25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5NtSAN1993PAZARTESİ 8 DUNYADA GEÇEN HAFTA Batı'ııın yeni düşmanı Islaııı mı? DfLEKZAPTÇIOĞLU BERLİN - İslam Batı'nın yeni düşnıanı halıne mi geldi? Almanya'nın sa\ g:n gazetesı "Die Zeit" geçen hafta dört >ayfasını bu konuya ayırdı. Gazete, "İslamiyetdünyayı tehdit ıni ediyor?" başlığı altında on iki uzmünı tartıştırdı. Aralannda eski sosyal demokrat Almanya Başbakanı Helnut Schmidt; Paris'tcn gelen Cczayirlı İslam Profesörü Muhammed Arkoun; Alman Türkoloji Profesörü Petra Kappert; Ortadoğu uzmaru gazcteci Peter SchoII-Latour ve Alman Dışişleri Bakanlığı Sıyasi İşlerDaircsi Müdürü Reinhard Schlagumeit verdi. Müsiüman profesör Arkoun dışında hepsı Batı'nın görüşlerini özetliyordu. Tartışmadan tek bır sonuç çıkmadı, ama özellikle Helmut Schmidt'in, gazeteci Scholl-Latour'un ve Alman dışişleri görevlisinin öne sürdükleri tezler Türkiye kamuoyu açısmdan da sonderc^eılgınçtı. UzmanLr, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra Batı'nın "yeni bir düşman" aradığında ve Islam'ı bu role yakıştırmanın yalnız teorik açıdan değil, siyasi açıdan da yanlış olduğunda birleştiler. Gazeteci Scholl-Latour, ABD'de özellikle ordunun üst kademelerinde Islam'a karşı cephe mantalıtesi gebştiğini ve Ruslann da Amerikalılarla bu yaklaşımı paylaştığım savunuyor. Eski iki süper gûcün İslam'a karşı ortak olumsuz yaklaşımının Avrupalılar tarafından benimsenmesini çok tehlikeli buluyor gazeteci. Diğer uzmanlar da Islamiyet'in örneğin eski Almanya SSCBgibibirdevlet,bir "enternasyonal" olmadığını ve ulus-devletlere bölündüğünü vurguluyorlar. Batı'nın poliükasını bu gerçeğe uygun geliştirmesini savunuyorlar. Alman dışişleri görevlisi Schlaginweit, islam ülkelerinin bir birlik oluşturmadığını vurguladıktan sonra ABD'nin Irak'a karşı gınştiği Körfez Savaşını eleştiriyor ve savaşın Ortadoğu'da radikal Islamcı güçlere büyük ivme verdiğini söylüyor. Parçalanan SSCB'deki cumhuriyetlerde İslam'ın etkisini tartışan uzmanlar konuyu Türkiye'ye ve Türkiye'nın dünyadaki yeni rolüne de getirdiler. Türkolog Kappert'e göre Türkiye çağdaş ve laik biralternatif olduğu ıçin Orta Asya cumhuriyetleri kendılenne Iran'ı, Suudi Arabistan'ı ya da Afganistan'ı değil Türkiye'yi örnek alıyor. Gazeteci Scholl-Latour, Türkiye'nin bu rolünü uzun süre sürdüremeyeceğine; eger Bosna'daki, Bulgaristan'daki, Azerbaycan'daki Müslümanlara yardım edemezse prestij kaybedeceğine dikkat çekiyor. Buna göre Orta Asy a'dakiler de bir gün ulusal devletlerin çıkış y olu oluşturmadığı ve "tek çarenın ümmetten geçtiği" görüşüne saplanabilirler. Türkiye'nin "modern Batı ile İslam arasında başanlı bir sentez" oluşturduğu savı ortaya aülınca AT üyeliği de gündeme geldi. Ve bu noktada eski Başbakan, sosyal demokrat Helmut Schmidt karşı çıkma ihtiyacı duydu. Schmidt'egöreAT'nın Türkiye'yi üye kabul edip Ortadoğu'ya açılması ne siyasi ne de ekonomik açıdaş gerekli. Sosyal demokrat Schmidt'in Türkiye'nin AT üyeliğine karşı öne sürdüğü baş sav "serbest dolaşım." Eski Başbakan on beş yıl kadar önceki bir Ankara ziyaretinde yine başbakan olan Demirerieşöylebirkonuşma yaptığını anlatıyor Buna göre Demirel zamanın Almanya başbakanına, "Yüzyıhn sonuna kadar daha on beş milyon Türkü Almanya'ya ıhraç etmek zorundayız" demiş. Schmidt'in Demirel'e "Buna kesinlikle izin vermeyiz" dediğini, Demirel'den şu cevabı aldığını belirtiyor: "Siz izin vermeseniz de mecbur kalacaksınız. Bizçocuklan doğuracağız.siz Jcabul edeceksiniz." Hastaiktidar 365. gününde EDtPEMİLÖYMEN LONDRA-Geçen yıl bu hafia. Muhafazakar Parti iktidandördüncü kez kazanmıştı. Şimdi bu 365 günü değerlendiriliyor. Gazetelerde radyo ve televizy onlarda aynı soru: Başbakan John Major, bu işi götürcbüccek mi? Muhalefet partileri, "365 gün yeter. üstü kalsın" dcmedi henüz ve her halde demeyccekler de ama basında zehır zemberek yorumlar yayımlandı. Margareth Thatcher'ın ardından Major. tıpkı mideye oturan. hazmı güç ağır bir yemek ardından haşlama lahana kadar tatsız tuzsuzdu. Kimse Thatcher'a benzeyemezdi tabıi. Fırtınagıbı üfürmüş, aslan gibi kükremış. derebeyi gibi esip köpürmüştü. Ama sonuç? Milyonlarca işsiz, sosyal devlctin ıflası, bencil ve benmerkezci bir kuşak, dökülen kamu hizmetleri, "görünmez kalemlere", yani bankaabk, sigortacılık, turizm, hizmet sektörü gibi işlemlere bel bağlamış dibi delik, kör topal bır ekonomi. Ana muhalefet İşçi Partisi, hiçbir derde deva olacak gibi görülmcdiği halde. I979'dan beri süren Muhafazakar İktıdan alaşağı edecek yıne de tek çare gibiydi. Ya da basın tarafından öylepompalandı. O kadar dargörüşlüydüler ki daha iktidan kazanmadan, Amerikanvari kampanya ingiltere gösterileri yapıp "Kazandık" diyorlardı. Bugünkü durum: İngiliz Sterlini. Avrupa para birimleri sepetinden çıkmış durumda. Ortalıkta sahnıyor. İşsizsayısı3milyonadayandı. Bu, kayıtlı işsiz sayısı çalışan nüfusun yüzde lO'u. Madenler kapatılıyor. Kamu hizmeüen dökülmeye devam ediyor. Avrupa'nın hasta adamı geçen yüzyıl bu sıralarda Osmanlılarmış, şimdi İngiltere. Hatta skandallar beşiği Italya bile değil. Çünkü orada hiç olmazsa çözüm aranıyor. Halk tepki gösteriyor, tartışıyor. İngiltere, üzerine ölü toprağı serpilmişgibi. Sessiz, için için y anıp tükenip kül olmakla meşgul. Çünkü iktıdann değişmesıne daha 4 koca yıl var. Halk, apolitık. Hem şikayetcı hem de bunu değişürecek "medeni cesaret"ten yoksun, pısınk ve sünepe. Kamuoyu yoklamalan, her 5 kişiden 4'ünün, iktidardan hoşnut olmadığını gösterdi geçen hafta. "Times" gazetesinin yoklamasnun sonuçlan: Halkm sadece yüzde l Tsi Major'ı "yetenekli bir lider" ' olarak görüyor. Yüzde 8'i, "sağduyusunu güvenilir" buluyor. Oysa geçen yıl bu hafta seçmen şöyle dcmişti: "Major'ı sectim. çünkü beğendim. İşçileri seçmedim çünkü beğenmedim." Demirkafes içindebiryırtıcı kuş. Peru'da yöaetime karşı savaşım \eren Maocu gerilla örgütü /A^djajjk Yol'un lideri AbimaeJ Guzn&n geçen yü yakayı ele veraikten sonra demir kafeslcrden bir türlii kurtuiamadı. Peru hükümeti \ akalamak için onca uğraş > erdiği Guzman'ı elinden kaçırmamak için "gö/ü gibi koruyor." Nitekim hükümet Peru açıklanndaki dağlık. ıssız bir adayı yeterince güvenükli bulmamış olacak ki Guzman'ı yeni bir haptshaneye taşımavı düşündü. Sonucta Aydmlık Yol'un lideri geçen cumartesi günü gerçekleştirilen bir operasyonla başkent LJma'nm hemen kuzeyindeki Caflao kentkıde buluıum bir deniz üssünegötürüldü. Bugüne dek turulduğu ıssızadadanahnarakö^komanfobirUği'eşiiğınaV ı donaıunav a ait bir savaş gemisine bindirilen Guzman yolculuğunu bir demir kafes içinde geçirdi. Gerilla lideri hapiscezasmıbundan böyle deniz üssündeki bir yeraltı hapishanesindesurdurecek, tabii Peru hükömeti daha dagüvenlfldi bir yer bulana dek. Kızgın baba askeri mahkemeyi bastı TUGAYYALIN ATİNA - Yunanistan'da, son bir buçuk yıldan bu yana olduğu gibi geçen hafta içinde de Makedonya Cumhuriyeti'yle arasındaki isim anlaşmazliğı tartışıldı. Tartışma. bu kez Yunan parlamentosunda doruklaştı. Yunan siyasi parti liderleri, Makedonya Cumhuriyeti'rün BM'nin önerdiği gibi geçıci olarak "Eski Yugoslav Makedon Cumhuriyeti' ismiyle tanınıp tanınmaması konusunda görüşbirliği sağlayamayınca. ana muhalefet sosyalist PASOK'un lideri Andreas Papandreu gensoru önergesı sundu. Onerge ile ilgili yapılan oylamada iklidardaki Yeni Demokrası Partisi 152 milletvckilinin de desteğiyle güvenoyu almayı başardı ve bu cumhuriyetin geçici ismiyle tarunmasını öngören BM önerisini kabul etti. Ancak Yunan hükümeti bu cumhuriyetin geçici olarak tanınması durumunda bile Büyük tskender'in amblemi olarak kabul edilen ve Yunanistan'da Vergina yıldızı olarak tanınan 16 ışınlı bir güneşten oluşan bayrağmın BM'nin gönderineçekilmesine asla izin vermeyeceğini açıkladı. ABD ve AT'nin baskılanna karşın Atina ile Üsküp arasındaki anlaşmazlıklar bir süre daha süreceğe benzıyor. Bu arada Kuzey Yunanistan'da Yunanîstan Slavca konuşanlannın Makedon azınlığı olarak kabul edilmesi için siyasi bir mücadele veren Hristos Stdiropulos. aşırı sağcılann dava açması üzerine "bölücülük" şuçuyla yargılandı ve 5 ay hapis cezası hükmü gıydi. Yunanistan kendi sınırian içinde yalnız Batı Trakya'da yaşayan Müsiüman Türk azınlığını kabul ediyor, ama bunlann da kendılenne "Türk".demelerine izin vermiyor. Yunanistan hükümeti geçen hafta içinde yeni bir karar alarak 1994'te yapılacak milletvekili ve Av rupa Parlamentosu seçimlerine y üzde 3 oranında baraj koydu. Bu baraj, Batı Trakya azınlığmın bağımsız milletvekili Dr. Sadık Ahmet'in Avrupa Parlamentosuna bağımsız olarak gjrmesine engel olacak. Ama Sadık Ahmet ile ikinci bağımsız aday Ahmet Faikoğlu ilk kez Yunan TV'sinın bir açıkoturum programına davet edilerek azınlık sorunlannı dile getırdiler. Geçen hafta Atina'da en çok konuşulan olay ise kuşkusuz. gözü dönen bir babanın mahkeme salonunun ortasında tabancasını çekerek iki yıl önce trafik kazasında ölen oğlunun intikamını alması oldu. Kazayı yapan Dknirris Kurupis subay olduğu için davası askeri mahkemede görülürken savunmasını üstlenen iki avukaünın ve bir görgü tanığının sanığın suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışmalan baba Athanasios Druzos'u çilcden çıkartmaya yetti. Druzos silah tehdidiyle ılk önce sanığı. iki avukaünı ve görgü tanığını kıskıvrak bağlattırdı ve sonra ateş etti. Hedefıne ulaştığmı sanınca kendisi de inüharetti. Bilanço, kendisi dahil üç ölü, ikisi hakim biri polis 6 yarah. Yaralılann arasında sanık subay Kurupisdevardı. Yunan hava kuvvetleri geçen hafta içinde 30 yıldan bu yana hizmet gören F-104 savaş uçaklanna veda etti. Yunanistan, bu uçaklan kızağa çekerken ABD'den 62 adet A-7 tipi savaş uçağı aldı. Arbk keıııer sıkma zanıanıgeldi arkadaşlar! MİŞELPERLMAN PARİS-"Arkadaşlar. kemerleri sıkmanın zamanı geldi!" Fransa'nınt çiçeğı burnunda yeni Başbakanı İzmirlı Eduard Balladur'un ekibine verdiği talımatı, üç aşağı beş yukan, böyle özetlemek yanlış olmaz. Uzun süren bir sosyalist yönetımden sonra, kasalar, iddia edildiği gibi gerçekten tamtakır mı? Bunun resmi ve kesin yanıtı beklenedursun, çok simgesel bir önlemi uygulamaya soktu bile Sayın Balladur. Haber bolluğu içinde kaybolmuş olabileceği kaygısıyla. söz konusu önlemi yineliyoruz burada: Evet efendim, bundan böyle, bakanlar GLAM uçaklanndanistedikleri gibi yararlanamayacak. Savunma Bakanı Francois Leotar'm dışında elbette. Kısa adı GLAM plan bu birlik, "Bakanlık Hava İrtibatı Grubu"ndan başka bir şey değil. Yönetimi de Savunma Bakanlığı'nın yetkisi içinde. Uzun lafın kısası, hükümet üyelenne. ivedi birgereksinim olmadıkça, GLAM'dan vazgeçmeleri, normal uçak seferleriyle treni yeğlemeleri salık veriliyor. İşte, böylesine bir simgesel önlemden sonra, gerisini sizdüşünün. Örneğin ülkenin önde gelen gazetelerinden Le Monde, geçen cuma günkü ilk bakanlar kurulu toplantısı öncesi, Sayın Balladur'dan, hükümet üyelerinden, butçede 20 milyar frank tutannda "yeni birdağılım"a gidilmesini istemişti. Dile kolay! Selefın, harcamalan bol keseden Fransa tutsun. tercihleri ona göre saptasın, ondan sonra sen gel kemerlerin sıkılmasını iste... Hem de "nisan sonundan önce." Bu arada bütçe açığını azaltmanın bu yıl gerçekleştirilemeyeceği de kesinlik kazandı bile. Her ne hal ise yeni Fransız başbakanmdan beklenenler de az değil doğrusu. Kimilerinin, ülkenin sosyalist yönetim döneminde "'şaşkına döndüğü" iddiası gerçekten, çok abartümış da olsa, öne sürülen reform gereksinimini tartışan da pek yok gibi. Başbakanın. karşısında bulacağı söylenen "potansiyel zorluklar" arasındaki problemler, L'Express dergisine göre Avrupa, güvenlik, savunma, sağlık ve yabana kaçak işçiler konulan. Ancak "dev" problem. Almanya'dan franga tam birdestek ile faiz hadlerinin indirimını sağlamak. Allah kolayhk versin! Yeni sağ ittifak iktidanna not vermek için 2 yıl beklemenin gerektiğini öne süren Fransızlar, istatistikfcre göre Meclis'te, karşılannda ortalama 2.37 çocuk babası, 52 yaşında, erkek, çoğu işveren veya doktor olan serbest meslek sahibi milletvekılleri bulmuşoluyor. Gitti sosyalist öğretmenler, geldi sağcı patron ile serbest meslek sahibi. 1988'de sayılan 33 olan bayan parlamenterler ise bu kez, tüm partilerin gösterdiği "büyük(!) gayret" sayesinde, 35'i buldu. Haydihayırlısı... Guatemala'da öğrencüer yiirüdü % S ter, yönetimi protesto etmek amacıyla düzenledikleri yürüyüşün çete üyesi gençlerce sabote edilmesi- ne izin vermediler. Korteji korumakla göre>li elleri sopalı ve maskeli öğrencikr çete üyelerini yahuzca külofJanyla bırakıp yürüyüşe katdmaya zoıiayarak cezalandırdıiar. Öğrenciler her yıl dü- zenledikleri bu geleneksel yüriiyüşte genel olarak ülkedeki siyasi duzeni, orduyu ve hükümeti kma- yan sloganlar atıyorlar. AJNILAR-KAMLAR ECMELBARUTCU Hangisi Doğra Olur? Geçen gün Dedeman Oteli'ne uğradım. Eski CHP'li dostum salonun bir köşesinde oturmuş gazetesini okuyordu Yanına gittim. "Ne okuyorsun öyle" diye sordum. Başını kaldırdı. Beni görünce, "Geldiğine memnun oldum. Ben de aklımdan seni ge- çiriyordum. Sana bir şey soracaktım" dedi. "Sen ilk önce benim sorduğuma cevap ver' dedim. "özel radyoların kapatılmasını okuyordum" diyen dostum devam etti: "Özel radyoların kapatılması iyi olmadı. Böyle bitme- meliydi bu iş. Elbette yasalara aykırı bir durum tasvip edilmez. Ama bir yıl göz yumduktan sonra böyle adım atılmasını doğrusu yadırgadım. Çağa ayak uydurmak lazım. Bu konuda süratle düzenleyici biryasaçıkarılma- iıdır. Ve sanki özel dünyasına girmişim gibi içini döktü: "Yaşımız geçti, insan etrafta artık biraz sükunet istf- yor, onun için belki garibine gidecek, ama Türk hafif müziğinden büyük zevk almaya başladım. Evde hep 'Şov Radyo'yu dinliyordum. Her gün sabahtan akşama kadar Türk hafif müziği ağırlıklı ne güzel program sunu- yordu. Nilüfer, Yonca, Aşkın Nur Yengi, Sertap, Aylin, Izel gibi pop müziğinin sevilen seslerini zevkle dinliyor- dum" dedi. "Şimdi TRT'yi dinlersin" dedim. Sanki bam teline basmışım gibi, "TRTnin" dedi, "yayını yeterli olsaydı özel radyolar zaten ortaya çıkmazdı." Kendisini görmek isteyişimin nedeni olan konuya geçmek istedim. "Ben senrnle bugün sosyal demokratların birleşmesi konusunu görüşmek istiyordum." . "önce sen benim soruma cevap ver" dedi ve devam etti: "Basında okudum. Birleşmiş Milletler Genel Sekrete- ri Butros Gali, işlerinin yoğunluğu nedeniyle Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderleri arasındaki ikili görüşmelerde devamlı bulunamayacağı için bu görüşmelerde kendisi- ni temsil etmek üzere uluslararası üne sahip birini an- yormuş. Adaylar arasında eski Almanya Dışişleri Baka- nı Dietrich Genscher, eski Belçika Dışişleri Bakanı Leo Tindemans ve eski İngiliz Dışişleri Bakanı Geoffrey Howe'un ısimleri geçıyormuş. Hangisi doğru olurdersi- niz?" "Bence hiçbiri olmaz." Dostum sebebini sorunca, "Bu üç ülke de" dedim, "AT üyesidir. AT ise Kıbrıs meselesinde taraf tutmaktadır. AT, Yunanistan'ın ısrarı üzerine Kıbrıs meselesinin AT-Türkiye ilişkilerini etkile- diğini hükme bağlarken bu ülkelerin üçü de buna katıl- mıştır. Bu adayları kişisel olarak ele alsak bile yine sakıncalı bulurum. Genscher, Dışişleri Bakanlığının son döne- minde Türkiye'ye yapılan Alman askeri yardımına ambargo koydurmuştur. Dışişleri Bakanlığından aynl- njasının Türkiye'de nasıl memnunlukla karşılandığını hatırlayacaksın. Basın, 'Türk milletinin ahı tuttu' diye başlık atmıştı. Aynca AT'nin biraz önce bahsettiğim resmi tutumuyla sonuçlanan gelişmeleri ilk başlatan da Genscher ol- muştur." . . _ - - Sözümü kesen dostum, **#•#*••-.•*• ''' ''" "Almanya bizimkadimdostumuzdur, onukırmakdoğ— ru olmaz, onun için Genscher olsun derlerse ne olur" diye sordu. "O zaman bile bile lades olur ki buna ihtimal vermiyo- rum" dedim. "ötekiler için ne diyorsun?" "Tindemans" dedim, Türkiye'nin dostu olarak tanın- mıştır, ama onun da, işlemediği herkesçe bilinen Bel- çika'daki iki toplumlu sisteme hayran ofduğu bilinir. O da bize bunu satmaya çalışır. Bir ara Belçika'da kimse- nin memnun olmadığı sistemden esinlenerek Kıbrıs için bir anayasa yazmaya bile kalkmıştı. Hovve'a nelince, o hiç olmaz. Çünkü İngiltere Kıbrıs meselesinde garantör devletlerden biridir." "Peki, kim olabilir" diyen dostuma, "Slovak biri olabilir" dedim. Gülmeye başladı, ne demek istediğimi anlamışn. Sonra ayağa kalktı, "Birine dedi, telefon edip hemen döneceğim. Beni bekle, dönünce bahsettiğin konuyu görüşürüz ' Herkes erken seçiııı îstiyor GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Herkes erken seçim istiyor, evet, başbakan dışında! Hükümetin günlerce süren tarüşmalardan sonra, sosyal demokratlarla ışsızlik sigortası ödentisi konusunda anlaşmaya varamaması üzerine, gerek orta ve sağ liberal kesim, gerekse de sol muhalefet ve basın, artık erken seçimden başka bir seçenek kalmadığında görüş birliğjne vardı. Ülkenin en büyük gazetesi Expressen (sağ liberal), "Bize erken seçim ver!" sürmanşetiyle birinci sayfadan Başbakan Carl Bfldt'e seslendi. Gazetenin başyazısında, "Dünkü (çıkmaza giren) görüşmelerden sonra hükümet ve sosyal demokratlar tümüyle geriye dönüş yapmazlarsa, yalnızca birerken secım, İsveç halkını bu berbat parlamentodan kurtarabilir" saptaması yer aldı. Gazetenin en önemli rakibi, sosyal demokrat Aftonbladet, "Politikaalar, akluuzı başımza alın!" şeklinde sürmanşet atarak birçok tanınmış Isveçlinin, ülkenin yaşadığı ekonomik ve politik çıkmazdan kurtulması için bir an önce bloklar arası ışbirliğine gidilmesini istediğini yazdı. Ayru günkü başyazıda, hükümetin bir kez daha Yeni Demokrasi Partisi'nin eline düştüğü ve parlamentonun, bu isvec "sirk partisi" nedeniyle işleyemez hale geldiği vurgulandı. İsveç'in en büyük sabah gazetesi Dagens Nyheter (liberal) "Görevden kacmayın!" başlıklı başyazısında, ülkenin büyük bir bunalım içinde olduğu ve ahnacak kararlann ertelenip durmasının hiçbir işe yaramadığı görüşü belirtildi. Yazıda, seçmenierin parlamenterlere, çıkış yollannı kapamalan için değil, yeni çıkış yollan bulmalan için görev verdikleri yer alıyor. Hafta sonunda Yeni Demokrasi Partisi bir kez daha jokerliğini yaptı ve hükümeti, işsizlik sigortası ödentilerinin kısıntıya uğraölması konusunda desteklediğini açıkladı. Böylelikle, parlamento aritmetiğine göre bir kez daha bir bükümet önergesi. "sirk partisi" sayesinde geçmiş oluyor. Bu da bundan sonrası için hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor Ya işler, bu anahtarparti nin onayıyla yürüyecek ya da saplanıp İcalındığı için erken seçımegidilecek. Hükümet "yılana daha ne kadar süre sanlacak" bu belli değil, ama halkın, düştüğü denizden. daha güvenilir bir yöntemle kurtulmak istediği açık! PERDE ARALIGINDAN Nadir Nadi 4. bası 25.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan TOrkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeii göadcrilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear