Catalog

Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel Görsel Yonetmerr Ali Acar • Duzcnlcme. Mnstafa Sağlamer Ankara Tcmsılcısr Cüneyt Arcajürek •Haher Müdurlcn Işık Kansu, Hakkı Erdem -- - • -— - - •Ltanbul Haberien Şenay Kalkan #Dı$ Huberler Ergun Balcı AtatürkBulvanNol25, KUt 4. SBakanlıkldr-Ankara Tcl 4195020 (7 Hat). Telex • İş - Ekonomı: Dinç Tayanç »Yurt Haberien: .Mehmet Saraç 42344. Fax(4>4!95027 • Izmır Temsılcısı Serfar Kızık, H Zıya Blv 1352S2 3 Tel Ya^ı İşleri/Müdurü Celal Başlangıc «Ha- »Makalelcr Sami Karaören »Spor 4bdülkadir Yücetoıan »Du- ^ ^ 2 ç 3 ( ' T e l f ' ' ' 5 2 ^ . ) i - F ^ ^ ^ ^ ^ ^ T ^ ^ . ^ Y * ^ ^ i l C d «Bdgı-lşfcm bcr Merkezi Mûdüru: Mustafa eSba, zelime-AbMh. YMCI U9S.No I Kat I.Tcl: 522550-522601-522492 ,Telex 62IS?.hax (71)5225/0 Mürû,efÇae, Yayın Koordındtöni. Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Danışmanı Orhan Erinç l i ü B #H Mücsscse Müdurü Erol Erkııt •Koordınatör Ahmet Konjisan •Muhasebe Bütent Yeoer • Idare Hiseyin Cürer • İşletnıe. önder Çefik • B l l l Nail Inal •Bılgısayar Sıstem: et Çüer • Reklam. Reha Işıtman Yayntayuı>eBasan:>CfuGun Hdbcr Ajansı BasınvcYjyınulıkA Ş Tmkoap Cdd 39 41 CağaJoğlu 341MİJ PK ^46 Istjnbul Tcl 5l2O>O'Tflc< 22246 F..x f i ) ' l ' « 15MAYIS1993 İmsak: 3.54 Güneş: 5.40 Oğle: 13.05 IJdndi: 17.00 Akşam:20 Yatsı:21 59 Hemşire lıaııııııbakarmısınız? T Temsirelik Haftası 17 mayıs günü sona ±~L eriyor. Peki sağlık ordusunun bu isimsiz kahramanlannın bir günü nasıl geçirdiğini biliyor musunuz? Songül Hemşire, ülkemizdeki binlerce sağlık meleğinden biri... Sağlık meslek lisesi mezunu. Mesleğinde gelişmek için 2 yıllık hemşirelik yüksekokuluna devam ediyor. / ki metrelik loş ışıklı bir odada bir nefeslik sürede dinlenmeyeçalışıyor Songül Hemşire.. Haseki Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi'nde çalışan Songül Durmuş hastalanna çocuklanndan annelerinden daha yakın.. Geceyansı kolundaki serumla tuvalete gitmek isteyen hastadan, tadı acı diye ilacını içmek istemeyen hastaya kadar herkese yardım etmek için koşturuyor. HATİCE TUNCER A dı "Hemşire Hanım": ^U mesleğı, daha doğrusu XM yaşamı hemşirelik. Is- ^ - ^ B tanbul Haseki Hastanesi ^ M. Beyin Cerrahi Servisi'- nde çalışıyor. İki metre- karelik loş ışıklı bir oda. Raflan çıçek- li kağıt peçetelerle siislenmiş bir do- lap, elektriİdi birsoba, birçelik masa. Hemşire harumlann odasının eşyalan bunlar. Hemşire Hanım. önünde bir kitap dikkatle okuyor. Az önce oturmuş ki- tabın başına. Saate bakıyor ve hızla hasta koğuşlanna gidiyor. Tedavı uy- gulama saatı gelmiş. Hastalara doİc- torlann belirlediğı saatlerde ilaçlannı veriyor. Ağnsı olanlara ağn kesici ve- riyor. Bır kadın hasta kuşkuiu: "Bir hap daha vardT". Hemşire Hanım açıklıyor "Onu saat 10'da içecek- sin"... Beyin cerrahi bölümünde has- ta yakınlan refakatçı olarak kalamı- yor. En küçük bir hata hastarun kaybına neden olabılir. O yûzden hemşire harumlar hastalann tûm ge- reksirumlennı karşıbyorlar. Bir kadın hasta ameliyattan yeni çıkmış Üzeri- ne bir şeyler giymesi gereklı. Hasta pembe geceliğıni gıymek istiyor. Hemşire Harum son derece dikkatli hastayı uyararak giydiriyor: Boş geçen bir dakika yok "Önce şu kolunu. fazla hareket etme, bana bırak, şimdi öteki kolunu ver. Tamam işte". Hastalar arasında öyle seri adımlarla dolaşıyor ki, "aynı tempoyu hemşire olarak yaşamayan tutturamaz" diye düşündürüyor Hastalann tansiyonlannı, ateşleririı ölçüyor, kaydediyor. İğnelerini yapı- yor. Uzun uzun oğuşturuyor. Sıra er- kek hastalarda. Yaşb bır hasta hapı almak istemiyor. "Çok acı" diyor in- leyerek. Hemşire Hanım ikna etmeye çalışıyor "Ne olur al. Bak bu son. Gerçekten son". Hasta inatcı, ellini salbyor, ağzını sımsıkı kapatmış. Hemşire Harum bir elinde hap, bir elindesu bardağı bekJiyor. "Peki oza- man iğne yapalım Haydi lütfen". Hasta nihayet hapını içiyor. Saatli te- davi sona eriyor. Hemşire Harum odasına dönüyor. Sağlık meslek lisesi mezunu. Mesleğinde gelişmek için 2 yıllık Hemşirelik Yüksek Okulu'na devam ediyor. Boş vakitlerinde ders çalışıyor. Oturuyor küabını açıyor. "Hemşire Hanım tavalete gitmek ıs- tiyorum." Yıne fırhyor. Hastarun se- m< • * • rum şişesini taşıyor. Hasta tuvalete gıriyor. Hemşire Hanım şışe elinde tuvalet kapısı önünde bekliyor. Ra- hatlayan hasta ezik bu hizmet karşısı- nda ''Allah raa olsun hemşire hanım, insanın evladı yapmaz bunu". Odaya dönüyor Hemşire Hanım, yoğun ba- kımda bir hastayı bekleyen arkadaşı uğruyor. Hastarun sürgüsünü değiş- tırmiş, bır çay molasına gelmiş ama yerine bır arkadaşını nöbetçi bıraka- rak. Çaylar hazırlanıyor. "Hemşire Hanım senım değışecek mı". Çayı ya- nm bırakıp koşuyor, doktora danışıp senımu çekip dönüyor. Dışandaki adını soruyoruz. Songül Durmuş. GenellikJe Songül Hemşire diye çağnlıyor. Hemşire olmayı dü- şünmüyormuş ama şimdi mesleğini sevıyor. "İnsanlara yardım etmeyi se- viyonım. Başka türlü yapılamaz bu iş"diyor. 1yi olup kendılerini ziyarete gelen hastayı görmenin verdiği zevki tatmarun nasıl bir duygu olduğunu anlatamayacağını söylüyor. Vardiya- b çalışıyor Hemşire Harum. Şimdi gece vardiyasında çalıştığı için bir haftadır eve gıtmemış, lojmanda kah- yor. "Zor bir yaşam değil mi Hemşire Hanım". Masasının üzerindekı pet şi- şe kesilerek yapılmış vazodaki pembe gülleri gösteriyor: "Bir hastamm ya- kını getirdi bunlan. Gülleri alınca yorgunluğum uçtu gitti"... Hemşireler mesleki sorunlarının çözülmesini istiyor BeyazmelekbayrakaçtıÜlkemizde görev yapan 75 bini aşkın hemşire, kutsal ve meleklik yakıştırmalan adı altında biigûne kadar sömüriildüklerine inanıyorlar. Hemşireler mesleklerine uygulanan en ağır sömürülerden biri olarak da en doğal hakian olan profesyonel çalışmadan uzak bırakılmalannı gösferi\ orlar. Mesleki sorunlannın sadece hafta etkinlikleri içinde ver almamasını isteven hemşireler düzeitJİTnesi gereken sonınlarını şöyle sıralıyorlar: /- Her şeyden öncesağlık ekibi içinde önetnli birdisiplin olarak yer aJan hemşireler, ûlkenin sağlık sonımı ve gereksmimkri ik sağlık politikalarmın tarttşıldığı alanlarda mutlaka yer aîmab. Z- Günümüzde hemşireliğin uygulanışı ile ilgjli yasa, rüzük ve yönetmeHkler; meslek örgütleri ve mensuplarının birtikteliğinde düzenJenmelidir. 3- Halen uygulanmakta olan 'hemşirelik y asası" günümüz hemşireliğini yansıtıcı bir konumda değil. Çağdaş anlamda hemşirelik hizmetinin verilmesi için gerekli düzenlemeler >akit geçirflmeden oluşturulmalı. 4- Ülkemizde mevcut çeşitli düzey lerdeki hemşirelik eğJtimi mezunlannın (sağlık lisesi. ön lisans, yüksek lisans, doktora) eğirimlerine paralel olarak, uygulamalarda görev, yetki ve sorumluluklan ile iş tanımları belirlenmelidir. 5- Farklı eğitim düzeylerinden mezun meslek mensuplarının kendi içindeki görev karmaşalan önlenmeli, genel olarak yataklı kunımlarda kendi amaç ve alanları dtşındaki işlevlere yönkndirilmeleri ise engellenmclMir. 6- Hemşirelerin emeklilikte hizmet sürelerinin belirlenmesinde çalışma alanları ve koşullannın zorlukları göz önûne almmalıdır. Hemşirelikte hizmetin sürekliliği, vardiyalı çalışma koşullan ve stresli insanlarla sürekli karşı karşıya kabna gibi yıpratKi unsurlan da dikkate alınmalıdır. 7- Hemşirelere ûniversite düzeyinde eğitim verilmeli, sağlık liseleri kaldırdmalıdır. 8- Hemşirelere, part-time çalışma, kreş, lojman, ulaşrjn araçlan gibi unsiniar sağlanarak meslekleri özendirici hale getirilmeiidir. Bir Hemşirelik Haftası daha kutlandı. Hafta boyunca hemşirelerin sorunları dile getirildi. Peki ya sonırç? Hafta bitince ne olacak? Hemşireler yılda bir hafta hatırlanmak istemiyor ve acü çozüm bekleyen sorunJarını sıralıyor.(Fotoğraflar:HATİCE TLTNCER) EczacılıkGünu 'Türkiyeilaç Datentine lazır Haber Merkezi -Türkiye'de bilimsel anlamda eczacılık eğitiminin verilmesinin 154. yıh kutlandı. Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, eczaahğın sadece ticari amaca yönelik bir meslek durumuna düşmemesi gerektiğıni bıldırdi. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesı'nde düzenlenen törende konuşan Bakan Aktuna, • Bilimsel gelişmeye, sanayileşmeye geçilmeden önce ılaçlann eczanelerdeki laboratuvarlarda üretildiğiru, ancak şimdi eczanelerin sadece vitnni kaldığını söyledi. Eczaalıkta laboratuvarlan tekrarcanlandırmanınartık mümkün ohnadığını, ilaç sanayiinin çok geliştiğini belirten Aktuna, eczaabğın bundan sonra Uaç buluşlanna kayacağını söyledi. Bundan 5-6 ay öncesine İcadar bir Türkün ilaç bulmaya hakkı olmadığinı anlatan Aktuna. ilaç buluşlanna ibşkin yönetmeliğin yeni çıktığını vurguladı. Aktuna, "Eczacıbk. sadece ticari amaca yönebk bır meslek durumuna düşmemelidir" dedi. Patent yasasına da değinen Aktuna," Türkiye şu anda ilaç patentine hazır değil. Ancak 'Patent Kanunu'nun Türkiye'de çıkma gereği vardır, çıkacakür ama uygulamaya geçinceye kadar verilen süre içersinde altyapının hazırlanması gerekecekür" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden de "Siyasal nedenlerle aydın işsizler ordusu yaratmak için düzensız okul açılmasına karşıyım" dedi. Türkiye ilaç Sanayü Derneğı Başkanı Cengiz Celayir, Türkiye'nın içinde bulunduğu koşullann ilaç patentine elyerişli obnadığuu söyledi. Celayir, ilaç patenti yasa taslağının Meclisin gündeminde olduğunu haürlatarak, bu konuda aceleci davranılmamasını istedi. Protesto İznm'tieczfiako" 'UMaytsh kıttkmuiib tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmır Eczacı Odası, eczaalık alanında yaşanan olumsuz gelişmeler üzerine, 14 Mayıs Eczacı- lık Günü'nü kutlamadı. İzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık, bu eylemleriyle il- gili olarak "İlaan patent kapsamına abnması çabalannı, sözde sağlık reformlannı ve reçe- tesiz ilaç çauşmalanyla duyarsız sorumlulan protesto ediyor, Eczacıbk Günü'nü kutlamı- yoruz" dedi. Levent Kamacık, eczaabğın akademık ku- ruluşunun 154. yıbnı oda yönetim kurulu karanyla kutlamadıklannı açıkladı. Konuyla ilgib basın toplantısı düzenleyen Kamacık, 1993 yıbnın Türkiye'de ilaç ve eczacıbk gün- deminde önemb gebşmelere sahne olduğunu bebrterek şunlan söyledi: "Mega proje diye kamuoyuna medya des- teğiyle tanıtılan Sağlık Reformu Yasa Tasa- nlan'nda İlaç ve Eczacıbk Genel Müdür- lüğü'nün ismi Ecza İşleri Genel Müdürlügü oluyor. Eczaayı tanımlayan insan kaldınb- yor, yerine sanayi ürünü, ecza önem kazanı- yor. Eczaanın değil, ilaç işlerinin genel müdürlüğü amaçlanıyor. ilaç, patent kapsa- mına ahnmaya çabşıbyor. Tüm Avrupa Top- luluğu ülkeleri patente geçerken on yıîlan aşan süreler kullanırken Türkiye ilaç sanayii bir an önce patent kıskacına sıİaştınbnaya çabşıbyor." Sakatlar Haftası Özürlüçocuklann elemeği sergilendi tstanbul Haber Servisi - Sakatlar Haftası çerçevesinde düzenlenen, zihinsel özürlü çocuklann elişi ve resim çabşmalan dün Eminönü Rehberlik Araşürma Merkezi (ERAM) Özel Eğitune Muhtaç Çocuklara Yardım Derneği Merkezi'nde sergilendi. Şerginin açıbşında konuşan ERAM İdari İşler Müdurü Ayşenur Görgülü, 17 çocuğa masa başı ve grup terapisi eğitimi verdiklerini, 30 çocuğa da bedensel gelişmelerini sağlamak için Gaziosmanpaşa Belediyesi'nce tahsis edilen spor salonlannda sportif çabşmalar yaptırdıklannı söyledi. 4 HalkIa ilişkiler seııuıı değil, aşı" • Halkla İlişkiler Derneği'nce düzenlenen 'PR Projesi Nasıl Hazırlanır' konulu panelde konuşan Bilgin Peremeci birpiyasa araştırmasının en son aşaması olan değerlendirmeye yeterince önem verilmediğini belirtti i^" -^»-alkla İlişkiler Derne- M M &n ' n gerçekleştirdi- ğ ğ ği "PR (Pubüc Rela- K M tıons = halkla ib'şki- M M ler) Projesi Nasıl -^^- -^™- Hazırlanır?" konulu panelde konuşmaalar, bir pıyasa araştırması projesinın ne aşamalardan geçerek hazırlanması gerektiğı ve halkla ilişkiler kavramının ne anlama geldigi konulannda görüşlerini sundu- lar. Bilgin Peremeci. Engin Öktemer, Nuran İna/ıç. Meral Saçkan, Cüneyt Koryürek ve Münir Subarlas'ın ko- nuşmacı olarak kaüldığı panelı, Ala- addın Asna yönetti. Konuşmacılann ortak olarak üze- rinde durduklan temel noktalar şöy- leydi: Bir piyasa araştırmasında; 1- Bilgi toplama, 2- Çahşmanın planlanması. 3- Uygulama ve 4- Değerlendirme aşa- malanndan geçmenın önemi. Bunun dışında, halkla ilişkiler açısından da, bir şirketin ya da kurumun kitleyle olan ibşkilerinin yanı sıra şirketin ken- di bünyesindeki iç ilişkilerini düzenle- yici bir yapmın oturtulması için koor- dinasyon ve iletışimin önemine deği- nildi. Lzmançok Konuşmaalann üzerinde önemle durduklan bir diğer orjak nokta da, son yıllarda halkia ibşkılenn gıderek artan önemiyle çok sayıda halkla iliş- kiler uzmanırun oluşması. Ancak uz- manlar, bu mesleğin yıllarla ölçülebı- lecek bir birikim ve deneyime gereksi- nımi olduğunu da önemle belirttiler. Eczacıbaşı'nın 20 yıldır halkla ilişki- ler sorumlusu olan Bilgin Peremeci. yaptığı konuşmada. bır piyasa araşür- masının en son aşaması olan değerlen- dirmeye yeterince önem verilmediğini bebrtti. Kültür kompleksi Peremeci, önümüzdeki günlerde ha- yata geçirilecek İstanbul Kültür ve Sa- nat Kompleksi' nin çabşmalanyla meşgul olduklannı açıkladı. Bu proje- nin halka yansıülması için çabşmalar- da bulunduklannı söyleyen Peremeci, 29 Ekim 1993'te temeb' atılacak komp- leksın kongre ve konser merkezi ola- rak düşünüldüğünü de sözlerine ekle- di. Kompleksin 3 yıl içinde tamamlan- ması hedeflenıyor. Nuran İnanç. bir işyerinde dış ib'şki. lerden önce iç üişkilerin önemine deği- nıbnesi gerektığini bebrten konuşma- sında. "Eğer çabşan. yöneticisine gü- ven duyamıyorsa, ondan sağlıklı iş- verimi beklemek imkanazdır" dedi. İnanç, önceleri halkla ilişkiler bölü- münün, firma içinde diğer bölümlerce gereksiz görüldüğünü, zamanla eerek- libklennın anlaşıldığını bebrtti. inanç, bir halkla ıbşkiler sorumlusunun he- definı bebrledikten sonra, emin oldu- ğu projeyi derhal gerçekleştirmesı ge- rektiğini söyledi. Konuşmaalardan Cüneyt Koryürek, halkla ibşkilerin se- rumdan çok bir aşı obnası gerektiği üzennde durarak "Halkla ilişkiler, saptanan bır hastalığa göre, yapılması gereldi olan bir aşıdır" saptamasını yaptı. Uzun yıljar basın kuruluşlan- nda da görev yapan Koryürek, konuş- masında bir gazeteci için gerekli olan formasyonlara da değindi. Ortak noktalar Koryürek, bir gazeteciyle bir halkla ilişkiler uzmanı arasındaki ortak nok- talann; merakbbk, araştırmaalık, ha- ber yazmanın bibnmesi, insan ilişkile- rine önem gösteribnesı ve 'hayır- imkânsız', sözcüklerinin kuilanılma- ması olduğuna değindi. THY Halkla ilişkiler Müdurü En- gin Öktemer de dünyada yılda bir mil- yar, günde üç milyon yolcu taşıyan hava yollannın halkla ibşkılenne ver- mesi gereken öneme değindi.