25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA CUMHURİYET 15 MAYIS1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Cumhurbaşkanı'nın Ölümü... Hıçkuşkunuz olmasın Özal şımdıden unutulmuştur \nkmlanndan boşaltılmış ovgu sozcüklenne kanmayın. Türic kamuoyunun. Özal donemınde görduğu "çıkarcılık kunlanndan" başanyla mezun olan bolumu, naaş toprağa konmadan ıncıtıcı bır aceleyle hesaplannı yenı Curahurbaşkanına çevırmıştır Prcf.Dr. ERENDİZ ATASÜ C umhurbaşkaru'nın ölu- munu, Istanbul-Anka- ra karavolunda, kıb bıle kıpırdamayan kırk kışıbk yolcu grubunun araanda, otobusun radyosundan duydum Ve, otuz yıl oncebır lıse öğrencısı>ken, okulumuz- da, Başkan Kennedy'nın olum haben- nı aldığımız gunu anımsadım Ame- nkar pohtıkalannın onaylanmadığı bır ortamda, genç yüreklenmızın tum ıçteruğıyle ağlamışük ABD Cumhur- başkanı'nın trajık olümüne Trajedı. ınsanı her zaman yureğın- den uırur, dramsa çelışkıye duşurur, hele ıçınde absurd (akıl dışı) oğeler ve kara mızah varsa Dram karşısında kışı, bazen, ovle şaşalar kı, olup bıteru hemen akhndan atmak, bılrnezden gelmek ya da çelışkıh gerçek duygu- lannı aşınlığa varan dav ranışlarla maskelemek gereksınımıne kapılır Ülkerruzde yaşamın, kışılen du- >arsızlığa ve >a da duygusalhğa ıtme- sırun bır nedenı de bu değıl mıdır 0 Oto- busumuzun buz gıbı sessızlıklennı surduren yolculan>la Ankara'ya yak- laşırken devlet başkanı ölumlenrun anlamı uzenne duşunuyordum Uluslann lanhının. bırlığının. ge- leceğının, sureklılığırun sımgesı olan devlet başkanlan, sıradan bırer sıva- setçı gıbı duşunulemez Öyle olduğu ıçındır kı hem parlamenter demokra- sılerde, hem bır zamanlann sosyalıst rejımlennde devlet başkanlanrun ayn- cahklan olagelmışur Bu ayncahklar- dan bınsı, devlet başkarunın sağbğı üzenne tıtızlenılmesıdır Nıtekım. rah- metlı Cumhurbaşkanı, '"by-pass" gıbı çok cıddı. katarakt gıbı "by-pass"a gore daha hafıf, ama gene cıddı sağlık sorunlan ıçın hatta sağlık denetımlen ıçın ıkıde bır ABD'ye uçtuğunda, bız- ler, ekonorruk bunalımlar ıçınde debe- lenen ülkerruzm yurttaşlan dunımu ganpsememışızdır 1 Yadırgatıcı olan, bu gostenşlı sağlık bakımının. dışardan kesünlemeyecek ıçyüzûdur Turkıye Cumhurbaşkanı, başkanlık konutunda güpegundüz kalp knzı geçırmış ve kendısıne tıbbı mudahale bır saat sonra (hayb gecık- rruş olarak) ve ancak bır hastanenın acıî servısınde > apılabılmışur Cum- hurbaşkanı, trafık sıkjşıklığı ıçınde bu- nalıruş bır ambulans ve >anındakı eşı sanıyelenn bıle değerh olduğu bu son olum kalım yanşında ecel terlen do- kerken hastaneye yeüşünlmıştır Tıpkı sızın veya berum, canguvensızlı- ğırun egemen olduğu yollarda ve has- tane kondorlannda başımıza gelecek tûrden bır sağlık dramı' Ne demok- ratık bır olum. değıl mP Hayır, değıl. bu bır ayıptır 1 Rahmetlı Cumhurbaş- kanı belkı bır anda oldu ve kuşkusuz, hastaneye yaunldıktan sonra kendısı- ne mumkun olan her sağalüm uygu- landı. bır saat gecıkıbnesıydı kurtula- bıbr mıydı 1 ' Belkı Belkı de omru bıt- mıştı. ne yapılsa boştu Bunlan bıle- meyız Çıkarcılann yetıi tannları Ancak açıkça gorûnen gerçek şu- dur Cumhurbaşkanı'na bır saat sonra mudahale edılebılmesı Ozal donemını kapatan ıkı a>ıptan bındır 1 Kalp has- tası olduğu dunyaca bıbnen Cumhur- başkanı'nın resmı konutunda, yanı onlarca sıvıl-asker gorevhnın çabştığı bu resmı kurumda, hekım hastabakı- a, revır oksıjençadın.knzanındazer- kedılecek can kurtaran ılaçlar, senım- lar ve donarumlı bır ambulans bulun- mamasının hıçbır açıklaması yoktur 1 Yoksa var mıdır 9 Orgutlenme eksık- lıklen, ıhmal, bıhmsel duşünebdme ye- tersızlıklen gıbı Yaru şu anda Turkıye'nın tum res- mı kurumlannı kanser gıbı kemıren hastabklar Bu hastabklann Özal dö- nemınde, kurumlara temelb yerleşme- sı ne acıkb bır rastlantıdır Bu dö- nemde zengınleşen bır sınıfın dışında. Turkıye nufusunun buyuk kısmının -farkb rutehklerde ve derecelerde an- cak mutlaka- zarara uğrayışında. ku- rumlardakı gen dondürulemez yozlaş- manın payı vadsınabıbr mı 9 Rahmetlı Turgut Özal'ın Turkıye"yı kendıne gore ıçtenlıkle sevdığıne ve hayalgucuyle de desteklenen "ıcraatı- nın" haynna yurekten ıman etuğıne ınanıyorum Ancak Cumhurbaşkanı, sağlığında, ıktıdannda -görevı gereğı olmalı- halktan bın gıbı vaşayamadığı ıçın. ıcraatmın kımı sonuçlannı gore- bılme fırsatıru, herhalde, hıç yakalaya- manuştır 1 Kurumlann dokusunun nasıl onanlamaz bıcımde bozulduğu- nu Özal nereden bılsın 9 Sade bır yurt- taş gıbı," dev let kapısında" ış takıp et- medıkı Devlet butçesınde sağlık hızmetlen- ne ancak o o2 5'luk bölumler aynldığı donemınde, yıkılmaya terk edılmış devlet hastanelennden sağhk ummadı kı 1 Kurumlann nasıl bılgı, saygı. kışı- bk ve ıhşkıler erozyonuna uğradığını bılıyor muydu Cumhurbaşkanı 9 Bır zamanlann -bu satırlann yazannın asla onaylamadığı- kaü hıyerarşısırun yennı kötu bır karnavab andıran bır anarşının aldığını Bılgısızlık, sorum- suzluk ve ruşvetın buyruğundakı bu "kım kıme dumdumahğın ", bıze ozgu yenı bır 'teror bıçımınde vatandaşı nasıl carundan bezdırdığını bazen canından ettığını Hıç kuşkunuz olmasm, Ozal şımdı- den unutulmuştur Anlamlanndan boşaltılmış ovgu sozcüklenne kanma- yın Türk kamuoyunun, Özal done- mınde gordüğu " çıkarcıbk kurslann- dan" başanyla mezun olan bolumu, naaş toprağa konmadan ıncıtıcı bır acelevle hesaplannı yenı cumhurbaş- kanına cevırmıştır Keşke Ozal ın ıl- gınç yaşamı, dramatık olumu ve renklı gomu torenı unutubnasa da uzennde denn denn duşunulse Maskeb balo- nun alaca bulaca bıçımcıbkknnın ara- smda >abn gerçek hemen seçılemeye- bıbr 1 Devlet başkanı. ulkevı oluşturan, çeşıtlı dınlerden ve etnık kokenlerden gelmış çoğunluk ve azınlıklann -bu arada tanntanımaz yurttaşlann da el- bette- sımgesıdır, devlelın duzenledığı gomu törenı ıse tüm azınlıklar ve ço- ğunluklar adına bu sımgeye sunulan ortak saygı ve teşekkurun behrtısı Lygar ulkelerde devlet başkanlanna duzenlenen gomu torenlen, yerel-bol- gesel kultürlenn motıflennı vurgula- maz (dına tankatlan. yerel-bolgesel kultur ozelhklen arasında duşunmek gerekır) ortak saygının dın ve sıyaset dışı çağnşımlarla dışavurulmasının ağır bastığı, ağırbaşlı, sennkanb bır gosten bıçımınde duzenlenır, denetle- nırveyaşanır Yalnızca ve >alnızca dınlennın to- renlenyle gomulmek ısteven kışılere saygı duvmak ve dıleklennı yenne ge- tırmek elbette kalanlara duşen bır go- revdır Devlet başkanlannın veda to- renlen gonullennın dıleğınce duzenle- nemez mı'' Elbette duzenlenebıhr Bu- nun en guzel orneğını Fransa Cum- hurbaşkanı De Gaulle vermıştır Inançb bır Katolık olan De Gaulle. doğduğu koyun kıbsesınde sade bır to- renden sonra avnı kıbsenın avlusun- dakı mezarbğa gomülmuştur, vasıyetı uyannca(*) Işte, buyuk bır ınsana v akışan sapsade bır v asıyet Ozal'ın devletçe Istanbul'da duzen- lenen gomu törenı, vasıyet ve dın adı- na (olulerle ılgıb törenlenn kısa ve sade tutulmasıru açıkça vazetmış Is- lam dını adına) dıncı-sıyasetçı bır gos- ten>e donüştu' Içten Muslumanlan, laık toplum duzenıru, ulusal bırlık kavramını mattı 1 Bu ülkede, tekbır seslenvle kendınden geçen gruplann kıtle kıyımına kalkışmasının ustunden henuz 15 yüın bıle gecmedığını unuta- bıbnış sıyasetçıler (herkese anımsatıbr 'Maraş Olaylan', sonbahar, 1978'), ır- kılmek şoyle dursun, torende Tur- kıye'nın kultur mozaığının banşma- sını' gordüklen hayabyle memnun- lar 'Mozaık', küçük ve farkb taşlan bır arada tutan sağlam bır harç varsa eğer, mozaıktır Küçük, farklı taş gruplan. zamanın etkısıne dayanama- yıp toza donuşecek yığınlardır, yalnız- ca Birsoru 21 yuzyıhn eşığınde, Turklenn bel- leklennı yıtırdıklen kesın Ozal'ın beklenmeyen dramatık ölümu ve ızle- yen gomu torenı, sıyasal partı yönetı- cılen başta obnak uzere tum Turkıye halkına, bıze, hepımıze. rahmetbnın yalnızca sıradan bır kul olduğunu ve ulusumuzun son on yıllann gelışmele- nyle akmaya yuz tutan haranı yenı- den oluşturabıleceğımız ortak tanh ve dıl bılıncı, bıbmsel duşunce. vıcdan oz- gurlüğü ve laık toplum düzenı, huku- kun üstunluğu, bıreysel ve toplumsal sorumluluk duvgusu, karşılıkb saygıy- la sınırh karşıbklı hoşgoru gıbı asalele- mentlen savaırup atmamamızı anım- satan tannsal bır uyan mıdır 9 (* I De Gaulle olduğunde cumhurbaşkanı dejbklı, ancak devlet başkanı oldufu vıllarbovuncavasıyeo bbğ k ARADA BİR Prof. Dr. TALAT TEKİN Anadolu'da Devlet Dili Tflrkçe 15 Mayıs 1277 gununun Turk dılı tarıhınde çok önemlı bır yerı vardır Çunku bugun (bu gun değıl') Turkçenın Anadotu'da devlet dılı olarak ılan edıhşının 716 yılcJonu- rrtödür Bundan tam 716 yıl once bugun (bu gun değıl 1 ) Karamanoğlu Mehmet Bey, 'Cımn" lakabı ıle anılan Gı- yaseddın Sıyavuş'u Konya'dakı Selçuklu tahtına sultan olarak oturtmuş ve Konya'da topladığı ılk dıvanda "Bun- dan boyle dıvanda, dergahta, bargahta, meclıste ve meydanda Turkçeden başka dıl kullanılmayacaktıri' dı- yerekTurkçeyı Anadolu'da devlet dılı yada resmı dıl ılan etmıştı Anadolu Selçuklularında saray ya da yonetım dılı bı- lındığı gıbı, baştan berı Farsça, medreselerde de bılım ve dın dılı Arapçaıdı Turkçeye gelınce o ancak evdeve çarşıda pazarda kullanılan bır halk konuşma dılı (verna- cular) durumunda ıdı 15 Mayıs 1277'de Karamanoğlu Mehmet Bey, Konya'- da Turkçeyı devlet dılı olarak ılan ettığınde Sultan Veled (1226-1315) 51 yaşında Yunus Emre de (1240-1320) 37 yaşında ıdıler Başka bır deyışle butarıhteTurkçe, Fars- çanın yazın alanındakı saygınlığma ve egemenlığtne karşın Anadolu da yazın dılı olarak gelışmeye başlamış- tı Babası Bahauddtn Veled ıle 5 yaşında ıken Belh'ten aynlan Celaluddın-ı Rumı'nın (1207-1273) Turkçesı, bı- lındığı gıbı, çok kıttı Ondan ancak Farsça-Horasan Turk- çesı karşılığı bır 'mulemma' ıle beş-on dızelık bırkaç Turkçe manzume kalmıştr 1226 da Larende'de (Kara- man'da) doğan ve annesı Turk olan oğlu Sultan Veled ın (1226-1312) Turkçesı fena değıldı Onun Ibtıdaname mesnevısınde 80, 'Rebabname' mesnevısınde de 162 Turkçe beyıt vardır Dıvanında da, toplam dıze sayısı 129'ubulan Turkçe manzume bulunmaktadır 1277 de37 yaşında olan Yunus Emre de bu tarıhte eşsız guzellıktekı mıstık şıırlerının onemlı bır bolumunu, hıç kuşkusuz, yazmış ya da soylemış bulunuyordu Selçuklu devletı 1308de kesın olarak yıkıldıktan sonra 14 yuzyılda Anadolu'da Turkmen beylıklerının donemı başlar Anadıllerı Turkçeden başka dıl bılmeyen Turk- men beylerının, bırçok yapıtın Turkçeye çevrılmesını ıs- tedıklen bu yuzyıl, Turk aydınlarının Arapçadan ve Fars- çadan Turkçeye yoğun bır çevırı etkınlığınde bulunduk- ları bır donemdır Beylıkler donemınde 14 yuzyılın çok yalın Turkçesıyle pek çok Arapça-Farsça yapıt Turkçeye kazandırılmıştır Bu etkınlık bır bakıma, Anadolu'da meydana gelen bır Islamı ronesans (yenıden doğuş) ha- reketıdır denılebılır (Ikıncısı Cumhurıyet donemınde Mıllı Eğıtım Bakanı Hasan Alı Yucel'ın gerçekleştırdığı Batı klasıklerını Turkçeye çevırme etkınlığı olacaktr) 14 yuzyılda yalın Anadolu Turkçesı ıle meydana getırı- len bu çevırı etkınlığı daha sonra ne yazık kı surdurüle- memış ve Osmanlı imparatorluğu donemınde Turkçe ulusal dıl nrtelığını yıtırmış, haklı olarak Osmanlıca dıye adlandırdımız Arapça-Farsça-Turkçe karması bır 'espe- ranto' ya da 'aydın argosu' nıtelığıne burunmuştur Ancak, Turk dılını hor ve aşağı gorme, yetersız bulma hastalığıntn "uydurmacılığa karşı çıkma' bıçımınde çok partılı donemde yenıden belırmış olduğunu da burada vurgulamak gerekır Dıl Devrımı hareketı 1950 de ıktı- dara gelen Demokrat Partı tarafından durdurulmuş ve ılk ış olarak daha önce Turkçeleştırılmış 1945 Anayasası kaldırılıp, yerıne II Meşrutıyet donemı Osmanlıcası ıle kaleme alınmış 1924 tarıhlı Teşkılat-ı Esasıye yasası ka- bul edılmıştır Bu gerıcı ve gerılıkçı hareketın başında, Prof Fuat Koprulu gıbı unlu bırTurkbılımcı ıle Hamdul- lah Suphı Tanrıover gıbı tanınmış bır "Turkçu-Turancı' - nın bulunması ne denlı çeltşkılı ve şaşırtıcıdır' Hele Tanrıover'ın, TBMM'nın 24 12 1952 gunku oturumunda yaptığı Arapça sözcuklerı öven, Turkçeyı ve Turkçenın seslerını yeren o talıhsız konuşma, Aşık Paşa'nın 14 yuzyıl başlarındakıyakınmalarının20 yuzyıl ortalarında kımı Turk aydınları ıçın de doğru ve geçerlı olduğunu gostermesı bakımından son derece uzucu ve ıbret verı- cıdır Gazetecı bayan ev arıyor. Kalorıferlı, 3 odalı, Kadıkoy, Çıçekçı, Yeldeğırmenı Tel: 512 05 05 / 453-459 Uygarlığı korumada yeni gündem K uşaklar. dünya işlerinde ûstesin- den geldikkri büvük zorlukJar- la tarihe geçer. 'ngiliz tmpara- toriuğu'ndan Castlereagh ve Avusturva-Macaristan tmpa- ratoriuğu'ndan Mettemich. Na- polyon'un zaferleri >e yenilgile- riyle sersemlemiş bir Avrupa'da dengeji sağlamavı başardı. Ro- osevelt, Churchill ve de Gaulle, Nazi Almanyası ve Japonva'va karşı uluslannı harekete geçırdi. Truman'dan Bush'a kadar, amac Sovyet Kofnünizmi'nin vavdmasını engellemek ve öz- gürlüğü guçlendirmektı ve bu başankk. Clinton kuşağının karşı karşı- ya olduğu hükümet zoıiuklan çok daha dağınık. çok yönlü ve belirsiz. BU1 Clinton ve dünya diptomasisindeki ortaklan; oyunculann değil kontrol edile- bilir. saydabilir büe olmadığı, kuraüan henuz beliıienmenıiş, galibiveti ve >enilgiyi nelerin oluşturduğu henuz bıhnmeven bir satranc tahtasında oynuyor- lar. Soğuk Savaş'ın sona ermesi devlet adamlarını bir barış sisi içerisiiKİe bıraktı. Bu yeni dfln- yada belli başlı bir tehdit unsunı olmadığı icin, d«ş politikada belli başh bir dözenleme ilkesi bulu- namıyor. Başkan Clinton ve öteki lider- ler, öncehklerini sıralamada guçluk cekiyorlar. Olavlann mantığını kavrayana dek sat- ranç tahtasmın uzennde çok yol katetmek zorunda kalacaklar. Sisin icinden onlara yol göstere- cek v üdız şu olmalı: En kotusünü engellemek için en mantıklı olanı yapmalılar. Böylesine aJcakgönûlKi bir formül, bir matematik denkle- min kesinliğin- den ya da On Emir'in ahlaki açıklığmdan ol- dukça uzak gö- züküyor. Ancak bu. ekonomik zorluklarla geçen dönemleri ha- reketsizük için bir bahane ola- rak kullanmalan halinde. kısa dönemli ulusal kaygılann uzun dönemli uluslararası tşbirliklen- ni yok etmesine izin vermeleri dururnunda, tarihin onları aftet- meyeceğini unutmamalarına ya- rayabilir. \BD ve öteki gûcler, insan- lann birbirini öldördüğü her yer- de zor kullanamayacağmı ve kullanmarnası gerektiğini bilme- li. \ncak, bûyuk gûçlerin ya da Birleşmiş MİlleÜer'ûı ber yere kanşmadıkları takdirde hiçbir yere kanşmamalan gerektiği tartışmaları safsatadan oteye geçemez. Hiçbir yere mudahale ettnemek yalnızca saçma sapan bir rutarlilık kavramına yara- yabilir. Liderler, mukemmellikten uzak uluslararası düzeniemeleri uygulamak >e mumkun oldu- ğunca çok şey kurtarmak zorun- da. l ygarlığı koruyup gensıne sotlannı dönemezler. ABD, Somali'ye o ülkenin in- sanlarma duzeni yenıden sağla- ma şansı vermek içın mudahale etti, Somali top- lumunu yeniden düzenlemek için değil. Bosna"da da aynı şekilde ABD ve muttefîkleri zorla hiçbir askeri başarı kazanamaz ve et- nik Aefretı ortadan kaldıramaz. Ancak kuvTetlerinı. Müslüman- lara kendilennı savunma şansı vermek >e Sırp kıyunını azalt- mak içın kullanabflirler. Soma- li'de olduğu gibi sınniannı önce- den belirlerlerse bir batağa sö- rûklenmeyi baştan önleyebilir- ler. Serbest ticaret delegeleri, 30 ydlık uğraşlann sonucunda tica- ret suurlarmı yıkmada çok sı- nırlı başanlar elde etti. Mütoazı başarılan da olmasaydı koru- macı eğilim açık pazar ve geliş- miş ekonominin tek yolunu da kapatmış ohırdu. Asya ulkeleri, girtikçe büyü- mekte olan ekonomik güçlerini tamamlamak için hızla silahla- nıv or Bu sılahların kolav ca elde edılebılmesı yüzunden bu sılah- lanma durdurulamaz. Ancak ABD birtiklerini, bölgede tuta- rak ve Asyahlar arasında gûven- lik goruşmelerini hızlandırarak hafîfktik-bilir. Rusya'ya yardım, nufus kont- rolü, stğnimacılar, çevre ve ben- zeri "yeni gûndem" konulan ıçın bepimızın ilgısi gerekiyor. Bu öncelıklerin hıçbiri için gerekii para mevcut değil. Büyük bir umutsuzluk dalgası bunlann hakkuıdan gelmeden önce, bazı cesur liderler bir yerlerden para bulmalı. Liderlerin yalnızca sonu gelmeyen zorluklan engellemek için ugraştüdan bir dünya. bü- yük düşlere ve hayallere uygun ohnaz. \ma kararnsarlık da tel- kin etmemesi gerekir. Soğuk Savaş'ın sona ermesi ile serbest kalan tüm korkular ve kör edici güçlüklere karşın, banşın sisi Soğuk Savaş'ınkin- den çok daha iyi. Çok uzun za- mandır karanhğa zincûienmiş ınsanlar. özgürlüğü ve onun maddi manevi nimetkrini tattı. Artık vazgeçmeleri çok zor. LeslieRGelb PENCERE TARHŞMA Elma üreticisinin çıkmazı 1 950 lı ve 19601ı yıllar- da elma 3.4 ıldc vctı^tı- nlırdı Uretıcının ka- zanaıvııdı 5kgelma satılır. 1 gr altın alınırdı Şımdı dağda taşla elma vetışti- nlıvor Elmaçoğaldı Ihracat tanvazgeçük Irandanclnuıt- hdl edıbyor Bu durum uretıcı fıvatlannıduşürdu Hatta el- malanmızsatılmazoldu Ure- tım masraflan gun geçükçe artıvor Buyılılaçfiyatlanbır mıslıartü İşçıucretlendaha vuksekolacak Hulasaelma uretıcısı bır çıkmaz ıçınde Ahnması gereken tedbırler 1 Elmaıthalaiıdurdurul- malıdır 2 Kooperatıfleşmeve gıdılmelıdır Ancak bır eğıtım ıstedığınden hemen gerçekles- mesı mumkun değıldır 1 Te- kelın şarap fabnkalan gereklı değışıkbklersağlanardk elma şarabıdayapmalıdır Bu en ge- çerlı tedbırdır Bıryandanure- tıcıyı meyva suv u labnkalanna karşı korur, bır y andan da elma tuketımını arttırarak elma fı- yatlannıdengedetutar Pıyasa ekonomısı laflannı bır tarafa atıp hukumete baskı yapı- lmalıdır A v. Hazım Mengi Bor r sayın doktor ve eczacılara antibakteriyel tedavide oral fluorokinolon menefloksofloksasin film kaplı tablet 10 tabletlik blister ambalajlarda piyasaya verilmistir. Hıv2at İİâç Sanayıi A. $. Emektinin (Hcüsü?..S f Pazar gunu cumhurbaşkanlığı seçımı noktalanacak, hukumet sorunu gundeme gırecek Cumhurbaşkanı kım olacak 7 Koalısyon ne olacak'' Kım başbakan olacak? Polıtıka gunlerden berı bu sorulara kılıtlendı, her kafa- dan bır ses çıkıyor soylentı, dedıkodu entnka, kulıs başkentı çevre kırlılığı gıbı sarıyor, bu karmaşa ıçınde yolumuzu bulmak ıçın elımızdekı olçu ne olmalı' Bır okurum sordu -Cumhurbaşkanı kım olmalı 7 Demırel'ın Çankaya'ya çıkmasına ne dıyorsunuz? Yanıt -Çıkmasaydı daha iyi olurdu - Nıçın? -Koalısyon hukumetının programındakı 'demokratık- leşme' belkı gerçekleşebılırdı ölçu budur • Kışının elınde bır olçu olmalı, kaiasında sınıisal bır te- razı bulunmalı Yoksa yolunu şaşırır Başkentın soytentısı, dedıkodusu, hırgüru arasmda kı- şılerın şaşırıp yuzeysel polıtıkaya kapılmaları doğaldır 'Kım cumhurbaşkanı olacak' sorusunu yanıtlarken, ada- yımızı halktan yana bır mantığın terazısınde okkaya vu- ramazsak boşluğa duşmek tehlıkesı buyumez mO Tur- kıye nın bugünku dengelerınde Suleyman Bey'ın Çankaya'ya çıkması kıme ve neye yarar? Demırel ın cumhurbaşkanlığı gun sorunu Pekı, sonra ne olacak 7 öteden berı buyuk ış çevrelerı, SHP'nın hukümetorta- ğı olmasından tedırgındırler ellerınden gelse, ANAP ıle DYP'yı bırleştırecekler Suleyman Bey'ın Koşk e çıkma- sını bırfırsatsayıyorlar, bu yolda çalışıyorlar Başarı rlarmı 7 Belkı Hüsamettın Cındoruk u da bu yolda kullanmak ıstıyor- lar, taktık açık seçıktır • Demırel Çankaya ya çıktıktan sonra DYP-SHP ortaklı- ğı bozulursa ne olur 7 Sağ, ıktıdarı butunuyle ele geçırdı mı, solcular bugun- lerı mumla ararlar 1994'te yerel seçım var, beledıyele- rın butun gelır muslukları hemen kapanır, ağır aksak yuruyen demokratıkleşmeprogramı'askıyaalınır Sağ, çalışma yaşamında ILO'nun koşullarına bıle razı değıl, hukumetın ekonomı sıyasetını 'populıst buluyor 'acı re- çete'yı halkın sırtına vurarak hemen uygulamaya geçı- recektır Sosyal demokratlar hukumetten dışlanınca, beledıyelerın gelırlerı kısılınca, sol muhalefette bırbırle- rını yemeyı surdurecek Suleyman Bey'ın cumhurbaşkanlığı DYP'yı de guç bır duruma duşurecektır Merkez sağ ıle sol arasında kurulan ortaklık ve yakın- laşma, Turkıye'nın sağa doğru alabıldığıne ağır basan sıyasal dengelerınde iyi kotu bır guvence gıbıydı, orta- dan kalktığı gun ulkesağasavrulacaktır Inonu, gerçek- leri goruyor, DYP ıle bağlarını koparmaktan çekındığın- den Suleyman Bey'ın cumhurbaşkanlığına destek vermek zorunluluğunu duyumsadı • Parlamentoda ağırlıklar terazının sağ kefesıne yığıl- mış, sol hafıf kalıyor Hafıf kalmakla kalmıyor, kendı ıçındekı kavgayla ger- çeklerden busbutun kopuyor uçuklaşıyor, halk tabanın- dakı solun ıtıcı gucunu parçalayıp ufalıyor, emekçı kıtle- lerını bolup bırbırıne duşurerek sağın ekmeğıne tereya- ğı süruyor Bu ortamda cumhurbaşkanlığı seçımlerınde Demırel e karşı demokrası nutku atmak, gosterışten ote- ye ne anlam taşır 7 HAPPY BmTHDAY KERİM Michael Jaokson Madonna Irene ZELİHA KARAKAP MECİT DEMİR nışanlandılar Arkadaşlarımızı kutluyoruz 14.5.1993 CUMHURİYET ÇALIŞANLARI MEVLID 25 Mart 1993 gunu Erganı de şehıt olan Komando Atğm NECİP EMRE YAŞAR'ın vefatının 52 günü dolayısıyla 16 Mayıs 1993 günü ıktndı namazından sonra Bakırkoy Çarşı Camıınde Mevlıd-ı Şerrf kıraat olunacakör Tum dost ve akrabalara duyurulur YAŞAR AİLESİ İLAN AFYON 2. ASLtYE HUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN DosyaEsasNo 1992/183 KararNo 1993/57 Davacı Afyon Özel Idare Mudürluğu Afyon Vekılı Avukat Gonul Yetere; Afyon Davaü Mehmet Erten ' Hasan oğlu Afyon Kayadıbı Mahallesı Orta Sıvn Sokak No 7 de ıken (adresı meçhul) Dava Cebren tesal Davacı ıdare vekıb tarafından davalı aleyhıne açüan cebren tesal da\ asımn yapılmakta olan açık duruşması sonunda 19 2 1993 tanh ve 1992/183 esas, 1993 57 karar sayıh kararla Af- yon Merkez tnaz (Demırçevde) Kovu Oyuklu mev kıınde kaın, 5 paf- ta, 1899 parsel sayıb 100 ra' mesahah arsa vasıflı davalı adına kayıtb tapunun bedelı olan 992 000 - TL bedel mukabılınde 2942 sayüı ka- nunun 17 maddesı gereğınce davaa ıdare adına tapuya cebren tescüı- ne karar venlmışür Da\alı Mehmet Erten adına ılanen tebbğ olunur Basın 48741
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear