yerler. Çok farklı ortamlardan gelen insanlar dün özel bir duyarlılık içindeydiler. Cum- nuriyet'in çok zorlu günlerden geçmiş ve ayakta ol- masının sevinci ile gözyaşını tutamayan epeyce insan gördüm. Cumhuriyet'in çizgisi ile ayakta olmasının bir insanlık onuru, güvence olduğunu dile getiren sözcük- lerle konuşuyorlardı. ••• Cumhuriyet değer yargılarının altüst olduğu, med- yaların büyük çıkarların aracı olarak kullanıldığı birçağ- da, çizgisinden ödün vermeden yaşam kavgası veriyor. Cumhuriyet'in yüzbinlerle, milyonlarla sayılamayan, ancak kendini onunla özdeşleştirmiş, onun çizgisinin sahibi ve bekçisi, çok özel bir okur kitlesi var. Cumhuri- yet'in, onu okuyamasa da ona değer veren, bir sorunu olduğunda onu arayan ve sorunlarına sahip çıkmasını isteyen özel bir kamuoyu var. işveren sohbetlerinde sitemle karışık takılmalar olur: "Bu kadar işçiyi tutuyorsunuz. Sizin değerinizi bilmiyor- lar. Sizi okumuyorlar. Ama biz sizi yine de takdir ediyo- ruz. Bizden size hayır var" diye, Gerçekten de anketler işçiler arasında yaygın bir okur kitlesinin olmadığını or- taya koyar. Ancak Cumhuriyet'i okuyan aydın kesim, işçi dünyası ile yakından ilgilidir. İşçi haberlerini en çok on- lar. izlemek üzere, olağanüstü bir dikkatle okurlar. İşçi ise tşten atıldığmda. grevi olduğunda Cumhuriyet'in kapısına dayanır. Derdi için gidebileceği daha yakın bir kapı bulamamıştır. Okumaz, ancak hakkının orada savu- nulacağınainanır Cumhuriyet çalışanı olmak, Cumhuriyet çizgisini algı- lamaya çalışmak ve o sorumluluğu ucundan da olsa paylaşmak insana onur veriyor.. ALMANYA N ül us cuzdanımı. sigorta Lartımı.ılkokuldiplomamı k.ıvboııinı Gcçersı/dir. ~KEMALGİ\E,\ etodolak film kaplı tablet 12 tabletlik blister ambalajlarda piyasaya verilmiştir. Grevler hızla yayılıyor MuMafa Hevzat Jiac Sanayii A. 5. >tir. I Ekonomi Servisi- Eski Dc- mokratik Almanya'nın Sak- sonya Bölgesi'nde demir-çelık ve mühendisiik işcilcrinin baş- lattığı grev ler. dün toplam 70 iş- yerini kapsamına alırken iş bı- rakan işçi sayısı da 40 bınc yük- seldi. IG Metall Sendikası; Sak- sonya dışında Baltık bölgesi kıyı eyaletleri Mecklenburg- Vorpommern ile Branden- burg'daki demir-çclik fabri- kalannda grev hazırlıklannın lamamlandığını açıkladılar. IG Metall. aynca Saksonya- Anhalt, Thuringia, Doğu Ber- lin ve Brandenburg'da işçiler ara^ında grev oylamjM baş- lattılar. Bu oylamalardan 'evet' gkması durumunda. grev dal- gasının eski Federal Almanya'- daki fabrikalan da ctkilcyebı- lcccği belırtilıvor. Gre\lenn vayılmasını ön- leyebilmek umuduvla önccki gccc Rostock'la i>çi ve işveren Eski Demokratik Almanya'da grevlerin yaygınlaşmasının \olkswagen gibi Vlman sanayünin Batı'daki dev kuruluşlarmı da etkilemesinden korkuluvor. sendikalannın temsilcileri arasında yapılan 'son umut' toplantısı da anlaşmazlıkla so- nuçlandı. IG Metall yönetimi, "işveren. Baiı'dakı işçilcrle esil ış yapan Doğulu ışçi\eeşit ücret vermevc vanaşmı\or. Bu da grev. lcrin istenmedık biçimde yaygmlaşmasına yol açacaktır" dedilcr. Buna karşılık Alman İşveren Sendikalan Konfederasyonu da vaptığı açıklamada. IG Me- tall'i "aşın ücret taleplerinde bu- Iunarak ışlcri çıkma/a sokmak- la" suçladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear