Catalog

S/YFA CUMHURİYET 7 NISAN1993 CARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Tarihi tehlikelibiçimegetirmemek... Tanh oğretımı, ulkemızde, uyutmaedebı\atının sınırlannı aşımıyor Çağdaş bır toplum >aratmak ıçın bu sorun uzennde hep bırlıkteduşunmemız gerekıyor Prof.Dr. SALİH ÖZBARAN Buca Eğitım Fak. İzmır ılge tnss ABDnın Os- kmanlı tanh uzmanlanndan ' Profesor Rodenc H Davı- son ıle vaptığı konuşmada şovle bır soru da sormuş Bızım eğitım sıstemımız dcr çok farklı bır ortamda vetıştıgııuzı gozonune alırsak Turkıye de tanh oğ- retiTiının venıden yapılanması hakkın- da bıze onenlennızvarmı9 ' Busoru- >a Davıson un bıldığımız alçakgonul- lu tavnyla vanıtı şovle olmuş ' Eğitım sıstemlenmızın farkh olduğunu bıbyo- rura ama benzerlıkler de yok değıl Türkjye dekı lanh ogretımırun venı- den yapılandınlması hakkında bana soz duştuğunu sanmıyorum Sadece deneyımlenme da>anarak soyleyebıb- nm kı Turk hselennde olsun Amen- ka da olsun tanh derslen sıkıcıdır Ço- ğunlukla czbere davalı olup oğrencı- dcn gun av ve >ıllan hatırlaması ıste- nır Bence öğrencıvı olaylann ıçıne çekmek nevın nasılveneden olduğu- nu keşfetmektekı bılgı edınmektekı hazzı onlarla pavlaşmak gerek Bu da dersı anlatmanın >anı sıra tartışma munazara ve bıraz da araştırmaya vo- nelmekle yapılabılır Lıse yıllannda bu yaklaşım oğrencıv ı tanhın sıkıa v e an- lamsız bır ders olduğunu bellemekten kurtanr Lnıversıtelerdeısetanhders- lennın çok ıyı duzenlenmesı yanında onlan çekıcı kılabılmek ıçın sunuş bı- çımı de çok önemlı Bunlann ötesınde en ıdeal oğretım ortamı bence kuçuk gruplarla ufak araştırma projelennın vurutulebıldığı tartışmalann ve ders kıtaplanndan bağımsız okumalann veraldığı sıruflardır Ancak bu sekılde oğrenaler tanhı >aşarlar ve lanhçı olurlar (i) Da\ıson un engın deneyımlennden fışkıran bu saptamalan aşağı yukan Mıllı Eğıum Bakanı Koksal Toptan'ın kıtaplardakı tekel kalkıyor" bıçımın- dekı açıklamalanna "ders geçme ve kredı sıstemı"ne göre kıtaplann yenı- den duzenlenıp pıyasaya sürulduğü günlere aylara rastgelmekte Bakanın sozlen sus'lu kıtaplar beyaz kâğıda ba- sılmış ve resımler renkh, çok da guzel reklam malzemesı yapılmakta Ama tanh aynı eskımışlığını surdurmekte. 'mufredat" kıskacında, bır şablonun komutası altında Değışık ımzalar ta- şıyan, ama ıçenğı değışmeyen. tanhın tanımı, konusu ve boyutlannda eyle- megeçemeyen 'hukumdartasallutu'n- dan kurtulamayan savaşseverlığını terk edemeven, kısacası toplumu ko- nulan arasında egemen kılamayan ta- nh anla>ışı surup gıtmekte Güya, M EB Tahm ve Terbıve'nın ışlevı azah- vor ancak elıne kalem alan kıtapyazı- yor yayınevlen basıyor hatta kımıle- nne ısmarlanıyor, belırlenen şablonun suyuna sabununa dokunmadan pıya- sa doluyor, "dostlar alışvenşte gör- sun ' ılkesı çok güzel ışbyor Yanıtsız bırakılan sorular Tanh nedır7 Tanhın amacı nedır0 Tanh uluslararası duzeyde nerelere ulaşmıştır0 Araştırmalar oğretıme ne denb yansımışür0 Mıllı boyutlann ge- çerlılığı neye göre saptanmalıdır1 Go- zu kapalı ovgu mudur tanh17 Bızden olmayana so\gu mudur tanhr> OSYM nın kılavuzunda yer alan "ta- nh oğretımı anabılım dalı" doğnıltu- sunda kım. ne kadar kafa patlatmıştır çağdaş oğretırrun gerekhhklen ustune"> Tanh felsefesıne ılışkın goruşlen ıçe- ren, son on yıllardakı yaklaşımlan yansıtan, eğılımlen belırleyen Carr, Braudel, Colbngvvood, Dub> gıbı bır- çoklannın adlannı duymayan kışıler ya da tanh öğretımının sorunlannı dı- le geüren unlulenn duşuncelenyle hıç tanışmamış olanlar Osmanb tanhı ıçın verdıklen "bıblı>ografya"da Halıl Inalcık'ı 1964 tanhlı makalesıyle bıra- kacak kadar tanhı genden ızleyenler, 19 vuzyılı Nıyazı Berkes'ten bu yana sorgulayanlann venlennden yoksun kılacak kadar "ınzıva"da duranlar, fe- odalıte-ATUT-hane tartışmalanyla Osmanlı tanhçıhğınde at koşturanlar venne. deften kapanmışlart "'temcıt pılav ı" yapanlar neden sürdurûlup go- turülmekte9 Inanılacak gıbı değıl1 Eğıtımın sorunlanna kestırmeden ve gundelık çozûm getırmeye öylesıne abştınlmışız kı popubst, ama yararsız, usandıncı. çokseslıbğı kısıtlayan yak- laşımlann tutsaklığından kurtulamı- yoruz bır turlu Dumanb havadakı kurtlann yaptıklanndan farksızşeyler vapıyoruz Ünı\ersıtelenmız de elle- nnden gelenı esırgemıyorlar, hüku- metler ıse nıcebk uğruna nıtebğı kemı- nyor. oğrencı eskımış notlan belleye- rek sonuç alma yolunu tutuyor oğre- tıcı konumundakıler de A şubesınden çıkıp B şubesıne gıderek belleklennde- kılen notlanndakı bılgılen tekrarb- yor, şımdı de ıkılı oğretımın oğrencısı onünde C şubesıne gınp papağanlıkla- nnı surdunneye hazırlanıyorlar Keşıf yok, ureüm durmuş, tartışma ıse sakıncab Bır ustunu alkışlayana odül hazır bekhyor Bılgın, öğretmen ve oğrencı 198O'lı yıllarda -sozde çağ aüadığjmız bır donemde- daha çok abştınldığı suskunluğunu surdurmek- te Davıson'un uyanlan, tanhçıbklen- nı bebrb aşamaya getırebılen bırçokla- ngıbıyenndedır Turkıye'de tanh, an- lamsız bıçımde tanhJeme ve tek olay sıralamalanyla çağdışılığını sürdürur- ken ınsanlığın gunümuzde ulaştığı or- tamı açıklayabılecek gınşımlerden uzak tutubnaktadır Tanh eğıtımı, bır anda çok çeşıth amaçlan yenne getıre- bılme olanağmdan uzak bulunuyor, zıhnı çabştımııyor, sevgısel yaklaşım uretmıyor, eleştın getırmıyor, zamaru- mızın onemb sorunlan üstüne gereklı olan tanhsel dennbğı sağlamıyor Sonuç Yıneleyerek sayın bakanın, sayın oğretmenın. sayın oğrencının ve sayın velının -çok cıddı olarak- bılgılenne sunmak ıstıyorum Tanh oğreümı, ul- kemızde, uyutma edebıyatının sınırla- nnı aşamıyor Çağdaş bır toplum ya- ratmak ıçın bu sorun üzennde hep bır- lıkte düşünmemız gerekıyor Devlet, tanhı gudümlemekten ısmarlamaktan vazgeçmezse, yazıcısı ve oğreücısı. tanhı, çağının sonınlannı yakalayamadan yazar ve öğretırse, oğrencı ve velı uyuşukluğu bağ- nazlığı. bılgı somünısünu sorgulaya- mazsa. geçmış (mazı) bızlere kupkuru, anlamsız seruven olarak gorunmekte/ gostenlmektedevam edecek demektır, ınsan, toplum, toplumlar bulunduk- lan yerlen ve dönemlen könı korune belleyecekler demektır, tanh yalruzca bebrb kışılenn ve sınıflann çıkarlanna hızmet etmeyı sürdürecek demektır İşte o zaman, tanh çok teniıkeü bıçım- de ışlenıyor demekur (I) ProfDr Rodenc H Davison la Söyle$ı Tanh \e Toplum Sayı 109 tstanbul Ocak 1993 33 ARADABIR OSMAN ALPAY KAYNAK Emekli Hokim Albay Harcadığımız Aydınlar Anadolu devrımının ınançlı ve yureklı savunucusunu yıtırmenın derın acısını yaşıyoruz Boylesıne çok yonlu, yurduna hızmet etmek ıcın bu denlı çırpınan, hırsızlığın- soysuzluğun tum yasadışılıklarm karşısına dıkılen, Cumhurıyet e yonelen tehlıkelerle ve ulkeyı karanlıklara surukleme etkınlıklerı ıle savaşımı temel amaç edınen Ataturkçuluğe demokrasıye ve çağdaş değerlere omuz veren buyuk bır yurtseverı en çok gereksınım duyduğu- muz bır donemde goz gore gore elımızden yıtırdık Uğur- Mumcu yukselen değerler adı altında ışbıtırıcılığın' kapkaççılığın bır kesım tarafından elçabukluğu ıle yay- gınlaştırıldığı bır ortamda onur bıldığı kavramlara sıkı sıkıya sarılan kolaylıkla ulaşabıleceğım maddesel ola- nakların yanına yanaşmayan koşedonuculenn ıplıklerı- nı sureklı pazara çıkaran bır 'satın alınamayacak adam'- dır insana yatırım yap 'mayan ınsan değerı bılınmeyen bır ulkede bu nıtelıkte ınsanlara pek az rastlanabılıyor Onların da çoğu yaşamları suresınce turlu haksızlıklar- dan karalamalardan saldırılardan yakalarını kurtara- mıyorlar Butun suçları yurtlarını, uluslarını ınsanları sevmek ulkelennın bır an once çağdaş dunyada saygın bır yer edınmesını sağlamaya çalışmak olan bırçok ay- dınımızın ayaklarını kaydırmak ocaklarını sondurmek ıçın elımızden gelenı yapmadık mı' Cıddılıkten tutarlı- lıktan uzak suçlamalarla yıllar yılı ezmeye yaşamların- dan bezdırmeye çalışmadık mı' 17 yuzyılda Dorduncu Murat tarafından Osmanlı dakı çokuşun nedenlerını ve çozum yollarını araştırmakla gorevlendırılen Kocı Bey padışaha sunduğu unlu Rı- sale sının bır yerınde 'devlete ıçtenlıkle hızmet edenle- rın ozenle korunması olur olmaz nedenlerle hırpalan- maması gerektığını zıra ıyı ınsanların azalıp yaramaz olanlarınçoğalacağını' belırtır Demek kı bızde bu konu- da yuzyıllardır bır şey değışmemış Pekı bu seçkın ınsanlarımız bunca haksızlık karşısın- da yılgınlığa kapılıp bır kenara mı sındıler? Hunerlerını ortaya serdıklen çıkarcılarla uzlaşıp kendılerıne yenı ve parlak bır yaşam mı hazırladılar' Yoksa devlete, kurum- lara duşman mı oldular' Elbette hayır Kışısel çıkar turü- ne her gun yenılerı eklenırken onlar uğrunda savaşım verdıklen değerlere hep bağlı kaldılar Kışılıklerıne yo- nelen akıl mantık ve hukuk dışı davranışların bır avuç densızın kendını bılmezın eylemlerı olduğunun bılıncı ıçınde yureklerındekı tutkuyu daha da buyuttuler Yılma- dan, sabırla ozverı ıle hak bıldıklerı yolda yuruduler Yedeksubaylık hakkı elınden alınan Kalpaksız Kuvayı Mıllıyecı Patnos Dağlan'nda halk çocuklarıyla askerhk yapmaktan onur duydu Ordusuna olan sevgısı azalma- dı Yıllar sonra şoyle dıyordu "Bu tur ışlemlerı Sılahlı Kuvvetlerımızın tumune bağlamak ve bundan kaynakla- nan sonuçlar çıkarmak yanlış olur Bu ordu hepımızındır ( ) Sılahlı Kuvvetlerı ayakta tutanlar bu adsız kahra- manlardır ışte Korku nedır bılmeyen kalem namusunu her şeyın uzennde tutan bu onurlu ınsan, bu gerçek kahraman yıl- lar yılı halkmın duygularını ozlemlerını yansıttı Ulusal Bağımsızlık Savaşı nın nasıl kazanıldığını bu devletın ne guçluklerle kurulduğunu bılerek tam bağımsızlığın, ulusal egemenlığın laıklığın buyuk onemını sureklı vur- guladı Bıze çağdaşlığın yolunu açmaya çalışmış olan Ataturke ve ılkelerıne saldırmayı sovmeyı becerı sa- yanlara ayırdında olmadıkları tanhsel gerçeklerı anım- sattı gereklı yanıtları verdı Alçakca oldurulmesının ardından Turkıye Cumhurı- yetı'nın temel ılkelerıne ve onun yıllardır savunduğu go- ruşlerın doğruluğuna ınanan mılyonlarca ınsan, Ataturk devrımının meşalesını yere duşurmemeye kararlı oldu- ğunu etkın bıçımde duyuruyordu Bu göruntu ın- sanımızın değerbılırlığının gorkemlı bır orneğı olduğu kadar koskoca devletın kaşla goz arasında bır 'karanlık- lar ulkesı ne ya da bır çıkarcılar cumhurıyetı'ne donuş- turulmesıne ızın verılmeyeceğının kesın gostergesıydı Onu koruyamadık dahası korumadık Başına gele- ceklerı bıle bıle Koruyamadığımız, hayın ellere kurban verdığımız obur aydınlar gıbı OKURLARDAN Kamyon Yasağı Üzerme Karayollanmızda bavram gunlennde uygulanan kamyon >asagı meydana gelen kaza sayısını, olum \eyaralanma olav lannı azalti) or olmalı kı u\ gulama aynen surduruluvor Ancak yasağa uvma nasıl ve ne olçüde sağlanıvor burasıpekbehrgındeğıl Ufkemızdekı kımı yasaklar gıbt bunun da, zemıne ve zamana gore uygulanabıbr turden olduğunu zannedıyorum Bu konudakı fiknmı de 21 Mart 1993 gunlu Ayvalık-Izmır karavolunda yaşayarak pekıştırdım Çımentodan çelık kutuklere, tuğladan boş bıdonlara kadar turlu turlu malzeme taşıyan vuzden fazla kamyonla karşılaştım Ancak gıttığımyönde, bıradet bılepolıseveva polıs otosuna rastlayamadım Bu durum karşısında da ıster ıstemez sordum kendıme Karayollanna çıkılmay acağı vasağı kamyonlar ıçın mıydı, pobsler ıçın mı0 Dr. Zafer İlken / fzmir TARHŞMA Kim bu kisiler? B u kışılenn ortak olan taraflan var Bu kışıler, askerve sıvıl Kuvay-ı Mıilıyecılenn kanlan vecanlan pahasına kurtanp yenıden yaratmışolduklan laık. demokratık Turkıye Cumhunyetı nınyanı kısaca<;ı Ataturk Turkıye'sının bınncı vcıkınakuşaKinsanları Bu laıkve demokratık ulkenınve laık. mıllı eğitım sıstemının butun nımetlennı kullanmışlar. meslek sahıbı olmuşlar, bu laık demokratık ulkenın yarattığı ımkânlarlaTBMM yemılletı temsıl etmek ıçın gırmışler Ulkenın laık ılkelennı koruyacaklanna 'namus ve şereflen* uzenneyemın etmışler, kendılenm teleuzyon ekranında seyredeo 60 mılyon msana söz vermışler Şımdı \ erdıklen bu sozü ayaklar altında çığnıyorlar hem de gozlennı kırpmadan En son dın olan. v anı en gehşmış olması lazım gelen Muslumanlıkta nımete küfür yoktur Bunu temız kalpb bır Müslumanbılır Fakatbu kışıler laık Atatürk Turkıye'sırun yukanda bahsettığımız nımetlennı kullandıklan halde şımdı o nımetlcn ınkara kalkıyorlar. bır bakıma nımete kufredıyorlar BukışıIereSayın Rüştu Şardağ'ın 4 Mart 1993 tanhlı MıllıyetGazetesfnde cıkan İslamolar Ataturkçuler 1 Buyurun Kuran'a 1 ' yazısını okumalannı veşu satırlan ezberlemelennı salık vennm 'Neden, neden Kuran'ı dıkkatle, ayetler uzennde durarak okumuyorlar 9 Bızım guzelım dınımız ıncelendığındc. laıklığın de Batı'dakı humanısme'ın de (ınsancılhk) Mant'ın felsefesıne gınp Lenın'ın kepaze ettığı sosyal adaletçılığınde l400yıl once Kuran'jn hukumlen arasında bulunduğu görulur' Bu kışı bır partı başkanı Müsbet ılmın en belırgmı veen çağdaşlanndan bın olan muhendıslığı okumuş İTU'nun kendısıne verdığı kursuden bızlere bu çağdaş ılmı oğretmeye çalışmış Şımdı çağdaşlığın ana ılkesı olan laıklık ılkesının anayasadan çıkanlmasını ıstıyor Ve kendı karşısına çıkan bazı kımselenn 'Efendım. bu yasalarla bu ışler vurümez Bu ışlen sılahla vapacağız' dedıklennı. yanı bu kımselenn anayasayı sılah zoru ıle değışürmek ıstedıklennı açıkçaılanedıvor Bunlan soyleyen ınsanlan tanıyor, hem onlan ve hem de kendını cumhunyet savcılanna ıhbar edıyor Umanzcumhunyet savcılan bu ıhban değerlendınrler Bu ıtıraf da gostenyor kı Aksoy, Emeç, Dursun, Uçok \e Mumcu gıbı vatan şehıtlennın katıllennı sadece dışkökendearamamab Kım olduklannı bu kışıye sormalı Bu kışı ıse Mıllı Eğitım Bakanı Çağdaş eğıtımın tekenne art arda çomak sokmaya calışıyor ANAP ıktıdannın bakanlannı aratmamaya çabşıyor, (sadece Sayın Avnı Akyol'u bunlann arasına sokamayız) Kuran kurslannın mezunlanna ortaokul mezunu status*ı vererek çağdaş eğıtımı alt üst etmeye çabşıyor Yabancılara %50ortaklı özel eğitım kurumu acma ıznı vererek Lozan anlaşması hukumlennı çığnemeye çahşıyor, Sevr'eçanak tutuyor Jra ve Suudı sermayelı okullann çağdaş eğıtımı tamamıyla ortadan kaldıracağını bıle bıle bu kanun teklıflennı hazırbyor ve bu önenlerdekı ıyı nıyetlennden bahsedıvor Bır kışılenn çabalan başanya ulaşırsa sonunda ülkemız büyük bır kaos ıçcnsıne gırecektır Cahit Murathanoğlu Y.Mühendis Frequent Flyer M L * E « A * G • E • • C • L • U • B Flyer ı<ı<t<M* KınıuzıKart (Uvelik baflangtcı) • Ucrets z bılet kazanma Kakİu • Otel ve kıralık araçUrda özel ındınmler Bron2Kart (Kırmızı Kart avantajlanna ek oUrak) • Dtş hadarda rezervasyon oncetıgı • Iç ve dış hattarda ayr bankoLarda checfc m • lOkg fazla bag^f Kakkı • Yurtıçı THY ofisİerınden ucıebız r VP hks kulİansbtlme kolayH GâmüfKart (Bronz tUrt avantaılartna ek olarak) • lç hatlarda rezervasvon oocelıg • Iç ve dış haliarda ozel bekleme (ClPt salonlannda ag rlanma • Iç ve dış Kat uçu^Jannda k saltılmış cbecfc ın sure« • UçakU on koltukldfda oturab ime ayncaJ/gı • Özel lerdı kaza sıgortas AHmKjrt lCumuj Kart avantajlanna efc olarak) • Ozet saglık hızmetlerı • Lçuş sınffınm yukseJtılme*! • Kredılı bılet dlabtlme hakkı • 260 000 mılden sonra d ş hat blettern u>gulanabılır ucrHler üiennöen dtnûr boyv %) 0 tndırtm\ alabılme hakk MESAFELERİN MİL TOPL UÇUŞ HAKLARI KAZANDIRAC TURK HAVA TOLLARI J/ÇUŞLARINIZDA CORE SİZLEFİE ARTAN AYRICALIKL^R BIR PROGRANf H/ZIRLADI FREQUENT FLYER MILEAGE CLUB YARARLANMAKTA GECİKMEYW^ TÜRK HAVA YOLLARI AYİINTIU BIICİİÇİN TUBK HAVA VOUAII BL«O VE ACENIA1AIINA VEVA TUIU HAVA > N K I I UtUN OELİŞTİIMİ MUDUUUCU Nf »AjVUtAHLİISİNİZ ı n i S74 74 17 5"4 74 U ) PENCERE Güncel TapUH.. Sına Akşın m 'Istanbul Hukumetlerı ve Mıllı Mucadele' (Cem Yayınları) adlı kapsamlı yapıtı kuyumcugıbıışlen- mış orucu gıbı orulmuş ' ikı cılt, 1190 sayfa Bırıncısı 1918-1919 ıkıncısı 1919-1920 yıllarınıelealıyor Kısasa- yılacak bır zâman aralığına aıt buyuk sayılabılecek bır bılgı yığını nda tanh çıkarmanın adını 'mıkro tanh' dıye koyuyor Sına Akşın ve dıyor kı -' Bu tanıma gore uzun zaman aralıklarını alıp genel cızgılerı ortaya çıkarmak, bunlar hakkında yorum ve ku- ramlar gelıştırmek de makro ya da 'buyuk tarıh' oluyor Genellıkle ıkıncısıyle uğraşmak daha şanlı'bır ış sayıl- maktadır Ben de bunun daha onemlı olduğuna katılıyo- rum Ne var kı kuçuk tanh calısmalarma dayanmayan buyuk tarıh calışmalannın temelsız kaldığını, ayrıca kuçuk tanh 7e bızzat uğraşmamış tanhçılerın buyuk ta- rıh yapmakta pek başarılı olamayacaklannı sanıyo- rum Sına Akşın de mesleğım cıddıye alan bır bılım adamı- nın saygılı yaklaşımı goruluyor Son zamanlarda tarıhe karşı dıpten dolma bılgılerle buyuk savlara yonelen -ta- rıhçı olsun olmasın- tatlısu aydınları turedı Çoğu eskı Marksıst-Lenınıst olan bu kışıler bır vakıtler Ataturk'e Neden Turkıye'de sosyalızmı kurmadP ' dıye kızarlar- dı Şımdı bu eskı komünıstler modaya uyarak arabesk lıberalızmın mılıtanı kesıldıler Ataturk u bu kez de "Ne- den demokrasıyı kurmadû dıye suçluyorlar Tarıh bılıncınden yoksun olduklarından demokrasıyı ya da sosyalızmı kurmakla turşu kurmayı bırbırıne karış- tırıyorlar • Mıllı Mucadele donemı tanhsel zamanınyoğunlaştı- ğı bır sureçtır, oncekı yılların tum bırıkımı 1919'a yığıl- mıştır çozumsuzlukler çozume donuşecektır, 1922'ye kadar yaşanan her dakıka bır hafta her ay bır yıl gıbıdır Belkı de bu zaman aralığını ıncelemek bıryuzyılı ırdele- mekten daha onemlı ve yorucu sayılabılır Sına Akşın'ın kıtabında duyumsanan da budur Hıçbır sayfa boşuna değıl Bu bakımdanyapılan ışe 'mıkro tarıh'yada 'kuçuk tarıh'demekyanıltıcı olabılır, ustelık bır sureden ben ul- kemızde resmıtarıh tezı uzerıne ortaya a'ılan soylentı- lerın. dedıkoduların varsayımlann saydarnlcişması ıçın okunması gereken bır kıtap Dıyelım kı Vahdettın ı merak edıyorsunuz 1 Çunku 21 '- ıncı yuzyıla doğru Turkıye de Vahdettıncıler turedı Kım bu Vahdettın' Ne yapmış? Vatan haını mı' Vatan kurtarı- cısı mı' Son padışah demokrat mı' Mustebıt mı' Vatan- sever mı' Ingılızcı mı' Soruların duğumlerını çozmek ıçın gereklı butun bılgılen Sına Akşın ın kıtabında bula- caksınız • Eskıden ulusal bayram gunlennde kırmızı uzerıne be- yazla yazılmış bır yazı, caddelerı ve meydanları susler- dı 'Dunu unutma, bugunu ıyı anlarsın " Sına Akşın yazıyor '79 uncu yuzyıl başlarmda başlamış olan Balkan mıl- lıyetçılığı Duvel-ı Muazzama dan gorduğu hoşgoru, hatta teşvık sonucu, yuzyıllardır Balkan topraklarını yurt edınmış olan Muslumanlan, nufusun çoğunluğunu oluş- tufsalar dahı, yurtlanndan surup çıkarmayı adeta ılke edınmıştı Her şeye rağmen kalabılmış olanlar ıse ke- sınlıkle ıkıncı sınıfyurttaş muamelesı gormekteydıler " Pekı, bugun Bosna-Hersek'te yaşananlar nedır' Han- gı guçlere dayanıyor' Bu soruların yanıtları kurcalandı- ğında ılgınç sonuçlara ulaşılabılır "Dunya, pek çok fetıhler ımparatorluklar, fethedılen yerlerdekı halka yapılan turlu somuru, baskı ve zulumle- rın tanığı olmuştur Fakat yerlı halkın bulunduğu yerde yaşamaya devam etme hakkını kaldırmak tarıhte nadır gorulen bır zulum şeklıdır Balkanlar'da Muslumanlara çok kez bu yapılmıştır 1 ıncı Dunya Savaşı sonunda sert barış şartlan bu uygulamayı bu sefer Anadolu'ya taşıyordu Turkler, artık Anadolu'da bannamayacaklar- dı Sertlık boyle bır sertlıktı ve ıster ıstemez mukabıl sertlığı doğurdu Işte bu sertlığın, bu feveranın sozcusu M Kemal ve arkadaşlan oldular VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemıyetımız üyesı Basın Şeref Kaıtı sahıbı, değcrh arkadâşımız TÜRKÂNAKER 5 Nısan 1993 günü vefat etmı$tır. 1933 yılında Elazıg'da doğan Aker, meslege 1952 yüında Dünya gazetesınde ba$ladı. Vefatı camıamızda büyük uzüntü yaratan Türkfln Aker'ın cenazesı 6 Nisan 1993 Salı günü ıkındı namazından sonra Sultanahmet Camu'nden kaldınlarak Kozlu Mezarlıgı'nda topraga venlmısür Türkân Aker'e lann'dan rahmet, aılesme ve üyelenmıze başsaglıgı dilenz. GAZETECİLER CEMtYETl Tüm îstanbul halkını Kadm kuruluşlarını Demokratik kitle örgütlerini LAİKLİKŞEHİTLERİ ANISINA DEMOKRATIK VE LAİK BİR TÜRKİYE İÇİN ELELE yürüyOşûn* katılmaya çağınyoruz. 10 Nisan 1993 Cumartesi Saat: 14.00 Yer: Çağlayan - ŞİŞLİ Düzenleme Kurulu Başkanı Praf. Dc TORKAI VHlkM DUYURU TEK İSTANNL BEO9k IA6ITM 250 83 50 / 20 hat olan santrahmız 124.1993 tarihınden ıtibaren 237 23 50 /15 hat olarak değiş«cetctlr. ilgililere ve kamuoyuna duyurulur. Basın. 24047