22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS1993 PAZARTESI OLAYLAR VE GORUŞLER f NamusunKapsamı PENCERE HIFZIVELDETVELİDEDEOĞLU H ıfzt Veldet Velıdede- oğlu nun gazetenuzde ılk \azısı bundan tam 51 yıl önce bugun \a- \ımlanmıştı 3 Mayıs 1942 den 3 Ma\ıs 1992\e dek 50 \ılbovunca bu sutun- larda Velıdedeoglu'nun bmlerce maka- lesı \er aldı Bugun, onun\ ıne bu suiun- larda 16 \ıl önce \a\ımlanmış, ama gmcellığt günümuzde de geçerh olan bır vazısını okurlanmıza sunarak ellt yıllık yazarımızı rahmetle iukranla anı\oruz Başlığa bakıp da okurlanma ahlak öğütu vertneye kalkışacağımı sanma- yınız Haddım değıl Kaldı kı ben bu saurlarla namussuzlara değıl. namus- lulara seslenıyorum 'Namus' sozcuğu, dılımızde cınsel ahlak alanında olduğu kadar, toplum- sal şeref alanında da kullanılan bır sözcûktür Boylece bu kavram, hem toplumsal ıtıbar. hem ansel ahlak ku- raîlanyla ılgıh bır kavram nuehğı taşı- yor Bır de 'ırz' sözcüğu var Bu ıkı söz- cük, çoğu zaman, eş anlamlı olarak 'ırz ve namus' bıçımınde bırlıkte kul- lanılır ve bundan -halkın "uçkur na- musu' dıye nıteledığı- ansel namus an- laşılır 1839 Tanzımat Fermam'nda, çıkanlması düşunülen yasalann en başta gelen amacırun "Emnıyet-ı can ve mahfuzıyetı-ı ırz ve namus" olduğu yazıhdır Bu sozcukler burada ansel anlamda kullanılmışur Tanhçı Ab- durrahman Şeref Bey 1923 (1339) yılında yayımladığı 'Tanh Musahabe- len' adlı kıtabmın 53'uncu sayfasında Tanzımat Fermanı'nı ıncelerken 'ırz' sözcuğünun burada 'aknne lüzum ol- madığını, ara herkesın ırz ve namusu- na hürmet ve nayet etmenın, Tûrkle- nn mıllı ananesınden olduğunu' söy- ler Tanzımat Fermam'nda bu söz- cûklenn ansel namus anlamına kul- lanıldığı. bu eleştınden de anlaşıhj or Bız bugun kavramın bu yonunu bır yana bırakarak namus sozcuğunu doğruluk, durusıluk hatta >ucelık. ululuk, yureklıhk' anlamlannda ele al- mak ıstıyoruz Cumhunyet tanhının oyle bır done- mınde yaşıyoruz kı, bugun vaıandaş- lardan her bınrun. kendı gorevını. ışını gucunu \asalara \e ahlak kurallanna uygun olarak yurutmesı ve sadece bu- nunla yetınmesı, namuslu olmak ıçın yeterlı görünmuyor Örneğın, sıvıl ol- sun, asker olsun, bütun kamu gorevlı lennın aldıklan a>lığı hak edecek bır çaba ıle çahşmalan, hatır. gonul ya da maddı çıkar ıle ış gormeyı akıllanndan bıle geçırmemelen, tûccann aşın ve haksız kar peşınde koşmaması, vatan- daşı aldatmaması. ışçının tam venmlı çalışması ve ışvererun de onun hakkını odemesı, ev kadınının kendısını eşıne ve çocuklarına buyuk bır ozverı ıle adaması. hekım ve avukat gıbı serbest meslek sahıplennın ışlennı tam bır doğrulukla yurutmelen, namuslu ol- mak ıçın artık yeterlı değıldır Çunku davranışlan bu orneklere uygun va- tandaşlar, kendı ozel görevlenru gere- ğı gıbı yenne geuren ve böyle olduğu ıçın de kendı kendılenne 'vıcdan huzu- ru' duyan malı ve bıreysel yaradılışlı kışılerdır Evet, gorevını doğrulukla yenne geüren ve getırmekte olan kışı, bırey olarak, rahattır Ama bugûnkü or- tamda böyle bır kışı vıcdan huzuru ıçınde olabılır mı 9 Ve tam namuslu sayılabılır mı 0 Ben bu soruya olumlu yanıt veremeyeceğım Bugünkü Tür- kıye'de bıreysel gorev yarunda bır de her namuslu kışıye duşen bır 'toplum- sal görev' vardır Bu. "pasıf değıl. 'ak- tıf rutehkte bır gorevdır Kamusal veya özel ışını eksıksız yenne geüren kışı gerçekten namuslu ıse her gün bır- kaç korpe vatan evladının sokak or- tasânda canına kıyıldığı. 'bırkaç kuruş' çalan hapse atıldığı halde, mılyonla çalanlann 'mesned-ı ızzette şerefraz' olduklan, profesyonel bır kısım polıtı- kaalann durmadan kendı maaşlannı arttırmak suretıyle ülkedekı eşıtsızlık- lere yenılennı eklemeve uğraştıklan şenat kurallannın \e ardından hılafet \e saltanatın ulkeve gen getınlmesı ınn açık açık çalışmalar >apıldığı \e bovlece Alaturk tarafından bızlere emanet edılen laık Turkıye Cumhun- yeü'nın temehne dmamıt verleştınldı- ğı. Tanzımat tan oncekı batış vıllan- nda olduğu gıbı, kımı vorelennde can vemalgmenlığırunkalmadığı saldın- ya uğradığı bır ülkede nasıl vıcdan hu- zuru ıçınde vaşayabılır 9 Şu halde, hangı turden olursa olsun, bıreysel gorevını eksıksız venne geü- ren namuslu kışıler, ozellıkle namuslu avdınlar. vukanda saydığım batına gınşımlen de onlemeİc ve gıdermek ıçın kendı çaplannda ellennden gcleru yapmalı, pasıf durumdan aküf duru- ma geçerek bu doğrultuda savaşım ıçınde bulunanlara katılmab. onlan desleklemehdırler Oylanyla, aydınla- tıa konuşmalanyla, vazılanyla, ana- yasaı haklannı kullanma doğrultu- sundakı gosten ve dırenışlenyle sağla- mahdırlar bu desteğı Parlamenterle- nn ödeneklen konusunda AP Genel Idare Kurulu'nu bıle soldan gen et- mek zorunda bırakan güç, halkın dıre- nışı olmadı mP Turkıvemız ıç ve dış oyunlarla ço- kertılmek tehlıkesı ıle karşı karşıyadır Ataturk'un kurmuş olduğu mıllıyetçı laık, halkçı. devletçı, devnma cumhu- nyet yolunda ve devnmalık sureanın ılen bır aşaması olan 27 Mayıs'ın sos- yal hukuk devletı doğrultusunda bu- tün Turk halkının refah ve mutluluğu ıçın çalışmak varken. bırtakım kışıle- nn, bu mutluluğu sadece kendı çevre- lennın refahında ve egemenlığınde aramalan ve bunu sağlamak ıçın ülke- de bır ayn gaynlık ve çözulme (tefnka ve nıfak) havası yaratmalan, bu çozül- menın, ulkemızı sömüren dış odaklar- ca da pompalanması. Turkıye'yı az once sozunu etüğım tehlıke ıle karşı karşıya getırmışür Namuslu aydın bu konu üzennde surekh olarak duşunen ve gerektığm- de yasal vollardan e>leme geçen yu- rcklı kışıdır Namuslu aydın. 27 Mayıs 1961 Anayasasfnın bütun kurumlan ve koşullan ıle uvgulama alanına gece- bılmesı ıçın çaba harca>an kışıdır Atanma karan Danıştayca ıptal edı- len bır TRT Genel Mudurü, "Huku- met kararnamesı durdukça. ben ıstıfa etmem dıyerek ulkede. anayasa ıle kurulmuş olan >uksek vargı organ- lannın kararlannı hıçe savabılırse. parlamentonun sıvasal denetımı de, bırçok kombınezonlarla ışlemez duru- ma getınlırse hukukun ustünluğu ıl- kesı nerede kalır ve bu olmayınca da hangı ışte guvence olur Şenat hukukunun butun Islam ül- kelennde yürurluğe konulmasını ve Arapçanın bu ulkelerde resmı dıl ol- masmı amaçlavan Islam Enternasyo- nalı nıtelığındekı "Sıret Konferansı'nın laık Turkıye Cumhunyeü'nde yen ne 9 Bır mıllet, manen boyle batınlıp yok edıhr ışte Bu konuda, Cumhunyet Savası Selçuk C Bengu ıle Ağır Ceza Yargıcı Sahır Yoruk'un 17 Ocak 1977 tanhİı Cumhunyet te 'Sıret Konfe- ransı ve Anayasa' başlığı altında çıkan yaalan yıkıcıolaylarkarşısında pasıf kalmayan namuslu aydınlann tutu- muna çok anlamlı ve guzel bır ömek oluşturmuştur Başta Anayasa Mahkemesı eskı Başkanı Sayın Muhıtün Taylan ol- mak uzere, yuksek yargıçlanmızın, hukukun üstunluğu uğrunda verdıkle- n savaşım da bugunku karanlık top- lumsal onamı buyuk umut ışıklanyla ışıklandınyor Turkıye Barolar Bırlı- ğı'nın, Turk Hukuk Kurumu'nun, Çağdaş Hukukçular Derneğı'nm, tle- na Mımar Muhendıs ve Pohs Der- neklennın. ılencı sendıkalann ve me- mur kuruluşlannın yığjt savaşımlan da Turkıye de toplumsal kurtuluş yo- lundakı namuslu aydın ortamının gıt- tıkçe genışledığını gostenyor Bunlann yanında unıversıtemızın ozellıkle hukuk fakültelennın suskun ve pasıf tutumu, değerlı dostum ve meslektaşım Prof İlhan Arsel gıbı bu- yük bır aydmı ısvana ve fakultesınden aynlmaya ıtelıyor Buda ışın. hukuk- çular yonunden haan bır görunümu- dur Ama bız oralardan da umudu kesmış değıhz Gun ışıyacakür yavaş yavaş, bukurumlanndaçatılannda ve bır gun gelecek, bugünku gıdışı des- tekleyenler başlannı önlenne eğerek yurumek zorunda kalacaklardır Bır sure once genç bır profesore rastladım Ozel bır tıcaret kurumunun çok yuksek odenekb hukuk danı- şmanı olduğunu oğrendığım bu genç bıhm adamı, özel yaşammda namuslu olarak tanınmış bır kışıydı Bana, "Unıversıte profesorlennın günluk gazetelerde sıyasal rutehkte yazı yayı- mlamalannın doğru olmadığını, çun- ku eleştınlenn karşı eleştın ve polemık doğuracağını ve bunun da profesor yazann ve dolayısıyla fakultesının ıtı- bannı zedeleyeceğını' soyledı Gul- dum ve yanıt olarak, "Bır ozel muesse- sede yuksek maaş alıp rahaüna bak- mak ve toplumdakı aksakhklara goz yummak ıtıbar zedelemıyor da, bu ak- sakhklan gıdermek ıçın her şeyı göze alarak eleşünlerde bulunmak rru ıübar zedeleyıcı oluyormuş 9 " dedım Yuzu pembeleştı Kjşısel terbıye ve saygısı, fazla bır şey soylemesıne engel oldu, ama benım sozlenmı hıç de onayla- madığı halınden bellı oluyordu Umarım \e dılenm kı ış ışten geçme- den bu gıbıler de toplumsal görevlenru kavrasınlar' Öğrenalenmıze gelınce, bır kısım gençlenmız, planb, programb, sınsı bır uygulama ıle devnmcılığın boluk por- çük edılerek yozlaşünldığı karmaşık ıdeolojıler ortammda bırbınne kıy- maktan vazgeçıp. bıraz duşünseler ve kendılenru bu aamasız çauşmaya ıtenlenn gensındekı ıç ve dış sömürü odaklannı sececek merceklerle gozle- nnı donatabılseler, kendı kendılenne ve dolayısıyla Turk toplumuna ve Turk vatanına karşı daha namuslu davranmış olmazlar rru 7 Yınelıyonım Bugun kışının kendı kendısıne karşı namuslu olması yetmı- yor artık Yıkılmak ıstenen vatan uğ- runda. toplumsal namus duygusuyla da donanmalı ve savunmaya geçmelı- yız (23 Ocak 1977) YemGüne ARADABIR MAHMLT YAĞMUR Bozkırian Yeşerten... Bilımın, sanatın, emeğın ve erdemın dışlandığı bır do- nemde yaşıyoruz Ka1a yormak ve ter dokmek ahmaklık sayılıyor Herkes kestırme yoldan koşeyı donmeyı yeğlı- yor Insanı yucetten kavramlara değıl, dupeduz paraya tapıyor Daha acısı, laık Turkıye Cumhurıyetı nın temelı dur- madan oyuluyor. Ülkemız, doludugın, bır uçuruma doğ- ru surukteniyor Yasama ve yürütme erkınt ellerınde tu- taniar aymazlık uykusundan uyanmıyorlar Unlu halk ozanı Serdarı nın (1834-1918) aşağtdakı dızelerını, ağit gıbı soyleyerek ağlayacak durumdayız "Nesını soyleyım canım efendım I Gayn duzen tutmaz telımız bızım I Arzuhal eylesem deftere sığmaz I Omuz- dan kesılmış kolumuz bızım" Ne var kı yakınarak ve ağlayarak saplandığımız ba- taklıktan kurtulamayız Aydınlık gunlere kavuşmak ıstı- yorsak, hıç zaman yıtırmeden devrım ımecelerıne katıl- malıytz Mehmet Başaran, kokenını unutmayan bır aydındır Irası mayası ve sanatı sağlam olan bır ozandır Başa- ran, devrımcılerı şoyle tanımlıyor 'Hem ors hem demırcıdır onlar I Surup surup kendıle- nnt ocağa I Yenı tatiar renkler katarlar yaşama I Ateşe yenı kıvılcımlar " Ş\mö\, bozkırian yeşerten ve ışık selıne boğan ımece- yi kısaca anlatmak ıstıyorum Sozlenmı, "Terecıye tere satmaya kalkışıyorsun" demeden okursanız sevınç du- yarım Köy Enstıtulerının açılması, eğıtım tarıhımızin en kök- lu atılımıydı Bu atılım, Hazıne ye yuk olmadan ve kısa surede amacına ulaşmıştı Boyunları bukuk ve dıllerı tu- tuk olan yoksul koylu çocuklarını kafalarıyla ellerı bırle- şen bırer Ataturk devrımcısı yapmıştı Koy Ensütulerınde, buyuk eğıtbılımcı Ismaıl Hakkı Tonguc'un ozenle oluşturduğu eğıtım dızgesı uygulan- mıştı Bu özgûn dızge, eğıtım ve öğretımı amaç saymı- yordu Üretımı arttıracak, asalaklığı ortadan kaldıracak, yaşamı kolaylaştıracak kotulüklerın koklennı kurutacak bır araç sayıyordu 'ilkonce uret, payına duşenı tuket" ılkesıne dayanıyordu Köy Enstıtulerı, balarılarının kovanıydı Bu kovana, yabanarıları sokulmamıştı Uçsuz bucaksız bozkırlar, karatahta olarak kullanılmıştı Gorkemlı karatahtaya, terle yoğrulan ve deneyın suzgecınden geçırılen somut gerçekler yazılmıştı Üretılen nesnel ve oznel değerler hakca paylaşılmıştı 17 Nısan, yıllarca once yoksulluğun ayazında, bılısızlı- ğın karanlığında yaşayan koylulere ateş ve ışık gotür- mek ıçın destanlık acılara kaöanmış olan devrımcılerın bayramıdır Geçen nısan ayının 17 sındeyurdun pekçok yerınde kutlandı imece bayramı, emeğı en yuce değer sayanlara kutlu olsun 1 Şu duzeltmemı de yınelememı hoşgoruyle karşılama- nızı dılenm 25 mart güntu Cumhurıyet'ın 'Arada Bır' sutununda çıkan ' ûdun Verme Yarışı' başlıklı yazımın ıkıncı paragrafının uçuncü tumcesı şoyle olacaictı "Işık kaynağı yapıtlan dılımıze kazandıran Koy Enstıtulerının kurucularından Ulusal Eğıtım Bakanı Hasan Alı Yucel"ı gorevden aldı" TART1ŞMA Meğerse haklıymış M erhum yapacak doktor ve hastane mı Cumhurbaska- yoktu 0 dıye Amaıtırafetmek nı Turgut Özal gerekırse, sanınm muteveffa açık kalp Cumhurbaşkanı galıba amelıyatı olmak haklıymış Nedenı açık ve seçık ıçın ABD'ye belırgın Cumhurbaşkanı gıttığınde çok eleştın alrruşü anıden geçırdığı kalp knzı 'Neden Turkıye'de ohnadı 9 nederuyle once onu Turkıve'de bu amelıyaü hastahaneye yetışürecek olan hebkopter pıyasada bulunmuyor, ambulans şoföru ıse yennde bulunmadıgından şoforlüğu başka bınsı usüenıyor Cumhurbaşkanı ambulansa konduktan sonra. hangı hastaneye gıdıleceğı bılınmedığınden bır surû kıymetb vakıt yıünbyor Rahmetbnın demek bır bıldığı varmış Benı Turk doktorlanna emanet edın sözu, emaneten dahı olsa doktor bulunmadıgından maalesef lafı güzafoluyor MetaApak Kızıltoprak/ İstanbul Toprakbank başarısı birinci yılında Adam dukkâna gırdı - Selamunaleykum 1 Tanrının bır kulu Sakal çember Eldetespıh Ne demelı 7 'Selamunaleykum' dıyene gunaydın" denmez ya' Aldım selamını -Aleykumselam' harbı olmak gerek Merhabaya merhaba gunaydına .gunaydın demek zorundasın, hangı dılde, hangı ağızda olursa olsun, selamdan guzel ne var'' Arada sırada "lyı akşamlar" dıyen çıkıyor, hemen yapıştırıyorum - lyı akşamlar Bır başkası telefonu açıyor - Sabah şerıfler hayrolsun' 'Bonjur' mu dıyeceksın? Dostlar, tanıdıklar, tanımadıklar eksık olmasınlar ın- sanlar, ınsancıklar, sağolsunlar, selam verıyorlar se- lam alıyorlar, değışık notadan çalıyorlar, ben de nabza gore şerbet verdıkçe duşunuyorum - Acaba neden boyle yapıyorum? Yoksa karşımdakme dalkavukluk mu edıyorum 1 ? Hayır Dukkâna gıren adam "selamunaleykum deyınce kendı kendımle hesaplaştım - Nerede verılıyor bu tür selam? Resmı daırelerde mı' Büyuk holdınglerde m f Luks lokantalarda mû Entel meyhanelerde mı? Yüksekokullarda mı? Pahalı gazıno- larda mı? Yok canım, bu tur selam ancak bakkalda, manavda, aktarlarda, camı avlularında, esnaf kesımın- de verılıpalınır Borsada değerı düşuktur, zengın sınıflara endekslen- medığı ıçın hor bıle gorulur • Nıyazı Akıncıoglu'nun "Selam" adlı şıırı selamın ın- sanca guzellığını vurguluyor ' Selamın geçıyor besbellı, Yeşerdı telgraf dıreklerı, Senelersonrası, ormanından ayn Bır sevınçtır aldı kırlangıçları, rasgele opuştuler duşunmeden gunahı, obur dunyayı Ben delı-dıvane olsam çok mu gorulur?" Selam dunyanın en guzel keşfı, ınsanoğlunun gonlun- den kopan ıcadı Halıkarnas Balıkçısı Cevat Şakır, bu gerçeğı en lyı bılıp ozumseyenlerden bırısıydı Nerede olursa olsun, yuksek sesıyle buyuğe kuçuğe gumbur gumbur bır "merhaba 1 çekerdı Insanı ınsana kavuştu- ran nıtelıkte 'merhaba' çekmek bır şarkı gıbıdır "Bır şarkıdır bu kalûbeladan ben soylenır kurtlar dılınde kuşlar dılınde Ben onunla buyudum Insan selamla doğar, selamla buyür, selamla cenaze namazı kılınıp otelv dunyaya yolcu edıhr • Metazorı selam, selam sayılmaz ^Gonulden gelecek, ıçınden kopacak 1 O zaman ne dersen de' Ister selamunaleykum, ıster gunaydın, ıster merhaba ıster lyı gunler, hıç farketmez' Şu hoşgörü- suz toplumda bır de selama gore ınsan ayırırsak, yandık gıttı. Derım kı selamın değenm bılelım, selamunaleykumle- re merhaba dıyelım, sabah şerıfler hayrolsunlara gunay- dın çekelım, esselamunaley- küm ve rahmetullahlara canı gonulden 1yı gunlerı fazla gormeyelım herkesın ruşvet alıp verdığı, dovız takas ettığı yerde bızler selam alıp vere- lım kı ınsanlığın borsası ek- sılmesın, dostluğun bereketı çoğalsın i T, T.C. ÜSKÜDAR ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ Dosya No 1992/739 Davacı Ismıhan Balta vekılı Av Ferruh özdemır tarafından, da valı Fahrı Balta aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan duruş masında venlen ara karan gereğınce, Davacı vekılı verraış olduğu dava dılekçesı ıle davacı muvekkılı ıle davalı Fahn Balta'nın evlı olduklannı bu evhlıkten ıkı de müşterek çocuklarının meydana geldığını, davahnın tutum ve davranışlan ne- denı ıle aralarında geçımsızlık olduğunu evhlık bırlığının fiılen sona erdığım, davalının maddı ve raanevı olarak müvekkılıne bır yardım- da bulunmadığını, bu sebeple boşanmalanm, çocuklarının velayen- nın davacıya venlmesmı dava ve talep etmıştır Davalının adresıne göndenlen teblıgat teblığ edılmeyerek bıla la- de edılmi} olup dava dılekçesının davalıya ılanen leblığıne karar ve nlmıjür Dunifmanın aulı bulunan 9 6 1993 gtınü saat 10 45'tekı duruşmaya davalı Fahn Balta'nın bızzat gelmesı, veya kendısını bır vekılle tem- sıl ettırmesı, gelmedıgı veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde usulün 213 377 maddelen gereğınce davanın yokluğunda yapılıp bıtırılecefı gunlü da\etı>e yenne geçerlı olmak u«re duruş ma gunü davalıya ıUnen 'eblığ olunur 22 4 I W Basın 4488 oprakbank'ın birinci başan yılı hızlı sağlıklı ve istikrarlı büyümenin simgesi. Bir yıl önce ülkemiz ^ I 11 ^jJJJ* \J \J \J bankacılığına açılan Toprakbank bugün, 500 milyar sermayesi, uluslararası standartlarda hizmet veren 11 I I tümü on-line/real time Ş U B E bağlantılı 11 şubesi, dünyadaki güçlü dış ilişkileri, A'dan Z'ye verdiği Nakit, Otomobil, Konut ve Meslek Kredileri Mevduat, Döviz hesaplan ve geniş hizmet yelpazesiyle yannlara emin adımlarla üerliyor. Toprakbank'ın 1 yıla sığdırdığı bu büyük yapılanma, bankaalık sektöründe gelecek yıllarda edineceği önemli yerin bugünkü kanıtıdır. Toprakbank birinci başarı yılında bugünün ve geleceğin bankasını yaratan sayın halkımıza ve tüm çalışanlanna teşekkür ediyor. TOPRAKBANK "Bugün ve Gelecekte" lefbüç Gatcpe Nı^tıüşf. Bjk.ttif Fıtifc Ijhçtbm Aıbn İmır Unt Adana: m ö i OrtahjhpCadNa* ktojonCadNolOO fcmHıOd.Nc:7 faıariıCad.Ncr23 FcvTjnaşaCad.Nor 1 *nıCamıCad Mc^ubyctCad. CumhumnBulvın AJunetHımdı AtaturlCadNal67 VferllınNcHB 80690BeşiküjiSI 810t^Cozlew/BT 80220Nişanbşı/Si: 3*?«Brta*qj/ÎSr 3C»Faüh/İST NaH 13 34430 »fa 12 066M ffa» 35210 tnnr inımrCad.Nocl7 OHÎD/Um 8ra(IOGayıttlepf/K K2596910 (Ptn) «.3»1970(H») Tü2314900(Rrx) W5C7JM(fta) V.SISM Emnmı,fel *ns*ır/A«Jata M(51)41949»(Pln) VMtua •H.(71)5824S'(Pbj) W8M120<B!«) Fab2SB734 Faks3860768 ftte2303985 Fak5437197 Faks532918 TıtSBTi» W(î|)m«n Ws(51)419692 "fct(24)»1350(Fbn) DfcL(71)580725 FabS123597 Ws|4)419«29 WsC*)2O0817 Faks(71)5816tt tLAN KÜÇÜKÇEKMECE2. ASLİVT; HUKUK HÂKIMLIĞI'NDEN EsasNo 1993 34 Davaa Nursel Onur tarafın- dan davalı Ayhan Onur aleyhı- ne açılan boşanma davası nede- nıvle Mahkememızce Kars, Gole, Buyukboğatepe köyunde ıkâ- met ettığı bıldınlen davalı Ay- han Onur'a mahkememızce dunışma gününü bıldınr dava dılekçesıyle teblıgat göndenl- mış ancak teblıgat mahkeme- mıze bıla ıkmal edılmış oUu- ğundan dolayı mahkemenuzce >apüan zabıta tahkıkaü sonu- cunda da davabnın açık adresı- nı tespıü yapılamamış olduğun- dan mahkememızde vapılacak olan 21 6 1993 saat 10 30 da ya- pılacak olan duruşmada bızzat hazır bulunması \e>a kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde yokluğunda duruşma- ya devam olunacağı ve karar venleceğı H M U K 'nun 377 mad gereğınce ılan olunur 21 4 1993 Basın 4545 T.C. BAKIRKÖYASLtYE 8. HUKUK MAHKEMESİ Sa>ı 993 10 Davah Gülkan Ancan - Yu- nus Nadı Sok Bılge Kent Apt AblokK. 2D lOÎncırlıtst Davaa Guner Ancan %ek tarafından davalı Gulkan An- can aleyhıne açılan boşanma davası sırasında Venlen karar uyannca Davalının adresının meçhul bulunduğu anlaşüdığından da- va dılekçesı orneğı ıle duruşma gunünü bıldınr davetıvenın adı geçene gazete ıle ılanen teblıjbne karar venlerek duruşjna 13 5 1993 günu saat 1040'a bırakıl- mışur Davalının bellı gun ve saatte duruşmada haar bulunması ve- ya kendısını yetkılı bır vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde tahkıkat ve yargılamaya yoklu- ğunda devam edıleceğı hususu dava dılekçesı ve davetıye tebh- ğı yenne kaım olmak üzere ılan olunur 13 4 1993 Basın 4533
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear