22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhurjyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Görsel Yonetmen Mi Acar • Duzenleme: Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcisı Cüne>t Arcavürek • Haber Müdürlen: Işik Kansu, Hakkı Erdem Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • İstanbul Haberlen Şena> Kaikan «Dış Haberler Ergun Bakı AtatûrkBulvarıNo:125. Kat 4,'SBakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat). Telex - - - -" » 1 , . Ekonomı: Dinç Tajanç • Yurt Haberlerv Mehmet Sarsrç 42344. Fax:(4)4195027 «lzmır Temsıfcısı: Serdar Kcık, H.Ziya Blv. 1352 S.2 3 Tel Makaleler Sami Karaören »Spor \bdülkadir Yûcefanan • Dü- 831230Te!ex 52359, Fax: (51)895360 •AdanaTemsilcisi:Çetin YiğenoğhılnönüCd zeltme: AbduUah Vazıcı 119S.No 1 Kat: 1.Tel: 522550-522601-522492 .Telex:62155.hax:(71)522570 •Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yaa İşlerı Müdürü: Celal Başlangıç #Ha- ber Meıkezi Müdürü- Mustafa Balbay Muessese Müdüriı Erol Erkııt • Koordınatör: Ahmet Korulsan •Muhasebe: Büient Yener • İdare Hûseyin Gıirer • lşletme: önder Çeiik • Bilgi-tşlem: Nail lnal «Bılgısavar Sistem: Mûriivet Çiler •Reklanr Reha Işıtman Yaymıla>uıve Bssan: ^ cn: Gün Habcr \janM Basın vc Yavıncıhk A Ş TûrkocağıCad 39 41 Cdgaloğlu ^ 3 4 U l PK ?46 lsunbûl Tel 512O5O5Telex 22246.FM (1)5138595 12MAYIS1993 İmsak: 3 58 Güneş: 5.43 Öğle: 13 05 Ikindi: 17.00 Akşam:20.18 Yatsı: 21.55 Seyfı Oktay sözleşmelilerin zam kararnamesiniimzalamıyor AdaletBakanı MaEye'yekarşı • Başbakanlık, Hazine, DPT ve DİE sözleşmelilerinin zam kararnamesi Adalet Bakanı'na takıldı. Kararnameyi imzalamak için yargıya ek zam garantisi isteyen Seyfı Oktay'm bu tutumu HDTM'de uzman yardımcısı olarak çahşan oğlunu da mağdur ediyor. NURSUN EREL Seyfi Oktay ANKARA - Başbakanlık, Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarhğı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet lstatiştik Ensti- tûsü'nde "sözleşmeli" olarak çabşanlann ücretlerinin yüzde 28.5 artınlmasını öngören kararname. Adalet Bakam Seyfi Oktay'"a takıldı. Başbakan Sükyman Demirel başkanhğmdaki son Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülerek, imzaya açılan kararnameye, Adalet Bakam Seyfi Oktay'ın, "yargı mensup- lanna ek zam garantisi almadan imza koymak istemediği" bil- dirildi. Başbakanlık ile bağh kunıluşlannda çahşan 4 bine yakın sözleşmeli, kendilerine uygulanan yüzde 10.7'lik zammı — — ^ — ^ — — — düşük bularak, sözleşmeleri- ni imzalamayı ve zarnh ma- aşlannı almayı yılbaşından bu yana reddetmışti. Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre, Başbakan De- mirel'in ve diğer bakanlann imzaladıklan karamameye, Oktay imza koymadı. Ok- tay'ın imzalamadığı karar- name, 4 bin sözleşmeli nin yanında, Hazine ve Dış Tica- ret Müsteşarhğı'nda "uzman yardımcısı" olarak görev ya- pan oğlunu da mağdur edi- yor. Devlet Bakam Akm Gö- nen, sözleşmelilere yüzde 28. 5'lik zam öngören kararna- menin "bir yanlışhğın düzel- ^ — — — ülmesi"ne yönelik olduğunu ammsatarak," Bu kararnamenin aslında yargı mensuplannın ücret ayarlaması ile ilgjsi yok. Başbakanlık ve bağlı kuruluşlar- da sözleşmeli olarak çalışanlara zam, yılbaşında yûzde 10.7 gjbi tutulmuş. Herkese yüzde 28.5 zam verilirken, bu arkadaş- lara zammın düşük tutulması şeklindeki yanhşhk, bu kararna- me ile giderilecek" diye konuştu. Akın Gönen, yargı mensup- lanna ek zamla ilgjli düzenlemenin ise ilgili bakanlar, Sümer Oral, Tansu Çiller ve Şerif Ercan'dan oluşan alt komisyonda ele abnacağına dikkati cekerek "Dolayısıyla yargı mensuplan ile ilgili konu bu alt komisyonun çalışmasım tamamlaması ile açıklığa kavuşacaktır" dedi. Maliye Bakam Oral 'Yargıyaekücrete karşı değilim' • Sümer Oral, Anayasa Mahkemesi Başkam Özden'in imalı elestirilerine " Kaynak kıt olunca kaynağı dağıtırken ölçülü hareket ediyoruz. Yoksa ben cimri olmam" karşılığını verdi. çıkar. özden: Cömertlikte eşit de- ğilsiniz ama hiç değilse cimri- hkte eşit olun. Oral: Ben ona karşı değilim, o hükümetin meselesi dedim ve meseleye bir çözûm bul- mak için hükümette üç ba- kandan oluşan bir komisyon kuruldu. O da çalışmasını yapıyor. Bu hafta sonuç- landıracak dedim.Hükümetin meselesi o. benim meselem de- ğilkı. Soru: Hep size takıldığını söylüyorlar nedense... Oral: Hep topu maliyeye atarlar. Şimdi geçen gün bir yerdeydik. Bir büyükelçi ile tanıştırdılar. Bu bağımsız ül- kelerden birinin büyükelçisi. 'Işte Maliye Bakam' deyince 'Ooo' dedi, 'Bizde de vardır Maliye Bakam' dedi. Ama 'Bizde Maliye Bakam demez- ler' dedi. "Ya ne derler?' de- dim. 'Hayır bakan derler' dedi. Kaynak kıt olunca, o kaynağı dağıtırken. mutlaka -biraz belki bazı arkadaşlar bizi cimrilikle adlandıracaklar ama- bir rniktar daha ölçülü haraket ediyoruz. Yoksa ben cimri olmam. özden: Zor kalkacak te- razinin kefeleri.. GÖKSELPOLAT ANKARA - Maliye Ba- kam Sömer Oral, hakım ve sava maaşlannın hükümetin sorunu olduğunu belirterek, "Meseleye bir çözüm bulmak için hükümette üç bakandan oluşan bir komisyon oluştu- ruldu. O da çalışmasım yapı- yor" dedi. Oral, Damştay'ın 125. ku- ruluş yıldönümü dolayısıyla önceki akşam Devlet Konu- kevi'nde verilen kokteylde, özellikle Anayasa Mahkemesi Başkam Yekta Güngör öz- den'in imalı eleştirilerine hedef oldu. Anayasa Mahkemesi Başkam özden "Saym Oral görüyor musunuz? Adalet. si- zin kadar cimri değil" diye takıldı. özden'in bu sözlerine "Adalet neyin cimrisi olacak ki? Adı üstünde adalet dağıü- yor. Adalette cimrilik olur muT karşıbğım veren Oral, Özden ve Adalet Bakam Ok- tay, bakanhk yetkilikri ve ga- zeteciler arasında daha sonra şudiyaloggelişti: Oral: Maliye Bakam cimri- liğe yakın bir tutum içerisinde olmazsa o zaman çok daha sıkınüh durumlar ortaya 'Yasakaşk'alnıkııkdesteği Danıştay evlibir kadınla ilişkiye girdiğiiçinişten atılan öğretmeni görevine iade etti ANKARA (ANKA) - Danış- tay İdari Dava Daireler Genel Kurulu. özel yaşama saygı karan aldı. Kurul. görev yaptığı köyde evli biriyle ilişki kuran öğretmenin meslekten çıkanlmasına ilişkin Milli Eği- tim Bakanlığı Yüksek DisipUn Kurulu karanm iptal etti. Ka- rarda, öğretmenlerin meslekten çıkanlabilmeleri için, meslekle- riyle ilgili konularda haysiyet- siz ve ifTetsiz davranışta bulun- malan şartımn aranacağı bildı- rildi ve "Davaamn içinde bu- lunduğu durumun öğretmenlik mesleğiyle ilgili konularda hay- siyetsızlik, iffetsizük ve görevde bırakılmaya engel bir suistimal olarak değerlendirilmesi uygun bulunmarmştır" denildi. Görev yaptığı köyde evli biriyle ilişki kuran öğretmenin davranışı. şikayet üzerine Milli Eği- tim Bakanbğı Yüksek Disiplin Kurulu tarafın- dan incelemeye ahndı. Yapılan soruşturmada köylülerin öğretmenin evli kişiyle ilişkisini doğrulamalan üzerine kurul, öğretmenin disip- lin suçu işlediği gerekçesiyle meslekten çıkanl- masım kararlaştırdı. öğretmen Bakanlık karanna karşı Diyarba- • MEB Yüksek Disiplin Kurulu, görev yaptığı köyde evli bir kadınla ilişkiye giren öğretmenin meslekten çıkanlmasına karar verdi. İdare mahkemesine yaptığı itiraz kabul edilmeyen öğretmen Danıştay'a başvurdu. Danıştay öğretmeni haklı bularak 'davaanm içinde bulunduğu durumun öğretmenlik açısından haysiyetsizlik olarak değerlendiriİmeyeceğine' karar verdi. kır İdare Mahkemesi'ne dava açarak, meslekten çıkarmaya ilişkin işlemin iptalim istedi. İdare Mahkemesi öğretmenin davramşım, meslekten çıkarmaya yetecek derecede ağır buldu. Bu dav- ranışlan 4357 sayılı yasada tanımlanan haysi- yetsiz ve ifTetsiz davranış olarak kabul eden mahkeme, öğretmenin istemini geri çevirdi. öğ- retmen, hukuk mücadelesine bundan sonra da devam etti. İdare Mahkemesi karanmn bozul- ması için Danıştay'a başvurdu. Dava, Damştay Onuncu Dairesi'nde ele ahn- dı. Damştay Savcısı tflıan Dinç ilkokul öğretme- ni olan davaamn mesleğiyle ilgili bir haysiyetsiz- lik bulunmadığını bildirdi. öğretmenin evli bir kişiyle kurduğu ilişkiyi özel yaşam sımrlan içinde gören savcı, mütala- asında şunlara yer verdi: "Davaamn özel yaşamıyla ilgili olmaktan öte, onun iradesi dışında gehşen olaylar yüzün- den ve sürekli olmayan biçimde kurulan bu iliş- kiyi öğretmenlik mesleğiyle il- gih konularda haysiyetsizlik, if- fetsizlik ve vazifede bırakılma- ya engel bir suistimal olarak değeriendirmek mümkün de- ğildir. Özel disiphn hükümleri içeren yasamn uygulanması doğru değildir." Savamn mütalaasım da dik- kate alan Onuncu Daire, idare mahkemesinin öğretmen aley- hine karannı bozdu. Ancak Dı- yarbakır İdare Mahkemesi eski karannda direndi. öğretmenin durumu bunun üzerine, bir üst kurul olan Damştay İdari Dava Daireler Genel Kurulu'n da ele ahndı. Özel yaşama saygı istenen kurul kararında, İdare Mahkemesi'nin direnme- ye ilişkin tutumu yasaya aykın bulundu. Yasa- da yaptınma bağlanan disiphn suçunun mes- lekle ilgili işler bakımından haysiyetsizük oldu- ğuna dikkat çekilen kararda, "Davaamn için- de bulunduğu durumun Onuncu Daire'nin bozma karannda da açıklandığı üzere öğret- menhk mesleğiyle ilgili konularda haysiyetsiz- lik, iffetsizük ve vazifede bırakılmaya engel bir suiistimal olarak değerlendirilmesi 4357 sayıh yasaya uygun bulunmamıştır"' denildi. Türkiye Sakatlar Derneği Başkam Şükrü Boyraz devletin sakatlan işe yaramaz gördüğünü söyledi . Topiumsakatlan evehapsedTyorlstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Sakatlar Derneği Genel Başkam Şükrü Boyraz, Tür- kiye'de sakatlann sayısmın ke- sin olarak saptanmadığını, nü- fusa oramnın ise Birleşmiş Mil- letler'in geçerli saydığı yüzde 10'dan fazla olduğunu söyledi. Boyraz Türkiye'deki sakatlar, sorunlan ve beklentileri üzerine sorulanmızı yamtladı: - Türkiye'de kaç sakat var? - Ehmizde Türkiye'deki sa- kat sayısına ihşkin sapkh bir rakam yok. Birleşmiş Millet- ler'in her ülke için saptadığı yüzde 10 sakal nüfus oramna göre beş milyon 600 bin sakatı- J f M ' n i n saptadığı sakatlık oranı nüfusun yüzde 10'u. Ancak Türkiye'deher yüz kişiden 15'i sakat. mız ohnah. Ama biz buna katıl- mıyoruz. Avrupa ülkeleriyle bir tutulmamız yanhş - Nedenlerine göre bir sorala- ma yaparsak, Türkiye'de ilk sı- rayı alan ne olur? -Ülkemizde evhhklerin yüz- de 25'i akraba evhhği hala. Meslek hastahklan. iş kazalan, yanhş tedavı sonucu oluşan sa- kaüıklar küçümsenmeyecek _ oranda. Buna göre ülkemizdeki sakat oranını biz >üzde 15 ola- rak kabul ediyoruz. - Kesin bir rakam vermeyi ne- den olanaksız görüyorsunuz? - Biz. dernek olarak 1990 yıh genel nüfus sayımmda hükü- mete sözlü ve yaah başvurular- da bulunarak ek sonilarla sa- katlann kesin rakamının çıka- nlmasım istedik. Bize yakla- şımlan olumluydu, ama sa- yımda gördük ki böyle bir soru yok. Devlet ATye giremeyiz diye mi korktu, bunun için sayının öğrenihnesini istemedi, bihniyorum. - Konuştuğumıız sakatlann nüne ahnarak yapılmış binalar yok. Sakat evden çıkmadan ön- ce, bugün ne sıkınülar yaşaya- cağım diye düşünüyor. Onun için de dön duvar arasında ka- panıp kahyor. - Bu sadece devletin suçu mu? - Sorun ailede başhyor. Aile sakat çocuğunu aman kırarsın, aman dökersin diye sürekli a- mrhyor. Sakat çocuğuna aaya- rak yaklaşıyor. O da devlet kapısına gittiğinde, insanlarla bir işi olduğunda bu acıma duy- gusunu kullamyor. Olayı bir de dernekleşme yönünden değer- lendirmek gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan DEVTETTN GÖREVt - Boyraz devlete düşen görevleri şöyle sıralıyor: Toplumun sakatiara bakışmı değeriendirmek için sağlıklı politikalar üretmeli. Okullara zonmlu din dersi koyanlar, sağbk derslerine gereken öoemi venneli. (HAYRETTİN SAĞANAK) Özürlü 1 hafta spor yapmayacak Sadece Sakatlar Haftasında haürlandıklannı belirten özürlüler, bu durumu protesto için 1 hafta müsabaka yapmayacaklar. Spor Servisi - Özürlüler Spor Federasyonu Başkam Dr. Tank Bitlis, "Özürluleruı yılda bir hafta hatırlanmasım kabul etmiyonız. Biz sürekli gündemde olmalıyız."dedi. Türkiye'de 3 milyon civarında özürlünün bulunduğunu ve amaçlannm bu özürlü kesime gereğince spor yaptırabilmek olduğunu beürten Federasyon Başkanj Bitlis, Cumhuriyet'e şu açıklâmayı yaptı: "Türkiye'deki özürlü vatandaşlanmızın çeşitli sorunlan var. Bizözürlülerin de spor yapabileceklerine inandığunız için onlara her dalda spor olanağı tanımaya çalışıyoruz. Ancak bu gibi insanlann yüda bir kez hatırlanması çok acıdır. Bu nedenle sakatiar haftasında yapmayı düşündâğümüz müsabakalan 7 günlüğüne durdurma karan aldık. Sessiz bir protesto yapmavı düşündük. Belki bu davranışnnızla gereken ilgivi sağlanz." Doktor Tank Bitiis, özüriülerin de rahatlıkla spor yapabileceklerini belirterek, "ÖzürlüJerimu iki ana grupta toplanır. Birincisiortopedik sakadıklar, diğeri beyinsel yani spâstikler. Ortopedik özürlüler futboldan tutun da bemen her sponı y apabilecek kapasitedekr. Okçuluk müsabakalanna girenler bik var. Biz yıl boyu bemen her hafta müsabaka düzenliyoruz. Genelde ortopedik özürlüler spor olanağı bulabih'yor. Ancak zor olan spastik özürlülerin spor yapabilmelerini sağlamak. Bu nedenle spastik özürtülere arJetizm branşını tavsiye ediyoruz. Bunda da başardı olduk. Yülar önce Prof. Dr. Hıfzı Özcan bocamızm başkanlığında başlatüan çabşmaiar sonrası antrenörümüz Ali Üredi'ran de bü>~ük çabası ve sabrı ile çok mesafeler katedildi. ABD'deki Spâstikler Oümpiyat'ma giden bemen her yd madalya ile dönüyor." özürlüler Federasyonu Başkam Tank Bitlis konuşmasmışöyle noktaladı: "Bizun tşinüz sabır. Bûyük heyecanla çalışıyoruz. Sonucta da özürlü arkadaşnnız spor yaptığında gururlanıyoruz. Sessiz dünyamızda kopan gürültülere kimse kulak asmasa da biz çabşmalannuzı sürdüreceğiz. büyük bölümünün nedeni çocuk felciydi. Neden? - 1950'li ve 65'li yularda ço- cuk felci, verem kadar yoğun bir hastahkü. Aşımn bulunma- sından sonra yok denilecek ka- dar azaldı. Şımdi, 1970doğum- lulardan itibaren bu hastahğı görmek mümkün değil. - Sakatlar, devletten ne bekli- yor? - Bir turist ülkemize geldigin- de, sokaklarda dilencüerden başka sakat göremiyor. Zaten onlar da duygu sömürüsü için sakat takhdi yapan kişiler. Ne güzel memleket diyor, savaşa girmemiş, sakatı yok. Çünkü kendi ülkesinde hangi sokağa girse, hangi tiyatroya, sinema- ya, eglence yerine gjtse bir sakat görüyor. Bizde göremiyor, çün- kü sakaumızın kullanacağı yol yok. Mimarisi sakatlar, gözö- evremizde sakatlan göremiyoruz. Çünküyollar, binalar uygun biçimde değil. bu yana oluşturulan bütün der- nekler yardım beklemişler. De- mokratik kiüe kunıluşu olarak görmemişler kendilerini, baskı unsuru olarak görev yapmamış- lar. Bunun için devlet de sakat- lan işe yaramaz, tüketici insan- lar olarak görmüş hep. - Devletin sakaüara bakış aç»- s nasıl olmab? - Ülke yönetimini oluşturur- ken sınıflandırmalar yapmalı. Yaşhhğında insanlar ne olacak, sakatlar ne olacak diye. Canh- mn olduğu her yerde özürlüsü de vardır. Normal bir üretimde bile defolu mal çıkıyor. Devlet olanak tanımıyor. İki okul var ortopedik özürlüler için. Biri Ankara'da, diğeri Samsun'da. Bu okullar ilk ve ortaokul düze- yinde. Devlet daha yükseğini de düşünmeh. Toplumun sakaüara bakışıru değerlerKİirmek için sağlıklı po- litikalar üretmeli. İlk ve ortao- kulkrda din derslerini zorunhı koyan anlayış, sağhk derslerine gereken önemi vermeli. £/WM K0LTU6UMZ HAZIf? T ü r k i ö ğ r e n c i l e r e N a k ş i d e r s i Kirac111k Devri E m l a k B a n k a s ı Güvencesinde Kapanıyor. Yükseköğrenim görmek için Türki cumhuriyetlerden gelen öğrenciler "uyum kurslannda', Türk İslam Büyükleri' ndenNakşibendi'yitanıyacak... AYŞESAYIN ANKARA - Nakşibendi tarikaürun kuru- cusu Bahaüddin Nakşibend, ders müfredat- lanna da gjrdi. Milli Eğitim Bakaıüığj Talim ve Terbiye Kurulu. yükseköğrenim görmek üzere Türkiye'ye gelen Türki öğrencilerin ül- kemize uyumunu sağlamak amacıyla düzen- lediği kurslarda, öğrencilere "Türk İslam Büyükleri" içinde Hoca Mehmet Bahaüddin Nakşibendi'nin de tanıtılmasını kararlaştır- dı. Türki öğrencilerin "Müslüman olmala- nna karşın. Müslümanhktan uzak yaşa- dıklan" gerekçesiyle bakanhk, bu öğren- ciler için açılacak "uyum kurslan" progra- mına "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini de aldı. Bakanhk tarafından heT bir kurs programımn günlük 2'şer saatten 20 hafta süre ile verilmesi planlanan kurslarda, ay- nca Ortak Türk Edebiyaü, Ortak Türk Tarihi. Türk Kültür Tarihi, Türkiye'de Topium Hayatı ve Demokrasi Eğitimi ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin verilmesi kararlaşünldı. Talim ve Terbiye Kurulu'nca hazırla- nan müfredatta.'öğrencilerin dışardan ge- tirdiği yanhş bilgi ve telkinlerin, onlan kı- rmadan. bihmsel bir yaklaşımla düzeltil- mesi' istenerek, yeri geldikçe, konuyla il- gili ayet ve hadis mealleri ile açıklamalar yapıknası gereğjne değinildi. Dersin, "Türk-tslam Büyükleri" konusunda iş- lenecek konular Korkut Ata, Saltuk Buğra Han, Hoca Ahmet Yesevi, Buhari, Süley- man Hakim Ata, Balasagunlu \ usuf Has Hacip'in yanısıra Bahaüddin Nakşibend'e de yer verilmesi istendi. "türki öğrencilere verilecek "'Türkiye'de Topium Hayatı ve Demokrasi Eğitimi" programında örencilere bilgi vermek- ten çok, '"belirli davranışlan benimsetme" amaa güdülüyor. Milh Eğitim Bakanhğı'mn Türki öğren- cilere tamtacağı Hoca Mehmet Bahaüddin Nakşibend, 1318-1389 yıllan arasında Bu- hara'da yaşadı. 14. yüzyıhn ortalannda kurduğu tarikat da, kendî adıyla amhnaya başladı. Nakşibendi tarikaü kurulduğu yıl- larda uzun dönem Yeseviliğin etkısi al- tında kaldı. Ansiklopedilerde, "aşın ölçüde dine bağh olanlann tercih ettiği bir tarikat" olarak nitelenen Nakşibendihğjn ana ku- ralı ibadet ve zikirle tann gerçeklerine ve ilahi sırlara ulaşma olarak ifade ediliyor. Kendilerine göre özel törenleri. zikir ku- rallan bulunan Nakşibendiler, özel tö- renlerine tannnın adını anmakla başhyor- lar ve bu zikir törenlerini de toplu halde yapıyorlar. Türkiye'deki tarikatlar içinde en fazla "müridi" olan tarikatlardan biri olarak bilinen Nakşibendi tarikaünm Anadolu'- da birçok kollan bulunuyor. Emlak Bankası, lstanbul, Ankara ve Izmir'de kurduğu 16 uydukentte, binlerce vatandaşımızı yuva sahibi yapmaya hazırlanıyor. Ve halkımıza 10 yıla kadar vadeli %3'ten başlayan TL, %1.2 DM veya %1 $ faiz oranlarıyla dövize endeksli, Emlak B a n k a s ı "Yuva K r e d i l e r i " n d e n yararlanarak ev sahibi olma şansı sunuyor. EMLAK BANKASI" D a h a U y g a r B ı r Yaşam İ ç i n "
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear