22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET SAYFA HABERLERES DEVAMI 13 !NCEL EYT MCAYÜREK tarafi 1 Sayfm ı, datn* dogr.su dolaştınldı. Hükümet, PKK nın bir eyl*me grşeceğini haber almış, alelacele a1 acağını ^aymaabaşlamış. Bakanlar Kurulu da bu e koşullandınlnıştı. ha s o n r ı , ilk haerintersi içerikte bir başka soylen- yıldı. Hikümetn ai çalışmalarını engellemek için rgerilla tenzer jevletgüçleri, Bingöl katliamınıtez- amıştı! ıbii, -çe^tli yefcılı kaynaklara göre- iki söytentide gerçek. payı yo<u. e var ki, Kikümein33erimizin şehitedildiği haberini . mi yoksa zam-nmda mı öğrendiği, tartışma orta- «jan çıkrradı. )eğişik soylentıterin dolaşması, zaman sorununda Kümetin yaya kadığının ifade edilmesi, konuşan ve tışan bir tJkede :lağan sayılabilirdi. Ancak bir hükü- ît, gazetelere yaisıyan yalan yanlış bu söylentilerle ptamaları. resmıoilgileri hemen açıklayarak önleye- lirdi. Katliam şckuna çıren hükümet, kamuoyunu aydınlat- la görevini -nederse- yerine getiremedi. Aynı yöncfe, aynuçerikte söylentilerle kimi saptama- ır doiaşıyoısa, ka^ahat, tümüyle kamuoyuna gereken ıçıklamalan zama-ında yapmayan hükümetindi. Ûrneğin; füküma, acaba dolaylı af kararnamesini tü- nüyle gözden çıka-mış mıydı yoksa ertelemiş miydi ya da -cumhurtaşkamın dün basına itade ettiği gibi- askt- ya mı almışt? BaşbakanVekilıErdal inönü. busoruları "basının her- şeyi evvelden bilrreye çalışttğma" bağhyor. Oysa öyte değil. Ne olecak, cbiaylı a1 yeniden ete atınacak mı. ka- muoyu kadar ilgilis. de öğrenmek istiyor. Afhnzaroanı inönü'ye çöre "şmdi busorulann zamanı değil." Zira, "vah'tn birolaygerçekleşti,karşılığında 'takibat' yapılıyor." Ama, irönü, afftn ne zaman ete alınacağına tek bir cümleyle ipxu veriyor. "Operasyon bit&n, ondan sonra ne olacağına karar verilir" diycr. Demek ki. PKK slemanianyla ilgili dolaylı affın askı- dan inmesi için Bingöl dotaymda başlayıp Diyarbakır'a kadar yayılan ope'asyonlann sonuç vermesi. en azın- dan yetkil'ılerin operasyonun sona erdiğini açıklaması gerekiyor. İnönü, at çalışmaları yapan Bakanlar Kurulu'yla kat- liamın aynt saatlerde gerçeklesmesine iiişkin kimi suç- lamalann geçersızliğine inanıyor. Yasadığı saatlerte eiindeki bilgiler, inönü'yü doğruluyor. Şöyle ki: 'Askerlerimizin sabah 03.30 da öldürüldük- leri anlaşılıyor. Bana 07.30'da bitdirdiler" diyor. Hükümetin geç naber aldığını işleyenlere yanıtr. "Bu olaylar o kadar basit değil. Öyle antatılıyor ki, sanki olay, 18.00'de olmuş, sonra her şey bitmiş. Biz de bunu bijdi- ğimiz ya da bilmediğimiz halde bazı işler yapmışız. Öyle değil. Yol kesiliyor, müsademe oluyor, insanlar kaçınlı- yor. Bakanlar Kurulu'ndayken biz, müsademeyi biliyor- duk. Kaçırılmatan sonra takip. Sabahleyin öldükleri an- laşılıyor ve biz, buarada başka işler yapıyoruz." Ya, devlet istihbaratına göre Ocalan örgütüne ege- men mi? İnönü, "Bunlann cevabı yok. Gizli örgütün neyaptığını kim bilecek?" diye karşılıyor soruyu. Evet, ama acaba örgüt ne yaptıgını biltyor mu? TÜRKİYEDE DÜNYADA Meteorotoji Işlen Genel Mudurlugû nden aiınanb Igıyegore yurdun dogu kesımlen parçalı buMtu, Ûogu ve Guneydoğb Anadolu botge- lermın ûogusu sağanak ve yer yer goKuruttulu saganak yagışlı otekı yerler az bulutiu ve açıK geçecek Hava sıcaKlığı artmaya devam edecek Denızienmızde ruzgar, aKdenız'de gunbatısı ve karayeı dı- ger deniîlenmade kıble ve lodostan 2-4 kuvvetınde, saafle 4-16 de- nıı mıh hızla esecek. Van Götu'nde hava, çok bulutiu ve sağanak yağışlı geçecek. Izmır Kars Koflya Samsun Trabzon j Yağmurlu ı Bulutlu Sislı Gtıneşlı Kartı Istanbul^dakâbusgibicuma• Baştarafi I. Sayfada şısmda sessiz mi kalacağız?" diye soruldu. Müslümanlan he- sap sormaya çağıran bildinnin sonunda da "ınananlar AUah yolunda savaşırlar, kafırkv de lağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dosüanyla sa- vaşın, çünkü şeylanın hilesi zayıftır" denilen Nisa suresine yer verildi. Dinciler daha sonra yûzlerce polisin oluşturduğu kordona karşm yürüyüşe geçii. Üzerle- ritıde "Aydinlık-Rü^dü elele". " İslami hareket engellencmez". "Muhammed'e can feda", "Zıl- let bizden uzakür", "Kahrol- sun İngikere yerli uşaklan" yazılı pankattlar açan dinci göstericiler tekbir geünp "İs- lam düşmanlannı cezalandıra- cağız". "Aydmlık defol". "Ka- fırlere ycr yok", "Kafırlere karşı müslümanlar birleşın" sloganlan attı. Polis şef\eri taşb sopalı göste- ricilerin "uyanlarak" dağıtıl- masını istedi. Uyanlara aldır- mayan göstericiler. set oluştu- rarak kendilerini durdurmak isteyen poüslere saldırdı. Bu arada çok sayıda gazeteciyi de polisin önünde lartaklayarak yaralaytp lelevizyon katnerala- nnı kırmak istediler. Yürüyüşü sürdüren gösteri- ciler İstanbul ValiHğj'nin yaru- başındaki Kaynak Yayınevi'- nin önûne geldı. Ellerindeki de- nur çubuklarla yaymevini tah- rip edip içeriye giren saldırgan- ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafi l. Sayfada ğil mi? Bu gücü kendinde göremeyen kişinin cumhur- başkanmı şimdiden suçla- ması ya da bu nedenle aday- lıktan çekilmesi garip bir mantığın ürünüdür. üderlik, lider otmayı göze alanların hakkıdır. Cindoruk'un bu tür bir dav- ranışı yok, ama, adayliğmı koymaması kendisini destek- leyenlerde tepkiler yarattı. Bu tepkilerin öfkelere dönüş- tüğü kesimler de yar. Basın- da Meclis Başkanı'nın davra- nışı yüzünden hayal kırıklığı- na uğrayanlar ve Cindoruk'a kızanlarpekçok... Oysa basında 40 günden beri sürekli balon şişiriliyor, kimi gazete şu potitikacı, kimi gazete bu politikacı üzerine oynuyor, söylentiler, dediko- dular, yorumlar sanki haber- miş gibi sayfalara aktarüıyor, okurlara sunuluyor. 40 günlük gazete koleksi- yontan gözden geçirildiğinde basımmızın iyi bir sınav ver- Çöpümüze de vergi UBaparafi 1. Sayfada deriyle işçi ücretkrini bile öderrekte güçlük çeken beledi- yelerin gelirlerini artürmayı ama^ayan yasa tasansına son biçimra verdi. Tasantun 1994 martmda yapılacak yerel se- çimler öncesinde yasalaşması halinie, belediyelerin büyük bölümünü elinde bulunduran SHP'nin seçmen karşısvnda zor duruna düşeceğj kaydediliyor. Bu yJ içinde yasalaşması bek- lenırKyen tasanya göre beledi- yelern kaü atık (çöp) toplama vekanaüzasyon hızmetlerinden yaradanan binalar, "Çevre Te- mizlk Vergisrne labi olacak. Kattu kurum ve kuruluşlan ile elçilkler. konsolosluklar ve uhıs'arası kuruluşlann Tür- kiyc deki temsilciliklerinin kul- landfe binalann kapsam dışın- da utulacağı çevre temizlik ver- gmnnyükümlüleri, binalan fıi- len iullananlar olacak. Boş bi- nalaın çevre temizlik vergisi yûkvmlüsü, binalann sahipleri olacık. Çivre temizlik vergisi, kaü atıkar ve atık su ile ilgili olarak iki ıyn bölümden oluşacak. Kat atıklar için uygulanacak verj miktarları, Bakanlar Ku- ruHnun beürleyeceğj gruplar ve bsledive meclislerininbelırle- Kaynak Yayınlan sorumlusu Turhan Özlü, saldırganların kul- landığı sopalan İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'na hediye edeceğiıü söyledi. (Fotoğraf: AHMÎET ŞlKı lar kendilerine engel olmakiste- \en vayınevi çalışanlanm dö\- dü. fsmet Ögütücü adh yayıne\*i çalışanı, başına yediği darbe so- nucu ağır yaralandı. Yayınevi çah^anlanndan yaralanan bir başkası da dışandaki polise gi- derek yardım istedi. Polis. buna karşın yaymevini yağmalayan saldırganlara müdahale etme- di. Yeniden slogan atmaya baş- layan göstericiler, Valilik önü- ne geldi. Burada, yayınevinden yağmaladıklan gazeteleri ve İn- alız bayragınıyaktılar. Polisbu- rada yeniden göstericilerin da- ğılmasını istedi. Polıslere "Siz de müslüman değil misiniz"? Si- zin Allah'ınız yok mu?" diye so- ran dinci grup daha sonra poli- se saldırdı. Taşlı sopah sal- dırganlan, elinde megafon olan bazı kişilerin yönlendirdikleri gözlendi. Bu arada bir basko- miser tabancasını çıkararak ha- vayaalüelateşetti. Saldırganlar, polislerle gaze- tecilere de taş atmaya başladı. Birçok gazeıeci ve polis yara- landı. Polislerle göstericilerin kovalamacası Çemberlitaş'a kadar sürdü. Polis, yakaladığı bazı göstericileri hemen ardın- dan salıverdi. Göstericilerin bü- yük bir kısmının dağılmasının ardmdan. bu kez polisler de ga- zetecileri tartaklamaya ve gö- zaluna almaya çalıştı. Bazı ga- zelecilerin fıİmleri ahndı. Olaydan sonra Kaynak Ya- yınevi çahşanlan. İstanbul Va- liliği yanmdaki yayınevlerinin yûzlerce polisin gözleri önünde iahrip edılmesinin düşündürü- cü olduğunu söyledi. "Ülkede- ki tüm laikleri, demokratlan bu gerici güruha karşı tepki göster- meye çağınyoruz" dıyen yayı- nevi çahşanlan sorumlulann bulunmasını istedi. Yayınevine giren saldırganlann silah teşhi- rinde bulunduklan da öne sü- rüldü. Pemirerin dmledığivaaz Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'in cuma namazını kıl- dığı Dolmabahçe'deki Bezmi-i Alem Valide Sultan Camii ima- mı Necati DÖnmez vaannda, Aydınlık gazeıesinde yayımla- nan, Salman Rüşdu nün "'Şey- tan Ayetleri" adlı kitabından bazı bölümleriele alarak "Müs- lüman memlekeünde salyan- goz saülmaz. Bunlar usulsüz- lûk yapıyorlar, Denvokraük ilkeler çerçevesinde yayın yapa- bilirler. Ancak bunlara itibar eden olmaz. Bunlara meydan vermeyin" dedi. Aydmlık gazetesi Genel Ya- yın Yönetmeni Ferit İlsever, gazetenin yan kuruluşu Kay- nak Yayınlan bürosuna yapı- lan saldmyı protesto etti. GOZLEM UCURMUMCU ¥mediği görülecektir. Hüsamettin Cindoruk da is- ter istemez bu oyunun içine itilmiş, zoraki demeçlerinde bütün kapıları hem açık, hem kapalı tutmak durumunda kalmıştır; söylemediği şeyle- ri söyletmiş olmak için yo- rumlanmıza malzeme yaptı- ğımız TBMM Başkanı, aday olmamıştır ki adaylıktan çe- kilsin!.. Basınımız haber kavramın- dan o kadar uzaklaştı ki so- nunda başlangıçtan beri aday olmamış birini adaylık- tan çekilmiş sanıyoruz; kendi varsayımlarımızı gerçek sayarak yarattığımız sisli bir ortamda gerçeklerle düşlem- leri birbirine karıştırıyoruz. Unutmayalım henüz ortada DYP Genel Başkanlığı'na adaylığını koyan biri yok. Aday adayları basının -ve özel televizyonların- zorla- masıylayaratılıyor; ağızlann- dan aiınan ne olduğu belirsiz demeçler, ertesi günü haber- miş gibi gazetelerin manşet- lerini süslüyor. Anlaşılan bu iş daha bir sü- re hepimizi oyalayacak, do- kuz günlük Kurban Bayramı'- nda haber otmayan haberleri okuyarak tatilin keyiini süre- ceğiz... yeceğj derecelere göre 25 bin ü- ra ile 5 milyon lira arasında de- ğişecek. Binalar, 7 grup ve 5 de- rece esas alınarak aynlacak. Bakanlar Kurulu, vergimiktar- lannı, kalkınmada öncelikli yö- relerdeki belediyeler ile nüfusu 5 binden az olan belediyelerde yüzde 50 orarunda azaltmaya; büyükşehir belediye svnırİan içinde bulunan belediyelerde de yüzde 50 arturmaya yetkılı ola- cak. Konutlara. derecesine göre 25 bin lira ile 100 bin lira arasmda lahakkuk ettirilecek vergi. 7 grupta değerlendirile- cek. Tarifede yer alan tutarlar. her yıl, Vergi Usul Yasası hü- kümleri uyanncabelirlenen 'ye- niden değerleme oranı'nın yan- sı orarunda arttınlacak. Tahak- kuk eden vergiler, belediyelerce ocak ayında ilan edilecek ve tu- tarlar, ocak ve temmuz aylann- da iki eşit taksitle tahsil edile- cek. Çevre Fonu'na katkı Çevre temizlik vergisi gelirle- rinın yüzde 10'u. Çevre Kirlili- ğini Önleme Fonu'na aktanla- cak. Bakanlar Kurulu, bu oranı yüzde 20'ye kadar arturmaya ve sıfıra indirmeye yetkili ola- cak. METÂLIŞÇILERINE KAMUOYUNA... Bilindiği gibi, Otomobil-İş Sendikası, işçi sınıfımıza katkılar sağlayacağına inandığı, T.Maden-İş Sendikası ile işkolu düzeyindeki BİRLtK amacını genel kurullar aşamasma taşımıştır. Sendikamız için BİRLİK, sendikal ilkelerimizin gereği olduğu kadar, işçi sınıfımızın toplumsal yaşamda hak ettiği onurlu yeri alabilmesi, sendikaiarın gerçek anlamda bir baskı grubu olabilmeleri ve ülkemizde demokrasinin yerleşmesi için de gereklidir. Bölünmüşlüğün, başta işçi smıfımız olmak üzere tüm emekçi kesimlerin aleyhine olumsuz sonuçlar yarattığı tartışılmaz bir doğrudur. İşçi svnıfımızm, anü-sendikal girişimleri boşa çıkartabilmesinin yolu da sımfın birliğindeû geçmektedır. Bu tesbitlerden yola çıkan sendikamız ile T.Maden-İş Sendikası arasında aylar süren BİRLİK görüşmelerinin, 22-23 Mayıs 1993 tarihlerinde yapılan olağanüstü genel kurullarda sonuçlandırüması bekleniyordu. Ancak, Maden-İş Sendikası Genel Kurulu'nda delegelere yönelik kişisel ve duygusal müdahaleler sonucu beklenen kararın çıkmaması ve birliğin gerçekleşmemiş olmasını üzüntüyle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Metal işçilerinin ilgi odağı olan iki sendikanın birleşmesi önüne konan engel, yine metal işçileri tarafından aşılacaktır. Otomobil-İş Başkanlar Kurulu metal işçilerinin birliği için yürütülen mücadelenin devam edeceğini, T.Maden-İş Sendikası ile birlikte daha önce imza altına aiınan DİSK üyeliğini de içeren "Birleşme Protokolü"nün, Otomobil-İş Genel Kurulu'nda oy birliği ile kabul edilmiş olması nedeniyle yeniden tartışma konusu yapılmayacaktır. Otomobil-İş Başkanlar Kurulu, birliğin sağlanması için büyük bir olgunluk ve çaba gösteren Otomobil-İş ve T.Maden-İş delegelerine teşekkür ederken; Genel Kurul'da taraf olan DİSK yöneüminin son günlerde, DİSK'i de bağlayan tartışmalar karşısmda sessiz kalması ve BİRLİK Genel Kurulu'nda DİSK'e uzatüan EL'i görmezlikten gelmesini de talihs.zlik olarak değerlendirmektedir. Metal işçilerinin tüm çabalarına karşın BİRLİĞİN engellenmiş olmasını üyelerimizin, sendikal hareketin ve kamuoyunun takdirlerine bırakıyoraz. Bu vesile ile başta sendikalarımız üyeleri olmak üzere tüm metal işçilerin.a bayrarmm kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyoruz. 27.05.1993 OTOMOBİL-İŞ SENDİKASI BAŞKANLAR KURULU • Baştarafi 1. Sayfada Türkiye" adlı kitabından izlemek kolaydır. Amiral Sir F.Derobeck'in Lord Curzon'a yazdığı 26 Mart 1920 tarihli rapor: - Kürdistan, Türkiye'den tamamen aynlıp özerk'olma- lıdır. Kürtlerin çıkarlarmı bağdaştırabiliriz. istanbul'daki Kürt Kulübü Başkanı Sait Abdülkadir ve Paris'teki Kürt delegesi Şer'rt Paşa emrimizdedir. (Ulubelen, s. 257). "Türk Tarih Kurumu "ncayayımlanan "KurtuluşSava- şı ile ilgili İngiliz 8eigeleri" adiı kitaptan (s. 145) öğreni- yoruz ki Damat Ferit Paşa, "Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı kullanmak" planı yapmıştır. Lozan Banş Konferansı tutanaklan, Ingiltere'nin, Tür- kiye'de bir "Kürt devleti" kurmayı amaçladtğını açıkça göstermektedir. (Lozan Banş Konferansı, Tutanaklar ve Belgeler, Seha Meray, SBF Yay. s. 348 vd.) Büyükelçi Bilal Şimşir'inTTKYayıntarı arasında çıkan "ingiliz Belgelerinde Atatürk' adlı incelemesinde, 19 Temmuz 1919 tarihinde istanbul'dan Lord Curzon'a çe- kilen 1437 sayılı tetgrafa dayanılarak, Kürtlerin ingiliz mandası istedikleri ve bu amacla Binbaşı Noel'in Kürt ajanlar ile görüştüğü yazılmaktadır. (s. 39) 1925 Şubatı'nda sahnelenen Şeyh Sait isyanı, Türkiye ile Ingiltere'nin "Musul sorunu"r\u görüştükleri sırada patlak vermiş; isyan sonunda. Türkiye Musul'u ingilizle- re terk etmek zorunda kalmıştır. 1927-30 yılları arasında ' Ağn ayaklanması' 'na öncülük eden " Xvvebun'' örgütü- nün, Ermeni destegi ile kurulduğu, "Özgürlük Yolu" adlı bir Kürtçü dergi tarafından yazılmıştır. (Özgürlük Yolu, Nisan 1977, s. 30) Şeyh Sait isyanı, göriinüşte, "padişahlık, hilafet, şeri- at, Abdülhamit oğullanndan birinin saltanatının temini" gibi gerici gerekçelerle ortaya çıkan (TBMM tutanaklan, \: 64.25.21341, c: 2, s: 306, Başbakan Fethi Okyar'ın ko- nuşması) sonuçlanyla, Ingilizlere yarayan bir Kürtçü is- yandı. 1970'li ydlarda ABD, Irak'taki Baas rejiminin Sovyet etkisine girmesinden kaygılanmış, Baas rejimini sars- mak amacıyla Iran üzerinden Irak Kürtlerine silah yardı- mı yapmıştr. The Daily Telegraph, 2 Şubat 1977 günlü sayısında Kürt lideri Molla Barzani ile ABO Dışişleri Ba- kanı Kissinger'ın görüşmelerini yayımlamıştır. Bar- zani'nin açıklamalarına göre Kürtler ile A merikatılar arasında, Irak'ta Kürt isyanı konusunda anlaşmaya da varılmıştır. Kürt lideri Molla Mustafa Barzani'nin 1979 yılında Amerika'da Rochester'da ölmesi, ölünceye kadar ken- disine ABD hükümetince büyük ilgi gosterilmesi de, ABD-Kürt ilişkisinin bir başka kanıtı değil midir? Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında büyük devletler Ermeni ve Kürtleri, Ermeni ve Kürtler ile birlikte gerici akımları açıkça desteklemişlerdir. Bugün de aynı taktik uygulanıyor. Devletin en üstyönetiminde bulunanlar, acaba şu 'Ra- bıta' örgütünün, "Aramco" adlı Suudi-Amerikan ortak şirketi ile olan ilişkisini, bu ilişkinin, (slamcı akımları, Sovyet etkisine karşı bir "antikomünist ideotoji" olarak kullandığını, bu taktiğin, Sovyet blokundaki Müslüman azınlığın ayaktanmalarıkuramınadayandığını, "CIAAn- k&ra istasyon şeflerinin" bu amaçla ODTÜ gibi üniversi- telerde kendi imzaları ile araştırmalar yayı- mladtğını, bu kuram ve tak- tiğin Türkiye'yi yeni serü- venlere adım adım ittiğlni izliyorlar mı? "Kürtçülük" ve "gerici- lik", her dönemde, büyük devletlerce kullanılmıştır. Dün, gericilik Kürtçülüğe nasıl bir maske ve kalkan olarak kullanılmışsa; bu- gün de aynı Kürtçülük, bu kez Marksistlik ve Leninist- lik maskelerini kullanıyor. Islamcılığın ve Rabı- tacılığın maske ve kalkan olarak kullanılması gibi!.. • Radyolar MBaparafi l. Sayfada hisseden özel radyo sahipleri, yeniden kapatılmalanm engel- lemek amaayla, yayın merkez- leri ve yayma başlayacaklan ta- rihi "sır gjbi" sakbyorlar. Radyo Televizyon Sahipleri ve Yaymcılan Dernegi Başkanı OsmanAtaman, şu andayayına başlama konusunda kesin bir tarihveremeyeceklerini söyledi. Amaçlannın "Devletle diıello yapmak" olmadığmı belirte-, Ataman, Devlet Bakanı Gök- berk Ergenekon ile çeşitli za- manlarda görüştüklerini, an- cak bir sonuç alamadıklannı bildirdi. "Anayasa dejşişikuğini sağla- mak için baskı unsuru olarak uygun bir tarihte yaynna başla- yacaklanru" söylemekle yeti- nen Ataman, bu süre içinde, ka- muoyu ve siyasilerin dikkaüni çekmek için ilginç eylem yön- temleri geliştirecekkrini de vur- guladı. Ataman;Konuşan Türkiye Radyosu'nun spiker ve disc- jokeylerinin milletvekili, sinyal müziginin de 'Gençlik Marşı' olacağını söyledi. Yayınm, mü- hürlenen merkezlerden yapıl- mayacağını ifade eden Ata- man, eylemkrmi anayasa deği- şikliği yapılana ve Ulaşümna Bakanlığı kaü Uıtumundan vazgeçene degn sürdürecekle- rini de bildirdi. Ataman'ın verdigi bilgiye gö- re bütün özel radyolann katıh- mıyla, 'Konuşan Türkiye Rad- yosu' bir şirket biline getirile- cek. Sermayesini özel radyo- culann koyacağı şirkete maneyi destekte bulunmak üzere mil- letvekilleri, sanatçılar, yazarlar da kurucu ortak olacaklar. Ku- rucu ortaklar arasında ANAP milletvekilleri tmren Aykut, Fahrettin Kurt, Yeniden Do- ğuş Parıisi Genel Başkanı Ha- san Celal Güzel. DYP Milletve- kili tlyas Aktaş, pop müzik sa^ natçısı tlhan tretn'in yaıu sın çok sayida siyasetçi ve sanatç bulunacak. Özel radyolann geçen hafta dan iübaren çeşitli illerde denı me yayınına geçtikleri öğreni di. "
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear